Kategori: Teknoloji

  • Trump’tan Apple’a ‘Şifre’ Çıkışı: Polise Yardım Etmek Zorundalar

    Donald TrumpABD‘de güvenlik güçleriyle Apple arasında yaşanan şifreli telefonlara erişim krizine dahil oldu. Trump, şirketin ‘yardım etmek zorunda olduğunu’ söyledi.

    İsviçre‘nin Davos kasabasında 50.’si düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu sırasında CNBC’ye konuşan Trump, “Tartışmanın iki tarafını da anlıyorum. Ancak dışarıdaki bazı kötü insanları bulmaya başlamalıyız ki bu da Apple ile yapabileceğimiz bir şey. Bence bu önemli” dedi.

    Apple’ın ‘çok sayıda suçluya ve suçlu zihinlere ulaşacak anahtarlara sahip olduğunu’ savunan Trump, “Uyuşturucu baronlarıyla uğraşıyorsunuz, teröristlerle uğraşıyorsunuz ve eğer katillerle uğraşıyorsanız umurumda değil. Ne olup bittiğini ortaya çıkarmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

    Florida saldırısıyla tekrar alevlendi

    Apple’ın 2014’te telefonlara şifreleme sistemi getirmesi, dijital verilere erişim isteyen FBI ile arasında tartışmalara neden olmuş, FBI Apple‘ı ‘suçlulara güvenli bir alan açmakla’ eleştirmişti.

    Anlaşmazlık, geçen yıl aralık ayında Florida’daki Pensacola Deniz Hava Üssü’ne düzenlenen ve üç kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyla tekrar gündeme geldi. ABD’li yetkililer saldırıyı ‘terör eylemi’ olarak niteledi.

    Adalet Bakanı William Barr, saldırgana ait telefonun şifresini kırmak için yardım istediklerini ancak Apple’ın kendilerine ‘anlamlı bir yardımda’ bulunmadığını açıkladı.

    Şirketin, iCloud için uçtan uca şifreleme planları ‘KeyDrop’ ve ‘Plesio’ sistemlerinden iki yıl önce vazgeçtiğini hatırlatan uzmanlar, bunun FBI baskısı sonucu olduğunu iddia etmişti. Apple, ‘mahremiyet’ gerekçesiyle ekran kilitlerini açmamayı savunuyor.

  • İnternetteki Yeni Tehdit: Online Kumar

    Bir zamanlar sadece kumar masalarında oynanan kumar bağımlılığı, canlı bahis uygulamalarından çevrimiçi oyunlara, at yarışından iddia oyunlarına kadar pek çok uygulamayla çeşitlilik gösteriyor. Kazanma ihtimaline yaklaşılan anın kişiye haz verdiğini belirten uzmanlar, giderek daha fazla parayla kumar oynamaya başlama, kumara daha fazla vakit ayırma, kumar oynama yüzünden aile, iş ve sosyal ilişkilerin yıpranmasının en önemli belirtiler arasında yer aldığına dikkat çekiyor.

    Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç, özellikle teknolojiyle beraber yaygınlaşan kumar bağımlılığını değerlendirdi.

    Kumar sadece masa başında oynanmıyor

    Son dönemlerde kumar bağımlılığında önemli bir artış olduğundan sıklıkla söz edildiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç, “Peki kumar bağımlılığının masa oyunlarından çok daha fazlası olduğunu biliyor musunuz? Canlı bahis uygulamaları, çevrimiçi oyunlar, iddia oyunları, at yarışı ve çeşitli şans oyunlarıyla da hayatımızın ne kadar içinde olduğunun farkında mısınız? Kimi hayatın koşturmacasından kısa süre uzaklaşmak için kimileri de dinlenirken keyifli vakit geçirmek amacıyla gününün bir kısmını çevrimiçi uygulamalara veya şans oyunlarına ayırıyor. Çevrimiçi uygulamalara ayırdığımız vakit planladığımızın ötesine geçmeye başladığında, daha da önemlisi bu süre zarfına maddi ve manevi kayıplar da eklendiğinde işin rengi değişiyor” dedi.

    Kazanma ihtimaline yaklaşılan an haz veriyor

    Hayat standartlarını sağlıklı yollarla planladığı seviyeye taşıyamayan bireylere kolay yoldan para kazanmanın cazip geldiğini, bu durumun kumar bağımlılığının ilk adımı olduğunu kaydeden Sedef Koç, şunları söyledi:

    ‘’Yıllarca emek verdim ama bir ev sahibi olamadım’’, ‘’Bu kadar çalışmama rağmen hayalini kurduğum o arabayı satın alamıyorum’’ gibi düşünceler, yani olanaklarından daha üst seviyede yaşama arzusu da önemli bir risk etmenidir. Kişi satın alamadığı nesneler yerine aslında bunların hayalini satın alarak kendini kandırmaktadır. Oyun esnasında kazanma ihtimaline yaklaşılan her an yeninden duyulan haz ve sahip olduklarını kaybetme riskinin vurup kaçtığındaki rahatlama hissi çoğu birey için heyecan vericidir. Küçük miktarlarla başladığında birey için sorun teşkil etmeyen oyunlar, bir süre sonra kişi tarafından kendine hak tanıdığı masum bir eğlence aracı olarak algılanmaktadır. İlerleyen evrede, kişi kendine göre halihazırda ‘emek vermeden’ kazandığı parayı aynı amaçla kullanmakta bir sakınca görmemekte, kayıpları arttığında ise bunları yerine geri koyabilmesi için ‘mutlaka’ oynamaya devam etmesi gerekmektedir. Kısacası; birey bağımlı olduğunun farkında değildir ve koşulları ne olursa olsun hepsi yeniden oynamak için birer bahanedir.”

    Bu belirtilere dikkat

    “Herhangi bir hastalığımız olduğunda belirtileri takip eder ve çözüm yolları ararız. Bu, hayatta kalmamız için gerekli ve basit bir yöntemdir” diyen Sedef Koç, “Patolojik düzeydeki kumar oynama davranışının da birtakım işaretleri vardır. Bunların farkında olmak çözüme giden yolda sizi bir adım öne geçirecektir” diyerek bu belirtileri şöyle sıraladı:

    “Giderek daha fazla parayla kumar oynamaya başlama, kumara planladığından daha fazla vakit ayırma, oynayamadığı zamanlarda sürekli bunu düşünmeye devam etme, bu durumu kontrol altında tutabileceğini düşünüp kısa süreli ara verip tekrar oynama dönemlerinin olması, kendini sıkıntılı hissettiği zamanlarda kumara yönelme, kaybettiği maddi zararları telafi etmek için daha fazla oynamaya başlama belirtiler arasında yer almaktadır. Bunların yanı sıra kumar oynama yüzünden aile, iş ve sosyal ilişkilerinin yıpranması, borçlarını kapatabilmek için başkalarından borç alma eğiliminin artması, bu süreci yönetmeye çalışırken sıklıkla gizleme ve yalan söyleme davranışına başvurulması gibi değişiklikler varsa kumar bağımlılığından söz etmek mümkündür.”

    Yetişkinler de ergenler de tehdit altında

    Çeşitli mecralar aracılığıyla kumar oynamanın normalleştirildiğini ve bireylerin özellikle sosyal medya üzerinden oyunlara maruz bırakıldığına dikkat çeken Sedef Koç, “Oyunların çeşitliliğinin artması ve kolay erişilebilir olması da hedef kitleye cazip gelmektedir. Hedef kitle kimlerden oluşur derseniz de yaş gruplarına göre değişiklik gösterdiğini söyleyebiliriz. Örneğin; yetişkinler tarafından yaygın olarak masa oyunları, at yarışları, milli piyango, sayısal loto, spor toto, kazı kazan vb. tercih edilirken; gençlerin ilgisini daha çok bahis oyunları çekmektedir. Diğer yandan uluslararası platformlarda oynanan online bilgisayar oyunları da ergen gruplarından yoğun ilgi görmektedir” dedi.

    Öte yandan bilgisayar oyunları üzerinden kurulan sanal arkadaşlıkların, akranlar arasında çevrimiçi buluşma ortamı sağlayarak oyunlardaki sürekliliği artırdığına dikkat çeken Sedef Koç, “Üstelik oyunlarda kazanma ihtimalini arttıran ekipmana sahip olmanın, arkadaş grubu içerisinde rekabet konusu olması da online satın alma davranışını tetiklemektedir” diye konuştu.

    Genellikle bağımlı olduklarını kabul etmezler

    Kumar bağımlılığı olan bireylerin, çoğu bağımlılık türünde olduğu gibi inkâr etme eğiliminde olduklarını belirten Sedef Koç, “Genelde hobi olarak oynadığı, isterse bırakabileceği, yalnızca şans oyunlarından elde ettiği parayı kullandığı konusunda savunucu bir tutum sergilerler. Nihayetinde bu işin sonuçları kontrolden çıktığı noktada, durumu toparlayabilmek adına sağlıklı olmayan çözüm yolları ararlar. Örneğin; kayıpları yerine koymak için kumara daha çok başvurmak, borcu borçla kapatmak üzere pek çok tanıdığa hatta yanlış kişilere borçlanmak ilk akla gelenlerdir. Bunların yanı sıra; aileye yeterince vakit ayıramamak, zihin sürekli bu sorun ile meşgul olduğu için bulunduğu ortama kendini verememek, içinde bulunduğu durumu gizlemek için artan yalan söyleme davranışı en sık karşılaştıklarımız arasındadır. Bunların sonucunda aile ilişkilerinin yıpranması, eşlerin boşanma noktasına gelmesi ise kaçınılmazdır” diye konuştu.

    Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç, “Birey, çığ gibi büyüyen maddi ve manevi kayıplarıyla baş edemediğinde çaresizlik hissine kapılmaktadır. Klinik gözlemlerimiz patolojik kumar oynama nedeniyle yardım arayan bireylerde depresif belirtilerin de sıklıkla bir arada seyrettiğini ortaya koymaktadır. Kumar dışında hayattan keyif alamamaya başlayan birey, artık kumar oynayarak da olumlu bir sonuç elde edememektedir” dedi.

    İlaç ve psikoterapi süreci birlikte yürütülüyor

    Kumar bağımlılığının tedavi edilebildiğini belirten Sedef Koç, davranışsal bağımlılıklar adı altında değerlendirilen kumar bağımlılığında ilaç ve psikoterapi sürecinin birlikte yürütüldüğü bir tedavi planı uygulanması gerektiğini kaydetti.

    Sedef Koç, tedavi yöntemleri ve tedavi sürecine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Çeşitli terapi yaklaşımlarından destek alınmakla birlikte, ağırlıklı olarak bilişsel davranışçı terapi ve motivasyonel görüşme tekniklerinden yararlanılmaktadır. Bireyin hayat kalitesini ciddi anlamda düşüren söz konusu problemin altında yatan nedenleri anlayıp ortadan kaldırarak davranışın tekrarlanmasının önüne geçilebilir. Risk etmenlerini belirleyip, bunlardan nasıl uzak kalınacağı konusunda destek verilerek tedaviden olumlu sonuçlar alınabiliyor. Özellikle kriz anlarında, birey bu davranışı yeniden deneyimlemek istediğinde ne yapması gerektiğine hazırlıklı olmalıdır. Bununla birlikte eş-bağımlılık davranışı gösterebilen ailelerin bilinçlenmeleri ve sosyal destek sağlamaları amacıyla psikoterapi sürecine dahil edilmesini öneriyoruz.”

  • GTA 6 Haritasının Sızdırıldığı İddia Edildi

    Red Dead Redemption 2 ve GTA 6’nın yazılımsal testlerinde görev alan bir çalışan, GTA 6 haritası hakkında bazı bilgiler sızdırdı.

    Bilindiği üzere Rockstar Games’in en bilinen oyunlarından biri de Grand Theft Auto, birçoğumuzun bildiği kısa ismi ile ise GTA… Geçtiğimiz cuma günü sizlere GTA oyunun son sürümü olan GTA 6’nın çıkış tarihi ve fiyatı ile ilgili sızan bazı bilgilerden bahsetmiştik. Serinin son versiyonu olan GTA 5’in üzerinden tam 7 yıl geçmesi ise oyunseverleri bu anlamda daha da sabırsız hale getirmişti. Şimdi ise GTA 6 hakkında sızan başka bir bilgiyi sizlerle paylaşacağız.

    Söz konusu iddialarının sahibi ise hem Red Dead Redemption 2 ve GTA 6’nın yazılımsal testlerinde görev alan bir Rockstar çalışanı. Dünyanın en büyük forumlarından olan “Reddit”te açıklamalarda bulunan Rockstar çalışanı, GTA 5’in haritasını GTA 6’ya oranla bir okulun oyun bahçesi olarak nitelendiriyor. Bu da GTA 6’nın haritasının ne denli büyük olduğu hakkında bizlere fikir veriyor. Açıklamaya göre GTA 6, iki büyük şehir ve bu şehirlere yerleştirilmiş 3 bölgeden meydana gelecek. Bu şehirlerden bir tanesinin “Carcer City” olarak isimlendirileceğini söyleyen kaynak, ikinci şehrin ise “Vice City” olacağını açıkladı. Açıklamaya göre Vice City isimli şehir Miami’yi, Carcer City isimli şehir ise ABD’nin Boston kentini temsil edecekmiş.

    Ayrıca iddiaların sahibi, Carcer City‘nin büyük bir metropol olduğundan bahsediyor. O kadar büyükmüş ki; bu bölgede kaybolmanız mümkün olabilirmiş. Yaptığı testler sırasında zamanının büyük bir bölümünü Carcer City’de geçirdiğini söyleyen kaynak, bu şehirde ABD’nin ikonik tarihi yerlerinin bulunduğunun ve şehrin fazlasıyla ilgi çekici bir yer olduğunu ifade ediyor.

    İddiaların sahibi haritanın büyüklüğünü anlayabilmemiz için açıklamasında en basit olarak bize şu örneği veriyor; GTA 6’nın haritasının sahip olduğu büyüklük, bu haritanın aynı anda farklı iklimsel koşullara sahip olmasına da neden olmuş ve bu da oyuna doğrudan entegre edilmiş. Bu iddia doğru ise, oyunun belirli bir kısmında güneşli bir gün yaşanırken, aynı anda haritanın başka bir bölgesinde karlı ya da yağmurlu bir gün yaşanıyor olacak.

  • Facebook 1000 Kişiyi İşe Alacak

    Facebook‘tan yapılan açıklamada bu yıl içerisinde İngiltere‘de 1000 kişinin istihdam edileceği, çalışanların bir kısmının zararlı online içeriklerin tespit edilmesi alanında faaliyet göstereceği bildirildi.

    Açıklamada planlama kapsamında yaklaşık 500 kişinin yazılım mühendisliği, ürün tasarımı ve veri bilimi gibi teknoloji ağırlıklı alanlarda istihdam edileceği belirtildi.

    Şirketin bu planlama kapsamında İngiltere’de toplam çalışan sayısının 2020 sonunda 4 bine yükselmesi bekleniyor.

    Açıklamada değerlendirmesine yer verilen Facebook Baş Operasyon Yöneticisi Sherly Sandberg, “Bu yüksek beceri gerektiren pozisyonların çoğu, zararlı içeriklerin daha hızlı bir şekilde tespit edilerek ortadan kaldırılmasını sağlayacak yapay zekanın geliştirilmesi konusunda yardımcı olacak.” ifadesini kullandı.

    Facebook, 2017 yılında Molla Russell isimli bir gencin intiharının ardından tüm platformlarında zararlı içeriklerin tespit edilerek kaldırılması için daha çok yatırım yapma kararı almıştı.

    Facebook bu zamana kadar Instagram dahil toplam 2,8 milyon zararlı içeriği tespit ederek platformlarından kaldırdı.

  • En Değerli 10 Şirketin 7’si Dijital Teknoloji Tabanlı

    Dünyanın en değerli şirketleri listesine 10 yıl önce 2 teknoloji şirketi girebilirken, 2019 verilerine göre piyasa değeri en yüksek şirketler listesinde dijital teknoloji üzerine yoğunlaşan 7 şirket yer alıyor.

    Online istatistik portalı Statista tarafından yayımlanan “2019’da Piyasa Değerine Göre En Büyük 100 Şirket” raporuna göre teknoloji şirketlerinin yükselişi devam ediyor. 2010 yılında sadece 2 teknoloji şirketi en değerli 10 şirket arasında kendine yer bulabilirken 10 yıl sonra teknoloji şirketleri listeyi domine ederek 7 şirketle listede yer aldı.

    İlk 10’daki teknoloji şirketleri sıralamasında Amerikalı şirketlerin ağırlığı dikkati çekiyor. ABD listede 5 şirket (Apple, Microsoft Corp, Alphabet Inc., Amazon ve Facebook) ile kendine yer bulurken, Çin listede 2 şirket (Alibaba ve Tencent Holding) ile yer aldı.

    Markets Insider sitesinde yer alan habere göre, sadece teknoloji şirketleri baz alındığında, dünyanın en değerli 5 teknoloji şirketi de ABD’de yer alıyor. ABD’li 5 teknoloji şirketinin piyasa değeri ise 5 trilyon doları aşmış durumda. Yapay zekadan bulut bilişime, e-ticaretten akıllı telefonlara kadar hemen hemen her alanda faaliyet gösteren şirketler her geçen gün değerlerini artıyor.

    İşte listede yer alan ilk 5 teknoloji şirket ve piyasa değerleri:

    1. Apple Inc: 1,38 trilyon dolar

    1976 yılından Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne tarafından temelleri atılan Apple adını ilk olarak ürettiği bilgisayar kitleri ile duyurdu. Şirket günümüzde tüketici elektroniği, bilgisayar yazılımı ve kişisel bilgisayar tasarlayan, geliştiren ve satan çok uluslu bir Amerikan şirketi olarak biliniyor. Şirketin en bilinen donanım ürünleri Mac serisi bilgisayarlar, iPhone akıllı telefon, iPad tablet bilgisayar ve Apple Watch adlı akıllı saatleri olurken en bilinen yazılımları ise OS X ve iOS işletim sistemleri, iTunes medya tarayıcısı, Safari internet tarayıcısı, Apple TV+, iMessage, ve iCloud olarak ön plana çıkıyor. Şirket, Markets Insider’da yer alan Ocak 2020 verilerine göre 1,38 trilyon dolar piyasa değeri ile dünyanın en değerli teknoloji şirketi olarak ön plana çıkıyor.

    2. Microsoft Corp: 1,27 trilyon dolar

    4 Nisan 1975 yılında Bill Gates ve daha sonra şirketten istifa edecek olan Paul Allen tarafından kurulan Microsoft, bugün bilgisayarlarda en çok kullanılan işletim sistemlerinden biri olan Microsoft Windows ile adını bütün dünyaya duyurdu. Şirket, 1980’lerde MS-DOS işletim sistemi ile kişisel bilgisayarlara yönelik işletim sistemi pazarında çok önemli bir yere gelirken ardından Microsoft Windows ile de liderliğini sürdürdü. Şirketin Microsoft Windows dışında en çok bilinen yazılımları, Microsoft Office paketi, Internet Explorer ve Edge web tarayıcıları olurken, donanım ürünleri ise Xbox video oyun konsolları ve Microsoft Surface tablet serisi olarak ön plana çıkıyor. Şirket en büyük satın alımlarını ise Aralık 2016’da 26,2 milyar dolara LinkedIn ve Mayıs 2011’de 8,5 milyar dolara Skype Technologies alarak yaptı. Şirketin Ocak 2020 verilerine göre, 1,27 trilyon dolar market değeri bulunuyor.

    3. Alphabet Inc: 1 trilyon dolar

    Alphabet Inc. Google ve Google’a ait diğer şirketleri tek çatı altında toplamak için 2015 yılında kuruldu. Merkezi Kaliforniya’da bulunan şirketinin başında Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin bulunuyor. Şirketin en bilinen hizmeti ise daha çok arama motoru olarak hizmet veren Google olarak ön plana çıkıyor. 1998 yılında özel bir şirket olarak kurulan Google, Alexa tarafından dünyanın en çok ziyaret edilen internet sitesi olarak gösteriliyor. Google arama motoru hizmetinin yanında YouTube, Android işletim sistemi, Gmail, Google Takvim, Google Harita, Google Drive ve Google Pixel akıllı telefonu gibi pek çok konuda da kullanıcılarına hizmet veriyor. Alphabet ayrıca yapay zeka üzerine çalışmalar yapan DeepMind şirketinin de sahibi konumunda bulunuyor. Şirketin Ocak 2020 verilerine göre 1 trilyon dolarlık piyasa değeri bulunuyor.

    4. Amazon: 931 milyar dolar

    ABD merkezli bir diğer teknoloji şirketi olan Amazon e-ticaret, bulut bilişim, yapay zeka, dijital yayın platformu konularında ön plana çıkıyor. Jeff Bezos tarafından 5 Temmuz 1994’te Amerika Birleşik Devletleri’nin Seattle şehrinde kurulan Amazon piyasa değeri açısından dünyanın en büyük alışveriş sitesi konumunda bulunuyor. Amazon son dönemlerde robotik teknolojiye yaptığı yatırımlar sonucunda işçi çıkarmalar ile de gündeme gelse de şirket 2018 verilerine göre yaklaşık 650 bin işçi sayısı ile ABD’nin en çok işçi istihdamı sağlayan şirketlerinden biri konumunda. Amazon’un en çok kullanılan servisi olan e-ticaretin yanında şirketin dijital video izleme platformu Amazon Prime Video, Amazon Music, bulut bilişim hizmeti sağlayan Amazon Web Services, e-kitap okuyucu Kindle ve sesli ev asistanı Amazon Alexa gibi diğer ürünleri de bulunuyor. Amazon’un Ocak 2020 verilerine göre market değeri ise 931 milyar dolar olarak dikkati çekiyor.

    5. Facebook: 632 milyar dolar 

    Sosyal medya platformu Facebook 2004 yılında Mark Zuckerberg tarafından kuruldu. Kuruluşunun ilk yıllarında sadece Harvard Üniversitesindeki öğrencilerin kullanımına açık olan platform daha sonra ağını bütün Ivy League okullarını kapsayacak şekilde genişletti. 2006’dan sonra ise şirket 13 yaşından büyük herkesin kullanıcı olabilmesine izin verdi. Dünyanın en büyük sosyal medya platformu haline gelen Facebook’un 2019 yılı Statista verilerine göre aylık aktif 2,45 milyar kullanıcısı bulunuyor. Şirket, 2012 yılında 1 milyar dolara Instagram’ı 2014 yılında da 19 milyar dolara WhatsApp’ı satın alarak, Facebook uygulaması ve Facebook Messenger uygulaması ile birlikte en çok indirilen uygulamalar listesinde dört uygulaması ile yer almayı başardı. Facebook arkadaşlık sitesinin yanısıra dijital para birimi Libra, projesi ile de gündemi uzun süre meşgul etmişti. Facebook’un Markets Insider Ocak 2020 verilerine göre market değeri ise 632 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

    Çinli 2 şirket ilk 10’da 

    “2019 Piyasa Değerine Göre En Büyük 100 Şirket” raporuna göre ilk 10’da iki Çinli şirket bulunuyor. 2019’da 480 milyar dolar market değeri bulunan Alibaba dünyada e-ticaret, e-ödeme sistemi ve bulut bilişim ile ön plana çıkıyor. 472 miyar dolar pazar değerine sahip olan Tencent Holdings ise WeChat gibi Çin’de çok yaygın kullanılan ve kullanıcılarına yemek siparişinden hastane randevuna kadar pek çok konuda dijital hizmet veriyor. Tencent aynı zamanda Alibaba’nın ardından Asya’nın en büyük ikinci şirketi konumunda. Son yılların en çok konuşulan video paylaşım platformu TikTok’ta yine Çinli bir firma olan ByteDance tarafından işletiliyor. Ayrıca Çin, “Made in China 2025” planıyla, dünyanın en yüksek teknoloji üreten ülkesi olmayı hedefliyor.

  • Perakende Ticarette Cep Telefonu Taksit Sayısı İndirildi

    Ticaret Bakanlığı‘nın “Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna göre, daha önce fiyatı 3 bin 500 TL’nin üstünde olan cep telefonu satışlarında 6 ay olan taksit sayısı 3 aya çekildi.

    Değiştirilen madde şu şekilde:

    “Birinci fıkradaki süre fiyatı üç bin beş yüz Türk Lirasının üstünde olan cep telefonu satışlarında üç ay, video, kamera ve ses sistemi gibi elektronik eşya ve tablet bilgisayar satışları ile fiyatı üç bin beş yüz Türk Lirasının üstünde olan televizyon satışlarında altı ay, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve elektrikli ev aletleri gibi elektrikli eşya satışları ile mobilya satışlarında on sekiz ay olarak uygulanır.”

  • Google Servislerine Erişim Sorunu Yaşanıyor

    Google‘da yaşanan erişim sorunu birçok kişiyi etkiledi.

    Google servislerine erişim sorunu yaşanmaya başladı. GmailYouTube gibi Google servisleri ve arama motoruna yaklaşık bir saattir güçlükle erişim sağlanıyor.

    Birçok Google servisiyle iletişim zaman zaman tamamen kopuyor. Google servislerinin yanında genel olarak internet bağlantısında da zaman zaman yavaşlama meydana geliyor, sorunun sebebi hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

  • Huawei, Google’a Rakip Harita Uygulaması Çıkardı

    Huawei‘nin, üreteceği yeni akıllı telefonlarında Google servislerini kullanamayacak olması Çin merkezli şirketi yeni ortaklıklara yöneltiyor.

    Şirket Google
    ‘ın harita servisi yerine kullanacağı uygulamayı yaptığı ortaklık sonrası açıkladı.

    Engadget’ta yer alan habere göre, Huawei, haritalar servisi için Hollanda merkezli TomTom şirketi ile anlaştı.

    TomTom şirketinin sözcüsü Reemco Meerstra, iki firma arasındaki anlaşmanın belli bir süre önce tamamlandığını ancak halka duyurulmadığını söyledi.

    ABD, ülkenin ulusal güvenliğini tehdit ettiği iddiası ile ABD’li şirketlerin  Huawei ile ticaret yapmasına Mayıs 2019’da yasak getirmişti.

    Bu yasak kapsamında ABD merkezli teknoloji şirketi Google‘ın servis ve uygulamaları Huawei’nin kullanımına kapatılmıştı.

    Karar kapsamında eski Huawei cihazları yasaktan etkilenmezken şirketin yeni ürettiği telefonlarda bu servislere yer verememişti.

  • IGTV Butonu Anasayfadan Kaldırılacak! “Kimse Tıklamıyor”

    Sosyal medya devi Facebook‘un bünyesinde bulunan fotoğraf ve video paylaşım uygulaması Instagram‘ın  anasayfası değişiyor.

    Instagram’da 1 dakikanın üzerinde video paylaşımı için geliştirilen  IGTV‘nin sosyal medyada paylaşılan videolarda yeni bir dönem açması bekleniyordu. Ancak tabiri caizse evdeki hesap çarşıya uymadı.

    TechCrunch‘ta yer alan habere göre, Instagram anasayfada bulunan IGTV ikonunu kaldıracağını duyurdu.

    Instagram‘ın bu kararı vermesinin arkasında yatan neden ise IGTV’nin  beklenen popülariteye ulaşamaması.

    Aynı haberde yer alan bilgiye göre, Instagram anasayfasında bulunan IGTV ikonuna bugüne kadar sadece her 100 kullanıcıdan 1’i tıkladı.

  • Bursa Uludağ Üniversitesi Yeni Camii’nin Yüzde 35’i Tamamlandı

    BUÜ‘nün merkez Nilüfer ilçesindeki Görükle Yerleşkesi‘nde 10 bin metrekare alana 2,5 kat inşa edilecek Uludağ Üniversitesi Yeni Camii, bittiğinde Türkiye’nin en büyük üçüncü camisi olacak. Cami ibadet merkezi olmanın yanında sosyal, kültürel ve eğitim mekanlarını içinde barındıran modern bir külliye hüviyetini taşıyacak.

    Üniversite kaynakları kullanılmadan hayırseverlerin yardımlarıyla külliye şeklinde yapılacak caminin 4 minaresi olacak. Cami 41,7 metre kubbe, 75,8 metre minare yüksekliğiyle Bursa’nın birçok bölgesinden görülebilecek.

    Yarısı kapalı alanda olmak üzere 20 bin kişinin ibadet edebileceği külliye bünyesinde bin 1500 kişilik konferans salonu da yapılacak. Ayrıca cami bünyesinde farklı inançlara sahip kişiler için de özel ayrılmış ibadethaneler bulunacak.

    – “20 bin metrekaresi kültür merkezi olarak planlandı”

    BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Doğangün yaptığı açıklamada, projenin sıradan bir ibadethane niteliğinde olmayacağını, içinde sosyal etkinliklerin gerçekleştirileceği bir külliye şeklinde tasarlandığını söyledi.

    Beştepe Külliyesi’nin mimarları tarafından hazırlanan caminin Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden izler taşıyacağını vurgulayan Doğangün, “Cami mimari açıdan özel olacak. Üniversitenin içinde olması hasebiyle daha çok kültür merkezi yönü öne çıkıyor. Namaz kılınan kısım mevcut caminin 1,5 katı kadar büyüklüğünde. Çok aşırı büyük değil. 25 bin metrekare inşaat alanının 20 bin metrekaresi kültür merkezi olarak planlandı. Kültür merkezinde, toplantı salonları, konferans salonu, fuaye alanları, kütüphane olacak. Daha çok öğrencilerin sosyal etkinliklerini yapabilecekleri, kültürel etkinlikleri gerçekleştirebilecekleri mekanlar bulunacak. Bu bizim açımızdan önemli.” dedi.

    Yapının üç katlı olacağını dile getiren Doğangün, alt iki katın tamamen kültürel etkinliklere ayrıldığını ve tamamlandığında öğrencilerin de bu mekanlardan yararlanabileceğini anlattı.

    – “Hasta yakınlarının kalabileceği mekanlar da olacak”

    Doğangün, inşaatın Üniversite Camii ve Müştemilatını Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından finanse edildiğini ve üniversite tarafından herhangi bir maddi kaynak sağlanmadığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

    “Üniversite olarak biz sadece derneğe yer tahsisi yaptık. Burayı kültür merkezi ve cami diye değerlendirmek daha doğru olur. Mevcut cami ihtiyacı karşılayamıyor. Cuma günü öğrenciler namazını dışarıda kılmak zorunda kalıyor. Üniversitenin içinde Tıp Fakültesi Hastanesi var. Hasta yakınları bazen kalacak yer bulamıyor. Araç içinde kalanlara şahit oluyoruz. İnşaatı devam eden camide hasta yakınlarının kalabilecekleri ve istirahat edebilecekleri, duşları olan mekanlar da olacak. Bu da bir sosyal hizmet olacak. Camilerin asıl görevi de bu, Allah’ın sığınma evi. Öyle değerlendirmek lazım. Hem öğrencilerimiz hem de hasta yakınları buradaki mekanlardan faydalanabilecek.”

    – “Bittiği zaman da muhteşem bir eser olacak”

    Üniversiteyi ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iki minareli, nispeten daha küçük bir cami projesi sunduklarını aktaran Doğangün, “Kendisi dört minareli olmasını istedi. Bittiği zaman da muhteşem bir eser olacak. Bursa’ya değer katacak. Yeni camiler arasında ziyaret edilen bir mekan olacak.” diye konuştu.

    – İnşaatın yüzde 35’lik bölümü tamamlandı

    Üniversite Camii ve Müştemilatını Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mustafa Kütahyalıoğlu da BUÜ’nün kompleks bir camiye ihtiyacının olduğunu ve bu nedenle projenin hayata geçirildiğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahri doktora töreni için BUÜ’yü ziyareti esnasında kendisine cami ihtiyacından bahsedildiğini aktaran Kütahyalıoğlu, “Cumhurbaşkanımız Bursa’ya ve üniversiteye yakışır, Osmanlı ve Selçuklu mimarisini yansıtacak bir eser yapılmasını istedi. Biz de dernek olarak bu inşaata başlamış olduk.” dedi.

    Hafriyat kısmında Büyükşehir Belediyesinin büyük katkılarının olduğunu anlatan Kütahyalıoğlu, inşaatın bölgedeki iş insanlarının desteğiyle devam ettiğini dile getirerek şöyle konuştu:

    “Genel bütçeden veya üniversite bütçesinden herhangi bir destek almadan cami inşaatımızı devam ettiriyoruz. İş adamlarımızın desteklerine ve yardımlarına ihtiyacımız var. Bu güzel eseri el birliğiyle Bursa’ya kazandırmaya gayret ediyoruz. İnşaatımıza başladığımız günden bugüne kadar 16 milyon liralık harcamamız oldu. Toplam 70 milyon liraya mal olacağını tahmin ediyoruz. İnşaatımızın yüzde 35’lik bölümünü tamamlamış vaziyetteyiz. Üç bölüm halinde inşaat devam ediyor. İki bölümlük kısmını tamamladık. Ön tarafta iki minarenin ayağının olduğu bölümü de kısa sürede tamamlamak istiyoruz. Tabii bu planımız iş insanlarımızın desteğiyle olacak.”