Kategori: Teknoloji

  • M60T tankları KKK’ya teslim edildi

    M60T tankları KKK’ya teslim edildi

    Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın modernizasyon ihtiyacını karşılamak amacıyla başlatılan “TİYK – M60T İlk Tank Teslim Töreni” gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, modernize edilen ilk parti tankların Teslimat Töreni kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti:

    “Geçmiş dönemde yabancı firmalar eliyle yürütülen iyileştirmeler ile konfigürasyonları güncellenen M60 Tanklarının, bakım ve idamesinde yaşanılan güçlükler ve ürün, hizmet sağlayan ülkelerin karşımıza çıkardığı sorunlar bizi araştıran geliştiren üreten ve özgün olarak çözüm hazırlayan ülke olmaya itmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle gerçekleşen İcra Komitemiz, envanterde bulunan tanklarımızın, iyileştirilmesine yönelik Tanklara İlave Yetenek Kazandırılması Projesi’ni başlatmış, bu proje kapsamında, zikredildiği üzere atış kontrol sistemi başta olmak üzere tankın temel unsurlarının yerli tasarım ürünlerle şekillendirilmesi cihetine gidilmiştir. Neticesinde pek çok sahada olduğu gibi, kötü komşu ülkemiz savunma sanayiini ev sahibi yapmıştır. M60T Tankları, sahip olduğu güçlü itki sistemleri, etkili ateş gücü ve dayanıklılığı ile bilinir. Ülkemiz, bu tankları modernizasyon çalışmalarıyla güncelleyerek günümüz teknolojisine uyumlu hale getirmiştir. Atış kontrol sistemlerimizin, yurt dışı ihraç kalemi olarak satılmasıyla bu alandaki teknolojik üstünlüğümüz dünya ülkeleri tarafından da kabul edilmiştir. Tasarım ve üretim süreçlerinin yerli ve millî olarak yapılması, dünyada farklı konfigürasyonda yer alan tanklara bu sistemin uyumlandırılmasının önünü açmaktadır. Aselsan başta olmak üzere projede emeği geçen tüm alt yüklenici firmalarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.”

    M60T Projesi hakkında

    Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından proje ile ilgili yapılan açıklamada, “Kara Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı doğrultusunda, tanklarda yer alan yurtdışı menşeli Atış Kontrol Sistemi yerine Millî Atış Kontrol Sistemi VOLKAN-M sisteminin geliştirilmesi Fırat M60T Projesi kapsamında başlamış olup seri olarak entegre edilmesi kapsamında yeni bir proje olan TİYK-M60T Projesi Sözleşmesi 04 Temmuz 2022 tarihinde Savunma Sanayii Başkanlığı ile Aselsan arasında imzalanmıştır. Proje kapsamında aşağıdaki alt sistemler ilk etapta belirlenen sayıda tanka M60T Tankına entegre edilecektir:

    ‘VOLKAN-M Atış Kontrol Sistemi, Tank Komuta Kontrol Muhabere Bilgi Sistemi, İlave Zırh Koruması, Mürettebat Koltukları.’

    Tank entegrasyonları dışında Canlı Kule Eğitim Maketi, Masaüstü VOLKAN-M Atış Kontrol Sistemi ve Fabrika Seviyesi Bakım/Tamir (FASBAT) gerçekleştirilmesi de proje kapsamındadır. TİYK – M60T Projesi kapsamında M60T tanklarına entegrasyonu gerçekleştirilecek olan sistemlerin tanklara entegrasyonları ve tankların FASBAT faaliyetleri Kayseri 2’nci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nde yürütülmektedir. Proje kapsamında Roketsan’dan İlave Zırh Korumaları ve T-Kalıp firmasından mürettebat koltukları tedarik edilmekte olup, projede gelinen aşamada iki adet modernize edilmiş M60T tank Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine kazandırılmıştır. Projenin ilerleyen dönemlerinde, modernizasyon faaliyetlerinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alan diğer M60T tanklarına da yaygınlaştırılması öngörülmektedir” ifadeleri yer aldı.

  • Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu başladı

    Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu başladı

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu Axiom-3 (Ax-3) ekibi, Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) ayrıldı.

    Axiom Space, aralarında Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı’nın da içinde yer aldığı Ax-3 ekibinin, Dragon kapsülüyle ISS’den ayrılışını canlı olarak yayınladı.

    Dönüş yolculuğunun yaklaşık 48 saat sürmesi bekleniyor. Kapsülün cuma günü 16.30’da Dünya’ya inmesi öngörülüyor.

  • Yapay zekanın eğitimdeki etkisi

    Yapay zekanın eğitimdeki etkisi

    Son yıllarda yapay zeka kavramı, bütün dünyanın gündemine oturan yeni kavramlardan birisi olarak dikkat çekiyor. Uzmanlar ise eğitimde yapay zekanın önemli olduğunu düşünüyor. Eğitimci-Sosyolog Hami Koç, yapay zekanın eğitimdeki etkisini değerlendirdi.

    Hami Koç, “Uzun yıllardır Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere uzaktan eğitim sistemi ile kendi ülkelerindeki üniversite öğrencilerine ve yüksek öğrenim öğrencisi olan dışarıdaki taliplerine online eğitim vermeye devam ediyor. Sertifikasyon programlarıyla da hem örgün eğitime devam ediyorlar hem de uzmanlık alanlarında bazı meslek sahiplerinin istek ve şartlarına göre dünya milletlerine hizmet vermeye devam ediyorlar. Bu arada başka ülkelerde de online eğitim programları hizmetleri devreye girdi. Uzun yıllar ülkemizde üniversitelerin büyük bir kısmı bu alana kapalı kaldı. Yıllar önce kuş gribi vakasıyla uzaktan eğitim, Türkiye’nin de gündemine bir şekilde girmişti” ifadelerini kullandı.

    Anadolu Üniversitesi’nin Türkiye’de bu işin başını çeken eğitim kurumlarından biri olduğunu kaydeden Koç, “Bunun dışında üniversite öncesi öğretim kurumları, uzaktan eğitimi, bazı kurslarda bu sürecin öncesinde hayata geçirmiş ve öğrencilerimize hizmet vermeye devam etmiş derdi. Ancak ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında bu hizmet yoktu. Biz bu işin uzmanının arayışı içerisinde olduk. Çok değerli Prof. Dr. Orhan Torkul hocamla tanıştık ve kendisinden bu işin sonucunu dinledik. Neyse ki üniversitelerimiz daha fazla gecikmeden uzaktan eğitim sistemini hayata geçirdiler” açıklamalarında bulundu.

    “Yapay zekayı ihmal eden eğitim kurumlarının gelecekte pek de karşılığı olmayacak”

    Son yıllarda yapay zekanın sadece belli alanlarda değil, eğitim sektöründe de önemli bir yer alacağı, eğitime katkı yapacağı ve bunun da oldukça ilgi çekeceğinin aşikar olduğunun altını çizen Koç, “Yapay zeka yazılımcılar için teknik bir konu, tüketiciler için sosyologlar ve sosyal bilimler ve bilimciler için sosyolojik bir konu. Eğitimciler içinse önümüzdeki yıllarda göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir konu. Yapay zekanın, eğitim bilimcileri ve ileriyi gören gözlemleyen bilimcilerimiz tarafından vazgeçilmez bir eğitim tedarikçisi ve destekçisi olacağı ön görülmekte. Yapay zeka ve öğretim teknolojilerinin ürünlerini görmezden gelen veya ihmal eden eğitim kurumlarının gelecekte pek de karşılığı olmayacak. Öğretmenler başta olmak üzere ilgili olan herkesin bu yeni teknoloji ürünlerinin eğitime katkılarını takip etmeye, eğitim hizmetlerini almaya, eğitimi hangi alanlarda, nasıl ve ne şekilde katkı yapabileceği konusunda kendilerini geliştirmeye devam etmeleri de kaçınılmazdır. Aksi takdirde 21. yüzyılın algı ve kabiliyet hızı yüksek olan gençlerine kendilerini kabul ettirmeleri ve faydalı olmaları çok zor görülmektedir. Fakat bütün bunlara rağmen eğitimin küçük veya büyük mekan sahibi yerlerde insanların bir araya gelerek face to face yani yüz yüze yapılması esastır. Bunun inkar edilemez bir gerçek olduğunu, pandemi sürecindeki online eğitim süreci bir kez daha net bir şekilde ispat etti. Eğitimde göz teması esastır insan vücudunun bakışlarının, mimiklerinin ve sesin, eğitim ve öğretimde mekanik ortamlar dışında tabii şekliyle olması hiçbir zaman önemini kaybetmeyecektir. Çünkü insan duygusal bir varlıktır. Elektronik ortamlar haricinde insanların birbirine tesiri, fiziki olarak paylaştıkları ortamlardaki yakınlıkları ile olur” dedi.

    Koç, sözlerini şöyle tamamladı: “Yetişkin ve yetkin bir öğretmenin alanındaki etkinliği ve gönül zenginliği ile öğrencisiyle gerçekleştireceği eğitim ve öğretim süreci her zaman birinci derecede etkin ve sürdürülebilir olmaya devam edecektir. Bu da bize gösteriyor ki, iyi yetişmiş öğretmen, donanımlı öğretmen, kendi ülkesinin değerleriyle barışık bir öğretmen, asrın getirdiği eğitim teknolojileriyle de donanımlı öğretmen önemini hiçbir zaman kaybetmeyecektir. Yani yapay zeka ürünlerinin oluşturduğu öğretmen profili ile online veya elektronik sistemdeki öğretmenler bir ihtiyaç, bir kısım ihtiyaçları karşılayacak. Ancak öğretmenin fiziki varlığı hiçbir zaman önemini yitirmeyecektir.”

  • GUHEM uzaya merakı artırıyor

    GUHEM uzaya merakı artırıyor

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK işbirliğiyle kurulan Türkiye’nin ilk interaktif uzay ve havacılık temalı eğitim merkezi Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) ara tatilde öğrencilerden yoğun ilgi görüyor. Alanında dünyanın sayılı merkezlerinden olan merkez, günlük mevcut ziyaretçi sayısı sömestrda 4 katına çıktı. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, İlk insanlı uzay misyonu çerçevesinde ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın Türkiye’de uzay farkındalığının artmasında çok büyük etken olduğunu söyledi.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 11 yıl önce 2013 yılında “Türkiye’nin ilk Gökmen’i neden Bursa’dan çıkmasın” diyerek önemli bir vizyon ortaya koyduklarını belirterek, bu vizyon doğrultusunda gençlere ve çocuklara için ilham kaynağı olan GUHEM’i Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK işbirliğinde hayata geçirdiklerini dile getirdi.

    “Yeni Alper’lere yeni Tuva’lara ilham oluyor”

    Türkiye’nin uzay alanında artık yepyeni bir aşamaya adım attığını ifade eden Başkan Burkay, “BTSO olarak bu anı uzun yıllardır hayal ediyorduk. Ülkemizin uzay sektöründe dünya ile rekabet edebilen, sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için her şeyden önce nitelikli insan kaynağına ihtiyacı var. Bunun için bir farkındalık oluşturulması ve özellikle parlak gençlerimizin bu alana yönlendirilmesi gerekiyor. Bizler de GUHEM’i bu vizyon doğrultusunda hayata geçirdik. GUHEM, 13 bin metrekarelik alanda havacılık akademisi, mekatronik laboratuvarı ve simülatörler gibi pek çok düzenekle alanında Avrupa’da en büyük, dünyada ise ilk 5 merkez arasında yer almaktadır. GUHEM’de yeni Alper’ler, yeni Tuva’lar yetiştirmek için önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz” dedi.

    “Ziyaretçi sayısı 3-4 kat arttı”

    GUHEM’de ziyaretçi sayısının 1 milyonu geçtiği belirten Burkay, “GUHEM’i ziyaret eden herkes yepyeni bir bakış açısı ve büyük bir heyecanla ayrılıyor. Özellikle ara tatilde yoğun ilgi oluyor. Eğitim ve öğretim dönemi ara tatilinde merkeze ziyaretçi sayıları 3-4 katına çıktı. GUHEM’e sadece Bursa’dan değil, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinden ziyaretçiler geliyorlar. GUHEM sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin simge merkezlerinden birisi haline geldi. Yeni jenerasyon artık daha fazla uzay ve havacılığa ilgi duymaya başladı. Özellikle ilk insanlı uzay misyonunda atılan adım Türkiye’de uzay farkındalığının artmasında çok büyük etken oldu” dedi.

    “GUHEM uzay ve havacılığa merakı artırıyor”

    GUHEM’in Eylül ayında dünyaca ünlü 70 astronot ve kozmonotun katılımıyla Bursa’da gerçekleşen ‘Planetary Congress’ programına ev sahipliği yaptığını hatırlatan Burkay, “Gökmen Uzay ve Havacılık Merkezi’nin, Türkiye’de uzay çalışmalarına maksimum düzeyde katkı sağlayan merkezlerden birisi. Bütün gücümüzle uzaydaki varlığımızı geliştirmek zorundayız. Yakın gelecekte, bu teknolojinin ve bu ekonominin dışında kalmanın telafisi imkansız hale gelecek. Cumhurbaşkanımızın vizyonu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ‘Milli Teknoloji Güçlü Sanayi’ hamlesiyle ülkemiz, geç başlamış olduğu bu yarıştaki ilerleyişini büyük bir heyecanla sürdürmeye devam edecek” diye konuştu.

    “Alper ağabeylerine özeniyorlar”

    Ziyaretçilerden Hanife Aktaş, merkeze ilk defa geldiğini belirterek, “Beklentimin üzerinde bir atmosfer var. Çocuklarım merkezi çok sevdiler. Uzun bir süre gezme imkanımız oldu. Çocuklarımız artık Alper Gezenavcı ağabeylerine özeniyorlar. Herkes mutlaka ailesini alıp GUHEM’e gelmeli. Burada uzay ile ilgili her şey var” dedi.
    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın çocuklara yeni bir ufuk açtığını belirten Tevfik Ergen, “Çocuğumla birlikte ara tatilde GUHEM’e geldim. Alper Gezeravcı’nın uzaya çıkmış olması ülke için ayrı bir gurur kaynağı. Başta kendi evladım olmak üzere çocuklar için de yeni bir hedef oluşturdu” mesajını verdi.

    “Çocuklara yeni ufuklar kazandırıyor”

    GUHEM’i ziyaret etmek için İstanbul’dan gelen Mustafa Kaplan, GUHEM’in çocuklara ilham kaynağı olduğunu belirterek, “Çocukların uzayla ilgili beyinlerinde ufuklarını açacak güzel etkinlikler var. Fiziksel anlamda deney alanlarının yanı sıra eğlenceli bölümler de merkezde mevcut. İstanbul’dan geldiğimize değdi diyebilirim. Böyle bir merkezi ülkeye kazandırdıkları için BTSO, Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK’a teşekkür ederim” dedi.

     

  • Gezeravcı’nın dönüşü yine ertelendi

    Gezeravcı’nın dönüşü yine ertelendi

    SpaceX, Alper Gezeravcı’nın bulunduğu Dragon Uzay Aracı ve Ax-3 misyonu ekibinin dönüşünün Florida kıyılarındaki olumsuz hava koşulları nedeniyle bir gün daha ertelendiğini açıkladı. Açıklamaya göre, Dragon’un Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan ayrılması için en erken tarih ise 6 Şubat.

  • Astronot Gezeravcı için ISS’te veda töreni düzenlenecek

    Astronot Gezeravcı için ISS’te veda töreni düzenlenecek

    Bakan Kacır sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Artık bizim de istasyonda adımız, uzayda izimiz var” notunu düşerek, “Bugün 17:50’de Uluslararası Uzay İstasyonu’nda ‘Veda Töreni’ düzenlenecek” ifadelerini kullandı.

  • Ebeveynleri ‘yapay zeka’ uyarısı

    Ebeveynleri ‘yapay zeka’ uyarısı

    Ebeveynler, çocuklarına birtakım yasaklamalar koyarken, Klinik Psikolog Özgün Ergin, “Her teknolojik gelişmenin tehlikeleri ve fırsatları vardır. Bunları yasaklamamız mümkün değil. Aksine ‘bu teknolojiyi nasıl faydalı kullanabiliriz?’ diye düşünmeliyiz” dedi.
    Türk Psikologlar Derneği Etik Kurul Üyesi Klinik Psikolog Özgün Ergin, yapay zekanın günümüzün bir gerçeği olduğunu, çok fazla yayılmaya başladığını ve ailelerin yapay zekaya bir kaygı ve korkuyla yaklaşmak yerine, bilinçli ve bilgili olması gerektiğini söyledi.

    “Günümüzün gerçeği olduğu bilinmeli”

    Çocukları tamamen serbest bırakmak yerine onları biraz denetlenmeleri gerektiğini aktaran Ergin, “Yasaklayıcı bir tavırda olmak yerine, günümüzün gerçeği olduğunu bilerek hareket edilmeli. Geçmişte televizyonun veya diğer teknolojilerin zararları konuşuluyordu, bugün ise yapay zekanın zararları konuşuluyor. Yapay zekanın ne olduğu, nasıl işlediği ve her bilgiye güvenilmemesi gerektiği bilinmeli ve sorgulanmalı. Her teknolojik gelişmenin birtakım tehlikeleri de vardır fırsatları da vardır. Bunları yasaklamak mümkün değil. Aksine bu teknolojiyi nasıl faydalı kullanabiliriz diye düşünmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    Ebeveynlere uyarı: “Asıl yönlendirici biz olmalıyız”

    Özellikle günümüzde ödev yaparken yapay zeka uygulamalarının kullanıldığını vurgulayan Ergin, “Dil gelişimine katkıda bulunacağını düşünen uzmanlar olmakla birlikte, bunun zararlı olabileceğini söyleyenler de var. Kendi işlerimizle ilgilenmek için çocuğumuzu televizyonun karşısına oturtup saatlerce bırakmamalıysak aynısı yapay zeka içeren bir oyuncak için de geçerli. Gözümüz onların üstünde olmalı, neye maruz kaldıklarını bilmeliyiz. Asıl yönlendirici biz olmalıyız. Elbette tehlikeleri var ama bu tehlikeler sağlık ve güvenlik sebebiyle bertaraf edilebiliyor” diye konuştu.

    “Teknoloji dengeleyici bir unsurla bir arada doğru kullanılmalı”

    Ergin, bundan 10 yıl önce anne babalara ‘çocuklarınızı takip etmek amacıyla çip takmak ister misiniz?’ şeklinde soru sorulsaydı herkesin hayır diyeceğini; fakat bugün okul çağındaki birçok çocuğun kolunda akıllı saatlerin mevcut olduğunu söyleyerek, anne babaların çocuklarını takip edebilmek, onlara anında ulaşabilmek, bulunduğu ortamın dinlemesini yapabilmek için bile bunları kullanabildiğini, teknolojinin biraz dengeleyici bir unsurla bir arada doğru kullanmanın öğrenilmesi gerektiğini belirtti.
    Yapay zekanın çocukların oyun arkadaşı olmaya başladığını belirten Klinik Psikolog Ergin, şöyle konuştu:
    “Tabletlerin, oyuncakların içinde yapay zeka mevcut. Yapay zeka denildiği zaman akla sadece robotlar gelmemeli. Kullandığımız birçok teknolojik aletin içerisinde mevcut ve ilerledikçe geliştirilmeye devam ediliyor. O sebeple çocuğumuzun dil gelişiminde, eğitiminin desteklenmesinde ve birçok alanda daha çok arttığını göreceğiz.”

  • BTÜ’nün tescillenen kalitesi belgelendirildi

    BTÜ’nün tescillenen kalitesi belgelendirildi

    BTÜ, Yükseköğretim Kalite Kurulunun (YÖKAK) 2023 Nisan Ayı Kurul Toplantısında aldığı kararla, Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) kapsamında “akreditasyon belgesi” almaya hak kazandı. YÖKAK’ın yükseköğretim kurumlarındaki niteliğin yükseltilmesi ve kalite güvencesine katkı amacıyla uyguladığı KAP kapsamında, akreditasyon almaya hak kazanan 30 üniversite arasında BTÜ de yer alma başarısı gösterdi. Yaklaşık bir yıl önce kalitesi YÖKAK tarafından tescillenen BTÜ’nün akreditasyon belgesi bugün Başkan Prof. Dr. Ümit Kocabıçak tarafından Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar’a takdim edildi. Mimar Sinan Yerleşkesi Erguvan Salon’da gerçekleştirilen Kurumsal Akreditasyon Belgesi Takdim Töreni’nde konuşan Rektör Çağlar, BTÜ’nün; eğitim-öğretim, Ar-Ge, toplumsal katkı gibi temel faaliyet alanlarındaki işleyiş mekanizmalarının YÖKAK tarafından tescil edildiğini söyledi.

    Her adımda kalite öncelendi

    Türkiye’de 208 üniversite bulunduğunu BTÜ’nün ise bu belgeyi almaya hak kazanan 53 üniversiteden biri olduğunu ifade eden Çağlar, “Akreditasyon belgesini almanın haklı gururunu yaşıyoruz. BTÜ olarak eğitimden, bilimsel araştırmalara, toplumsal konulardan, temel işleyişe kadar attığımız her adımın kaliteli olmasına özen gösterdik. Fiziki şartlarımız, laboratuvarlarımızın günün şartlarına uygun olması, akademisyen ve eğitim kalitemiz, dış paydaşlarımız ile gerçekleştirdiğimiz iş birliklerimiz Tüm bunlar ve sayamadığımız pek çok faktörü ‘en iyisi olsun’ diyerek hayata geçirmemizin karşılıklarından biri de YÖKAK’tan aldığımız belge. Kalitemize katkı koyan her bir çalışanımıza ve tüm paydaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Diplomaların Avrupa’da tanınırlığı sağlanıyor

    YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Kocabıçak ise yükseköğretim kurumlarının, liderlik, yönetişim ve kalite, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme, toplumsal katkı gibi faaliyet alanlarının tümünün değerlendirildiğini, BTÜ’nün de bu konularda oldukça iyi olduğunu söyledi. Kocabıçak, “BTÜ en genç üniversitelerden biri olmasına rağmen akreditasyonu alabilmesi çok büyük bir başarı. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Öte yandan Türkiye’de 208 üniversiteden 53’ü akredite durumda. 3 üniversitenin değerlendirme süreci devam ediyor, 21 üniversite kurumsal akreditasyon aşamasında” dedi. Üniversitelerin kurumsal ve program akreditasyonlarına önem vermek zorunda olduğunu kaydeden Kocabıçak, 2023 yılından beri YÖKAK’tan alınan kurumsal akreditasyonların Avrupa Veri Tabanı’na işlendiğini, böylece diplomaların Avrupa’da tanınırlığının sağlandığını da sözlerine ekledi.

    Konuşmaların ardından YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, akreditasyon belgesini BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’a takdim etti.

  • Türk astronot Uluslararası Uzay İstasyonu’nda

    Türk astronot Uluslararası Uzay İstasyonu’nda

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı dahil 4 astronotun yer aldığı “Axiom-3 uzay misyonu” kapsamında ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatılan SpaceX’in Dragon uzay aracı, yaklaşık 36 saat süren uzay yolculuğunun ardından TSİ 13.40’ta Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlendi. Axiom-3 ekibini, uzay görevine 27 Eylül’de başlayan “Expedition 70” astronotları ve kozmonotları karşılayacak.

    Gezeravcı, İspanyol astronot Michael Lopez-Alegria, İtalyan Walter Villadei ve İsveçli Marcus Wandt, uzayda bulundukları süre boyunca insan fizyolojisi ve endüstriyel gelişmelere odaklanan çok sayıda bilimsel deney gerçekleştirecek. Gezeravcı, 14 gün boyunca kalacağı uzay istasyonunda 13 farklı bilimsel deneye imza atacak. Astronotlar, görevin tamamlanmasının ardından Dragon kapsülü ile istasyondan ayrılacak.

    19 Ocak’ta fırlatılmıştı

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın görev aldığı Axiom-3 uzay misyonu 19 Ocak’ta resmen başlamıştı. Gezeravcı ve beraberindeki astronotları SpaceX’in Dragon uzay aracıyla yörüngeye taşıyacak olan Falcon-9 roketi, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden 19 Ocak saat 00.49’da başarılı bir şekilde fırlatılmıştı. Fırlatmanın ardından Falcon-9 roketinin yeniden kullanılabilirlik özelliğine sahip ilk aşama güçlendiricisi, Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’ndaki İniş Bölgesi 1’e (LZ-1) dönmüştü.

  • GUHEM’de uzay yolculuğu heyecanı

    GUHEM’de uzay yolculuğu heyecanı

    Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu SpaceX’e ait uzay aracı, ABD yerel saatiyle 16.49’da (TSİ 00.49) NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden başarıyla fırlatıldı. Tarihi ana tanıklık etmek için Bursa’daki Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) düzenlenen etkinliğe Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan da katıldı.

    Tarihi ana tanıklık eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve beraberindekiler, uzay aracının fırlatılmasını ve başarılı bir şekilde yol almasını kurulan dev ekranda izledi. Bakan Tunç, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcında Türkiye’nin uzay yolculuğuna çıkan Alper Gezeravcı’nın uzaya gidişini Bursa’da vatandaşlarla beraber izlediğini söyledi. Türkiye için çok büyük bir an olduğunu aktaran Tunç, “Bugünü hiç unutmayacağız. Türkiye’nin artık bilimde, uzay teknolojisinde, sanayide ve diğer alanlarda nasıl ilerlediğini hep beraber görüyoruz. Türkiye Yüzyılı bilimin de yüzyılı olacak inşallah. Bu yüzyıl çocuklarımızın, gençlerimizin omuzunda yükselecek” dedi.

    Bursa Valisi Mahmut Demirtaş da Türkiye olarak büyük bir gurur yaşadıklarını belirterek, “Allah kısmet ederse kardeşimiz 14 gün sonra tekrar aramıza katılacak ve orada yaşadıklarını bize anlatacak. Bugün bu noktaya gelmemizde Sayın Cumhurbaşkanımızın çok büyük katkıları var. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bakanlarımıza, milletimize şükranlarımızı arz ediyoruz. Kendimize güvenmemiz lazım. Çok büyük bir şey başardık. Ülkemizin bundan sonra daha güzel şeyleri yapacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

    Hayatındaki en özel anlardan birini yaşadığını dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, “Geleceğin Alper’leriyle bu ana tanıklık etmek benim için de hayatımdaki en özel anlardan bir tanesi. Ülkemizin geleceği Allah’ın izniyle çok güzel. Çocuklar, kendinize güvenin çok çalışın, çok güzel işler yapacaksınız. Ülkenin geleceği sizlerle çok daha aydınlık olacak. Bugün Alper kardeşimiz bir ilk oldu ama sizler de gelecekte birer Alper olacaksınız. Biz buna yürekten inanıyoruz. Ben bu güzel ana tanıklık eden herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ise, “Türkiye’nin 100. Yılında ortaya koymuş olduğu uzay misyonu, uzay görevi ve vizyonu bizim en büyük yol haritamız oldu. Allah’a şükürler olsun ilk astronotumuzu bu akşam yolladık. Bu saatte gençlerimiz burada aslında Türk insanın bilime olan, teknolojiye olan ilgisini gösteriyor. Buradaki gençlerden bir çok bilim insanı çıkacak. İnşallah ilk adımımız ama bizler çalışkan bir milletiz. Aradaki farkı çok kısa zamanda kapatacağız tekrar hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

    Bu arada GUHEM’in Gezeravcı’nın uzay yolculuğuyla ilgili Youtube üzerinden yaptığı canlı yayını 300 bini aşkın kişi izledi.