Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Üniversitesi ziyaretinde yaptığı açıklamada, harcama limitleriyle ilgili olarak, “Sesini çıkaran kulüplerin başkanlarını arayıp merak etmeyin sizi halledeceğiz diyorlar, bizi arayan yok. Burada bir oyun oynanıyor. Haydi bakalım nereye gidecek göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Sarı lacivertli kulübün başkanı Ali Koç, ikinci eğitim-öğretim yılına başlayan Fenerbahçe Üniversitesi’ni ziyaret etti. Fenerbahçe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Arat ve Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük ile birlikte üniversiteyi gezen başkan Koç, üniversiteyle ilgili bilgiler aldı.
Bu ziyaret sonrasında basın mensuplarının karşısına geçen Ali Koç, Fenerbahçe Üniversitesi’yle ilgili açıklamalar yaptı. Tanıtım günlerine geldiğini söyleyen Koç, “İlgi gösteren öğrencileri görmek için geldik. 2018 Eylül ayında eğitime başlamayı arzu ediyorduk ama bizim aldığımız tabloda böyle bir şeyin olması söz konusu değildi. İlk icraatlarımızdan biri YÖK başkanı ile görüştük ve süre uzatımı istedik. YÖK’e teşekkür ediyoruz. Bir sene daha müddet verdiler. İş birliği modelini tercih ettik. Medicana Grubu ile çalışmalara başladık. İyi bir tercih yaptığımızı düşünüyoruz. İkinci yılımız olacak. İlk yılda 380-390 talebe ile başlamak başarıdır. 400 talebeye yüzde 100 burs verilecek. Eğitim kadrosunun kalitesidir bir üniversitede en önemli şey. İyi bir üniversite olacaksa en az 4-5 yıl büyük mali yüklere katlanmak durumunda. Medicana bu işe girerken çok uzun bir yol olduğunu görüyordu. YÖK önümüzü açtı. İnşallah onların beklentilerini yerine getiririz. Birinci yılda geldiğimiz nokta son derece memnuniyet verici. Bizim kulüp olarak yüzde 2 burs hakkımız var. 150 talebeyi geçmemek kaydıyla. Bu üniversitede topluma ve memlekete faydalı insanlar yetiştirilmesini diliyorum” diye konuştu.
“TÜRK FUTBOLU BİRKAÇ KULÜP DIŞINDA BATAK DURUMDA”
Harcama Limitleri ve yapılandırma anlaşmalarıyla ilgili gelen bir soruya yanıt veren Ali Koç, şu ifadeleri kullandı: “İçinde bulunduğumuz durum, sürdürülebilir bir ortam değil. Türk futbolu birkaç kulüp dışında batak durumda. Büyük kulüpler sıkıntıda. ‘Deniz bitti’ tarifini hak eden bir durumdayız. Herkes mali sıkıntıları konuşuyor. Finansal Fair Play Türkiye’de netice vermedi. Biz de yerel Finansal Fair Play’imizi geliştirdik. Buradaki amaç kulüplerin finansal yapılarını sağlıklı hale getirecek süreci yönetmek ve gerektiği zaman müdahale etmek. Bunun çözümü bir sezondan bir sezona olmayacak. Fenerbahçe, 92 milyon avro olarak aldığımız maaş bütçesini 64’e indirdik. Doğru istikametteyiz. Yeni borç almadık. Belli banka borçlarını indirmişiz. Kulübün ürettiği gelirin yüzde 80’ini kulübe girmediği bir ortamda kendi imkanlarımızla gemiyi bir yere kadar yüzdürmüş. Maaş bütçesini 64 milyondan 18 milyon avroya düşmemiz bekleniyor. Bunun gerçekçi ve mümkün olmadığını azıcık kafası çalışan herkes görür. Böyle bir beklenti içinde olunması bizleri farklı düşüncelere itiyor. Bir kuruş borcu olmayan kulüpler var. 200 milyonluk transfer geliri sağlıyor. Hesaplamada bunun 3’te biri yazılıyor. Diğer 3’te 2’si banka borcunu ödemek için. Ancak kulübün banka borcu yok. TFF, kulüplerle çok yüzeysel seviyede istişare ediyor. Geçen seneki sistemi uygulayacağım diyor. Geçen seneden bu yana pandemi oldu. Zaten önce sıkıntılıydık. Yayıncı kuruluşun yaptığı teklifler çok az. Stat gelirleri belli değil. Hal böyleyken aynı sistemi uygulayacağım demek gerçek dışı bir yaklaşım. UEFA bile FFP’ini gevşetti. Bunu anlamak mümkün değil. Bu sistemin uygulanamayacağını iddia ediyoruz.”
“NE HİKMETSE BAŞINDA DOĞRU KURGULAYAMIYORLAR”
Şu anda rahat olan birçok kulübün gelecek birkaç senede Harcama Limitleri konusunda büyük sıkıntı yaşayacağını kaydeden Ali Koç, “Yapılandırma yapmış kulüplerin ana parası hesaptan çıkarılıyor. Biz yapamadığımız için hesaba ekleniyor. Normalde geçen seneki sistemi uygulasalar eksi 440-450 milyon lira olması lazım. Böyle bir harcama limiti de olamaz. İki sene sonra yapılandırma yapmış kulüpler ana paralarını ödemeye başlayınca yine eksi limitler olacak. Yapılandırmayı imzalayamadık. Yapamayacağımız için imzalayamadık. İmza attığımızda temerrüte düşüyoruz. Bunun ağır cezaları var. Beş senede bu iş dönmez. Bu 10 senede ödenir. Başından doğru kurgulanması gerekir. Büyük kulüplerin 10 yıllık süreçte bu borçları ödeyecek ekonomiye sahip. 2-3 sene anapara faiz ödemesiz, 10 yıllık bir sürede bu iş döner. Ama ne hikmetse başında doğru kurgulayamıyorlar” dedi.
“FENERBAHÇE OLDUĞU İÇİN Mİ İMKAN TANINMIYOR?”
“Bankacı olsam Fenerbahçe yönetimini pamuklara sarıp korurdum” diyen Ali Koç, “Döviz borcumuzu bile Türk lirasına çevirmeye imkan tanımıyorlar. Fenerbahçe olduğu için mi imkan tanınmıyor? Bankacı olsam Fenerbahçe yönetimini pamuklara sarıp korurdum. Ama garip bir durumla karşı karşıyayız. 64’den 18’e inmek için bırak transferi oyuncuları bile karşılayamıyoruz. Böyle bir durumda sırtınız duvarda. Akl-ı selimin galip geleceğine inanıyoruz” açıklamasını yaptı.
“TEK ANORMAL GÖREN FENERBAHÇE SANKİ”
Bir oyun oynadığının altını çizen başkan Koç, “Oyunun parçaları ve hedeflerinin kim olduğu ufak ufak çıkmaya başladı. 6-7 kulüp daha bu durumdan sıkıntılı. TFF bir açıklama yapıyor. Açıklama yapmadan 2-3 kulübü arıyor. Onlar da soru soruyor. Kulüpler de normal diyor. Tek anormal gören Fenerbahçe sanki. Yapamayacağın bir şeye amin dememiz isteniyor. Biz 64’den 18’e inemeyiz. Orta yol bulunmak zorunda. Diğer kulüpler 2 sene sonra bizden daha çok yaygara çıkaracak ana paraları ödemeye başladıklarında” değerlendirmesinde bulundu.
“14 OYUNCUNUN KONTRATI BİTTİ, NE YAPAYIM YERİNİ DOLDURMAYAYIM MI?
Olmayacak şeyin altına imza atamayacaklarını belirten Koç, “Biz olmayacak diyoruz, bize en gerçekçi sizsiniz diyorlar. Olmayacak şeyin altına niye imza atalım? Geldiğimiz nokta bu nokta, ne yapmamız isteniyor anlayamıyorum. Varsa TFF’nin bir yöntemi bize göstersin. Önemli olan benim total bütçemi nereden nereye çektiğim. Kimi alacağım, kimi satacağım, hangi maaşları vereceğim bilmiyorsun ki. Biz geçen sene de masaya oturduğumuz çok transfer yapıyorsunuz diyorlardı, 14 oyuncunun kontratı bitti ne yapayım yerini doldurmayayım mı? Yanlıştır değildir transferler orası başka. 26 Temmuz’da bitmiş ligin 16 Ağustos’ta başlayacağını kim düşünebilir? Bunu da düşündüler, değiştirdik” diye konuştu.
“FENERBAHÇE’Yİ YALNIZLIĞA İTEMEZLER”
Fenerbahçe’nin yalnızlığa itildiğini dile getiren Ali Koç, şu ifadeleri kullandı: “Fenerbahçe’yi yalnızlığa itip bu işi yönetemezler. Devre arasındaki bir tutum olmaz. Orta yol bulunsun. Finansal açıdan biz elimizdeki imkanlar, sıkıntılar, ve gelirlerin yüzde 80’inin bize gelmemesine rağmen buraya kadar geldik. Artık destek gerekiyor. Bunları yakaladık derlerse iş başka yerlere gider. Daha kulüp kılını kıpırdatmadan, dernekler ayağa kalktılar. Fenerbahçe’nin büyüklüğünü bir kez daha gördük. İçinde bulunduğumuz ruh hali Türk futboluna yarar sağlamaz. Daha gerçekçi, daha faydalı ve sürdürülebilir bir düzene geçmeliyiz. Pandemi sıkıntıları da var, o sene bu senedir. Taraftarlarımıza teşekkür ederim, maça çıkmasak da kombine alacağız diyorlar. Passolig’e talimat gelmiş, kombine satamazsınız diye. Maça gitmese de kombine almak isteyen taraftarlar var, gerekirse madde koy. Formalarımıza müthiş bir ilgi var. Keşke daha erken çıkarsaydınız diye. İş adamları keza… Fenerbahçe’nin kenetlenmesi gerekiyor. BMW 520’si varmış bir arkadaşın, satayım Fenerbahçe’ye vereceğim diyor. Böyle şeyler var. Bu sistem hileye hurdaya götürür işi. Geçmişte 1900’lü rakamlar yapan kulüpler oldu. Gerekirse biz de yaparız. Geçmişte yaptılar hiç kimse ağzını açmadı, biz yaparsak… Bu iş gitmez böyle.”
“VEDAT MURİÇ’E TEKLİF YOK, TRANSFERLERİ YAŞAYARAK GÖRECEĞİZ”
Transferlerle ilgili bilgi veren Koç, “Transferleri yaşayarak göreceğiz. Emre Belözoğlu gayet iyi, her şeyin bir zamanı var. Vedat Muriç’e bir teklif yok” dedi.
“PAZARTESİ GÜNÜ TFF’DE TOPLANTI VAR, BAKALIM NE ÇIKACAK”
Son olarak Fenerbahçe’nin yalnızlaştırılmaya çalışıldığını dile getiren Ali Koç, “Harcama Limitleri ve yapılandırmayla ilgili ilerleyen dönemde çok daha fazla sesimizi duyacaksınız. Pazartesi günü bir toplantı var TFF’de, bakalım ne çıkacak. Bu sadece Fenerbahçe’nin problemiymiş gibi bizi yalnızlaştırmak istiyorlar. Sesini çıkaran kulüplerin başkanlarını arayıp merak etmeyin sizi halledeceğiz diyorlar, bizi arayan yok. Burada bir oyun oynanıyor. Haydi bakalım nereye gidecek göreceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.
VEFA KÜÇÜK: ÖĞRENCİLERİMİZİN BU ÜNİVERSİTEYİ TERCİH ETMELERİNİ TEMENNİ EDİYORUM
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, Fenerbahçe Üniversitesi’nin geçmişi ve geleceğiyle ilgili bir konuşma yaptı ve şu ifadeleri kullandı: “Fenerbahçe Spor Kulübü olarak genel kurulun verdiği yetkiyle yönetim kurulumuz 24 Kasım 2016 yılında Fenerbahçe Üniversitesi’nin kuruluşunu yerine getirdi. Daha sonrasında kiralık bina aradık ve burayı kiraladık. Kontenjan olarak 960 kontenjanımız vardı. Yeni gelen yönetim, üniversitenin bir sene ötelenmesine karar verdi ve sonrasında Medicana ile işbirliği yapılarak geçen sene ilk öğrencilerini kaydetti Fenerbahçe Üniversitesi. Bu sene ikinci yılımız, 1200 kontenjanımız olacak. Yüzde 90’lara varmayı bekliyoruz. Tüm öğrencilere Fenerbahçe Üniversitesi’ni tavsiye ediyorum. Emsallerinin çok üstünde bir şansa sahip bu üniversite. Öğrencilerimizin bu üniversitesi tercih etmesini temenni ediyorum.”
EMİN ARAT: FENERBAHÇE ÜNİVERSİTESİ, TÜRK EĞİTİMİNE YENİ BİR HEYECAN VE REKABET GETİRMEKTEDİR
Fenerbahçe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Arat ise üniversiteyle ilgili şunları söyledi: “Büyük Fenerbahçe camiasının yükseköğretime yansıyan yüzüne hoşgeldiniz. Fenerbahçe camiası daima Türk sporuna hizmet anlayışıyla öncülük etmiştir. Bugün de FBÜ, Türk eğitimine yeni bir heyecan ve rekabet getirmektedir. Önceki yıl ilk defa öğrencileriyle buluşan FBÜ, 400 öğrenciyle eğitimine başlamıştır. 17 lisans düzeyindeki programla, 60’ı kadın 107 öğretim elemanıyla öğrencilerimize eğitim fırsatı sağlamaya çalışıyoruz. Ayrıca üniversitemizde 2021 yılıyla birlikte lisansüstü programlarla eğitim ve araştırma faaliyetlerini artırmayı hedefliyoruz. Türkçe ve İngilizce eğitim vardır, dil eğitimine çok önem vermekteyiz. Başlangıçta hem öğretim elemanları ve verdiğimiz burslarla nitelikli öğrencileri seçtik. 4 yıllık lisans eğitimi alan öğrencilerimiz 4 yıl, önlisans eğitimi alan öğrenciler ise 2 yıl sonra mezun olacak ve hayata atılacaklar. Umarım onların mezuniyetinde de siz de burada olursunuz. Önümüzdeki sene ilk mezunlarımızı vereceğiz.”
