Kategori: Teknoloji

  • Türk Stratejistten Cem Bağcı’dan Siber Tehlike Uyarısı

    Türk stratejist Cem Bağcı, WhatsApp’ın İsrailli siber gözetim firmasına açtığı ‘casusluk’ davasına dikkat çekerek, önemli açıklamalarda bulundu. Dünyanın siber silahların hedefinde olduğunu vurgulayan Bağcı, “Buna karşı tek çözümün yerli ve milli siber silah projelerinin geliştirilmesidir. Yerli ve milli araçların geliştirilmesi için girişimciler teşvik edilmeli; Türk dijital savaş ordusu kurulmalıdır.” ifadelerini kullandı. Siber silahlarla dijital istihbarat savaşlarına daha çok tanık olacağımızı vurgulayan ünlü stratejist, “Siber silahlara karşı kimse güvende değil” dedi.
    WhatsApp’ın İsrailli siber gözetim firması NSO Group’a casusluk suçlaması ile dava açması, siber güvenliği tekrar gündeme getirdi. WhatsApp aracılığı ile 20 ülkede bin 400 kişinin telefonlarının izlendiği iddia ediliyor. Bu kişiler arasında hükümet yetkilileri, diplomatlar, siyasi muhalifler ve gazeteciler de var. Popüler iletişim ağı, kullanıcılarının telefonlarına sızarak casusluk faaliyetlerine yardım etmekle suçladığı İsrailli siber gözetim firmasına dava açtı.
    Cem Bağcı, WhatsApp’ın açıkladığı casusluk faaliyetlerinin “buzdağının görünen yüzü” olduğunu belirtiyor. “Ülkelerin siber silahlarını kuşandığını; tehlikeli yazılımların namlusunun hedef ülkelere çevrildiğini; dijital istihbarat savaşlarının giderek arttığını” vurgulayan ünlü stratejist, “siber güvenlik” kavramının toplumda yerleştirmesi gerektiği ifade etti.

    Cem Bağcı: Dijital istihbarat savaşlarına daha çok tanık olacağız

    Bağcı, şu ifadeleri kullandı: “Tehlikeli siber silahlar, artık evlerimizde hatta ceplerimizde İnternet ağının bir köşesinde bulunan herkes, bu silahların hedefi olabilir. Siber saldırılar artık sadece kurumlara yapılmıyor. Kritik siber silahlar, her bireyi namlusunun ucuna alabilir. İsrail, siber silah ve casus yazılımlarında dünyada lider konumda. Bu yüzden WhatsApp aracılığı ile yapılan son casusluk faaliyetlerinin İsrail temelli olması şaşırtıcı değil. Öyle ki İsrail, genişleyen casusluk pazarındaki talebi karşılayabilmek için ürettiği casusluk teknolojilerini müşterilerine daha kolay satmak amacıyla yasalarındaki ilgili maddeleri hafifletti. Yani siber silahlarla yapılan dijital istihbarat savaşlarına daha çok tanık olacağız.”
    Konvansiyonel silahların siber silahlara evrildiğine dikkat çeken Cem Bağcı, İsrail’den sonra saldırı amaçlı siber sistemler üreten şirketlerin ABD ve AB ülkelerinde yaygın olduğunu söyledi. Türk stratejist, önümüzdeki 10 yıl içinde siber silah talebinin 10 milyar dolarlık bir pazar oluşturacağının tahmin edildiğine dikkat çekti. Bağcı, “İsrail, siber silah teknolojileri ihracatından yüz milyonlarca dolar gelir elde ediyor. Dünya pazarının yüzde 10’unu İsrailli siber şirketler karşılıyor. İsrail’in bu alanda dünya çapında yaklaşık 30 şirketi var. İsrail her ne kadar siber silah teknolojilerini terörle mücadele için ürettiğini savunsa da bu sistemler casusluk faaliyetleri veya dijital savaşlarda da kullanılıyor. Bu gerçeği bütün ülkeler biliyor ve buna göre konum alıyorlar.”
    Bir süre sonra casusluk için ülkelere ajanlar göndermeye gerek kalmayacağına işaret eden stratejist Bağcı, “Bunu WhatsApp’ın açtığı davadan anlayabiliriz. Oturdukları yerden istedikleri devlet adamının veya diplomatın yazışmalarını, konumunu veya kimlerle görüştüğünü ve hatta ne görüştüklerini izleyebiliyorlar. Bu, ülkeler açısından çok ciddi bir sorun. Kimin, ne zaman, ne şekilde izlendiğini bilemiyorsunuz ve neredeyse devletin gizliliği kavramı önemini yitiriyor. Bu sebeple hükümetler siber silahlara yatırım yapmak zorunda kalıyor.”

    “Tek çözüm yerli ve milli siber silahlar”

    Cem Bağcı, dünyanın her bölgesinin siber silahlarla çevrilmiş olduğunu; bu sebeple devletlerin ve bireylerin siber silahlara karşı savunmasız hale geldiğini belirterek, bu durumun siber ve fiziksel dünya arasında önemli zafiyetler ortaya çıkardığını vurguladı.
    Bağcı, siber silahlara karşı alınması gereken önlemleri de şöyle anlattı; “Dünyadaki bütün insanların bireysel hak ve özgürlükleri siber silahlarla veya dijital istihbarat savaşları ile ihlal edilebilir. Yani hiç kimse siber silahlara karşı güvende değil. Bunun önlenmesi için siber silahlar yasallarla denetlenmelidir. Tabi bu denetim sistemleri de, siber silahlardan daha güçlü sistemlere sahip olmalıdır. Türkiye de bu silahların hedeflinde. Hatta stratejik konumu Türkiye’yi siber silahlara daha çok hedef haline getiriyor. Bu sebeple tek çözüm yerli ve milli siber silah projelerinin geliştirilmesidir. Yazılımından uygulamasına kadar projenin her aşamasında milli unsurlar yer almalıdır. Dijital savaşları ithal siber silahlarla yapmak, ülkeyi riske atmak anlamına gelir. Bu sebeple yerli ve milli araçların geliştirilmesi için girişimciler teşvik edilmeli; Türk dijital savaş ordusu kurulmalıdır. Buna her alanda mecburuz.”

  • Oyunun Yıldızları 2019 Ödüllerini Kimler Aldı?

    Oyunun Yıldızları Ödülleri sahiplerine kavuştu. 15 farklı kategoride 64 adayın yarıştığı, 30.000’den fazla kişinin canlı olarak izlediği Oyunun Yıldızları Ödülleri sahiplerini buldu. İşte ödül alan isimler… Oyunun Yıldızları 2018 ve 2019 Ödülleri Kimler Aldı?
    Karşınızda Oyunun Yıldızları;

    2018 Oyunun Yıldızları Ödüllerini Kazananlar

    Yılın Espor Takımı: Royal Bandits
    Yılın Esporcusu: Berkay “Zeitnot” Aşıkuzun
    Yılın Gizli Kahramanı: Gazi Üniversitesi Espor Topluluğu
    Yılın Espor Sunucusu: Can “Scarlet” Çaldıran
    Yılın Oyun İçerikli Youtube Kanalı: PintiPanda
    Yılın Battle Royale Yayıncısı: Mithrain
    Yılın FPS Yayıncısı: Ferit “Wtcnn” Karakaya
    Yılın Moba Yayıncısı: Furkan “Immortoru” Tekeş
    Yılın Yükselen Yayıncısı: Can Sungur
    Yılın Yaratıcı Yayıncısı: BossLayf Kanalı
    Yılın IRL Yayıncısı: KendineMüzisyen
    Yılın Farklı Oyunlar Yayıncısı: Grimnax
    Yılın Kadın Yayıncısı: Gözde Demiral
    Yılın Erkek Yayıncısı: Jahrein

    2019 Oyunun Yıldızları Ödüllerini Kazananlar

    Yılın FPS Yayıncısı: Ferit “Wtcnn” Karakaya
    Yılın Moba Yayıncısı: Kaan ‘Elwind’ Atıcı
    Yılın IRL Yayıncısı: Pelin ‘pquenn’ Baynazoğlu
    Yılın Erkek Yayıncısı: Tuğkan ‘Elraen’ Gönültaş
    Yılın Battle Royale Yayıncısı: Cem ‘Mithrain’ Karakoç
    Yılın Auto Battler Yayıncısı: Şükrü ‘Uthenera’ Şentürk
    Yılın Yaratıcı İçerik Yayıncısı: Eren Aktan

     

  • Sanaldaki Kelimeler Türkçeleşti: Re-Tweet’in Yerini ‘Sektirme’ Alacak

    İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin, Yeni İletişim Ortamları’nda Türkçe: “Güncel Sorunlar ve Terim Önerileri Çalıştayı” ‘Dijital İtibar, Endüstri 4.0 ve Yapay Zekâ, Dijital Medya, Siber Güvenlik ve Toplum 5.0’ konularıyla beş farklı masada Türkçe terimlere geçiş konunun uzmanlarıyla tartışıldı. Çalıştay Türk Dil Kurumu, İstanbul Gelişim Üniversitesi, İstanbul Okan Üniversitesi ve Türkiye Bilişim Derneği iş birliğiyle gerçekleşti. TDK uzmanları, dilbilimciler, iletişimciler ve pek çok ilgili alandan uzmanın bir araya gelerek beyin fırtınası yaptığı çalıştayda, yabancı kelimelere karşılık Türkçe kelimeler ortaya çıktı.

    SEKTİRMEK, MERAKLANDIRICI VİDEO İZLEMEK

    Gerek günlük yaşamda, gerekse iş yaşamımızda sıklıkla karşımıza çıkan Re-Tweet, influencer, stalk, start-up, podcast, QR kod gibi pek çok terimin yerini Türkçe kelimeler aldı.

    Toplam 100’den fazla terimin tartışılması gerektiği konusunda uzlaşılan çalıştayda, 40’a yakın çözüm önerisinde bulunuldu.

    Türkçe karşılıkları önerilen kelimelerden bazıları ise şöyle:

    Re-Tweet (RT)/ Sektirme

    Binge Watch / Dizibitiren, Aralıksız İzlemek, Duraksız İzlemek

    Diss Atmak / Cevap Yollamak

    Stalker / Sanal Casusluk

    Influencer / Deneyimleyici

    Caps / Yazılı Resim, Resim Yorum

    Cyber Bot / Siber Can

    Teaser / Meraklandırıcı Video

    Caption / Resim Altı

  • PUBG Mobile İndirilme Sayısı Açıklandı

    Call of Duty Mobile’ın da piyasaya sürülmesi ile rekabetin kızıştığı mobil Battle Royale oyunları dünyasından yeni bir haber geldi. PUBG Mobile Twitter üzerinden yaptığı açıklama ile tüm dünyadaki indirilme sayısını açıkladı.

    PUBG Mobile indirilme sayısı 600 milyonu geçti.

    Ücretsiz olması ile öne çıkan oyun özellikle Hindistan gibi yoğun nüfuslu ülkelerde büyük ilgi görüyor.

    Temmuz 2019’da yapılan açıklamada oyunun 400 milyondan fazla indirildiği duyurulmuştu. Yaklaşık 5 ay gibi bir sürede 200 milyon indirmeye daha ulaşan PUBG Mobile, yükselişini sürdürüyor diyebiliriz.

    PUBG’nin PC ve konsol versiyonlarında ise 50 milyon adetlik indirme söz konusu.

    Mobil oyunlar arasında rekabete baktığımızda 1 milyardan fazla indirmeye ulaşan Pokemon Go‘nun liderliğinin devam ettiğini görüyoruz.

  • Instagram’a Titreşim Özelliği Geliyor

    İsabetli sızıntıları ile bilinen tersine mühendislik uzmanı Jane Manchun Wong, bu kez Instagram titreşim özelliği ile ilgili bir açıklama yaptı. Sürekli olarak sosyal medya platformlarının yaptığı geliştirmeleri ortaya çıkan Wong‘un sızıntılarının genellikle doğru çıktığını belirtelim.

    Wong attığı bir tweet ile Instagram’ın titreşim özelliği üzerinde çalıştığını duyurdu. Bu titreşim, kullanıcı birine ‘beğeni‘ attığı zaman gelecek. Wong buradaki titreşimin dokunsal geri bildirim seviyesinde olduğunu da söyledi. Yani, iPhone’larda alıştığımız Haptic Touch özelliğinin titreşimi ilerleyen zamanda Instagram’da da karşımıza çıkacak.

    Haptic Touch özelliği bildiğiniz gibi, iPhone‘larda ekrana uzun basma süresini algılayan bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. 3D Touch‘ın yerine gelen Haptic Touch; iPhone 11, iPhone 11 Pro, iPhone 11 Pro Max ve iPhone XR modellerinde kullanılıyor.  iPhone 6s, iPhone 6s Plus, iPhone 7, iPhone 7 Plus, iPhone 8, iPhone 8 Plus, iPhone X, iPhone XS ve iPhone XS Max modelleri ise 3D Touch teknolojisini kullanmaya devam ediyor.

  • ​Renault Grubu ve Nino Robotics’ten Engel Tanımayan İş Birliği

    Renault Grubu, engelli bireylerin hareket özgürlüğüne destek olacak yeni çözümlere imza atmak üzere teknoloji tasarım şirketi Nino Robotics ile iş birliği anlaşması yaptı. Anlaşma ile Renault Grubu, hareket kısıtlı kişilerin ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde herkes için sürdürülebilir ve ulaşılabilir mobilite çözümleri geliştirme misyonunu devam ettiriyor.

    İş birliği kapsamında Renault Grubu Sosyal ve Sürdürülebilir Etki Departmanı, mobilite alanında güçlü toplumsal etki yaratma potansiyeli olan projeleri destekleyen Mobilize Invest şirketi aracılığıyla Nino Robotics’e finansal katkı sağlayacak ve Renault Grubu mühendisleri (akü uzmanları, motorizasyon, bağlanırlık vb) ile özel çalışmalar yürüterek bir sponsorluk planı oluşturacak. Hedef, uygun ulaşım çözümlerine yönelik algıyı değiştirmeyi amaçlayan yeni “alternatif oturma düzenine sahip, kişisel taşıma aracı” tasarımcısı Nino Robotics’in büyümesini desteklemek ve özellikle yakın gelecekte piyasaya süreceği elektrikli aracı NINO4’ün üretim hacminin endüstriyel ölçekte artırmak.

    Nino Robotics’in kurucusu Pierre Bardina, NINO4 ile hareket etme kabiliyeti kısıtlı olan engelli bireylere yönelik sıkça sunulan çözümlerden çok daha farklı bir alternatif sunmayı hedefliyor. Oldukça dikkat çekici, şık ve renkli tasarımının yanı sıra, minimum yer gerektiren boyutu ile de öne çıkan bu “alternatif oturma düzenine sahip kişisel taşıma aracı” ayrıca, kullanıcılara akü seviyesi, hız ve gidilen mesafe gibi verileri sunan bağlanırlık özelliğine sahip olacak. “Beni Takip Et” fonksiyonu ile araç, üçüncü şahısların NINO4’e ve kullanıcısına otomatik-takip özelliği sayesinde kılavuzluk etmesine olanak sağlayacak.Günümüze dek, Nino Robotics şirketi engelli bireylere yönelik Nino– kendi kendini dengeleyen kişisel taşıyıcı ve One– tekerlekli sandalyeler için tasarlanmış scooter olmak üzere iki farklı ürün geliştirdi ve piyasaya sürdü.

    NINO4 engellilerin mobilitesini artıracak

    Renault-Nissan-Mitsubishi İttifakı’nın Proje Direktörü ve Nino Robotics’in akıl hocası Pierrick Cornet iş birliği anlaşmasıyla ilgili şunları söyledi: Nino Robotics’in mobilite vizyonu elektrikli, bağlanırlık özellikli ve mümkün olduğunca çok insan için ulaşılabilir çözümler yaratmayıiçeriyor. Bu da Renault Grubu’nun stratejisi ve toplumsal taahhütleri ile örtüşüyor. Bir akıl hocası olarak, misyonum Nino Robotics ile otomotiv dünyası arasındaki potansiyel bağları ortaya çıkarmak ve deneyim paylaşımına olanak sağlamak. Ekiplerimizle Nino Robotics arasında bilgi ve uzmanlık alışverişini teşvik edecek olan bu anlaşmayı gerçekleştirmekten çok mutluyuz. Bu iş birliği ben de dahil olmak üzere Grubun birçok çalışanının ‘toplum menfaatine yönelik hedefleri olan faaliyetlerde bulunma arzumuzu’ gerçekleştirmemize olanak sağlayacak.”

    Nino Robotics CEO’su Pierre Bardina da değerlendirmesinde, “Nino Robotics, az yürüyebilen, yürümede zorluk çeken ya da hiç yürüyemeyenlerin hareket edebilme ihtiyaçlarını karşılamak için kuruldu. NINO4’ün konsepti, ezber bozan bir tasarıma sahip küçük bir elektrikli aracı kullanma arzusu yaratmaya dayalı. NINO4’ü yaşlılar, engelli bireyler ve hareket kabiliyeti kısıtlı olan herkes geçici ya da kalıcı olarak kullanabilir. Çünkü Nino Robotics’in tasarımı özgüveni önemli düzeyde artırıyor, kullanıcılarının sosyalleşmesini sağlıyor ve onlara hem duygusal hem fiziksel anlamda moral katarak olumlu etki yaratıyor. Nino Robotics tarafından tasarlanan araçları mobilite, modernlik ve bağlanırlık sunan sosyal makineler olarak tanımlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

    Renault Grubu Hakkında

    Renault Grubu 1898’den bu yana otomobil üretmektedir. Günümüzde uluslararası çok markalı bir grup olarak faaliyetlerine devam eden Grup, 2018 senesinde 134 ülkede 3.9 milyona yakın araç satışı gerçekleştirdi. Dünyanın dört bir yanında 36 üretim tesisi, 12.700 satış noktası olan Grubun 180.000’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Geleceğin önemli teknolojik zorluklarına çözüm bulmaya çalışırken aynı zamanda karlı büyüme stratejisini de sürdüren Renault Grubu, tüm dünyada büyümeye odaklıdır. Bu bağlamda, beş markasıyla (Renault, Dacia, Renault Samsung Motors, Alpine ve LADA), elektrikli araçlarla ve Nissan ve Mitsubishi Motors’la kurduğu benzersiz ittifakıyla oluşturduğu sinerjiden yararlanır. 2016’dan bu yana yüzde yüz Renault’nun sahibi olduğu ekiple Formula 1 Dünya Şampiyonası’na katılan Grup, inovasyon ve farkındalığın önemli bir platformu olan motor sporlarına da büyük önem verir.

    Nino Robotics Hakkında

    Nino Robotics, 2014 senesinin Aralık ayında, az yürüyebilen, yürümede zorluk çeken ya da hiç yürüyemeyenlerin mobilite ihtiyaçlarını karşılamak için kuruldu. Güçlü tasarım, son teknolojik özellikler ve kullanım kolaylığı Nino Robotics’in ürünlerini benzersiz mobilite çözümleri haline getiriyor. Nino Robotics’in misyonu mobilite ihtiyacını karşılarken aynı zamanda insanların bakış açısını değiştirerek günlük ulaşımı benzersiz bir keyfe dönüştürmek. Günümüze dek, Nino Robotics iki ürün geliştirdi ve piyasaya sürdü: Nino- kendi kendini dengeleyen kişisel taşıyıcı ve One- tekerlekli sandalyeler için tasarlanmış bir scooter. (moped). Kurulduğundan bu yana şirket 400’den fazla Nino ve 140 adet One sattı ve cirosu toplam 2.5 milyon EUR’ya ulaştı. NINO4 ile Nino Robotics, MaaS (Hizmet olarak Mobilite) ve mikro mobilite dünyasına girerek bir dönüm noktasına imza atıyor.

  • ‘Podcast’ Yeniden Trend Oldu

    Dijital medya ürünlerinin internet üzerinden bilgisayara ve taşınabilir cihazlara indirilebilecek şekilde yayınlanmasını sağlayan “Podcast” uygulaması giderek yaygınlaşıyor.

    “Podcast” kültürü yaklaşık 20 yıl öncesine dayanıyor. Dijital formatta yer alan ve Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan Podcast medya programları, ilk olarak ABD ve İngiltere’de yayımlanmaya başladı. Küresel teknoloji firması Apple, müzik dinleme cihazı olarak ürettiği iPod’larda, müzik dinlemenin yanında “Podcast” servislerine de yer vermeye başladı.

    Podcast yayıncıları teknolojiden sağlığa, eğitimden seyahate kadar birçok alanda tecrübe ve bilgilerini dinleyicilere aktarıyor. Bu sebeple Podcast, “bireysel bülten” olarak da anılıyor.

    Çok uluslu teknoloji firmaları Google ve Spotify de bu alandaki yatırımlarını artırıyor. Geçen yıl “Google Podcasts” hizmetini kullanıcılarına sunmaya başlayan şirket, uygulamanın daha fazla yayılmasını sağlamak için çalışma yürütüyor. Google, ağustos ayında yaptığı güncellemeyle “Podcast”leri ayrı bir modülde kullanıcılarına göstermeye başladı. Bu güncelleme sayesinde kullanıcılar Google Podcasts uygulaması veya internet portalı üzerinden istedikleri Podcast yayınını dinleyebiliyorlar.

    Müzik dinleme uygulaması Spotify ise eylül ayında kullanıcılarının oluşturdukları müzik listelerine, Podcast yayınlarının da eklenebileceğini açıklamıştı.

    Şehir hayatı “Podcast” trendini yükseltiyor

    Dijital Hayat Akademisi Kurucusu Bilal Eren, “Veriler, ABD’de Podcast ile yüzde 14-15 teknoloji, yüzde 13 yemek kültürü, yüzde 13 gezi, yüzde 11 hikaye anlatıcılığı alanlarında yayınların yapıldığını gösteriyor. Buradan bir anlamda bir şeyler öğrenme derdi olan kişiler için platformun uygun olduğu anlaşılabilir.” dedi.

    Podcast’ın yeni bir teknoloji olmadığını, neredeyse çeyrek asır öncesine dayandığını belirten Eren, şöyle konuştu:

    “Podcast sonuçta yeni bir teknoloji değil fakat şu an yükselen bir trendde. Çünkü artık dünya nüfusunun yüzde 51’i şehirlerde yaşıyor. Şehir hayatının getirdiği yoğunluktan dolayı da birden çok işi bir arada yürütmemiz gerekiyor. İşte veya evde, kendinize bir şey katmak istiyorsanız Podcast bunu tam anlamıyla karşılıyor. Çarşıda, pazarda, yolda, kulaklığınızı takıp, belirli konularda hedefinize yönelik şeyler hakkında donanımlı kişilerden bir şeyler dinleyebileceğiniz bir platform olma özelliğine sahip.”

    Türkiye’nin Podcast yayıncılığında henüz işin başında olduğunu vurgulayan Eren, “Bilim, yemek, hikaye anlatıcılığı, sanat, dinlenme ve takip oranları diğer mecralara göre düşük, genel olarak eğlence içerikleri daha fazla dinleniyor.” bilgisini paylaştı.

    Teknoloji şirketlerinden yeni hamleler

    Eren, Podcast yayıncılığında dünya genelinde henüz iş modellerinin oturmadığını bildirdi.

    Eren, “Soundcloud, Spotify gibi ses formatında çalışan şirketler bu alana yatırım yapıyorlar fakat Apple’ın bu alanda stratejisi ve bakış açısı daha farklı. Çünkü onlar bir ekosistem oluşturmaya çalışıyorlar. Spotify ise 2 Podcast şirketini satın aldı ve içerik üreticileri için platformunu açtı. Bu önemli bir hamle.” diye konuştu.

    Teknoloji şirketlerinin bu alandaki hamlelerine dikkati çeken Eren, şunları kaydetti:

    “Spotify son dönemde bu alanda bir şeyler yapmak istiyor. Bu işin tabiri caizse ‘Google’ı olmak istiyor fakat bu işin gelir modeli hala net değil. Gelir modeli biraz netleşirse o zaman içerik üreticiler için de bu içerikleri yayımlayan platformlar için de bir yatırım alanı olacak.”

  • Twitter Aktif Olmayan Hesapları Silmekten Vazgeçti

    Altı aydan uzun zamandır kullanılmayan milyonlarca hesabın silineceğini açıklamıştı. Platformdan dün yapılan açıklamada bu karardan vazgeçildiği belirtildi. Hayatını kaybeden kullanıcıların profillerini anıtlaştırmak için bir proje geliştirilene kadar hesaplar silinmeyecek.

    Twitter, gelen tepkiler üzerine aktif olmayan hesapları silmekten şimdilik vazgeçti. Twitter, Çarşamba günü dünyanın dört bir yanından gelen tepkiler üzerine aktif olmayan hesapları silme politikasından şimdilik vazgeçtiğini açıkladı. Platformun altı aydan fazladır aktif olmayan hesapları sileceğini açıklamasına en çok yakınlarını kaybeden kullanıcılar tepki göstermişti.

    Twitter, altı aydan fazladır aktif olmayan hesaplara 11 Aralık tarihi itibarıyla giriş yapılmazsa bu hesapların silineceğini açıklamıştı. Ancak çok sayıda kişi, kaybettikleri yakınlarını anmak için hesaplarını bir vesile olarak kullandığını söyleyerek bu politikaya karşı çıktı.

    ‘ANIT FORMÜLÜ BULUNACAK’

    Bir yatırım şirketinde iletişim uzmanı olarak çalışan Drew Olanoff, TechCrunch internet sitesine yazdığı makalesinde bu haberi duyunca, ‘kalbinin acıdığını’, dört yıl önce ölen babasının Twitter hesabını halen onu anmak için kullandığını yazdı. Bu tepkilerin üzerine Twitter, bu durumu göz önünde bulunduramadıklarını, hayatını kaybeden kullanıcılarının hesaplarını bir anıt haline getirmek için bir yöntem bulana kadar bu politikadan vazgeçtiklerini aktardı.

    BBC’nin teknoloji muhabiri Dave Lee’nin haberine göre bu hesaplara giriş yapılmadığı için Twitter’ın yeni gizlilik politikasına onay vermemiş olmaları bu kararın alınmasında rol oynamıştı. Twitter da yaptığı açıklamada bu politikanın Avrupa Birliği’nde uygulamaya konan verilerin korunması yasası çerçevesinde kararlaştırıldığını aktardı.

    Twitter ilk defa aktif olmayan hesaplara yönelik bu kadar büyük çapta bir temizliğe girişecekti.

    Twitter, bazılarının iddia ettiği gibi bu adımla bazı kullanıcı isimlerini boşa çıkarmayı amaç edinmediğini söyledi. Şirket, aktif olmayan hesapların takipçi sayılarından düşerek gerçek bir rakama ulaşılacağını da belirtti.

    Yavaş yavaş uygulanacak bu politikanın ilk olarak ABD dışında başlaması öngörülüyordu.

    Şirket, ileride hesaba giriş yapan ancak hiçbir etkileşimde ya da aktivitede bulunmayan hesaplara da aynısının yapılacağını söyledi.

    Toplamda kaç hesabın bu durumdan etkileneceği bilinmese de milyonları bulması bekleniyordu. Eylül ayında açıklanan verilere göre Twitter’da 145 milyon kullanıcı var.

  • Türk Mühendisleri Geliştirdi Dünya Sıraya Girdi

    Savunma sanayii alanına inovatif ürünlere bir yenisini daha eklendi. Tamamen yerli ve milli kaynaklarla üretilen ateşli silah modifikasyon sistemi Wattozz T61 tüm özellikleriyle görücüye çıkarıldı. Albayraklar Savunma Sanayi tarafından geliştirilen ateşli silah modifikasyon sisteminin, susturucuya benzer bir dış görünüşü var. Silahlarda geri tepme ve şahlanmayı önlemesinin yanı sıra, merminin çıkış hızını ve etki menzilini artırarak namlu alevini yok ediyor. Sistem, kara savunmasının yanında hava savunmasına da büyük katkılar verebilir. Silahlı drone’larda kullanılan silahlara monte edilecek hedefe seri olarak isabetli atışlar yapılmasını sağlıyor.

    Albayrak: “T61’i sektörde bir eksiklik gördüğümüzden dolayı geliştirdik”
    Savunma sektörünün zor bir sektör olduğunun altını çizen Albayraklar Group Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Albayrak, “6 yıldır bu sektörün içerisindeyiz. Bir çok proje geliştirdik. T61’i sektörde bir eksiklik gördüğümüzden dolayı geliştirdik. Drone’larda da kullanılacak aparatla şahlanmayı ve geri tepmeyi önledik. Ateşli drone’larda en büyük sıkıntı şahlanma ve geri tepmeydi. Bundan dolayı hedefe nokta atışı yapılamıyordu. Bir hedefe bir mermi atmak gerekirken 50-100 mermi atılıyordu. Şimdi bu aparatla nokta atışı yapılabilecek” diye konuştu.

    “Dünyadan talep var”
    Wattozz T61’e şimdiden ABD, Rusya ve Çin gibi ülkelerden patent alma teklifleri geldiğini anlatan Albayrak, “Ben patentini satma taraftarı değilim. Bu bizim akademisyenlerimizin, mühendislerimizin ürettiği bir milli projedir. Bu ürünün Türkiye’ye mal olmasını istiyorum. Bu arada tabi Ar-Ge çalışmaları bir maddiyat gerektiriyor. Devletten destek almadan kendimiz yaptık. Bu nedenle lisans hakkını, dost ülkelere vermeyi düşünüyorum” diye konuştu.

    Ayçiçek: “Menzili artırıyor”
    T61’in takıldığı silahın namlu çıkış hızını ve menzilini artırdığından bahseden Albayraklar Savunma Sanayi CEO’su Sertan Ayçiçek, “Wattozz T61 susturucu formatında üretildi. Bundaki nedenlerden biri T61’in dünyadaki rekorları kıran en iyi susturucu olmasıdır. Wattozz T61’in uyumlu olduğu mühimmat çeşitlerinden bazıları; 22 kalibre-6.35, 7.65, 9.17, 9.19, 5.45, 5.7 NATO, 5.56 NATO, 7.62 NATO’dur” dedi.

    Ayçiçek, T61’in dünyadaki örneklerinden ayrıldığını belirterek “Bugüne kadar dünyada mevcut namlu frenleyici, bastırıcı, kompansator, suppessor, alev gizleyen şeklinde adlandırılan aparatlardan farkı; bu aparatlar ‘subsonic’ dediğimiz ses hızının altında ve barut iştikakları düşürülmüş mermilerle uygulanırken, Wattozz T61 bu başarıyı direkt olarak NATO mühimmatlarıyla sağlamıştır. Tüfeklerdeki kontrol ile tabancalardaki kontrol çok farklıdır. Birinde infilak sizden 1 metre ötedeki namlu uzunluğunda patlarken, tabancada bu uzunlun 12 cm’lere kadar düşer. Wattozz T61 tüfeklerde yakaladığı üstün başarıyı tabancalarda da yakalayan dünyadaki ilk ve tek sistemdir” şeklinde konuştu.

    Şirketin Wattozz T61 sayesinde İngiltere’nin en prestijli iş dünyası dergilerinden International Finance tarafından ödüle layık görüldüğünü anlatan Ayçiçek, “Silah sanayisinin başlangıcından itibaren 194 ülkede bugüne kadar bu tarz bir ürün geliştirilemedi” dedi.

    “T61 drone’lara takılan silahlarda da kullanılacak”
    Ayçiçek, Wattozz T61’in sadece kara savunmasına değil hava savunmasına da büyük bir inovasyon getirdiğini vurgulayarak, “Silahlı drone’larda geri tepme ve şahlanma probleminin önüne geçilemiyordu. Bu sorunu çözmek için drone’ların altına ağır stabilizasyon düzenekleri ve profiller kurarlar. Geri tepme ve şahlanma problemlerinden dolayı bu sistemler hedefe seri atış yapamaz. Wattozz T61 bu stabilizasyon düzeneklerin hiç birine ihtiyaç duymadan silahlı drone’larda namlulara takılarak direkt olarak stabilizasyonu sağlar ve seri ateş imkanı verir” şeklinde konuştu.

    “Halka satış olmayacak”
    Sistemin tamamen yerli ve milli olduğunun altını çizen Albayrak, “Askeriyeyi ilgilendiren bir ürün olduğu için halka satış olmayacak. Ülkemize kazandırdıktan sonra gerekli izinlerden sonra lisans ve teknoloji transferiyle alakalı dost ülkelerle görüşmeler sağlanabilir” diye konuştu.

  • Netflix, Sinema Salonu Satın Alacak

    Bu salon, Netflix tarihinin ilk sinema salonu olarak kayıtlara geçecek. Son dönemde sinema salonları için tehdit olarak görülen şirket, bu satın alma ile ilk kez bir sinema salonuna sahip olacak.

    Deadline.com’da yer alan habere göre, Netflix‘in yaptığı anlaşmanın 10 yıllık bir kiralama anlaşması olduğu aktarıldı.

    Satışa ilişkin ücret ise henüz açıklanmadı. Netflix yapımı Okja‘nın oyuncularından Tilda Swinton, BBC’ye verdiği mülakatta “Netflix’in dünyanın her bir şehrinde bazı büyük büyük sinemalar inşa edeceğini umuyorum. Onların yapmasını istediğim şey buydu” ifadelerinde bulunmuştu.