Kategori: Siyaset

  • “Uluslararası toplum artık her platformda sesini çıkarmalı”

    “Uluslararası toplum artık her platformda sesini çıkarmalı”

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh’un himayesinde ve Birleşmiş Milletler işbirliğinde Ulanbator’da düzenlenen Dünya Kadınlar Forumu’na katıldı. Forum çerçevesinde ikili temaslarda bulunan Bakan Göktaş, BM Genel Sekreter Vekili Amina Muhammed ile bir araya geldi. Görüşmede kadın, engelli, çocuk, yaşlı ve aile alanlarındaki çalışmalara ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. Bakan Göktaş görüşmede, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına yönelik tepkisini de dile getirdi. İsrail saldırılarının kalıcı olarak sona erdirilmesine yönelik uluslararası baskının artırılmasının önemine vurgu yapan Göktaş, “Uluslararası toplum artık her platformda sesini çıkarmalı ve bu katliam son bulmalıdır” dedi.
    Bakan Göktaş, görüşme öncesinde Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü Amy Pope ile de bir araya geldi.

  • “Kadına yönelik şiddetle mücadelemizi sürdürüyoruz”

    “Kadına yönelik şiddetle mücadelemizi sürdürüyoruz”

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh’ın himayesinde başkent Ulanbatur’da Birleşmiş Milletler iş birliğiyle düzenlenen Dünya Kadınlar Forumu’na katıldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gelişinde Cumhurbaşkanı Khurelsukh ve Moğolistan Dışişleri Bakanı Batmunkh Battasetseg tarafından karşılanan Göktaş, daha sonra forumun yapıldığı salona geçti. Göktaş, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh, Dışişleri Bakanı Battasetseg ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Vekili Amina J. Mohammed tarafından yapılan açılış konuşmaların ardından geçilen genel oturumda konuşma yaptı. Bakan Göktaş, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin dünyada köklü değişikliklere sahne olduğunu, çağı anlamak ve hızına ayak uydurmak için gelecek stratejilerinin buna göre şekillendirilmesinin önemine işaret etti. İklim değişikliği ve dijitalleşmenin çağın dikkat çeken meseleleri arasında yer aldığına dikkat çeken Göktaş, “Politika yapıcılar olarak bizler, bu güncel meselelerin gecikmeksizin belirlenmesi ve sorunlara etkili çözümler bulunması noktasında büyük sorumluluk taşıyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin iki konuya da önem verdiğini ifade eden Göktaş, tüm küresel değişimlerde olduğu gibi bu durumun da kadınları etkilediğini belirtti.

    “Kadın girişimciliğinin bu yüzyılı belirleyen unsurlardan birisi olduğunu düşünüyoruz”

    Kadını ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda daha etkin ve daha güçlü kılacak politikaları büyük kararlılıkla sürdürdüklerini dile getiren Göktaş, “12. Kalkınma Planımızın kapsamında kadınların iş hayatına katılımı, istihdam imkanlarının çeşitlendirilmesi ve artırılması konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Kadın girişimciliğinin bu yüzyılı belirleyen unsurlardan birisi olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada kadın girişimcilerin desteklenmesine özel önem atfediyoruz. Tüm dünyanın ortak sorunlarından birisi olan kadına yönelik şiddetle mücadelemizi şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle sürdürüyoruz. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı Platformu gündeminde de yer aldığı gibi kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, tüm kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi yönünde önemli ilerlemeler kaydettik” ifadelerini kullandı.

    “‘İklim Değişikliğinin Kadınlar Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması’ projemizi başlatacağız”

    İklim değişikliği ve dijitalleşmenin olumsuz etkilerine vurgu yapan Göktaş, “İklim kriziyle mücadele sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve eşitlik sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Bizler de çağın getirdiği yeni gelişmeleri dikkate alarak, politika metinlerimizi güçlendiriyoruz” dedi. Göktaş, 2024-2028 yıllarını kapsayan “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” ile kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımlarının artmasını, hak, fırsat ve kaynaklardan tam yararlanmalarını hedeflediklerini, söz konusu planın politika eksenine “Çevre ve İklim Değişikliği”ni de eklediklerini söyledi. Dijitalleşmeyi tüm politika eksenlerine entegre ettiklerini belirten Göktaş, “Yakın zamanda, İklim Değişikliğinin Kadınlar Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması projemizi başlatacağız. Proje ile iklim değişikliğinin kadınların yaşamı üzerindeki etkilerini ortaya koyarak ihtiyaçları belirleyeceğiz. Bu kapsamda kadınların iklim değişikliğiyle mücadeleye daha aktif katılımının sağlanabilmesine yönelik politika önerileri geliştireceğiz” şeklinde konuştu.

    “Kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik gibi alanlara ilgisini artırmaya yönelik çabalarımız sürüyor”

    Göktaş ayrıca Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre dijital sektörlerdeki küresel iş gücünün yüzde 36’sını oluşturan kadınların, teknik rollerin yalnızca yüzde 28’inde istihdam edildiğine dikkat çekti. Göktaş, “Kadınlara ve kız çocuklarına, yeşil ve dijital dönüşüme uyumlu, iş gücü piyasası ihtiyaçlarına uygun yeni beceriler kazandırıyoruz. Bu noktadan hareketle kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarına ilgisini artırmaya ve onların görünürlüğünü sağlamaya yönelik çabalarımız sürüyor” dedi. Bu hedef doğrultusunda “Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi” ile kızların mühendislik alanlarında eğitim almalarını teşvik ettiklerini ifade eden Göktaş, “Donanımlı kadın mühendislere ve iş dünyasında aktif rol almalarına şahit olmaktan büyük mutluluk duyduğumuzu özellikle ifade etmek isterim. Pek çok güçlüğe rağmen kadınların tüm yönleriyle güçlenmesi toplumun da güçlenmesi demektir. Güçlü kadın güçlü toplumun temelidir. Ülke olarak kadının güçlenmesi yönünde politikalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
    Konuşmaların ardından Bakan Göktaş, forum kapsamında çekilen aile fotoğrafına katıldı.

    600’ün üzerinde katılımcı

    Moğolistan’da ilk defa düzenlenen foruma 15 ülkeden üst düzey temsilci, 20 yakın ülkeden sivil toplum kuruluşu yetkililerinin yanı sıra sanat, spor, ve iş dünyasından temsilcilerin bulunduğu 600’den fazla katılımcı yer alıyor. “Yeşil Gelecek İçin” temasıyla düzenlenen konferansla küresel sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve iklim değişikliği gibi insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunların çözümünde kadınların katılımı ve liderliğinin artırılması ve en iyi uygulamaların paylaşılması amaçlanıyor. Forum kapsamında katılımcılar iklim değişikliği, ekonomik istikrarsızlık gibi birbiriyle bağlantılı sorunların çözümü amacıyla çevre, gıda sistemi, ekonomi, eğitim, spor, sanat ve kültürle ilgili konulara odaklanan toplantılara katılarak görüş alışverişinde bulunuyor.

  • “Boğaziçi öngörünüm bölgesinde yer alan yapıyla ilgili soruşturma başlatıldı”

    “Boğaziçi öngörünüm bölgesinde yer alan yapıyla ilgili soruşturma başlatıldı”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Boğaziçi öngörünüm bölgesinde yer alan yapıyla ilgili olarak “imar kirliliğine neden olma” suçundan resen soruşturma başlatıldığını bildirdi. Tunç, “İstanbul’un Üsküdar ilçesi Vaniköy semtinde bulunan ve Boğaziçi öngörünüm bölgesinde yer alan yapıyla ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesi uyarınca ‘imar kirliliğine neden olma’ suçundan Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmıştır. Dünyanın göz bebeği İstanbul’umuzun doğasını bozacak hiçbir olumsuzluğa asla müsaade edilmeyecektir” dedi.
    Bakan Tunç, soruşturmanın titizlikle sürdüğünü bildirdi.

  • Bakan Uraloğlu: “Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına 277 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik”

    Bakan Uraloğlu: “Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına 277 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik”

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan çevre yolu şantiyesinde yetkililerden bilgiler alan Bakan Uraloğlu, daha sonra Bitlis Valiliğine geçerek burada Valilikte Şeref Defterini imzaladı. Daha sonra kurum amirleri ve belediye başkanlarının katılımıyla yapılan koordinasyon toplantısına katılan Bakan Uraloğlu, Bitlis genelinde yapılan ulaştırma ve altyapı yatırımlarını değerlendirdi. Toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, “2002 yılından bu yana Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına 277 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılını inşa edecek adımları atmaya devam ettiklerini ifade eden Bakan Uraloğlu, “6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu, 22 yılda yaklaşık 29 bin 434 kilometreye ulaştırdık. Havacılıkta çağ atladık. İç hatlardaki aktif havalimanı sayımız 26 iken son olarak 10 Ağustos’ta hizmete açtığımız Çukurova Uluslararası Havalimanıyla 58’e yükselttik. Ülkemizin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı da daha geçtiğimiz ay içinde uzaya başarıyla fırlattık. Test sürecine başladık” diye konuştu.

    Son 22 yılda Bitlis’in ulaşım ve iletişim altyapısı için 57 milyar 785 milyon lira yatırım gerçekleştirdiklerine de değinen Bakan Uraloğlu, 2002 yılında bu zamana kadarki yatırımlarını da değerlendirerek, şunları söyledi:
    “2002’de sadece 19 kilometre bölünmüş yolu var iken, 289 kilometre daha yeni bölünmüş yol yaparak toplamda 308 kilometreye ulaştık. BSK kaplamalı yolu yoktu, 279 kilometre BSK kaplama yaptık. 500 metre uzunluğunda 17 köprü ve viyadüğü vardı, bu sayıyı 72’ye çıkararak 6.2 kilometre uzunluğuna yükselttik. Hiç tüneli yoktu, 5 bin 848 metre uzunluğunda 5 tünel açtık. Bitlis’i, Van ve Muş’a bölünmüş yolla bağladık. 2020 yılında Türkiye’nin en yüksek köprüsü olan Beğendik Köprüsü’nü de içinde barındıran Küçüksu-Hizan-Pervari yolunu hizmete açarak; Bitlis, Siirt ve Van illerimiz başta olmak üzere ülkemiz adına çok önemli bir ulaşım projesini hayata geçirdik. Dağlık bir arazi yapısına sahip olan ilimizin güney illeriyle bağlantısını sağlayan güzergâh üzerindeki mühendislik harikası Bitlis Çayı Viyadüğünü açtık.”

    Bitlis çevre yolu ile Şanlıurfa, Diyarbakır, Van ve Muş üzerinden gelen transit trafiğin şehir içinde neden olduğu yoğunluğu rahatlattıklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Şu anda da Bitlis’te 14 milyar 328 milyon lira proje bedeliyle 9 ayrı karayolu projesine devam ediyoruz. Karayolları çalışmalarımızın yanı sıra Bitlis’in tüm demiryolu altyapısını da elden geçirdik ve yeniledik. Bitlis’in turizm ve ticaret faaliyetlerini arttırmak için Tatvan Turistik Treni projesini de hayata geçirdik. Bin 262 kilometrelik Ankara-Tatvan parkurunda ilk seferine 24 Haziran’da çıkan Turistik Tatvan Trenimiz; Ankara’dan Tatvan’a kadar uzanan ve Van Gölü’nün muhteşem manzaralarını sunan popüler bir turistik tren hattı olmuştur. Talepler artınca yaklaşık 2 hafta önce Turistik Tatvan Trenimizin ikinci seferini de gerçekleştirdik. İnşallah bu seferleri arttırmayı ve Ankara-Tatvan arasında 2025 yılında da tren seferleri yapılmasını planlıyoruz. Tatvan ve Van Feribot İskelelerinin yenilenmesi ve bağlantı yolları yapımı projesini de hayata geçirdik. İskelelerimizin kara yolu bağlantı yollarının yapımını tamamladık. Van Gölü üzerindeki demiryolu ulaşımı TCDD tarafından işletilen ve 1971-1976 yılları arasında imal edilen 4 adet feribot ile yapılmaktaydı. Her biri 9-10 vagon kapasiteli mevcut 4 feribotla günde bin 500 ton yük taşınıyordu. Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi feribotlarını kullanıma alarak günde 10 bin 500 ton yük taşıyarak, yük taşıma kapasitesini 7 kat arttırdık. 5 saat süren Tatvan-Van arasındaki seyir süresini de 3,5 saate düşürdük. Eski feribotların 5,6 litre olan ton başına yakıt tüketimini de yeni feribotlarla 1,1 litreye düşerek, büyük miktarda enerji tasarrufu sağladık. Hedefimiz, Bitlis’i ve ülkemizin her noktasını, Türkiye Yüzyılı vizyonunda ihtiyaç duyulan ulaştırma ve haberleşme altyapısının ötesine taşımak. Bitlis’i daha modern ve gelişmiş bir ulaşım altyapısıyla daha da ileriye taşımak için gayretle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Bakan Uraloğlu, Valilikteki programının ardından önce Bitlis Belediyesine daha sonra ise partililerle bir araya gelmek için AK Parti Bitlis İl Başkanlığını ziyaret etti.

  • Özgür Özel, röntgen filmlerini paylaştı

    Özgür Özel, röntgen filmlerini paylaştı

    CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, geçen hafta TBMM’deki özel oturum öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in evde geçirdiği kaza sonucu ayağında ufak çaplı kırılma olduğunu duyurmuştu. Özel’in ayağında oluşan kırık hakkında sosyal medyada, Özel’in ‘ayağından vurulduğu’ iddiaları yer almıştı. Özel, tartışmalara ilişkin ayağının röntgen filmlerini paylaştı.

     

  • “Maaşları derhal kesilmeli”

    “Maaşları derhal kesilmeli”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli terörle mücadele kapsamında ve HDP milletvekilleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamasında Türkiye’nin 40 yıldır bölücü terörle mücadele halinde olduğunu kaydeden Bahçeli, “Terör(izm)le mücadele, milli güç unsurlarının bir konsept dahilinde seferber edilmesini gerektiren bütünlükçü ve çok boyutlu mekanizmalar toplamı; aynı zamanda siyasi, stratejik, ekonomik, güvenlik, psikolojik ve diplomatik yönleri bulunan değişken ve dinamik süreçlerin muhassalasıdır. Bunun yanı sıra terörle mücadeleyi muvaffakiyetle taçlandıran manevi amillerin başında da sabır, inanç, metanet ve moral üstünlük mühim ve müessir bir konumdadır. Terörle mücadele doğaçlama bir süreç olmadığından manevra kabiliyet ve kalitesi devamlı güncellenerek güçlendirilmelidir” ifadelerine yer verdi.
    Açıklamasında 15 Ağustos 1984 Eruh ve Şemdinli saldırılarından 15 Ağustos 2024’e kadar geçen 14 bin 600 günde sivil ve resmi görevli şehit sayısının 14 bin 902 olduğunu belirten Bahçeli, 40 yıllık mücadele döneminde tezahür eden ekonomik kaybın kabaca 2,5 trilyon dolara yaklaştığını ifade etti.

    Bahçeli açıklamasının devamında, “Elbette kahraman şehitlerimizin dökülen kanlarının hiçbir ekonomik veya parasal ölçüyle mukayesesi mümkün değildir. Onların fedakarlıkları imrenilecek ve hayranlık duyulacak seviyededir. Emperyalizmin uzaktan kumandasıyla emel ve eylem hiyerarşisi oluşturan terör örgütünün hem insanlık suçu işlediği hem de Türkiye’nin ve Türk milletinin varoluşsal haklarına saldırdığı ayan beyan gözler önündedir. Terörle mücadelenin ardışık ve bütünlükçü mahiyetinden dolayı yalnızca dağda gezen silahlı eşkıya kolunu etkisiz hale getirmek doğal olarak terörist ikmal kanallarını tasfiyede yetersiz kalmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
    Açıklamasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terör ve bölücülük propagandası yapan lekeli yüzlerin varlığı ülke ve millet gündemini meşgul ettiği müddetçe kanlı döngünün sonunun gelmeyeceğinin altını çizen Bahçeli, “Dağda kovalanıp başı ezilen, sınır ötesinde kaçacak ve sığınacak in bulmakta zorluk çeken hainlerin siyasi destekçileri artık iyice azgınlaşmışlardır. ‘Bu devlet yıkılmalıdır’ diyen bir soysuz, DEM kontenjanlı TİP milletvekilidir. Sövüp saydığı Türkiye Cumhuriyeti devletinin hazinesinden emekli maaşı dışında her ay 170 bin lira milletvekili maaşı almaktadır. Bu yürek yaralayan gerçek milli vicdanları kanatmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti sırasında kaç uçakla gittiğini sayıp Külliye’nin güvenlik harcamalarının çetelesini tutan, bunu da emeklilerimizi provoke etmek için kullanan organize ihanet ve terör şebekesinin devlet hazinesine deyim yerindeyse hortum bağlaması utanç duyulacak bir tenakuzdur” ifadelerine yer verdi.

    “PKK’nın milis unsuru olan DEM’in TBMM’de 57 milletvekili bulunmaktadır” diyen Bahçeli, “Bu milletvekillerin devlet hazinesine yıllık maliyeti 116 milyon 280 bin liradır. Ayrıca DEM’in 171 milletvekili danışmanın hazineden aldığı yıllık maaş 133 milyon 380 bin lira, 10 grup danışmanının yıllık maaş külfeti 8 milyon 400 bin lira, 30 büro personelinin aldığı yıllık maaş da 23 milyon 400 bin liradır. Daha vahimi de DEM’in 2024 yılında hazineden aldığı yardım miktarının yaklaşık 658 milyon lira olmasıdır. Bu kapsamda terör ve bölücülük odağı DEM’in düşman olduğu devletten 2024 yılında alacağı toplam parasal büyüklük yaklaşık 940 milyon liradır. En düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğu düşünüldüğünde neredeyse 76 bin emeklimizin hakkı terör örgütüne adeta kurşun, silah ve bomba parası olarak hibe edilmektedir” ifadelerini kullandı.

    “57 DEM milletvekilinin maaşı derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmalıdır”

    26 Aralık 2023 TBMM Grup Konuşmasındaki görüşlerin tekraren değerlendirilmesinin milli ve vicdani bir sorumluluk olduğunu belirten Bahçeli, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti veya partilerin Cumhuriyet’i kuran TBMM’de bulunması, hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir, cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılayıcı muamelemedir. Böylesi bir haksızlık ve hukuksuzluk dünyanın hangi ülkesinde görülmektedir? Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de, TBMM Genel Kurulu’nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir” dedi.

  • Yılmaz’dan vergi affı açıklaması

    Yılmaz’dan vergi affı açıklaması

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, son vergi paketinin yasalaşması sürecinde zenginlere vergi affının hiçbir aşamada gündeme dahi gelmediğini ifade etti.

    Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, medya ve sosyal medyada isim ve kaynak ortaya konmadan hükümetin çalışmaları hakkında yapılan temelsiz açıklamalara ve spekülatif yorumlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı.

    Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:

    “Hükümetimiz, resmi politika belgelerinde veya yetkililerce yapılan açıklamalar ile izleyeceği politikaları ve kapsamlı etki değerlendirmeleri sonrasında aldığı kararları şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşmaktadır. Meclisimizden geçen son vergi paketi de bu aşamalardan geçerek teklif halini almış ve Meclisimizin takdiriyle yasalaşmıştır. Bu süreçlerde ‘zenginlere vergi affı’ hiçbir aşamada gündeme dahi gelmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın vergi paketi hususunda tercihleri tam aksine net bir şekilde geniş kesimlerinden yana, çok kazanandan çok almayı öngören bir yaklaşım ile çalışmaların yapılması yönünde olmuştur. Aziz milletimiz Sayın Cumhurbaşkanı’mızı da bu yalanları yaymaya çalışanları da gayet iyi tanımaktadır.”

     

  • “Hedefimiz aldığımız payı 1,5’e yükseltmek”

    “Hedefimiz aldığımız payı 1,5’e yükseltmek”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından Türkiye’ye yapılan küresel doğrudan yatırımlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Küresel ölçekte büyük firmaların elektrikli araç, batarya ve lojistik yatırımları için Türkiye’yi tercih ettiğini vurgulayan Şimşek, “2003-2024 Haziran döneminde toplam 266,9 milyar dolar doğrudan yatırım girişi gerçekleşti. 2003’ten önce yüzde 0,2 olan küresel doğrudan yatırımlardan aldığımız pay 2003-2023 döneminde yüzde 0,9’a çıktı. Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejimizde hedefimiz 2028 yılına kadar bu oranı yüzde 1,5’e yükseltmek. Programımızın ikiz dönüşüm ve yüksek katma değerli üretime yönelik politikalarıyla ülkemizi daha büyük bir üretim üssüne dönüştürerek büyüme potansiyelimizi ve vatandaşlarımızın refahını artıracağız” açıklamalarında bulundu.

  • “40 dakikalık yol 5dakikaya düşecek”

    “40 dakikalık yol 5dakikaya düşecek”

    Ankara’dan havayolu ile Muş’a, oradan da kara yoluyla Bitlis’e gelerek Tatvan çevre yolu ve yol üzerinde bulunan iki tüplü tünel hakkında bilgiler alan Bakan Uraloğlu, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çevre yolu bitip faaliyete geçtikten sonra 40 dakikalık yolun 5 dakikaya düşeceğini ifade eden Uraloğlu, “Burada başladığımızdan bu tarafa bazı kamulaştırma problemlerinin olduğu, bazı zemin problemlerinin olduğu gibi bazı sıkıntılar yaşadık. Ama çok şükür şimdi onları çözdük ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Burada Tatvan mevcut şehir geçişinde burası Van güzergahıdır aynı zamanda. Mevcut şehir geçişinde günlük ortalama yirmi bin civarında bir trafiğimiz var. Elbette bu yaz aylarında belli ki yirmi beş binlerin üzerinde olacak. Belki otuz binler civarında da olacak. Artık Tatvan’dan birkaç metrelik mesafeyi ancak kırk dakikada geçilebilir bir durum var. Tabii Tatvan’ın bu bölgedeki ticari gelişmişliği, oraya gösterilen rağbet dolayısıyla bu yoğunluğu yaşıyoruz. Burada bir çevre yolu yapmamız gerekiyordu. O çevre yolunu da biz yaklaşık on kilometre olarak projelendirdik ve biraz önce de dediğim gibi yapım çalışmalarına başladık. Bu çevre yolunu biz bitirdiğimizde Tatvan’da kırk dakikalarda kat edilen trafik yaklaşık beş dakikada geçilmiş olacak. Bir kere transit trafiğin tamamını bir çevre yoluna almış olacağız. Önemli bir bölümünü çevre yoluna aldığımız zaman Tatvan şehir merkezi de daha yaşanabilir, ticaretini daha da geliştirilebilir bir duruma gelmiş olacak. Projemize baktığımızda 1236 metre ve 1270 metre uzunluğunda iki adet çift tüp tünel bulunuyor, yani yolun yaklaşık iki buçuk kilometresini tünellerle geçiyoruz diyebiliriz. Yine 140-145 metre uzunluğunda önemli bir viyadükle vadiyi geçiyoruz. Burada çalışmalarımıza biz arazideki toprak işlerinde tünellerde devam ediyoruz. Tünelimizin T2 tüneli olarak adlandırdığımız yaklaşık 1370 metre, sağ ve sol toplam olarak çalışma yürüttük. Kazı ve destekleme çalışmalarını bitirdik ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Arkadaşlarımızla gerekli görüşmeyi, firmamızla da beraber yaptık. Biraz daha orada hızlanmaya ihtiyacımız var. Biz ödenek olarak destekleyeceğiz. Müteahhit firmamız da bu anlamda devam edecek. Buradaki 40 dakikalık seyahat süresini biz 5 dakikaya indireceğiz. Yine mevcut şehir geçişindeki yolu iki kilometre yaklaşık kısaltmış olacağız. Gerek zamandan gerekse de akaryakıttan burada yıllık yaklaşık 3 milyar liralık bir tasarruf etmiş olacağız. Esasında bu projeyi bitirdiğimizde harcadığımız parayı birkaç yılda geriye almış olacağız. Böyle kıymetli bir projeden bahsetmiş oluyoruz” dedi.
    Bakan Uraloğlu, konuşmasının ardından çevre yolu çalışanları ile bir müddet sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.
    Ardından Bitlis merkeze geçen Bakan Uraloğlu, Bitlis Valiliği toplantı salonunda kurum amirleri ve belediye başkanları ile koordinasyon toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

  • Ticaret Bakanı Bolat, Zonguldak Valiliği’ni ziyaret etti

    Ticaret Bakanı Bolat, Zonguldak Valiliği’ni ziyaret etti

    İlk olarak Ereğli ilçesinde fabrika açılışına katılan Bolat öğlen saatlerinde Zonguldak Valiliği’ni ziyaret etti. Bakan Bolat’ı Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, İl Jandarma Komutanı Vekili Albay Orhan Kaş, İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen, AK Parti Milletvekili Ahmet Çokakoğlu, Saffet Bozkurt, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü İsmail Hakkı Özölçer, İl Genel Meclis Başkanı Necdet Karaveli ve Ticaret İl Müdürü İsmail Maden karşıladı.
    Ticaret Bakanı Ömer Bolat Valilik anı defterini imzalayarak makama geçti. Görüşme basına kapalı olarak gerçekleşti.