Kategori: Teknoloji

  • Türkiye’de sessiz jeneratör dönemi

    Türkiye’de sessiz jeneratör dönemi

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu, elektrik depolama sistemlerinin Türkiye’de 2024 yılından itibaren büyük aşama kaydedeceğini söyledi. Elektrik depolamada kullanılacak batarya fiyatlarının dünyada düşmeye başlamasının sektörün gelişmesi açısından orta ve uzun vadede önemli olduğunu vurgulayan Nuroğlu, depolama sistemlerindeki kurulumların artması ile birlikte jeneratör sistemlerine de ilerleyen zamanlarda ihtiyacın azalacağını ve bu sektörün önemini yitireceğini belirtti.

    Son zamanlarda güneş enerjisi ve rüzgârgülü sistemlerinden yola çıkarak elektrik üreten ve bu elektriği depolayan sistemler revaçta olmaya başladı. Türkiye’de elektrik depolama firmalarının yaygınlaşması ise en çok çalışırken ki gürültüsü ile de dikkat çeken jeneratör sektörüne darbe vuracak gibi görünüyor.

    Uzun zamandır bu depolama sistemleri ile ilgili farklı çözümler üretildiğini dile getiren KTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu, “Farklı depolama enstrümanları kullanılıyor. Depolamanın şu anda çok konuşulmasının sebebi batarya sektöründeki fiyatların düşmeye başlamasının etkili olduğunu düşünüyorum. Gece olan ihtiyacı gündüz güneş ve rüzgar sayesinde elde edebiliyorsun yani depolayabiliyorsun. Burada depolama çok önemli bir duruma geliyor ki bu noktada sessiz jeneratör dediğimiz bir kavram ortaya çıkıyor. Aslında bu konsept yeni değil ama görünürlüğü yeni oldu. Örneğin evde doğalgaz kombisi gibi ağırlığı biraz daha fazla olan yaklaşık 140 kiloluk bir dolap oluyor. Bu elektriği şebekeden alıyor, depoluyor ve elektrik kesildiği zaman otomatik olarak evinizin ihtiyacı olan elektriği sağlıyor. Tabi bu depolamasını şebekeden yapabileceği gibi çatıda bulunan bir güneş panelinden ya da bir rüzgar gülünden de sağlayabilir. Bakıldığı zaman tıpkı jeneratör gibi çalışan bir sistem, sadece jeneratörde bir benzin veya motorin yakarak elektrik elde ediliyor bunda ise depolanan elektrik kullanılıyor. Bu noktada üretim ve tüketim arasındaki zaman farkı ortadan kalkıyor. Üretim gündüz vakti depolanıyor akşam kullanılıyor. Bataryalara elektrik depolanabiliyor. Ev olarak baktığınızda bir evin elektrik ihtiyacı bellidir zaten. O ihtiyaca göre örneğin 7.5 kilovat saat, 15 kilovat saat, 22.5 kilovat saat kadar eden paketler alınabiliyor. Bugün bakıldığında yaklaşık 10 kilovat saatlik bir paketin fiyatı 8 bin dolar civarında bir değerde oluyor. Bunu cazip hale getiren durumlardan biri de elektrik faturalarındaki 3 zamanlı tarife denilen yapı. Ancak depolama gibi bir yapı kullandığınızda hangi saatte kullandığınız fark etmeksizin elektriği her saatte eşit olarak kullanmış olursunuz” dedi.

    “Almanya’nın en yüksek ışınım olan bölgesi Trabzon’daki ışınımdan daha az”

    Elektrik panellerinin elektrik üretmek için ille de güneşin olması gerekmediğini söyleyen Nuroğlu, “Güneşsiz havadan alınan verime tabii ki güneşin tam olduğu zamanki gibi olmaz. Ama az olması demek elektrik üretmiyor anlamına gelmez. Güneş panelleri her hâlükârda elektrik üretir. Almanya’nın en yüksek ışınım olan bölgesi güneyidir, güneyindeki güneş ışınım miktarı Türkiye’nin en düşük ışınım bölgelerinden olan Karadeniz Bölgesi’ndeki Trabzon’da bulunan ışınımdan daha düşüktür. Yani en yükseği bizim en düşüğümüzün altındadır. Ama buna rağmen Almanya’da güneş sistemleri kurulu sistemlerin üçte biri kadardır. Yani güneş olmayan yerlerde de üretim oluyor” diye konuştu.

    “Jeneratör sistemleri yavaş yavaş etkisini kaybedecek”

    Enerji depolama sistemlerinin yaygınlaşması ile jeneratör sistemlerinin bu gelişmeden olumsuz etkileneceğini ifade eden Nuroğlu, “Jeneratör sistemleri bu durumdan olumsuz olarak etkilenecek. Çünkü jeneratör almadan bir işletmeye, fabrikaya, siteye veya eve alınabilecek sessiz, hareket etmeyen bir blokla elektrik sorunu çözülebiliyorsa ve bu bloğun maliyeti oldukça düşükse jeneratöre duyulan ihtiyaç bu noktada azalacak. Mesela yaylada evi olan ve elektrik şebekesi olmayan bir insan yayladaki evinin çatısına güneş paneli koyduğu zaman gündüz şarj akşam ise deşarj olur. Dolayısıyla bu durumda bu ev için herhangi bir jeneratör ihtiyacına gerek olmaz. Bu piyasa tabii ki olumsuz etkilenecek ama bu durum akşamdan sabaha olmaz, yavaş yavaş olur“ şeklinde konuştu.

  • Adabeyan gönderiniz yola çıktı mesajı nedir?

    Adabeyan gönderiniz yola çıktı mesajı nedir?

    ADABEYAN NEDİR?

    Sosyal medyada ‘Adabeyan kargo’ hakkında kullanıcılar mesajlar yayınlamaya başladı. İddialara göre, kurumsal bir firma gibi görünmek için Adabeyan ismini kullanarak insanlara sahte kargo takip bilgileri içeren SMS’ler gönderildi. Bu mesajlarda genellikle, “Adabeyan Kargo Takip”“Adabeyan Kargo Gönderiniz Yola Çıktı”, “Trendyol Adabeyan” gibi ifadeler kullanıldığı ileri sürüldü…

    SMS DOLANDIRICILIĞI NASIL GERÇEKLEŞİYOR?

    SMS dolandırıcılığı, dolandırıcıların kişilere sahte veya yanıltıcı kısa mesajlar göndererek, onları yanıltmaya ve kişisel bilgilerini ele geçirmeye çalıştıkları bir yöntemdir. Bu tür dolandırıcılıkta, genellikle güvenilir kurumların veya markaların isimleri kullanılarak kişiler bir eylemde bulunmaya teşvik edilmeye çalışılır.

    KARGO TAKİP ‘745566511323’ NUMARASI GERÇEK Mİ?

    Bu tip mesajlarda verilen kargo takip numaraları genellikle sahte olabilir. Ancak, belirtilen “745566511323” numarasının gerçek bir kargo takip numarası olup olmadığını kontrol etmek için doğrudan kargo şirketi web sitesi veya müşteri hizmetleri ile iletişime geçmek daha güvenli bir yol olabilir.

    NASIL KORUNABİLİRSİNİZ?

    • Bilinmeyen numaralardan gelen mesajlara dikkat edin ve bu tür mesajlara güvenmeden önce doğrulama yapın.
    • Tanımadığınız kargo firmalarından gelen mesajlara karşı şüpheci olun ve doğrulama yapmadan kişisel bilgilerinizi paylaşmaktan kaçının.
    • Kargo takip numaralarını kontrol etmek için doğrudan kargo şirketinin resmi web sitesini veya müşteri hizmetlerini kullanın.
    • SMS dolandırıcılığına karşı daha genel önlemler almak için cep telefonunuzdaki güvenlik ayarlarını kontrol edin.

    Bu önlemleri alarak, kişisel bilgilerinizi koruyabilir ve dolandırıcılık girişimlerinden kaçınabilirsiniz.

  • OEDAŞ’ta yapay zekanın bugünü ve geleceği konuşuldu

    OEDAŞ’ta yapay zekanın bugünü ve geleceği konuşuldu

    Enerji sektöründe geleceğin akıllı teknolojilerini geliştirme vizyonuyla büyük veri ve yapay zekayı odağına alarak dijital dönüşüme odaklanan Osmangazi Elektrik Dağıtım Şirketi (OEDAŞ), bu sürece tüm departmanlarından çalışanlarını dahil ettiği çeşitli etkinlik ve eğitimler düzenliyor. OEDAŞ bu doğrultuda son olarak, yapay zekanın bugünü ve yarınının konuşulduğu bir etkinlik gerçekleştirdi.
    OEDAŞ’ın BizEnerji Buluşmaları kapsamında düzenlediği etkinliğe, uzun yıllar Microsoft, Apple ve Google firmalarında satış ve pazarlama stratejilerinden sorumlu yönetim rollerinde görev alan ve son on yıldır Strateji ve İnovasyon Danışmanı olarak çalışmalarını sürdüren Mustafa İçil katıldı.

    Yapay zeka öğrenme aşamasında
    Yapay zekanın iş hayatına etkileri hakkında bilgi veren Mustafa İçil, yapay zekanın analiz yapma, karar verme ve öngörülerde bulunma konusunda giderek daha başarılı olduğunu ancak iş hayatında temel stratejilerin belirlenmesi ve kritik kararların verilmesinde insanların rolünün tartışılmaz olduğunu söyledi. İçil, yapay zekanın birçok alanda insandan daha yüksek bilişsel yeteneklere sahip olacağı yapay genel zeka (AGI) seviyesine ulaşmasına ise en az on yıl olduğunun öngörüldüğünü ifade etti.
    İçil ayrıca, OEDAŞ çalışanlarının yapay zeka teknolojisine yönelik sorularını da yanıtladı. BizEnerji buluşmaları önümüzdeki dönemde farklı konu ve konuklarla devam edecek.

  • Instagram’da story süresi değişiyor

    Instagram’da story süresi değişiyor

  • Elon Musk başarısız oldu

    Elon Musk başarısız oldu

    ABD’li uzay taşımacılığı şirketi SpaceX’in geliştirdiği uzay aracı Starship, bugün ABD’nin Texas eyaletinde fırlatıldı. Yerel saatle 07.30’da gerçekleştirilen fırlatmanın ardından Starship uzay aracı patladı.

    İçinde astronot ekibi bulunmayan ve yaklaşık 90 dakika sürmesi planlanan deneme uçuşu, fırlatmadan yaklaşık 2,5 dakika sonra, ‘ikinci aşama’ bölümünde gerçekleşen patlamanın ardından sona erdi.

    “DENEMELERİ HATALARIMIZI GÖRMEK İÇİN YAPIYORUZ”

    SpaceX firmasının mühendislerinden John Insprucker patlamanın ardından yaptığı açıklamada, “Bu denemeleri ders almak ve hatalarımızı görmek adına yapıyoruz. Bugün gerçekleştirilen denemede roketin 33 motoru da fırlatma esnasında başarılı şekilde çalıştı. Uçuşun ikinci aşamasında gerçekleştirilen patlamanın, otomatik uçuş sonlandırma sisteminin devreden çıkmakta gecikmesine bağlı olarak gerçekleştiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    KAZAYLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI

    Ticari fırlatma sahalarını denetleyen ABD Federal Havacılık İdaresi tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada ise, “Aracın kaybıyla sonuçlanan” bir kazanın meydana geldiği ve herhangi bir can kaybının yaşanmadığı belirtilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldığı bildirildi.

    SpaceX firması tarafından bugün yapılan fırlatma öncesinde, fırlatma sahasında Starship dışında 3 farklı roketin daha yakın gelecekte fırlatılmaya hazırlandığı görüldü.

    Elon Musk’un sahibi olduğu SpaceX firmasının geçtiğimiz Nisan ayında yaptığı ilk fırlatma denemesinde Starship roketi, kalkışın ardından yaklaşık 4 dakika içinde motorlarda gerçekleşen arıza nedeniyle patlayarak Meksika Körfezi’ne düşmüştü. Elon Musk’un firması SpaceX, yapılan ilk başarısız denemenin ardından Meksika Körfezi’nde oluşan enkaz nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalmıştı.

  • Oyunlarda hile tarihe karışıyor

    Oyunlarda hile tarihe karışıyor

    Masa yüzeyine yerleştirilen 4K çözünürlüklü dokunmatik ekran ile 35 farklı oyun, 6 kullanıcıya kadar destekleniyor. Ayrıca masa yüzeyine yerleştirilen suya ve darbeye dayanıklı ekran sayesinde oyun masası dışında da kullanılabiliyor. Avrupa’daki muadillerinden farklı olarak içerisine yerleştirilen hayalet ekranlarla okey ve kağıt oyunları oynatma imkanı sağlayan dijital masadaki oyuncular hayalet ekran sayesinde yanlarındaki ve karşılarındaki oyuncuların ellerini göremiyor. Hayalet ekran teknolojisi ile patent alan şirket, dünyada tek olma özelliğini elinde bulunduruyor.

    Avrupa bize inanmadı 1 yıl içerisinde ürettik

    Dijital masanın Avrupa’daki benzerinin çok üzerinde bir ürün geliştirdiklerini yüzde 85 yerlilik oranına ulaştıklarını belirten Bambu Games kurucu ortaklarından Makine Mühendisi Halil İbrahim Yalnız, “Bir şirketten, hayalet ekran olmayan bir masanın distribütörlüğünü istedik. Bize sundukları şartlar o kadar ağır ve Türkiye piyasasına uyumsuzdu ki şartların değişmesini talep ettik. Yoksa “Türkiye’de biz üretiriz” dedik. Onlar tabi bize inanmadı, akabinde bir yıl içerisinde yazılımı, donanımı ve otomasyonu ile masayı bu hale getirdik. Şu an o şirket ile diyalog halindeyiz ve onlar bizim sistemimiz olan hayalet ekran kullanma izni talebinde bulundular” şeklinde konuştu.

    Yüzde 85’i Türkiye’de tedarik ediliyor

    Bünyesindeki oyunların Türk eğlence kültürüne uygun ve her yaştan kullanıcıya hitap ettiğini belirten Yalnız, “Bizim kültürümüze uygun bir şekilde, içeriğinde eğlence, kültür, bilgi yarışmaları, batak, 101, okey gibi oyunları masanın içerisine nasıl yerleştirebiliriz diye düşündük. İnovasyon uç fikirlerin dahice çözülmesiyle oluşuyor. Bir uç fikir olan hayalet ekran araştırmasına girip masanın içerisine otomasyonla entegresini gerçekleştirebildik. Bir prototip ürettik. Oyunları kendi bünyemizde 40 kişilik bir ekip yazdı. Arayüz geliştirdik. Bu masanın şasesi, otomasyonu ve her türlü detayını Bursa’da bir araya getiriyoruz. Masanın yüzde 85’i Türkiye’de tedarik ediliyor. Şu an tanıtma aşamasındayız” dedi.

    İçeriğinde 35 oyun hazır, yeni oyunlar geliştiriliyor

    Geliştirdikleri yazılımda 35 oyunun yer aldığını ve güncellemeye açık bir sistem olduğunu aktaran Yalnız, “Çocuk oyunlarından, bilgi oyunlarına, gençlerin çok sevdiği tabu, uno, kızma birader, 2 ve 4 kişilik satranç, pişti, tavla, gibi 35 oyun var. Türk spektrumunu göz önünde bulundurduk ve her kese hitap etmek istedik. Tabi bunu devamlı geliştiriyoruz. Sistemimiz online olarak güncelleniyor, yeni oyunlar ekleniyor. Oyunlar, grafikler, animasyonlar geliştirilerek online olarak güncelleyebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Şimdiden 6 patent aldı

    Ürünün 6 patent aldığını söyleyen Yalnız, “Dünya Patenti’ne 1 ay önce başvurduk. Ondan önce de patentlerimiz oldu, 6 patent sahibiyiz. Dünya Patentimizin başvurusu başarıyla sonuçlandı. Yüzde 85 yerli üretime sahibiz. Geriye kalan yüzde 15’ini de Türkiye’de tedarik etmek isterdik ama ne yazık ki üretilmiyor. Yüzde 15’i uzak doğu ülkelerinden tedarik ediyoruz. Oyun masamız Türkiye’nin 3 ilinde 7 farklı noktada hizmet vermeye başladı. Oyun salonları, kafeler ve eğitim merkezlerinde oyun masamız aktif olarak kullanılıyor. Masamızın içinde bulunan taş ve kağıt oyunlarını dijital ortama sunması bizi rakiplerimizin önüne geçiriyor. 2024 hedeflerimizde Avrupa pazarının yüzde 30’una sahip olmak ve Türkiye’de de 3 bin masa piyasaya sunmayı hedefliyoruz. Şu anda 5’i Bursa’da, 1 İstanbul ve 1 de Antalya olmak üzere 7 noktada masamız bulunuyor. Pozitif tepkiler geliyor. İnsanların telefonun içine gömülmeyip grup halinde dijital platformda eğlenmesini seyretmek gerçekten insana zevk veriyor. Bu masada 35 adet oyun var. Yılsonuna kadar bunu 100’e çıkarmayı planlıyoruz. Bu 35 oyunun içinde çocuk oyunları ve yetişkin oyunları diye böldük. Aileler de çocuklarını “gönül rahatlığı ile masanın başına bırakabilsin, eğitici oyunlar oynasın” diye oyunlar geliştirdik. Aynı zamanda yetişkinler için de eğlenceli oyunlar bulunuyor” şeklinde konuştu

    Hayalet ekran teknolojisi ile dünyada tek

    Dünyada bir ilk olarak hayalet ekran teknolojisini entegre ettiklerini ifade eden Kod Pilot Kurucusu ve Bambu Games ortaklarından Yazılım Mühendisi Enes Doğru, “Bizim şu an dünyada tek bir rakibimiz var. Bu rakibimiz Avrupa’da başarılı olmuş bir modele sahip. Biz de bunu daha da geliştirip Türkiye pazarına ve ardından dünya pazarına almayı hedefliyoruz. Rakibimizden ayrılan yönümüz şu, bizim hayalet ekranımız var. Bu hayalet ekranlar yanlarınızda ve karşınızda oturan kişinin ellerini görmemek için tasarlandı. Bu tarz oyunları masamızda oynatabilme özelliğine sahip olduk. Bunun dünya PST başvuruları yapıldı. Dünyada bir ilk olduğu için patentleri de bizde” dedi.

    Hileciler taş çalamayacak

    Sistemin oyunda hile yapılmasına izin vermediğini aktaran Doğru, “Oyunda taş çalamama olayı benim de canımı sıkıyor. Oyunun bir zevkli kısmı da o olabilir. Taş çalan arkadaşların işlerine su koymuş oluyoruz, artık taş çalamayacaklar. Hile yapıp yanındaki ve karşısındaki kişinin ellerini göremeyecekler. Dijital oyun masası kafe ve eğlence merkezleri için tasarlandı. Fakat ilerleyen süreçte farklı sektörlere de açılabilir. Biz bu oyunları şimdilik kafeler ve eğlence merkezleri için yazdık. Ama içerisinde uygulamayı istediğimiz gibi geliştirebildiğimiz için bunu her mekana ve işletmeye uyarlayabiliriz. Hatta 2 yıllık vizyonlarımızın içerisinde çocuklar için her okulun sınıfına koyulabilecek eğitim masaları olarak ta geliştirmeyi planlıyoruz. Burada da çocuklar kimya derslerinde deneyleri, elementlerin etkileşimlerini masada deneyleyerek görecekler. Bunu hedefliyoruz. Ev tipi modeller de geliştireceğiz. Aileler küçük bir masa satın alarak buradaki tüm oyunlara hakim olacaklar. İnternet şartı a gerektirmeyecek” dedi.

    2 farklı yöntemle işletmelerin hizmetine sunulacak

    Ürünü işletmesinde kullanmak isteyenlere 2 farklı alternatifle satış modeli geliştirildiğini aktaran Doğru, “Bu modellerde 2 satış şartımız var, Türkiye’de bunu ya çevrimdışı modelde satıyoruz, burada internet sadece güncelleme için gerekli oluyor. Masa ilk açıldığında güncelleme aldıktan sonra internet şartı yok. Fakat ikinci modelimiz şu, biz bunu ortaklı olarak satıyoruz ve Bambu Games’e mobil uygulama geliştirdik. İnsanlar o uygulamaya girip süre satın alıp, QR kod ile masaya bağlanabiliyorlar. Burada kazanç toplayıcı olarak Bambu Games devreye giriyor. İşletmelere aylık hak edişlerini geri ödüyoruz. 2 tiple satışlarımızı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Ayda 200 adet üretiliyor hedef bin

    İlk etapta ayda 200 adet üretim kapasitesine ulaştıklarını, hedeflerinin aylık bin adet üretim yapmak olduğunu kaydeden Enes Doğru, “Türkiye’de markalaşmış ürünler çok fazla yok. Bizim buradaki amacımız, dijital ve eğitim masalarında marka çıkarmak. Bunu yaparken de AR-GE’si yapılmış, katma değeri yüksek ürünler geliştirmek. Bu da bu masada o ürünlerden biri aslında. Biz bu masayı geliştirirken alabildiğimiz her şeyi Türkiye’den almaya çok dikkat ettik. Burada gördüğünüz yazılım ve donanımların çoğu Türkiye’den. Yüzde 85 gibi bir oran verebilirim. Sadece parçayı eğer Türkiye’de bulamadıysak yurt dışından getirmek zorunda kaldık. Ama bu yüzde 85 yerli bir proje diyebilirim. Şu an sanayide bulunan tesisimizde 200 adet ürün üretebiliyoruz. Ama bizim buradaki hedefimiz aylık bine çıkmak” diye konuştu.

    Dijital oyun masası, darbelere, suya karşı dayanıklı olarak üretildi. Üzerinde yemek ve içecek de tüketilebiliyor.

  • Türk savunma sanayisi İzmir’de konuşuldu

    Türk savunma sanayisi İzmir’de konuşuldu

    MÜSİAD ev sahipliğinde, Ege Üniversitesi Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi Ertuğrul Gazi Konferans Salonu’nda düzenlenen dost meclisi toplantısında, Türk Savunma Sanayisi ve Altay tankındaki son gelişmeler hakkında bilgiler verildi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa BMC CEO’su Prof. Dr. Murat Yalçıntaş, MÜSİAD İzmir İl Başkanı Gökhan Temur, bölge ve il müdürleri, STK’lar ve vatandaşlar katıldı.
    Programa katılamayan AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın mesajının okunmasının ardından kürsüye çıkan Temur şu sözlere yer verdi: “Savunma sanayi ekonomik kalkınma üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Savunma sanayi, bağlantıları güçlü bir sektördür. Savunma sanayisi üstün olan ülkelerden birçoğunun teknolojik üstünlüğe sahip gelişmiş ülkeler olduğu görülmektedir. Savunma sanayi, ülkelerin sahip olduğu gelişmişlik düzeyiyle yakından ilişkilidir. Yapılan çalışmalar, Türkiye’nin sanayileşme sürecinde, savunma sanayinin sanayileşmeyi olumlu etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.”

    “Savunma sanayi tüm sektörlerin anası”

    Savunma sanayinin önemine değinen BMC CEO’su Prof. Dr. Murat Yalçıntaş, “Savunma sanayi aslında bir ülkedeki tüm sektörlerin anası, temelidir. Her gün kullandığımız teknolojiler; internetinden tutun da kullandığımız GPS’lere kadar hepsi bütün sistemine, röntgenine kadar birçok teknolojinin temeli savunma sanayidir. Savunma sanayinin gücü Türkiye’ye önce özgür olma şansı verir. Ondan sonra da diğer ülkelere tahakküm etme şansı verir. Eğer iyi bir savunma sistemine sahip olmak istiyorsanız kendi savunma sanayinizi kendiniz yapmak, kendi silahınızı ve kendi savunma araçlarınızı kendiniz geliştirmek zorundasınız. Bugün biz BMC olarak savunma alanında kara araçları ihracatında Türkiye birincisiyiz. Tüm Türkiye’nin kara araçları ihracatının yüzde 45’ini geçen sene biz ürettik. Türkiye’de ilk üç havacılık sektöründen dördüncüsü biziz. Biz bütün ihracatımızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Milli Savunma Bakanlığının ismiyle yapıyoruz. Dolayısıyla eğer bu ülkede savunma sanayi değişecekse bunun arkasındaki en önemli güç devlettir” dedi.

    “Türkiye üzerindeki ambargolar halen ciddi olarak devam ediyor. Açık ambargoyu hepiniz biliyorsunuz. Gizli ambargolar da devam ediyor” diyen Yalçıntaş, “Nedir gizli ambargodan kastettiğimiz şey? Ortada yazılı herhangi bir evrak yok, herhangi bir şey yok. Fakat bir şey satın almak istiyorsunuz ve size satmıyorlar. Biz üç boyutlu ölçme cihazı almak istedik. Fakat Avrupa bize satmadı. Bize bu makineyi doğrudan doğruya savunma sanayinde kullanacaksınız diye belirterek satmadılar. İlk önce bilgi alacağız diyorlar ve bir buçuk seneye yakın bekletiyorlar. Bir buçuk sene sonra haber geliyor ve alamıyorsunuz deniyor. Türkiye özellikle son 20, 25 yılda gerçekten bağımsız bir politika izlemeye başladı ve bu izlediğimiz bağımsız politikadan dolayı da bize her türlü ambargoyu uyguluyorlar” şeklinde konuştu.

    Savunma sanayinde sürekli ürün geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Yalçıntaş, “Savunma sanayi öyle bir sanayi ki her an için yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor ve bu yeni ihtiyaçlar çerçevesinde de yeni ürünler geliştirmeniz lazım. Eğer bu ürünü siz geliştirmenizde rakibiniz size karşı bir üstünlük elde ediyor. En son yapılan savaşlarda, özellikle Karabağ Savaşı’nda şu görüldü; Teknolojiler, elektronik teknolojiler, İHA gibi insansız hava araçları orduların en temel gücü olan topçuya karşı çok ciddi bir tehdit oluşturmaya başladı. Çünkü topçular herhangi bir şekilde hedef bulmak için elektroniklerini açtıkları zaman veya ilk atış yapıp da o termal izi verdikten sonra karşı taraf nereden atış yapıldığını hemen tespit ediyor. Dolayısıyla onlar da karşı atış yapıyorlar. Ortaya şöyle bir ihtiyaç çıktı; Öyle bir top olması lazım ki kırk kilometreye kadar atış yapabilen bir sistem olsun. Öyle bir sistem olmalı ki bir dakika içinde kurulup atışını yapabilmeli. Ondan sonra bir dakika içerisinde hemen yerini değiştirebilmeli. Türk Silahlı Kuvvetleri böyle bir sistemle ortaya çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin isteklerine karşı bu geliştirildi” dedi.

    “Yapacağız demedik, yaptık”

    Altay tankının hikayesini aktaran Yalçıntaş, “Altay tankı hakkında çok şey söylerler. Ben göreve geleli iki buçuk sene oldu. Çok haksız eleştiriler yapıldı. Hepsi haksız eleştirilerdi ama cevap veremedik. Neden cevap veremedik? Çünkü askeri boyutu var, çünkü milli menfaatler olduğu için hiçbir şey söyleyemedik. Ne zamana kadar söyleyemedik? Geçen seneye kadar söyleyemedik. Altayları üretip Türk Silahlı Kuvvetleri’ne test etmesi için teslim ettik. Ondan sonra ancak konuşmaya başlayabildik. Yapacağız demedik, yaptık. Yaptıktan sonra işte yaptık dedik. Hala bir şeyler söylüyorlar ama artık onlara da bir şey demiyorum. Ortada hazır bir tasarım vardı, parçalar belliydi fakat birçok parça yabancıydı. Mesela güç grubu silahların kimisi Belçika üretimiydi. Başka parçalar da vardı. Yapılan ambargolar sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, karşı tarafın tankı yaptırmaya ve parçaları vermeye niyetinin olmadığını anlıyor. O zaman kendi göbeğimizi esnaf tabiriyle kendimiz keseceğiz. Kendi motorumuzla kendimiz yapacağız. Kendi zırhımızla kendimiz yapacağız. Kendi mühimmatlarımızı kendimiz yapacağız. Bize neyi vermiyorlarsa onu kendimiz yapacağız. Bu bütün tasarımın sıfırdan baştan yapılması demek. Dolayısıyla BMC şirketi sıfırdan tasarım yapmaya başladı” açıklamalarına yer verdi.

  • “40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz”

    “40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz”

    Milli Savuma Bakanı Yaşar Güler, TBMM’de katıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekilleri tarafından yönlendirilen soruları cevapladı. Bakan Güler, 6 Şubat tarihinden meydana gelen depremlerde TSK’nın icra ettiği faaliyetleri saat saat aktardı.

    “S400’e ihtiyaç duyduğumuz anda düğmeye basarız”

    Bakan Güler, S400 hava savunma sisteminin faal durumda olup olmadığına ilişkin soru üzerine, “Bizler 7 gün 24 saat, 365 gün bu memleketin güvenliği için çalışıyoruz. S400’ü alıp bir fabrikanın köşesine teslim edemeyiz. Böyle bir şey yok. S400’e ihtiyaç duyduğumuz anda düğmeye basarız” diye konuştu.

    Bakan Güler’den CHP’li Ağbaba’ya “Bu çamaşır makinesi mi?” cevabını

    CHP Milletvekili Veli Ağbaba’nın “Niye kullanmıyorsunuz?” sorusuna ise Bakan Güler, “Bu çamaşır makinesi mi?” cevabını verdi.

    “40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz”

    “Elimizdeki muharip uçakların şu anda yükümlü olduğumuz görevleri karşılayıp karşılamayacağına dair bir soru vardı. Elimizdeki uçaklarımız F-16’larımız ve F-4’lerimiz bizim yapacağımız görevler için yeterlidir” diyen Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti:
    “Biz tabii ki ileriye bakıyoruz, başlangıçta F-35’e müracaat etmiştik. Bakın F-35’te birtakım problemler çıktı. Onun da alternatiflerini çalışıyoruz. Block-70 denen Viper uçaklarıyla 40 taneyi hazır alacağız, 79 taneyi de kendi TUSAŞ fabrikamızda biz yapacağız. Eurofighter’larla ilgili çalışmamız var. İngiltere ve İspanya’yla görüşüyoruz. Hem İngiltere hem İspanya evet diyor, Almanya’yı ikna etmeye çalışıyorlar. Onlar çalışıyor biz çalışmıyoruz. Olursa oradan da 40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz. Ama bizim için asıl olan 2 tane uçağımız var. Hürjet’imiz var; eğitim uçağımız olacak aynı zamanda bir muharip uçak olacak. Asıl hedefimiz KAAN, milli muharip uçağımız; bu yılın sonunda ilk uçuşunu yapacak. Bu beşinci nesil bir uçak bugün başladık yarın da bunu bitireceğiz öbür gün de piste çekeceğiz diye bir kaide yok. 2028’de yerli motoru vereceğiz. En geç 2031-2032 kendi motorumuzla uçuyor olacak.”

    “Sınırlarımızda 60 bin personelimiz 24 saat çalışıyor”

    Sınır güvenliği konusuna ilişkin açıklamalarda Güler, “Açık yüreklilikle söylüyorum sınırlarımız bugüne kadar olmadığı kadar güvenilir. Bugün sınırlarımızda 60 bin personelimiz 24 saat çalışıyor. Arzu eden her vekilimizi istediği sınıra götürebiliriz. 15-20 tane ülke bizim sınırlarımızı, görüp örnek alıp kendi sınırlarında uygulamak için ülkemize geliyorlar” diye konuştu.
    Ayrıca Bakan Güler, F-35 uçaklarının Amerika’da bile uçuşlarının kesildiğini belirterek, “F-35 konusunu oturup düşünmemiz gerek. Avrupa’daki bir çok ülkede aksaklık var. Ben şahsen alma taraftarı değilim” ifadelerini kullandı.

    “(Kimyasal silah) Böyle bir şeye sahip olmayı da asla düşünmüyoruz”

    Geçmiş yıllarda TSK tarafından kullanıldığı iddia edilen kimyasal silahın mühimmatta olup olmadığına dair açıklamalarda bulunan Güler, “Siz bu devirde herhangi bir şeyin gizli kalabileceğine inanıyor musunuz? Böyle bir şeyi ben istesem de saklayabilir miyim? Efendim depoda kimyasal silah var ben saklıyorum; ee depocu astsubay biliyor onun üstündeki adam biliyor. Bir kişi biliyorsa zaten bin kişi de biliyor demektir. Böyle bir şey kesinlikle yok. Böyle bir şeye sahip olmayı da asla düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.
    Göz yaşartıcı spreyin mühimmatta olup olmaması sorusuna cevap veren Güler, “Göz yaşartıcı zaten piyasada satılıyor. İstediğiniz yerden satın alabilirsiniz” dedi.

  • E-İhracat Platformu yakında hizmete girecek

    E-İhracat Platformu yakında hizmete girecek

    Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri ortaklığında Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen “Ankara E-Ticaret Zirvesi” başladı. Programda e-ihracatın önemi, konsorsiyumlar, geleceğin trendleri ve pazar yerleri konularında paneller düzenlenecek.
    Programın açılış konuşmasını yapan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, e-ticaret sektörünün ihracatı daha da arttırabilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemeleri yapacaklarını kaydetti.

    “Yeni destek modülleri hazırladık”

    Ticaret Bakanlığının e-ticaret sektöründe düzenleyici ve denetleyici etkilere sahip konumda olduğunu söyleyen Bakan Bolat, ilgi kanuni düzenlemelerini çıkaracaklarını belirterek, “Bu yıl e-ihracata yönelik desteklerimizle alakalı siz değerli sektör temsilcilerimizle yaptığımız istişarelerle yeni destek modülleri hazırladık. 2024’te bunları sizin istifadenize sunacağız” diye konuştu.
    E-ticaret ve e-ihracatta hedef pazar ürünlerinin test edildiği çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Bakan Bolat, “Müşteri temsilcileriyle yeni ürünler keşfetmek ve mevcut ürünlere yenilikçilik katmak hedefindeyiz. E-ihracatın toptan satışlara göre yüksek kar marjlı olması avantajından hep birlikte yararlanmamız lazım. Üretim ve ödeme süreçleri itibarıyla da nispeten düşük riskli işlemler yapılmakta” ifadelerini kullandı.

    “E-ticaret sektörü çok büyük fırsatlar sunuyor”

    Türkiye’de genç nüfusun bilgi teknolojilerine yatkınlığına da değinen Bakan Bolat, “Genç girişimcilerimizle yeni teknolojileri hızla adapte edebilmeleri ve uygulayabilmeleriyle bizim çok gelişmiş ülkelerle aramızdaki gelişmişlik farkını kapatmamızda çok büyük bir rol oynayacak. Küçük ve orta büyüklükte işletmeler için de çok uzun yılların tecrübesi ve birikimiyle büyük işletmeler karşısında rekabet güçlerini arttırabilmesi amacıyla e-ticaret sektörü çok büyük fırsatlar sunuyor” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye E-İhracat Platformu’nu yakında hizmete alıyoruz”

    Bakan Bolat, hiç ihracat yapmamış KOBİ’lerin ürünlerini yurt dışına ihraç etmelerini sağlamak için e-ihracat destekleri paketlerini devreye aldıklarını dile getirdi. Uzak ülkelere ihracatı arttırma hedefi çerçevesinde 18 hedef ülke içerisinde “Hedef E-ihracat Pazarları” raporu yayınladıklarını söyleyen Bakan Bolat, şöyle konuştu:
    “E-ihracat ve ticareti desteklemek için Türkiye E-İhracat Platformu’nu yakında hizmete alıyoruz. İhracatçılarımızı dijital ortama taşımış olacağız. Bu yeni nesil teknolojilerin kullanılacağı milli BTV platformunu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi, Ticaret Bakanlığımızla birlikte hayata geçireceğiz.”
    Ankara E-ticaret Zirvesi, 10 Kasım’a kadar Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde devam edecek.

  • “Şarj istasyonu sayısında Avrupa’da birinciyiz”

    “Şarj istasyonu sayısında Avrupa’da birinciyiz”

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyonda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2024 mali yılı bütçeleri görüşüldü. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bakanlığının bütçesi ile ilgili komisyona sunum yaptı.

    Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Bakan Kacır, Bakanlık olarak 6 Şubat depremlerinin ardından sanayicilerle birlikte tüm imkanların deprem bölgesi için seferber edildiğini belirterek, “Yaptığımız hasar tespit çalışmasında bölge sanayiinin bina, makine, stok ve altyapı kayıplarının 8 milyar doların üzerinde olduğunu belirledik. Deprem bölgesinin yeniden ihyası ve inşası için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Elektrikli araç başına düşen hızlı şarj istasyonu sayısında Avrupa’da birinciyiz”

    Yerli ve milli imkanlarla üretilen TOGG’un yollarda olduğunu hatırlatan Kacır, “Yılsonuna kadar teslimatı tamamlanması planlanan 20 bin araç için gerçekleşen 177 bin 467 araçlık talep milletimizin yerli ve milli otomobil markasına hasret ve güveninin önemli bir göstergesi. Bugüne kadar 9 binden fazla araç sahiplerine teslim edildi. Ülkemizin tüm şehirlerinde hızlı şarj istasyonları kurulmasını sağladık. 81 şehrimizde 2 bin 800’ü hızlı şarj olmak üzere 10 bin 100 halka açık şarj bağlantısına ulaştık. Elektrikli araç başına düşen hızlı şarj istasyonu sayısında Avrupa’da birinciyiz” diye konuştu.

    “Çip tasarımı ve üretimi konusunda ülkemizin yetkinliklerini artırıyoruz”

    Türkiye’nin teknolojik olarak yetkinliklerinin arttığına dikkati çeken Kacır, “Teknolojik ürünlerin en kritik bileşeni çip tasarımı ve üretimi konusunda ülkemizin yetkinliklerini artırıyoruz. Halihazırda savunma sanayimizde milli akıllı mühimmatların fotodedektörlerinin ve milli radar sistemlerinin çiplerini yerli olarak tasarlıyor ve üretiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Model fabrikalarımızın sayısını 8’den 14’e çıkarıyoruz”

    Dijital dönüşüm ile firmalara rekabet gücü kazandırıldığını aktaran Bakan Kacır konuşmasına şöyle devam etti:
    “Model fabrikalarımızda sunduğumuz yalın üretim, dijital dönüşüm eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile işletmelerimizin verimliliklerinde yüzde 76’ya varan artış sağlıyoruz. Kocaeli, Denizli, Eskişehir, Samsun, Trabzon ve Malatya ile model fabrikalarımızın sayısını 8’den 14’e çıkarıyoruz. KOBİ’lerimiz için geliştirdiğimiz Dijital Dönüşüm Değerlendirme Modeli’ni uyguluyoruz. İmalat sanayimiz için Dijital Dönüşüm Destek Programı’nı hayata geçiriyoruz.”

    “Yılsonuna dek 7 Bilim Merkezini daha hizmete sunacağız”

    Bilim ve toplum çalışmaları ile toplumun her kesimine ulaştıklarını dile getiren Kacır, “Bu yıl Gaziantep, Üsküdar, Karabük, Güngören, Samsun ve Canik’te 6 Bilim Merkezini hizmete açarak, Bilim Merkezi sayımızı 19’a çıkardık. Bilim Merkezlerinde 1 milyon 330 bin ziyaretçi ağırladık; 550 bin öğrencimiz bilim atölyeleri eğitimlerine katıldı. Yılsonuna dek 7 Bilim Merkezini daha hizmete sunacağız” açıklamasında bulundu.

    “5 Avrupa Dijital İnovasyon Merkezini 2024’te ülkemizde kuracağız”

    Türkiye’de Ar-Ge çalışması yapan yeni fabrikaların açılacağını söyleyen Kacır, “TÜBİTAK Bilim Genç’le dijital ortamda 18 milyon 500 bin kişiye eriştik. Popüler bilim kitaplarımızla bilim okuryazarlığını destekliyoruz. Bu yıl, 28’i yeni olmak üzere 150’ye yakın kitabı 2,5 milyon adet bastık. Yeşil dönüşüm, araştırma, yenilik, teknoloji ve dijitalleşme alanlarında BM, Türk Devletleri Teşkilatı, AB, NATO ve OECD başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve ülkeler ile iş birliklerimizi güçlendiriyoruz. Dünyanın en yüksek bütçeli kamu Ar-Ge programı Ufuk Avrupa’da 405 projede 233 milyon avro fonu ülkemize kazandırdık. Gümrük Birliği, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Dijital Dönüşüm ana eksenlerinde AB mevzuatını uyumlaştırma çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 7,5 milyar avro bütçeli Dijital Avrupa Programı’na katıldık. Program kapsamında süper bilgisayarlara, yapay zekâ test ve deney tesislerine, açık veri alanlarına KOBİ’lerimiz ve araştırmacılarımız için erişim imkânı sağlayacağız. 5 Avrupa Dijital İnovasyon Merkezini 2024’te ülkemizde kuracağız” diye konuştu.

    “Yılbaşından bu yana 61 bin işletmeye, 5,2 milyar lira destek sağladık”

    Etkin destek ve hizmetlerle KOBİ’lerin yanında olmaya devam edeceklerinin altını çizen Bakan Kacır, “Yılbaşından bu yana 61 bin işletmeye, 5,2 milyar lira destek sağladık. KOBİ Finansman Destekleri ile 4,5 milyar liralık kredi hacmi oluşturduk. Acil Destek Programları ile sel ve yangın felaketlerinden etkilenen KOBİ’lerimizin de yardımına koştuk. 2 bin 375 KOBİ’mizin 505 milyon lira krediye faizsiz erişimini sağladık. Yıl içinde 93 bin vatandaşımıza çevrimiçi girişimcilik eğitimi vererek, 3 bini kadın, 4 bin 600’ü genç girişimci olmak üzere 8 bin yeni işletme kurulmasını sağladık. Son bir yılda ithal ürünleri yerlileştirmeye yönelik 104 KOBİ projesini destekledik” ifadelerine yer verdi.

    “Yeni nesil füze ailesi KUZGUN, 2024’te Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine girecek”

    Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat-6A’nın testlerini büyük ölçüde tamamladıklarını söyleyen Bakan Kacır, “Uyduyu önümüzdeki aylarda fırlatmayı hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz milli hava füzeleri GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN, İHA ve insansız deniz aracı platformlarından atılabilecek yeni nesil füze ailesi KUZGUN, 2024’te Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine girecek. Muharebe sahasının oyun değiştirici unsuru elektronik harp ve destek sistemlerinde geliştirdiğimiz milli teknolojiler ülkemize stratejik ve taktik angajman avantajı sağlıyor” ifadelerini kullandı.