Kategori: Siyaset

  • Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

    Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

    İçişleri Bakanlığının, sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/99 esas sayılı dosyası kapsamında ‘PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alması ve Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının 2024/1146 Sayılı soruşturma dosyasında ‘PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan soruşturmasının devam etmesi nedeniyle; Cevdet Konak’ın Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Tunceli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir” denildi.

    “Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül görevden alındı”

    Açıklamada, “Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/99 esas sayılı dosyası kapsamında ‘PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alması nedeniyle; Mustafa Sarıgül’ün Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen, Tunceli Valiliğince Ovacık Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir” ifadelerine yer verdi.

  • Bakan Akar’dan iddialara sert tepki

    Bakan Akar’dan iddialara sert tepki

    Hulusi Akar, “Kişisel PR ve reyting uğruna kimse itibar suikastı yapamaz. Sözde bir gazetecinin tamamen masa başında ürettiği, kurgulanmış, gerçeklikle hiçbir şekilde bağdaşmayan, tümüyle hayal ürünü bilgileri servis etmesi kabul edilemez. Basın ahlak esaslarını yok sayanları ve entelektüel ahlak yoksunlarını kınıyoruz!” ifadelerini kullandı.

    Akar, mesnetsiz iddiaların hukuki zeminde karşılık bulacağını belirterek, “Sorumsuzluğu ve seviyesizliği meslek edinmişlerin kamuoyunu meşgul etmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Kuyuya taş atana da taşın peşinden atlayana da hukuk çerçevesinde hesap soracağız” dedi.

    Hukuki süreç başlatılacak

    Hulusi Akar, bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu vurgulayarak, hem Mengü hem de Özdağ hakkında hukuki sürecin başlatılacağını kaydetti. Açıklamasında, basın mensuplarının sorumluluklarını hatırlatarak, kamuoyunu yanıltan bu tür paylaşımların kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

    İddiaların detayları

    Nevşin Mengü, iddiada bulunarak, Hulusi Akar’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ve genç teğmenlerin Zafer Partili olduğunu söylediğini ileri sürdü. Mengü, Akar’ın 30 Ağustos’ta yaşanan bir olay sonrası Bahçeli’yi genç teğmenlere karşı Zafer Partisi üzerinden kışkırttığını iddia etti.

    Nevşin Mengü’nün iddialarını paylaşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da, “Görüştüğüm kaynaklar, Hulusi Akar’ın yeniden Milli Savunma Bakanı olmak için genç teğmenler üzerinden ortalığı karıştırdığını ileri sürdü” diyerek bu iddiaların çok ciddi olduğunu ve Zafer Partisi’nin konuyu yakından takip edeceğini söyledi.

  • Bakan Ersoy: “258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin talepleri karşılanmıştır”

    Bakan Ersoy: “258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin talepleri karşılanmıştır”

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.

    “Turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6 oranında artarak 46,9 milyar dolara yükselmiştir”

    Türkiye’ye bu yıl içerisinde ekim ayına kadar gelen ziyaretçi sayısını paylaşan Bakan Ersoy, “2024 yılı Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen toplam ziyaretçi sayısı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,7 oranında artarak 49,2 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6 oranında artarak 46,9 milyar dolara yükselmiştir” ifadelerini kullandı.

    Yıl sonuna kadar 60 milyar dolar turizm geliri hedefleniyor

    2017 yılında Türkiye’nin ağırladığı ziyaretçi sayısı ile dünyada 8’inci sırada olduğunu hatırlatan Bakan Ersoy, “Türkiye 2023 yılında Fransa, İspanya, ABD ve İtalya’nın ardından 5’inci sırada yer almıştır. Turizm geliri sıralamasında ise 2017 yılında 15’inci sırada yer alan Türkiye, 2023 yılında 7’nci sıraya yükselmiştir. Turizm alanındaki bu ivme, yıl sonu itibarıyla ülkemizin hedeflenen 61 milyon toplam ziyaretçi ve yaklaşık 60 milyar dolarlık toplam turizm geliri rakamlarına emin adımlarla yürüdüğünü göstermektedir” diye konuştu.

    “2024 yılında konaklama tesisi kapasitesi 2 milyon 250 bin yatağa ulaşmıştır”

    Türkiye’ye gelen ziyaretçiler için yatak kapasitesinin arttırıldığına dikkati çeken Ersoy, 2002 yılında konaklama tesisi yatak kapasitesi 804 bin iken 2024 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla konaklama tesisi yatak kapasitesi hâlihazırda belgelendirme işlemleri devam edenlerle birlikte yaklaşık 2 milyon 250 bin yatağa ulaşmaktadır” ifadesini kullandı.

    Türkiye’nin dünyaya tanıtımı için çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Ersoy, “2024 yılı sonuna kadar; TGA’nın koordinasyonunda CNN, BBC, Al Jazeera, Euronews ve Bloomberg gibi 200’e yakın ülkede yayın yapan global kanallarda 38 bin 647 spot yayını ve 130 adet televizyon ve dijital program yayını; dijital mecralarda ise 77,5 milyonun üzerinde gösterim sayılarına ulaşacağımızı öngörüyoruz. Yine bu dönemde 14 tanıtım ve reklam filmimiz 38 ülkedeki yerel TV kanallarında yayınlanmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin turizmde rekabet gücünü arttırmak için Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası yükümlülükleri yerine getirmek amacıyla sürdürülebilir turizm çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti:

    “Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi ile yapılan iş birliği çerçevesinde, 2024 yılı itibarıyla 19 bini aşkın tesis sürdürülebilir turizm sertifikası almıştır. Bakanlığımız, sürdürülebilir turizmin en önemli unsurlarından birinin de yetişmiş insan gücü olduğu bilinciyle Mesleki Turizm Eğitimleri düzenlemeye devam etmektedir. 2024 yılı Ekim sonu itibarıyla toplam 60 eğitim düzenlenmiş, bin 299 turizm çalışanına belge verilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı ile imzalanan Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme İş Birliği Protokolü kapsamında 2024 yılı itibarıyla 65 adet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile 48 adet otel grubu eşleşmiştir.”

    Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “2024 yılında bu destekler kapsamında, kış ve termal turizm altyapı çalışmaları, atık su tesisleri ve bağlantılı altyapıları, ücretsiz girişli halk plajları yapımı ve çevre düzenlemesi gibi işler için yaklaşık 1,3 milyar liralık ödenek ayrılmıştır.

    Bu çalışmalardan biri olan ve Bakanlığımızca Şubat 2023 tarihinde yapımına başlanılan, 45 bin 000 metreküp gün kapasiteli ‘Antalya Kemer-Çamyuva Atıksu Arıtma Tesisi ve Bağlantılı Altyapı Tesisleri Yapım İşi’ Nisan 2024’te tamamlanarak hizmete açılmıştır.”

    Bakan Ersoy, “Neolitik Çağ Araştırma Projesi kapsamında da Göbeklitepe/Karahantepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe, Mendik Tepe, Harbetsuvan ve Gürcütepe’de kazı çalışmaları yapılmaktadır. Projenin bir uzantısı olarak dünyada ilk kez düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi’ne de Şanlıurfa ev sahipliği yapmıştır. 63 ülke ve 486 uluslararası kurumdan yaklaşık bin saygın bilim insanının katılımıyla gerçekleştirilen kongremiz eşsiz bir bilimsel zirve olmuş ve bilim dünyasında büyük yankı uyandırmıştır” ifadelerine yer verdi.

    “Müzekart uygulaması, hayata geçirildiği 2008 yılından bugüne kadar yaklaşık 26,7 milyon vatandaşımız ile buluşmuştur”

    Bakan Ersoy, “Bakanlığımıza bağlı müzeler ve örenyerleri ile Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığımıza bağlı ziyaret alanlarının yanı sıra Milli Saraylar İdaresi Başkanlığına bağlı 13 ziyaret alanına da giriş olanağı sağlayan Müzekart uygulaması, hayata geçirildiği 2008 yılından bugüne kadar yaklaşık 26,7 milyon vatandaşımız ile buluşmuştur” diye konuştu.

    “Gece müzeciliği kapsamında müzelerimiz 310 bin kişi tarafından ziyaret edildi”

    Gece müzeciliğine de dikkati çeken Bakan Ersoy, “Bu kapsamda, antik kentlerimizi aydınlatarak, sıcak hava şartlarında gündüz tercihini deniz-kum-güneş üçlüsünden yana kullanan misafirlerimizin örenyerlerimizi gece de gezebilmelerine imkan sağladık. Bugün itibarıyla Efes, Hierapolis, Patara, Side ve Kapadokya gibi önemli kültür destinasyonlarımızda projemizi hayata geçirdik. Olympos, Syedra, Perge ve Aspendos’ta da bu çalışmalar devam etmektedir. Gece müzeciliği kapsamında müzelerimiz; 310 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir” ifadelerini kullandı.

    “Efes Deneyim Müzesi de ‘En İyi Müze’ kategorisinde ödüle layık görülmüştür”

    Ersoy, “Bakanlığımıza bağlı Tunceli Müzesi, 2023 yılında Avrupa’nın en iyi ikinci müzesi seçilmiş; deneyimsel müzeciliği tarihsel hikâye anlatıcılığıyla birleştiren dünyadaki ilk müzelerden biri olan Efes Deneyim Müzesi de ‘En İyi Müze’ kategorisinde ödüle layık görülmüştür. Ayrıca Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzemiz, Avrupa’da yılın müzesi ödülüne aday gösterildi. Bulunduğu bölgede bir odak noktası olan Antalya Müzesini, çok daha fazla eserimizin sergilenmesine imkan verecek çağdaş müzecilik anlayışı ile yeniden inşa ederek bu alanda özel bir eseri daha ülkemize kazandırıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Deprem bölgesinde bulunan illerdeki restorasyonun devam ettiğinin altını çizen Bakan Ersoy, “Tescilli yapılarda, deprem sonrası kültür enkazının ayrıştırılmasına ve desteklenmesine yönelik işler için ve Gaziantep Kalesi, Adıyaman Kahta Kalesi, Hatay Arkeoloji Müzesi, Elbistan Müzesi deprem sonrası onarım çalışmalarında 3 milyar lira ödenek kullandık. Bu kısıtlı süre zarfında, deprem bölgesinde yürüttüğümüz bütün çalışmalardan bahsetmemiz mümkün değildir ancak söz konusu çalışmalarımızın artarak devam edeceğini vurgulamak isterim” şeklinde konuştu.
    Bakan Ersoy, deprem bölgesinde etkilenen yapıların bazılarının restorasyon çalışmasının tamamlandığını belirterek, şöyle konuştu:

    “Depremden etkilenen illerimizde; Hatay Müze Kent Kütüphanesi yapımı, St. Pierre Anıt Müzesi, Malatya Atatürk Evi ve Arkeoloji Müzesi ile Beşkonaklar Müzesinin restorasyon, teşhir tanzim ve güçlendirme çalışmaları, Adıyaman Kahta Kalesi ve Adıyaman Müzesi onarımı, Diyarbakır Paşa Hamamı, Saint George Kilisesi ve Çardaklı Hamamının Restorasyonu; Gaziantep Zeugma Mozaik ve Arkeoloji Müzesinin Onarımı ile Gaziantep Kalesi Restorasyonu, Kahramanmaraş Elbistan Müzesi Hasarlarının giderilmesi, Kilis Ravanda Kalesi ve Alaeddin Yavaşça Müzesi Restorasyonu, Şanlıurfa Harran Kalesi, Siverek Kalesi restorasyonu ile Arkeoloji ve Mozaik Müzesinin hasarlarının giderilmesi ve de Adana Anavarza Zafer Kapısı Acil Müdahale Uygulamaları 2024 yılında Bakanlığımızca tamamlanmıştır.”

    “Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 126 bin 552’ye yükseltildi”

    Ersoy, “Bakanlığımızın tüm bu özverili çalışmaları neticesinde ülkemizdeki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 126 bin 552’ye, sit alanlarının sayısı ise 25 bin 863’e yükselmiş bulunmaktadır. Bu rakamlar, kültürel mirasımıza verdiğimiz önemi ve sorumluluk bilincimizi de ortaya koymaktadır” diye konuştu.

    “Vakıf eserlerine yönelik ihya çalışmalarının sayısını 5 bin 913’e çıkardık”

    Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Kültür varlıklarımızın restorasyonundan bahsetmişken bu alanda Vakıflar Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalara da değinmek istiyorum. Vakıf eserlerine yönelik ihya çalışmalarının sayısı 2002 yılı öncesi 10 yıllık dönemde sadece 46 iken, bu sayıyı 2002-2024 yılları arasında 5 bin 913’e çıkardık. Yaklaşık 130 katlık bir artıştan bahsediyoruz. Yıl sonuna kadar 154 eserin onarım ve restorasyonunun yanı sıra Osmanlı coğrafyasında da 43 ihya çalışmasını tamamlamış olacağız.”

    “Osmanlı’dan miras bir gelenek olan aşevi sayımızı 3’e çıkardık”

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti:
    “2024 yılı içerisinde, İstanbul Eyüp’te bulunan Mihrişah Valide Sultan İmaretine ilave olarak Ankara Hacı Bayram Veli ve Tokat Gülbahar Hatun imaretlerini açtık. Böylece, Osmanlı’dan miras bir gelenek olan aşevi sayımızı 3’e çıkarmış olduk.

    Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, 40 bin ilk-ortaokul ve lise öğrencisi ile 10 bin üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 50 bin öğrenciye burs, 7 bin 500 yetim çocuğumuz ile engelli vatandaşımıza aylık verilmektedir. Ayrıca her ay düzenli olarak adrese teslim şeklinde 75 bin ihtiyaç sahibi aileye gıda kolisi ulaştırılmaktadır.”

    “2024 yılında Filistin ve Gazze’ye 125 bin gıda kolisi insani yardım gönderilmiş”

    Gazze’ye yapılan yardımlara da değinin Bakan Ersoy, “2024 yılında Filistin ve Gazze’ye 125 bin gıda kolisi insani yardım gönderilmiş ve bazı Balkan ülkeleri ile birlikte toplam 146 bin gıda kolisi yurt dışındaki ihtiyaç sahiplerine gönderilmiştir. Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde 35 bin öksüz-yetim çocuğumuza bayramlık kıyafet ve ayakkabı yardımı yapılmıştır. Ayrıca vakfiyelerdeki çeşitli hayır şartları da yerine getirilmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Yıl içinde 2 bin 858 adet yazma ve nadir matbu eser daha satın alınarak kütüphanelere kazandırılmıştır”

    Türkiye’nin yazma eser mirasının çok büyük bir öneme sahip olduğunu aktaran Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
    “Hâlihazırda 24 kütüphaneye ait 286 koleksiyonda bulunan 616 bin adet yazma ve matbu eser künye bilgileri, 450 bin eserin dijital görüntüleri Yazma Eserler Veritabanı üzerinden hizmete sunulmaktadır.

    Yıl içinde 2 bin 858 adet yazma ve nadir matbu eser daha satın alınarak kütüphanelere kazandırılmıştır. Başkanlığımızca yürütülen ‘1001 Eser Projesi’ kapsamında da kendi alanlarının başyapıtı ve birincil kaynağı konumunda bulunan yazma eserler; çeviri, inceleme ve tıpkıbasım türünden neşirlerle gün yüzüne çıkarılmakta ve bilim insanlarının istifadesine sunulmaktadır. Bugüne kadar Bakanlığımızca ülkemize kazandırılan 122 adet kültür merkezi bulunmakta olup bunlardan 36’sı yerel yönetimlere tahsis edilmiştir.”

    Ersoy, “Hâlihazırda yapımı devam eden Ardahan Kültür Merkezinin bu yılın sonunda, Ordu-Ünye ve Van Kültür Merkezlerinin 2025 yılında, yeni yapımına başlanacak olan Malatya Kültür Merkezinin ise yine 2025 yılı içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan 241 kültür evi ve kültür merkezi inşaatına da destek sağlanmıştır” diye konuştu.

    “Bakanlığımızca 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin bakım-onarım ve tefrişat talepleri karşılanmıştır”

    Cemevlerinin ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar da yaptıklarını aktaran Bakan Ersoy, şu ifadelere yer verdi:

    “Bakanlığımızca 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin bakım-onarım ve tefrişat talepleri karşılanmıştır. Cemevlerinin fiziki kapasitesinin artırılması kapsamında deprem bölgesine öncelik verilmiş ve bu bölgede bulunan 97 cemevinin talepleri karşılanmıştır. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile deprem bölgesinde 13 yeni cemevinin yapılması için altyapı çalışmaları tamamlanmıştır.”

    “829 cemevinin aydınlatma gideri, Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır”

    Ersoy, “‘Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik’ hükümleri çerçevesinde bugün itibarıyla toplam 829 cemevinin aydınlatma gideri, Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Bakanlığımız bünyesinde ‘Kaygusuz Abdal Alevilik-Bektaşilik İhtisas Kütüphanesi ve Dokümantasyon Merkezi’ kurduğumuzu da memnuniyetle belirtmek isterim” diye konuştu.

    Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Devlet tiyatrolarımız 75 yıllık tarihinde rekor seyirci sayısına ulaşarak yüzde 66 artışla 2.2 milyon seyirciye ulaşmıştır. Yeni vizyonuyla 2023-2024 tiyatro sezonunda 105’i yerli, 119’u çeviri olmak üzere toplam 224 oyun sergilemiş olup 6 bin 152 temsil ile 737 turne gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Türk tiyatro sanatını ve edebiyatını uluslararası düzeyde tanıtmak amacıyla 12 ülkede toplam 26 temsil verilmiş, bu alanda yüzde 17’lik bir artış olmuştur. ‘Hiçbir Yeri Unutmadık’ mottosuyla sahnesi olmayan ilçe ve köylere -özellikle deprem bölgelerine- Kamyon Tiyatro ile gidilmiş; toplamda 55 il, 80 ilçede 42 bin seyirciyle buluşulmuştur. Ayrıca Filozof Çocuklar Projesi kapsamında, 3-6 yaş okul öncesi çocuklar için 30 kişilik gruplara özel gerçekleştirilen 148 temsilde 7 bin çocuğumuz tiyatroyla buluşturulmuştur.”

    “Sinema alanındaki desteklerimizi, 374 milyon lira gibi rekor bir seviyeye yükseltmiş olduk”

    Sinema sektörüne verilen destekleri de anlatan Bakan Ersoy, şunları kaydetti:

    “2024 yılı Ekim ayı itibarıyla; uzun metrajlı sinema filmi, belgesel yapımı, senaryo yazımı, kısa film yapımı ve animasyon film yapımından oluşan toplam 156 projeye yaklaşık 257 milyon lira destek verdik.

    Bununla birlikte, sinema salonlarımıza destek olmak ve sinemaya giden izleyici sayısını artırmak amacıyla sağladığımız ‘Yerli Film Gösterim Desteği’ kapsamında 108 sinema salonu işletmesini destekledik.

    Ayrıca yine 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla sinema alanında yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilen 127 kültürel ve sanatsal etkinliğe destek sağladık. Bütün bunlarla birlikte sinema alanındaki desteklerimizi, 374 milyon TL gibi rekor bir seviyeye yükseltmiş olduk.”

    Yunus Emre Enstitüsü

    Yunus Emre Enstitü’nün gerçekleştirdiği projelere de dikkati çeken Bakan Ersoy, şöyle konuştu:

    “Kültürel diplomasi kapsamında ülkemizi temsil eden Yunus Emre Enstitümüz, 68 ülkede 92 yurt dışı temsilciliği ile ülkemizin yumuşak güç potansiyelini etkin bir biçimde kullanarak faaliyetlerini devam ettirmektedir.

    Enstitümüz, farklı ülkelerdeki okullarda Türkçenin seçmeli veya zorunlu yabancı dil olarak okutulmasına yönelik çalışmalarını ‘Tercihim Türkçe Projesi’ ile yürütmektedir. Proje kapsamında 2024 yılında 20 binden fazla öğrenci Türkçe öğrenmiştir.

    Enstitümüz, yurt dışında dil bayrağımızı farklı iklimlerde dalgalandıracak Türkologları yetiştiren Türkoloji bölümlerini ‘Türkoloji Projesi’ ile desteklemektedir.

    Enstitümüz tarafından geliştirilen, Türkçenin uluslararası geçerliğe sahip ilk dil sınavı olan Türkçe Yeterlik Sınavı, 2024 yılında 52 ülkede uygulanmış olup 4 binden fazla kişi bu sınavlara katılım sağlamıştır.”

    TİKA 5 kıtada 170’den fazla ülkede 32 bine yakın proje ile faaliyet gerçekleştiriyor

    TİKA’nın faaliyetlerine de değinen Bakan Ersoy, “32’nci yılını geride bırakan TİKA Başkanlığımız, Türkiye’nin yardım elini farklı coğrafyalara ulaştırma görevini, her biri ayrı başarı hikâyesi olan çalışmalarıyla sürdürmektedir. Bugüne kadar, uluslararası kalkınma iş birliği alanında 5 kıtadaki 170’den fazla ülkede 32 bine yakın proje ve faaliyet gerçekleştiren TİKA, merkez teşkilatı ve 61 ülkedeki program koordinasyon ofisleri ile dünyada örnek alınan, son derece saygın bir kurumdur” ifadelerini kullandı.

    “RTÜK’ün 2025 yılı Bütçe teklifi 1 milyar 919 milyon 952 bin liradır”

    Bakan Ersoy, RTÜK’ün bütçesine ilişkin ise “Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 2025 yılı Bütçe teklifi 1 milyar 919 milyon 952 bin liradır. Üst Kurul bütçesinin milletimiz ve devletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Üst Kurul ile ilgili siz değerli komisyon üyelerimizden gelecek soruları da cevaplandırmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

    “Denetim raporlarında yer alan bulgular ağırlıklı olarak usule ilişkin hatalardan kaynaklanmakta”

    Bakan Ersoy, Sayıştay raporlarına ilişkin ise “Denetim raporlarında yer alan bulgular ağırlıklı olarak usule ilişkin hatalardan kaynaklanmakta olup bu hataların giderilmesine yönelik tüm Bakanlık birimlerimiz talimatlandırılmış ve düzeltici işlemlerde son aşamaya gelinmiştir. Bakanlığımızı denetleyen tüm denetçilere, titiz ve özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Bakanlığın 2025 yılı bütçesi 53 milyar 202 milyon 392 bin lira olarak öngörülüyor

    Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bakanlığımıza tahsis edilen 2023 yılı bütçesi, Bakanlığımız politika ve hedefleri doğrultusunda; etkili, ekonomik ve verimli kullanılmıştır. 2025 yılı bütçemiz bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dâhil olmak üzere 53 milyar 202 milyon 392 bin TL olarak öngörülmektedir. Bu bütçemizin 37 milyar 193 milyon 392 bin TL’si cari bütçe, 16 milyar 9 milyon TL’si yatırım bütçesi olarak öngörülmüştür.”

  • MHP İl Başkanı Kalın: “MHP Kayseri’nin en büyük partisidir”

    MHP İl Başkanı Kalın: “MHP Kayseri’nin en büyük partisidir”

    Basın mensuplarıyla tanışma toplantısında bir araya gelen MHP İl Başkanı Kalın; “Bilindiği üzere ülkemizin kurumları yasama, yürütme, yargı olarak belirlenmiştir. Yasama kanun çıkartır, yürütme kanunu uygular, yargı da bunu denetler. Ama aynı denetimi milletin nezdinde yerine getiren de medyadır. Dolayısıyla yasama, yürütme, yargıdan sonra medya ve basının da eklenmesi gerektiğini düşünen bir anlayışa sahibim. Medyamızın halkımızın dolaylı yoldan değil doğrudan gerçek ve doğru bilgiyi yayınlamasını MHP olarak elimizden gelen gayreti göstereceğiz. 55 yıldır Kayseri’de aktif siyasi faaliyet yürüten bir partinin mensuplarıyız. Kayseri’nin en büyük partisiyiz, bunu söylerken de oy oranından bağımsız olarak söylüyorum. Çünkü hemşehrilerimizin de takdir edeceği üzere Milliyetçi Hareket Partisi; ülkemizin veya ilimizin ne kadar dara düştüğü durum varsa hepsinde kayıtsız, şartsız, oy hesabı gütmeden elini değil vücudunu taşın altına koyan bir partidir. Bizler de Kayseri’de bu anlayışı devam ettirme gayreti içerisinde olacağız” ifadelerini kullandı. Göreve geldiklerin itibaren yapacakları çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Kalın; “Çiftçilerimizin, sulama birliklerimizin ve sulama kooperatiflerimizin elektrik borçlarıyla alakalı ciddi problemlerin olduğunu gördük. Her ne kadar şehir merkezindeki vatandaşlarımız çok haberdar değilse de taşrada çok ciddi bir şekilde tarım ve hayvancılıkla uğraşılmaktadır. 5 bin çiftçisi olan Yeşilhisar’ın da, 12 bin çiftçisi olan Develi’nin de bu problemleriyle alakalı gerekli girişimleri yapacağımızın taahhüdünü duyurmak istiyorum” diye konuştu.

    “Olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadık”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin; PKK’lı terörist başı Abdullah Öcalan’ın mecliste PKK’nın silah bıraktığını açıklaması çağrısına da değinen MHP Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın; “Bu çıkışın noktasında sadece ‘Apo çıksın, mecliste grup toplantısında konuşsun’ sözünü tırnak içerisinde alırsak halkımızı da kendimizi de yanıltmış oluruz. Sonrasında 3 grup toplantısı daha gerçekleştirildi. 3 grup toplantısında da liderimiz terörle mücadeleden taviz verilmeyeceğini, bu sorunun çözümünün eğer isteniyorsa bu şekilde olabileceğini ve Öcalan’ın adını da terörist başı olduğunu defalarca dile getirdi. Haliyle vatandaşımız da bunu takip etti, bize dönüşleri ‘Devlet Bahçeli böyle bir çıkış yapıyorsa bunu değerlendirmek lazımdır. Vardır bir bildiği’ şeklinde oldu. Olumsuz noktada da bir tepkiyle karşılaşmadık” dedi.

  • Hakan Fidan, Filistin Başbakanı ile görüştü

    Hakan Fidan, Filistin Başbakanı ile görüştü

    Dışişleri Bakanlığı kaynakları Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bugün (22 Kasım) Filistin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Mohammed Mustafa ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı. Görüşmede, Gazze ve Batı Şeria’daki durum ele alındı. Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik çabalar değerlendirildi. Dışişleri Bakan Fidan, Filistinli gruplar arası uzlaşının önemine değinerek, bu konuda devam eden süreci desteklediğimizi vurguladı.

  • İliç’ten ders alınmadı, sırada Kirazlıyayla var

    İliç’ten ders alınmadı, sırada Kirazlıyayla var

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, son yıllarda özellikle maden aramaları adı altında gerçekleştirilen projelerle, doğanın hoyratça yağmalandığını, tarım arazilerinin, ormanların, su kaynaklarının ve yaşam alanlarının Saray iktidarı ve yandaşları tarafından rant uğruna feda edildiğini söyledi. Cengiz Holding’in, Halilağa Bakır Madeni İşletmesi için Kazdağları’nda 100 dönümden büyük bir arazide faaliyete geçtiğini kaydeden Sarıbal, “Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce yaşam savunucusuyla birlikte maden çalışmalarının sürdüğü Çanakkale Bayramiç’teki Hacıbekirler Köyü’nde bir araya geldik. Kazdağları’nı yok edecek, binlerce ağacı katledecek bir talanla karşılaştık. 1 milyondan fazla ağacın kesileceği, tarım alanlarının haritadan silineceği bu proje, sadece doğayı değil, bu bölgede yaşayan köylülerin ekmeğini, suyunu, geleceğini de gasp etmektedir. Devasa büyüklükteki atık barajı Hacıbekirler köyüne yalnızca 750 metre mesafede. Bayramiç ve Çan ilçelerindeki Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köyleri, bu proje ile haritadan silinecek. Tüm su varlıkları maden projesine tahsis edilecek. Bölgede kuraklık artacak. Madenin yaratacağı kirlilik yaşam alanlarını tehdit edecek” dedi.

    VİCDANSIZLIĞIN BELGESİ: ÇED KARARI

    Kazdağları’nın yüzde 76’sında maden ruhsatı olduğunu kaydeden Sarıbal, ÇED olumlu kararlarının iptali talebiyle açılan davaya mahkemenin ret kararı verdiğini hatırlattı. Sarıbal, “ÇED raporuna olumlu karar verenler, bu doğa katliamına ‘kamu yararı’ diyecek kadar vicdansız. Ancak bilirkişi raporları bu projede kamu yararının olmadığını açıkça ortaya koymuştur. İktidarın yargıya yaptığı baskılar sonucu mahkemeler, halkın değil, holdinglerin çıkarına kararlar vermiştir. Karşımızda ne vicdan, ne hukuk, ne de halkın çıkarını gözeten bir yönetim var. Karşımızda tek bir şeyi gözeten bir iktidar var: sermayenin, holdinglerin ve yandaşlarının kâr hırsını! Bu bir hukuksuzluk, bir yağma planıdır. Bu ülkenin yargısı taşeronlaşmış, kurumlar, bakanlıklar, Saray, Cengiz’e çalışıyor. Bu kararlarla holdinglerin çıkarları için, Kazdağları’nda yaşayan insanların, canlıların yaşamı bir kez daha hiçe sayıldı. Bu ülkenin kaynaklarını enerji bahanesiyle, HES, GES projeleriyle bir mirası kendilerine kalmış gibi Cengiz Holding’e ve 5’li çeteye peşkeş çeken bir yapı var” diye konuştu.

    “BU TOPRAĞIN ÇIĞLIĞI, ANALARIMIZIN GÖZYAŞI SALTANATINIZI YIKACAK”

    Yenişehir Kirazlıyayla’daki madencilik faaliyeti nedeniyle yaşanan sorunları da Meclis gündemine taşıyan Sarıbal, “Meyra Madencilik’in çinko, kurşun, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı projesine karşı köylülerin yıllardır bir mücadelesi var. Kirazlıyayla’daki maden faaliyetleri yaşamı, tarım alanlarını ve su kaynaklarını geri dönülemez şekilde tehdit ediyor. Bu, doğaya, halka ve ülkemizin geleceğine ihanettir. İliç’te yaşanan maden felaketinden ders almadınız mı? Milyonlarca ton zehir koca bir coğrafyaya yayıldı, 9 işçimiz bu zehrin altında kalarak yaşamını yitirdi. Fırat nehri havzası zehirlendi. Bu projelerle aynı felaket Kazdağları’nda, Kirazlıyayla’da yaşanacak. Bu katliama sessiz kalmayacağız! Her bir ağacın, her bir canlının sesi olacağız. Bu toprakları gasp etmenize izin vermeyeceğiz. Halkın alın terini çalanlar, sizlerle hesaplaşacağız. Bu toprağın çığlığı, analarımızın gözyaşı saltanatınızı yıkacak” ifadelerini kullandı.

  • TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden Yenidoğan Çetesi açıklaması

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden Yenidoğan Çetesi açıklaması

    İstanbul’da bebekleri anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan, ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmaya TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri geldi. Üyeler duruşma başlamadan basın açıklaması yaptı. Açıklamaya AK Parti Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, Saadet Partisi Milletvekili Mesut Doğan, MHP Milletvekili Naci Şanlıtürk, DEM Parti Milletvekili Kamuran Tanhan, CHP Milletvekili Mahmut Tanal katıldı.

    Süreci yakından takip edeceklerini dile getiren TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, “Son derece üzgünüz. Maddi gerçeği mahkeme ortaya çıkaracak. Sorumlular tespit edildikten sonra hak ettiği cezayı çekecek. İddianameye baktım. Müşteki 5 baba var. Her birisi 30’lu yaşlarda. İnsanların heyecanla bekledikleri bir süreçte böyle bir sonla karşılaşmaları çok can yakıcı. İddiaların ciddi olduğu bir yerde maddi gerçeğin ortaya çıkması hepimizin arzusu. Süreci soruşturma evresinden itibaren yakından takip ediyoruz. Heyet olarak dava sürecini de takip edeceğiz. Maddi gerçeğin ortaya çıkması, kamuoyu vicdanının rahatlaması, yavrularını kaybeden anne babalarımızın acılarını bir nebze olsun dindirebilmek için süreci titizlikle takip edeceğiz. Soruşturmanın çok titiz bir şekilde sürdürüldüğünü görüyoruz. Davada sorumlulara hakkettikleri cezanın verileceğinden şüphemiz yok” dedi.

  • Usulsüz çakar kullananlara yeni cezalar

    Usulsüz çakar kullananlara yeni cezalar

    Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dün gece TBMM’den geçen ‘Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la birlikte; çakar kullanan sürücülere 96.000 TL trafik idari para cezası uygulanacak, sürücü belgeleri otuz gün süreyle geri alınacak ve araç otuz gün süre ile trafikten men edilecek. Sürücü son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru bir yıl içinde iki veya daha fazla kez kanunu ihlal etmiş ise sürücülere her seferinde 192.000 TL trafik idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri altmış gün süreyle geri alınacak ve araç altmış gün süre ile trafikten men edilecek. Mevzuatta izin verilmeyen araçlara takılan çakar cihazlarına mülki amir tarafından el konulacak ve mülki amir tarafından mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecek” bilgisini verdi.

    Yerlikaya, 1 Ocak -31 Ekim 2024 tarihleri arasında (2024 yılında) emniyet ve jandarma trafik ekiplerince; ışıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan toplam 10 bin 444 sürücüye işlem yapıldığını belirterek, “Sahte çakar kullanan ve usulsüz olarak trafikte üstünlük taslayanlara asla müsaade etmeyeceğiz” ifadesini kullandı.

  • Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önleme komisyonuna üye seçimi kararı Resmi Gazete’de

    Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önleme komisyonuna üye seçimi kararı Resmi Gazete’de

    Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kararı ile kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için kurulan meclis araştırması komisyonuna üye seçimi yapıldı.

    Karara göre İstanbul AK Parti Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu Başkan, Ankara AK Parti Milletvekili Asuman Erdoğan Başkanvekili, AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut Sözcü, Kahramanmaraş MHP Milletvekili Zuhal Karakoç Dora Katip seçildi. Komisyon ise toplam 21 üyeden oluşacak.

  • Bakan Fidan’dan Schengen açıklaması

    Bakan Fidan’dan Schengen açıklaması

    Dışişleri Bakanlığın 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sabah saatlerinde başlayan komisyon görüşmelerinde önce sunum yaptı. Sunumun ardından milletvekilleri, bütçeye ilişkin eleştirilerini ve görüşlerini dile getirdi. Milletvekillerinin konuşmalarının ardından milletvekilleri Bakan Fidan’a, bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti. Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) Dışişleri Bakanlığı’na geçen bürokratlar hakkındaki soru üzerine Bakan Fidan, “Bizim şu anda 39 tane genel müdürlüğümüz var. Ben MİT’ten 6 tane genel müdür arkadaş getirdim. Bunlardan birisi Personel Genel Müdürü. Bu arkadaş devlet personel kökenlidir. MİT’e de dışarıdan geldi. Örneğin Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü, hukukçu. Başbakanlık hukuk müşaviriydi. MİT’te benimle beraberdi. İstirham ettim tekrar geldi. Daha sonra Bilgi İşlem Genel Müdürü. Göreve geldiğimde eğer ihtisas sahibi bir arkadaş konunun başında olsaydı ben buna ihtiyaç duymazdım. MİT’ten bu konuyu halledecek arkadaşı aldım getirdim. Yani çalışmalarını gördüm. Onun dışında İstihbarat ve Güvenlik Genel Müdürlüğü var. MİT’te benim yerimde daha sonra Libya’ya büyükelçi olmuş, dolayısıyla hem dış politikada hem de dış işlerinde hem de MİT’i bilen bir arkadaşımızı getirdik. İstihbarat Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün başına koyduk. Ondan sonra MİT’te benimle beraber çalışmış Eşgüdüm Genel Müdürü var. Üstün başarılar üretmiş. Burada da eşgüdüm genel konusundaki gerekli sistemi kuran çok değerli seçkin bir arkadaşımız. Diplomatik Güvenlik Birimi var. Birim yeni kuruldu. Bizim dış elçiliklerimizin fiziki, haberleşme ve evrak güvenliği konusunda ihtisas sahibine arkadaşlara ihtiyaç var. Arkadaşımızı Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan ödünç aldık. Yani bu arkadaşlar Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan ödünç aldığımız iktisat sahibi arkadaşlar” dedi.

    “Benim kurumsallaşmaya ne kadar önem verdiğimi beni tanıyan herkes bilir”

    MİT ve Dışişleri Bakanlığı’nın kardeş teşkilat gibi çalıştığını belirten Fidan, “Buradan personel değişiminin olması sorun olmamalı. Benim Milli İstihbarat Teşkilatı’ndayken de Dışişlerindeyken de dikkat ettiğim bir husus var. Özellikle kariyer ve gruplarına dışarıdan pek atama yapmayı tercih etmiyorum. Ama iktisat konularına az önce ifade ettiğim gibi atamaları yapıyorum. Bunun dışında dışarıdan atadığım Strateji Bütçe başkan arkadaşımız var. Benim kurumsallaşmaya ne kadar önem verdiğimi beni tanıyan herkes bilir. Yani kurumsal verim ve derinleşme önemli. Bunun için de alanında iktisat sahibi arkadaşlarla çalışmak her zaman için benim tercihim. Çünkü taşıdığım emaneti en iyi şekilde taşımaya gayret ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Dışişleri Bakanlığına ait vakıflara ilişkin atamalar hakkındaki eleştirilere ilişkin Fidan, “Vakıf Kanunu geçtikten sonra biz mütevelli heyeti olarak atamayı yaptık. Yönetim kurulunu da atadık. Bakanlıkta atamalarımızı biz yaptık. Dışarıdan bir mali uzman atamamız gerekiyordu. Bir eski banka genel müdürünü mali uzman olarak atadık. Faaliyetimize başladık. Şirket kurulumunu yaptık. Vize şirketleriyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Vize şirketlerinin daha önceden bakanlık ile yapmış olduğu sözleşmeler var. Bunlar hukuken bağlayıcı olan sözleşmeler. Bunlara uygun şirketlerle de oturarak ve konuşarak, belli bir yol bularak yolumuzda gitmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz bu vize şirketleri gerçekten ülkemize olan rağbeti ve vize işlerini de yönetmek için iyi bulunmuş bir sistem. Vize verme sistemini de kolaylaştıran bir yapı. Örneğin bakanlık personelinin hayatı yurt dışında geçiyor. Çocukları yurt dışında büyütüyor. Yurt dışında okuyan çocukları var. Geldiği zaman da bu çocukların burada okuması gerekiyor. Bunlara özel orta dereceli eğitim kurumunun olması gerekiyor. Yani inşallah becerirsek ilk amacımız bir orta dereceli bir okul kurmak. Daha sonra bir üniversite vizyonumuz var. Becerebilirsek; bütün bunlar vakfın faaliyet arasında olacak” dedi.

    “Bakanlıkta çalışan insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz”

    Bakanlığın araç alımları hakkındaki soru üzerine Bakan Fidan, “Bazı basın yayın organlarında Dışişlerine şu kadar Mercedes lastiği alındı, bu kadar şey alındı şeklinde haberler var. Bakanlığımızda 261 tane misyon var. Buradaki temsil gereği araç kullanan misyon şeflerinin araçlarıdır. Bunların hepsinin en iyi araç olması gerekiyor. Bütçemizin el verdiği ölçülerde buralara her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Yani alınan araçlar Dışişleri Bakanı’nda çalışan insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
    Konuşmasının devamında Türk vatandaşlarının vize talepleri ve Türkiye’ye yönelik vize talepleri ilişkin rakamlar paylaşan Fidan, “Vize konusu Avrupa devletleriyle bizim aramızdaki bir konu. Avrupa devletleri şimdi kendileri Schengen meselesine bağladılar. Schengen meselesi girdikten sonra sadece bize karşı değil, dünyadaki herkese karşı bir ortalamayla hareket ediyorlar. Tamam Türkiye’de problemlerimiz var. Bunun sebebini araştırıyoruz. Sadece bize mi özel bir davranış var? 2014’ten başlayalım. 2014’te Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret; yüzde 4.4, bütün Schengen başvurularına yapılan ret; yüzde 5.1. 2015’te Türkiye’de yüzde 3.9, dünyada 6.2; 2016’da bizde yüzde 4.4, dünyada 6.9; 2019’da bütün dünyada 9.7, bizde 9.7; 2020’de de bizde 12.7 dünyada 13.6; 2021’de 16.9. dünyada 13.4; 2022’de bizde 15.7, bütün dünyada 17.9; 2023’te bizde ret oranı 16.1, dünyada yüzde 16. Bizim ile dünya arasında dramatik bir sorunumuz yok” ifadelerini kullandı.

    “Vize serbestliği ve Avrupa Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesi AB ile aramızda yürüttüğümüz iki tane önemli başlık”

    Avrupa Birliği ülkeleri ile Vize serbestliği konusundaki son duruma ilişkin bilgi veren Fidan, “Avrupa Birliği’nin vize serbestliğinin hayata geçmesi için altı tane madde var. Bu konuları biz kurumlarımızla konuşuyoruz, koordine ediyoruz. Bundan hayata geçmesi sizler eminim ki meclise gelirse destek verirsiniz. Ama öncelikli olarak politik iklimin hayata geçmesi için bizim biraz da onlarla belli konuları müzakere etmemiz gerekiyor. Vize serbestliği ve Avrupa Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesi şu anda Avrupa Birliği’yle aramızda yürüttüğümüz iki tane önemli başlık. Bizim bu konudaki resmi politikamız devam ediyor” şeklinde konuştu.

    “Bizim BRICS ile ilgili sakladığımız hiçbir şey yok”

    BRICS ülkelerinin bugün oldukça gündeme geldiğini söyleyen Fidan, “Bizim BRICS ile ilgili sakladığımız hiçbir şey yok. Benim gerek basın toplantılarında gerek televizyon programlarında olmazsa olmaz soru BRICS sorusu. Aylardır bu soru soruluyor. BRICS kurumsal bir başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil. Üyeler öyle bir kurumsallaşması yok. Üyeler bir araya geliyorlar. Birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de bir şekilde ilginizi ifade etmeniz gerekiyor. Biz ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik. Yani kaç defa söyledim ben. Ben ilgi duyuyoruz dedim. Bu ilgiyi de karşı tarafa ilettik. BRICS son özellikle 1-2 yıldır olan jeostratejik gelişmelerden dolayı bir önceki yıldaki genişleme hamlesinden sonra baktılar ki BRICS bir artık bir genişleme sürecine gitti. İkincisi şaşırtıcı bir şey. Aldığı üyelerin kompozisyonunda öyle bir izlenim veriyor ki dünyadaki en fakir ülkede BRICS üyesi olabilir. En zengin ülkede üyesi olabilir. Herkes açıklık kulüp haline geldiği izlenimi verdi. Dolayısıyla muazzam bir fırsatı kaçırmak istemeyenler tarafından hücum başladı. Ama bizimki tabii öyle değildi. Bizimki çok böyle hesaplı kitaplı incelenmiş, bakılmış. Avrupa Birliği’nin kurumsallaşması burada yok, derinleşmesi burada yok, birliği burada yok, işleyişi de burada yok. Bunu biliyoruz. Bunun burada olması mümkün olacak mı? Zor. Ama burada bir dünya oluşuyor, bir tartışma var. Alternatif ekonomik düzenler aranıyor. Çünkü sizin kendi kurucusu olmadığınız ve egemeni olmadığınız herhangi bir kulüpte sizin isteme, mevcut şartlar sizin aleyhinize döndüğü zaman her zaman için şarta tabi tutabilirsiniz. Türkiye bunu yaşıyor. Başka ülkeler bunu yaşıyor. Başka ülkeleri kurmadıkları sistemin üyesi oldukları zaman zaman zaman yaptırımla karşılaşabiliyor. Bütün finansal altyapınızı batıya bağlamışsınız. Bütün savunma altyapınızı NATO standardına bağlamışsınız” diye konuştu.

    “Eurofighter satışında sipariş aşamasına gelinmedi”

    F-16’ların son durumuna ilişkin Fidan, “Kongrede o süreci biz tamamlattık. O bitti, yapılan görüşmelerle. Daha sonra Milli Savunma Bakanlığı’nın teknik görüşmeleri yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı o teknik görüşmeleri de bitirdi. Ön ödemeleri de yaptı. Siparişleri verildi. Ve artık o süreç başladı, F-16 süreci. Bizim için önemli olan askeri politik alanı, o siyasi iradenin orada oluşturmasını sağlamak daha sonra bunu onların firmasıyla bizim Milli Savunma Bakanlığı’nı bir araya getirmekti, o kısmı bitti. Eurofighter konusunda da aynı sistem. İlk önce Avrupalılarla siyasal irade kısmını hallettik. Şimdi Milli Savunma Bakanlığımızla teknik alanları konuşuluyor. Ama orada sipariş aşamasına gelinmedi. Onu biliyorum. Çünkü tartışılıyor şu anda” dedi.