Kategori: Teknoloji

  • Uzay yolcuğu Bursa’da heyecanla izlendi

    Uzay yolcuğu Bursa’da heyecanla izlendi

    Tarihi anı vatandaşlarla izleyen Bakan Tunç, “Bugünü hiç unutmayacağız. Türkiye’nin artık bilimde, uzay teknolojisinde, sanayide ve diğer alanlarda nasıl ilerlediğini hep beraber görüyoruz. Türkiye Yüzyılı bilimin de yüzyılı olacak inşallah. Bu yüzyıl çocuklarımızın, gençlerimizin omuzunda yükselecek” dedi.

    GUHEM’e ilk kez geldiğini ve gurur duyduğunu ifade eden Tunç, GUHEM’in Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ettiğini belirterek, Alper Gezeravcı uzayda 13 tane deney yapacağını belirterek, şunları kaydetti:

    “Gezeravcı 14 gün sonra inşallah aramıza dönecek. Türkiye’de onu coşkuyla karşılayacağız ve orada yaptığı deneyleri milletimize anlatacak. Bu ilk olacak ama bundan sonrası artık peşi sıra gelecek. Özellikle uzay teknolojisi alanında çok sayıda bilim insanı ülkemizden yetişecek. Bunu hep beraber göreceğiz. Bugün bu bir başlangıç. Türkiye’nin uzayda kendi ürettiği uyduları var. Haberleşme uyduları var ve sürekli geliştirdiği uyduları var. Savunma sanayi teknolojisinde belli bir noktaya geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onun gösterdiği hedefte hiç durmadan ilerlemeye devam ediyoruz. İşte bugün de bunun en güzel örneğini gördük. Alper’e hayırlı yolculuklar diliyoruz. 14 gün sonra aramıza inşallah sağ salim gelmesine ve orada gördüklerini, yaşadıklarını, yaptığı deneyleri anlatmasını bekliyoruz. Nice uzay yolculukları inşallah. Türkiye Yüzyılı inşallah bilimin yüzyılı olacak, teknolojinin yüzyılı olacak. Gençlerin ve çocukların yüzyılı olacak. Ben tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Ülkemizin daha nice başarılara adım atmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.” ifadelerini kullandı.

    Bakan Tunç’a eşlik eden Vali Mahmut Demirtaş, “İnşallah Alper kardeşimiz 13 gün sonra aramıza sağ salim dönecek. Bugün bu noktaya gelmemize vesile olan Cumhurbaşkanımızın çok büyük emekleri var. Kendimize güvenmemiz lazım. Çok büyük bir şey başardık. İnşallah ülkemiz 22 yıl sonra daha güzel şeyleri başaracağına inanıyorum” diye konuştu.
    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise , “Hayatımdaki en özel anlardan bir tanesi. Ülkemizin geleceği çok parlak. Çocuklarımız çok çalışmalı. Hep birlikte çok güzel işler yapacağız. Kardeşimiz belki uzaya çıkan ilk isim oldu ama inanıyorum ki çok gencimiz uzaya çıkıp orada bilimsel çalışmalar yapacak” dedi.

    Bursa Ticaret Sanayi Başkanı Odası İbrahim Burkay, katıldığı tarihi organizasyonda, “Özellikle Türkiye’nin 100. yılında ortaya koymuş olduğu uzay misyonu, bizim en büyük yol haritamız oldu. Biz dedik ki Türkiye’nin ilk gökbilimi Bursa’da niye olmasın, diyerek projeye başladık. Çok şükür bugün ilk astronotumuzu Uluslararası Uzay İstasyonunda bu akşam yolladık. Bu çok büyük bir hayal. Ülkemizin en büyük 10 ekonomik ülkeler seviye girmesinde bu alan olmazsa olmaz.“ diye konuştu.

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Büyükşehir Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan eşlik etti.

    GUHEM’in Gezeravcı’nın uzay yolculuğuyla ilgili Youtube üzerinden yaptığı canlı yayını 300 bin kişi izledi.

  • Elon Musk’ın robotu tişört katladı

    Elon Musk’ın robotu tişört katladı

    Elon Musk’ın CEO’su olduğu Tesla şirketinin geliştirdiği Optimus isimli insansı robot, gün geçtikçe ilerleme kaydetmeye devam ediyor. Musk, sosyal medya hesabından 2021 yılında tanıtılan robotun tişört katladığı anlara ait görüntüleri paylaşarak, “Optimus tişört katlıyor. Optimus bunu henüz otonom olarak yapamıyor ancak kesinlikle bunu tamamen otonom olarak ve gelişigüzel bir ortamda yapabilecek. Sadece bir tişörtün olduğu kutulu sabit bir masaya ihtiyaç duymayacak” dedi.

    Optimus’un geçtiğimiz sene nesneleri sıralayabildiği, tek ayak üzerinde durabildiği, bazı yoga ve meditasyon hareketlerini yapabildiği bir görüntü paylaşılmıştı.

  • Yapay zeka iş gücünü etkileyebilir

    Yapay zeka iş gücünü etkileyebilir

    Dünya genelinde önemli bir gelişme olarak görülen yapay zeka teknolojisinin iş gücüne yönelik potansiyel etkisi endişeleri arttırdı. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından konuya ilişkin yapılan bir araştırma, yapay zekanın iş gücüne ve gelir dengesine yönelik etkisini ortaya koydu.

    IMF raporuna göre yapay zeka, yüksek eğitimli profesyonellerin alanı olan incelikli akıl yürütme, problem çözme veya karmaşık veri yorumlama gibi yeteneklere ihtiyaç duyulan iş alanlarında insanların yerini alabilir. Yapay zekanın dünya çapındaki iş gücünün yüzde 40’ını etkileyebileceği ifade edilen raporda, bu oranın gelişmiş ekonomilerde yüzde 60’a kadar çıkabileceği kaydedildi.

    IMF söz konusu çalışmada yapay zekanın toplum üzerindeki sonuçlarını tahmin etmenin zor olduğunu, ancak bu teknolojinin gelecekte gelir eşitsizliğini daha da arttırabileceğini belirtti. Yapay zekanın birçok alanda çalışma hayatına fayda sağlayabileceği ama gelişmekte olan ekonomilerin yapay zekanın avantajlarından faydalanma ihtimalinin çok daha düşük olduğu vurgulandı.

    “Dünya teknolojik devrimin eşiğinde”

    IMF Başkanı Kristalina Georgieva, dünyanın verimliliği, küresel ekonomik büyümeyi artırabilecek bir teknolojik devrimin eşiğinde olduğunu ancak bunun sonucunda bazılarının geçim kaynaklarını kaybedebileceğini söyledi. Konuyla ilgili çoğu senaryoya göre yapay zekanın eşitsizliği daha da kötüleştireceğini belirten Georgieva, politika yapıcıların teknolojinin toplumsal gerilimleri artırmasını önlemek için planlı olarak hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

  • BTÜ’nün yapay zeka projesi çelik endüstrisinde kullanılacak

    BTÜ’nün yapay zeka projesi çelik endüstrisinde kullanılacak

    Marmara Teknokent’te düzenlenen törende, projesi destek almaya hak kazanan 17 konsorsiyum imzalarını attı. 17 konsorsiyumun içinde ‘yapay zekâ’ denilince akla ilk gelen üniversitelerden olan Bursa Teknik Üniversitesi de yer alma başarısı gösterdi. “Önceden Eğitilmiş Derin Öğrenme Tabanlı Anomali ve Nesne Tespit Modelleri ile Çelik Yüzey Uygunsuzluk Kontrol Sisteminin Geliştirilmesi” başlıklı projenin imzalarını BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ve paydaşlar attı.

    Yapay Zekâ Ekosistem Çağrısı dünya çapında üretim yapan yerli firmalarımızın, üniversiteler ve teknoloji şirketleri ile ortak projeler geliştirerek verimliliklerini arttırmayı, katma değeri yüksek ürünler geliştirmelerini ve küresel pazarda rekabet güçlerini arttırmayı amaçlıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl başlatılan çağrı programında BTÜ, geliştirdiği proje ile 2022’de de destek almaya hak kazanmıştı. Bilimsel çalışmalarını yapay zekâ, akıllı sistemler ve robotik alanlarında yoğunlaştıran Bursa Teknik Üniversitesi, çağrı programı kapsamında üst üste iki yıl destek alma başarısı gösteren az sayıdaki üniversiteden biri oldu. Böylelikle BTÜ, yapay zekâ alanında ülke sanayimizin öncü firmalarına son iki yılda verilen 27 proje desteğinin 2’sini Bursa’ya kazandırmış oldu.

    Bakan Kacır’dan tebrik

    Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, destek programı sayesinde önümüzdeki dönemde yapay zekâ uygulamalarıyla ülkemizde, veriden daha fazla değer üretildiğine hep birlikte şahit olunacağına işaret ederek, “Çağrılarımıza başvurup desteklenmeye hak kazanan tüm paydaşları tebrik ediyorum. Sizler sadece kendi teknoloji ihtiyacınıza çözüm bulmanın ötesinde açık inovasyon ve birlikte geliştirme yaklaşımıyla teknoloji geliştirme ve ulusal yapay zekâ ekosistemini güçlendirme noktasında önemli bir rol oynuyorsunuz” diye konuştu.

    2 Yılda, 27 projeden 2’si BTÜ’nün

    Dış paydaşlarla beraber BTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Hakan Gürkan, Doç. Dr. Cemal Hanilçi, Dr. Öğretim Üyesi Gürkan Aydemir ve Dr. Adem Avcı’nın görev alacağı projeyi çok önemsediklerini kaydeden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Bu önemli desteği BTÜ olarak iki yıldır üst üste alma başarısı gösterdiğimiz için büyük gurur yaşıyoruz. Geçen sene ülke genelinde çağrıdan destek alan 10 projeden 1’i, bu yılda yine destek alan 17 projeden 1’ini yazma başarısı gösterdik. Bu başarılarımızın devam edeceğine inancımız tam” dedi.

    Projenin katkısı ne olacak?

    “Önceden Eğitilmiş Derin Öğrenme Tabanlı Anomali ve Nesne Tespit Modelleri ile Çelik Yüzey Uygunsuzluk Kontrol Sisteminin Geliştirilmesi” başlıklı projede çelik endüstrisi için dilme hatlarında kullanılabilecek gerçek zamanlı, düşük maliyetli, iki yüzey için de gözlem yapabilecek; sıcaklık, darbe ve toz gibi çevresel şartlara karşı korunaklı olan yapay zekâ ve bilgisayarlı görü tabanlı yüksek başarımlı bir uygunsuzluk tespit sistemi geliştirilmesi hedefleniyor. Proje çıktısı uygunsuzlukların azaltılmasına, üretim verimliliğinin artmasına dolaysıyla fire miktarlarının azaltılmasına ve üretim kaynaklı karbon salınım miktarının düşürülmesine katkı sağlayacak. Aynı zamanda proje ortaklarının dijital dönüşüm ve yapay zekâ yetenekleri kazanımına hizmet etmesi ve sektördeki diğer çalışmalara öncülük etmesi de öngörülüyor.

  • Togg’un T10F modeli Las Vegas’ta görücüye çıktı

    Togg’un T10F modeli Las Vegas’ta görücüye çıktı

    ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji fuarı Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES) Togg’un yeni modeli T10F görücüye çıktı.

    Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, CES’teki Togg standında, uluslararası katılımcılar ve medya mensuplarının yer aldığı açılış sunumunda yaptığı konuşmada, C segmentindeki ilk akıllı cihazları T10X’in ardından yine aynı sınıfta ve sedan kullanıcılarının da beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanan ikinci akıllı cihazları T10F’i dünya sahnesine çıkarmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Üçüncü kez dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES’e katılıyoruz. Katıldığımız ilk yıl yeni bir oyuncu olarak markamızı, kim olduğumuzu ve neyi başarmak istediğimizi anlattık. Aynı zamanda ön gösterimini 2019’da Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz ikinci akıllı cihazımızla ilgili vizyonumuzu ortaya koyan Konsept Akıllı Cihazımızı gösterdik. Geçen yıl akıllı bir cihazdan fazlasını temsil eden Beyond X deneyimini ve geliştirmekte olduğumuz dijital ekosistemimizi ziyaretçilerle paylaştık. Bu yıl ise bütün faaliyet alanlarımızda kullanıcılarımızla buluşturduğumuz ürün ve hizmetlerimizin bugünkü ve gelecek kabiliyetlerinin yanı sıra ikinci akıllı cihazımız T10F ile dünya kamuoyunun karşısındayız. Zamanın ruhunu yansıtan bir fastback olan T10F’i 2025 yılında Türkiye’den başlayarak kullanıcılarımızla buluşturacağız. T10F’in yanı sıra küresel pazarlara açılmaya hazır olan dijital deneyim platformumuzu ve temiz enerji çözümlerimizi de CES’te sergiliyoruz” dedi.

    600 kilometreye varan menzil seçeneği

    Togg T10F, tıpkı T10X gibi kullanıcıyı merkeze koyan, akıllı yaşam çözümleriyle sürekli internetin içinde olan ve uzaktan güncellemelerle sürekli gelişen ve yeni kalan bir cihaz. 2025 yılı içerisinde önce Türkiye’de sonra Avrupa pazarında kullanıcılarla buluşacak olan T10F, RWD (standart menzil arkadan itiş), RWD (uzun menzil arkadan itiş) ve çift motorlu olmak üzere üç farklı teknik ve iki farklı donanım özelliğiyle pazara çıkacak.

    160 kW / 218 Beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10F RWD (arkadan itiş), iki farklı batarya seçeneğiyle 350+ ve 600 kilometreye varan menzillere sahip olacak. T10F’in 0-100 km/s hızlanması 4,6 saniye olan, 700 Nm tork üreten çift motorlu AWD (dört çeker) versiyonu ise 530 kilometreye varan bir menzil sunmayı hedefliyor. Standart menzilli model 52,4 kWh batarya kapasitesine sahipken, uzun menzilli modelde bu kapasite 88,5 kWh’e çıkacak.

    Sadece bir cihaz değil aynı zamanda güç kaynağı

    T10F, aynı zamanda harici bir güç kaynağı olarak kullanılmasına olanak tanıyan cihazdan elektrikli aletlere enerji aktarımı (V2L) teknolojisine sahip olacak. Bu teknoloji sayesinde Togg kullanıcıları akıllı cihazlarını tam anlamıyla üçüncü bir yaşam alanı olarak kullanabilecek.

    Uzaktan güncelleme ile sürekli güncel

    T10F, uzaktan güncellemeler (OTA: over-the-air) ile sürekli kendini yenileyebilen sürücü destek sistemleri sayesinde sürüş güvenliği ve konforunu en üst seviyeye yükseltecek. Euro NCAP programının tüm testlerinden en yüksek seviye olan 5 yıldızı alacak şekilde tasarlanan T10F, yedi adet hava yastığı, dayanıklı ve sağlam altyapısı ile her türlü yol koşulunda güvenli bir sürüş sağlayacak. Trafik işareti algılama sistemiyle birlikte çalışan dur-kalk fonksiyonlu akıllı adaptif hız sabitleyici ve akıllı şerit takip sistemi, şeritten ayrılma ikazı gibi özellikler sunacak T10F, “yoğun trafik pilotu” asistan özelliğine de sahip olacak. Kullanıcılar bu özellikle 15 km/saat hıza kadar olan yoğun trafikte ellerini direksiyondan ayırıp T10F’in kontrolünde ilerleyebilecek. Bu özellik V2 donanım seviyesine sahip olan akıllı cihazlarda aktif olacak. T10F, yine V2 donanım seviyesinde standart olarak bir çevre görüş kamerası, kör nokta asistanı, sürücü dikkat asistanı, gelişmiş elektronik denge kontrolü ve otomatik park asistanı özelliklerini de kullanıcılarla buluşturacak.

    Dinamik, sportif ve modern

    T10X gibi C platformunda tasarlanan T10F, Togg DNA’sında bulunan stilistik özelliklerin korunduğu bir görünüme sahip. Cihazın stil konseptinde, dinamik ve sportif bir çizgiyi modernlikle birleştiren hacimli arka tasarım dikkat çekiyor. Yan çizgilere dinamik bir şekilde bağlanan farlar da ön tarafa sportif bir görünüm kazandırıyor. T10F’in ön kısmında, sportif ön panele entegre edilmiş uzun, ince dönüş göstergeleri ile bir Togg imzası olan ‘bumerang’ şeklindeki gündüz farları yer alıyor. Ön kısımda bağımsız MacPherson ve arka kısımda tamamen bağımsız entegre çok bağlantılı süspansiyon, T10F’in sportif, dinamik bir tutuşla uyumlu zarif bir sürüş deneyimine imkan sağlıyor.

    Trumore dünyasıyla bağlantılı bir deneyim

    Kullanıcılar T10X’de olduğu gibi T10F cihazında da Togg’un mobilite deneyimini yeniden tanımladığı Trumore mobil uygulamasıyla bağlantılı bir deneyim yaşayacak. Kullanıcılar Trumore ile fintek, insurtek, blokzinciri, IoT, yapay zeka gibi yeni nesil teknolojilerle kişiselleştirilmiş, kullanıcı odaklı, akıllı ve empatik bir deneyimin parçası olacak.

     

  • Batarya patlamalarına karşı uzmanlardan uyarı

    Batarya patlamalarına karşı uzmanlardan uyarı

    En son Artvin’de bir kafede ve teknik serviste telefon bataryası patladı. Artvin’de 19 yıldır elektronik eşya tamirciliği yapan teknik servis uzmanı İrfan Kuzu, lityum teknolojiyle üretilen bataryalar yanlış kullanımdan kaynaklı büyük tehlike olduğu söyledi. İrfan Kuzu, 2004 yılından beri elektronik eşya tamiri yaptığını belirterek “Cep telefonu ve bilgisayarlar daha çok geliyor. En çok arızalar şarj soketleri, ekran kırıkları ve bataryalar bu tarz arızalar çok geliyor. Bataryalar Lityum polimer, Lityum için yani lityum teknolojisiyle yapılıyor. Genelde bataryaların arızalanma şekilleri kullanıcı hatasıyla oluyor. Darbelerden kaynaklı delinmeler, yırtılmalar, deformasyonlardan oluyor. Telefon arızası olduysa şarj entegreleri arızalı oluyor” dedi.

    “Telefonları zamanlı şarj edelim”

    Telefonların zamanlı şarj etmenin önemine değinen Kuzu “Kullanıcılar bataryalarının dolduğunu anlamadıkları için voltaj vermeye devam ediyorlar. Bataryalar kendilerini korumak için BMS dediğimiz bir devre var. Devre arızalandığında da batarya kendini koruyamadığı için yüksek akım alıyor ve batarya o şekilde bozulabiliyor. Genelde şişmeler, yanmalar, performans düşmeleri yani siz yüzde 100 olarak görseniz bile bataryanız kısa zaman içerisinde tükenebiliyor. Yada darbe aldıktan sonra delinir hava ile temas ederse lityum elementi tehlikeli bir element, alev alabiliyor. Yeni nesil telefonlarla arka taraf açılmadığı için kapak açılmadığı için barut gibi düşünün bunu gaz sıkışarak patlıyor. Sıvı teması olduğunda şarja takarsanız yada sıvı teması olduğunda kullanmaya devam ederseniz kısa devre kaynaklı bataryalar arızalanıyor” diye konuştu.

    Bunları yapmaktan kaçının

    Telefonu uzun süreli kullanmanın püf noktalarını da aktaran Kuzu, şarjdayken telefon kullanmamayı, uzun süre şarjda tutmamayı, telefon suyla temas ettiğinde şarja takmamayı önerdi.
    Telefonunu batarya sorunu için tamire getiren Çetin Aksu “Bataryası şişmişti onu tamire bıraktım. Uzun süre şarjda bırakıyor ve şarjda iken de telefonla uğraşıyorum. Fakat çok zararlı olduğunu öğrendim. Bu yüzden kullanmamak gerekiyormuş” derken, Ayşe Şentürk ise “Telefonun yüzde 15’e kadar şarjı geldiğinde hemen şarja takıyorum. Bir saatte doluyor zaten hemen şarjdan çıkarıyorum. Şarjdayken de çok uğraşmamaya dikkat ediyorum. Herhangi bir sıkıntı yaşamadım şimdiye kadar” ifadelerini kullandı.

  • BESOB’tan esnafın hayatını kolaylaştıran imza

    BESOB’tan esnafın hayatını kolaylaştıran imza

    Esnaf ve sanatkarların sorunlarının tespiti ve çözüm önerileri geliştirilmesi konularına öncelik veren BESOB, dijital dönüşümün giderek önem kazandığı günümüzde Mert Software & Electronics firması ile iş birliği sağladı. E fatura işlemlerinin tamamını, cari hesap takibini, sanal pazar entegrasyonunu sağlayan SysmondAX programı, BESOB’a bağlı olan oda üyelerine bir yıl ücretsiz 200 kontör hediye kullanım hakkıyla verilecek. Protokol imza töreninde konuşan BESOB Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Bilgit, yapılan anlaşmanın Bursa esnafına hayırlı olmasını dileyerek, bu iş birliğinin esnafın büyümesine önemli katkısının olacağını söyledi. Bilgit, “göreve geldiğimiz ilk günden bu yana ortak akılla hareket ederek esnafımızın hayatını kolaylaştıracak projelere imza atmayı sürdürüyoruz. Bugün de bu minvalde bir imza attık. Protokol kapsamında e-fatura mükellefi olan esnaflar, bu programla; e fatura işlemlerinin tamamı, cari hesap takibi yapacak ve sanal pazar entegrasyonunu noktasında da hizmet alabilecek. Esnafımızı dijital dünyanın gereklerine hazırlıyor, onların bu konuda her zaman yanlarında olmaya özen gösteriyoruz. İşbirliğimizin de bu manada hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Mert Software & Electronics Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Özdemir, “dünyada ve ülkemizde birçok noktada dijital dönüşüm araçları geliştiren ve yaymaya çalışan yazılım, elektronik ve ArGe merkezi olan bir şirketiz. 2003 yılından beri tüm sektörlerde her ölçekteki şirketin iş süreçlerini sektörel bazda karşılayarak uygulama geliştirme ve dijitalleştirme yapıyoruz. SysmondAX çözümümüzle, esnafımızın e-fatura süreçlerini daha iyi yönetmesine yardımcı olmak ve dijital dönüşüm sürecini hızlandırmak için destek vermekten dolayı mutluyuz dedi.

  • Mardin’de elektrik yatırımına balyoz darbesi

    Mardin’de elektrik yatırımına balyoz darbesi

    Dicle Elektrik, dağıtım bölgesinde özelleştirmeden sonra 10 yılda 30 milyarı aşan yatırıma imza attı. Buna karşılık şirketin 10 yıldır karşılaştığı engellemeler son bulmadı. Kayıt dışı elektrik tüketimini sürdüren bazı gruplar ise şirketin kesintisiz elektrik sağlamak için yaptığı yatırımları baltalamaya devam ediyor. Son olarak Mardin’de gerçekleştirilen 5 milyon liralık elektrik altyapı yatırımı, beton direklerin balyozla kırılmasıyla sabote edildi.

    Yatırım çalışması geçici olarak durduruldu

    Kızıltepe ilçesine bağlı kırsal Arıklı Mahallesi’nde ekonomik ömrünü dolduran elektrik şebekesinin yenilenmesi için bir süre önce başlatılan yatırım çalışmasını sabote etmek amacıyla gerçekleştirilen saldırıda 30 direk kullanılamaz hale getirildi. Olayın aydınlatılması ve saldırganların tespit edilebilmesi için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Tahrip edilen direklerin yenilenebilmesi için yatırım çalışmalarına geçici olarak ara verilirken söz konusu direklerin maliyetinin yaklaşık 700 bin lira olduğu öğrenildi.

    Kayıt dışı tüketim yüzde 92

    Saldırının gerçekleştiği Arıklı Mahallesi’nde hasar tespit çalışmaları devam ederken, buradaki kayıt dışı tüketimin yüzde 92 oranında olduğu belirlendi.

    Geçtiğimiz yaz mevsiminde de Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Oyalı köyünde 11, Mardin’in Derik ilçesine bağlı kırsal Söğütözü Mahallesi’nde ise 12 olmak üzere 2 farklı yerde 23 beton elektrik direği, kimliği belirsiz kişiler tarafından balyozlarla tahrip edilmişti.

  • “Elektrikli araç alanında Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek istiyoruz”

    “Elektrikli araç alanında Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek istiyoruz”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çin’in başkenti Pekin’de Çinli mevkidaşları Bilim ve Teknoloji Bakanı Yin Hejun ile Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Jin Zhuanglong ile bir araya geldi. Bakan Kacır, görüşmelerde elektrikli araçlar ve batarya yatırımları başta olmak üzere ikili iş birliklerini ele aldıklarını belirterek, “Önümüzdeki dönemde yeni yatırımlarla hem elektrikli araç hem batarya alanında Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek istiyoruz” diye konuştu.

    Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon ile sanayi ve teknoloji kapasitesinin geldiği düzeyi Çinli mevkidaşlarıyla paylaştığını belirten Kacır, “Türkiye’de yürüttüğümüz çalışmaları, özellikle dünyada öncü olduğumuz alanları paylaştım. Kendileri de Türkiye’nin elde ettiği kabiliyetleri ve geldiği seviyeyi yakinen takip etmekteler. Çin de yüksek teknoloji alanına muazzam düzeyde yatırım yapan ülkelerden biri ve bu sayede pek çok yenilikçi teknoloji alanında dünyanın öncü ülkelerinden biri olmayı başardı” ifadelerini kullandı.

    Elektrikli araçlar ve batarya yatırımları

    Elektrikli araçlar ve batarya yatırımlarının ziyaretin odak noktası olduğunu vurgulayan Kacır, “Batarya teknolojileri, elektrikli araçların mütemmim cüzü niteliğinde ve biz elektrikli araç ve batarya alanında Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek istiyoruz. Türkiye’nin Otomobili Togg bu konuda attığımız önemli bir adım olarak Türkiye otomotiv endüstrisinin dönüşümüne hız kazandırdı” şeklinde konuştu.

    Kacır, önümüzdeki dönemde yeni yatırımlarla hem elektrikli araç hem batarya alanında Türkiye’de üretim kapasitesini artırmayı hedeflediklerini belirterek, “Çin pek çok elektrikli araç markasına sahip bir ülke, aynı zamanda batarya üretimi konusunda da dünyanın lider ülkesi. Bu anlamda önümüzdeki dönemde Çin firmalarının ülkemize yatırım yapmaları konusunda birlikte nasıl hareket edebileceğimizi muhataplarımızla değerlendirmiş olduk” ifadelerine yer verdi.

    Yeni iş birlikleri

    Bunun yanında görüşmelerde pek çok farklı alanda da iş birliklerinin değerlendirildiğini anlatan Kacır, şunları kaydetti:
    “Sağlık endüstrisi bunlardan biridir; aşı, ilaç ve tıbbi cihaz alanında birlikte çalışmalar yürütebiliriz. Raylı sistem teknolojilerinde birlikte çalışmalar yürütebiliriz. Türkiye, bugün kendi elektrikli lokomotifini kendi imkanlarıyla üretebilen bir ülkedir. 160 kilometre/saat hızında elektrikli trenlerimizi kendi imkanlarımızla ürettik ve raylara indirdik. Yüksek hızlı trenlerin geliştirilmesi ve üretilmesi konusunda da önemli bir çaba ortaya koyacağız ve bütün bu süreçlerde uluslararası iş birliklerine de kapalı değiliz.”

    Yenilenebilir enerji

    Türkiye’nin yenilenebilir enerji teknolojilerinde, güneş enerjisi konusunda Avrupa birincisi, dünya dördüncüsü olduğunu kaydeden Bakan Kacır, “Çin, güneş panelleri konusunda şu anda dünyada lider. Rüzgar enerjisi konusunda iddialı üretici ülkelerden biriyiz. Rüzgar türbinlerinin bileşenlerinin üretilmesi konusunda Avrupa’da ilk 5’teyiz. Bütün bu kabiliyetlerimizi, karşılıklı olarak geliştireceğimiz ortak projelerle daha ileri düzeylere taşıyabileceğimizi değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

    Yenilikçi nükleer sistemler

    Nükleer enerji alanında yapılabilecek ikili iş birliklerine de değinen Kacır, “Yine dördüncü nesil nükleer santrallerde, ergimiş tuz reaktörlerinde Çin bu yıl ilk reaktörünü devreye aldı, bu da önemli bir alan. Biz, ilk nükleer enerji santralini Rusya ile iş birliği halinde Akkuyu’da hali hazırda kuruyoruz ve yakın zamanda Akkuyu devreye alınmış olacak. Bununla birlikte yenilikçi nükleer sistemler konusunda da Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına hız kazandırmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

    Sanayi yatırımları

    Bakan Kacır, şu ifadelere yer verdi:

    “Önümüzdeki dönemde Çin ve Türkiye arasında bütün bu alanlarda bugünkünden daha ileri bir noktada bir iş birliği ortaya koymak adına ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bugün her iki bakanla da görüşmelerimizde bütün bu çalışmaları ele aldık. Ortak bilimsel çağrılar, ortak Ar-Ge projeleri bugünkü seviyeden daha ileri noktaya nasıl taşınabilir, bunları değerlendirdik. Sanayi yatırımları konusunda Türkiye, Çin markaları için Gümrük Birliği üyesi bir ülke olarak, Avrupa Birliği’ne açılan bir kapıdır. Bu anlamda Türkiye’de yatırım yapacak Çin firmalarına sunacağımız imkanları da değerlendirmiş olduk. Bütün bu çalışmalarımızın önümüzdeki dönemde sonuçlar doğuracağına inanıyorum”

  • Türkiye’nin ilk uzay yolculuğu netleşti

    Türkiye’nin ilk uzay yolculuğu netleşti

    Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunun gerçekleşeceği tarih belli oldu. Misyon 9 Ocak 2024’te gerçekleşecek. İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, misyonda İspanyol, İtalyan ve İsveçli astronotlarla birlikte görev alacak.

    Görev armasında 100. yıl ve Türk devletleri vurgusu

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Alper Gezer Avcı’nın misyonda kullanılacak armayı tanıttığı videoya yer verdi.

    Sekiz köşeli Selçuklu yıldızının bulunduğu armada ay-yıldızlı Türk Bayrağı,16 Türk devletini temsil eden yıldızlar, Cumhuriyetin 100. yılına ithafen 100 sayısı ve dünya üzerinde turkuaz renkli Türkiye haritası bulunuyor.

    Videoda; Alper Gezer Avcı, görev armasının detaylarını anlattı.

    13 FARKLI DENEY YAPACAK

    Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu kapsamında Alper Gezeravcı, Ocak ayındaki fırlatmanın ardından Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün kalacak, 13 farklı bilimsel deneye imza atacak.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, biyoloji, tıp, malzeme bilimi ve genetik gibi alanlarda gerçekleşecek deneylerden birinin Muş Bilim ve Sanat Merkezindeki öğrenciler tarafından hazırlandığını duyurmuştu.

    KAYNAK : NTV