Kategori: Teknoloji

  • “Eski komşuluk modeli” ile bir araya geldi

    “Eski komşuluk modeli” ile bir araya geldi

    Biruni Teknopark, oyun sektörünün önde gelen aktörlerini bir araya getiren ‘Geleceği Şekillendiren Sektör Buluşmaları’ serisinin ilk etkinliğini düzenledi. Etkinlik, küresel oyun ekosisteminde iş birliklerinin ve ‘rekaberlik’ anlayışının önemine vurgu yaptı. Eski İstanbul’un komşuluk bağlarını model alan buluşmalar, inovasyon ve büyümeye kapı aralayacak iş birliklerini teşvik etmeyi amaçlıyor.
    Biruni Teknopark Genel Müdürü Sezgin Erzan, İstanbul’un merkezinde yani sur içinde yer alan Teknopark’ın tarihi bir kültür taşıdığını, tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi komşuluk kültürünün yaygın olması gerektiğini belirtti. Teknopark’ta faaliyet gösteren ve birbirlerine komşu olan firmaların etkileşimlerinin artırılmasının önemini vurgulayarak, dayanışma ve güç birliğinin artırılmasına dikkat çekti.

    “Bu sinerji ortamı, özgün projelerin ve inovatif fikirlerin doğmasına imkan tanıyacak” diyen Erzan, Türkiye’nin oyun sektörünün küresel ölçekte daha güçlü bir konuma gelmesi için bu tür buluşmaların düzenli olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, bu iş birliği ruhunun yalnızca oyun endüstrisine değil, aynı zamanda yerel ekonomiye de önemli katkılar sağlayacağına inandığını ifade etti.
    Etkinliklerin her hafta farklı sektör gruplarıyla devam edeceği bilgisini veren Erzan, bu buluşmaların sektörel gelişimin önünü açacak ve iş dünyasında sinerji oluşturarak yeni fırsatlar sunacak projelere ilham vereceğini belirtti.

  • Teknolojide siber harp tehlikesi

    Teknolojide siber harp tehlikesi

    Yazılımı ve üretimi bilinmeyen cihazların kullanımının her zaman tehdit oluşturduğunu söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, “Aslında uzun süredir hep dile getirmeye çalışıyoruz.

    Cihazların da yazılımının bir arka kapısı var. Malum devrelerden oluştuğu için ve bu çipler üzerinde de uzaktan müdahale mümkün olduğu için güncellemeler yapılabilmesi amacıyla böyle bir şey aslında mümkün. Tabii ki bunu başka bir devletin yapıp yapmadığını ispat etmek de çok kolay değil ama bizim burada biz ne yapabiliriz konusuna değinmemiz gerekiyor. Elbette bu bir ulusal güvenlik sorunudur. Çünkü kullandığımız cihazlar dolayısıyla biz başka ülke bağımlıyız ve onun da nasıl üretildiğini, ne yapıldığını, hangi cihazların programlandığını bilemiyoruz. Bunları bilemediğimiz zaman da haliyle böyle bir tehditle de karşı karşıya kalmış oluyoruz. Bu saldırılar ‘siber harp’ diye geçiyor. Uzun süredir bu gündemde. 2000’li yıllarda da bu konuşuluyordu hep. Artık böyle topla, tüfekle savaşlar kalmayacak. Oturduğu yerden insanları öldürebilecekler diye. Tabii ki o zaman bilim kurgu filmleri gibi geliyordu bize ama bugün bizzat yaşayarak gördüğümüz zaman daha iyi anlaşıldığı kanaatindeyim” dedi.

    “Yazılımsal olarak kontrol edilen dalgalar duyguları etkileyebilir”

    Yazılımla birlikte yayılan dalgaların cihaz ısısının yanında duyguları da etkileyebileceğini söyleyen Topuzoğlu, “Aslında bunu herkes yapabilir. Haliyle bir cihaz üreten ya da bir yazılım geliştiren bir kişi kendisinin girebileceği bir kapı bıraktığı için bu noktada bir açık meydana geliyor ve bunu istediği gibi kullanabiliyor. Geçmişte biz araçlarla ilgili mesela böyle bir duyum almıştık. İşte araç kapısını acaba uzaktan mı kilitlediler gibi bir konu gündeme gelmişti. Bu da mümkün. Çünkü bir şekilde haliyle bunlar programlanabilir unsurlar. Devrelerde kullanılabiliyor. Haliyle bilgisayarlar da programlanabiliyor ve hepimizin kullandığı cihazlar var. Cep telefonları var ve cep telefonlarında da belli başlı işletim sistemlerini kullanıyoruz. Bu işletim sistemleri yine nasıl ki nabız ölçülebiliyorsa ısı da artırılabilir. Yani o ısıyı arttırdığınız zaman da o cihazın patlamasına sebebiyet verebilirsiniz ki bu aslında en basit konu diyebiliriz. Aynı şekilde bir takım dalgalar yayarak insan beyninin algılayabileceği ama kulağının zor duyabileceği birtakım dalgalar algılayarak da onlara ümitsizlik ya da karamsarlık gibi duygular dahi aşılanabiliyor. Yazılımsal arka kapının açık kalması gerekiyor bunlar için. Elbette aslında bizim de ülkemizde yazılım yapan ya da cihaz üreten firmaların bu noktada tabii ki denetlenmeleri de önemli. Yerli ve milli cihazların artması bunların bir kontrolle dağıtılması ve piyasaya sürülmesi gerçekten çok büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

    Topuzoğlu, Türkiye’nin kendi altyapısını oluşturarak muhtemel bir tehlike durumunda önlem alınması gerektiğini söyleyerek, “Tabii ki şu anki internetin merkezi Amerika Birleşik Devletleri ve haliyle tüm bilgiler oradan dağılıyor gibi gözüküyor. Böyle olunca omurga olarak da oraya bağlıyız. Bir sabah kalktığımız zaman internetsiz kalma ihtimalimiz çok yüksek. Yani sadece kullandığımız yazılımlar, sosyal medya platformları değil, internet omurgası açısından da bağlıyız. O yüzden de aslında bizim de yine Türkiye olarak kendisine ait bir internet omurgasını kurmamız ve bu tarz acil durumlarda kendi omurgamız üzerinden iletişimi devam ettirebilmemiz de çok büyük önem taşımakta. Aslında vatandaşların çok fazla yapabileceği bir şey yok. Yani çünkü kullanıcı modundayız ve bize hangi cihaz verildiyse onu kullanıyoruz. Burada tabii ki devletlerin gerekli önlemleri alması gerekiyor. Dünya çapında da incelediğimiz zaman Rusya, İran, Kuzey Kore ve Çin gibi ülkeler bunun önlemini almışlar. İşte Çin kendisine ait bir işletim sistemi geliştirdi ve artık ben bunu kullanacağım, sizin işletim sisteminizi kullanmayacağım dedi. Yine bir markayı gerçekten büyüterek dünya çapında hale getirerek de elektronik anlamdaki altyapıyı tamamen kendi ülkesine geçirmiş oldu. Bizim de acilen bu konularda önlem almamız, nasıl ki zamanında İHA’lar, SİHA’lar gibi böyle göğsümüzü kabartan çalışmalar yapıldıysa internet ve teknoloji alanında alanında da bir seferberlik başlatılması gerçekten çok önemli” dedi.

  • “Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinin dip dalgası girişimler şeklinde gelmeye başladı”

    “Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinin dip dalgası girişimler şeklinde gelmeye başladı”

    TÜBİTAK Gebze Yerleşkesinde gerçekleştirilen TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali; Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları, Liseler Arası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları ve Hyperloop Yarışlarıyla devam etti. TEKNOFEST ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar da TÜBİTAK’a gelerek, yarışları izledi. Aynı zamanda Bayraktar, burada gençlerle bir araya gelerek, projeleri hakkında bilgiler aldı.

    “TEKNOFEST adeta çığ gibi büyüdü”

    İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Selçuk Bayraktar, “TEKNOFEST adeta bir çığ gibi büyüdü. 2018’de ilk düzenlediğimizden bugüne kadar geometrik bir artışla büyüdü. Yarışmalarımıza 1,5 milyona yakın başvuru oldu. Tabii yeni yarışmalarımız da var. Hyperloop hızlı tren yarışmamız TÜBİTAK’ın yıllardır düzenlediği bir yarışma. Burada da ciddi ilerlemeler olduğunu, geleceğin hem hızlı ulaşım teknolojilerini geliştirecek kardeşlerimizin yetişmesi açısından, hem de elektrikli motorların ileri teknolojide gelişmesi açısından önemli bir yarışma olduğunu değerlendiriyoruz. Tüm yarışmalarımızda olduğu gibi buradaki ilginin de büyük olduğunu ayrıca görüyoruz” dedi.
    Bayraktar, TEKNOFEST’in büyük bir emekle yapıldığını ifade ederek, “Yarışmanın paydaşı olan, sahibi olan TÜBİTAK’a bu ülkenin mühendis evladı olarak şükranlarımı iletiyorum. Yarışmanın düzenlenmesine emeği geçen görevlilerimize, gönüllülerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Bu sene ilave yarışmalarımız var”

    TEKNOFEST kapsamında birçok yarışmalar düzenlediklerini aktaran Selçuk Bayraktar, “Bu sene ilave yarışmalarımız var. Bu yıl biliyorsunuz TEKNOFEST Akdeniz Adana merkezli olarak düzenleniyor. Akdeniz’in neredeyse bütün illerinde etkinliklerimiz var. Bunun yanında kuantum teknolojileriyle alakalı yeni bir yarışmamız var. Biliyorsunuz, geleceğin kuantum bilgisayarlarının işlemci bilgisayar teknolojisinde çığır açacağı öngörülüyor. Bunun yanında nükleer enerjileri teknolojilerinde dünyada büyük bir ilgi var. Onunla alakalı yarışmamız var. Yeni birkaç daha yarışmamız var. TEKNOFEST bir yandan büyürken, bir yandan da değişimi devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    “Dünyaya damgasını vuracak girişimlere dönüşeceğini görmeyi hedefliyoruz”

    Selçuk Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:

    “TEKNOFEST’in en önemli amacı, yüksek teknoloji geliştiren ve bunu tüm dünyaya bayrağımızı en yüksek seviyeye taşıyacak şekilde üretecek nesilleri yetiştirmekti. TEKNOFEST’in ilk yılından itibaren biz girişim yarışmamızı da başlatmıştık. TEKNOFEST 2023’de girişim yarışmasını ayrı olarak düzenledik ve büyük bir ilgi olduğunu, dünyaya geliştirdikleri teknolojileri satan girişimlerin TEKNOFEST ekosisteminden çıktığını gördük. Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinin dip dalgasının girişimler şeklinde gelmeye başladığını, dünyaya damgasını vuracak girişimlere dönüşeceğini görmeyi hedefliyoruz. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin hepsinin TEKNOFEST’teki gibi ufak bir ‘garaj şirketleri’ diye tabir ettiğimiz küçük takımlarla başladığını görüyoruz. Bu dalganın oluşmaya başladığını Allah’a çok şükür görmeye başladık”

    Gençlerin, Türkiye’nin teknoloji alanında ilerlemesini sağlayacak eserlere imza atacağına inandığını belirten Bayraktar, “İnanıyorum ki, dünyaya da eserlerini bir anlamda yaymış olacaklar. Türkiye inşallah ilerde kendi süper hızlı trenlerini üretip dünyaya satan bir ülke haline gelmiş olacak” diye konuştu.

  • Bilişim uzmanlarından VPN uyarısı

    Bilişim uzmanlarından VPN uyarısı

    İnternette çevrimiçi gizliliği sağlayarak engellenmiş sitelere girme konusunda da imkan veren VPN’ler (Virtual Private Network) Instagram’ın kapanmasıyla gündeme gelmeye başladı. Özellikle rehber, galeri ve kamera izinleri isteyen VPN uygulamaları hakkında bilgi veren Siber Güvenlik Araştırmacısı Bilgin Berge, güvenliği artırmak için özel ve ücretli VPN servislerini tercih edilmesini öneriyor. Ücretsiz servisler genellikle kişisel verileri izlediğini veya kötüye kullanıldığını ifade eden Siber Güvenlik Araştırmacısı Berge, “İnternete giriş yaptığınızda, güvende olduğunuzu düşünseniz de gerçekte bu durum her zaman geçerli olmayabilir. Bu ister genel bir internet bağlantısı, ister özel bir VPN bağlantısı olsun fark etmiyor. VPN (Sanal Özel Ağ) kullanırken bile dikkatli olmanız gerekir. VPN, siz yurt dışındaki bir ülkenin interneti üzerinden internete bağlanmanıza imkan tanır. Ancak dolandırıcılar, hackerlar ve siber saldırganlar, VPN bağlantınızı da hedef alabilir” dedi.

    “Ücretsiz VPN servisleri genellikle güvenli değil”

    VPN kullanmanın güvenli olup olmadığı konusunda bazı yanlış anlamaların olduğunu dile getiren Berge, “VPN’in kendisi tam anlamıyla güvenli olmayabilir. Örneğin, ücretsiz VPN servisleri genellikle güvenli değildir. Bu tür servisler, sizin verilerinizi ve internet trafiğinizi izleyebilir. Bu tür servislerin kullanılması, kişisel bilgilerinizi riske atabilir. Ancak, eğer kendinize özel bir VPN geliştirmişseniz veya güvenilir bir firmadan VPN satın almışsanız, IP adresiniz sadece size ait olur ve bu durumda VPN’inizi daha güvenli bir şekilde kullanabilirsiniz” diye konuştu.

    “Karara saygı göstermek önemlidir”

    VPN uygulamasının galeri, kamera veya rehber erişimini isteyebileceğine dikkat çeken Berge, sözleirni şöyle sürdürdü:

    “Bu durum genellikle gereksiz bir güvenlik riski oluşturur. VPN’ler sanal ağlardır ve sadece internete erişim sağlamanız için kullanılır. Dolayısıyla, galeri veya rehber gibi kişisel verilere erişim istemesi, genellikle anlamlı değildir ve bu tür izinler vermemek en iyisidir. Bu tür izinlerin verilmesi, kişisel verilerinizin kötüye kullanılmasına neden olabilir. Ülkemizde bazı internet hizmetleri veya uygulamaları yasaklanmışsa bu karara saygı göstermek önemlidir. Ancak, bu yasaklar ticaret yapanları ve Instagram’dan gelir elde edenleri etkileyebilir. VPN kullanmak isteyenlerin güvenilir bir servis seçmesi ve bu servisin ücretini ödemesi gerekmektedir. Ücretsiz VPN servisleri genellikle kişisel verilerinizi toplar veya kötüye kullanır. Dolayısıyla, güvenli bir VPN kullanmak için, bu servislere ücret ödemek ve yalnızca güvenilir firmalardan VPN satın almak en mantıklısıdır. Unutmayın, ücretsiz bir şey sunduklarında genellikle sizden başka bir şey alıyor olabilirler, bu nedenle dikkatli olmalısınız.”

  • Instagram bugün açılacak mı?

    Instagram bugün açılacak mı?

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu NTV ekibinden Sibel Can’ın sorularını yanıtladı.

    Uraloğlu özetle şunları söyledi:

    ÇUKUROVA HAVALİMANI AÇILIYOR

    “Çukurova Havalimanı bütün bölgeye hizmet edecek. Değişen ve gelişen seyahat taleplerini karşılamak için bu havalimanını hayata geçirdik. Yıllık yolcu kapasitesi 9 milyon olacak.

    2013 yılında altyapı çalışmasını başlattık. Sonra üst yapı çalışmasını yap-işlet-devret modeliyle ihale ettik. Ancak alan firma bu işi yürütemedi. O işi tasviye etmek zorunda kaldık. Orada biraz geciktik maalesef. Burada 244,5 milyon euroluk bir yatırım gerçekleştirdik.

    25 yıllık işletme sürecinde de yaklaşık 290 milyon liralık kira gelirini Hazine’ye kazandırmış olacağız.”

    ŞAKİRPAŞA HAVALİMANI NE OLACAK?

    Orası havacılık anlamında kullanılmaya devam edilecek. Daha çok pilotaj eğitimi ile ilgili çalışmalara ev sahipliği yapacak. Ekim ayında orada TEKNOFEST yapılacak.

    INSTAGRAM’A ERİŞİM ENGELİ

    Kapalı kalması bizi çok mutlu etmiyor. Çok fazla uzamasını biz de istemiyoruz. 3 toplantı yaptık, belli bir noktaya geldik. Görüşmeler devam ediyor, sürekli iletişim halindeyiz. Bugüne nasip diyelim.

    TİKTOK İÇİN BİR ADIM ATILACAK MI?

    Bir ajandamız yok, yapılmış olan bir hazırlık yok.

    ROBLOX’A ERİŞİM ENGELİ

    Buradaki kapatılma yetkisi bir mahkeme kararıyla mevcut. Burada alınan karara ve dava sürecine BTK olarak bizim bir müdahilliğimiz olmadı. Instagram ile aynı zamana denk gelmiş olması sanki bir seri kararların alınacağı ile ilgili dezenformasyonlar var. Bu konuda Adalet Bakanımız yeterince geniş ve güzel bir açıklama yaptı. Herhangi bir karar alınır bize bildirilirse gereğini yaparız.

    ANKARA’DA OTOBÜS KAZASI

    Ankara Polatlı’da bu sabah meydana gelen otobüs faciasına ilişkin de konuşan Uraloğlu, “İlk aldığımız bilgiler şoförün uyuduğu şeklinde. Fren izi olmaksızın maalesef yoluna devam ediyor. Üst geçidin ayağına çarpıyor. Biz de takip ediyoruz. Bu konu soruşturulacak. Başka ayrıntılar varsa onlar da kamuoyu ile paylaşılacak.”

  • Dijital Mecralar Komisyonu’ndan Roblox açıklaması

    Dijital Mecralar Komisyonu’ndan Roblox açıklaması

    Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Türkiye’de 15 milyon kullanıcısı olan çevrimiçi oyun platformu Roblax’a, çocukların istismarına neden olacak içerikler barındırması nedeniyle erişim engeli getirilmesine ilişkin açıklamada bulundu.

    Sansüre ve yasaklara karşı bir parti olduklarını ifade eden Yayman, “Hükümet bu platformları Türkiye’ye davet eden, Türkiye’de topluluk kurallarını oluşturan, bununla ilgili 5651 sayılı yasayı düzenleyen hükümet ve parti biziz. Biz özgürlükleri sonuna kadar savunuyoruz. Fakat son tahlilde bir taraftan özgürlük ve güvenlik dengesinin doğru biçimde kurulması gerekiyor. Sosyal medya şirketlerinin kendilerini devletlerin önünde görmesini asla kabul etmiyoruz. Sosyal medya şirketlerinin kendilerini milletlerin üzerinde görmelerinin asla kabul etmiyoruz. Nasıl ki Roblox, İnstagram, Meta ve X Almanya’da Almanya’nın hukuk kurallarına uygu olarak çalışıyorsa, uygun davranıyorsa, Türkiye’de de aynı hassasiyeti göstermelerini istiyoruz. Bir takım erişim engelleri getiriliyor. Erişim engeli getirilmesini asla doğru bulmayız ama diğer taraftan da muhakkak ama muhakkak dijital ağların Türkiye’nin hukukuna uymasını bekliyoruz. Çifte standarda karşıyız, özgürlükleri, kamu düzenin sonuna kadar savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Amacımız, dijital ağların ülkelerin topluluk kurallarına ve hukukuna uyması”

    Sosyal ağların çok önemli olduğunu vurgulayan Yayman, “Meselemiz Roblox, Instagram değil. Amacımız topyekün dijital ağların o ülkelerin topluluk kurallarına uyması, o ülkelerin hukukuna uyması. Bildiğiniz gibi sosyal ağlar çok çok önemli. Bir taraftan sanal kumarın, dijital bağımlılığın, pedofili, kadına şiddetin, cinsel, kadın istismarının ötekileştirmenin, ırkçılığın, faşizmin, dijital faşizmin, sansürün en çok uygulandığı alan burası. Dijital ağlar daha fazla özgürlük alanı getirmesi gerekirken, yeni bir kutuplaşmanın da kapısı araladı. Gerçek hayatta nasıl davranıyorsak, sanal dünyada da öyle davranmamız gerekiyor. Gerçek hayatta suç olan şeyin, sanal dünyada sanki serbest olduğu, legal ahlaki olduğu kanaati var” şeklinde konuştu.
    Dijital platformlarının evrensel normlara uygun davranması gerektiğini düşündüklerini söyleyen Yayman, dijital ağların Türkiye’nin hukukuna, ananelerine ve dinine uygun davranmasını beklediklerinin altını çizdi.

  • VPN-DNS değişikliği güvenlik riski oluşturuyor

    VPN-DNS değişikliği güvenlik riski oluşturuyor

    Tüm dünyada internet kullanıcılarının, erişim kısıtlamalarını aşabilmek için VPN kullandıklarını veya DNS değişikliği yaptığını vurgulayan Barış Bayram bu yöntemlerin birçok yönden risk taşıdığını belirtti. Son günlerde özellikle VPN kullananların sayısında belirgin bir artış olduğunu ifade eden Bayram, “Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya’dan sonra dünyada en fazla VPN kullanılan ülkeler listesinde 4. sırada Türkiye bulunuyor. VPN kullanımı sadece erişimi kısıtlanan siteler için değil, şirketler tarafından güvenilir ağlara sahip bir altyapı oluşturmak için de tercih ediliyor. Ancak VPN hizmeti sunan çok sayıda şirket bulunuyor. Bu şirketlerden bazıları aylık ve yıllık olmak üzere belli ücretlerle bu hizmeti sunarken, bazı şirketler ise ücretsiz olarak bu hizmeti kullanıcılara sağlıyor.

    Özellikle ücretsiz sunulan VPN hizmetlerinde ciddi güvenlik riskleri var. Ücretsiz hizmetler, çoğunlukla kullanıcıların veri trafiğini ele geçirmek amacıyla güvenilir olmayan sağlayıcılar tarafından sunuluyor. Sağlayıcılarının güvenilir olup olmadığına bakmadan ücretsiz VPN kullanmaya başlayan kullanıcılar, tüm internet trafiklerini ilgili şirkete sunmuş oluyor. Bu çok büyük bir tehlikedir” dedi.

    Kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir

    Barış Bayram, dolandırıcılık ve veri hırsızlığını hedefleyen VPN’lerin, kullanıcıların cihazlarına kötü amaçlı yazılımlar yerleştirebildiklerine dikkat çekerek, bu sayede kullanıcının cihazının kontrol edilip, kişisel bilgilerin ele geçirildiği uyası yaptı. Bayram, “Güvenli bir VPN sağlayıcısı seçmek için ve verdikleri hizmetlerin orijinal ve güvenli olduğundan emin olmak için servis sağlayıcının web sitesi şifrelemesine ve VPN protokollerine dikkat edilmesi gerekiyor. Kullanım şartları ve gizlilik politikaları uygun olan, güncel ve güvenilir yazılımlara sahip sağlayıcılarla güvenlik riskleri en aza indirilirken, güvenilir olmayan servis sağlayıcılar ise tehdit oluşturuyor. Bu konularda yeterli bilginiz yoksa mutlaka profesyonel destek almalısınız” uyarasında bulundu.

    DNS değişikliklerinin riskleri

    Öte yandan, DNS değişikliklerinin de VPN’e alternatif olarak yaygın olarak tercih edildiğini de söyleyen Barış Bayram, bu yöntemin zararsız gibi gözükse de, oldukça büyük güvenlik risklerini taşıdığını ifade etti. Kullanıcıların DNS’lerini değiştirerek erişimi kısıtlanan sitelere ulaşmaya çalışarak güvenliklerini tehlikeye attıklarını vurgulayan Bayram, “Güvenilir olmayan DNS sağlayıcıları, başka kullanıcılar, korsanlar tarafından ağınızın izlenmesine yol açar. Örneğin DNS ayarlarını güvenilir olmayan DNS sunucularının adresleriyle değiştiren bir kullanıcı, erişimi kısıtlanan bir platforma giriş yapmak için sitenin ismini yazdığında, dolandırıcılık amacıyla oluşturulmuş benzer bir platforma yönlendirilip kullanıcı adı, şifre, kredi kartı bilgileri gibi bilgileri ele geçirilebiliyor. Bu nedenle eğer yeterli bilginiz yoksa asla DNS’nin değişikliğine yeltenmeyin” uyarısında bulundu.

    Milyonlarca VPN kullanıcı veri kaydı çalındı

    Barış Bayram VPN sebebiyle verileri çalınan milyonlarca kullanıcı olduğunu da söyledi. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen bir veri sızıntısında, ücretsiz VPN hizmeti sunan bir firmanın 360 milyondan fazla kullanıcısının verilerini çaldırdığını hatırlatan Barış Bayram, “Çalınan verileri arasında e-posta adresleri, orijinal IP adresleri, işletme kayıtları ve ziyaret edilen web siteleri gibi bilgiler bulunuyor. Bu veriler karanlık web başta olmak üzere ilgili mecralarda bırakılıyor. Özellikle ücretsiz VPN hizmeti sunan güvenlik altyapısı gelişmemiş şirketlere yönelik gerçekleştirilen siber saldırılarda, kullanıcıların sistemdeki verileri hedef alınıyor. Çalınan kullanıcı verileri darkweb (karanlık ağ) başta olmak üzere ilgili mecralarda satışa çıkarılıyor” dedi.

    Kullanıcı Güvenliği İçin Öneri

    Barış Bayram, kullanıcıların VPN ve DNS değişikliklerini değiştirirken güvenliklerini riske atmamak için güvenilir sağlayıcıları tercih etmeyi vurguladı. Ayrıca, cihazlardaki kötü yazılımları tespit eden güvenilir antivirüs yazılımlarının kullanımını öneren Bayram, “Antivirüs yazılımlarının kullanılması da kullanıcı güvenliğini artırıyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Uraloğlu’ndan Instagram açıklaması: “Çözelim istiyoruz”

    Uraloğlu’ndan Instagram açıklaması: “Çözelim istiyoruz”

    Çukurova Uluslararası Havalimanı’nda gazetecilerin sorularına cevap veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Instagram ve Roblox’un yasaklanmasıyla ilgili de açıklamada bulundu.

    Uraloğlu, “Bir kere bizim şöyle bir kurgumuz yok. Bunlar ne yaparsa nasıl davranırsa biz kapatırız. Asla böyle bir yaklaşım içerisinde değiliz. Bakın burada 60 milyona varan sosyal medya kullanıcısından bahsediyoruz. Yani sonuçta benim bir dünya hesabım var, yani her platformda neredeyse hesabım var. Yani ben de, bizim ekibimiz de kullanıyor, hepimiz kullanıyoruz.

    Biz burada gerçekten nasıl bir yasakçı zihniyet içerisinde, sansürlü zihniyet içerisinde olmaktansa nasıl daha genişletiriz bu yaklaşımdayız. Çok net olarak söylüyorum. Ama mutlaka şunu gözden kaçırmamamız lazım. Bizim ülke olarak gösterdiğimiz demokratik yaklaşımı bu sosyal medya platformları göstermiyor maalesef. Çok net söylüyorum. Bakın şimdi hiçbir bildirim yapmadan yani sizin hesabınızı bloke edebiliyor, kaldırabiliyor. Bazı paylaşımları komple engelleyebiliyor. Sonuçta hani bir özel şirkettir burası. Elbette onun da kuralları kaideleri olacak ama yani yerine göre sizin kanunlarınıza hilaf şeyler yapabiliyorlar. Dolayısıyla biz sosyal medya platformlarının faaliyetlerinin sürdürülmesinden yanayız. Asla bir yasaklı zihniyet içerisinde değiliz. Eğer sosyal medya platformları bizler kadar özgürlükçü olmuş olsa gerçekten siz bu soruyu bugün bana sormamış olurdunuz” diye konuştu.

    “Bir an önce çözelim istiyoruz”

    Sosyal medya platformlarıyla sürekli iletişim halinde olduklarına da dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “Instagram olsun, diğer sosyal medya platformlarıyla iletişim halindeyiz. Onların öncesinde de bildirdiğimiz şeyler vardı. Son süreçte de bildirdiğimiz konular var. Burada neler var? Bizim katalog suçları dediğimiz, toplumumuzun, ülkemizin hassasiyetleri dediğimiz konular var, sürekli bildiriyoruz. Ve dün tekrar arkadaşlarla bir noktaya kadar geldik. Biz de gerçekten bir an önce çözelim istiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Yeni bir sosyal medya yasaklanmasıyla ilgili aktif olarak sürdürdüğümüz bir çalışma yok”

    Konuşmasını sürdüren Uraloğlu, “Yeni bir sosyal medya yasaklanmasıyla ilgili bizim aktif olarak sürdürdüğümüz bir çalışma yok. Ama her halükarda takip ediyoruz. Her halükarda denetliyoruz. Bir çocuk oyun bloğunun ya da portalinin engellenmesiyle ilgili Adana’daki Sulh Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararın gereğini biz yapmak noktasındaydık BTK olarak. Onu da yaptık. Ben şunu söyleyeyim. Böyle bir platform olduğu ve bu kadar takipçisi olduğu benim gündemime gelmemişti. Ama mahkemenin gerekçelerine baktığımız zaman gerçekten çocuklarımızın da nelerle olduğuna hep beraber bakmamız lazım. Bunlar bizim çocuklarımız. Onun için onu da ben sizin takdirinize bırakıyorum. Oradaki sadece uygulama noktasında olduk ama devamında da baktığımızda çok net bir şekilde oradaki çocuklarımızın adına üzülmüş oldum” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Starlink uyduları Manisa semalarında

    Starlink uyduları Manisa semalarında

    Manisa semalarında saat 22.15 sıralarında görülen Starlink uyduları heyecana neden oldu. Gökyüzünde tek sıra halinde geçen uyduları vatandaşlar ilgiyle izledi. Manisa’nın eteklerine kurulduğu Spil Dağı Milli Parkı’ndan bir vatandaş tarafından cep telefonu ile çekilen görüntü, şehrin ışıklarıyla uyduları aynı karede buluşturdu.

    Starlink projesi, Elon Musk’ın şirketi SpaceX tarafından dünya genelinde genişbant internet erişimi sağlamak amacıyla başlatılmıştı. Uzaya gönderilen binlerce uydu, dünya yörüngesinde düzenli geçişleriyle dikkat çekiyor.

  • Togg T10F yol testlerine başladı

    Togg T10F yol testlerine başladı

    Türkiye’nin yerli otomobil hayalleri Togg ile gerçekleşti. SUV T10X ile ülkemizin ilk yerli ve milli otomobili piyasaya çıkarken, gözler bir yandan sedan modelde idi. Neyse ki beklenen haber geldi.

    Daha önce CES 2024 Teknoloji Fuarı’nda gösterilen Togg 10F, aradan geçen birkaç aylık süreçten sonra nihayet kamuflajları ile kendini gösterdi. T10F için yol testlerinin başladığını duyuran Togg, test sürecindeki bu otomobilin her an yollarda karşımıza çıkacağını da belirtti.

    TOGG T10F YOL TESTLERİ BAŞLADI

    Resmi X hesabından paylaşım yapan Togg, yerli ve milli sedan T10F’e ilişkin şu ifadeleri kullandı:

    “Yeni ve heyecanlı haberlerimiz var! Ürün geliştirme sürecimizin önemli adımlarından mühendislik testleri T10F için başladı. Planlarımız ve hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Her an yollarda T10F ile karşılaşabilirsiniz”

    Diğer yandan şu bilgilendirme de geçildi: “Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, C segmentindeki ilk akıllı mobilite cihazı T10X’in ardından, yine aynı sınıfta geliştirilen ikinci cihazı T10F’i kullanıcılarla buluşturmak için çalışmalarını hızla sürdürüyor. Bu kapsamda T10F’in en önemli aşamalarından biri olan mühendislik test süreçleri, Türkiye ve yurt dışındaki akredite test merkezlerinde başladı. Farklı lokasyonlarda güvenlik, dayanım ve aerodinamik testleri süren T10F, planlar doğrultusunda yıl içinde mevsimsel testlerden de geçecek.”

    Günümüzün tasarım dinamiklerini yansıtan ve sedan modellerden beklentileri de karşılayan bir fastback model olan T10F’in, Türkiye’de bu yıl sonundan itibaren siparişe açılması, gelecek yılın başından itibaren de kullanıcılarına teslim edilmeye başlanması bekleniyor. Şu an için yol testlerine başlanan yerli sedan otomobil için kritik bir virajın dönüldüğünü söyleyebiliriz.

    Öte yandan Togg, yeni akıllı cihazlarıyla 2032’ye kadar 5 farklı modelle 1 milyon araç üretmeyi hedefliyor.

    T10F MENZİLİ NE KADAR OLACAK?

    CES 2024’te tanıtılan TOGG T10F, elektrikli otomobillerin en önemli bileşenlerinden ve tüketici tercihinde belirleyici bir etken olan menzil konusunda daha güçlü şekilde piyasaya girdi. Yeni otomobille sunulan 600 kilometreye varan menzil seçeneği, T10F’i Türkiye’de şu an itibarıyla en yüksek menzilli otomobillerden biri sınıfına sokacak.

    Yerli sedan, RWD (standart menzil arkadan itiş), RWD (uzun menzil arkadan itiş) ve çift motorlu olmak üzere üç farklı teknik ve iki farklı donanım özelliğiyle pazara çıkacak. 160 kW / 217 beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10F, RWD (arkadan itiş), iki farklı batarya seçeneğiyle 350+ ve 600 kilometreye varan menzillere sahip olacak.