Kategori: Teknoloji

  • Instagram’da Beğeni Sayılarınızı Kontrol Edin! Instagram Beğeni Like Sayısı Gizleme Güncellemesi Geldi!

    Instagram beğeni sayılarını birçok ülkede geçtiğimiz aylarda kaldırdı ve dünden itibaren Türkiye’de de beğeni sayıları gizlenmeye başlandı. Bu hamle sonrasında #InstagramDELETE hashtag’i Twitter’ın gündemine otururken, beğeni sayılarının gizlenmesi konusunda kademeli bir geçiş söz konusu. Yani, bazı hesaplarda gizlenirken bazı hesaplarda değişiklik yapılmadı.

    ‘X VE BİNLERCE DİĞER KİŞİ BEĞENDİ’

    Beğeni sayısı 1000’in üzerindeyse bu kez “x ve binlerce diğer kişi beğendi” ifadesine yer veriliyor. Instagram böylece beğeni sayısını gizlerken, diğer kişi yazan bölüme tıklandığında gönderinin kimler tarafından beğendiğini gösteriyor.

    INSTAGRAM DEĞİŞİKLİĞİ SAVUNUYOR

    Instagram, yaptığı açıklamada bu güncellemenin nedenini şöyle izah etti: “Arkadaşlarınızın; paylaştığınız fotoğraflara ve videolara odaklanmasını istiyoruz, onların kaç tane beğeni aldıklarına değil. Kendi beğeni sayınızı, sizin kimler tarafından beğenildiğinizi gösteren listeye tıklayarak görebilirsiniz ancak arkadaşlarınız ilgili gönderinizin ne kadar birey tarafından beğenildiğini göremez.”

  • Disney + İlk Günden 10 Milyon Aboneye Ulaştı!

    Dünyanın en büyük eğlence şirketi, Star Wars, Marvel ve Pixar filmlerinin yanı sıra yaklaşık 400 çocuk filminin kütüphanesini içeren, şirketin en iyi filmleri ve TV şovları ile dolu bir ürünle popülerliği yakalayabileceğini düşünüyor.

    Çevrimiçi TV pazarında son dönemde ciddi bir rekabet olduğunu söylemek mümkün. Netflix’in şu an için başı çektiği pazarda, Apple, Disney gibi yeni oyuncuların yanı sıra HBO gibi kanallar da oldukça dikkat çekiyor. Her ne kadar Netflix, global olarak ciddi bir kullanıcı sayısına sahip olsa da yayına alınan yeni platformlar dengeleri değiştirecek gibi duruyor.

    Geçtiğimiz aylarda Apple, kendi online tv platformu Apple TV+’ı yayına almış ve bir anda gündem yaratmıştı. Şimdiyse Disney’in merakla beklenen platformu Disney+ aktif olarak kullanılabiliyor. Walt Disney Co., neredeyse asırlık bir eğlence devini yayıncılık sektöründe bir lider haline getirme çabasıyla, Salı sabahının erken saatlerinde Disney+ platformunu başlattı.

    Disney+’ın aylık fiyatı 7 dolar

    Disney, Netflix, Amazon ve Apple da dahil olmak üzere önemli şirketlerle dolu bir pazara giriyor. Platformun gelecekte AT&T ve Comcast gibi rakipleri de olacak. Dünyanın en büyük eğlence şirketi, Star Wars, Marvel ve Pixar filmlerinin yanı sıra yaklaşık 400 çocuk filminin kütüphanesini içeren, şirketin en iyi filmleri ve TV şovları ile dolu bir ürünle popülerliği yakalayabileceğini düşünüyor. Ayda 7 dolar olarak fiyatlandırılan Disney+’ın, şirketin beş yıl içinde dünya çapında 90 milyon aboneyi çekebileceği bir bahis olduğunu söylemek de mümkün.

    19 milyondan fazla Verizon müşterisi, Disney firmasıyla yaptığı anlaşma sayesinde hizmeti ilk yıl ücretsiz alabilecek. Bu arada, Disney fan club üyeleri, ayda 4 dolardan az bir ücretlendirmeyle üç yıllık bir abonelik için ön ödeme yaptılar.

    Disney, ürünü mümkün olduğu kadar çok insanın erişimine açmak istiyor. Müşteriler şifrelerini aile başına en fazla 10 cihazda saklayabilecek ve aynı anda dört film veya dizi izleyebilecek. Marvel ve yeni edinilen National Geographic kanalı da dahil olmak üzere şirketin ana markalarının adını taşıyan beş ana bölümden oluşuyor.

    Diziler tek seferde yayınlanmayacak

    Disney+’ta diziler Netflix’teki gibi tek seferde değil, her hafta birer bölüm şeklinde yayınlanacak. Disney’in ürün içeriği ve pazarlaması başkanı Ricky Strauss’a göre, programlar Pasifik saat dilimine göre cuma günleri gece 12’de yayınlanacak.

    Aboneler, 12,99 dolar karşılığında aboneler Disney+, ESPN+ ve Hulu’nun reklam destekli sürümünü içeren bir paket satın alabilecekler. Bu üç hizmet, bireysel olarak satın alındığında ayda 18 dolara mal oluyor.

    Disney + ilk günden 10 Milyon aboneye ulaştı

    Disney +, 7 dolardan sunduğu aboneliğiyle lansmanı yapıldıktan hemen sonra abone sayısındaki inanılmaz patlamayla 10 milyon kişiyi aştı.

    Disney + henüz Türkiye’de hizmete girmedi. 2020 yılı içerisinde Disney + Türkiye’deki kullanıcılar için de erişime açık hale gelecek.

    Disney + nedir?

    Disney +, Disney, Pixar, Marvel, Star Wars, National Geographic ve daha pek çok yerdeki filmler ve gösteriler için özel bir yayın platformu.

    Walt Disney Company’nin Doğrudan Tüketici ve Uluslararası segmentinden, Disney + internete bağlı her cihazdan izlenebiliyor.

    Disney+, Çeşitli orijinal uzun metrajlı filmler, belgeseller, canlı aksiyonlar ve animasyon dizileri ve kısa filmler içeren reklamsız bir program akışı sunuyor.

    “The Mandalorian”, “High School Musical: The Musical: The Series”, “Jeff Goldblum’a Göre Dünya” ve “Encore!” ve “Lady and Tramp” ve “Noelle” filmlerini içeren içerikler oluşturuldu.

    Disney’in inanılmaz sinema ve televizyon eğlence arşivine ve “The Simpsons” serisinin 30 sezonuna birden erişim mümkün.

    The Walt Disney Studios tarafından 2019 ve sonrasında yayınlanan “Captain Marvel” “Avengers: Endgame, “Aladdin”, “Oyuncak Hikayesi 4”, “Aslan Kralı”, “Maleficent: Kötülüğün Metresi”, “Frozen 2” ve “Yıldız Savaşları: Skywalker’ın Yükselişi.” de seyirciye sunulan seçenekler arasında.

  • Twitter’da Siyasi Reklamlar Yayınlanmayacak!

    Toplantıdan elde edilen bilgiler doğrultusunda Twitter’da siyasi amaçlı ve bir politikaya yönelik reklamlara yer verilmeyecek. Diğer yandan iklim değişikliği gibi ulusal ve evrensel öneme sahip olan konular için herhangi bir kısıtlama yapılmayacak.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Twitter CEO’su Jack Dorsey Twitter reklamları ile ilgili belirlenen kuralların ise 15 Kasım’da açıklanacağını dile getirdi.

  • Bursa’da Lise Öğrencisi iPhone’un Kamera Uygulamasının Hatasını Buldu Apple’dan Bakiye Kazandı

    Bursa Nilüfer’de Oğuz Akçay (17), iPhone marka cep telefonunda bulduğu bir açığı firmaya bildirmesi üzerine 100 lira ile ödüllendirildi.

    Bursa’da Ali Osman Sönmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik Elektronik bölümü son sınıf öğrencisi Oğuz Akçay, ABD merkezli teknoloji devi Apple’ın ürettiği iPhone telefonunun yazılım açığını buldu.

    Fotoğraf çekmek isterken fark etti

    Manzara fotoğrafı çekmeyi seven Akçay, arkadaşı ile konuştuğu sırada fotoğraf çekmek istedi. Telefon görüşmesini sürdürdüğü sırada fotoğraf çekmek için telefonun kamerasını açan Oğuz Akçay, hatanın kendi telefonundan kaynaklandığını düşünse de daha sonra başka telefonlardan deneyerek telefonun yazılım hatası olduğunu belirledi.

    Farklı telefonlarda denemiş

    Firmaya mail atarak durumu bildiren Akçay, bir süre sonra kendisine teşekkür maili geldiğini belirterek, “Arkadaşımla telefon görüşmesi yapıyordum. Bu sırada güneşin doğuşunu fotoğraflamak istedim. Telefonumda video sekmesine girerek video kayıt yapmaya başladım. Yaklaşık 5 saniye kayıtın ardından birden telefonum dondu. Daha sonra siyah ekran oldu. Ekranda telefonun logosu çıktı. Ama bu sırada telefon görüşmesi yapmaya devam ediyordum. Bunun benim telefonumdan kaynaklı bir hata olduğunu düşündüm. Farklı telefonlarda denediğimde yine aynı hatayla karşılaşınca durumu firmaya bildirdim. Birkaç gün sonra bana mail attılar. Böyle bir açığı bulduğum için bana teşekkür ettiler. Daha sonra bana küçük bir sürpriz hazırladıklarını belirterek bakiyeme 100 lira yüklediler” diye konuştu.

    Kendisinin sürekli yazılım ve kodlama ile uğraştığını söyleyen Oğuz Akçay, “Böyle büyük bir markanın açığını bulmak beni çok şaşırttı. Bulduğum için de çok mutlu oldum. Çevremdekiler ilk başta bana inanmadılar. Apple’dan mail geldiğini görünce inanmaya başladılar” dedi.

  • ‘Google, milyonlarca hastanın sağlık kayıtlarını gizlice topladı’

    Şimdilik tıbbi kayıtları toplananlar, ABD‘nin iki numaralı sağlık hizmetleri kuruluşu olan, 50 eyaletten 21’i ile Columbia federal bölgesinde faaliyet gösteren, 2600 hastaneli Katolik bir kurum olan Ascension‘da tedavi gören hastalar.

    Ancak Google’ın ‘Project Nightingale‘ adını verdiği sağlık verisi toplama faaliyetinden Ascension’un ne doktorlarının ne de hastalarının haberi var.

    Buna rağmen teknoloji devi her şeyin yasalara uygun olduğunu savunuyor.

    İlkin The Wall Street Journal (WSJ) ardından The New York Times gazetelerinin verdiği haberlere göre, programda yığılan veriler, hastanın adı-soyadı, doğum tarihi eşliğinde laboratuvar sonuçları, doktor teşhisleri, hastane kayıtları dahil tüm sağlık geçmişini içeriyor.

    Google’ın en az 150 çalışanının bu verilere erişimi var. Üstelik bazı Google çalışanlarının bu verileri indirdiğinden endişe ediliyor.

    Ascension’un anlaşmaya vararak paylaştığı verilerin Google tarafından ileri yapay zeka ve makine öğrenme süreçlerini kullanan yeni bir yazılım tasarımlamak için kullanıldığı, bu yazılımla bireysel hasta bakımının yeniden düzenlenmesinin amaçlandığı belirtiliyor.

    Proje, Google’ın bulut departmanı altında geliştiriliyor. 

    Bulut sunucular kullanılması, Ascension sağlık hizmeti sağlayıcılarının ‘hasta arama’ denilen bir aracı kullanmasını sağlayacak, bununla her hastanın tüm sağlık geçmişinin birarada bulunduğu bireysel sayfasına pat diye erişilebilecek.

    ‘Project Nightingale’ haberi teknoloji devlerinin mahremiyet ihlallerine dair yeni bir skandal şeklinde patlasa da, Google, projenin Federal Sağlık Yasası’na tamamen uygun olduğunu ve kurdukları sistemin hasta verileri için sağlam korumalar içerdiğini söyledi.

    The Verge’in sorularını yanıtlayan Google sözcüsü, kendilerinin vardığı gibi bir anlaşma sözkonusuysa bir sağlık hizmetleri kuruluşunun çok hassas sağlık kayıtlarını teknoloji çalışanlarıyla paylaşmasının sektörün standart pratiği olduğunu anlattı.

    Hastalarının özel tıbbi verilerini kullanarak bu sağlık hizmetleri kuruluşunun işine yarayacak araçlar kurduklarını söyleyen Google sözcüsü, bu yüzden hastaları haberdar etmelerinin gerekmediğini iddia etti.

    Milyonlarca Amerikalının sağlık kayıtlarını gizlice toplamadıklarını savunan Google sözcüsü, tek amaçlarının kendileriyle veri paylaşan sağlık kuruluşuna bunu hizmet olarak geri vermek olduğunu, daha önce konuyla ilgili açıklama yapmamalarının projenin erken aşamalarda olmasından kaynaklandığını öne sürdü.

    ABD’nin Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası (HIPAA), hastanelerin sağlık hizmeti sağlamasına yardımcı olmak için kullanılacaksa iş ortaklarıyla hastaların verilerini paylaşmaya izin veriyor.

    Silikon Vadisi’nin diğer devlerinden Amazon, Apple ve Microsoft da sağlık sistemine müdahil olup hasta verilerini ele geçirmek yönünde çalışmalar yürütüyor, ama henüz Google’ınki gibi muazzam çapta bir anlaşmaya ya henüz varamadı ya da vardığı henüz ortaya çıkmadı.

  • Milli Yazılım Projesi “GoArt”, Singapur’da

    Türkiye’nin önde gelen yazılım firmalarından ASTAV’ın artırılmış gerçeklik “GoArt” projesi Singapur’da dünyanın en büyük Finansal Teknolojileri Festivali’nde (FinTech) yer aldı.
    Singapur’da 4 gün sürecek olan FinTech kapılarını açtı.Dünyanın en iyi teknoloji firmalarının bir araya geldiği festivalde, Türkiye’den aralarında ASTAV Yazılım’ın da bulunduğu 12 firma katılım sağladı. Finans ve bilişim teknolojileri alanında faaliyet gösteren öncü ve yenilikçi Türk firmalarının arasında Singapur’da bulunan ASTAV Yazılım tarafından geliştirilen artırılmış gerçeklik projesi “GoArt” tanıtıldı. Türkiye’nin milli yazılımı olarak yer alan proje ile ilgili Har Holding Yönetim Kurulu Başkanı İş Adamı Avukat Burak Soylu’da festivale katıldı.
    Bir çok ülkeden çok sayıda davetlinin yer aldığı festivalin ilk gününde Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan’da, ASTAV Yazılım standını ziyaret etti. Yönetim Kurulu Başkanı Soylu’dan bilgiler alan Aşan, firmaya başarılar diledi.
    135 Ülkenin katıldığı festivale Türkiye’den Türk Teknoloji Pavilyonu adı altında 12 firmanın katılım gösterdiği kaydedildi.

  • Twitter’da ‘Konu Başlıkları’ Dönemi

    Twitter geçtiğimiz dönemde Instagram’da gördüğümüz özelliğe benzeyen ‘Konu Başlıkları‘ (Topics) isimli özelliğini kullanıma sunmaya hazırlanıyor.

    The Verge‘de yer alan habere göre, geçtiğimiz aylarda test edilmeye başlanan özellik sayesinde kullanıcılar 300’ün üzerinde konu arasından seçim yapıp bu konuları takip edebilecek.

    Spor, eğlence, oyun gibi başlıklardan Seçilen konu hakkında atılan  tweet’ler bu sayede tek ekranda toplanmış olacak. Ancak bilgi kirliliğini önlemek adına Twitter’ın söz konusu konu hakkında atılan tweet’leri filtreleyecek.

    Gelen ilk bilgilere göre, Twitter bu filtrelemeyi hesapların bu konu hakkında daha önce yaptığı paylaşımların etkileşimlerini değerlendirerek yapacak.

    13 kasımda dünya genelinde kullanıma sunulması beklenen özellik ile bir hesabı takip etmenize benzer şekilde herhangi bir konu hakkındaki sohbetleri de takip edebileceksiniz.

    Konu başlık önerileri ana sayfanızda yer alacak ve halihazırda Twitter’da takip ettikleriniz ve aramaya meyilli olduğunuz konulara bağlı olarak arama çubuğunuzda belirecek.

  • Death Stranding’in PC Fiyatı Belli Oldu

    Yılın en heyecanla beklenen oyunu Death Stranding, 8 Kasım Cuma günü itibarıyla PlayStation 4 kullanıcılarıyla buluştu. Şu anda birçok oyunsever Death Stranding’in ilginç dünyasını keşfetmekle meşgul. PC oyuncularıysa bildiğiniz gibi bir süre daha beklemek zorunda kalacak. Yaz aylarında piyasaya sürülecek olan PC versiyonunun şimdi fiyatı da resmen belli oldu.

    Steam ve Epic Games Store platformları üzerinden ön siparişe açılan Death Stranding’in fiyatı 399 TL olarak belirlenmiş. Oyunun Türkiye’ye özel fiyatlandırmayla çıkmasını beklerken maalesef tam tersi bir durumla karşı karşıya kaldık. Death Stranding ülkemizde ABD’den bile daha yüksek bir fiyat etiketiyle piyasaya sürülecek.

    Death Stranding, şu ana kadar hem eleştirmenlerden hem de genel anlamıyla tüm oyunseverlerden epey ihtilaflı yorumlar aldı. Bazıları Death Stranding’i son 10 yılın en önemli oyularından birisi olarak gösterirken bazılarıysa oyunun inanılmaz sıkıcı olduğunu ve Death Stranding’in bir oyundan çok bir filme benzediğini söylüyor. Death Stranding ayrıca Kojima’nın Konami’den ayrılışının ardından geliştirdiği ilk oyun olarak da dikkat çekiyordu.

    Türkçe altyazı desteğiyle piyasaya sürülen Death Stranding’in PlayStation Store fiyatı 429 TL’ydi. Death Stranding’in PC versiyonu 2020’nin yaz aylarının başında yayınlanacak.

  • “Taahhüdünüz bitti” aldatmacısının önüne geçilecek

    Bayilerin, İnternet Servis Sağlayıcısı firmalar adına müşterileri arayıp “Taahhüdünüz bitti, yeni tarifeye geçirelim” şeklindeki çağrıları mercek altına alınıyor. Tüketicilerin, bayiler tarafından yanlış yönlendirmesinin önüne geçmek amacıyla komisyon kuruluyor.

    Ticaret Bakanlığı son zamanlarda tüketicilerden gelen yoğun şikayetler üzerine, sabit internet hizmetiyle ilgili haksız ticari uygulamalara son verilmesi amacıyla BTK ve sektör temsilcilerinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdi.

    Toplantıda müşterilerin “0850” ile başlayan numaralardan aranıp taahhütlerinin bittiği veya bitmek üzere olduğu gerekçesiyle arandıklarına yönelik birçok şikayet alındığı belirtildi. Bu aramalarda, “yeni sözleşme yapılması gerektiğinin, aksi takdirde yüksek tutarda fatura yansıtılacağının, taahhütlü aboneliğin erken sonlandırılması durumunda cayma bedelinin firmaları tarafından karşılanacağının” söylendiği ifade edildi.

    Müşterinin taahhüdünün bitmesine uzun süre olmasına rağmen bayiler tarafından yanlış bilgilendirilip, mevcut taahhütlerinin sonlandırılıp yeni abonelik için onay alındığı, bu şekilde birçok mağduriyetin yaşandığının altı çizildi.

    Yanlış bilgi veren bayiler kapatılacak

    Yaşanan mağduriyetlerin önüne geçmek için bir komisyon oluşturulmasına karar verildi. Komisyon, tüketicileri yanlış bilgilendirip yanlış yönlendiren telefon numaralarının kapatılması, aramaları yapanların ilgili firma tarafından bayiliğine son verilmesi, diğer firmaların bu bayilerle çalışmaması, yeni abone veya abone taşınması için sadece internet hizmeti veren şirketin çağrı merkezinin yetkili kılınması için çalışma yapacak. Yanlış bilgilendirme yapan firmalara ağır cezalar verilmesi için planlamalar yapılacak.

  • TÜRKSAT Genel Müdürü Şen: “Endüstri 4.0 ile Geleceğe Yön Vermeye Çalışıyoruz”

    Ege Üniversitesi (EÜ) Moda ve Tasarım Yüksekokulu tarafından “Endüstri 4.0 ve Moda Sektörü” adlı konferans düzenlendi. EÜ Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde gerçekleştiren konferansta konuşmacı olarak TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen yer aldı.
    Cenk Şen, konuşmasının başında gelişen teknolojiler içerisinde “Endüstri 4.0 her şeyi değiştirdi” diye vurgu yaptı. Endüstri 4.0’ın en geniş tanımının dijitalleşme olduğunu belirten Şen, “Sadece üretimde değil tasarımdan başlayıp modaya kadar ilerleyen bir teknolojiden bahsediyoruz. Bu teknoloji bize üç önemli sorunda yardımcı oluyor; bunları inceleyecek olursak ilkini hız olarak adlandırabiliriz. Tüm sektörlerdeki asıl hedef; pazara giriş süresini kısaltmak çünkü zaman denilen şey sınırlı ve bizim bir yerlere yetişmemiz için gerekli olan şey de hızlı iş yürütmek. İkinci önemli olan nokta ise; esneklik yani kişiselleştirme teknolojisidir. Örneğin; tekstilde hangi bedeni giyeceğimizi tespit eden teknoloji herkesin kullanmak isteyeceği bir konu. Son olarak da maliyet çok önemli ve bunu verimliliği sağlayarak gerçekleştirebiliriz. Endüstri 4.0’ın ortaya çıkış hikâyesine bakmak gerekirse önce endüstri devrimini anlamamız gerekecek” dedi.

    Endüstri 4.0 ile ise geleceğe yön vermeye çalışıyoruz
    Endüstri 4.0’ın hayatımıza giriş nedenini açıklayan Cenk Şen, “İnsanlar hep bir şekilde üretiyorlar; ama en büyük sorunları sınırsız ihtiyaçlarını sınırlı kaynaklarla gidermeye çalışmak oluyor, bu da işleri zora sokuyor. Tam bu noktada gelişen ve dönüşen teknoloji sayesinde endüstri 4.0 dediğimiz ve bizim de konferansımızın konusu olan kavram ortaya çıkıyor. Bu bağlamda; kablosuz erişim, yapay zekâ, büyük veri, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik gibi birçok olgunlaşmış teknoloji üretim içerisine girmeye başlıyor; çünkü üretime endüstri 4.0’ı dahil etmedikçe maalesef başka teknik çözümler bulamayız. Tüm üretilen teknolojilerin asıl amacı geleceği öğrenme merakından gelir; çünkü insanın en büyük karanlığı geleceği görememesidir. Yapay zekâyla biz geleceği öğrenmeye çalışıyoruz, büyük veriyle biz geleceği tahmin etmeye çalışıyoruz. Endüstri 4.0 ile ise geleceğe yön vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    “Trendleri moda sektörü oluşturmaya başladı”
    Endüstri 4.0’ın moda ve tekstil sektörüyle bağlantısını anlatan Şen, “Tekstil ve hazır giyim sektörü ülkemiz açısından çok önemli. 2016 yılında tüm ihracatımızın yaklaşık yüzde 16’sını hazır giyimde yapmışız. İşte bu yüzden moda ve tasarım sektörünün, tekstilin endüstri 4.0’a ihtiyacı var. Eskiden moda sektöründe tasarlamak için trendlerin oluşturulması bekleniyordu; fakat işin içine endüstri 4.0 girince trendleri moda sektörü oluşturmaya başladı. Önceden yaz sezonu, kış sezonu gibi toplam dört sezon varken artık sezon sürekli devam ediyor ve sektör sürekli üretim halinde. Bu hıza yetişebilmek adına gelişen teknoloji ile makinelerin operatörü yine makinler olur hale geldi. Moda sektöründe tasarım yapıldığı anda planlama ve üretim için bilgiler dijital ortamda saklanıyor olacak ve veriler sayesinde amaçlanan maksimum hıza ulaşılacak. Önceden planlanan ve sürekli üretim sayesinde işletme maliyeti düşeceği için endüstri 4.0 moda sektöründe gelişime katkıda bulunacak” diye konuştu.
    TÜRSAT Genel Müdürü Şen, son olarak moda sektöründe endüstri 4.0’ı kullanmanın önemini, “Bu sektörde gelecek giyilebilir teknolojiden geçiyor; çünkü insanlar taşımayı değil her zaman giymeyi seviyorlar. Mesela akıllı saatlerimizin gömleğimizin üstünde olduğunu düşünelim; elbette bu tekstil ürününe olan ilgi daha fazla olacaktır. Artık sadece tasarımla değil kumaşın teknolojik olarak kesimi ve fonksiyonunun artırılmasıyla gelişim sağlanabilir” şeklinde anlattı.
    Konuşmanın arından EÜ Moda ve Tasarım Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ziynet Öndoğan, TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen’e teşekkür belgesi ve çiçek takdim etti. Ayrıca etkinlikte Rektör Prof. Dr. Necdet Budak tarafından Şen’e plaket verildi.
    Programa ayrıca EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, Moda ve Tasarım Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ziynet Öndoğan, Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Arzu Kılıç, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.