Kategori: Teknoloji

  • Facebook ve Instagram, Cinsellik İçerdiğini Belirttiği ‘Patlıcan’ ve ‘Şeftali’ Emojisini Kaldıracak

    Güncellenen Topluluk Standartları ile sosyal medya devi, cinsellikle ilgili ifadeleri sansürlemekle suçlanmış olmasına rağmen çevrimiçi cinselliğe teşviği önlemeye çalışıyor. Ağustos ayında getirilen ancak ilk olarak yetişkinler için çıkarılan bir dergi tarafından tespit edilen yeni kurallar, bağlam olarak spesifik ve yaygın kullanılan cinsel emojilerin artık cinsellikle ilgili ifadeler ile aynı kategoride sayılarak kabul edilmeyeceğini belirtiyor.

    Webtekno’nun aktardığı kurallara göre emojiler çıplaklığı sansürlemek için kullanılamazken kullanıcıların takipçilerine pornografik içeriğe bağlantı sağlamaları da yasaklanmış durumda. Facebook, bu politikanın ‘yetişkinler arasında cinsel karşılaşmaları kolaylaştıran, teşvik eden veya koordine eden herhangi bir içeriği engellemek‘ olduğunu belirtiyor.

    ‘Yeni politikaları genel olarak seks işçilerine karşı’

    Güncellenen Topluluk Standartlarıçevrimiçi sansür getirdiği ve seks işçilerini hedef aldığı gerekçesiyle bazı kişiler tarafından sosyal medyada eleştirildi. Twitter‘da bir kullanıcı, “Yeni politikaları genel olarak seks işçilerine karşı. Fotoğraflar, pornografiden çok sadece bir çağrışım yaratsa veya emoji kullanılıyor olsa bile siliniyor” diyor.

    ‘Sadece dili güncelledik’

    Bir Facebook sözcüsü yetişkinlere yönelik yayın yapan bir dergiye yaptığı açıklamada, kılavuzlarındaki son güncellemenin platformdaki sistematik değişikliklerin bir parçası olduğunu söyledi. Facebook sözcüsü, “Bu güncellemeyle politikanın kendisi veya onu nasıl uygulattığımız konusunda hiçbir şey değişmedi. Sadece topluluğumuz tarafından daha net anlaşılması için dili güncelledik” dedi.

    Bu sırada Instagram, kullanıcı sağlığını ve psikolojisini korumak zorunda olduğunu belirterek intihar veya kendine zarar verme içerikli görüntüleri ve videoları yasakladığını açıklamıştı.

  • Netflix’ten dizi-film izlemeye zamanı olmayanlar için yeni özellik

    Netflix, kullanıcılarının film ve dizileri normalden 1,5 kat daha hızlı izleyebilmesini sağlayacak bir özellik deniyor. Yapımları bozmadan hızlandırma sağlayacak bu modül, zaman tasarrufu sağlamayı amaçlıyor.

    Android Police’in raporuna göre bazı kullanıcılar, test aşamasındaki bu modülü tespit ettiler ve paylaştılar. Raporda yer alan bir diğer bilgi ise, Netflix ve benzeri uygulamaları kullananlar arasında yayın kalitesini ikinci planda tutan ve hızlıca izleyip geçmek isteyen büyük bir kitle var.

    Netflix de bu kitleye hitap edebilmek için hızlı tüketimi kolaylaştırmak istiyor.

    Şu an için test aşamasında olduğu bildirilen özelliğin bütün kullanıcılara gelip gelmeyeceği henüz kesin değil.

    Fakat örnek vermek gerekirse 4 saate yakın süren ‘The Irishman’ filmi bu özellik sayesinde 2 saatte izlenilebilecek.

  • LOL Urf modu saat kaçta gelecek?

    LOL Urf modu saat kaçta çıkacak sorusu, 28 Ekim sabahını ilk saatleri itibariyle araştırılmaya başlandı. Peki, kısa süreli olarak oyunseverlerin erişimine açılacak olan LOL Urf ne zaman ve saat kaçta gelecek? İşte, LOL Urf’un saat kaçta geleceği hakkında bazı bilgiler

    LOL URF MODU NE ZAMAN VE SAAT KAÇTA ÇIKACAK?

    Oyunun tasarımında herhangi bir sorun çıkmadığı takdirde URF modu 28 Ekim tarihinde erişime açılacak. Oyun sınırlı süreliğine yayında olacak. Oyunun, öğleden sonra saat 15.00 gibi yayında olması bekleniyor.

    İşte, oyunun tasarımcılarından detaylı açıklamalar;

    KALICI URF İÇİN ÇALIŞILIYOR

    “Asla gelmeyeceğini söylediğimiz bir modu neden geri getirdiğimizi merak edebilirsiniz. Doğrusunu söylemek gerekirse bu bir deney. League of Legends’ın bu özel dönüm noktası için URF’ün “yeni” bir versiyonunu deniyoruz; fakat olası oyuncu kaybını göz önünde bulundurduğumuzda, hâlâ bu oyun modunun riskli olduğunu düşünüyoruz. Yine de oyuncuların URF’ün geri dönmesini istediğinin farkındayız ve bunu başarmak için elimizden geleni yapacağız.”

    URF’UN SORUNLARI ÇÖZÜLÜYOR

    “Modu geri getirmeyi deneyeceksek, 10. yıldönümümüzden daha iyi bir zaman olamaz. Modun sorunlarını çözmek için pek çok değişikliğe gittik (umarız bunu başarırız) ve sınırlı süreliğine olsa bile topluluğumuza teşekkür etmek istedik.

    Yaptığımız değişikliklerin etkisini görebilmek için, URF’ün bu versiyonu hakkındaki tüm görüşlerinizi dinleyeceğiz ve aynı zamanda modu kaldırmamıza yol açan verileri analiz edeceğiz.”

    URF SÜREKLİ YAYINDA MI OLACAK?

    “Kesinlikle hayır. Bu bir deney. URF’ü anlamlı biçimde iyileştirdiğimizi umuyoruz ama modu sadece tek seferliğine getirmeyi planlıyoruz. Geçmişte URF’ün oyuncular üstünde olumsuz etkiler oluşturduğunu net bir şekilde açıklamıştık. Mod, özellikle insanların hevesini öldürüyor ve LoL’ü hepten bırakmasına sebep oluyordu. Değişikliklerin ardından durum düzelmezse, URF’ü sadece tek seferliğine gelen özel bir etkinlik olarak rafa kaldırmak zorundayız.

    Umarız URF’e getirdiğimiz değişikliklerle bu sorunların bazılarına yol açan durumları düzeltebilmişizdir. Ayrıca yıllardır Sihirdar Vadisi ve şampiyonlara getirdiğimiz iyileştirmelerle de aynı etkiyi oluşturmayı umuyoruz. Ancak her şeyin yoluna girip girmediğinden emin değiliz.”

    URF MODUNDA NELER DEĞİŞİYOR?

    İlk olarak, şampiyon seçimine yasaklamalar ekledik. Takımlar önce yasaklamalarını kesinleştirecek, daha sonraysa standart kapalı seçime devam edecek. İki takım da aynı şampiyonları seçebilecek.

    Haftalar süren testler sonrası getirdiğimiz ikinci değişiklikse, tıpkı ARAM’daki şampiyon dengelemeleri gibi bu modda da tüm şampiyonlara dengeleme ayarlamaları yaptık. Ayrıca şampiyonları düzenlemek için kullandığımız süreci büyük ölçüde geliştirdik. Böylece aşırıya kaçan şampiyonları bulduğumuzda daha çabuk davranabilecek ve ARAM’ı iyileştirmek için kullandığımız dengeleme araçlarını ve tekniklerini burada da uygulayabileceğiz. Şampiyonları seçebilme olanağının, modun dengesini son derece önemli kıldığının farkındayız ve her şeyin makul bir durumda olması için takipte kalacağız.

    Son olarak, URF çıktığından beri Sihirdar Vadisi’ne getirdiğimiz bazı oyun akışı unsurlarını (kule barikatları gibi) bu moda da uyarladık ve daha fazla şampiyonun kendini gösterebilmesi için Kadim Ejderha’yı zayıflattık.

    MANCINIK GERİ GELİYOR

    Evet! RURF’te iyi biçimde işleyen bütün değişiklikleri koruyoruz. Dolayısıyla mancınık geri dönüyor, Kadim Ejderha hâlâ güçlü (ama eskisi kadar değil). Ayrıca oyunu güzel ve heyecanlı kılacak birkaç değişiklik daha getiriyoruz.

  • Pentagon’un bulut teknolojileri ihalesini Microsoft kazandı

    Pentagon’un bilgisayar alt yapısının modernizasyonuna ilişkin 10 milyar dolarlık dev teknoloji ihalesi sonuçlandı.

    Yaklaşık 2 yıldır süren ve Amazon ile Microsoft arasında büyük bir mücadeleye sahne olan ihaleyi Microsoft kazandı.

    PROJE 10 YILDA TAMAMLANACAK

    Pentagon’dan yapılan açıklamada “Bugün Savunma Bakanlığı, genel maksat bulut kontratlarından birini Microsoft’a vererek bulut stratejimizin uygulanmasında önemli bir adımı daha attı.” ifadesi kullanıldı.

  • İnternette alışveriş bağımlılığına özel ‘Külkedisi’ yasası

    İnternet bağımlılığına ‘Külkedisi‘ yasası. TBMM Bilişim ve Teknoloji Bağımlılığı Komisyonu’na sunum yapan Başkent Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hanife Mardan, internet bağımlığına çözüm olarak Çin’deki bağımlılık önleyici yazılım uygulamasını, Güney Kore’deki “Külkedisi” yasasını ve dijital detoksu önerdi. Milliyet’ten Önder Yılmaz’ın haberine göre Mardan, Külkedisi’ne uymayanlara yüzde 1’lik vergi cezası öngörüldüğünü dile getirdi. Mardan komisyonda şunları kaydetti:

    UÇMA HİSSİ

    Uyuşturucu kullananların söylediği gibi aslında bir nevi uçma hissi yaşıyorlar. Araştırmalar internet bağımlılarında özellikle video oyunları oynayan bireylerde, opiat, endorfin ve dopamin denilen maddenin yükseldiğini gösteriyor. 140 ülke arasında internet başında geçirilen süre açısından 16. sıradayız. Bilgisayar başında günde ortalama beş saat geçiriyoruz. Mobil olarak çevrim içi kalma süremiz günde ortalama üç saat. Nüfusumuzun yüzde 72’si internet kullanıcısı, yüzde 63’ü sosyal medya kullanıyor ve yüzde 53’ü de aktif olarak mobil anlamda yani cep telefonları yoluyla sosyal medyayı kullanıyorlar. İnternet kullanıcı sayısında Türkiye’de bir yılda yüzde 9.3 artış var.

    ERKEKLER ÖNDE

    Türkiye’de internet kullanım oranları erkeklerde yüzde 82, kadınlarda yüzde 69. Araştırmaya göre, ülkemizde erkekler internetten daha fazla alışveriş yapıyor.

    ÖNLEYİCİ YAZILIM

    Çin internette bağımlılık önleyici yazılım uygulaması yapmış. 18 yaşın altındaki bireylerin oynadığı oyunların ödül sistemini değiştirin, çünkü ödüllendirme zaten bağımlılığı beraberinde getiriyor. Bu oyunları oynayan kişiler üç saate kadar oyunda ödül kazanmaya, puan kazanmaya devam ediyorlar; üç saatten sonra oynamayı bırakmazlarsa puanları düşmeye başlıyor, beş saate kadar oynarlarsa da puanları sıfırlanıyor. Beş saatten fazla oynarlarsa ekranda, ‘Sağlıksız oyun zamanına girdin, hemen çık, puanların sıfırlanacak, bir daha da oyun oynamana izin verilmeyecek’ uyarıları beliriyor.

    YÜZDE 1’LİK VERGİ

    Güney Kore’de saat 12’den sonra yasaklama getirdiği için masala gönderme yapıp ‘Külkedisi’ yasası deniyor, gün içinde 12 ile 6 arasında 16 yaşın altındaki bireylere internete erişim yasaklanıyor. Tepkiler üzerine bunun ebeveyn kontrolüne geçmesine karar vermişler.

    Henüz yasal olarak kabul edilmemiş ama gece saat 12 ile 7 arasında oyun oynama durumunda bireylere yüzde 1’lik bir vergi kesiyorlar ve bu vergiyi de bağımlılıkla baş etmede kullanmayı planlıyorlar.

    DİJİTAL DETOKS

    Dijital detoks çok önerilen bir yöntem. Belirli bir süre boyunca bireyin telefonunun internet erişimi durduruluyor. Kaçınma gibi. Bilgisayarın yerini değiştirme, sosyal çevreyle bu konudaki sorunları paylaşmak ve destek almak.

    KISKANÇLIK CİNAYETİ

    Sosyal medya eşler arasında kıskançlığı çok tetikliyor, boşanmalara kadar ilişkileri bozuyor, hatta ülkemizde de Facebook kıskançlığı yüzünden işlenmiş epey cinayet var.

  • Dijital çağın yeni hastalıkları: Selfitis, WhatsAppitis, Siberhondrik…

    TBMM Bilişim Teknolojisi Bağımlılığıyla Mücadele Komisyonu’na dijital çağın hastalıklarını anlatan Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Çukurova Üniversitesi’nde yapılan dijital hastalıklar araştırmasından veriler aktardı.

    Hürriyet gazetesinden Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, “Sosyal medya bir müddet sanki yemeğin üzerine koyduğunuz sos gibi. Ama sonra sizi etrafınızdan o kadar koparıyor ki adeta S.O.S verdiriyor” diyen Ünüvar, hastalık türlerini şöyle sıraladı:

    WhatsAppitis: Sonu-it veya -itis ile biten şeyler enfeksiyonu tarifliyor. Aşırı mesaj atmayla bileklerin kullanılmasından dolayı sinirlerin sıkışması sonucu uyuşma, bazen hareket edememeyle giden hastalık. Esasinda Carpal Tunnel Sendromu.

    Siberhondrik:  Doktorlara güvenmeyip internette hastalık tedavisi vet tanısı arayanlar

    Hikikomori fenomeni: Eve kapanma diye tarif ediliyor.

    Ego sörfü: Sosyal medyada sürekli kendini arama. YouTube narsizmi.

    Google stalker: Yakın çevresini arama.

    Crackberry: Sürekli mail kontrolü.

    Siberhondrik: Hastalığını internette teşhis etme.

    Fomo hastalığı: Gelişmeleri kaçırma korkusu.

    Nomofobi: ‘No mobile phone’un kısaltması, telefonsuzluk fobisi.

    Selfitis: Aşırı selfie çekme.

    Plagomani: Şarjsızlık korkusu.

    DOKTORLAR BUNALMIŞ

    Ünüvar, milletvekillerine şu değerlendirmeleri yaptı:

    “Artık insanlar bir lokantaya gittiği zaman nerede şarj yakınsa oraya gidiyor; eskiden nerede güneş, hava, aydınlık varsa oraya gidiyordu. Almanya’da bir doktor o kadar bunalmış ki muayenehanesine şöyle bir şey asmış; ‘Google üzerinden hastalıklarına teşhis koyanlar bize değil Yahoo’ya danışsınlar.’ Netflix’in CEO’su, ‘Son günlerde en büyük rakiplerimiz Facebook, YouTube ve uyku’ diyor. Ayrıca bu çağ ayni zamanda ilgi çağı. İlgimizi çepeçevre çevrelemiş birçok teknolojik enstrümanla karşı karşıyayız. Arkadaşlarımızı Facebook’tan buluyoruz, mesajlarımızı Twitter’dan iletiyoruz, sohbetimizi WhatsApp’tan yapıyoruz, arama. larımızı Google’dan, dosyalarımızı yine değişik elektronik posta araçlarından, fotoğraflarımızı Instagram’dan, iş arkadaşlarımızi Linkedin’den buluyoruz.”

    AİLELERE: SINIR KOY DUVAR ÖRME

    “Aileler özellikle ‘Okulda öğretmen, sokakta polis korusun’ gibi bir anlayış içerisinde. Bir defa bundan tamamen sıyrılması lazım. Olayı kendilerinin dışında bir çözüm noktasında görmek yerine sınır koymalı, ama duvar örmeyecek şekilde. Kendilerinin de uyacağı birtakım kurallar koyarak denetlemeli. Teknolojisiz mutluluk alanlarını mutlaka bulmamız ve yapmamız gerekiyor. Bizler akranla büyüdük, çocuklar ekranla büyüyor. Dolayısıyla akranla büyümüş ebeveynlerin ekranla büyüyen çocukları anlaması biraz zor. Hazreti Ali Keremullahi Veche’nin bin 400 yıl önce söylediği muhteşem bir tanımlama var; ‘Anne-babalar kendi yetiştikleri çağa göre değil çocuklarının yaşayacağı çağa göre çocuklarını yetiştirsinler’ diyor. O yeni çağın gereklerini anlamalıyız. Burada dijital okur-yazarlık kavramı çok önemli. Teknoloji bağımlılığının diğer bağımlılıklara benzemez yönleri de var. Elimizdeki su cihaz bizim için çok ciddi bir fırsat da olabilir. Diğer bağımlılıklar gibi yok etmek değil, yönlendirmeyi ön plana almamız lazım.”

  • Instagram estetik operasyon filtrelerini kaldırıyor

    İnsanları dolgu, dudak dolgusu ya da yüz kaldırma operasyonu yaptırmış gibi gösteren bütün efektlerin kaldırılacağı aktarıldı.

    Bir araştırmaya göre yüzleri değiştiren filtreler insanların görünümleriyle ilgili olumsuz hissetmelerine yol açabiliyor.

    Instagram’ın sahibi olan Facebook, yaptığı duyuruda bu adımın insanların akıl ve ruh sağlığını korumak için atıldığını belirtti.

    Şirket sözcüsü yaptığı açıklamada, politikalarını gözden geçirdiklerini, insanların filtreleri aracılığıyla kendilerini iyi hissetmelerini istediklerini söyledi.

    Bu süreç boyunca da estetik operasyon ile ilişkili bütün filtrelerin kaldıralacağı, bu filtrelere dair onay sürecinin durdurulacağı ve bu yöndeki yeni efektlerin uygulamaya girmeyeceği belirtildi.

    Ağustos ayında yapılan bir güncelleme ile Instagram kullanıcılarının kendi görsel efektlerini yaratmasına izin vermişti.

    Plastica gibi çok sayıda popüler filtre, estetik operasyonların aşırı etkilerini insanların yüzlerine uyguluyordu.

    ‘Estetik ameliyatı eleştiriyordu’

    FixMe adındaki filtre ise bir estetik cerrahın hastasının yüzünde nasıl işaretlemeler yaptığını gösteriyor.

    Bu filtrenin yaratıcısı Daniel Mooney, BBC’ye yaptığı açıklamada, FixMe’nin aslında bir estetik müdahale eleştirisi getiren bir uygulama olduğunu, bu sürecin işaretlemeler ve morluklarla insanı olumsuz bir görünüme soktuğunu göstermek istediğini söyledi.

    Mooney, amacının ‘mükkemmel bir görüntü’ yaratmak olmadığını, tam tersine ‘mükemmeliğin’ çok abartılan bir şey olduğunu göstermek istediğini ifade etti.

    Mooney aynı zamanda Instagram’da takip edilen çok sayıdaki hesabın estetik operasyon yaptırmış insanlardan oluştuğunu, o yüzden bu filtreleri kaldırmanın çok da bir işe yaramayacağını belirtti.

    Şubat ayında Instagram, insanların kendilerine zarar verdiğini gösteren bütün görselleri platformdan kaldıracaklarını açıklamıştı; bunun gençleri ve hassas ve kırılgan insanları zora sokabileceğini söylemişti.

    Bu karar 2017 yılında 14 yaşındaki Molly Russell’ın Instagram’da bu şekildeki görüntüleri gördükten sonra intihar etmesinin ardından gelmişti.

  • Whatsapp’a Karanlık Mod ve Kendini İmha Eden Mesajlar Özelliği Gelecek

    Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın en son beta güncellemesi, hem Android hem de iOS platformları için pek çok yenilik içeriyor.

    WhatsApp’ın bir sonraki güncellemesiyle kullanıcılarına sunacağı özelliklerin tümü belli oldu.

    İşte platforma entegre edilecek yenilikler… 

    WhatsApp yeni sürüm ile ‘Dark Mode’a (karanlık mod) ve karanlık bildirim mesajlarına kavuşuyor.

    Platforma entegre edilecek bir başka yenilik ile sessize aldığınız kişilerin durum güncellemelerini de gizlemiş olacaksınız. 

    Yeni güncelleme ile birlikte artık kullanıcılar kendini imha eden mesajları kullanabilecek. 

    Yeni dönemde WhatsApp başlangıç ekranına kavuşacak. ‘Splash Screen‘ olarak adlandırılan bu özellik ile uygulama ilk kez başlatıldığında, ekranda bir WhatsApp logosu belirecek.

  • LOL Mobil Oyunu : Wild Rift Ne Zaman Çıkacak?

    Wild Rift ismiyle tanıtımı yapılacak League of Legends Mobile, 2019’un sonunda Çin’de oyuncuların karşısına çıkacak. Bu dönemden itibaren birçok bölgede yavaş yavaş çıkışı gerçekleşecek bu oyun, bir aksilik yaşanmaz ise 2020’nin sonuna doğru dünyanın her yerinde yayınlanmış olacak.

    Yıl sonundan itibaren, Çin’den başlayarak alfa ve beta safhaları açmaya başlayacağız. Planımız, mobil sürümü 2020 yılının sonuna kadar dünyanın her yerinde hayata geçirmek ve bunu bir süre sonra konsolun takip etmesi.

    League of Legends’ın hızlı dünyası mobil cihazlara da uyum sağlayacak gibi duruyor. Wild Rift için paylaşılan bir tanıtım videosunda gösterilenlere göre oyundaki birçok hareketi tıpkı PC’de olduğu gibi mobil dünyada da yapmak mümkün. Vayne ile oradan oraya kite’layabilir, Jinx’in roketleri ile rakibinizin canını sıkabilir ayrıca yönlendirebileceğiniz Ashe ultisi ile oyunun gidişatını şekillendirebilirsiniz.

    League of Legends Mobile ile Vadi’de de Değişiklikler Olacak

    Wild Rift’te haritada da biraz oynama yapılacak. Öyle ki mobil dünyaya adapte olabilmek için çalışmalarını sıkı tuttuğunu açıklayan Riot Games, 5’e5 haritada değişiklikler yaptığını da açıkladı. Bu konuda net bir bilgi vermeyen Riot, “özel düzenlenen kontrollerle Vadi’nin hâkimi ol” diyor.

  • ‘Fomo’ya Türkçe İsim Geliyor (Telefonsuzluk Korkusu)

    Hürriyet’ten Gamze Kolcu’nun haberine göre, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından Antalya’da düzenlenen “Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği (Kamu-BİB’22) ve Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri (BİMY’26) Bütünleşik Etkinliği”nde konuşan Koç, şunları söyledi:

    ‘SORUNU ÇÖZECEĞİZ’

    “Bir konuşmacımız ‘teknoloji bağımlılığı’ dedi, biz ona artık ‘teknoloji bağımlılığı’ demiyoruz. Yeni tabirler kullanmaya başlayacağız. Kullanılan terimlerin hepsi ‘fomo’ ve ‘nomofobia’ gibi, bunlar hep İngilizce terimler. Bunları artık Türkçeleştireceğiz. Fomo, insanların artık sosyal medyada paylaşım yapamadıkları zaman kendilerini kötü hissetme problemine, nomofobia ise telefonsuzluk korkusu mu dersiniz ne dersiniz bilmiyorum ama bunlara deniliyor, ancak artık yeni bir isim bulmamız gerekiyor. Bu iki konuya artık teknoloji bağımlılığı demek yerine sorun odaklı bakıp sorunu çözmeye yöneleceğiz.”