Kategori: Teknoloji

  • Sony Walkman 40. yaşını geride bıraktı

    Özellikle gençlerin müzikle kurdukları bağın güçlenmesinde önemli rol oynayan Walkman, aradan geçen 40 yıl boyunca yüksek kalitede müziği her zaman her yere taşıma konusunda yeni tasarımlar ve teknolojiler geliştirerek bugüne ulaştı. #Walkman40 etiketiyle yeni yaşını kutlayan ikonik marka sosyal medyada pek çok nostaljik paylaşımla gündeme geldi.

    Walkman’in 40 yıllık tarihindeki bazı kilometre taşları şöyle:

    1979 / TPS-L2 Kişisel müzik dinleme cihazı Walkman’in ilk modeli TPS-L2 piyasaya sürüldü. Şirket içinden ve dışından gelen “kayıt etme özelliği olmadan bu ürünün satmayacağı” yönündeki eleştirilere karşın büyük bir başarı yakalayarak, tüm dünyada yeni bir yaşam tarzının popüler hale gelmesini sağladı.

    1981 / WM-2İlk Walkman’lere göre çok daha hafif olan WM-2’de sıra dışı bir geliştirme süreci izlendi. Mühendisler, önceden tasarım özellikleri belirlenen bu yeni Walkman’i üretmek için çalıştılar. Tasarım ve ses kalitesini öne çıkaran Walkman II büyük popülarite kazandı.

    1983 / WM-20Yaklaşık olarak bir kaset boyutunda olacak şekilde geliştirilen WM-20, Walkman’i çanta ya da cepte kolaylıkla taşınabilecek modern bir ihtiyaç haline getirdi.

    1984 / D-50Dünyanın ilk taşınabilir CD player’ı, yaklaşık üst üste dört CD büyüklüğünde ve 590 gram ağırlığındaydı. Oldukça uygun bir fiyatla satışa sunulan D-50, CD satışlarının hızla yayılmasına katkıda bulundu.

    1992 / MZ-1Dünyanın ilk MD Walkman’i mini-disk kaydedicisi MZ-1’de kayıt, çalma, sayısal tuş takımı, atlamayı önleme teknolojisi gibi çok sayıda özellik bulunuyordu.

    1999 / NW-MS7 Memory Stick Walkman NW-MS7, Magic Gate telif hakkı koruma teknolojisini destekliyordu.

    2001 / MZ-N1PC’den Walkman’e yüksek hızla müzik verilerinin transferi için NetMD standardını destekleyen ilk ürün olan MZ-N1, şarj edilebilir bataryasıyla standart modda 28 saatlik çalma süresine sahipti.

    2003 / MW-MS70D256 MB flash belleğe sahip NW-MS70D, 11 CD kapasitesinde müzik depolama imkanıyla network Walkman’de yeni bir tarzın başlatıcısı oldu.

    2004 / NW-HD1 20 GB dahili belleğe sahip network Walkman NW-HD1, 30 saatlik kesintisiz müzik çalma kapasitesi, G Sensor ve değerli verilerin şoklardan kaynaklı kaybolmasına karşı bir tampon içeriyordu.

    2005 / NW-A3000Her kullanıcının farklı zevklerine uyum sağlayan Walkman A serisinin bu üyesi insanlar ve müzik arasında daha derin bağlar kurdu.
    2009 / NW-X1060Walkman X serisi, rakipsiz taşınabilir ses ve görüyor.

    2017 / NW-ZX300ZX Serisi’nin en yeni üyesi NW-ZX300, dengeli çıkışla birinci sınıf ses kalitesi sağlarken uzun pil ömrü, ince ve hafif tasarımıyla her yerde kullanım için ideal özellikte.

  • Baidu’nun CEO’su Robin Li’ye su ile protesto

    Çin’in en büyük arama motoru Baidu’nun CEO’su Robin Li, şirketin düzenlediği bir yapay zeka konferansı sırasında sahneye çıkan biri tarafından ıslatıldı.

    Baidu, son yıllarda içerisinde yer aldığı tıbbi reklam skandalının ardından Çin’de çok sayıda eleştiriye konu olmuştu.

    Baidu tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Li, şirketin otonom araç projesi üzerine konuşurken bir kişi sahneye çıktı ve başından aşağı bir şişe su boşalttı.

    Önce ne olduğunu anlayamayan Robin, daha sonra İngilizce “Senin problemin ne” diyerek tepki gösterdi.

    Birkaç saniye süren olayın ardından sunumuna devam eden CEO, “Yapay zeka konusundaki ilerlememizin her şeyle karşı karşıya gelebileceğini herkes görebilir” ifadelerini kullandı.

    Söz konusu protestonun hangi amaçla yapıldığı ve protestocuya ne olduğu konusunda ise herhangi bir bilgi verilmedi.

    Yaşanan olay ise şirket etkinliklerinde alınan güvenlik önlemlerinin sorgulanmasına yol açtı.

    Baidu, 2005 yılında halka açıldığından bu yana ilk çeyrekte zarara uğradığı zorlu bir yıl geçirmişti ve şirketin arama motoru sorumlusu da istifa etmişti.

  • Çöpe atılan telefon altın değerinde

    Elektronik cihaz kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte her geçen yıl elektronik atık (e-atık) miktarında artış gözlemleniyor. Cep telefonu, bilgisayar, pil, televizyon gibi ürünlerde her yıl tonlarca e-atık meydana çıkıyor.

    Genellikle çöpe atılan ya da evde saklanan e-atıklarla ekonomiye katkı sağlamak mümkün. Pek çok şirket bu atıkları toplarken farklı şehirlerdeki belediyeler de bu işe girdi.

    Sektör temsilcileri, Türkiye’de kişi başı elektronik atık miktarının yıllık 7.9 kilogram olduğunu belirtirken bunların bir kısmının evlerde bekletildiğini, çöplere atıldığını veya hurdaya gittiğini söylüyor.

    Elektronik atıklar içerdiği elementler nedeniyle hem tehlikeli hem de oldukça değerli. Atıklarda kurşun, cıva gibi malzemelerin yanı sıra altın, gümüş gibi elementler bulunuyor. Ayrıca cep telefonları nadir bulunan toprak elementleri içeriyor. E-atıklar toplandıktan sonra geri dönüşüm tesislerinde özelliklerine göre ayrılıyor, kırılıyor vehammadde olarak kullanılmak üzere depolara gönderiliyor.

    Yılda 600 bin ton

    Elektronik Atık Geri Dönüşüm Derneği (EAGD) Başkanı Burak Köktürk, Türkiye’de toplama oranlarının artması için altyapı oluşturduklarını açıkladı. Köktürk, kurum ve şahısların e-atıkları derneğe bağışladıklarını belirterek, bu atıklarla köy okullarına bilgisayar sınıfları yaptıklarını söyledi. Köktürk, “Türkiye’de e-atık toplama oranı yüzde 2-3 düzeyinde. Yıllık e-atık miktarı 600 bin ton civarında. E-atık konusunda lisanslı 64 firma bulunuyor” dedi.

    Dünyada ortalama yüzde 12, Avrupa’da yüzde 30, Türkiye’de ise resmi verilere göre yüzde 2 oranında e-atığın lisanslı firmalar tarafından geri dönüştürüldüğünü dile getiren Köktürk, “Geri kalan e-atıklar çöpe, hurdaya gidiyor ya da evlerde stoklanıyor” diye konuştu. Köktürk, Türkiye’de kişi başı e-atık oranının yıllık 7.9, toplamda ise 600 bin ton olduğunu sözlerine ekledi.

    Çöpe atma, bağışla!

    Şehirlerde pek çok alana e-atık toplama noktası kuran belediyeler, toplanan atıkların geri dönüşümünü lisanslı geri dönüşüm tesislerinde yaptırıyor. Belediyeler bazı anlaşmalar kapsamında e-atıkların kazancını STK’lara ya da derneklere gönderiyor.

    PTT de bu yönde bir çalışma yapıyor. Bağışlamak istenen e-atıklarınızı paketleyip PTT’ye 902887372 müşteri numarasıyla para vermeden, karşı ödemeli olarak Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) gönderebiliyorsunuz. Böylece TEGV atık cihazların kazancını eğitim yararına kullanıyor.

    Kişisel bilgiler imha ediliyor

    Exitcom Genel Müdürü Murat Ilgar, tesislerinde kişisel bilgilerin olduğu e-atıkları geri dönüştürürken başkalarının eline geçmemesi için bir daha kullanılamaz hale getirdiklerini söyledi.

    Türkiye’de 1 milyona yakın e-atık bulunduğunu ve bu atıkların tehlikeli ama aynı zamanda da değerli olduğunu belirten Ilgar, “Atıklarda kurşun ve cıvanın yanı sıra altın, gümüş, paladyum gibi malzemeler bulunuyor. ‘Cep’lerde nadir bulunan toprak elementleri de var” dedi. Cep telefonu gibi mahremiyet içeren atıkları kutuların içinde GPS’li araçlarla tesise getirdiklerini kaydeden Ilgar, “Bunlar kapalı odalarda tamamen kırılıp kullanılamaz hale getiriliyor, daha sonra metalleri ayrılıyor. Tüketiciler e-atıkları kargoyla gönderiyor ya da biz gidip alıyoruz” diye konuştu.

  • Fotoğrafları yapay zekayla çıplak gösteren DeepNude kapatıldı!

    Herhangi birine ait olan fotoğrafları yapay zeka kullanarak çıplak gösterdiğini iddia eden DeepNude uygulaması faaliyetlerine son verdi. Geçen hafta Vice’ta yayınlanan bir haberle gündeme gelen skandal uygulama, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Dünya, henüz DeepNude’e hazır değil” denildi.

    Habertürk’ten Necdet Çalışkan’ın haberine göre, insan beyninin bilgi işleme tekniğinden esinlenerek geliştirilen yapay sinir ağları teknolojisini kullanan DeepNude programı, uygulamaya yüklenen fotoğraftaki kişileri çıplak gösterdiğini ileri sürüyordu.

    DEEPNUDE NEDİR?

    Yazılımla ilgili olarak Vice’ta yayınlanan haberin ardından tüm dünyada geniş yankı uyandıran uygulama, hem kişisel mahremiyeti hiçe sayması hem de ahlaki olarak yoğun bir şekilde eleştirilmişti.

    Uygulamanın sadece kadın fotoğraflarında çalışması ise tartışmanın boyutunu daha da alevlendirmişti.

    Kişisel mahremiyet savunucuları, “Bu yazılım tam anlamıyla korkunç. Artık herkes, çıplak fotoğrafları olmasa dahi intikam pornosunun bir kurbanı olabilir. Bu teknoloji halka açılmamalı” açıklamaları yapmıştı. DeepNude uygulamasının ücretsiz sürümünde çıplak fotoğraflardaki cinsel bölgeler, siyah bir bant ile kapatılırken; 50 dolarlık ücretli sürümünde ise tamamen çıplak fotoğraflar, ‘Fake’ (sahte) ibaresiyle gösteriliyordu.

    ‘BU ŞEKİLDE PARA KAZANMAK İSTEMİYORUZ’

    Ancak bu eleştirilere karşın, 50 dolarlık bir ücret karşılığında satışa sunulan uygulama, haberin yayınlanmasının hemen ardından yoğun bir ilgiyle karşılaşmış ve programın indirilme sitesi kilitlenmişti.

    Yaşanan bu gelişmelerin ardından fotoğraftaki kişileri çıplak gösteren DeepNude, geliştiricileri tarafından kapatıldı. Bu tartışmalı yazılımın geliştiricileri de DeepNude’u birkaç ay önce sadece eğlence için geliştirdiklerini ifade ederek, “Bu şekilde para kazanmak istemiyoruz. İnternette mutlaka DeepNude’un bazı kopyaları paylaşılacaktır, ancak onları satan taraf olmayacağız” açıklaması yaptı.

    MARK ZUCKERBERG’İN DE BAŞINA GELDİ

    Hatta geçen günlerde Facebook’un sahip olduğu resim ve video paylaşım platformu Instagram’da, Mark Zuckerberg’in sahte bir videosu ortaya çıkmıştı. Bu videoda Zuckerberg, milyonlarca kişinin bilgilerine sahip olduğunu söylüyor, bunun nasıl bir güç anlamına geldiğini düşünülmesini istiyordu.

    Zuckerberg’in sahte videosuyla tartışılmaya başlanan deepfake videolarla ilgili olarak Instagram CEO’su Adam Mosseri ise şu an için bu konuda bir politikalarının olmadığını, öncelikle bu deepfake videolarını nasıl tanımlayacaklarına karar vermeleri gerektiğini ifade etmişti.

  • Google Fast Share ile dosyalar çok daha hızlı paylaşılacak

    Android 4.0 sürümünde ilk kez gördüğümüz Android Beam isimli dosya paylaşım yöntemi, NFC teknolojisini destekleyen cihazların WiFi veya Bluetooth üzerinden dosyalarını birbirlerine gönderebilmelerine olanak veriyordu. Android Q ile birlikte ise Android Beam özelliği yerini Fast Share özelliğine bırakacak gibi görünüyor.

    Henüz resmi duyurusu yapılmayan söz konusu özelliğin aktif olabilmesi için kullanıcıların Bluetooth ve konum bilgilerini açık tutması gerekiyor. Aynı zamanda kullanıcının etrafında da Fast Share özelliğiyle uyumlu cihaz bulunması şart.

    Android Beam’e göre Fast Share’in getirdiği en büyük avantaj NFC gereksiniminin ortadan kalkması. İki cihaz birbirlerini Bluetooth ile tanıdıklarında WiFi ağını kullanıp dosya aktarımı yapabiliyor.

    Diğer yandan Fast Share’in Google Play servisi olarak sunulacağı, dolayısıyla Android Q güncellemesine ihtiyaç duyulmaksızın pek çok Android sürümünde bu özelliğin kullanılabileceği de belirtiliyor. Hatta bu özelliğin sadece Android cihazları değil, iPhone’ları da kapsayabileceği düşünülüyor.

    Apple ise AirDrop özelliği ile kullanıcıların birbirlerine hızlıca dosya transferi yapabilmelerini mümkün kılıyor.

  • ABD’den Huawei kararında flaş gelişme

    Osaka‘da gerçekleştirilen ve Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı G20 Zirvesi’nde ABD Başkanı Donald Trump, ABD-Huawei arasında yaşanan son olaylara dikkat çekti.

    Özellikle Google’ın Huawei ile yola devam etmeme kararı ve lisansın iptal edilmesi kullanıcıların da kafasını bulandırmış, şirketin telefon pazarındaki geleceğinde büyük bir soru işareti belirmişti.

    Ancak yaşanan son gelişmeler ABD’nin Huawei’ye karşı tavrında olumlu yönde net bir değişiklik yaptığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz günlerde Intel ve Microsoft tarafından Huawei’ye desteğin süreceği duyurulurken, bugün ise ABD Başkanı Donald Trump, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Amerika merkezli şirketlerin Huawei’ye ekipman satmaya devam edebileceğini açıkladı.

    Trump, ‘ulusal güvenlik problemi’ oluşturacak bir durumun ortaya çıkmaması durumunda ABD merkezli şirketin Huawei’ye ekipman satışına devam edebileceğini belirtirken, aylardır süren büyük belirsizlik de böylece sona ermişe benziyor.

    Trump, yaptığı konuşmada şu sözleri sarf etti: 

    “Bunda bir problem olmadığını söyledim. Amerikan şirketlerinin yaptığı ekipmanları satmaya devam edeceğiz. Bunları yapmak çok zor bir iş bu arada.”

    Her ne kadar Trump’ın bu açıklamasında Google’a özellikle vurgu yapılmadıysa da Android lisans iptali durumunun ortadan kalkması kuvvetle muhtemel görünüyor.

  • Türkiye’de IoT çözümleri verimlilik kayıplarını önlüyor

    Dünyada endüstriyel IoT kullanılması ile elde edilmesi beklenen verim artışının ortalama olarak yüzde 30’a ulaşması bekleniyor. Bu da maliyete dönüştürüldüğünde 2030 yılına kadar dünya ekonomisine 14.2 trilyon dolar katkı sağlayacak. Skysens Kurucu Ortağı Burak Polat, endüstriyel alanlardaki en önemli sorunun verimlilik kayıpları olduğu ve IoT çözümleri ile bunun önüne geçilebileceği değerlendirmesinde bulunuyor.

    “Türkiye’deki seviye Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında”

    Kablosuz endüstriyel IoT alanında esnek, uygun maliyetli ve kullanımı kolay çözümleriyle fark yaratan Skysens’in Kurucu Ortağı Burak Polat, IoT çözümlerinin Türkiye’de ve dünyada kullanımına ilişkin yaptığı açıklamada “Dünyada endüstrinin gelişmiş olduğu Almanya, Danimarka, Rusya gibi ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’deki dijitalleşme seviyesi ortalamanın altında kalıyor. TÜBİTAK’ın 2016 yılında 1000 özel sektör kuruluşuyla yaptığı çalışma, ülkemizdeki endüstriyel alanlardaki seviyenin Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında olduğunu gösteriyor. Otomotiv, gıda, kağıt, ilaç gibi üretim süreçleri çok hızlı olan fabrikalarda otomasyon bazlı sistemlerin kullanımları nispeten daha yaygın fakat pazarın geri kalanına bakıldığında dijitalleşme oranı oldukça düşük” diyor.

    “El emeğinin yoğun olduğu tekstilde otomasyon kullanım oranları düşük”

    Tekstil gibi el emeğinin çok yoğun olduğu fabrikaların dijitallik seviyelerinin -otomasyon sistemlerinin kullanım oranları- ise düşük olduğunu ifade eden Polat, “Bu tarz sektörlerde standart otomasyon sistemlerinin kurulması oldukça zor ve maliyetli oluyor, dolayısıyla verimliliği ve üretimi hem kalite hem de adet olarak ölçümlemek ve iyileştirme amaçlı aksiyon almak mümkün değil. Verimlilik tüm endüstrilerden bağımsız olarak, kaynak yönetimini, maliyetleri, kayıpları, üretim kalitesini etkileyen oldukça önemli bir konu. Küçük ya da büyük tüm endüstriyel alanların verimliliği ölçümlemeye ihtiyacı var. Şirketler bu ölçümlemeyle elde edeceği detaylı analiz ve raporlamalar sayesinde geleceğe yönelik yatırım kararını mantıklı şekilde verebilir. IoT çözümlerinin yaygınlaşmasıyla verimlilik takibi yapmak eskisinden daha kolay hale geliyor. Kablosuz sistemler, alternatif teknolojiler ve entegre yazılımların gelişmesi ile fabrikalarda daha ulaşılabilir, daha pratik sistemler kullanılabiliyor. Skysens olarak biz de sunduğumuz çözümlerle müşterilerimize verimliliklerini artırabilecekleri ve anlık olarak üretim alanlarını takip edebilecekleri düşük maliyetli çözümler sunuyoruz. Şu ana kadar tamamladığımız projelerde verimlilik artışlarının yüzde 20 ile yüzde 40 arasında değiştiği sonuçlarına ulaştık” diye belirtiyor.

  • Sahte video oyunlarının kurbanı olmayın

    Video oyunları uzun süredir hayatımızda. İnternetin gücü sayesinde oyunların büyüme ve gelişme hızı büyük ölçüde arttı. Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık onda biri internet üzerinden oyun oynuyor. Diğer dijital eğlence türleri gibi video oyunları da telif hakkı ihlali ve yasa dışı torrent takipçileri gibi sorunlarla karşı karşıya. Ancak son dönemde bunların arasına bir yenisi eklendi: Zararlı yazılım yaymak için markanın yasa dışı yolla kullanılması. Popüler oyunların çoğu dijital dağıtım platformlarında yer alıyor. Bu platformlar, yüklenen dosyaların gerçek oyun dosyaları mı yoksa zararlı yazılım örnekleri mi olduğunu her zaman anlayamıyor.

    Bu konuyu yakından incelemek isteyen Kaspersky araştırmacıları, 2018’in tamamı ve 2019’un ilk yarısında tespit edilen zararlı dosyalara göz attı. Siber suçluların en çok kullandığı oyunların başında Minecraft geliyor. Bu oyun gibi görünen zararlı yazılımlar, 310.000’den fazla kullanıcıyı etkileyerek toplam saldırıların yaklaşık %30’unu oluşturuyor. Sahte oyunlar arasında ikinci sırada ise 112.000’den fazla kullanıcıyı hedef alan GTA 5 yer alıyor. Popüler oyunlar arasında yer alan Sims 4’ün sahte versiyonu ise yaklaşık 105.000 kullanıcıyı etkiledi.

    Araştırmacılar, siber suçluların kullanıcıları henüz çıkmamış oyunlarla da kandırdığını ortaya çıkardı. Piyasaya çıkmamış oyunlar gibi görünen dosyalarda aslında zararlı yazılımlar bulunuyor. Araştırmada, henüz çıkmamış en az 10 adet oyunun sahte sürümleri tespit edildi. Bunların %80’i FIFA 20, Borderlands 3 ve Elder Scrolls 6’dan oluşuyor.

    Kaspersky Güvenlik Araştırmacısı Maria Federova, “Siber suçlular kullanıcıları hazırlıksız yakalamak için dijital eğlence ortamlarından yararlanıyor. Bunlar arasında popüler TV programları, filmlerin ilk gösterimleri veya ünlü video oyunları yer alıyor. Bu yolun tercih edilmesinin nedeni çok basit. İnsanlar rahatlayıp eğlenmek istediklerinde daha az dikkatli oluyor. Yıllardır kullandıkları eğlenceli bir şeyde zararlı yazılım bulmayı beklemiyorlar. Bu nedenle, bu saldırı vektörünün başarılı olması için gelişmiş bir yöntem gerekmiyor. Herkese dikkatli olmasını, güvenilmeyen dijital platformlardan ve şüpheli görünen tekliflerden kaçınmasını, güvenlik yazılımları kurmasını ve oyun için kullandıkları tüm cihazlarda düzenli güvenlik taramaları yapmasını tavsiye ediyoruz.” dedi.

    Kaspersky, video oyunu gibi görünen zararlı yazılımların kurbanı olmamak için şunlara dikkat edilmesini öneriyor:

    Yalnızca güvenilir yasal servislerden yararlanın.
    Web sitelerinin gerçek olup olmadığına daha fazla dikkat edin. Video oyunları indirmeye izin veren fakat yasal olduğuna emin olmadığınız ve ‘https’ ile başlamayan web sitelerini ziyaret etmeyin. Dosya indirmeye başlamadan önce web sitesinin gerçek olup olmadığını, URL’nin biçimine veya şirket adının yazılışına bakarak kontrol edin.
    Henüz çıkmamış oyunları oynama fırsatı sunduğunu iddia eden şüpheli bağlantılara tıklamayın.

  • Hangi Huawei telefonlar Android Q güncellemesi alacak?

    Çin merkezli teknoloji üreticisi Huawei, Google ile sorunların şimdilik durulması nedeniyle Android Q konusunda kullanıcıların yüzünün güldürecek adımlar atmaya devam ediyor. Yeni işletim sistemini alacak cihazların sayısı artıyor.

    Bu kapsamda Android Q güncellemesi alacak Huawei telefonlar da belli oldu.

    -Huawei P30 Pro
    -Huawei P30
    -Huawei P30 Lite
    -Huawei Mate 20 Pro
    -Huawei Mate 20
    -Huawei Mate 20X 5G
    -Huawei P Smart 2019
    -Huawei P Smart + 2019
    -Huawei P Smart Z
    -Huawei P20 Pro
    -Huawei P20
    -Huawei Mate 10
    -Huawei Mate 10 Pro
    -Huawei Mate 10 Porsche Design
    -Huawei Mate 20 Lite
    -Huawei Mate 20 RS Porsche Design

  • Instagram “hesabın koşullarımızı ihlal ettiğin için kapatılmıştır” hatasının çözümü

    Instagram hesabıma giriş yaparken “Hesabın koşullarımızı ihlal ettiğin için kapatıldı. Hesabını nasıl geril alabileceğini öğren.” hatasıyla karşılaşanlar internette sıkça bu sorunu aratmaktadır. sorunun çözümü aşağıdaki yazımızda.
    Kapatılan Instagram hesabı nasıl açılır?

    Eğer Instagram topluluk kurallarını ihlal eden bir içerik (pornografik, normalde sansürlenmesi gereken bir görüntü…) paylaşırsanız ve bu Instagram’a bildirilirse, uyarılmaksızın hesabınız kapatılır. Kapatıldıktan sonra ise itiraz edebilirsiniz. Kapatılan instagram hesabına itiraz etmek için şu adımları uygulayın:

    1. Instagram uygulamasını açın, kullanıcı adı ve şifrenizi yazıp giriş yapın.
    2. Hesabınızın kapatıldığına dair bir uyarı göreceksiniz. Gelen uyarıdaki Daha Fazla Bilgi Al seçeneğine dokunun.
    3. Daha sonra bir bilgi metninin yazdığı bölüm gelecek. Buradan “bize bildirin” seçeneğine dokunun.
    4. Bir sonraki adımda kapatılan instagram hesabı için itiraz formu karşınıza gelecek.
    5. Gelen formda sizden bazı bilgiler isteyecek. İstenen bilgileri eksiksizce doldurmanız gerekiyor. Ad-soyad, kullanıcı adı, telefon numarası gibi bilgileri eksiksiz doldurduktan sonra aşağıdaki kutucuğa itirazınızla alakalı açıklamayı mutlaka yazın. Oraya şunu yazabilirsiniz:
      “Instagram hesabım kapatıldı. Hesabımın Instagram topluluk kurallarını ihlal etmediğini düşünüyorum. Kapatılan Instagram hesabımla alakalı yardımınızı acil bekliyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”
    6. Kapatılan instagram itiraz formunu eksiksiz bir şekilde doldurduktan sonra Gönder butonuna basın.
    7. Gönderdikten sonra mail adresinize gelecek olan mesajı bekleyin. Muhtemelen Instagram size bir kod verecek ve bu kodu bir kağıda yazıp resminizi çektikten sonra e-postayı yanıtlamanız istenecek. Mail adresinize gelen önergeleri tamamlayın.

    En fazla 1 hafta içinde olumlu veya olumsuz cevap alırsınız.

    Kapatılan Instagram açma alternatif çözüm

    Eğer yukarıdaki instagram itiraz formu sizde otomatik olarak çıkmıyorsa, kendiniz manuel olarak formu doldurabilirsiniz.

    1. Buradan kapatılan instagram hesabınız için itiraz formunu açın.
    2. Gelen sayfada “Bu hesap bir işletmeyi, ürünü veya hizmeti temsil etmek için mi kullanılıyor?” sorusunu kendinize göre cevapladıktan sonra instagram itiraz formu gelecek.
    3. Gelen formu doldurduktan sonra Gönder butonuna tıklayın.
    4. Son olarak mail adresinize gelen yönergeleri takip edin. 1 hafta içinde olumlu veya olumsuz cevap alırsınız.

    Hesabımda kayıtlı e-posta adresine erişemiyorum. Ne yapmalıyım?

    Kapatılan instagram hesabının size ait olduğundan emin olunması için hesapta kayıtlı e-posta adresine erişebilmelisiniz. Eğer erişemiyorsanız yapacak bir şey yok. Hesabınızı geri açılması için itiraz edemez ve aynı kullanıcı adıyla yeni Instagram hesabı açamazsınız.

    https://test.linehaber.com.tr/instagram-hesap-dondurma-linki-instagram-nasil-kapatilir/