Kategori: Teknoloji

  • WhatsApp mesajları otomatik silecek

    WhatsApp mesajları otomatik silecek

    Facebook WhatsApp üzerinden yeni bir karar daha aldı. Artık WhatsApp üzerindeki kullanıcı mesajları otomatik olarak silinecek. İşte güncelleme ile ilgili detaylar.

    Bu ayın başlarında WhatsApp mesajları okunduktan sonra silen ‘Bir Kez Görüntüle’ özelliğini kullanıma sundu. Geçen Kasım ayında, bu yıl nisan ayında 24 saat sınırı seçeneğini ekleyerek mesajları 7 gün sonra otomatik olarak silen bir özellik yayınlamıştı. Şimdi, Facebook’un sahip olduğu mesajlaşma platformu, kaybolan mesajların gün sınırını 90 güne çıkarmak için çalışıyor.

    Özellik şu anda geliştirme aşamasında ve yakın zamanda kullanıma sunulacak. WABetaInfo tarafından paylaşılan bir ekran görüntüsüne göre, kullanıcılar kaybolan mesajlar seçeneğini ‘Kapalı’ tutmayı veya 24 saat, 7 gün veya 90 günlük bir zaman sınırı seçmeyi seçebilecekler.

    Sayfanın başlığı güncel değil ve hala 7 gün gösteriyor, bu da özelliğin hala geliştirme aşamasında olduğuna işaret ediyor. WhatsApp, özelliği daha geniş bir kullanıcı tabanı için yayınlamadan önce düzeltecek.

    Kişisel sohbetlerde, mesajların kaybolması seçeneğini her iki tarafta değiştirilebilir. Grup konuşmalarında, herkes ayarı değiştirebilir, grup yöneticisi Grup Bilgisi altındaki Grup Ayarına giderek hangi üyelerin değişiklik yapabileceğini seçebilir.
    Özelliğin beta kullanıcıları için kullanıma sunulmasına biraz zaman var gibi görünüyor. Normal kullanıcıların hesabına ulaşmaları haftalar hatta aylar alabilir.
    WhatsApp sürekli yenilikler ve güncellemeler getiriyor, bakalım bu son yenilik kullanıcılar tarafından nasıl değerlendirilecek.

  • Tesla insansı robotunu tanıttı

    Tesla insansı robotunu tanıttı

    Tesla firmasının kurucusu Elon Musk, Tesla Yapay Zeka Günü etkinliklerinde Tesla’nın 170 santimetre boyundaki insansı robotu “Tesla Bot’u” tanıtarak, firmanın gelecek yıl insansı robotun prototipini piyasaya sürebileceğini duyurdu.

    Elektrik ve performansı bir araya getiren otomobilleri ile tanınan ABD’nin Kaliforniya eyaleti merkezli Tesla firması, dev bir projeye daha imza attı. Tesla firmasının ve ABD’li uzay taşımacılığı şirketi SpaceX’in kurucusu Elon Musk, Tesla Yapay Zeka Günü etkinliklerinde Tesla’nın yeni insansı robotu “Tesla Bot’u” tanıttı. Musk, 170 santimetre boyundaki robotun, bir cıvata anahtarı ile arabalara cıvata takmaktan, marketten yiyecek almaya kadar işleri başarabileceğini kaydetti. Musk, “Tabii ki arkadaş canlısı olması, insanların dünyasında gezinmesi ve tehlikeli, tekrarlayan ve sıkıcı görevleri ortadan kaldırması amaçlanıyor” ifadelerini kullandı.

    Tesla tarafından yayınlanan detaylarda, kafasına oto pilot kameralarının kurulacağı gösterilen Tesla Bot’un, 45 kilo taşıyabileceği, 150 kilo kaldırabileceği ve 125 kilo ağırlığında olacağı kaydedildi. Robotun saatte ortalama 8 kilometre hıza çıkabileceğini belirten Musk, bir şeylerin ters gitmesi durumunda ise robotun çoğu insanın kaçması için yeterince yavaş olduğunun altını çizerek, “Bundan daha hızlı koşabilirsen sorun olmaz” dedi.

    Gelecek seneye ilk prototip piyasaya sürülebilir

    Tanıtım sırasında, Tesla Bot gibi görünmek üzere tasarlanmış bir kıyafet içindeki aktörün sahnede bir anda hareket etmesinin ardından Musk, aktörün gerçek bir robot olmadığını ve insansı robotunun prototipini gelecek yıl piyasaya sürebileceğini belirtti. Musk, “Tesla Botu gerçek olacak. Sensörler ve piller konusunda da iyiyiz ve muhtemelen gelecek yıl buna benzeyen bir prototipimiz olacak” ifadelerini kullandı.

    Dünya ekonomisini değiştirebilir

    Açıklamasında, insansı robotun çalışması ve günümüzde yalnızca insanların yapabileceği ve tekrarlanan görevleri yerine getirebilmesi durumunda Tesla Bot’un, işgücü maliyetlerini aşağı çekerek dünya ekonomisini değiştirme şansına sahip olduğuna dikkat çekti. Musk, robotun Tesla’nın üretimine yardımcı olmayı amaçlamadığını, fakat Tesla’nın robotik için gereken birçok bilgisayarı geliştirdiğini ve bu nedenle Tesla’nın bir robot üretmesinin mantıklı olduğunu kaydetti.

    Ayrıca, dünya üzerinde hiçbir şirkete ait robotun günümüzde bir marketten yiyecek alabilecek kadar gelişmiş olmadığını aktaran Musk, “Dünyada herhangi bir şirkete ait bir insansı robotun, markete gidip sizin için yiyecek alabilmesinin 10 yıldan çok daha uzun süreceğini güvenle söyleyebilirim” dedi.

  • Türkiye’de satışa sunuldu! Fiyatı belli oldu

    Türkiye’de satışa sunuldu! Fiyatı belli oldu

    Huawei, HarmonyOS 2 işletim sistemine sahip Huawei Watch 3 akıllı saatini Türkiye’de satışa sundu. Peki el yıkama algılama özelliği bulunan Huawei Watch 3’ün özellikleri neler, en önemlisi Huawei Watch 3’ün fiyatı ne kadar? Gelin bu soruları birlikte yanıtlayalım.

    Huawei, akıllı saat sektöründe yer alan firmalardan biri. Huawei Watch GT2 ve GT2 Pro gibi modellerle dikkat çeken Çinli şirket, son olarak akıllı saatlerine de HarmonyOS işletim sistemini getirdi ve HarmonyOS işletim sistemine sahip Huawei Watch 3 akıllı saatini tanıttı. Huawei için önemli bir anlam taşıyan akıllı saat, Türkiye’de de satışa sunuldu.

    HUAWEI WATCH 3’ÜN ÖZELLİKLERİ

    Huawei Watch 3’ün fiyatına geçmeden önce biraz özelliklerinden bahsedelim. Watch 3, daha önce de söylediğimiz gibi Huawei’nin Android ve iOS’a rakip olarak geliştirdiği HarmonyOS 2 işletim sistemine sahip. Saatte, vücut ısısını algılayan yüksek hassasiyetli bir sıcaklık sensörü yer alıyor.

    El yıkama ve cihazın düşme durumunu algılama gibi yeni özellikler de sunan Watch 3, bağımsız bağlantı desteği de sunuyor. Kullanıcılar, akıllı telefonlarında eSIM hizmetini etkinleştirerek, ses ve veri planlarını akıllı telefonları ve akıllı saatleri arasında paylaştırabiliyor. Kullanıcıların üçüncü parti uygulamaları indirebileceği AppGallery’nin Huawei Watch 3’e ön yüklü olarak geldiğini de belirtelim.

    Huawei Watch 3, 100’den fazla egzersiz modu sunuyor ve kalp atış hızı, SpO2, uyku kalitesi ve basınç ölçümü gibi özellikler barındırıyor. Huawei’nin aktardığına göre akıllı saat, akıllı modda 3 gün, ultra uzun pil ömrü modunda ise 14 gün boyunca çalışabiliyor.

    İŞTE HUAWEI WATCH 3’ÜN FİYATI

    Huawei Watch 3, 4 bin 999 TL fiyatla tüketicilere sunuluyor.

    Saat, siyah gövde ve siyah silikon kayış ile metalik gri gövde ve kahverengi deri kayış seçeneklerine sahip.

  • iPhone 13’ün fiyatı ne kadar olacak?

    iPhone 13’ün fiyatı ne kadar olacak?

    TrendForce’un son raporu, Apple’ın yaklaşmakta olan telefonlarının fiyatlandırması hakkında da bazı bilgiler sundu.

    Şirket, iPhone 13 serisinin iPhone 12 serisi ile benzer fiyatlara sahip olacağını söylüyor.

    Bu yıl iPhone’ların fabrika çıkış fiyatlarına herhangi bir zam yansıtılmayacak.

    iPhone 13 mini fiyatları : 64 GB – 699 dolar / 128 GB – 749 dolar / 256 GB – 849 dolar

    iPhone 13 fiyatları: 64 GB – 799 dolar / 128 GB – 849 dolar / 256GB – 949 dolar

    iPhone 13 Pro fiyatları: 128 GB – 999 dolar / 256 GB – 1.099 dolar / 512 GB – 1.299 dolar

    iPhone 13 Pro Max fiyatları: 128 GB – 1.099 dolar / 256GB – 1.199 dolar / 512GB – 1.399 dolar

    Ayrıca Apple’ın ilk 1 TB’lık iPhone modelini iPhone 13 ailesinde görebileceğimize dair bir söylenti var. Ancak raporun arkasındaki şirket, 1 TB’lık bir iPhone’un olmayacağını söylüyor.

    Söz konusu fiyatlandırma, sadece iPhone 13 serisinin iPhone 12 serisi ile benzer bir fiyatlandırmaya sahip olacağını söyleyen bir rapordan yola çıkılarak yapılan tahminlerden ibaret.

  • Altındağdaki̇ Epoksi̇ Kursunda İki̇nci̇ Dönem Başladı

    “Altındağ Kadınları Teknoloji ve Epoksi Sanatıyla İstihdama Kazandırılıyor” projesinin ikinci dönem kursları başladı. İlk dönem kursiyerlerinin mezun olmasının ardından, proje, yeni Altındağlı kursiyerlerin katılımı ile devam ediyor.

    Altındağlı kadınlar epoksi alanında da atağa kalkıyor. Geçtiğimiz yıl başlatılan ve Altındağlı kadınlardan büyük ilgi gören “Altındağ Kadınları Teknoloji ve Epoksi Sanatıyla İstihdama Kazandırılıyor” projesi ilk mezunlarını verdi. Projenin ikinci etabına Altındağlı kadınlar yine büyük ilgi gösterdi. Kayıtlar kısa sürede doldu. Proje ile Altındağ’da ikamet eden, 18-25 yaş arasında, herhangi bir gelir elde etmeyen, eğitim öğretim hayatını tamamlayamamış genç kadınların, mesleki beceri edindirilerek istihdama kazandırılmaları hedefleniyor.

    Atölyeler kuruldu

    Projenin hem Altındağ, hem de Altındağlı kadınlar için çok faydalı olduğunu vurgulayan Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, “Altındağlı kadınların bu projeden en iyi şekilde faydalanması için elimizden geleni yaptık. Proje kapsamında; Gülpınar, Önder, Güneşevler ve Çamlık Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri’nde atölye oluşturduk. 4 merkezin her birinde ’Epoksi Yöntemi ile Ahşap Tasarım Atölyesi’ ve ‘Teknolojik Tasarım Atölyesi’ olmak üzere toplamda 8 adet atölye kuruldu. Projeye katılan her bir kursiyer her iki atölyedeki eğitimlere de tabi tutularak mesleki eğitimler aldı. Katılımcıların el emeklerini aktif pazar alanında ekonomik kazanca dönüştürmelerine, öğrendikleri girişimcilik ve pazarlama tekniklerini deneyimlemelerine fırsat tanıyacak projeler de geliştirdik. Başarılı projemizin ilk mezunları geçtiğimiz hafta sertifikalarına kavuştu. Şimdi ikinci dönem kursiyerlerimizle yola devam ediyoruz” dedi.

  • Bi̇lsoft Yazılım İle Üreti̇mde Yeni̇ Bi̇r Döneme Geçi̇li̇yor

    Bi̇lsoft Yazılım İle Üreti̇mde Yeni̇ Bi̇r Döneme Geçi̇li̇yor

    Bilsoft Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Veli, üretim yapan işletmelerin süreçlerini etkin bir şekilde yönetebilmek için süreçlerin anlık takip edilmesinin önemini ve gerekliliğini anlattı.

    Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Veli, üretim sürecindeki hareketlerin anlık kontrolü karmaşık ve dikkat gerektiren bir iş olduğunu belirterek “Bilsoft Üretim Takip Programı sayesinde hammadde tedariki, üretim süreçlerinin planlanması, siparişlerin üretime gönderimi, hammaddeler, yarı-mamullere ve mamullere ilişkin stok takibi, satış sonrası faturalandırma ve muhasebe kayıt işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Üretim sürecindeki hareketlerin anlık kontrolü karmaşık ve dikkat gerektiren bir iştir. Bilsoft Yazılım olarak kalite, kontrol, kapasite ve ihtiyaçlar doğrultusunda gerekli organizasyon ve yönetim birimleri alanında uzman kişiler ile işbirliği içerisindeyiz. Geliştirdiğimiz istatistik-analiz takip mekanizması ve yazılım desteği ile üretimde işletmelerin gelir ve giderlerini değerlendirmek için Üretim Takip Programını kullanıcılarımıza sunmaktayız. Hammadde stokları, envanter yöntemleri, hammadde ürün giriş ve çıkışları, planlama ve raporlama gibi tüm hareketler hakkında detaylı bilgiler sistemimizde mevcuttur. Tüm bu doğrusal planlar neticesinde kar ve zarar hesaplamalarında hata riski en aza indirgenir” diyerek üretim yapan işletmelerin için programının önemini vurguladı.

    Veli, üretim sürecinde, doğadaki kaynaklar ve hammaddelerin gereksinimlere en uygun biçimde hizmetlere dönüştürülmesi için yapılan çalışmaların yanı sıra; işletmelerin gelir ve giderlerinin takip ve kontrolünün işletmeler için öneminden bahsetti.

    Bilsoft Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Veli, sürecin maliyet, kalite, zaman ve miktar açısından maksimum kar ve doğru planlama ile elde edilmesi için kontrol altında tutulması ve otomasyona geçilmesinde büyük fayda olduğunu ekledi. İşletmeler için kaynakların, istenilen kalitede ve zamanda en düşük maliyetle üretimini sağlamalarında; Bilsoft Yazılımın otomasyonu sağlayan üretim programları mevcut olduğunu ve işletmelerin, üretim programlaması sayesinde sistem kaosuna neden olmadan ürünlerin üretimini sağlayabileceğini aktardı.

    Bilal Veli, 2005 yılından faaliyetlerine başlayan Bilsoft Yazılım, işletmelerin gelir-gider, stok takibi, personel takibi, e-dönüşüm, hızlı satış, bulut santral, e-ticaret entegrasyonu ve banka entegrasyonu yanı sıra, üretim hareketleri süreçlerinin takibini ve yönetimini sağlayan üretim takip programları 100 binin üzerinde KOBİ tarafından kullanıldığını belirterek “Gelişmelerine verimlilik ve etkinlik açısından yenilerini ekleyen Bilsoft Yazılım’ın geliştirdiği Üretim Takip Programı, Bilsoft Premium Mega Ön muhasebe programına entegre çalışmaktadır. Böylelikle herhangi başka bir programa ihtiyaç kalmadan işletmelerin personel takibi, detaylı üretim raporları, hammadde girdi çıktıları, ürün oluşturma ve sorgulama, hızlı satış, e-dönüşüm (e-fatura, e-arşiv, e-müstahsil) ve faturalandırma işlemleri gerçekleştiriliyor ve gelir-giderler yönetilebiliyor. Bu yazılım ile KOBİ’ler kayıplarını minimum seviyeye indirmekte ve tek bir program üzerinden entegre şekilde işletmelerini yönetmelerinin ayrıcalığını yaşamaktadır” dedi.

  • Aso Tarafından, 4. Nesi̇l Nükleer Reaktör Teknoloji̇leri̇ Toplantısının Üçüncüsü Gerçekleşti̇ri̇ldi̇

    Aso Tarafından, 4. Nesi̇l Nükleer Reaktör Teknoloji̇leri̇ Toplantısının Üçüncüsü Gerçekleşti̇ri̇ldi̇

    Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından, üçüncüsü gerçekleştirilen 4. Nesil Nükleer Reaktör Teknolojileri toplantısı erimiş tuz reaktörlerinin Türkiye’deki çalışmaları ve gelişmeleri konu başlığıyla çevrim içi şekilde gerçekleştirildi.

    Ankara Sanayi Odası Nurettin Özdebir’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen çevrim içi toplantıya Türkiye Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkan Yardımcısı Dr. Orkun Hasekioğlu katıldı. Dr. Hasekioğlu, toplantıda sektörün önde gelenlerine erimiş tuz reaktörlerinin Türkiye’deki çalışmalarına ve gelişmelerine ilişkin kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.

    “Niye biz nükleer reaktörümüzü geliştirmiyoruz diye yola çıktık”

    Ankara Sanayi Odası’nın yeni nesil nükleer reaktör teknolojileri başlığı altında erişim tuz reaktörleri konusuna neden bulaştığı sorusunun akıllara takılacağını düşündüğü için açıklamalarda bulunan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, şunları söyledi:

    “10 yılı aşkın süredir Ankara Sanayi Odası nükleer teknoloji ile uğraşıyor. Bugüne kadar özel sektöre kadar özel sektöre tabu olan alanlardan birisiydi. Biz acaba yerli sanayimiz buradan nasıl bir pay alabilir? Pastadan nasıl bir pay alabiliriz diye yola çıktık. 4 yılı aşkın süredir bir Küme Destek Programı’ndan da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteğiyle Türkiye çapında bu nükleer santrallere parça üretebilecek firmaların akreditasyonları, eğitimleri, bu konuların hazırlıklarıyla ilgili bir çalışma sürdürüyoruz. Bu çalışmalar sürerken bizim de bu alandaki malumatımız biraz daha artınca acaba Uluslararası Atom Enerjisi Konseyi tarafından da seçilen 4. Nesil Nükleer Santraller diye adlandırabileceğimiz santrallerden bir tanesini biz sanayi olarak metal kısımların ya da yakıt çevrimi hariç diğer kısımları da biraz gözümüz kestiği için niye biz nükleer reaktörümüzü geliştirmiyoruz diye yola çıktık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına arz ettik. Onlar da sağ olsunlar alakadar oldular. Onun üzerine sadece Ankara Sanayi Odası olarak değil devlet de birtakım aksiyonlar almaya başladı.”

    Nükleer reaktör teknolojileri konusunda resmi çalışmaların başlaması için deklarasyon gerekiyor

    Bugüne kadar nükleer reaktör teknolojileri konusunda resmi olarak çalışmaların başlaması için Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na ülke olarak deklarasyon yapılması gerektiği sorununa değinerek, “Bu deklarasyon yapılmadığı için bu toplantılarda sorulan bazı soruları üstü kapalı geçmek mecburiyetinde kalıyorduk. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Orkun hocam, bu ekibin liderliğini yapması için görevlendirildi. Devlet tarafında, TÜBİTAK tarafında, TENMAK tarafında neler yapılıyor bu konuyla ilgili? Bu bilgi açığını tamamlamak üzere Orkun hocam sağ olsunlar bizimle beraber oldular” diye konuştu.

    Türkiye Enerji Nükleer Madencilik Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkan Yardımcısı Dr. Orkun Hasekioğlu, “Erimiş Tuz Reaktörleri: Türkiye’deki çalışmalar ve gelişmeler” içeriğiyle yaptığı açılış konuşmasında, TENMAK’ı oluşturan enstitülerin oldukça eski kurumlar olmasına rağmen TENMAK’ın kendisinin aşağı yukarı 12 ay önce resmi olarak kurulduğu bilgisini vererek, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı TÜBİTAK’a benzer fakat çalışma alanları biraz daha farklı. İsminden de anlaşıldığı üzere Türkiye Enerji Nükleer Madencilik Araştırma Kurumu. Dolayısıyla enerji, nükleer ve madencilik alanlarına odaklanan TÜBİTAK benzeri araştırma enstitümüz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile çalışıyoruz. Ben de daha öncesinde TÜBİTAK’taydım. Hala TÜBİTAK’tayım. Aynı zamanda TENMAK’ta da başkan yardımcılığı görevim var” dedi.

    Dr. Hasekioğlu, dünyada mevcut nükleer enerjinin toplam elektrik enerjisi üretiminin yüzde 10’unu kapsadığını bilgisini aktararak, “Bazı ülkelerde bu daha fazla bazılarında daha az. Mesela Fransa’yı ele alırsak yüzde 70’ten fazlası nükleer enerji kaynaklı. Amerika’da yüzde 20. Fakat dünya ortalaması olarak yüzde 10’ununu oluşturuyor. Nükleer enerjinin çok önemli katkıları ve faydaları var. Bir defa karbondioksit salınımı konusunda. Önümüzde 2030-2050 hedeflerimiz var. 2050’de Paris anlaşmasıyla ortaya koyduğumuz dünya hedefimiz var. Enerji salınımlarını minimize etmek yani 2050 yılına kadar Türkiye’de dahil pek çok ülkenin karbon-sıfır ekonomiye geçme konusunda taahhütümüz var” diye konuştu.

    Üçüncüsü düzenlenen 4. Nesil Nükleer Reaktör Teknolojileri toplantısı, Dr. Hasekioğlu’nun uzun ve kapsamlı sunumunun ardından soru-cevap kısmı ile devam etti.

    “Sanayicilerimizin metali şekillendirme noktasında herhangi bir sorunu yok, en kralını yaparız”

    Soru-cevaptan önce sözü alan ASO Başkanı Özdebir, Hasekioğlu’nun erimiş tuz reaktörleri ve yeni nesil nükleer reaktörleri hakkında yaptığı konuşmasının hem bürokrasi hem de bu işin teknolojisi anlamında bilgilendirici olduğunu belirterek, “Ben bizim sanayicilerimiz adına metali şekillendirmekle ilgili herhangi bir sorunumuz yok en kralını yaparız diyorum. O konuda içiniz rahat olsun ama bu yakıt çevrimi konusu özel bir konu. Radyoaktivite özel bir konu. Bugüne kadar özel sektöre tabu olarak gösterilen bir alan olduğu için orada fazla bir birikimimiz yok ama bir reaktörde kullanılacak bütün malzemeleri üretmeye hazırız. Bu yüksek alışımlı süper metallerle ilgili bizim de çalışmamız var. Temamızın kabiliyetleri dahilinde. Onlar bir numune ürettiler onu geliştirmekle ilgili şu anda bir fırsat buldukları zaman ikinci bir numuneyi daha hazırlayacaklar. Hazır olduğu takdirde aynısının üretilmesiyle ilgili bir sıkıntımız da yok. Kaldı ki Kanadalıların 304 kalite paslanmaz çelikten ben bu reaktörü yapacağım demesi piyasada rafta hazır olan bir malzeme olduğu için hepimizin içini rahatlatacak bir unsur olması gerekir” diye konuştu.

    “Biz başka yerlerde de kullanacağımız hammaddeyi dünyayı zehirleyecek sera etkisi oluşturacak şekilde yakarak yok ediyoruz. Bundan bir an önce vazgeçmemiz lazım”

    ASO Başkanı Özdebir, insanlık olarak gidilecek başka bir dünyanın olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

    “Yaşadığımız felaketleri; yangınları, selleri, bu global ısınmayla beraber başımıza gelecekleri görüyoruz. Bu sefer sadece görmek değil gözümüze sokulur vaziyette gösterilmeye başlandı. Bu anlamda gerçekten bizim sıfır emisyona girecek işleri bir an önce yapmamız lazım. Akdeniz çanağı dediğimiz bölge de bu işlerden en çok etkilenen bölge. Yani ülkemiz de bu tehlikelere en çok maruz kalacak alanlardan birisi. Bir diğer husus ise benim de hiç aklıma gelmeyen hidrokarbonları yakarak tüketmemiz. Biz bu hidrokarbonları yakarak tüketiyoruz. Bol miktarda da karbondioksit olarak atmosfere salıyoruz. Halbuki bu hidrokarbonlar aslında dünyanın geleceği açısından da önemli bir şey olsa gerek. Çünkü biz hidrokarbon bileşikleri olan plastiği falan petrolden kömürden diğer hidrokarbon yakıtlarından üretebilme imkanı var. Önümüzdeki dönemde bunlara da ihtiyacımız olacak. Yani bunları böyle bol keseden harcamak dünyanın geleceği için malzeme açısından da dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunu düşünüyorum. Biz başka yerlerde de kullanacağımız hammaddeyi dünyayı zehirleyecek sera etkisi oluşturacak şekilde yakarak yok ediyoruz. Bundan bir an önce vazgeçmemiz lazım.”

    ASO Başkanı Özdebir’in sözünü ettiği hidrokarbonların Marmara Araştırma Merkezi’nde trijen adı altında bir proje ile işlendiğini dile getiren Dr. Hasekioğlu, “Çok eski zamanlarda tamamlanmış. Burada geliştirdiğimiz altyapı hala duruyor. Sizin kömürden metanol, hidrokarbonlar ve polimerleri elde etmeniz mümkün. Fakat ekonomik olması için petrolün belirli bir maliyetin altına düşmesi gerekiyor. Ama bu dediğiniz gibi bütün bu teknolojiler mümkün. Bunların yapılması mümkün. Bunların yapılması tabii ki sorun olan. Yaptığınız zaman da karbondioksit üretiyorsunuz” ifadelerine yer verdi.

    “Amerika ve Avrupa, her ne kadar nükleer enerjiye geçiş yapmak istiyoruz deseler de pratikte hep tekrardan nükleer enerjilere geri dönüyorlar”

    Karbon temelli bütün yakıtlardan uzak durulması gerektiğine vurgu yapan Dr. Hasekioğlu, “Paris anlaşması AB’deki birtakım sorumluluklarımız bizim için bunu gerektiriyor. Dolayısıyla burada da nükleer enerji tek çıkış yolu. Almanya alternatif enerjileri denedi fakat işin doğrusu çok yatırım yapmalarına rağmen başarılı olamadılar. Gene de enerjilerinin önemli bir kısmını Fransa’daki üretilen nükleer kaynaklardan elde ediyorlar. Kömüre yönelmek zorunda kaldılar. Çünkü tek başına kullandıkları jeotermal enerji veya güneş enerjisi, rüzgar enerjisi baz enerji üretimini sağlayamıyor. Bunlar inişli çıkışlı kaynaklar. Bu baz yükü elde edebilmeniz için tek yol depolama. Depolama da çok maliyetli bir teknoloji. Yani bunu bataryalarla depolamanız gerekiyor. Dolayısıyla hep gördüğümüz Amerika’da olsun Avrupa’da olsun, her ne kadar biz nükleer teknolojiden nükleer enerjiye riskli çıkmak istiyoruz deseler de pratikte hep bu tekrardan nükleer enerjilere geri dönüş var. Uzak Doğu’da zaten var. Kore, Çin, Endonezya’da var” diye konuştu.

    Toplantı kapanış konuşmalarının ardından son buldu.

  • Kayseri̇li̇ Gençler Üretti̇kleri̇ Roketle 3 Bi̇n Metre İrti̇faya Çıkmayı Hedefli̇yor

    Kayseri̇li̇ Gençler Üretti̇kleri̇ Roketle 3 Bi̇n Metre İrti̇faya Çıkmayı Hedefli̇yor

    Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kültür İşleri Müdürlüğü bünyesindeki Kocasinan Akademi General Emir Havacılık ve Uzay Bilimleri Teknoloji Merkezi’ni ziyaret edip, TEKNOFEST’E hazırlanan gençlerle bir araya geldi. Gençlerin yapmış olduğu roketin gövde kalıbına destek olan Başkan Çolakbayrakdar, Büyük ve Güçlü Türkiye için gençlerin büyük ümit vadettiğini belirterek, teknoloji noktasında ne kadar teknolojiyi üreten, ondan istifade eden yerli ve milli ürünler yapılırsa o kadar başarıya imza atılacağını söyledi.

    General Emir Havacılık ve Uzay Bilimleri Teknoloji Merkezi’nde gençlerle sohbet eden Başkan Çolakbayrakdar, TEKNOFEST Orta İrtifa Roket Yarışması’nda 3 bin metre irtifaya çıkmayı hedefleyen Neo Aerospace Takım ekibinden roket hakkında bilgiler aldı. Başkan Çolakbayrakdar’ın katkılarıyla geçen yıl TEKNOFEST’e 8’nci olan ve bu yıl şampiyonluğu hedefleyen takım ekibi, desteklerinden dolayı Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür etti. Başkan Çolakbayrakdar ise büyük bir ustalıkla gençlerin yapmış olduğu roketin gövde kalıbına destek oldu. Bilimsel projelerle fark oluşturduklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, merkez ile ülkenin teknolojik kalkınmasına ve teknolojiyi üreten nesillerin yetiştirilmesine katkı sağladıklarını vurguladı. “Büyüyen, gelişen Türkiye’nin gelecekte daha neler yapabileceğinin örneklerini gençlerimiz en güzel şekilde ortaya koyuyor” diyen Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü;

    “Uçuş takımına başarılar diliyoruz. Gençlerimiz, şimdilik yüzde 98 oranında tamamlanan roketle Eylül ayında TEKNOFEST Orta İrtifa Roket Yarışması’na katılacak. Biz bugün gençlere destek veriyoruz, biliyoruz ki yarın onlar da bu necip milleti gururlandıracaklar. Gençlerimizin talepleri doğrultusunda şimdiye kadar olduğu gibi Kocasinan Akademi çatısı altında vermiş olduğumuz desteği artırarak sürdüreceğiz. Yeni ve farklı teknoloji imkanlarla gençlerimize daha fazla destek olacağız. Burada gençlerimiz, 3D yazıcılarla küçük roketler, insansız hava araçları gibi başarılı ürünler ortaya çıkarmıştı. Şimdi ise daha teknolojik ürünlerle mükemmel sonuçlar çıkmaya başladı. Şehrimiz ve ülkemiz adına gençlerimize yaptığımız desteğin karşılığını yine gençlerimiz daha fazla ülkemize ve şehrimize vermiş olduğunu gördük. Biz biliyoruz ki teknoloji noktasında teknoloji üreten, teknolojiden istifade eden yerli ve milli ürünlerle bunu yapabilirsek o kadar başarılı oluruz. Bunun içinde Kocasinan Akademi olarak gençlerimize desteklerimiz devam edecek.”

    Başkan Çolakbayrakdar, yapılan yatırımlarla çocukları ve gençleri, geleceğin Türkiye’sine hazırladıklarını sözlerine ekledi.

  • Oyunlarda Sıklıkla Karşılaşılan 5 Oyuncu Ti̇pi̇

    Oyunlarda Sıklıkla Karşılaşılan 5 Oyuncu Ti̇pi̇

    Casper’ın, oyuncuların buluşma noktası Excalibur Clan Topluluğundaki her yaştan, cinsiyetten ve coğrafyadan oyuncuları analiz ederek 5 oyuncu tipini ortaya koydu.

    Oyun oynamanın yaşı ya da cinsiyeti yok ama her oyuncunun bir tarzı var. Günümüzde oyunların gittikçe çeşitlenmesi ve yaygın hale gelmesi, birçok farklı oyuncu tipini de ortaya çıkarıyor. Türkiye’nin teknoloji markası Casper’ın gücüyle desteklenen, oyunlardaki en son gelişmelerin, en yeni donanımların ve çok daha fazlasının yer aldığı oyuncu topluluğu Excalibur Clan, oyuncuların ne tür oyunlardan hoşlandıklarını, ne kadar süreyi oyun oynayarak geçirdiklerini ve oyun konseptine nasıl yaklaştıklarını göz önünde bulundurarak 5 farklı oyuncu tipini sıraladı.

    1. Rekabetçi Oyuncu: Oyunlar temelinde rekabeti içerisinde barındırıyor olsa da bu bazı oyunlarda fazlaca bulunuyor. Ancak burada bahsedilen, kazanmayı her şeyin önüne koymuş ve kaybetmekten hoşlanmayan oyuncu tipleri. Bu tip oyuncular daha fazlası için savaşırlar, başarıya doymazlar ve her oyunda rakibine GG yazdırmak için oyun oynarlar. Başarısız olduklarında ise derin bir umutsuzluğa kapılmak lügatlarında bulunmaz, çabalamaya devam ederler.

    2. Sosyal Oyuncu: Aynı zevklere sahip oyuncuların birbirleriyle teknoloji sayesinde iletişim kurabilmeleri, tanışabilmeleri oyunlarda sıklıkla gerçekleşiyor. Tek başına oyun oynamanın anlamsız olduğunu düşünen, yalnız oynanan oyunlardan keyif almayanlar da sosyal oyuncular olarak görülüyor. Daha çok kalabalık oynanan veya atışmalı oyunları tercih eden bu oyuncu tipi, aynı zamanda oyun oynarken iletişim halinde olmak ister. Hem oyuna odaklanıp hem farklı konularda muhabbet edebilme yetenekleri ile bir bakmışsınız abonesi olduğunuz bir Twitch yayıncısına dönüşmüştür.

    3. Hileci Oyuncu: Oyun kavramı, fiziki ya da dijital fark etmeksizin içerisinde her zaman hileyi barındırmıştır. Bu oyuncu tipi de hile yapmada öyle ustalaşmıştır ki aslında oyuncular arasında rekabetçi oyuncu olarak bilinir. Çok çaba harcamadan her kapışmanın üstünden az eforla gelebilen hileciler, oyunun boşluklarını en ince ayrıntısına kadar biliyor ve özellikle biraz deneyimsiz olan herkesin üstesinden kolaylıkla gelebiliyor.

    4. Dedektif Oyuncu: Oyun oynayanları izleyenlerin dahi en sevdiği içeriklerden biri haline gelen dedektiflik oyunları, kendi oyuncu tipini de içerisinde barındırıyor. Her video oyununun rekabet içermesi gerekmiyor elbette. Bulmaca oyunlarını seven oyuncular, karşılarında bir insandan ziyade kendileriyle rekabet etmeyi tercih ederler. Problemler çözmeyi, zeka oyunlarını severler.

    5. Fanatik Oyuncu: Bir yerlerde e-sporcu olmak isteyen varsa onlar kesinlikle video oyunlarını yaşam tarzı haline getiren bu tipteki oyunculardır. Sosyal oyuncu tipinin tam tersi diyebileceğimiz bir oyuncu tipi olan fanatikler, oyun için yaşayan oyunculardır. Günlerce süren maraton oyunlarında çok başarılı olurlar. Çok uzun süre oyun oynamaya uyum sağlayabildikleri için bu tip yarışmalarda da derece kazanabilirler.

    Oyun dünyasını Türkçe içeriklerle ve en güncel haberlerle besleyen Excalibur Clan’a hemen üye olmak isteyen oyuncuların Clan’a girmek için red ward ya da defuse kit zorunluluğu yok.

    Excalibur Clan ile ilgili daha fazla bilgi için: https://www.casper.com.tr/excaliburclan/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

  • 3 Kardeşten, Yangın Bölgesi̇ne Güneş Ve Ay Enerji̇si̇ Paneli̇

    3 Kardeşten, Yangın Bölgesi̇ne Güneş Ve Ay Enerji̇si̇ Paneli̇

    Antalya’da yaşayan 3 kardeş, yangın bölgesinde elektrik kesintisinden dolayı iletişim sağlayamayan vatandaşlar için kendi ürettikleri güneş ve ay enerjisi panelini Manavgat’a hibe etti.

    Konu ile ilgili konuşan Elektrik ve Elektronik Mühendisi öğrencisi Muhammed Yemliha Çetinkaya, “Bu projeyi yapmamın en büyük amacı birçok yerde elektrik kesintisi olduğunu duymam. 2 kardeş olarak üretme gereği duyduk. Kendisi de bana yardımcı oldu. Birlikte çalışmalarımızla insanlara su sebili soğutabilecek 220 voltluk bir sistem geliştirdik. Aynı zamanda telefonlar için de iletişime ve ulaşıma kolaylık sağlayabilmeleri için şarj istasyonu oluşturduk.

    Antalya’da yaşayan Muhammed Yemliha Çetinkaya (21), Muharrem Malik Çetinkaya (18) ve Tamer Çetinkaya (30), Manavgat’taki orman yangını nedeniyle elektrik kesintisine uğrayan bölgeler için bir sistem geliştirdi. Güneş enerjisi paneli ile elektrik üretimi sağlayan sistem, Atatürk Kültür Merkezi’nde oluşturulan Yangın Dayanışma Merkezi’ne hibe edildi. Çetinkaya kardeşler, gerekli malzemelerin temin edilmesi halinde yangın bölgesinde ki her yere bu sistemin konulabileceğini belirtti. Geliştirdikleri güneş enerjisi paneli ile gündüz güneş ışığından gece ise ay ışığından elektrik üretimi sağlayacak panel ise üzerine konulan priz ile yüksek voltta enerji akışı sağlarken, telefonlar için ise şarj istasyonu görevi görüyor. Yangın bölgesinde evlerinde elektriği olmayan vatandaşlar için böyle bir sistem geliştirdiklerini ifade eden Çetinkaya kardeşler, panelin güneş ve aydan faydalanarak gece gündüz elektrik üretebildiğini dile getirdi.

    “Evlerinde elektrik bulunmayan vatandaşlarımıza faydalı olmaya çalıştık”

    Kısa sürede hayal edip, tasarlayıp, ortaya çıkardıkları paneli vatandaşların hizmetine ücretsiz bir şekilde sunulacağını belirten Elektrik ve Elektronik Mühendisi öğrencisi Muhammed Yemliha Çetinkaya, “Bu projeyi yapmamın en büyük amacı birçok yerde elektrik kesintisi olduğunu duymam. İletişime ve ulaşıma kolaylık sağlayabilmeleri için en önemli şey bunda güneş panelinin 24 saat elektrik üretmesi hem ay ışığından hem de güneşten faydalanarak uzun süre elektrik verebiliyor her yere. Buzdolabını dahi çalıştırabiliyor bu ürünümüz. Bunda en büyük hedefimiz evlerinde elektrik bulunmayan vatandaşlarımıza faydalı olmaya çalışmak. Kardeşimle beraber oturduk bir gece düşündük, hayal ettik, tasarladık ve kısa sürede tamamladık. Bu malzemelerden daha da temin edebilirsek, vatandaşlar yardımda bulunurlarsa bunlardan birçok yere koyabilir. Herkese de bu elektriği ulaştırabiliriz. Hem de ücretsiz olarak” dedi.

    “Üretimi arttırmak için çalışmalar başladı”

    Geliştirdikleri fikir ile yangın bölgesindeki vatandaşlara yarar sağlayacak paneli görmekten mutluluk duyan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ise bu panelin bölgeye gönderilip çoğaltılması için çalışmalara başladı. Güneş ve ay enerjisi panelini deneyen Şükrü Sözen, Çetinkaya kardeşlere geliştirdikleri bu sistem için teşekkür etti.