Tokat Merkez kafeler sokağında henüz bilinmeyen bir sebeple isimleri öğrenilemeyen iki grup tartışmaya başladı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Öfkeli şahıslar, birbirlerine sandalyelerle saldırdı. Taraflardan biri kavgadan kaçmaya çalışan bir şahsı aralarına alarak yere düşürdü. Tekme yumruk ve sandalye ile acımasızca saldırıya uğrayan şahıs dayak yedi. Bir gencin dayak yiyen vatandaşın yere düşen telefonunu verdiği görüldü. Kavga sonrası grup olay yerinden uzaklaştı.
Kategori: Tokat
-
İklim değişikliğine dikkat çektiler
Tokat gönüllü Turizm ve İklim Elçisi Fatma Esin Tuna, arkadaşları Sema Şen ve Nasibe Boyraz ile birlikte küresel iklim krizi ve bu yıl kar yağmamasına dikkat çekmek amacıyla etkinlik düzenledi. Kentin büyük meyve sebze halinden olan çarşamba pazarına giden gönüllü turizm elçileri kardan adama hasret kalan vatandaşlara sürpriz yaptı. Pazardan aldıkları lahana, havuç ve yeşillik ile kardan adam yerine lahana adam yapan elçilere destek gecikmedi. Lahana adam yaşlıların aklına eski günleri getirdi. Çocukluklarındaki yağan kar yağışlarını hatırlayan yaşlılar lahana adamla fotoğraf çektirmeyi unutmadı. Bazı vatandaşlar ise kasketini lahana adama taktı. Bazı anneler ise kardan adamı göremeyen çocuklarına lahana adamla kış mevsimini anlatmaya çalıştı. Lahana adamı gören 7’den 70’e herkes hayrete düştü.
“Herkes üzerine düşen hassasiyeti göstermeli”
Bu sene Tokat’a kar yağmadığına vurgu yapan Tokat Gönüllü Turizm ve İklim Elçisi Fatma Esin Tuna, “Kış boyunca bekledik. Artık cemre de düştü. Kar yağsa da daha yere düşmeden eriyecek. Böyle olunca da biz doğanın ve iklim krizinin etkilerini yaşamaya başladığımız için, doğayı korumamız gerektiğini vurgulamak istedik. Lahanadan kardan adam yaptık. Ama doğaya sahip çıkmazsak bir gün iklim krizinin sonrası da gıda krizi olur. Bu lahanayı da bulamayız. O yüzden herkes üzerine düşen hassasiyeti göstermeli. Suyumuza sahip çıkmalıyız. Doğamıza sahip çıkmalıyız. Dünyayı daha uzun yıllar dengesini korumalıyız. Tokat’ın büyük pazarlarından birisi olan çarşamba pazarındayız. Lahana adamı çok beğendiler ve herkes tabii bizim yaşadığımız bu duyguyu herkes yaşıyor. Kar beklediler, yağmadı. Lahanayla idare ediyoruz” dedi.
Lahanayı gören vatandaşlar ise eski günleri yâd etti.
-
Tokat’ta heyelan nedeniyle ikiye ayrılan köyün ulaşımı için çalışmalar sürüyor
Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Günebakan köyünde meydana gelen heyelan felaketi, köyü ikiye böldü. Toprak kayması sonucu, 150 hanelik mahallenin yaya ve araç ulaşımı tamamen kapandı. Köylüler, kendilerine açtıkları tehlikeli patika yolu kullanarak yaya ulaşımını sağlıyor. Tokat İl Özel İdaresi ekipleri ise köyün üstünden geçen arazi yolunda genişletme ve topraklama çalışmalarını sürdürüyor. 7 kilometrelik yol üzerinde yapılan iyileştirme çalışmaları hızla devam ediyor. Ancak, köyün diğer kısmına gitmek isteyen vatandaşlar araçlarıyla 20 dakikalık zorlu bir yolculuk yapmak zorunda kalıyor.
Felakete maruz kalan köylülerden İbrahim Karakaş, “Heyelan nedeniyle 150 hanelik mahallemize araç ulaşımı sağlanamıyor. Burası arazi yoludur. Devlet 7 kilometre yolu yapıyor. Bu arazi yolunu geçici olarak 150 hanelik mahalleye yol açma işlemi yapıyor. Arazi yolunda kumlama, genişletme çalışması yapılıyor. Ulaşım bu mevsime göre bu havada sağlanır; ama kar yağdığı zaman ulaşım hiçbir türlü sağlanamaz. Burası 2 bin rakımdadır. Buradan insan yürüyemez. 7 kilometre yolu kaç saatte yürüyecek? Yürüme imkanı kesinlikle yoktur” dedi.
-
Çini sanatının incisi oldu
Tokat’ın Pazar ilçesinin sakin sokaklarında, sanat dolu bir atölye gizleniyor. Bu atölye, çini sanatının zarafetini ve inceliğini ustalıkla işleyen bir kadının yuvası haline geldi. Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümü mezunu 27 yaşındaki Rümeysa Kasar, üniversite okuyamayınca yolu çini sanatı ile kesişti. 2019 yılında hobi olarak başladığı çini sanatına olan tutkusu, zamanla bir mesleğe dönüştü. Ham bisküvi üzerine işlediği çini desenlerini, özenle sırlayıp pişirerek eşsiz eserlere dönüştüren Kasar, bu sanatı ilçenin kadınları ve çocukları için de bir araç haline getirdi. Atölyesinde düzenlediği workshop çalışmalarıyla, ilçedeki kadınların hayal güçlerini keşfetmelerine ve güzel vakit geçirmelerine imkan tanıyor. Kasar, sadece bir sanat atölyesi olmanın ötesinde Pazar ilçesinin hediyelik eşya ihtiyacını da karşılıyor. Her biri el emeği göz nuru olan çini işlemeleri, ilçenin en özel hediyelik eşyaları arasında yer alıyor. Atölyesi ise sadece bir satış noktası değil, aynı zamanda bir sergi alanı olarak da hizmet veriyor.
“En büyük hayalim en büyük gerçeğim oldu”
29 yaşındaki çini sanatçısı Rümeysa Kasar, “2019 yılında çini sanatına hobi olarak başladım. Güzel sanatlar lisesi resim bölümü mezunuyum. Üniversiteye gitmedim. Onun yerine sanatın farklı dallarıyla ilgilenmeyi tercih ettim. Çini sanatına ilgim oldu ve kursta kabartma çini üzerine 1 ay kadar eğitim alma fırsatı buldum. Ham bisküvi üzerine çini işçiliği yapıyorum. Bunu gerekli malzemelerle sırlayıp daha sonra pişirip rafıma diziyorum. Yıllar önce hobi olarak başladığım bu sanatı meslek olarak devam ettiriyorum. Pazar ilçesinin tek kadın esnafı olarak ilçedeki kadınlara ve çocuklara workshop çalışmalarıyla hayal güçlerini ortaya koyabilme ve güzel vakit geçirebilecekleri alanı sağlıyorum. Aynı zamanda ilçenin hediyelik eşya ihtiyacını karşılıyorum. Atölyeyi de hem satış hem de sergi için kullanıyorum. En büyük hayalimi en büyük gerçekliğime dönüştürdüm. Vatandaşların tepkisi muhteşem oluyor. Arkamda arkadaşlarım, ailem ve Pazar halkından çok büyük destekçilerim var” dedi.
“Destek olmak için geldik, bu sanata ilgimiz oldu”
Rümeysa’nın arkadaşı 24 yaşındaki Sinem Söz ise, “Daha öncelerde de ilgimi çeken bir sanattı. Fakat Pazar ilçesinde sosyalleşme adına da bir şeylere ulaşmaya fazla imkânınız olmuyor. Rümeysa’nın öncülüğünde biz de buraya ilk başlarda destek olmak için geldik. Sonralardan bizim de bu tarz şeylere ilgimiz olduğunu fark ettik. Biz de Rümeysa’nın hocalığı eşliğinde tabaklar üretmeye başladık” diye konuştu.
-
Tokat’ta yenilikçi boya teknolojisiyle ısınma
Gelişen teknolojiyle birlikte enerji verimliliği ve çevre dostu çözümlere yönelik arayışlar artarak devam ediyor. İşte bu arayışlara yanıt olarak, mühendislerin geliştirdiği yenilikçi boya ısıya dönüşüyor.
Elektrik enerjisini ısı enerjisine dönüştüren özel boya, düşük tüketimle çalışarak aldığı enerjinin yüzde yüzünü harcıyor. Bu sistem enerji verimliliğini maksimum seviyeye çıkarıyor. Doğal gazın olmadığı veya doğal gazın ulaşamadığı yerlerde kullanılan bu sistem, kömürden sıkılan insanlara yenilikçi bir alternatif sunuyor. Yüzeyine sürüldüğü her yerde elektrik enerjisi verildiğinde ısıya dönüşen bu sistem sayesinde evler, seralar, bahçeler ve daha birçok alanda etkili oluyor. Her yüzeye uygulanabilen bu yenilikçi çözüm, ekonomik, çevreci ve doğal bir ısınma yöntemi sunuyor. Laminant altında, fayans altında, patlatma taş gibi birçok yüzeye kolayca uygulanabilen ısı dönüştürücü boya, geleceğin enerji ihtiyaçlarına yönelik çözümler arayan herkes için umut verici bir adım olarak dikkat çekiyor. Hem ekonomik hem de çevreci olan bu yenilikçi teknoloji, enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik adına önemli bir ilerleme niteliği taşıyor.
Doğal gazın olmadığı yerlerde insanların kömürden sıkıldığını ifade eden 33 yaşındaki girişimci Gamze Vural, “İnsanlar kömürden sıkılmıştı. Biz de bu yönde ilerledik. Sistemimiz daha çok doğalgazın olmadığı yüzeylerde ısı boyamızı sürüldüğü yüzeye elektrik enerjisi verdiği zaman ısıya dönüştüren bir boyadır. Yani bununla bağ evleriniz, seralarınız, bahçeleriniz, aklınıza gelen her yerde boyayı sürüp, elektrik vererek ısınma sağlayabiliyorsunuz. Doğal gazlı evlerde de kullanılabiliyor.Mesela doğal gazın ulaşamadığı en son odalar soğuk oluyor, ulaşamadığı derken. Bu boya oralarda son peteğinize takviye amaçlı sürülebilir. Mevcut peteklerimize de bu sistemi uygulayabiliyoruz. Yeni bir petek almanıza gerek yok. En ekonomik ısınma sistemidir diyoruz. Elektrik enerjisiyle ısınma sağlıyor ve düşük watta tüketim sağlıyor. Ekonomiktir, çevrecidir ve doğal kurulumdur. Sadece peteklerde değil laminant altında, fayans altında, patlatma taş gibi birçok yüzeyde olabiliyor” dedi.
-
Heyelan yaşanan köyün önemli bir bölümü taşınacak
Tokat’ın Niksar ilçesine 25 kilometre uzaklıkta bulunan Günebakan köyünde meydana gelen toprak kayması sonucu Tokat İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri inceleme başlattı. Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı personeli geçtiğimiz hafta afete maruz bölgeye gelerek dron ile köyün risk haritası çıkartıldı. Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, köy genelinde herhangi bir oynama olmadığı tespit edildi. Ancak, toprak kaymasından etkilenen bölgelerde meydana gelen hasarlar belirlendi. 40 konut, 4 ahır, 2 samanlık ve bir caminin toprak kaymasından etkilendiği belirlendi. Yapılan tespitler doğrultusunda, afet etkili alan ilanı yapılarak gerekli tedbirlerin alınması sağlandı. Şu anda sadece toprak kaymasından etkilenen alanlar değerlendirilmekte olup, jeolojik çalışmalarla bu etkinin genişleyip genişlemediği üzerinde detaylı incelemeler devam ediyor. Yetkililer, afet sonrası sürecin yönetimi kapsamında hak sahipleriyle ilgili çalışmaların devam ettiğini belirtti. En kısa sürede, etkilenen vatandaşlar için daha uygun bir yerde yeni konut ve ahırların yapılacağı açıklandı.
Günebakan köyünün son durumu hakkında İhlas Haber Ajansı’na özel açıklama yapan Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, “40 konut, 4 ahır, 2 samanlık ve bir de camimiz toprak kaymasından etkilendi. Tespitlerimizi yaptık. Bundan sonraki süreç içerisinde jeolojik çalışmalarla genişleyip genişlemediği üzerinde de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Burada afet etkili alan ilanını gerçekleştirdik. Hak sahipliğiyle ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. En kısa sürede vatandaşlarımıza daha uygun bir yerde yeni konut ve ahırlarını yapacağız. Şu an itibarıyla sadece toprak kaymasından etkilenen alanı değerlendiriyoruz” dedi.
-
Tokat’ta Bob Ross’un tablosunu andıran manzara
Tokat’ın Almus ilçesine 6 kilometre uzaklıkta bulunan Harami Yaylası, yeşil doğanın kucakladığı bir cennet gibi, doğaseverleri kendine hayran bırakıyor. Yeşilırmağın doğuş noktası olarak bilinen bu yayla, ünlü ressam Bob Ross tablosu gibi manzarasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Özellikle kış mevsiminde bile yeşilliğin hâkim olduğu bu bölgede, kar yağışıyla oluşan beyaz örtü aynı gün içerisinde eriyerek yerini yeşil doğaya bırakıyor. Bu eşsiz doğa olayı, bölgeyi adeta kartpostallık görüntülere dönüştürüyor.
Harami Yaylası, ziyaretçilerine doğanın her tonunu yaşama fırsatı sunuyor. Yeşilin en canlı haliyle buluşabileceğiniz bu yayla, adeta bir doğa terapisi sunuyor. Karşı konulmaz manzaralarıyla ziyaretçilerini büyüleyen bu bölge, kışın bile yeşil doğasıyla dikkat çekiyor. Doğa tutkunlarını bekleyen bu cennet köşesi, her mevsimde farklı bir güzellik sunarak ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Ankara’dan Harami Yaylasına gelen 5 mühendis arkadaş, eşsiz doğada balık tutarak unutulmaz bir an yaşadı. Bölgenin doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferinden büyük memnuniyet duyduklarını belirtirken ziyaretçiler, yaz aylarında da tekrar gelmeyi planladıklarını ifade etti. -
Heyelanın yıktığı köyde vatandaşların patika çilesi
Tokat’ın Niksar ilçesine 25 kilometre uzaklıkta bulunan Günebakan köyünde yaşanan heyelan felaketi, ulaşımı felç etti. Heyelan nedeniyle köyde bulunan 150 hanelik mahalleye ulaşımın sağlandığı yaya yolu kapanarak köy sakinlerini zor durumda bıraktı. Yaşanan bu olayın ardından köy sakinleri kendi imkânlarıyla dağ yamaçlarından patika bir yol açarak tehlikeli bir şekilde evlerine ulaşmaya çalışıyor.
Özellikle okuldan eve gitmek için günde iki defa bu yolu kullanan öğrenciler büyük bir endişe içerisinde yolculuk ediyor. Tehlikeli yolda her an bir kaza yaşanma riskiyle karşı karşıya kalan öğrencilerin velileri ise çocuklarının güvenliği için yetkililerden acil önlemler alınmasını talep ediyor.
Aynı şekilde köy sakinleri de her geçen gün bu tehlikeli yolda yürüyerek evlerine ulaşmaya çalışıyor. Ancak patika yolun dar ve kayalık olması sebebiyle birçok vatandaş da yuvarlanma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.Köy halkı, yaşanan bu sıkıntılı durumun bir an önce çözülmesi için yetkililerden yeni bir yaya yolunun yapılmasını bekliyor. Güvenli bir ulaşımın sağlanması için acil önlemlerin alınması talep edilirken, köyde yaşayan vatandaşlar da her gün evlerine dönerken büyük bir endişe ve korkuyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor.
-
Heyelanda evlerini terk eden vatandaşlara yardım eli uzandı
Yapılan incelemeler sonucunda, evlerini terk eden vatandaşların birçoğunun barınma ihtiyaçlarını akrabalarının yanlarında karşıladığı belirlendi. Niksar Sosyal Yardımlaşma Vakfı personeli, mağdur durumda olan vatandaşların barınma taleplerinin olmadığını ifade etti. Ancak, heyelan sonucu evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşların diğer temel ihtiyaçlarını karşılamak adına harekete geçildi. Vakıf tarafından, mağdur vatandaşlara gıda kolisi yardımı yapılarak, acil ihtiyaçlarına destek olundu. Bu süreçte, Niksar Sosyal Yardımlaşma Vakfı, genel müdürlükten hızlı bir şekilde yardım ödeneği talep ederek, evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlara ekonomik destek sağlamak için harekete geçti. Hane başı 3 bin 500 TL olmak üzere toplamda 140 bin TL’lik yardım ödeneği talebinde bulunuldu. Niksar Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Nagihan Arslan, vatandaşların yaşadığı zorlu süreçte yanlarında olarak, ihtiyaçlarının karşılanması ve dayanışma ruhunun güçlendirilmesi adına çalışmalarına devam edeceğini belirtti.
Niksar Kaymakamı Çeçen: ‘Tedbirler sayesinde can kaybı önlendi, riskli alanlar belirleniyor’”
Niksar Kaymakamı Ekrem Çeçen, “Çok şükür önceden tedbir alındığı için herhangi bir can kaybımız olmadı. Şu anda yine 8 ev riskli durumda yıkılabilir durumda. 4 ev bir cami minare yıkıldı, halen kayma bekleniyor. 40 ev boşaltıldı, 8 evde riskli durumda şu anda. Biz mağdur olmamaları için vatandaşlarımızı riske atmak istemiyoruz, AFAD tarafından şu anda tüm köy dron aracı ile lazerli araçla ölçümleri yapıldı, hava görüntüleri alındı. Jeolojik olarak dron aracıyla birlikte sadece kayan bölgenin değil tüm köyün görüntüleri alındı. Sonuçta başka yerlerde de kayma olabilir. Ya da ileri ki yıllarda kayma oluşabilme ihtimaline karşı. Köy muhtarı ve köylüler tarafından önerilen yerler var. Köyün yerleşimi için, uygun olup olmadığı konusunda lazerle görüntüleme topografik olarak yer etüdü yapılmış olacak. Böylece vatandaş 50-100 yıl sonra karşılaşabileceği riskli alanlara yerleştirmemiş olacağız. Veya riskli alanlar varsa tespit edilirse oralarda tahliye edilecek” dedi.
-
70 yaşında cami kubbesine trımandı
Tokat merkeze 25 kilometre uzaklıkta bulunan Endiz köyünde yaşayan Yücel Kale, leyleklere yuva yapmaları için caminin kubbesine tırmanarak olağanüstü bir kararlılık sergiledi. Bu beklenmedik hamle, köy sakinlerini hayrete düşürürken, gençler ise bu anları cep telefonlarıyla kaydederek olayın tanıklarından oldu. Yıllardır Endiz köyünde yaşayan ve çevresinde saygı duyulan bir kişi olarak bilinen dede, caminin kubbesine tırmanarak leyleklere yuva yapmak için böylesine cesur bir adım atması herkesi hayrete düşürdü. Köy halkı, dedenin bu olağanüstü girişimine büyük bir saygıyla karşılık verirken, onun bu davranışı sosyal medyada izlenme rekoru kırdı. Gençlerin cep telefonu kamerasıyla kaydettiği görüntüler, sosyal medyada da hızla yayılarak büyük ilgi gördü. Dede, bu cesur eylemiyle sadece köy halkını değil, çevredeki insanları da etkileyerek adeta bir ilham kaynağı haline geldi. Endiz köyünde yaşanan bu olay, insanların doğaya ve çevreye olan duyarlılığını bir kez daha gözler önüne sererken, dedenin cesareti ve kararlılığı da takdirle karşılandı.
“Kahvedekiler düşeceğim diye korktular”
Cami minaresinde yapılan tadilat sonrası leylek yuvasının bozulduğunu söyleyen Yücel Kale, “Orada bir leylek yuvası vardı minarenin üstünde. Minareyi yeniden düzenleme yaptılar. Yuvayı bozdular. Aşağı attılar. Ben de leyleğin gelmesine bir ay kaldı. Gelecek yuvası yok. Bize beddua eder dedim. Bir yuva yapayım kubbeye gelsin hazır yuvasını bulsun dedim. Ve yeniden yuvayı yaptım. Evin önünde. Oraya götürdüm. Yukarıya urganla çektim. Kubbeye götürüp yerleştirdim. Oraya da çiviledim. Oradan sonra da indim kahvedekiler de düşeceğim diye korktular. Ben niye düşeyim? Ben bana bir şey olmaz dedim. Ben kendime güvenmezsem çıkmam dedim. Leylek artık gelebilir. Yuvası kubbenin üstünde hazır” dedi.
“Buraya çıkmak cesaret ister”
Yücel Kale’nin tırmanmasına yardım eden Mehmet Sarımsak ise “Vallahi buraya çıkmak cesaret ister. Hacı babamızdan Allah razı olsun. Büyük cesaret örneği gösterdi. Ben şahsen oraya çıkamam. Ama hacı maşallah süphanallah nazar değmesin. Çok güzel bir örnek verdi. Oraya çatıya çıktı. Leyleğin yuvasını yaptı. Aşağıda biz de kendisine yardımcı olduk” dedi.