Kategori: Spor

  • Erdoğan Yeşi̇lyurt, 5 yıl daha Si̇vasspor’da

    Erdoğan Yeşi̇lyurt, 5 yıl daha Si̇vasspor’da

    DG Sivasspor, sezon sonu sözleşmesi sona erecek 26 yaşındaki futbolcusu Erdoğan Yeşilyurt ile 5 yıllık anlaşma imzaladı.

    Sivasspor, başarılı futbolcusu Erdoğan Yeşilyurt’un sözleşmesini uzattı. Kulüpten konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Başarılı sporcumuz Erdoğan Yeşilyurt’un sözleşmesi 5 yıl uzatıldı. 2019-2020 sezonunda sözleşmesi sona erecek futbolcumuz Erdoğan Yeşilyurt’un sözleşmesinin 2024-2025 sezonuna kadar uzatılması konusunda anlaşmaya varıldı. 26 yaşındaki sporcumuz bugün kulüp tesislerimizde Başkanımız Mecnun Otyakmaz’ın da yer aldığı imza töreninde kendisini 5 yıllığına Demir Grup Sivasspor’umuza bağlayan sözleşmeye imza attı. 2018-2019 sezonunda kadromuza kattığımız Erdoğan, Süper Lig’de kırmızı-beyazlı formamızı 39 kez giydi ve 5 kez gol sevinci yaşadı. Erdoğan Yeşilyurt’u tebrik eder, Sivasspor forması altında büyük başarılara imza atmaya devam etmesini temenni ediyoruz” denildi.

  • Süper Lig maçları saygı duruşuyla başlayacak

    Süper Lig maçları saygı duruşuyla başlayacak

    Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Covid-19 salgını sebebiyle, başta sağlık çalışanları ve vatandaşları olmak üzere tüm dünyada hayatını kaybeden insanlar ve vefat eden A Milli Takım eski futbolcusu Talat Özkarslı anısına, 12-15 Haziran 2020 tarihleri arasında oynanacak Süper Lig müsabakaları öncesinde 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulacağını açıkladı.

    Federasyondan yapılan açıklama şöyle;

    “Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle, başta sağlık çalışanlarımız ve vatandaşlarımız olmak üzere tüm dünyada hayatını kaybeden insanlar ve vefat eden A Milli Takım eski futbolcusu Talat Özkarslı anısına, 12-15 Haziran 2020 tarihleri arasında oynanacak Süper Lig müsabakaları öncesinde 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulacak.

    Ayrıca dileyen kulüpler müsabakalarda siyah kol bandı takabilecek.”

  • İnegölspor çalışmalarına yarın başlıyor

    İnegölspor çalışmalarına yarın başlıyor

    TFF 2’nci Lig ekiplerinden İnegölspor’da Basın Sözcüsü Özgür Gürbüz, koronavirüs testlerinin ardından yarın çalışmalara başlayacaklarını dile getirdi.
    Koronavirüs pandemisi nedeniyle liglere ara verildiğini hatırlatan Gürbüz, “Bu sürecin ardından yapılan test sonucu 2 çalışanımızın testleri pozitif çıkmıştı. 14 günlük karantinanın ardından personellerimiz çok şükür sağlıklarına kavuştu” dedi.TFF 2’nci Lig maçlarının 18 Temmuz’da oynanacağını kaydeden Gürbüz, bu doğrultuda takımın bugün tesislerde toplanacağını ve futbolcular, teknik heyet ile personelin koronavirüs testinden geçeceğini dile getirerek, “Sonuçların ardından 11 Haziran tarihinde tesislerimizde idmanlara başlamış olacağız. Hedefimiz belli bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Birkaç gün içinde de federasyonumuz liglerin hangi şartlarda oynanacağını duyurmuş olacak. Ya lige kaldığı yerden devam edeceğiz ya da direk Play-Off’ları oynayacağız. Hakkımızda hayırlısı neyse o olsun” diye konuştu.

    INEGOLSPOR BASIN SOZCUSU OZGUR GURBUZ – FOTO: BURSA – DHA
  • Bursa Büyükşehi̇r Beledi̇yespor  Anıl Tokat’ı kadrosuna kattı

    Bursa Büyükşehi̇r Beledi̇yespor Anıl Tokat’ı kadrosuna kattı

    Yeni sezon kadro çalışmalarına başlayan Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü Voleybol takımı smaçör Anıl Tokat’la sözleşme imzaladı.

    Liglerin tescil edilmesinin ardından yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyespor kadro güçlendirme çalışmalarına devam ediyor. İç transferde 6 oyuncusuyla yoluna devam eden yeşil-beyazlılar tecrübeli libero Ramazan Serkan Kılıç’ın ardından smaçör Anıl Tokat’ı kadrosuna kattı. Kariyerine Eskişehir DSİ takımında başlayan Anıl Tokat, sırasıyla Arkas, Tokat Belediye Plevne, Polis Akademisi, Sivas 4 Eylül Belediye, Afyon Yüntaş ve İnegöl Belediyespor formalarını giyerken, son olarak Milas Belediyespor takımında yer aldı.

  • Jeremain Lens: Seyircisiz Galatasaray maçı, derbi hissiyatında geçmedi

    Jeremain Lens: Seyircisiz Galatasaray maçı, derbi hissiyatında geçmedi

    Mart ayında son olarak oynadıkları Galatasaray maçının seyircisiz oynandığı için derbi havasında geçmediğini söyleyen Lens, şu ifadeleri kullandı:
    “Yaklaşık 2-3 haftadır takım halinde idmanlar yapıyoruz. Gayet iyi gidiyor. Hem iyi  antrenmanlar yaptık hem de yavaş yavaş maç temposunu yakalamaya başladık. Cumartesi günü de ilk maça çıkacağız. Garip bir durum. Şöyle ki; biz Galatasaray maçını da seyircisiz oynadık. Oradaki hissiyat gerçekten derbi maçı hissiyatı gibi değildi. Taraftarlar bizim için çok önemli. Bizim taraftarımız maç içinde bizi çok iten, destek veren bir taraftar grubu. O anlamda onların katkısı çok önemli. Şimdi bizde o destekten mahrum kalacağız. O destekten mahrum olunca, kendi yeteneklerimize, kalitemize daha çok odaklanma durumunda kalacağız. Ancak stada gelemeseler de nerede olurlarsa olsunlar, bizi  kalpten desteklemeye devam edecekler. Şu an önemli, hala bir hedefimiz var. Ligde hala yapabileceğimiz şeyler var. Belirli bir amacımız var, bu amacı gerçekleştirirsek zaten taraftarlarımızı gururlandırmak, onları mutlu etmek için bir sebebimiz olur.”
    “TARAFTARSIZ OLUNCA İÇ SAHADA DENGELER BİRAZ DEĞİŞEBİLİYOR”
    Seyircisiz oynanacak maçların iç sahada performansı etkileyebileceğine dikkat çeken tecrübeli futbolcu, “Taraftar etkisi olmayınca iç sahadaki dengeler biraz değişebiliyor. Ama bu kesinlikle bir bahane olamaz. Sonuçta biz Beşiktaşız. Kaliteli bir takımsak performansımızı her koşulda yukarıda tutmamız gerekiyor. Ligin kalan bölümünde iyi bir sonuç elde etmek için önümüzde hala bir fırsat var” dedi.
    “DAHA ÖNCE YAŞADIĞIMIZ BİR DURUM OLMADIĞI İÇİN BAZI ŞEYLERİ ÖNGÖREMİYORUZ”
    Futbol kariyerinde daha önce hiçbir zaman 3 aylık bir ara olmadığını söyleyen Lens, “Ancak burada şöyle bir şey var. Rakiplerimiz için de aynı şey söz konusu. Şimdi hava ısınıyor, bunun öyle ya da böyle etkisi olacak. Ama maçlar nispeten geç saatte oynanacak. Daha önce yaşadığımız bir durum olmadığı için bazı şeyleri öngöremiyoruz” şeklinde konuştu.
    “YAPMAMIZ GEREKEN ŞEY MAÇLARIMIZI KAZANIP, RAKİPLERİMİZİ BEKLEMEK”
    Kendi maçlarını kazanarak, rakiplerinden puan kaybı beklemeleri gerektiğinin altını çizen Hollandalı futbolcu, “Az öncede söyledim, hala hedeflerimiz var. Ama şampiyonluktan bahsedeceksek biraz şanlı olmamız gerekebilir. Ama Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi gibi gerçekçi hedefler de var. Ne olacağını bilemezsiniz. Biz tüm maçlarımızı kazanırsak, rakiplerimizin puan kaybetmesi durumunda, bir şansımız olabilir. Burada bizim yapmamız gereken şey maçlarımızı kazanıp, rakiplerimizi beklemek” ifadelerini kullandı.
    “SERGEN HOCA İLE ÇALIŞMAK GÜZEL VE GERÇEKTEN ÖNEMLİ BİR TEKNİK DİREKTÖR”
    Siyah-beyazlı ekibin teknik direktörü Sergen Yalçın’ın futbolcularla nasıl iletişim kuracağını çok iyi bildiğini belirten Lens, şöyle konuştu:
    “Kariyerim boyuncu birçok teknik direktörle çalıştım. Sergen hocanın şöyle farklı bir yeri var. Hem üst düzey futbol oynamış hem de şu anda teknik direktörlük yapan ender insanlardan birisi. Sonuçta 70’lerden, 80’lerden kalan bir insan değil. Oyuncuyla nasıl iletişim kurması gerektiğini çok iyi bilen, antrenmanda bir şey açıklaması, anlatması gerektiği zaman bunu nasıl anlatacağını, anlatırken o deneyimi gösterebilen bir teknik direktör. Onla çalışmak güzel ve gerçekten önemli bir teknik direktör.”
    “BİRLİKTE GÜZEL SONUÇLARA ULAŞABİLİRİZ”
    Son olarak karantina döneminde birçok eski dizi ve filmi izlediğini söyleyen Jeremain Lens, taraftarlardan da kalan haftalarda destek istedi. Hollandalı tecrübeli futbolcu sözlerini şöyle noktaladı: “Bizi desteklemeye devam ettiklerini biliyoruz. Biz sahada elimizden geleni yapıyoruz. Onlardan da sahada dışında bize destek olmalarını rica ediyoruz. Birlikte güzel bir sonuca ulaşabiliriz. Bu dönemde birliktelik her şeyden önemli. Beşiktaş ailesi olarak erişebileceğimiz bir hedef var. Birlikte bu hedefe erişelim.”

  • Yusuf ve Zeki Fransa’ya gitti

    Yusuf ve Zeki Fransa’ya gitti

    Fransa’nın Lille Kulübü’nde forma giyen milli oyuncular  Yusuf Yazıcı ve Mehmet Zeki Çelik, yeni sezon hazırlıkları için Fransa’ya gitti.
    Sakatlığı nedeniyle özel çalışmalarının bir kısmını Roma’da, bir kısmını ise Antalya Belek’te sürdüren Yusuf Yazıcı ve koronavirüs nedeniyle iptal olan Fransa Ligi’nin ardından Türkiye’ye gelen Mehmet Zeki Çelik, takımlarının yeni sezon hazırlıkları için Fransa’ya gitti.
    YUSUF YAZICI’NIN DOKTORU MARIANI’DEN OLUMLU RAPOR
    Yaşadığı diz sakatlığını atlatan ve özel çalışmalarla form tutan Yusuf Yazıcı’ya ameliyatını gerçekleştiren doktoru Profesör Pier Paolo Mariani’den de güzel haber geldi. Çekilen son MR sonucunda Prof. Mariani’den ‘ameliyat olunmamış gibi dizin sağlam’ açıklamasını alan yıldız oyuncu Lille’in yeni sezon hazırlıklarında yer alacak.

  • Trabzonspor’lu Hakan Yeşil’i Avrupa izliyor

    Trabzonspor’lu Hakan Yeşil’i Avrupa izliyor

    Trabzonspor’un 2014 yılında 12 yaşındayken Diyarbakır’dan kadrosuna kattığı Hakan Yeşil’in taliplileri artıyor.
    18 yaşındaki orta saha oyuncusu bu sezon bordo mavili takılma 19 maça çıkarken 1 de gol kaydetti. Ayrıca genç  oyuncu milli takım formasını da alt yaş kategorilerinde 48 kere giyme başarısı gösterdi.
    HEDEFİ TRABZONSPOR’A TAKIM FORMASI GİYMEK
    2021 yılının sonuna kadar bordo mavili takımla sözleşmesi bulunan Yeşil’in hedefi Trabzonspor forması giymek ve kaptanlık yapmak. 12 yaşında transfer edilerek gelişimini sağlayan takıma borcunu ödemek isteyen genç oyuncu A takım formasıyla Trabzonspor’a hizmet etmek istiyor.
    İNGİLTERE’DEN VE ALMANYA’DAN TALİPLERİ VAR
    İngiltere’de Halil Dervişoğlu’nun da forma giydiği Championship takımlarından Brentford’un ciddi şekilde ilgilendiği orta saha oyuncusunu Almanya’dan Freiburg ve Stuttgart da takip ediyor

  • Abdullah Avcı: Resmi bir teklif almadım

    Abdullah Avcı: Resmi bir teklif almadım

    Başarılı teknik adam Abdullah Avcı, koronavirüs sonrası başlayacak Süper Lig’den, gelecek sezon planlamasına, milli takımdan, Beşiktaş’taki görevine kadar bir çok konuda Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu. Avcı, “Resmi bir teklif alsam bunu gayet net söylerim. Samimiyetimle söylüyorum; teklif aldığımda bunu paylaşacağım” dedi.
    “TAKIMLAR ARAYI NASIL GEÇİRDİ LİG BAŞLAYINCA GÖRECEĞİZ”
    Koronavirüs nedeniyle lige verilen arayı en iyi şekilde değerlendiren takımların kalan haftalarda daha iyi performanslar sergileyeceğini söyleyen Avcı, “Diğer ülkelerde iptal olanlar çok az ama Haziran ayı çerisinde birçok lig başlıyor. Aslında takımlar bugüne kadar, bu süreci nasıl geçirdi buna bakmak lazım. Biz ekip olarak yurt içi ve yurt dışında bizim başımıza gelseydi nasıl bir durum olurdu diye araştırmalar ve çalışamalar yaptık. Öncelikle sporcular kendi evlerinde bu çalışmaları yaptılar. Şu anda da gruplar halinde takım oyunun içinde çalışmalar yapıyorlar. Bu zamanı fiziksel ve zihinsel olarak iyi geçiren, yağ-kilo ölçümlerini doğru yapan, mental anlamda buna hazır, organizasyonu iyi olan bir adım önde olacak ama maçlar oynandıktan sonrada karar vermemiz daha net olacaktır” diye konuştu.
    “ORGANİZASYONU İYİ OLAN TAKIMLAR BU SÜREÇTE ÖNE ÇIKACAK”
    Koronavirüsten sonra saha içi ve saha dışında sistemini iyi kuran takımların bu süreçten daha az hasarla çıkacağını dile getiren tecrübeli teknik adam, “Takım çalıştırıyor olsaydım daha sağlıklı ve doğru bir karar verebilirdim. Oyuncularla birlikte hareket ettiğiniz için bu durum için daha net konuşulabilir. Şu an dünyada da yaşanmamış bir durum var. Herkes bunu deneyerek sonucunu görecek. Almanya ligine bakıldığında veri olarak oynanan süreçle bu süreç arasında bir fark yok. Burada da takım ve saha organizasyonları iyi olan takımlar bu süreçte daha da öne çıkacak” ifadelerini kullandı.
    “ÖZ KAYNAK DÜZENİNE YATIRIM YAPILMALI”
    Pandemi sürecinin futbol ekonomisine vereceği zararları herkesin bildiğini dile getiren Abdullah Avcı, “Bundan sonraki sürecin çok daha sağlıklı devam edebilmesi için kulüplerin şirket mantığıyla yönetilmesi gerekiyor. Kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılmalı. Ülke futbolunda ödeme zorluğunun yaşandığı bir dönem yaşıyoruz. Bundan sonra öz kaynak düzenine yatırım yapabilirsen, bunu doğru geliştire bilirsen bunu yukarıda net bir şekilde oynatabilirsen, yarışırken yapabilirsen ki bunu Almanya yapıyor ve en çok genç oyuncu oynatan lig o zaman sende başarılı olabilirsin. Ligimizde şampiyonluğa oynayan takımların yaş ortalaması belli. Bu durumu kısa vadede olmasa da orta ve uzun vadede çevirebilecek fırsatlar var” şeklinde konuştu.
    AVCI, ŞAMPİYONLUK YARIŞINDAKİ TAKIMLARI DA DEĞERLENDİRDİ
    Şampiyonluk yarışındaki 4 takımı da değerlendiren Avcı, “Bu dönemde 10 haftalık bir süreç geçti. Bu dönemi takımların teknik-taktik olarak nasıl geçirdiği çok önemli. Bireysel oyuncu üzerinden değil de müsabakaların normal seyrinde de oyuncular sakatlanabiliyor. Galatasaray’da da buna benzer bir durum var, geçen sezon da Başakşehir ile biz yaşamıştık. Bugün seyirci çok önemli bir güç. Trabzonspor şu an lider, uzun zamandır buna odaklanmış bir halde ve son yıllarda da önemli bir ivme kazandı. Galatasaray’ın böyle bir kültürü var, Başakşehir de son iki sezondur yarışan bir takım. Sivasspor ise önemli bir çıkış yaptı ve hala yarışın içerisinde. Yarışta takım ismi vermektense saha organizasyonu, kadro derinliği iyi olan ve bu 10 haftalık süreci iyi geçirmiş takımın ön plana çıkacağını düşünüyorum. Oynanacak 2-3 haftalık süreçteki oyun yarışta gidişatı belirleyebilir. Galatasaray ve Trabzonspor için seyirci önemli bir güç ve seyircisiz dönemde önceden yaşamış birisi olarak Başakşehir daha avantajlı. Sahaya ne kadar bağlı kalacağı da önemli çünkü alınan sonuçlardan sonra duygulara göre mi hareket edilecek bunu ilerleyen haftalarda göreceğiz” açıklamasında bunuldu.
    “EURO 2020’NİN ERTELENMESİNİ AVANTAJA ÇEVİREBİLİRİZ”
    EURO 2020’nin bir yıl ertelenmesini milli takımın avantaja çevirebileceğine vurgu yapan Avcı, “Genç bir kadromuz var. Avrupa’da oynayan oyuncu sayımız arttı. Bu oyuncularımızın 3’ünde sakatlık durumu vardı. Yusuf Yazıcı, Merih Demiral ve sonradan da Cenk Tosun eklendi.  Avrupa’da futbol oynayan oyuncular ve verdikleri röportajları da okuyorum, teknik ve taktiğin gelişmiş olduğu bir durumun farkındalar. Genç bir kadromuz var, iyi bir ivme kazandık, önümüzdeki seneyi sakatlık yaşamadan geçirebilirsek, genç ama bir yıl daha Avrupa’da forma giymiş tecrübeli bir takım olacağız. Böyle devam ederse avantaja çevrilebilir diye düşünüyorum” dedi.
    “FUTBOLDA İLETİŞİM ÇOK ÖNEMLİ KRİTER”
    Futbol takımında iletişim önemini dile getiren Avcı, şunları söyledi: “Ülkemizde bu işlere motivasyon gözüyle bakılıyor, tabii ki duygu ve motivasyon bu işin içinde olmalı ama bunun en önemli kriteri iletişim. Avrupa’da oynayan oyuncularımızın röportajlarında ya da Avrupa’da forma giyen oyuncularla görüştüğümüzde de artık her şeyin organizasyon oluğunu konuşuyoruz. Saha içi de bir organizasyon. Oyuncunun aklının yönetmesini istiyoruz ve bunun olabilmesi içinde en önemli olan şey iletişim. İletişim derken bir ağabey kardeş ilişkisi değil de bir bilgiyi paylaşarak oyuncuya sorumluluk vermek ve oyuncunun bunu saha içinde kullanmasını sağlamak. Öz kaynak düzenimizdeki oyuncularımızı da bu bu iletişim ile oynatırsak daha iyi organizasyonlar elde edeceğimize inanıyorum.”
    “RESMİ TEKLİF ALMADIM”
    İsminin sürekli farklı kulüpler anılmasıyla ilgili olarak da konuşan başarılı teknik adam, “Resmi bir teklif alsam bunu gayet net söylerim. Teklifle ilk önce dolaylı yoldan konuşulur, bunu daha önceden de ifade ettim. Dünyanın ve ülkemizin bu yaşadığı bu süreçte öncelik insanların sağlığına kavuşması. Biz görev alacakmış gibi ekip halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm ekibimle fikir alışverişi yapıyoruz. Analizler yapılıyor, takip ettiğimiz takımlar var. Yeni oyunlar ve oyuncular var. Bir teknik ekibin yarın çalışacakmış gibi hazır olması lazım. Bizde hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Samimiyetimle söylüyorum; teklif aldığımda bunu paylaşacağım. Önemli olan çalışacağın yerde üretmektir. Böyle bir kısıtlamamız yok. Dolaylı yoldan yurt içi ve yurt dışı konuşmalar var. Bunu zaman içinde en iyi şekilde değerlendireceğim” açıklamasında bulundu.
    “BEŞİKTAŞ’A YAKIŞIR OYUNU OYNATMAM İÇİN O ZAMANIM VE FIRSATIM OLMADI”
    Beşiktaş’ta önemli deneyimler elde ettiğini ve önemli bir kulüpte görev aldığını söyleyen Avcı, “Hiçbir keşkem olmadı. Çok önemli bir kulübe gittim. Duygusuyla, tutkusuyla taraftarıyla, stadıyla atmosferiyle geçmişiyle ve tarihiyle önemli bir kulüptü ve hiç bir pişmanlığım olmadı. Beşiktaş’a gittiğimde saha içinde kalan ve bunu detaylı bir şekilde, o kulübün geçmişine ve şanına yakışır bir şekilde bir oyun oynatmaya çalıştık. Hem savunmada, hem de hücumda en ufak detayına kadar oyunlarla paylaştık. Sonrasında olumluyu da yaşadım Beşiktaş taraftarı böyledir. İstifayı da yaşadım Abdullah Avcı tribüne tezahüratını da yaşadım. Güzel duygulardı. Oyuncularımla bir şeyleri geliştirebilmek, güçlü bir oyun oynatabilmek için hem teoride, hem de pratikte oyunun çok tekrarları gerekiyor. Beşiktaş’a yakışır oyun için o zamanı ve fırsatı yakalayamadım ama 6 aylık süreçte önemli deneyimler kazandım. Hiç bir pişmanlığım da olmadı” diye konuştu.
    “6 AYDA 2 YÖNETİMLE ÇALIŞTIM”
    Beşiktaş’tan ayrılmanızda yönetimin ile aranızda güven problem mi vardı şeklinde yöneltilen soruya Avcı, “Bunu bilmiyorum onu diğer tarafa sormak lazım. 6 maçta üst üste kazanma serisini bir yeni yönetimle yaşadık. Ben ilk kez kongre yaşadım, 6 aylık süreçte 2 yönetimle çalıştım. Bu durum bir kulübün içindeki dinamikler açısından kolay değil. Olumluyu da olumsuzu da iki dönemde yaşadık. Büyük takımlarda hemen sonuç almak gerekiyor ki biz ayrılırken şampiyonluk yarışının içerisindeydik. Bunlar bir deneyim ve güzel duygular da yaşadık. Hiç pişmanlığım yok” dedi.
    “ÖNEMLİ OLAN YERLİ VE YABANCI OYUNCU ARASINDAKİ REKABETİ ARTTIRMAK”
    Gündemde olan yerli-yabancı kuralını konuşmanın zaman kaybı olduğunu belirten Avcı, “Bu konulara gülmeye başladım. 10 sene öncede A Milli Takım Teknik Direktörlüğü yaptığım dönemde de bununla ilgili çalışmalar yapmıştık. Türk futbolunun sorunu yerli-yabancı oyuncusu değil. Türk futbolunun sorunu yerli ve yabancı oyuncu arasında rekabeti sağlayacak ortamı hazırlamak. Sonrasında bunun tercihini kulüpler yapsın. Bunu böyle konuşuyoruz ama sürekli 14, 15+3, 6+2, 6+2+2 gibi sayısal konuşmalara döndü. Sorun bu değil. Sorun senin insan kaynağına yapacağın yatırımdır. Akademik liglerin standartlarıdır uygulamasıdır ve denetimidir. Bu rekabeti oluşturacak alt liglerdeki mücadeledir. Bunları yaparak yukarıya göndereceğin oyuncu kaynağını yaratırsan sonrasında iyi-köyü ve yerli-yabancı oyuncu konusunu kulüpler tercih eder. Bu konuşmaların zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Alt yapılara Türkiye Futbol Federasyonu’nun, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Genlik ve Spor Bakanlığı’nın birlikte oluşturacağı organizasyonla ve yatırımla öz kaynağa yapacağın yatırımla yerli-yabancı rekabetini oluşturmaktır” şeklinde konuştu.
    “FUTBOLDA İNSAN KAYNAĞIMIZ VAR, ÖNEMLİ OLAN YATIRIM”
    Kariyerinde genç ve önemli futbolcularda çalıştığını, doğru yatırımla çok daha fazla gencin futbola kazandırılabileceğini söyleyen Avcı, “80 doğumlu olan oyunculardan bu döneme kadar bir çok oyuncuyla çalıştım. Bunun içinde yurt içinde ve yurt dışında oynamış oyuncular da var. 88 doğumlu oyuncularla ise milli takımda antrenörlük kariyerimin başladığı bir süreç vardı. O takımda da Nuri Şahin vardı. Dünya kulüplerinde oynadı. Dünya markası. Cengiz Ünder 10 ay bizimle kalabildi ve Roma’ya gitti. Bugün Yusuf gidiyor ve diğer oyuncular gidiyor. Yetenekli oyunculara sahibiz, bununla ilgili bir problemimiz yok. Sistemini doğru kuruduğunda bu çok tekrar istenen bir iş, oyuncuyu da buna inandırdığında karşılığını sporcu alacaktır. Bizde her zaman insan kaynağı vardır önemli olan buna yatırım yapabilmektir” açıklamasında bulundu.
    “EN İYİSİ EMRE BELÖZOĞLU”
    Çalıştığı en iyi oyuncunun, kariyeri de göz önüne alındığında Emre Belözoğlu olduğunu belirten Avcı, “Türk futbolunda gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan birisi hem burada hem yurt dışında oynamış oyuncularında bir tanesi olan Emre Belözoğlu’dur. Hem saha içindeki futbol aklıyla, bir antrenör gibi düşünebilme kendi başına maç çözme yeteneğinden çıkıp takımın önemli bir parçası olmasıyla anlatabiliriz. Geçenlerde Michael Jordan belgeseli vardı, içinde önemli mesajlar da var. Çok önemli bir figür, bir yıldız oyuncu, tek başına oynuyor aslında ama hocası onu bir organizasyonun içine nasıl katılması gerektiğine ikna ediyor. Emre’de böyle bir oyuncu. Takımın sisteminde önemli bir parça oldu. Kendi yaşamı ve sahada verdiği oyun kalitesiyle örnek oldu. Başka örnekler de var ama Emre yaşı itibarıyla de uç bir örnek olduğunu düşünüyorum” dedi.
    “EMRE DE, ARDA DA, NURİ DE SPORTİF DİREKTÖR OLARAK BAŞARILI OLUR”
    Son günlerde gündeme gelen sportif direktörlük kavramı için Emre Belözoğlu, Arda Turan ve Nuri Şahin gibi isimlerin başarılı olabileceğini dile getiren tecrübeli teknik adam, “Almanya’da bunun örnekleri var. Üst düzey oyunlarda görev almış, uluslararası görevler de bulunmuş oyuncular var. Emre Belözoğlu, Arda Turan, Nuri Şahin gibi isimler var. Hepsiyle de hem ilişkim, hem de çalışmışlığım var. Almanya’da da böyle hangi yolu tercih edeceksen onun eğitimini alarak yola devam ediyorsun. Son zamanlarda uluslararası organizasyonlarda görev almış oyuncularımız da var. Yabancı dilleri de var. Bu üniversitede eğitmenlik de olabilir, sportif direktörlük de olabilir. Bu isimlerin kulüplere çok önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum” diye konuştu.
    “REZERV LİG GÜZEL PROJE”
    Türkiye Futbol Federasyonu’nun Rezerv Lig planlamasının önemini anlatan Avcı şöyle konuştu:  “Rezerv ligin açılımının şu an ülkemizde nasıl olduğunu bilmiyorum. Benim açımdan şöyledir; U21 Ligi’nde de çalışmış birisi olarak o dönemi de yaşadım. o dönem adı Profesyonelliğe Aday Futbolcular Ligi’ydi (PAF). A Milli Takım’da görev aldığım dönemde yaptığım çalışmalarda Süper Lig takımlarının amatör kümeden değil tamamen en alt profesyonel ligden başlatılması ve bunun da bir sınırlaması olması. Her kulübün bünyesinde 150-200 sporcu var. Bu sporcuların hepsinin o takımın A takımda yer alacak gibi bir durum yok. 19 yaşına kadar oyuncu A takıma çıkıyorsa çıkıyor. Çıkamıyorsa 19-23 yaş arası rezerv ligde ve profesyonel müsabaka ortamında deplasmanlı ortamda oynamasıdır. 23 yaşına kadar oyuncuyu rezerv takımında takip edersin, 21’de geri alabilirsin, 23’de geri alabilirsin. 23 yaşından sonra olmuyorsa başka kulüplere göndere bilirsin. Belki federasyon tarafından oraya 2 kontenjan oyuncu kullanılabilir. Rezerv ligin amacı profesyonel ligden başlamasıdır. 19 yaşına kadar A takıma sıçrama yapamıyorsa 19-23 arası orada değerlendirirsin ya geri alırsın ya da gönderirsin. O amaçla yapılırsa güzel olur diye düşünüyorum.”
    “2’NCİ LİG VE 3’ÜNCÜ LİG KULÜPLERİ REKABET EDEBİLİR”
    2’nci Lig ve 3’üncü Lig takımlarının rekabeti zorlayacağı için karşı çıktığı rezerv lig hakkında Avcı, şunları söyledi: “Süper Lig kulübünün alt yapısından yetişen oyuncularla adılar götürdüler.  Algı ya da isimlerden dolayı böyle bir şey olabilir ama çok rahat rekabet yapabilirler. 19-23 yaş arası oyuncuların rekabet ortamı içinde gelişmesi planlanıyor. Aynı zamanda takımlar kendi antrenörlerini de oraya göndererek kendi oyun felsefesine uygun olarak oyuncuların gelişmesini sağlayabilirsin. Aynı şekilde antrenörünün de gelişmesini sağlayabilirsin” dedi.
    AVCI’DAN STAJYER ANTRENÖR PROJESİ
    Avcı, Beşiktaş’ta hazırladığı Stajyer Antrenör Projesi için de şunları söyledi: “Bu Beşiktaş’ta 6 aylık bir süreç. Bunu daha önceden de planlamıştık. Onlar benim mesai arkadaşlarım ve çok da iyi yerlerde görev yapıyorlar. Bu beni son derece mutlu ediyor. Rekabet kaliteyi ve saygıyı da getiriyor. Nuri Şahin de bana karşı antrenör olmak istiyor. Bir kulübede Nuri Şahin bir kulübede Abdullah Avcı olursa güzel olur. Beşiktaş’ta bu projeyi öne çıkaracaktık ancak yoğunlukta müfredatı hazırladık. Teknik taktiğin, zihinsel performansın ve maç analizinin olduğu bir müfredat bu. Beşiktaş’ta şunu yaratacaktık; Ümraniye’de 17 ve 19 yaş takımları da orada çalışıyor, bu futbolcular orada saha pratiklerini de yapacaktı ve bize geri bildirim verecekti. Oyuncularla konuştuğumda hoşlarına gitti. Özellikle Necip ve Atiba bu konuda çok açıktı. Hemen müfredata katılıp uygulamak istediler. Ayrılmamdan kısa bir süre önce bu müfredatları onlar da verdik. Umarım uygulanır öyle bir hevesleri var. Necip Beşiktaş alt yapısında yetişmiş birisi ve böyle bir hedef koyması çok güzel. Atiba’nın bu konuyla ilgili ciddi düşünceleri var. Bu uygulamaya devam edeceğim.”
    “MİLLİ TAKIM HEDEFİ HER ZAMAN VAR”
    Türkiye A Milli Takım Teknik Direktörlüğü’nün her zaman hedefi olduğunu belirten Avcı,  “Genç milli takımla başladım, sonrasında A Milli Takımda görev aldım. Milli takımın başında çok değerli hocamız Şenol Güneş var. Hem hocam hem de hala iletişimde olduğum çok sevdiğim bir insan. Önlerinde de EURO 2021 Avrupa Şampiyonası var. Duygularım onlarla beraber. Biz de Başakşehir ve Beşiktaş’ta ilk 11’den 5-6 oyuncu verdik. İlerde böyle bir şeyin olması çok normal. Hedefimin olması da normal ama bu hocamın başarılarını ve süresini tamamlamasından sonra” dedi.

  • Coli̇n Kazım: “Kötü muameleye maruz kaldım”

    Coli̇n Kazım: “Kötü muameleye maruz kaldım”

    Fenerbahçe, Galatasaray, Bursaspor ve A Milli Futbol Takımı’nın formalarını defalarca giymiş, şu anda da Meksika takımlarından Pachuca’da top koşturan Colin Kazım, ırkçılığa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kazım, “Bütün hayatım boyunca kulüp taraftarlarının, öğretmenlerin, polisin, antrenörlerin, yöneticilerin ve siyasi sistemlerin elinde kötü muameleye maruz kaldım” dedi.

    ABD’de siyahi vatandaş George Floyd’un bir polis memuru tarafından boğazına basılarak öldürülmesiyle ortaya çıkan ırkçılık tartışmalarına ilişkin eski milli futbolcu Colin Kazım Richards, İngiliz basınına konuştu.

    İngiltere’nin başkenti Londra’da başından geçen bir olayı aktaran Kazım, “EURO 2008’den döndükten bir gün sonra Londra’da kelepçelendim ve yüz üstü yere yatırıldım. Ne için? Güzel bir araba sürdüğüm ve tanımlamalara uyduğum için. Bu olay ben tek bir kelime dahi etmeden oldu. Elbette suçlanmadım ya da tutuklanmadım, çünkü yanlış hiçbir şey yapmamıştım” ifadelerini kullandı.

    “Kötü muameleye maruz kaldım”

    Annesinin Kıbrıs Türkü, babasının ise Antigualı olduğunu dile getiren Colin Kazım, “Kariyerim, her türlü ırkçılığa, zorbalığa ve baskıcı davranışlara karşı inatçı duruşumdan dolayı etkilendi. Bütün hayatım boyunca kulüp taraftarlarının, öğretmenlerin, polisin, antrenörlerin, yöneticilerin ve siyasi sistemlerin elinde kötü muameleye maruz kaldım” şeklinde konuştu.

    “Arsenal’de sözlü tacize uğradım”

    Arsenal altyapısında oynarken saçlarından dolayı ırkçı davranışlarla karşılaştığını da sözlerine ekleyen başarılı futbolcu, “Arsenal’de küçük bir çocukken saç örgülerim yüzünden sözlü tacize uğradım. Haftalarca devam etti ve ben tepki verince kulüpten uzaklaştırıldım. Hayallerimin kulübünü bırakmak zorunda kaldım. Çünkü beni korumayı reddettiler. 12 yaşındayken bile bu duruma katlanmayacak kadar kendimi biliyordum” diye konuştu.

  • La Li̇ga’da heyecan başlıyor

    La Li̇ga’da heyecan başlıyor

    Korona virüs salgınından dolayı mart ayında ertelenen La Liga, yarın oynanacak Sevilla-Real Betis karşılaşmasıyla ile start alacak.

    Korona virüs tedbirleri kapsamında ertelenen La Liga’da heyecan seyircisiz olarak yarın başlayacak. La Liga yönetimi, 23 Mart’ta yaptığı açıklamada, maçların süresiz olarak durdurulduğunu belirtmişti. Takımlar, antrenmanlara 7 Mayıs’tan itibaren tesislerinde başladı. Lig 28. hafta müsabakalarıyla devam edecek. Haftasının açılış maçında TSİ 23.00’te Sevilla ile Real Betis karşı karşıya gelecek. Lider Barcelona, cumartesi günü deplasmanında Mallorca ile oynayacak. Real Madrid ise pazar günü evinde Eibar’la mücadele edecek.

    Ligde geride kalan 27 haftada Barcelona 58 puanla zirvede bulunurken, 56 puanla Real Madrid ikinci, Sevilla da 47 puanla üçüncü sırada yer alıyor.

    La Liga’da 28. haftanın programı şöyle:

    Yarın

    23.00 Sevilla – Real Betis

    12 Haziran Cuma

    20.30 Granada – Getafe

    23.00 Valencia – Levante

    13 Haziran Cumartesi

    15.00 Espanyol – Deportivo

    18.00 Celta Vigo – Villarreal

    20.30 Leganes – Valladolid

    23.00 Real Mallorca – Barcelona

    14 Haziran Pazar

    15.00 Athletic Bilbao – Atletico Madrid

    20.30 Real Madrid – Eibar

    23.00 Real Sociedad – Osasuna