Kategori: Teknoloji

  • Saha çimleri daha dirençli hale gelecek

    Saha çimleri daha dirençli hale gelecek

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, çimler üzerinde geniş çaplı bir araştırma yürütüyor. Ziraat Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuvarında hummalı bir çalışma yürüten Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Tunalı ve öğrencileri, mantarları mercek altına aldı. Doğada bulunan ‘festuca’ bitkisinden alınan mantarları laboratuvar ortamında geliştirerek daha dayanaklı bitkiler elde etmeyi amaçladıklarını belirten Prof. Dr. Berna Tunalı, ayrıca hayvan beslenmesinde festuca türlerinin önemli bir yeri olduğunu vurguladı.

    “Basmaya, ezilmeye karşı daha dayanıklı bitkiler elde edebiliriz”

    Çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Berna Tunalı, “Mikoloji Laboratuvarında fungal bitki hastalıkları üzerine çalışıyoruz. Bitkileri hastalandıran virüs, bakteri ve farklı isimlerle bilinen diğer bazı mikroorganizmalar bulunmaktadır. Ancak üreticilerin mantar olarak bildiği funguslar doğada en yaygın olarak bulunan bitki hastalık etmenleridir. Mantar deyince aslında şapkalı mantarlar da akla geliyor.

    Onlar da funguslar içerisinde olup makrofungus olarak ta isimlendirilmektedir. Her ne kadar hastalık yapan pek çok fungus olsa da diğer bazı fungusların çeşitli alanlarda faydalı olabildiğini de biliyoruz. Örneğin, bitki hastalıklarının biyolojik mücadelede kullanılan funguslar vardır. Ayrıca böceklerin ve yabancı otların biyolojik mücadelesinde de funguslardan yararlanılabilmektedir” dedi.

     

    “Ülkemizde ilk kez çalışılan bir konu”

    Tunalı, şöyle devam etti:
    “Bizim şu anda çalıştığımız bir proje var. Proje ülkemizde geniş anlamda ilk kez çalışılan bir konuyu içermektedir. Bazı çim bitkilerinde endofitik dediğimiz funguslar yani mantarlar var. Bu funguslar bitkiye bir takım olumlu özellikler kazandırıyor. Bitkinin daha dayanıklı olmasını sağlıyor. Daha iyi gelişmesini sağlıyor. Sıcağa, soğuğa, kuraklığa, basılmaya, bir takım hastalık ve zararlı etmenlere karşı direnç oluşturuyor. Bu fungusların festuca bitkilerinin içerisinde olması onları yukarıda saydığımız yönleriyle dayanıklı bitkiler haline getiriyor. Araştırmamızda pastorel alanlardan festuca bitkilerini toplamaya çalıştık. Bitkilerden fungusları izole ettik. Onların en iyi geliştiği koşulları belirledik. Çalışmalarımız bu yılın sonuna kadar devam edecektir.”

    “Yurt dışında 2-3 kat fazla fiyata satılan bu çimleri biz de üretmeye çalışacağız”

    Futbol sahalarında, golf sahalarında, diğer spor sahalarında da bu dayanaklı festucaları geliştirip kullanılmasını sağlamayı hedeflediklerini söyleyen Prof. Dr. Tunalı, “Zira bu çim bitkilerini ekerek basmaya, ezilmeye ve diğer olumsuz koşullara karşı daha dayanıklı bitkiler geliştirebiliriz. Ayrıca kuraklığa dayanıklılık da sağladığından çim ekili park ve bahçelerde su tüketimini de azaltacak olması çok önemli bir katkı olacaktır. Bazı ülkelerde, örneğin ABD, Yeni Zelanda, Avustralya gibi endofitli çim adı altında 2-3 kat fazla fiyatla satılan bu çimleri biz de üretmeye çalışacağız. Çayır ve mera alanlarında da ülkemizde festuca türleri ekilip hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır. Ancak bazı bitkilerin içlerinde bulunan ergot alkaloitleri hayvanlara toksik olmakta ve hayvanlarda bazı sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bu toksik maddeleri ya hiç üretmeyen ya da zararlı olmayacak çok küçük miktarda üreten ve endofit içeren festuca bitkilerini yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bizim projemiz bitince bu çim bitkilerini çoğaltarak hem tarımda hem de bahsettiğimiz diğer alanlarda daha sağlıklı ve daha dayanıklı çim bitkileri ekimi yapılmasına katkı sunmak istiyoruz” diye konuştu.

  • Çip Tasarım Yarışmasında finale kaldılar

    Çip Tasarım Yarışmasında finale kaldılar

    Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, 6. yılında festivalin yüksek ödüllü yarışmaları arasında yer alan “Çip Tasarım Yarışması”nı bu yıl ikinci kez düzenliyor. TEKNOFEST teknoloji yarışmaları arasına 2022 yılında katılan Çip Tasarım Yarışması’nda öğrencilerin mikro-elektronik teknolojilerine ilgilerini artırarak bu alandaki kabiliyetlerini geliştirmeleri amaçlanıyor.

    Danışmanlığını KBÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü araştırma görevlisi İzzeddin Güler’in takım kaptanlığını ise KBÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Kamil Tanır’ın yaptığı Küp-Y takımı ve danışmanlığını KBÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Cihat Şeker’in takım kaptanlığını ise KBÜ Mekatronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Esat Özcan’ın yaptığı Karabük GM Küp-X takımları ise bu yıl ikincisi düzenlenen bu kategoride Detay Tasarım Raporu aşamasında Türkiye 3.’sü ve 4.’sü olarak projelerini tanıtacakları bir proje demosu ve bir final sunumu yapmaya hak kazandı.

    Karabük GM Küp-X takımı 2022 TEKNOFEST yarışmalarında ilki düzenlenen Çip Tasarım Yarışması Analog Tasarımı kategorisinde 11 takım arasından 3. olmuş ve Analog kategorisinde en iyi takım ruhu ödülünü kazanmıştı.

  • Bilgisayarda kendi tasarladıkları oyunları oynuyor

    Bilgisayarda kendi tasarladıkları oyunları oynuyor

    Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Cizre Gençlik Merkezinde açılan robotik kodlama sınıfı öğrencileri, bilgisayar ortamında senaryolarını projelendirerek kendi tasarladıkları oyunları oynuyor. 7-14 yaş grubu öğrencileri, okuldan arta kalan boş zamanlarını gençlik merkezinde değerlendiriyor. Cizreli çocuklar, İsmail Ebuliz El Cezeri gibi robotik bilimin öncüsü olmak istediklerini belirtti.


    Robotik kodlama dersinin çocuklara okul dersleri açısından da faydalı olduğunu belirten kurs hocası Fehime Uluğ, “Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Cizre Gençlik Merkezi’ndeyiz. Robotik kodlama dersleri veriyoruz. Kursa gelen çocuklarımız, okuldan arta kalan zamanlarını daha verimli ve güzel geçirmeleri için robotik kodlama kursuna geliyorlar. Robotik kodlama dersimizde ilk skreç eğitimi olarak veriyoruz. Çocuklar kendi düşüncelerini ve projelerini bir oyun tasarlayarak dışa aktarabiliyor. İsmail Ebuliz El Cezeri’nin torunları olarak bütün gençlerimiz ve çocuklarımız kendinde gelişmişlik isteği ve kendini kanıtlama isteği bulunduğu için şu an buradaki bütün robotik kodlama derslerini alan çocuklarımız, kendi projelerini kendileri yapıyorlar. Hepimizin evinde elektrikli eşyalar bulunuyor. Elektronik eşyaların robotik kodlama ile mekanizmalarını buradan da yapabiliyorlar. Çocuklarımız robotik kodlama dersi görerek aynı zamanda kendi okul dersleri açısından da beyinsel bir gelişmeye de vesile olabiliyor” diye konuştu.

    Kursa geldiği için mutlu olduğunu belirten Sena Yalun, “Cizre Gençlik Merkezi’nde her gün robotik kodlama kursuna geliyoruz. Daha önce evde anne ve babamızın telefonları ile oynuyorduk, şimdi kendi tasarladığımız oyunu oynayabiliyoruz. Robotik kodlama sınıfına geldiğim, ders gördüğüm için çok mutluyum” şeklinde konuştu.

    Kendi oyunlarını tasarladığını söyleyen Tuğba Ağar, “İsmail Ebuliz El Cezeri’nin torunu olarak burada robotik kodlama derslerini alıyorum. Robotik kodlama dersleri için haftanın her günü okuldan sonra gelip kendi oyunlarımızı tasarlıyoruz. Evde telefonlarla oynayacağımız yerine burada kendi oyunlarımızı tasarlayıp oynuyoruz artık” dedi.

  • Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi

    Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi

    Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve Dünya Bankası koordinasyonuyla yürütülen Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO) çerçevesinde, İpekyolu Kalkınma Ajansı Faaliyet bölgesinde bulunan, Gaziantep, Adıyaman, Kilis illerinde geçim kaynağı tesisi kurulması ve kırılgan gruplara hibe desteğinin verilmesi hedeflenen projenin protokol imzaları atıldı.

    Depremzede vatandaşlar için çeşitli sosyal alanlar oluşturacaklarını belirten İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz, “Bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğümüz koordinasyonunda, Dünya Bankası işbirliğinde yürütülen Sosyal Uyum projesi çerçevesinde Gaziantep ilimizin Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde hayata geçireceğimiz 2 önemli yatırımın mali sözleşmesini imzalamak için toplandık. Bu projeler çerçevesinde 1’inci projemizi İslahiye’de hayata geçiriyoruz. İslahiye’de tekstil, mutfak projeleri olarak hayata geçiriyoruz.

    Buralarda atölyeler kurup deprem bölgesindeki depremzede kardeşlerimizin istihdamını sağlayacak alt yapılar kurmuş olacağız. 2’inci olarak da Nurdağı ilçemizde 7 den 70’e herkesin faydalanabileceği bir sosyal yaşam merkezi kuracağız. Bu merkezin içerisinde de Kütüphane, çok amaçlı salon, bilişim atölyesi, kafeterya, mescit gibi donatıların olduğu ve vatandaşlarımızın her zaman vakitlerini geçirebileceği sosyal yaşam alanı. Bugün bu 2 projenin sözleşmelerini imzalayacağız” dedi.

    Güzel bir projeye imza attıklarını belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Şimşek, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğünün yürüttüğü Dünya Bankasının ortaklığında Avrupa Birliği tarafından hibelenen Sosyal Girişimcili, Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde Gaziantep Valiliğimiz ve Nurdağı, İslahiye ilçelerimizin Kaymakamlıklarıyla birlikte proje çerçevesinde bir protokol imzaladık. Bu protokol ülkemizdeki afet bölgesinde, depremden etkilenen kadın ve gençlerin istihdamına katılımını hedefleyen bir projedir.

    Bu çerçevede bir sosyal satın alma çağrısı ilan etmiştik. Bu sosyal satın alma çağrısı şirketlerimizin üretmek istedikleri ürünleri afet bölgesinde bizim tarafımızdan ürettirilmesi ve şirketler tarafından satım alım garantisi verilerek alınması şeklinde bir modeldi. Sosyal satın alma çağrısını çok büyük şirketlerimiz başvurdu. Bu şirketlerle işbirliklerimizi somutlaştırdık ve çok kısa bir süre içerisinde belirlediğimiz lokasyonlarda, konteyner ve çadır kentlerde üretim alanları oluşturacağız. Bugün çok önemli protokoller imzaladık. Gaziantep’in yerel idareleri başta Valiliğimiz olmak üzere çok önemli destekler sundu. Kalkınma ajanslarımız, İpekyolu Kalkınma Ajansımız süreci çok güzel koordine etti. Bu bu çerçevede destek ve emek veren herkese teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

    Projenin faydalı bir iş olduğunu söyleyen Vali Davut Gül, “Bizde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ekiplerine çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Faydalı bir iş oldu. İnanıyorum ki bu proje ile her iki ilçemizdeki depremden etkilenen vatandaşlarımız daha çabuk toparlanacaklardır. Hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

  • Lise öğrencileri ‘robot’larıyla yarışıyor

    Lise öğrencileri ‘robot’larıyla yarışıyor

    Robot yarışması FRC’nin Türkiye ayağı İstanbul’da başladı. Türkiye’den birçok lisenin yer aldığı yarışmaya binlerce öğrenci katıldı. FIRST Robotics Competition tarafından düzenlenen, alanlarında yeteneklerini geliştirmek isteyen lise öğrencilerinden oluşan takımlar her yıl açıklanan yeni oyun temasına göre robotlarını tasarlayarak yarışmalara katılıyorlar. Bu yılın teması ise Energy Charged Up (Şarj Edilen Enerji). Yarışmada dereceye giren öğrenciler bir sonraki yarışmaya katılmaya hak kazanıyor.

    “Bir robottan daha fazlası”

    Öğrencilerin sadece bir robot yapmayı değil, geleceği nasıl şekillendirecekleri konusunda kazanımlar elde ettiğini belirten FRC İletişim Destekçisi TurkNet’in CEO’su Cem Çelebiler, “Lise öğrencilerinden oluşan takımlar, yılın açıklanan oyun temasına ve kurallarına göre robotlarını yapıyorlar. Tema ve dolayısıyla robotların ve takımların görevleri her yıl değişiyor. Takımlara standart bir parça seti veriliyor ama kendi sponsorlarını bulup oluşturdukları bütçeyle üretim yapmaya da teşvik ediliyorlar. Dahası, iş planı hazırlamayı, bütçe planlamayı, sponsor bulmayı, ekip çalışmasını erken yaşta deneyimliyorlar. Kodlama, mekatronik ve yazılım yeteneklerinin üzerine ciddi bir strateji, iş geliştirme ve pazarlama deneyimi kazanıyorlar. FRC’nin temel ilkelerinden biri olan “Duyarlı Profesyonellik” kavramıyla tanışıyorlar, bazen birbirlerine ittifak olup birlikte fikir üretiyorlar, bazen ise karşı takımlarda rekabet ediyorlar. Ve her şeyden önemlisi geleceğin teknolojilerine karşı derin bir iç görü kazanırken çok eğleniyorlar” dedi.

     


    2023’ün teması ‘Şarj edilen enerji’

    Dereceye giren takımların Houston’a gideceğini belirten Çelebiler, “Yarışmacılar tasarladıkları robotların yanı sıra sosyal sorumluluk çalışmalarıyla topluma fayda sağlayacak fikirler üretiyor. Geçtiğimiz yıl toplam 12 takım ABD’nin Houston şehrinde düzenlenen uluslararası şampiyonaya katılma hakkı kazandı. Sadece kazananların değil FRC’ye katılan tüm gençlerin dünyanın önde gelen üniversitelerinde burs imkânı kazandığı, uluslararası şirketlerde staj yapma şansı yakaladığı sayısız başarı hikayesi var. FRC aslen bir kültür, dereceye girmek bir yana, bu havayı teneffüs etmek, teknolojiyle haşır neşir olmak, takım çalışmasını deneyimlemek yarışmacılar için en büyük kazanım. FRC gençlere başlı başına bir girişimcilik deneyimi kazanma şansı sunuyor” şeklinde konuştu.

    “Teknolojinin gelişimi için internet çok önemli”

    Öğrencilere internete erişebilmeleri için destek verdiklerini belirten Çelebi, “Bizim buradaki yerimiz yarışmacılara ve yarışma alanına en hızlı şekilde internet ulaşımını sağlıyoruz. Bir robot tasarlarken internete çok ihtiyaç var. Bu yüzden burada en önemli şeylerden birini öğrencilere karşılıyoruz. Tüm araştırmalar internet üzerinden yapılıyor. Teknolojinin gelişimi için internet büyük bir rol oynuyor. Bir ülkeye yüksek hızlı internet sunarsanız bu toplum çok iyi bir şekilde kalkınabilir. Çünkü burada enerji, zeka, bilim ve çalışkanlık var. Yani biz burada teknoloji ve internet tarafını öğrencilere karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Robot yarışmasının Türkiye ayağı ise 2 Nisan Pazar günü yapılacak olan final yarışlarıyla sonlanacak.

  • “Dijital Şengen vizesi”

    “Dijital Şengen vizesi”

    AB Konseyi’ni oluşturan üye ülkelerin büyükelçileri, Şengen vizelerinin dijital hale getirilmesi için gerekli müzakere yetkisi üzerinde uzlaştı. Böylece Konsey dijital Şengen vizesine geçilmesi konusunda Avrupa Parlamentosu ile nihai yasal metin üzerinde müzakerelere başlayabilecek.

    AB Komisyonunun vizelerin dijitalleşmesi için Nisan 2022’de sunduğu teklif, mevcut durumda pasaportlara yapıştırılan Şengen vizelerinin dijital olarak verilmesini öngörüyor.

    Teklif yasalaşırsa Şengen vize başvuruları da dijital olarak internet üzerinden yapılacak. Bunun için bir “vize başvuru platformu” kurulacak. Tüm belgeler bu internet sitesi üzerinden dijital olarak yüklenecek, vize ücretleri de bu siteden ödenecek.


    Sadece ilk kez başvuranlar, biyometrik bilgilerini yenileyecek olanlar ve yeni pasaport sahipleri konsolosluklara veya vize merkezlerine gidecek.

    Vizeler dijital formatta, 2 boyutlu barkod şeklinde ve şifreli şekilde imzalanmış olarak başvuru sahibine iletilecek.

    AB, dijital vizeler sayesinde sahteciliğin ve çalıntı vize kullanımının önüne geçmeyi amaçlıyor. Şengen vizelerinin dijitalleşmesi konusundaki yasa teklifi, Avrupa Parlamentosunun ilgili komitesinde kabul edilmişti. Konsey ile Parlamentonun müzakerelerinin ardından yasal metne nihai şeklinin verilmesi bekleniyor.

  • Macar oyun şirketinden Türk savunma sanayiine övgü

    Macar oyun şirketinden Türk savunma sanayiine övgü

    Türkiye’nin son dönemde savunma sanayiinde attığı kritik adımlar, savaş oyunu üreten şirketlerin de dikkatini çekti. Macar bir video oyun şirketi de yaptığı kısa film ile Türk savunma sanayiine övgü yağdırdı.

    Savunma sanayiinde önemli yeri olan Pars, Atak ve Bayraktar TB2 gibi araçlar kısa animasyon filminde yer alırken, Türkiye’nin DEAŞ’a karşı verdiği mücadeleye de dikkat çekildi.

  • ABD’de TikTok ve Meta’ya dava

    ABD’de TikTok ve Meta’ya dava

    Yerel basındaki haberlere göre, Arkansas Valisi Sarah Huckabee Sanders ve Başsavcı Tim Griffin, basın toplantısında, söz konusu sosyal medya platformlarına üç farklı dava açıldığını duyurdu.

    Sanders, “Büyük teknoloji şirketlerini, çocuklarımızda bağımlılık oluşturan platformları kullanmaya zorlamaktan ve onları uygunsuz içerik dünyasına maruz bırakmaktan sorumlu tutmalıyız.” dedi.

    Sosyal medya şirketlerinin, çocukları kar için sömürdüğünü söyleyen Sanders, “Yönetimim bu başarısız statükoya müsamaha göstermeyecek.” diye konuştu.

    Griffin de bu davaların içerikle ilgili değil şirketlerin kullanıcılara yönelik “aldatıcı yöntemler” kullanmasıyla ilgili olduğunu söyledi.

    Meta’nın kasıtlı olarak ergenlere bağımlılık yapan ve onların düşüncelerini şekillendiren algoritmalar kullandığını belirten Griffin, “Meta’nın, bu algoritmalar hakkında halka bilgi vermek yerine, kar ve büyüme peşinde olduğu için algoritmaların işleyiş şeklini halktan bilerek gizlediğini” kaydetti.


    Griffin, TikTok ve Meta’nın, eyaletin ticaret uygulamaları yasasını ihlal etmekle suçlandığını aktardı.

    Davalardan birinin, TikTok kullanan reşit olmayan çocukları, cinsellik, uyuşturucu veya alkol kullanımını tasvir eden içerikler dahil uygunsuz içeriklerden korumak için açıldığı ileri sürüldü.

    Meta aleyhindeki davada ise şirketin Facebook üzerinden, çocukların platformda geçirdiği süreyi en üst düzeye çıkarmaya çalıştığı iddia edildi.

    TikTok Üst Yöneticisi (CEO) Shou Zi Chew, Çin merkezli teknoloji şirketi ByteDance ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile ilişkisi, Amerikalıların verilerinin Çin’e aktarılması, platformun özellikle gençlerin zihinsel sağlığını olumsuz etkilemesi, zararlı içeriklerin engellenmesi ve siyasi içerikler gibi konularda ABD Kongresinde ifade vermişti.

    Chew, TikTok’un ifade özgürlüğünü gözeten bir platform olduğunu ve bu tarz içeriklerin kaldırılmadığını savunmuştu.

    AB ve ABD’de yasaklar getirildi

    TikTok, güvenlik ve mahremiyet kaygıları, kullanıcı bilgilerine erişilebileceği ve Çin yanlısı görüşlerin yayılmasında kullanılabileceği endişesiyle ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya.

    Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu, güvenlik endişeleri nedeniyle çalışanlarına TikTok yasağı getirirken ABD’de de Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı dahil birçok devlet kurumu, Kongre’de Aralık 2022’de yapılan oylamayı beklemeden TikTok’u yasaklamıştı.

    ABD Temsilciler Meclisi de 28 Aralık 2022’de üyeleri ve çalışanlarının kullandığı resmi cihazlara TikTok uygulamasının indirilmesine ve kullanımına yasak getirmişti.

    İngiltere de 16 Mart’ta alınan kararla tüm kamu çalışanlarına ait cihazlarda TikTok’un yasaklanacağını duyurmuştu.

  • Kurum içi navigasyon uygulaması

    Kurum içi navigasyon uygulaması

    Girişimci gençlerden günlük hayatı kolaylaştıran yapay zeka tabanlı yeni bir uygulama hayata geçiyor. Geliştirilen kurum içi navigasyon ile hastane, havalimanı, kamu binaları, adliyeler ve okul gibi kurum içinde gidilmek istenilen yere sadece cep telefonu ve QR kod vasıtasıyla ile ulaşma imkanı sunuluyor. Hem çalışanlar hem de ziyaretçilerin hızlı ve verimli bir şekilde hareket edebilmesinin hedeflendiği uygulama gerçek zamanlı konum tespiti ve özelleştirilebilir harita özellikleri de barındırıyor. “Navision” adı verilen uygulamanın bir diğer faydası da engelli bireyleri kapsaması. Hem görme hem de işitme engelli bireyler uygulamanın özellikleri sayesinde kimseden yardım almadan direkt gitmek istedikleri yere kolayca ulaşabilecek.

    Laptop almak için kredi çekti şimdi 200 kurum ile anlaşmaya gidiyor

    İstanbul Aydın Üniversitesi Teknoloji Transfer ve Proje Yönetim Ofisi bünyesinde kurdukları Ellusion şirketi projelerinden biri olan Navision ile ilgili şirket kurucusu Berzan Öner Teknoloji ve Sanayi Bakanlığından destek aldıklarını ve yakın zamanda 200’e yakın kurum ile anlaşmaya gidileceğini söyledi. Aynı zamanda Yeni Medya ve İletişim Bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Öner, laptop alabilmek için 13 bin lira kredi çekerek başladığı şirketinde şu anda kendisi gibi öğrenci arkadaşları ile metaverse ve yapay zeka tabanlı projelere ağırlık verdiklerini ifade etti. Öner uygulama ile ilgili, “Bizim projemizin ana amacı insanların kurumlar içindeki yollarını kaybetmemesini, gidecekleri yeri direkt bulmasını sağlamak. Günlük hayatta herkes Google Maps’ı çok fazla kullanıyor. Diğer yandan yön bulunması adına kurumlar içerisindeki tabelalar ya da yapılan etkinlikler için çıkarılan broşürlerin doğaya verdiği zarar maalesef çok fazla. Biz de buradan yola çıkarak bunu dijitale dökelim dedik. Bunun için kurumlar içerisinde yollarımızı daha kolay bulmamızı sağlayacak bir proje geliştirdik. Navision adını verdiğimiz bu uygulama ile sadece cep telefonunuzu kullanarak mesela hastaneye gittiğinizde girişinizden itibaren sizi yönlendirerek randevu aldığınız doktorun odasına ya da laboratuvara ulaşabileceksiniz. Bulunduğunuz ortam telefon ekranınızda 3 boyutlu olarak haritalandırılacak ve size yol gösterecek. Bu sayede kimseye yer yön sorma gereksinimiz duymadan zamandan kazanarak, en kısa sürede istediğiniz yere ulaşabileceksiniz” dedi.

    Engelli bireyler için de yönlendirme sağlıyor

    Uygulamayı engelli bireylerin de kullanabileceği tarzda geliştirdiklerini aktaran Öner, “Bu projemizin bir diğer amacı da engelli bireylerimize hitap etmekti. Gerek görme gerek duyma engelli bireylerimiz çok rahat bir şekilde telefonlarından kullanabilecekleri ve onları yönlendirebilen bu uygulama ile rahatça kurum içlerinde istedikleri alana ulaşabilecekler” dedi.

    Yeni projeler için çalışmalar devam ediyor

    Kendisi gibi üniversite öğrencisi olan ve şirket bünyesindeki Emirhan Baysal, Adnan Özgör, Elif Yıldız, Kerem Baran Tan ve Ece Arslan ile öncesinde de online alışveriş merkezi uygulaması geliştirdiklerini aktaran Öner, yakın zamanda da sosyal medya için yapay zeka vasıtasıyla gönderiler hazırlayabilen bir proje üzerinde çalıştıklarını söyledi. Öner, kendilerine her konuda destek sağlayan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın için ise, “Bize her zaman destek verdi. Yapmış olduğumuz çalışmaları daha da ileri taşımamız için bize üniversitesi bünyesinde ofis bile sağladı. Bu yüzden emekleri ve desteği için kendisine özel olarak teşekkürlerimizi iletiriz” şeklinde konuşarak sözlerini sonlandırdı.

  • Twitter’da ‘mavi tik’ sistemi değişiyor

    Twitter’da ‘mavi tik’ sistemi değişiyor

    BBC’nin haberine göre, 15 Nisan’dan itibaren yalnızca ücretli “Twitter Blue” özelliğine sahip kullanıcıların gönderileri, sosyal medya uygulamasının diğer kullanıcılarına önerilecek.

    Değişiklik kapsamında, ödeme yapmayan hesaplardan gelen gönderiler, “Sana Özel” başlığındaki önerilen tweet akışına dahil edilmeyecek. Twitter’daki anketlerde ise yine yalnızca onaylı hesapların oy kullanmasına izin verilecek.

    Musk, değişikliğin “gelişmiş yapay zeka robotlarının kontrolü ele geçirmesine yönelik tek gerçekçi yol olduğunu, aksi takdirde bunun, umutsuzca kaybedilen bir savaş olacağını” belirterek “Anketlerde oy kullanmak aynı nedenle doğrulama gerektirecek.” ifadesini kullandı.

    Bazı kullanıcılar, tartışmalı hesapların para ödeyerek öne çıkabileceğini belirterek değişiklikleri eleştirdi.

    “Twitter Blue”, kullanıcıların hesabına “mavi onay rozeti” ekleyen ücretli bir aylık abonelik hizmeti olarak kullanıma sunuluyor.