Kategori: Teknoloji

  • TOGG ilk 2023 aracı NFT’leyip açık artırma ile fiyatlandıracak

    TOGG ilk 2023 aracı NFT’leyip açık artırma ile fiyatlandıracak

    Togg, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel olarak üretilen “100. Yıl Özel Seri” NFT koleksiyonunun detaylarını dijital deneyim platformu Trumore üzerinden paylaştı. Togg açıklamasına göre, Togg, “100. Yıl Özel Seri” NFT koleksiyonunu açık artırma yöntemiyle kullanıcılarla buluşturmaya hazırlanıyor. 5-15 Şubat tarihleri arasında yapılacak açık artırmada NFT satın alanlar, 2023 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında kullanıcılarına teslim edilecek “100. Yıl Özel Seri” Togg Akıllı Cihazları için ön siparişe katılma ve sıralamasını belirleme hakkı da elde edecek.

    Togg’un dijital deneyim platformu Trumore üzerinden yenilikçi biçimde tanıtımına başladığı 2023 adet NFT için teklif verme süreci 5 Şubat’ta başlayacak ve 15 Şubat’a kadar sürecek. Uygulamayı indirip Tru.ID oluşturan kullanıcılar, dijital varlık cüzdanlarına aktardıkları Avax dijital varlıklarıyla yine aynı alanda yer alacak “NFT Alım Platformu” üzerinden sadece bir NFT için teklif verebilecek.

    Açık artırma süresince ilgilenilen NFT’ye en yüksek teklifin verilmesi durumunda, ön sipariş hakkı teklifi verene ait olacak. Kullanıcılar uygulamadaki “hemen satın al” seçeneği sayesinde, ilgilendikleri NFT’ye açık artırma süresinin bitmesini beklemeden de sahip olabilecek.

  • 23 saatte tezini bitirdi

    23 saatte tezini bitirdi

    Olay, üniversiteden mezun olan bir öğrencinin diploma tezini yazmak için ChatGPT kullanma deneyimini Twitter’da paylaşmasının ardından patlak verdi.

    Öğrenci, metin uzunluğu kısıtlamalarını nasıl aştığını açıkladı, tutarlı bir metin elde etmek için programın nasıl kullanılacağına ilişkin deneyimlerini paylaştı. Tez üniversitede başarıyla sunuldu. Öğrenci, yalnızca asgari bir geçme notu aldığını kabul etti ancak tezini ‘yazması’ sadece 23 saat sürdü.

    Öğrenci, Twitter kullanıcılarından karışık tepkiler aldı. Bazıları öğrenciyi yaratıcılığından ötürü övdü, bazıları ise onu kopya çekmekle suçladı. Bazı kullanıcılar numaraya o kadar öfkelendiler ki, RGGU’ya ve Rusya Eğitim Bakanlığı’na şikayette bulunarak yetkilileri soruşturmaya ve tezi tamamen iptal etmeye çağırdılar.

    Üniversite öğrenciyi kınadı ve yetkilileri eğitim tesisleri için ChatGPT’ye erişimi kısıtlamaya çağırdı.

  • Büyükşehir’in ‘yeşil’ uygulamalarına 3 ödül

    Büyükşehir’in ‘yeşil’ uygulamalarına 3 ödül

    Bursa’ya değer katan ve vizyon kazandıran hizmetlerine her geçen gün yenilerini ekleyen Büyükşehir Belediyesi’nin örnek çalışmaları, ödüllerle taçlandırılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatılan ‘Su Verimliliği Seferberliği’ çerçevesinde ödüllendirilen Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu kez ise Sakarya’da düzenlenen Plant Ödülleri gecesinde 3 ayrı kategoride ödüle layık görüldü.

    Plant Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Dergisi’nin organize ettiği ‘Plant Ödülleri 2022’ ödül töreni Sakarya’nın Sapanca ilçesindeki bir otelde gerçekleştirildi. İki yılda bir düzenlenen ve sektörün en prestijli ödül töreni olma niteliğini taşıyan ‘4. Plant Ödülleri’ 4 ana kategori ve 28 dalda sahiplerini buldu. Anadolu Motifleri Modern Dans Topluluğu’nun gösterileri ile başlayan törenin sunuculuğunu radyocu ve oyuncu Kadir Çöpdemir gerçekleştirdi. Görkemli tören; sektör profesyonellerinin yanı sıra sanat, bürokrasi ve siyaset camiasından da yoğun katılım ile yapıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, ‘Park Alanları Uygulamaları’, ‘Yeşil Şehir’ ve ‘Plant Özel’ olmak üzere toplamda 3 ayrı kategoride aldığı ödüllerle sektöre katkı alanlarındaki çalışmalarını taçlandırdı. Ödül gecesi Cengiz Kurtoğlu’nun konseri ile son buldu.

    “Büyük bir mutluluk”

    3 ayrı kategoride ödül almanın mutluluğu içerisinde olduklarını ifade eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Belediyeciliğin asli konularından bir tanesi de yeşil alan, peyzaj ve ağaçlandırma çalışmaları. Her şehre yeşil çok yakışır ama Bursa yeşille özdeşleşmiş bir şehirdir açıkçası. Ama biz Bursa’da daha nitelikli yeşil alanlar oluşturabilmek adına ekibimizle Tarım Peyzaj A.Ş, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığımızla birlikte önemli çalışmalar yapıyoruz. Sektörde de prestijli dergilerden birisi olan Plant Dergisi tarafından buna layık görülmek son derece mutlu ediyor. 3 ayrı kategoride güzel ve özel ödüller aldık. Ben ekip arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Belediye başkanları şehirlerin aynı zamanda doktorlarıdır. Şehirlerin sağlığından sorumlulardır. Özellikle ağaçlandırma ve yeşil alanlarından sorumludurlar. Dolayısıyla bu noktada ben her yerel yöneticinin üzerine önemli görevler düştüğünü ifade etmek isterim. Bursa olarak 3 ayrı kategoride ödüle layık görülmek bizim için son derece büyük bir mutluluk” dedi.

    Hedef yüzde 20’nin altı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatılan ‘Su Verimliliği Seferberliği’ çerçevesinde aldıkları ödül hakkında da konuşan Başkan Aktaş, “Geçtiğimiz gün Emine hanımın elinden aldığımız ödülde bizim için çok özel bir ödüldü. İklim değişikliğinin, kuraklığın çok yoğun konuşulduğu bir dönemdeyiz ve bundan sonraki süreçte de tahminler o yönde daha da sıkıntı yaşanacak. Kaynaktan çıkan suyun evlere ulaşması veya tüketim yerlerine ulaşması noktasındaki kayıp ve kaçakları azaltma konusunda Bursa Büyükşehir Belediyesi, yapılan değerlendirme neticesinde Türkiye’deki 81 il arasında birinci oldu. Yüzde 20,21 bu Avrupa standartlarının bile altında bir kayıp-kaçak oranı.

    Özellikle hedefimiz bunu yüzde 20’nin daha da altına düşürmek ve bunun için yatırımlar yapıyoruz. Altyapı yatırımları zor yatırımlardır kurdele kesemez, açılış bile yapamazsınız. Çileli ve sıkıntılıdır ama Bursa Büyükşehir Belediyesi, scada sistemi ile 150’e yakın deposunu anlık olarak 24 saat boyunca denetliyor. Beraberinde de şehrin altyapısına yatırım yapıyor ve bir taraftan da özellikle geçen yıl 70 bin öğrenci geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize de suyun tasarruflu kullanımı ile alakalı eğitimler veriyor. Ve nihayetinde de kuraklığın yaşanıldığı bu dönemde de Allah’a şükürler olsun Bursa Büyükşehir Belediyesi, kaynak suyunu evlere 24 saat boyunca sağlıklı bir şekilde ulaştırma imkanına sahip oluyor” diye konuştu.

  • “5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı”

    “5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara Bilim Üniversitesinin düzenlendiği “5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı” açılış törenine katıldı. Törene Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Erol Özvar ile Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Tören, piyano resitali ve tanıtım filminin izlenmesiyle başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, sözlerine Ankara’nın en büyük teknoloji fuarı; 5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nın hayırlı olmasını dileyerek başladı. Teknolojik dönüşümün vatandaşların, iş insanların ve karar alıcıların proaktif bir şekilde uyum sağlamaları gereken dinamik bir süreç olduğunu ifade eden Oktay, “Ülkelerin gelişmişlik seviyeleri kişi başına kullanılan bilgi miktarından akıllı cihaz kullanım oranlarına, genişbant altyapılarının yaygınlık durumundan e-Devlet kullanıcı sayılarına kadar teknoloji odaklı parametrelerle ölçülmektedir.

    Özel sektör açısından ise rekabetçilik, dijitalleşmeyle sağlanan azalan maliyetler, hızlanan network imkânları, yeni müşteri ve pazarlara daha kolay erişim gibi avantajlarla mümkündür. Pricewaterhouse Coopers’ın araştırmasına göre bulut bilişim gibi çığır açan teknolojilerin 2030’da küresel ekonomiye yaklaşık 16 trilyon dolar katkı yapması öngörülüyor. Dağıtılmış Bulut teknolojisi, dijital ikiz, manyetik levitasyon teknolojileri, Web 3, wi-fi 6, yeşil hidrojen, sentetik biyoloji ve dijital tarım gibi uygulamalar hepimizin gündemindedir. Ayrıca nesnelerin internetinden (IOT) davranışların internetine (IOB) geçiş, makine öğrenmesine insan faktörünün eklenmesi, mikrodalga fonetikler ve kuantum sensörlerin gündelik hayatın bir parçası olması bekleniyor” diye konuştu.

    “Her yıl teknolojide tam bağımsız Türkiye ahdimizi yeniliyoruz”

    Teknolojiyle dönüşen dünyada verimliliği artırmak ancak geleceğin de ötesini görebilen politikalarla, yenilikçi ve kapsayıcı bir yönetim anlayışıyla sağlanabileceğini belirten Oktay, “Biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız liderliğinde ‘yüksek katma değerli yapısal dönüşüm’ ve ‘sürdürülebilir ekonomik büyüme’ hedefimizi ‘Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi’ vizyonuyla hayata geçiriyoruz. Vizyonumuzun alt eksenleri ise; sanayide verimlilik artışı, dijital dönüşüm ve bölgesel kalkınmadan oluşuyor. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, büyük veri, robotik, siber güvenlik ve sensör teknolojileri gibi alanları ‘geliştirilmesi öncelikli kritik teknoloji alanları olarak belirledik, bu alandaki girişim ve icatları öncelikli olarak destekliyoruz. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nda her yıl bu üç eksende ülkemizin geldiği noktanın somut nişanelerine bir kez daha şahitlik ediyoruz. Bir tarafta yerli milli savunma sanayi projelerimiz ve Ar-Ge’de öncü üniversitelerimizin çalışmaları, bir tarafta gurur vesilesi bilişim sektörümüz ve geleceğe umutla baktığımız enerji projelerimiz var. Yine tasarımıyla, üretimiyle çevik dönüşüme öncülük eden girişimler, babayiğit iş dünyamız buradalar. Fuarın teması ‘gelecek için teknoloji’ mottosunun canlı sembolleri; startup sahibi gençlerimiz fuarda yerlerini almış durumda. Tıpkı TEKNOFEST’de olduğu gibi hayallerle tasarım ve inovasyonu buluşturan bu etkinlikte her yıl teknolojide tam bağımsız Türkiye ahdimizi yeniliyoruz. Bunun için de ‘aferin’ bekleyen Türkiye yok” şeklinde konuştu.

    “Yerli otomobilimiz TOGG, 2023 Mart ayında yollarda olacak”

    Türkiye Yüzyılı’na ilerlerken teknoloji odaklı projelerin birer birer hayata geçirerek altyapının güçlendirdiğinin altını çizen Oktay, “Elektrikli araç piyasasında küresel marka olma hedefiyle hayata geçirilen ve nesnelerin interneti altyapısına sahip olan yerli otomobilimiz TOGG, 2023 Mart ayında yollarda olacak. Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat-6A’nın üretim ve entegrasyon faaliyetlerini tamamladık. 2023 yılında yörüngesine de fırlatacağız. İlk milli gözlem uydusu İmece’nin uçuş modelinin testlerine başladık. Bu uydumuz da 2023’te yörüngesinde olacak. Başta KOBİ’ler olmak üzere imalat sanayi işletmelerinin verimlilik artışlarına önemli katkılar sunan Model Fabrikaları 2023 yılı sonuna kadar Kocaeli, Denizli, Eskişehir, Samsun, Trabzon ve Malatya illerinde de kuracağız.

    Yeni nesil süper bilgisayarımız TRUBA’nın yer alacağı yeni veri merkezimizi 2023 yılında Ankara’da açıyoruz. Böylece ülkemizde yapay zekâ alanında yapılacak çalışmalarda kapasitemiz tam 5 kat artacak. Savunma sanayi altyapımız sağlık teknolojilerini, lojistik altyapımız e-ticareti, otomotiv sektörün bilişim ve otonom sektörleri ve temiz enerji altyapılarını besledikçe katma değeri yüksek üretim kapasitemiz daha da artacak. 2023 yılında teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısını 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. 2023 yılında elektrikli araçlar için kamuya açık hızlı şarj istasyonu sayısını 2 bin 500’e, soket sayısını da 5 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.

    Coğrafi Bilgi Sistemleri altyapımızla devletin elinde bulunan toprak ve harita bilgisini tapu ve kadastro, verimli tarım uygulamaları, gayrimenkul işlemleri ve yerli navigasyon geliştirme çalışmaları için kullanıma açmış durumdayız; sistemi en etkin hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dijital devlet çalışmaları sayesinde kamunun elinde bulunan büyük veriyi karar destek mekanizmalarında kullanmak için adımlar atıyoruz. 2030 yılında dijital ekonominin 30 milyon hacme ulaşmasını bekliyoruz. Şimdi elde ettiğimiz verinin hamallığını yapma zamanı değil, verileri işleme zamanıdır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına işte böyle bir know-how, azim ve dahasını yapacak olmanın heyecanıyla giriyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı dijitalleşmeyle, milli teknolojiyle ve inovasyonla yükselteceğiz. Verimlilik artışıyla güçlendirilmiş bir ekonomik model ile 2053 ve 2071’e daha güçlü bir Türkiye taşıyacağız” diye konuştu.

    “Türkiye Yüzyılı teknolojide öncü ve tam bağımsız Türkiye’nin yüzyılı olacaktır”

    Siyasi geçmişe bakıldığında Türkiye’de teknolojiye dair ne varsa çoğunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, AK Parti iktidarları döneminde hayata geçirildiğini vurgulayan Oktay, “Ülkemize kazandırdığımız eserlerde de öncü teknolojileri kullanmaya her zaman özen gösterdik. Bizim yüzümüz daima geleceğe, ilerlemeye, dönüşüme dönüktür. Bu sayede bugün siber vatanda egemenliği, milli uzay programımızı, yeşil büyümeyi hayata geçirebiliyoruz. Muhalefetteki kafaya kalsaydı, bugün ne çığır açan teknolojiler arasında gösterilen yerli-milli ürünlerimiz ne de dünyaya uyum sağlayabilen bir üretim yapımız olurdu. Görünen o ki Türkiye’nin tarım teknolojisi, yenilenebilir enerji altyapısı yatırımlarıyla birlikte nükleer enerji yatırımları, savunma sanayisi 6 artı 1’lik masa için tehdit oluşturuyor.

    Yunanistan KIZILELMA’dan ne kadar çekiniyorsa bunlar da o kadar çekiniyor. Dışarıdaki Türkiye düşmanları, ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmasını ne kadar istemiyorsa, 6’lı masa da o kadar istemiyor. Masalarının gizli ortağı; FETÖ’sü PKK’sı ve bunların efendileri Türkiye’nin tam bağımsız olmasını ne kadar istemiyorsa 6’lı masa da o kadar istemiyor. Türkiye’nin bu kadar yaptıklarını tırnak içerisinde söylüyorum ‘andu’ yapacağız. Biraz zor yaparsınız. Biz ne bunların gerici zihniyetine bakarız ne de ülkemiz üzerinde oynanmaya çalışılan oyunlara müsaade ederiz. İthal danışmanlara da kiralık akıl hocalarına da ihtiyacımız yok.

    Türkiye artık yüksek teknolojili ürünlerin pazarı değil tasarımcısı, üreticisidir. İşte üretken gençlerimiz, parlak mühendislerimiz, değer katan girişimcilerimiz burada. Şimdi sizleri, kendinizi ve ülkemize teknolojide asırlık ilerlemeleri kazandıran herkesi hep birlikte alkışlayalım. Biz başkasından alkış beklemeyiz. En çok da Milli Teknoloji Hamlesi şiarıyla 81 ilimizi birer teknoloji üssüne çeviren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı, inovatif Türkiye’nin liderini alkışlıyoruz. Bize dışarıdan değil, içeriden alkışın gereği vardır. İşte gördüğümüz bu şevk ve heyecanla Türkiye Yüzyılı teknolojide öncü ve tam bağımsız Türkiye’nin yüzyılı olacaktır” açıklamasında bulundu.
    Törende, Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’dan plaket aldı.

  • Bursa’da kişiye özgü kemik tasarımı

    Bursa’da kişiye özgü kemik tasarımı

    BTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Lekesiz ve BUÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferda Arı, çeşitli sebeplerle kemik kaybı yaşayan hastalardan alınan sağlıklı hücrelerden yapay kemik dokusu üretilerek hastalara nakledilmesi edilmesi amacıyla proje hazırladı.

    Çalışma TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) 1001 Programı kapsamında yaklaşık 1,2 milyon lira destek almaya hak kazandı.

    Prof. Dr. Lekesiz ve Araştırma Görevlisi Safa Şenaysoy, projede kemik dokusu oluşumunu destekleme yeteneğine sahip yapay bir yapı olan iskelelerin tasarım ve üç boyutlu yazıcıyla üretimini üstlenirken, Prof. Dr. Arı ve Doktor Öğretim Üyesi Elif Ertürk ile doktora öğrencisi Sibel Çınar Asa ise Bursa Uludağ Moleküler Kanser Araştırma Laboratuvarında iskelelere hücre ekimi ve onları büyütme çalışmaları yapıyor.

    Aynı zamanda projenin ilk aşamasında yapay dokularda geliştirilen kemik hücrelerinin insan yüküne vereceği tepkiler ölçülüyor. Lekesiz ve Arı ile ekipleri, çalışmanın ikinci aşamasında da doktorlar ve veterinerle işbirliği yaparak hayvan ve insan deneylerine geçmeyi planlıyor.

    Prof. Dr. Lekesiz, çalışmanın mühendisliği ve biyolojiyi bir araya getiren disiplinler arası bir çalışma olduğunu, ikinci aşamada da tıp ile mühendisliği bir araya getireceklerini söyledi.

    Çalışmalarının ana konu başlığının “kemik doku mühendisliği” olduğunu anlatan Lekesiz, insanların kanser veya kaza gibi durumlarda kemiklerinin büyük kısmını kaybedebildiklerini ifade etti.

    Bu gibi durumlarda kişilerin kaybettikleri kemik dokusunun yerine platin, titanyum gibi parçaların takıldığını, bunların vücuda tam uyumlu malzemeler olmayıp, X-Ray cihazından geçerken de sorun yaşattığını aktaran Lekesiz, şöyle devam etti:

    “Doku mühendisliği yaklaşımında dış ortamda üç boyutlu yazıcıyla ürettiğimiz yapay doku iskele sistemi üzerine hücreleri laboratuvar ortamında ekiyoruz. Hücreleri dış ortamda biraz büyütüyoruz. Daha sonra büyümüş olan bu yapı vücuda yerleştiriliyor. Bu projenin tasarım, analiz, imalat, test ve en sonunda hastaya yerleştirme aşamaları var. Hastaya yerleştirme aşamasına kadarki kısımlarını bu projede tamamlamayı hedefliyoruz. Projemizin oluşmasında çok ciddi emek var, zaman var. Bu önemli proje Türkiye açısından yeni bir teknoloji.”

    Lekesiz, TÜBİTAK ARDEB 1001 Programı kapsamında destek almaya hak kazandıkları teknolojiyi cerrahlar tarafından daha tercih edilebilir hale getirmek için çalışmalarını ilerleteceklerine değinerek, projede kendilerine destek olan TÜBİTAK’a, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’a ve üniversitenin eski rektörü Prof. Dr. Arif Karademir’e teşekkür etti.

    “Kişiye özgü kemik tasarımı gerçekleştiriyoruz”

    Projenin ortaklarından Prof. Dr. Arı da çalışmalarının kemik dokusunda olan hasarların giderilmesi için yeni dokuların laboratuvar ortamında üretilmesi aşamalarını oluşturduğunu kaydetti.

    Çalışmalarının ülkenin öncü projelerinden olacağını ifade eden Arı, şunları dile getirdi:

    “Daha güzel işlerin yapılmasında ilk adımı atmış olacağız. Ayrıca yine bu projemizle moleküler düzeyde incelemeler yaparak, her hastaya uygun dokunun yapılmasını sağlayacağız. Bu açıdan da projemiz geleceğe açık bir alan oluşturacak ve daha yenilikleri de beraberinde getirecektir. Laboratuvarımızda kemik yapan hücrelerimizi, oluşturulan üç boyutlu doku iskelelerinin üzerine ekerek onlarda bir takım moleküler analizler gerçekleştiriyoruz. Bir anlamda da kişiye özgü bir kemik tasarımı gerçekleştiriyoruz. Onlara farklı düzeylerde yükler uygulayarak insan yüküne vereceği cevapları alıyoruz. Daha sonra onlara göre değişen moleküler analizleri yapıyoruz.”

  • Dünyaca ünlü astronotlar GUHEM’de

    Dünyaca ünlü astronotlar GUHEM’de

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde; Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde hayata geçen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers- ASE) iki yılda bir düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde Bursa’da gerçekleşecek kongrede uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacaklar. Uzayda 803 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Krikalev’den 5 görevde 50 saatten fazla EVA (uzay taşıtı dışı etkinlik) gerçekleştiren Astronot Jeffrey Hoffman’a, Fransız Astronot Jean-François Clervoy’dan Suudi Prens Astronot Sultan bin Salman’a kadar çok önemli isimler kongreye katılacak.

    “Kongreyi bursa’ya kazandırdığımız için mutluyuz”

    GUHEM’in adını tüm dünyaya duyurarak uzay farkındalığını artırma çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden GUHEM Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu, Uzay Kaşifleri Derneği’nin bu sene gerçekleşecek toplantısının Bursa’ya kazandırdıkları için çok mutlu olduğunu söyledi. Mirahmetoğlu, “Bugüne kadar çok az sayıda kişi uzay sınırını aşma şansına sahip. Daha önce uzaya çıkmış astronotların tamamı ise ASE üyesi. Bu dernek yaklaşık iki senede bir farklı ülkelerde toplanarak uzaydaki çalışmalar hakkında fikir alışverişi yapıyorlar. Bu seneki toplantıyı da Bursamız’a kazandırdık. Bu sayede yüzün üzerinde tanınmış astronot ve kozmonot beş gün boyunca bizlerle olacak. Kendi içlerinde yapacakları toplantının dışında GUHEM’in çalışmaları ve toplum çalışmalarıyla gençlerin bu alanda farkındalığının artırılması için bizlere de yardımcı olacaklar” dedi.

    “Mart’ta Yönetim Kurulu Bursa’ya Gelecek”

    Mart sonu itibariyle Uzay Kaşifleri Derneği’nin astronot ve kozmonotlardan oluşan yönetim kurulunun Bursa’ya bir ziyaret gerçekleştireceklerini aktaran Halit Mirahmetoğlu, “Derneğin yönetim kurulu üyelerini Mart ayında 3 gün boyunca yine Bursa’da ağırlayacağız. Kurulda da astronotlar yer alıyor. Eylül ayında gerçekleşecek etkinlik öncesi GUHEM’in lojistik çalışmalarını anlatan bir ön çalışma gerçekleştireceğiz. Böylece 25-29 Eylül için çalışmalarımıza başlayarak en güzel şekilde değerli misafirlerimizi ağırlayacağız” diye konuştu.

    Tema: İstikbal Göklerdedir Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında GUHEM olarak büyük bir etkinliğe imza atacakları için heyecanlı olduğunu dile getiren Halit Mirahmetoğlu şunları söyledi:
    “Bu yıl Milli Uzay Programımız çerçevesinde Türkiyenin ilk Gökmeninin adının açıklanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Uzay alanında ülkemizin büyük adımlar atmasını gururla takip ediyor ve biz de bu çalışmalara ortak olmaya gayret gösteriyoruz. Uzay Kaşifleri Derneği’nin düzenlediği her kongrenin bir teması oluyor. Yönetim kurulu ile gerçekleştirdiğimiz son toplantıda bu senenin teması olarak Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır şekilde Mustafa Kemal Atatürk’ün ünlü ‘İstikbal Göklerdedir’ sözünün olmasına karar verdik. Bu çalışmalarımızla GUHEM’i tüm dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz”

  • Tarih’te bugün: ‘Apollo 1’ faciası

    Tarih’te bugün: ‘Apollo 1’ faciası

    Apollo programı kapsamında Ay’a yolculuk çalışmalarının kara günü 1967 yılının 27 Ocak tarihidir. Apollo Block I isimli uzay kapsülünün fırlatılmasına bir aydan daha kısa bir zaman vardı. Denemenin amacı kapsül bataryalarının elektrikle doldurulması ve doğru çalışıp çalışmadığının denetlenmesiydi. Denemede kapsüle ve kapsülün altında bulunan devasa Saturn IB roketine güvenlik nedeniyle yakıt yüklemesi yapılmadı. Deneme görünürde zararsızdı. Ancak bu deneme sırasında acı bir kaza yaşandı.

    3 mürettebat, Apollo 1 uzay aracının ilk yeryüzü testini gerçekleştirmek amacıyla Cape Canaveral uzay üssündeki bir rampada uzay aracının içerisine girdiler.

    Komuta modülü, tamamen kendi imkanlarını kullanarak denenecekti yani kendi elektriğini, kendi yakıtını ve kendi oksijenini kullanacaktı. Kontrol merkezinden tamamen bağımsız olarak yapılacak olan bu teste bu sebeple “Kablosuz” adı verilmişti. Astronotlar gerçek bir uzay aracında olunacağı gibi içerisi basınçlı saf oksijen ile doldurulmuş bir kabine kilitlenmişti.

    Saatler süren testler sonrasında bir ara modül ile iletişim tamamen koptu. Telsizden “Daha şurada üç bina arasında konuşamıyorsak Ay’a nasıl gideceğiz” şeklinde bir anons duyuldu. Astronotlar radyo iletişiminin tekrar kurulmasını beklerken Gus’un altında açıkta duran bir kablodan kıvılcım sıçradı ve basınçlı oksijen sebebi ile hızla alev aldı. Derken çok şiddetli bir patlama duyuldu.

    Yardıma koşan insanlar patlamanın şiddeti ile geri savruldu. Diğerleri ise zehirli gazlar ve yüksek ısı sebebi ile modüle yanaşamıyordu. Uzun uğraşlar sonucu modülün ağır ve hantal kapağı 5 dakika içerisinde ancak açılabildi fakat iş işten geçmiş ve ekip kaybedilmişti.

    Mürettebat Virgil Grissom, Ed White ve Roger Chaffee, Amerikan hükümeti tarafından şehit olarak onurlandırıldı ve resmi tören düzenlendi.

    Yaşanan bu trajedi, NASA ekibini inandıkları görevden geri döndürmeye yetmemişti. Belki de bu üç astronot hayatlarını feda ederek insanlığın Aya gidişinin önünü açmış olacaktı, çünkü 17 ay gibi kısa bir süre içerisinde Apollo programı topyekün elden geçirilerek tekrar inşaa edilmiş olacaktı. Hem de bu sefer yalnızca 3 saniye içerisinde açılan bir tahliye kapağı ile…

  • Başkan Kanar’dan teknoloji ve inovasyon hamlesi

    Başkan Kanar’dan teknoloji ve inovasyon hamlesi

    Mustafakemalpaşa Belediyesi ve Mustafakemalpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü paydaşlığında ilçede ki teknoloji meraklısı gençlerin farkındalığını oluşturup, yetiştirilmek amacıyla işbirliği protokolü imzalandı. 2022 yılında Mustafakemalpaşa Belediyesi bünyesinde kurulan İnovasyon ve Teknoloji Müdürlüğü, TEKNOFEST Festivali’nde yapılan robotik kodlama ve robot yarışmalarında, Mustafakemalpaşa’yı temsil edebilmeleri adına destek sağlayarak, öğrencilere ışık tutacak.

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, “Milli Teknoloji Hamlesine desteklerimiz tam, ilçemizde ki tüm gençlerle bir araya gelerek istişarelerde bulunmayı önemsiyorum ve buluşmalarımda fark ettiğim özel bir konu var, ilçemizde ki gençler teknoloji ve inovasyona meraklı, bizlerde Mustafakemalpaşa Belediyesi olarak, gelecek nesile ışık olma yolunda, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı vizyonunda, Türkiye’mizin Bursa’mızın ilçemizin gelişmesi için elimizden geleni yapacağız. Çok şanslıyız ki yerli ve milli TOGG, Türkiye’mizi teknolojik alanda dışa bağımlılığı azaltmak adına tartışmasız muazzam bir proje oldu. Geleceğin TOGG mühendisleri umarım Mustafakemalpaşa’dan çıkar, bizlerde gurur dolu anlar yaşamaya devam ederiz.’’ İfadelerini kullandı.

  • İnsansı robot hünerlerini sergiledi

    İnsansı robot hünerlerini sergiledi

    ABD merkezli robotik şirketi Boston Dynamics tarafından geliştirilen iki ayaklı “insansı robot” Atlas’ın yeteneklerini sergilediği anların videosu yayınlandı. Robotun test amacıyla kurulan bir inşaat iskelesine çıkabilmek için tahta parçasıyla kendisine yol yaptığı görüldü. Daha sonra kenarda duran takım çantasını alıp iskeleye çıkan robot, çantayı yukarıdaki işçiye ulaştırdı.

    Robotun tekrar aşağı inebilmek için iskelenin diğer tarafındaki kutuyu itip basamak yapması da dikkat çekti. Takla atabilen Atlas’ın dengesinin bozulmadığı, ağırlık taşırken zıplama ve dönme yeteneği dahil olmak üzere becerilerini etkili bir şekilde kullandığı görüldü.

  • İlk T-70 Hava Kuvvetleri Komutanlığın’da

    İlk T-70 Hava Kuvvetleri Komutanlığın’da

    Milli Savunma Bakanlığının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, ilk T-70 tipi helikopterin Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildiği bildirilerek, teslim töreninin Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tesislerinde icra edildiği ve teslim alınan helikopterin görev yapacağı 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığında su takı töreni ile karşılandığı belirtildi. Ayrıca paylaşımda teslimata ve törene ilişkin görüntülere de yer verildi.