Kategori: Teknoloji

  • Sosyal medya üzerinden alışveriş yapanlar bu tuzağa sakın düşmeyin!

    Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı  Aydın Ağaoğlu, sosyal medya üzerinden yapılan alışverişlerde son dönemde tüketici  mağduriyetinin arttığını söyledi.  Ağaoğlu, “Facebook”, “İnstagram” ve “Twitter” gibi  sosyal medya platformları üzerinden yapılan alışverişlerde dikkat edilmesi  gereken hususlara ilişkin derlendirmelerde bulundu.

    Tüketicilerin, mağdur olmaması için haklarını bilmesi, satış yapan firmaya da dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, şunları kaydetti: “Sosyal medya üzerinden fotoğraflar yayınlanıyor. Bu fotoğraflara  aldanan, fiyatı düşük bulan tüketiciler yeterli incelemeyi yapmadan sipariş  veriyor. Ama kargonun verdiği paketi de görünce hayal kırıklığı yaşıyorlar.  Sosyal medya üzerinden yapılan alışverişlerde son dönemde tüketici mağduriyeti  arttı. Oysa tüketici kanunu uzaktan satışlarda tüketiciyi koruyucu önemli  düzenlemeler içeriyor. Sosyal medyadan satış yapacak firmanın ilanının  yayınlandığı mecrada ticaret sicil numarasının bulunması gerekiyor. Bunun yanında  sabit telefon, açık adres, mesafeli satış sözleşmesi ve cayma bildirimi konusunda  da bilgilerin yer alması gerekiyor.”

     “Kart bilgilerini saklıyorlar”

    Mağdur olan tüketicinin muhatap bulamadığı için tüketici hakem  heyetlerinde olumlu sonuç alamadığını ve olayın adliye taşındığını aktaran  Ağaoğlu, “Bu sitelerden kredi kartı ile alışveriş yapıldığından bu kartların  bilgileri depolanıp daha sonra tüketicinin rızası dışında harcamalar  yapılabiliyor. Dikkatli olunmalı.” diye konuştu.

    Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER)  İzmir Şube Başkanı Cevdet Uçan  ise sosyal medya üzerinden yapılan satışlarda firma gerçekliğinin sorgulanması  gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “Son aylarda bu yüzden hakem heyetlerinden tüketicinin aleyhine  kararlar çıkmakta. Örneğin, bir tüketici, sosyal medya üzerinden cep telefonu  siparişi veriyor. Kargosunu alınca içinden telefon yerine plastik su şişesi  çıktığını görüyor. Orada tutanak tutturuyor. Bize ulaşıyor. Biz de satıcının  kaydı olmadığı için tüketicimizi savcılığa gönderdik. Sonucu bekliyoruz.” Uçan, tüketicilerin bu mağduriyetlerinde eğitimseviyelerinin değil  tüketici bilinçlerinin yüksek olması gerektiğini belirtti.

    Bazı tüketicilerin mağduriyetlerinin küçük rakamlar olduğundan dolayı  başvuruda bulunmadığını dile getiren Uçan, tüketicilere 1 lira bile olsa haklı  kazançlarının peşinin bırakmaması gerektiğini ifade etti.

  • Yeni Huawei Telefonlara Facebook, WhatsApp ve Instagram Yüklenemeyecek

    Google’ın, Çinli teknoloji şirketi Huawei ile yaptığı bazı işleri askıya almasının ardından bir hamle de sosyal medya devi Facebook’tan geldi.

    Reuters’a açıklama yapan Facebook yetkilisi, “Halihazırda Huawei telefonları olan müşteriler uygulamaları kullanabilecek ve güncellemeleri alabilecekler. Ancak  yeni Huawei telefonlar, artık önceden yüklenmiş olan Facebook, WhatsApp ve Instagram uygulamalarına sahip olamayacak” dedi.

  • Çin 5G teknolojisini ticari kullanıma açtı

    Çin Sanayi ve Bilişim Teknolojileri Bakanlığı yaptığı açıklamada, devlete ait hizmet sağlayıcıları olan China Telecom, China Mobile, China Unicom ve China Broadcasting Network Corporation şirketlerine beşinci nesil mobil iletişim servisi kullanımı lisansı verildiğini duyurdu.

    Sanayi ve Bilişim Teknolojileri Bakanı Miao Wei yaptığı sosyal medya paylaşımında, “5G lisanslamaları tamamlandıktan sonra yabancı şirketleri de Çin’in 5G pazarına girmeye, onu geliştirmeye ve başarılarını birlikte kutlamaya davet ediyoruz” dedi.

    5G konusunda küresel lider olarak görülen Huawei’den, 5G teknolojisi kullanacak şirketleri tamamen destekleyecekleri ve Çin’in 5G teknolojisinde dünya lideri olacağına inadıkları açıklaması geldi.

    Çin’in bu hamlesi, ABD’nin Huawei’i kara listeye alması ve Çin’in de kendi kara listesini oluşturacağını açıklaması sonrasında geldi.

  • Taşınan numara sayısı 126 milyonu geçti

    Cep telefonu operatörleri arasında numara taşıma işlemi sayısı 126 milyon 534 bin olurken, sabit telefonlarda ise 1 milyon 862 binde kaldı.

    Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’de 80 milyon 117 bin 999 mobil abonesi bulunurken, 29 Mayıs itibarıyla mobil numara taşıma sayısı, 126 milyon 534 bin 177 olarak gerçekleşti.

    Mobil numara taşınabilirliği hizmetiyle geçen yılın dördüncü çeyreğinde TT Mobil yaklaşık 484 bin, Vodafone yaklaşık 49 bin abone kazanırken, Turkcell ise 533 bin civarında abone kaybetti.

    Mobil işletmecilerin abone sayılarına göre pazar paylarına bakıldığında söz konusu çeyrekte, Turkcell’in yüzde 42,1, Vodafone’un yüzde 31, TT Mobil’in ise yüzde 26,9’luk paya sahip olduğu görüldü.

    Sabit telefonlarda 1,9 milyona yakın numara taşındı

    Türkiye’de 10 Eylül 2009’da başlatılan sabit hatlarda numara taşınabilirliği uygulaması ise beklenen ilgiyi görmedi.

    Bugüne kadar sabit hatlarda toplam 1 milyon 862 bin 553 numaranın taşınma işlemi gerçekleşti.

    Geçen yılın dördüncü çeyreğinde Türk Telekom net olarak 21 bin 188 abone kaybederken, Kobikom 14 bin 535 abone kazandı.

  • Çocukların e-ticaret sitelerinden alışverişe olan ilgisi üç kattan fazla arttı

    Kaspersky Lab, ebeveyn kontrolü işlevine sahip Kaspersky Lab ürünlerinden elde edilen anonim istatistiklere dayanarak hazırlanan yıllık çocuk güvenliği raporunu yayınladı.

    Raporda elde edilen bulgular, yetişkinler gibi çocukların da internet üzerinden alışverişin avantajlarından yararlandığını gösteriyor.

    Çocuklar, gelecekte belki de alışveriş yapmanın tek yolu haline gelecek şekilde ürün arıyor ve bazen de satın alıyorlar. Çocukların kişisel verilerini ve ödeme bilgilerini dolandırıcılarla istemeden paylaşmasını, sosyal mühendislik taktiklerine kanmasını veya paralarını çaldırmasını önlemek ve olumlu bir internet deneyimi yaşamalarını sağlamak için ebeveynlerin doğru bir şekilde yön göstermesi gerekiyor.

    Ebeveynlerin ve ailedeki diğer yetişkinlerin, çocukların davranışlarındaki değişiklikleri tespit etmesi büyük önem taşıyor.

    En çok aranan e-ticaret sitelerinin başında AliExpress geliyor

    Elde edilen verilere göre, gençlerin e-ticaret sitelerine yönelik ilgisi tüm dünyada artıyor. Ancak bunun ölçeği bölgeye göre değişiklik gösteriyor.

    Paylaşılan verilere göre, internet üzerinden alışveriş ile ilgili aramalarda en büyük pay (ve en büyük artış) yüzde 23 ile Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nda görülüyor. Diğer bölgelerle arada büyük farklar bulunuyor: Kuzey Amerika (yüzde 15), Avrupa ve Orta Doğu (yüzde 11), Asya ve Latin Amerika (yüzde 9)…

    Arada bazı net bölgesel farklar olsa da dünya genelinde çocuklar tarafından en çok aranan e-ticaret sitelerinin başında AliExpress, Amazon ve eBay yer alıyor.

    Çocukların Çinli e-ticaret sitelerine yönelik ilgisi de her yıl düzenli bir şekilde artıyor. Spor giysiler (Nike, Adidas), elektronik cihazlar (Apple, Samsung) ve moda markaları (Gucci, Vans, Supreme, Zara, Bershka) genç tüketiciler arasında en çok aranan siteler arasında yer alıyor.

    “Birçok e-ticaret sitesi çocukları önemli bir hedef kitle olarak görmeye başladı”

    İnternette ürün aramak ve e-ticaret sitelerini ziyaret etmek her zaman para harcamak anlamına gelmiyor. Çocuklar almak istedikleri şeylere bakıyor veya arkadaşları ve aileleriyle paylaşacakları dilek listeleri hazırlıyor olabilirler. Bu yüzden, çocukların internet üzerinden alışverişe yönelik ilgisinin artması, bu faaliyetlerin yasaklanması gerektiğini göstermiyor.

    Bunun yerine ebeveynler çocukların internet alışkanlıklarına dikkat etmeli, onlarla olası riskler ve önlemler hakkında konuşmalı ve bazı temel kurallar belirlemeliler.

    Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Lab Web İçerik Analizi Uzmanı Anna Larkina, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:,

    “İnternet çocuklara birçok fırsat sunuyor. Birçok e-ticaret sitesi çocukları önemli bir hedef kitle olarak görmeye başladı. Para harcasalar da harcamasalar da çocukların ebeveyn yönlendirmesine ihtiyaçları var. Bu sayede uygunsuz içeriklerle karşılaşmaları, para kaybetmeleri veya kişisel bilgilerini gereksiz yere paylaşmaları önlenebilir.

    Ebeveyn kontrolü yazılımları belirli noktalarda devreye girse de ebeveynlerin çocuklarının internette neler yaptığını mutlaka bilmesi ve onlara güvenli bir internet deneyimi için nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğretmesi gerekiyor. Bu, ebeveynler için çocuklarıyla vakit geçirme fırsatı da olabilir. Birlikte dilek listeleri oluştururken, internetin nasıl çalıştığını da öğretebilirsiniz.”

  • İnternetsiz WhatsApp Nasıl Kullanılır?

    WhatsApp’ı internetsiz bir şekilde kullanmak isteyenler buraya. İşte adım adım telefondan İnternetsiz WhatsApp nasıl kullanılır? Whatsapp’ı internetsiz kullanma rehberi!

    Popüler anlık mesajlaşma hizmeti WhatsApp, bildiğiniz gibi internet üzerinden mesaj gönderim imkanı sağlıyor.

    Son güncelleme ile Wi-Fi veya Hücresel Veri bağlantısının olmadığı zamanda WhatsApp’tan gönderilen mesajlar, aktif internet bağlantısı olana kadar uygulamada kalıyor, daha sonra kullanıcıya gönderiliyor.

    Ancak gelen bilgilere göre; internetsiz WhatsApp kullanabilmek mümkün.

    WhatsApp’ı bu şekilde kullanabilmek için bir takım ayarlar yapmak gerekiyor.

    Ancak bu yöntem şimdilik sadece Android cihazlarda çalışıyor.

    İşte internetsiz WhatsApp için adım adım yapmanız gerekenler…

    1- Android cihazınızdan Ayarlar>Bağlantılar>Mobil Ağlar bölümüne girin.

    2- Mobil Ağlar bölümünden ise Erişim Noktası Adları seçeneğine tıklayın.

    3- Erişim Noktası Adları ekranında sağ üst bölümde yer alan “ekle” seçeneğine tıklayın

    4- Açılan ekranı aşağıdaki bilgilere göre doldurun

    İsim: WhatsApp APN: internet Proxy: 127.0.0.01 Bağlantı noktası: 8080

    5- Bu işlemleri yaptıktan sonra profili kaydedin ve Erişim Noktası Adları bölümünden WhatsApp’ı seçin.

    iOS’ta ise ayarlar bölümünün kısıtlı olmasından dolayı proxy ve port değişimi yapılamadığını belirtelim. 

    Bu işlemi yaptıktan sonra telefon 4G bağlantısında kalmaya devam ediyor, ancak GSM şirketi internet harcamanızı size yansıtmıyor.

    Unutmayın! Normal ayarlara döndüğünüzde ise bu süreçteki internet kullanımınız tek seferde size yansıtılıyor.

  • Facebook Türkiye cezasını ödedi ama itiraz da edecek

    Geçtiğimiz günlerde Kişisel Verileri Koruma Kurulu sosyal ağ Facebook’a toplamda 1 milyon 650 bin TL tutarında bir ceza vermişti. Cezanın sebebi ise kullanıcıların fotoğraflarına erişimine izin verilmesinde veri ihlali olarak açıklanmıştı.

    Kurul, yaşanan veri ihlalinin oluşmaması için kanunda öngörülen gerekli idari ve teknik tedbirlerin alınmadığını belirleyerek, veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle Facebook’u 1 milyon 100 bin lira idari para cezasına çarptırmıştı.

    Ayrıca, Kanunda yer alan “İşlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi halinde, veri sorumlusu bu durumu en kısa sürede ilgilisine ve Kurula bildirir” hükmü hatırlatılarak, veri ihlali nedeniyle gerekli bildirimde bulunulmaması nedeniyle Facebook’a 550 bin lira idari para cezası verilmesi de kararlaştırılmıştı.

    FACEBOOK TÜRKİYE CEZASINI ÖDEDİ AMA İTİRAZ EDECEK

    Facebook yaptığı yazılı bir açıklama ile cezayı ödediklerini ancak itiraz sürecinin de başladığını belirterek iade talep edeceklerini belirtti. İşte Facebook Türkiye Kamu Politikaları Müdürü Çağatay Pekyörür tarafından yapılan açıklama:

    “Facebook, KVKK’nın kararında ulaştığı sonuçlara katılmamaktadır ve halihazırda bu karara itiraz etmektedir. İtiraz süreci ve idari para cezasının ödenmesi süreci eş zamanlı ilerleyen süreçler olduğundan, Facebook KVKK tarafından kesilen cezayı ödemiştir, ancak itiraz sürecinin bir parçası olarak ödemenin iadesini talep edecektir. Her halükarda, cezanın ödenmesi karara itiraz etme hakkımızı etkilemediği gibi, KVKK’nın kararı ile ilgili kaygılarımız da devam etmektedir.”

  • Dijital ortamdaki büyük tehlike! Çocuğunuzun siber istismara uğradığını nasıl anlarsınız?

    Teknolojinin çocuklar, ergenler ve bütün bir toplum üzerinde olumlu ve olumsuz olmak üzere çift yönlü etkisi olduğunun belirtildiği BTK açıklamasında, çocuklar ve ergenlerin olumsuz etkilendiğini hatırlattı. Virüslü bağlantılar (linkler) yoluyla veya kandırarak çocuklarla iletişime geçen kötü niyetli kişiler, çocukları adeta bir uşak-köle gibi kullanarak istismar edebiliyor. Yakın zamanda Mavi Balina ve Momo gibi akımlarda da görüldüğü gibi, bu durumun sonu ölüme, intihara ve çevrimiçi cinsel istismar gibi olumsuz durumlarla sonuçlanıyor.

    “Siber uşak olmayın” 
    Çocukların sanal dünyada karşılaştıkları bu durumlar “Siber Uşaklaştırma (Grooming)” olarak adlandırılıyor. BTK açıklamasında, “Konuyla ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki, siber uşaklaştırmada, genellikle savunmasız, öz güveni düşük ve ebeveyn denetiminin az olduğu ya da hiç olmadığı çocuklar hedef alınıyor. Çocuğun güvenini kazanan saldırganlar çocuğun önce duygusal ihtiyaçlarını ve zaaflarını öğreniyorlar. Ekstra ilgi, sevgi ve hediyeler vererek çocuğun hayatında büyük ve anlamlı bir yer kaplamayı hedefliyorlar. Çocuklardan, verdikleri görevleri yerine getirmesini isteyen saldırganlar virüslü bağlantı, tehdit, yalan, şantaj, zorbalık gibi bütün yöntemleri kullanıyorlar. Çocuklarla kurdukları iletişimin ilerleyen zamanlarında konuşma cinselliğe doğru kaymaya başlıyor. İstismarcı kurbanlardan, fotoğraf, video vb. kişisel bilgileri isteyerek müstehcen isteklerde bulunuyor ve çocuğu cinsel açıdan manipüle etmeye başlıyor. Bu durum en çok sosyal ağlarda, oyun portallarında ve canlı yayınlarda görülüyor. Çevrimiçi ortamlarda çocukla aynı yaşta olduklarını söyleyerek olmadıkları gibi davranırlar. İstismarcılar sosyal medya sitelerini, anlık mesajlaşma uygulamalarını veya çevrimiçi oyun platformlarını kullanabilirler. İstismarcılar her zaman belirli bir çocuğu hedef almaz. İstismarcıların kimliklerini çevrimiçi ortamlarda gizlemeleri çok kolaydır. Kendilerini çocuk gibi gösterip daha sonra hedefledikleri çocuklarla sohbet edip arkadaş olabilirler. İstismarcılar çocuğu kontrol etmenin veya korkutmanın bir yolu olarak sırları kullanabilirler. Böylece çocuğun karşılaştığı istismarı gizlemesi için çocuğa şantaj yaparak, utanmış veya suçlu hissetmesini sağlarlar” denildi.

    İstismarcılar hediye ile kandırıyor 
    BTK açıklamasında sanal istismarcıların, ağına düşürmek istedikleri çocuk ve gençlere hediyeler aldığı vurgulandı. Mesleki pozisyonlarını veya itibarlarını kullanabilen sapıkların, gezi, tatil teklifleri yaparak kişilerin güvenlerini kazanmaya çalıştıkları hatırlatıldı. Güven sağladıktan sonra, istismarcıların çocuğu arkadaşlarından veya ailesinden uzaklaştırıp duygusal olarak kendilerine bağımlı hissetmelerini sağladıkları ve bu ilişkiden faydalandıkları belirtildi. Açıklamada, “Çocuk istismarcıları artık istismar etmek için sadece gerçek hayattaki çocukları hedef almıyorlar. Bugün özellikle sosyal paylaşım mecralarında mahremiyet en fazla ihmal edilen konuların başında gelmektedir. Yapılan araştırmalar ebeveynlerin, çocuklarının internet ortamlarında karşılaşmalarından en çok korktukları durumların başında, cinsel içerikli paylaşımlar, görüntüler ve çocuğu istismar etmeye yönelik eylemler bulunmaktadır. Bu kaygıları taşıyan ebeveynlerin ve yetişkinlerin sosyal medyada kendi çocuklarının fotoğraflarını paylaşması beklenemez fakat sosyal medyada yetişkinler tarafından yapılan paylaşımlara bakıldığında çocuk fotoğraflarının sıklıkla paylaşıldığı görülür. Yeni doğmuş bir bebeğin fotoğrafı, yürümeye başlayan, konuşmaya çalışan, oynayan, uyuyan, yemek yiyen, bağıran, ağlayan, kızdırılan, sevimlilikler, komiklikler yapan. Kısacası bazı ebeveynler çocuklarının hemen her halini fotoğraflarla veya videolarla internet ortamlarında yayınlıyor. Belki farkında olunmayabilir fakat bu davranış çocuğun mahremiyetinin ihlali olmakla birlikte, internet ortamında bulunan istismarcılara, sanal pedofiliye, kötü emellere sahip kişilerin eline çocuğu bir malzeme, bir meta gibi teslim etmek anlamına geliyor. Sokakta hiç tanımadığınız insanlara, çocuğunuzun fotoğraflarını verip ‘bakın çocuğumun fotoğrafları, alın sizin olsun’ diyebilir miyiz? Cevap hayır ise, bunu sosyal ağlarda neden yapıyoruz? Çocuğun hiç haberi olmadan, büyüdüğünde rahatsız olacağı fotoğrafları internetin silinmez dünyasında yayınlamak hem güvenlik hem de çocuğun sağlıklı gelişimi açısından tehlikeler barındırır’ ifadeleri yer aldı.

    İstismar nasıl anlaşılır? 
    Bir çocuğun istismara uğradığından veya uğramasından endişe edildiğinde, çocuğun olağan dışı davranışlarına dikkat edilmelidir. Bu davranışların bazıları şöyle sıralandı: “Aniden farklı davranmaya başlaması. Endişeli, agresif ve bunalımlı davranması. Uyku problemleri yaşamaya başlaması. Yeme bozukluklarının oluşması. Kabuslar görmeye ve yatağını ıslatmaya başlaması. Sıra dışı bir şekilde okulunu özlemesi. Zarar veren davranışlarda bulunması. İntihar düşüncelerinin oluşması. Takıntılı olmaya başlaması.”

  • Kayıtlı abonelik sayıları hat sahiplerine mesajla bildirilecek

    Rekabetçi Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği Genel Başkanı Adem Öcal, cep telefonu aboneliklerinde, geçmişte kişilerin adlarına ve bilgileri olmadan çok sayıda hat açıldığını söyledi.

    BTK tarafından, kişilerin haberi olmaksızın adına kayıtlı olan hat ile kullanıcısı farklı hatların (açık hat) önüne geçmek için ilk olarak 21 Mart 2012’deki Kurul kararı ile Turkcell, Avea, Vodafone’a para cezası kesildiğini belirten Öcal, 22 Mayıs 2012’deki Kurul kararıyla da açık hatlarla ilgili sorunun çözüme kavuşturulması amacıyla tedbirlerin 12 ay içinde alınması için GSM işletmecilerine süre verildiğini hatırlattı.

    Öcal, BTK’nın 26 Eylül 2012’de, kullanıcıların kendi adına kayıtlı olmayan hatlarını üzerlerine almaları için usul ve esaslar hazırladığını, 9 Temmuz 2015’te alınan Kurul kararıyla da Turkcell, Avea, Vodafone’a tekrar para cezaları kestiğini dile getirdi.

    BTK bünyesindeki Kurul tarafından “açık hat” da denilen ve habersiz açılan hatlara ilişkin yeni bir karar alındığına dikkati çeken Öcal, yapılan bu düzenlemeye göre, elektronik haberleşmeye yönelik aktif tüm GSM numaralarına, “adına abonelik işlemi yapıldığına ve bilgisi dışında ise ‘xxx’ işletmecisine müracaat etmesi” yönünde “yasal uyarı” başlığıyla kısa mesaj gönderileceğini ifade etti.

    UYGULAMA 2 TEMMUZ’DA BAŞLAYACAK

    Söz konusu uygulamanın 2 Temmuz itibarıyla başlayacağını vurgulayan Öcal, “Getirilen bu düzenlemeyle ayrıca her yıl en az bir kere tüm abonelerin aynı kimlik numarasına sahip hatlarının tamamına, işletmeci isimlerine göre kayıtlı abonelik sayıları belirtilerek, SMS ile bildirilmesi yapılacak.” dedi.

    Öcal, BTK’nın bu uygulamasıyla adına kayıtlı hat ile kullanıcısı farklı olan hatların ortadan kaldırılmasını amaçladığını, böylece kullanıcısıyla adına kayıtlı hattın aynı kişi olmasını hedeflediğini söyledi. Bu uygulamayla adli mercileri uzun yıllardır meşgul eden “açık hat” sorununun ortadan kaldırılmasının iyi bir gelişme olacağına işaret eden Öcal, gelecekte hattı kullanan ile iletişimi yapanın aynı kişi olmasının iletişim güvenliği açısından zorunlu hale getirilmesi gerektiğini bildirdi. Öcal, bunun ilk adımlarının BTK tarafından alınan kararla oluşturulmaya başlandığının altını çizdi.

    HUKUKİ SORUNLAR ÇÖZÜLECEK

    BTK tarafından IMEI numarasından ayrıştırılabilen FCT, Simbox ve modemlere takılan hatların geçmişte hayatın doğal akışı içinde ortak kullanılabildiğini anımsatan Öcal, şöyle konuştu:

    “Bunlar üzerinden yapılan haberleşmenin, adına kayıtlı kişilerin dışında yapılabileceğinin ilgili mercilerce göz önüne alınması gerekiyordu. Uzun vadede hukuki izinler alınabilirse yapay zekalı büyük veri analiziyle geçmişe yönelik, adına kayıtlı kişilerin dışındaki kişilerce kullanılan açık hatların tespiti yapılarak, çeşitli hukuki problemlerin çözümüne katkıda bulunulması sağlanabilecek.”

    Telefon santraline bağlı sabit aboneliklerde ise hattı kullanan ile iletişimi yapanın aynı kişi olmasının sağlanması açısından ortak kullanımın engellenmesi gerektiğini vurgulayan Öcal, bunun için de her dahili numaraya ayrı bir harici numara tahsisi yapılarak ortak kullanımın kaldırılabileceğini kaydetti.

  • Hindistan’da Bir Çocuk PUBG Oynarken Kalp Krizi Geçirdi

    Ailesinin verdiği bilgiye göre Furkan Kureyşi adlı çocuk Neemuch kasabasındaki evinde öğle yemeğinden sonra, cep telefonunda PUBG oynamaya başladı.

    Baba Harun Reşid Kureyşi, “Furkan öğle yemeğinden hemen sonra oyunu oynamaya başladı ve 6 saat devam etti. Çöküp kalmadan önce çok sinirlenmişti ve diğer oyunculara bağırıyordu” dedi.

    28 Mayıs’ta yaşanan Furkan’ın kızkardeşi Fiza Kureyşi de “Kardeşim bazı arkadaşlarıyla PUBG oynuyordu. Birden ‘Patlatın! Patlatın!’ diye bağırdı. Sonra kulaklıklarını ve cep telefonunu attı, ağlamaya başladı ve ‘Sizinle bir daha oynamayacağım. Sizin yüzünüzden kaybettim dedi’ diye konuştu.

    Furkan evde çöküp kalmasından sonra hemen hastaneye götürüldü ancak hastaneye henüz varmadan hayatını kaybetti.

    ‘ADRENALİN ARTIŞI KALP KRİZİNİ TETİKLEMİŞ OLABİLİR’

    Furkan Kureyşi’yi muayene eden Kardiyolog Dr. Aşok Jain, “Hastaneye geldiğinde nabız yoktu. Elektrik şoku ve enjeksiyonlarla geri getirmeye çalıştık ama başaramadık. Oyunun heyacanı adrenalin seviyelerinde büyük bir artışa, bu da kalp krizine yol açmış olabilir. Çocuklara bu tür oyunlardan uzak durma çağrısı yapıyorum” dedi.

    Furkan’ın ağabeyi de, kardeşinin oyuna bağımlı olduğunu, sık sık sık günde 18 saat PUBG oynadığını anlattı ve kardeşinin ölümünden sonra oyunu telefonundan sildiğini söyledi.

    Hindistan’da daha önce 45 gün boyunca sürekli PUBG oynayan 20 yaşındaki bir genç de, şiddetli boyun ağrıları çektiğini söylemesinin ardından hayatını kaybetmişti.

    Maharashtra eyaletinde de iki genç ise tren raylarının kenarında PUBG oynarlerken, tren çarpması sonucu ölmüşlerdi.