Kategori: Spor

  • Fenerbahçe’de bir yöneticinin koronavirüs testi pozitif çıktı

    Fenerbahçe’de bir yöneticinin koronavirüs testi pozitif çıktı

    Fenerbahçe’de pozitif vakaların sayısı 3’e çıktı. 2 tesis çalışanının haricinde 1 yöneticininde koronavirüs testinin pozitif çıktığı duyuruldu.

    Daha önce yapılan testler sonrasında 2 tesis çalışanında virüs tespit edilen Fenerbahçe’de bir koronavir vakasına daha rastlandı. Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyelerinin yaptırdıkları testlerde bir yöneticide koronavirüse rastlandı. Yapılan test sonrası yönetici evinde karantinaya alındı.

  • Klopp tercihini yaptı

    Klopp tercihini yaptı

    Futbol dünyasında hemen herkesin farklı fikir belirttiği Lionel Messi-Cristiano Ronaldo kıyaslamasına Jürgen Klopp da katıldı. Ronaldo’ya büyük saygı duyduğunu belirten Liverpool menajeri, Messi’yi daha fazla beğendiğini ilk kez dile getirdi.

    Alman teknik adam, kendisine yöneltilen “Ronaldo mu, Messi mi daha iyi?” sorusuna, oyuncuların analizini yaparak detaylı bir cevap verdi.

    “Bana göre Messi daha iyi” diyen Jürgen Klopp, “İkisine karşı da oynadık ve onları savunmanın neredeyse imkânsız olduğunu yaşayarak gördük.” dedi.

    Portekizli oyuncunun kusursuz bir profesyonel olduğunu vurgulayan deneyimli çalıştırıcı, “Messi’yi daha çok beğeniyorum; ama mükemmel bir futbolcu tarif etmemi isterseniz, size Ronaldo gibi hızlanan, koşan ve sıçrayan birini tasvir ederdim” ifadesini kullandı.

    53 yaşındaki menajer, Messi’nin imkânsız gibi görünen işleri zorlanmadan yapmasının kendisini büyülediğini de sözlerine ekledi.

  • Karanti̇nadaki̇ Mi̇lli̇ Futbolcu Zeki̇ Çeli̇kten Önemli̇ Açıklamalar

    Karanti̇nadaki̇ Mi̇lli̇ Futbolcu Zeki̇ Çeli̇kten Önemli̇ Açıklamalar

    Korona virüs salgını nedeniyle Fransa’da liglerin sona erdirilmesinin ardından Türkiye’ye gelen ve Gaziantep’teki KYK yurdunda 14 günlük karantinaya alınan milli futbolcu Mehmet Zeki Çelik, #evdekalhareketsizkalma adlı platformun canlı yayınında açıklamalarda bulundu.

    Tüm dünyada spor müsabakalarını derinden etkileyen korona virüs salgını nedeniyle Fransa Lig 1’de sezon geçtiğimiz haftalarda sonra erdirilmişti. Ligin sona erdirilmesinin ardından Fransa’nın Lille takımında forma giyen milli futbolcu Mehmet Zeki Çelik de Gaziantep FK’lı futbolcularla birlikte Türkiye’ye dönerek Gaziantep’te karantinaya alındı. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi Yurtlar Kurumu Ümmü Gülsüm Yurdu’nda 14 günlük karantinaya tabi tutulan Zeki Çelik, bakanlığın pandemi sürecinde hayata geçirdiği #evdekalhareketsizkalma adlı platformun canlı yayın konuğu oldu. Zeki Çelik, yayında, Lille’e transfer süreci, transfer söylentileri, milli takım başarısı, en beğendiği oyuncular ve unutamadığı maçlar gibi pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

    “Gaziantep’te karantinadayım”

    Katıldığı yayında önemli açıklamalarda bulunan Zeki Çelik, Türkiye’ye dönüş hikayesi ve 14 günlük karantina sürecinden bahsederek, “Yaklaşık 12 gün önce Paris’ten Frankurt’a gittik. Oradan da Gaziantep FK’lı futbolcularla birlikte Gaziantep’e geldim. Çok güzel bir süreçti ve burada bizi karantinaya aldılar. Burada bize çok iyi bakıyorlar, çok iyi ilgileniyorlar. Zaten odalarda tek kalıyoruz. Koridorlara çıkmak bile yasak ama Gaziantep FK da bu süreçte bize çok destek oluyor. Vaktimiz hep odada geçiyor. O yüzden karantina süreci sıkıcı geçiyor ama biraz İngilizceye öğrenmeye ve kitap okumaya yoğunlaştım. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bunun dışında Gaziantep’te karantinada olduğum için bir iki kilo almış olabilirim. Çünkü bize çok iyi bakıyorlar ama futbolu çok özledim. Futboldan ilk kez bu kadar uzak kaldım. Çünkü antrenman yapmayı çok seviyorum” dedi.

    İstanbulspor’dan Lille’e transfer süreci

    Lille’e transfer süreci ile ilgili de açıklamalarda bulunan Zeki Çelik, “İstanbulspor’da çok başarılı oldum. Orada Yalçın Koşukavak hocam sayesinde çok şey öğrendim. Çünkü Yalçın hoca modern futbolu çok iyi biliyor ve bunu bana çok iyi aşıladı. Ben de çok çalışarak kendimi geliştirdim ve sonrasında Lille takımı beni takip etmeye başladı. Sonrasında da bir Karabükspor maçı sonrası benimle görüşmek istediler ve ardından transfer süreci başladı. Lille’e transfer olacağım zaman ilk teklif geldiğinde takım düşme potasındaydı. O süreçte Süper Lig’de büyük takımlardan da teklifler vardı. Ben de Lille ile görüşmemde onlara ligde kalmanız halinde gelebileceğimi söyledim. Sonrasında Lille ligde kalınca da ben teklifi kabul ettim. Onlar da çok iyi ilgilendiler. İyi ki de gelmişim diyorum” şeklinde konuştu.

    “Hedefim hep yukarı doğru gitmek”

    Transfer söylentileri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Zeki Çelik, “Şimdi iki yıldır Lille’deyim. Burada mutluyum ama hedefim hep yukarı doğru gitmek. O yüzden daha iyi yerlerden teklif gelirse düşünürüm elbette ama sonuç olarak takımımda çok mutluyum. Bir yere gitmesem de takımımı seviyorum” ifadelerini kullandı.

    “Lille’de en iyi Yusuf’la anlaşıyorum”

    Formasını giydiği Lille takımında en çok Yusuf Yazıcı ile anlaştığını belirten Zeki Çelik, “Takımda en çok Yusuf Yazıcı ile iyi anlaşıyorum. Yabancı oyunculardan da sol bek Bradaric ile iyiyiz, bir diğer sol bek Reinildo ve stoper Tiago ile iyi anlaşıyorum. Yani hep kendi yaş gruplarımla iyi anlaşıyorum” diye konuştu.

    “Türk futbolunda yabancılara düşkünlük var”

    Türk futbolunda çok fazla yabancı düşkünlüğü olduğunu ve bunun genç futbolcuları olumsuz etkilediğini de aktaran Zeki Çelik, “Türk futbolunda yabancılara düşkünlük var. Genç oyunculara pek önem verilmiyor. Ben bu gençlerden biriydim ama takımımda şans bulduktan sonra Lucescu hoca da milli takımda bana şans vermeye başladı ve sonrası da hep güzel oldu. Lille taraftarları buradaki gibi fanatik değil. Yani yurt dışında pek çok ülkede fanatiklik yok ama profesyonellik var. Burada hocamla da aram çok iyi, beni çok iyi destekledi. Çok şey öğretti bana. Ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum” dedi.

    “En iyi sağ bek Liverpool’daki Arnold”

    Yurt dışında en çok beğendiği oyuncuları da sıralayan Zeki Çelik, “Kendi mevkiinde Brezilyalı Dani Alves’i çok beğeniyordum, eskiden çok izlerdim. City’deki Walker’ı da çok beğeniyorum. Dortmund’daki Piszczek çok izliyorum. Şuan dünyanın en iyi sağ beki Liverpool’daki Arnold diyebilirim. Onun dışında Kimmich, Carvajal, Walker ve Hakimi gibi oyuncuları beğeniyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Gökhan Gönül’ü çok izlerdim”

    Türkiye’de en beğendiği oyuncuları da sıralayan Zeki Çelik, “Türkiye’de ise Gökhan Gönül’ü çok izler ve beğenirdim. Hücümsal yönüne çok dikkat ederdim. Şener Özbayraklı’yı da beğenirdim. Bunun dışında Galatasaraylı Mariano’yu da çok beğeniyorum” dedi.

    “Emre Belözoğlu’nu beğeniyorum”

    Karakter olarak Emre Belözoğlu’nu beğendiğini ve kendilerine çok destek olduğunu da belirten Çelik, “Türkiye’de karakter olarak Emre Belezöğlu’nu çok seviyorum. Emre abi, çok şey öğretti, çok destek oldu bana ve diğer futbolculara. Milli takımda ise en çok Merih Demiral’la iyi anlaşıyorum. Çünkü Merih’le U-20’den beri 4-5 yıllık bir arkadaşlığımız var. Diğer oyuncularla da aram iyidir. Çağlar ve Cengiz Ünder’le de çok iyi anlaşıyorum” şeklinde konuştu.

    “Konsul oyununda Merih’i yeniyorum”

    Her futbolcu gibi kendisinin de konsol oyunlarını çok sevdiğini aktaran ve en çok online olarak Merih Demiral’la oynadığını vurgulayan Zeki Çelik, “Konsol oyunlarını çok seviyorum. En çok FIFA oynamayı seviyorum. Lille’deki fizyoterapistimle çok oynuyoruz. Onun dışında online olarak Merih’le çok oyun oynuyoruz ve genelde de ben kazanıyorum” dedi.

    “Fransa maçını unutamıyorum”

    Milli takım ile Fransa’ya karşı oynanan 2-0’lık maçı unutamadığına değinen Zeki Çelik, “Kariyerim boyunca en unutamadığım maç 2-0 galip bitirdiğimiz Fransa maçıydı. Onun dışında son İzlanda maçı ve milli formayı ilk giydiğim Rusya maçını unutamıyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Milli başarı ekip ruhuyla geldi”

    Milli takımdaki başarının ekip ruhuyla ortaya çıktığını söyleyen Zeki Çelik, “Zaten milli takımda çok iyi bir ekip olduk. Milli takımdaki başarının sırrı da Çağlar, Cengiz, Merih, Enes, Yusuf ve Abdulkadir gibi takımdaki pek çok oyuncu ile genç milli takımlardan beri oynuyor olmamızdır. Onun dışında da arkadaşlığımız çok iyidir. Bunun yanında Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, Mahmut Tekdemir, Mert Günok gibi milli takım havasını çok iyi bilen, tecrübeli oyuncular da bize destek olunca başarı geldi. Hocamız da bize çok iyi bilgi aktarımı yaptı. Halkımızın ne istediğini bize iyi bir şekilde anlattı ve bu da bizi gaza getirdi. Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ne başlarken de Emre abi bizimle çok konuşur, çok destek olurdu. Bizi motive ederdi. Bu koşullar da milli takımda başarıyı getirdi” dedi.

    “İsmim Saki olacaktı Mehmet Zeki oldu”

    Canlı yayınında ismini kimin verdiği ile ilgili bir soruya da cevap veren ve aile yapısından da bahseden Zeki Çelik, “İsmimi babam vermiş. Bunun bir hikayesi de var. Yani normalde ismimin Saki olması gerekiyormuş ama o dönem nüfus memuru yanlış yazdığı için ismim Saki yerine Mehmet Zeki olmuş. Ailem Bursa’da yaşıyor. Dokuz erkek kardeşiz. Kız kardeşim yok. En küçük çocuk benim. Ben 18 yaşına kadar Bursa’da kaldım. Sonrasında da İstanbul’daydım. Fransa’ya transfer olunca da yaklaşık iki yıldır Lille’deyim. Evde de en küçük çocuk olduğum için biraz da fazla seviliyorum. Evlilik için de biraz erken diye düşünüyorum ama ilerde olabilir tabi” diye konuştu.

  • Fenerbahçe’de bir koronavirüs vakası daha

    Fenerbahçe’de bir koronavirüs vakası daha

    Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde çalışan bir personelin koronavirüs testinin pozitif çıktığı açıklandı.

  • Vettel, Ferrari’den ayrılıyor

    Vettel, Ferrari’den ayrılıyor

    Scuderia Ferrari ekibi, 2020 sezonunun sonunda Sebastian Vettel ile yollarını ayıracağını duyurdu.

    Şampiyonluk umutlarıyla geldiği İtalyan ekiple 101 yarışa çıkan Vettel; 54 podyum, 14 galibiyet ve 12 pole pozisyonu elde etmişti.

    Ayrılıkla ilgili olarak Vettel:”Sporda başarı elde etmek için mükemmel bir uyum ile çalışmalısınız. Bu sezon sonunda, takım ve benim için ortak bir amaç olmadığını fark ettik. Bu ortak kararda finansal konular hiç rol oynamadı. Geleceğim hakkında karar vermek için zamana ihtiyacım var.” ifadelerini kullandı.

  • Avrupa’da ligler ne zaman başlıyor?

    Avrupa’da ligler ne zaman başlıyor?

    Avrupa’daki bazı futbol liglerinde, maçların başlama tarihleri açıklandı.

    Almanya Bundesliga’da maçlar 15 Mayıs’ta başlıyor.

    Macaristan 23 Mayıs

    Portekiz 30 Mayıs

    Sırbistan 30 Mayıs

    İtalya 6-7 Haziran

    İngiltere 8 Haziran

    İspanya 15-28 Haziran

    Yunanistan 6 Haziran

    Hırvatistan 6 Haziran

    Rusya 21-28 Haziran

    Fransa’da ligler tescil edilerek PSG Şampiyon ilan edilmişt. Belçika’da ise lider durumda bulunan Club Brugge, liglerin tescil edilmesiyle birlikte şampiyon olmuştu.

  • Karacabey’den Acun Ilıcalı’ya teklif

    Karacabey’den Acun Ilıcalı’ya teklif

    TFF 3.Lig 3.Grup’ta mücadele eden ve korona virüs salgını nedeniyle liglere ara verilmeden önce profesyonel liglerde şampiyon olmayı garantileyen tek takım olan Karacabey Belediyespor’dan Acun Ilıcalı’ya ilginç bir teklif geldi.

    Karacabey Belediyespor Başkanı İsmail Ülker, Avrupa’dan futbol kulübü satın alacağı yönünde haberler çıkan ünlü televizyoncu Ilıcalı’ya bir tweet atarak, “Sayın Ilıcalı, gelin görüşelim, 5 sene sonra tüm Avrupa, Karacabey’i seyretsin” diye çağrıda bulundu.

  • Beşiktaş’ta bir futbolcuda koronavirüs tespit edildi

    Beşiktaş’ta bir futbolcuda koronavirüs tespit edildi

    Siyah beyazlı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada;

    “8 Mayıs Cuma günü, BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde, tüm futbolcularımız, teknik heyetimiz ve tesis çalışanlarımıza Covid-19 testi yapılmıştır.

    Yapılan testler neticesinde, bir futbolcumuz ile bir çalışanımızda pozitif Covid-19 test sonucu tespit edilmiştir.

    Testi pozitif sonuçlanan futbolcumuz ile çalışanımızın takip ve tedavi sürecine, ilgili prosedürler doğrultusunda derhal başlanmıştır.” ifadelerine yer verildi.

  • FTA Antalyaspor sahaya indi

    FTA Antalyaspor sahaya indi

    Fraport TAV Antalyaspor, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 12 Haziran tarihinde liglerin başlaması ile ilgili aldığı karar sonrası antrenmanlarına başladı. Teknik ekip ve futbolcular bugüne kadar yaptıkları bireysel antrenmanların ardından uzun süre sonra ilk kez gruplar halinde saha çalışması yapma fırsatı buldu. Teknik Direktör Tamer Tuna denetiminde gerçekleştirilen antrenmanda futbolcular düz koşu ve istasyon çalışması gerçekleştirdi. Başkan Ali Şafak Öztürk de antrenmanı yakından takip ederek Teknik Direktör Tamer Tuna’dan takımın son durumu hakkında bilgi aldı.

  • Doğuş Balbay: “Hem Türkiye ligi hem de Euroleague kupasını kazanmak istiyoruz”

    Doğuş Balbay: “Hem Türkiye ligi hem de Euroleague kupasını kazanmak istiyoruz”

    Anadolu Efes’in kaptanı milli basketbolcu Doğuş Balbay, salgın dönemini geride bıraktıktan sonra hem lig kupası hem de Euroleague kupasını kazanmak istediklerini söyledi.

    Anadolu Efes’te forma giyen basketbolcu Doğuş Balbay, sosyal medyada katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu. 31 yaşındaki oyuncu, örnek aldığı basketbolcunun Arjantinli oyuncu Manu Ginobili olduğunu vurgulayarak, “Birçok oyuncuyu çok yakından takip ettim. Odamda Kobe Bryant, Allen Iverson, Vince Carter posterleri vardı. Tabiî ki biraz daha da bilerek oynamaya başladığım zaman için Ginobili’nin hırsı ve sahada yaptıkları benim dikkatimi çekiyordu. Onu çok izledim. Canlı da izleme fırsatı buldum. Örnek aldığım sporculardandır” şeklinde konuştu.

    “Diğer takımlara göre avantajımız var”

    Korona virüs salgını nedeniyle maçlara verilen aranın ardından müsabakalara geri dönüşün kendileri için zor olacağını belirten Balbay,”Bizim diğer takımlara oranla şöyle bir avantajımız var. 1-2 senedir çekirdek kadroyu koruduk. O avantajı kullanabiliriz. Fizik ve kondisyon olarak bu mücadeleye ne kadarımız hazır olacak göreceğiz. 8 haftalık aradan sonra kora kor mücadele kolay olmayacak. İlk defa böyle bir şey başımıza geliyor. Şu anda bir şey söylemek kolay değil. Basketbol temas gerektiren bir spor. Antrenman ve maçlara başladığımızda ilk etapta kolay olmayacaktır. Belki bunu Efes olarak avantaja çevirebiliriz. Çok derin bir kadromuz var. 2 yıldır birlikte oynuyoruz” diye konuştu.

    “Seyircisiz maçlar motivasyon açısından iç açıcı olmuyor”

    Deneyimli basketbolcu, liglerin olası başlama durumunda ilk etapta oynanacak seyircisiz müsabakaların kendileri için motivasyon eksikliğine sebep olabileceğinin altını çizerek, “Maçlar ertelenmeden bir iki maçı seyircisiz oynadık. Bizler için o tür maçlar motivasyon açısından çok iç acıcı olmuyor. Bir Sinan Erdem’de kapalı gişe oynadığımız maçlarla seyircisiz maçlar arasında dağlar var. Motivasyonu kaybedebiliyorsunuz. Rakibin sesini duyabiliyorsunuz. Uyku gibi bir şey saha içinde 15 bin kişi olmayınca uykuya dalamıyorsunuz. Muhtemelen seyircili oynadığımı maçlarla seyircisiz oynadığımız maçlar arasında fark olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Maça çıkmadan önce dişlerimi fırçalarım”

    Maçlara çıkmadan önce genelde müzik dinleyerek motive olduğunu aktaran Doğuş Balbay, herhangi bir totemi olmadığını da ifade edip, “Genelde karışık listem var. Oradan yüzde 90 yabancı hip-hop ya da rap dinliyorum. Kendimi motive edebilmek için özel bir şarkımı yok. Totem olarak maçlardan önce soyunma odasında dişlerimi fırçalarım. Bu bende bir alışkanlık. Genelde dişlerimi fırçalayıp maça çıkarım. Onun dışında totemim yok” açıklamasını yaptı.

    “Amerika Durant’i konuşurken o playstation oynuyordu”

    Doğuş Balbay, aynı üniversitede okuduğu Kevin Durant ile ilgili de konuşarak şu ifadelere yer verdi:

    “Aynı üniversiteye gitmem benim için çok farklı bir tecrübeydi. Ben üniversiteye başladığımda o draft oldu. Ziyarete gittiğimde draft süreci başlamıştı. O draft olmadan Teksas’ta 15-20 günlük bir beraberliğimiz oldu. Televizyonda Kevin Durant draftta birinci olacak mı diye bütün Amerika onu konuşurken o arkadaşlarıyla playstation oynuyor ve haberlere bakmıyordu. İlginç bir karakterdi. Burnu havada olmayan çalışkan ve mütevazı bir oyuncuydu. Draft edildikten sonra da her yaz 3-4 antrenörle sabah 6’da başlayıp, 7-8’de antrenmanını bitiriyordu. Biz antrenmana gittiğimizde Kevin Durant antrenmanı bitap bir halde bitirmiş oluyordu. Aynı sahayı paylaşmak, aynı okulu paylaşmak çok değişik bir tecrübe oldu” ifadelerini kullandı.

    “Son sıralardan çıkıp, final-four oynamak rüya gibiydi”

    Başarılı oyun kurucu, Euroleague’de son sıralarda bitirdikleri sezonun ardından bir sonraki sezonda da final-four oynamanın unutulmaz olduğunu dile getirerek, “Geçen seneki final-fouru unutamıyorum. Bir önceki sezon ligi sonda bitirip sonraki sezon final-four oynamak rüya gibiydi. Kupaya da çok yakındık. CSKA gibi tecrübeli takıma yenildik” değerlendirmesini yaptı.

    “Evde kaybettiğimiz CSKA maçını unutamam”

    Bu sezon kendisini en etkileyen mücadelenin sorulması üzerine Doğuş Balbay, “Evde kaybettiğimiz CSKA maçı. 15 bin kişinin üstünde bir seyirciyle oynadık. Geçen senenin hırsı vardı üzerimizde ama o kadar iyi oynadığımız maçta Mike James ve arkadaşlarına son saniye basketiyle yenildik. Oradaki atmosferi seyirci coşkusunu unutamam keşke galibiyetle dönebilseydik” yanıtını verdi.

    “Hem lig hem de Euroleague kupasını kazanmak istiyoruz”

    Salgın dönemini geride bıraktıktan sonra sezonu iki kupayla kapatmak istediklerinin altını çizen başarılı basketbolcu, “Bir an önce umarım salgınından kurtuluruz. Hayat biraz olsun normale döner diye umuyorum. Sezon devam eder mi bilemiyoruz. Bu kadar güzel giden bir sezon her iki kulvarda da hem Türkiye hem Euroleague’de devam ediyorduk. Zevk veren bir basketbol oynuyorduk. Şu anda pandemi ile savaşıyoruz. Basketbolu ikinci plana atmış durumdayız. İnşallah bu virüsten kurtulur hayatımıza dönersek hem Türkiye’de hem de Euroleague kupasını kazanmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.