

Tokat’ın Niksar ilçesinde 55 yıldır elektronik işi yapan 72 yaşındaki Tahir Üngör, çiftçilerden gelen talep üzerine güneş enerji sistemiyle çalışan “ayısavar” yapmaya karar verdi.
Üngör, yaptığı makine ile hayvanların zarar görmediğini sadece şoka uğradıklarını belirterek; “Son zamanların ihtiyacı, çevrede yabani hayvanlar çoğaldı, ovada domuz çoğaldı, dağlarda ayılar şehir merkezine kadar inmeye başladılar. Dolayısıyla hayvanlar aç kaldıkları zaman arıcıların peteklerine ve çiftçilerin mısırına pancarına daldılar. Haliyle ihtiyaç doğdu, talep üzerine de ben bunları ürettim. Cihazlar güneş enerjili ve şebeke elektriği ile çalışabilecek şekilde iki türlü imal ediliyoruz. Her iki cihazdan da imal ediyorum. Güneş enerjili olan cihazlarımız 12 voltluk aküyü dolduruyor güneş paneli yardımıyla, 12 voltu 25 Bin volt civarına çıkarıyor. Biz bunu tarlanın etrafına çektiğimiz veya arı peteklerinin bulunduğu alanın etrafına çektiğimiz bir veya üç sıra teli besliyoruz bu cihazla. Hayvan dokunduğu zaman çarpılıyor ve içgüdüsel olarak da bir daha oraya gelmiyor. Bu elektrik çarpmasından hayvan bir zarar görmüyor, düşük akımla çalıştığı için sadece şok etkisi yapıyor. Hayvan dokunduğu zaman şok etkisi yapıyor ve hayvan bir daha da oraya uğramıyor” dedi.
Tahir Üngör, iyi bir elektronikçinin mantıken bunu yapabileceğini belirterek; “Elektronik işiyle uğraşıyorum, işimi de iyi yapıyorum. İyi bir elektronikçi mantıken bunu planlayabilir. İhtiyaç hasıl olunca oturdum şemalandırdım ve daha sonra faaliyete geçirdim. Bu makine, bir güneş panelinden, aküden, aküyü şarj eden devre, osilatör devre var, bu devrede 300 ila 450 volt arası cereyan çıkarıyor. Bu 450 voltu sonra 30-40 ile 50 ile çarpacak şekilde bir trafo devremiz var yüksek gerilim elde ediyoruz. Güneş enerjili olan 5 Bin ila 7 Bin TL arası değişirken, yerin büyüklüğüne göre ortalama 5 Bin 500 TL’yi buluyor” diye konuştu.
Tokat’ın Yeşilyurt ilçesine bağlı Çerkezdanışment köyünde bulunan kayalar şekilleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Köylüler tarafından kayaların nasıl oluştukları tam olarak bilinmezken akarsuların neden olduğu sürtünmeyle oluştukları tahmin ediliyor. Peri bacalarına da benzeyen kayalar insan siluetine benzerliğiyle ön plana çıkıyor. İnsan siluetindeki kayalara ulaşım yaya olarak sağlanıyor.
Kayaların insan siluetine benzediğini belirten köy sakini Arif Şahin, “Burada şelale bulunuyor, bu şelalenin oluştuğu akarsudan dolayı kayalar yıllar içerisinde aşınmış ve peribacalarına benzer bir şekil oluşturmuş. Kayaların üst kısımları insan kafasına benziyor. Bu kayaların bulunduğu bölgede Mağaralar bulunuyor. Mağaralara çıkış bulunmuyor sarp bir nokta da olduklarından dolayı.
Burada yaklaşık 10 adet kaya bulunuyor, boyları 15 metreyi buluyor. Buraya yakın noktada bulunan Yağmur köyünde bu kayalara benzer kayalar bulunuyor” Şeklinde konuştu.
Karın ağrısı olan insanların ağrılarını geçirdiğine inanılan mezar, çevre köylerden karın ağrısı olanları da ağırlıyor. Mezarın tarihi ve kime ait olduğu bilinmezken mezarın yaklaşık 5 asırlık olduğu tahmin ediliyor. 1953 yılında yaşanan bir sel nedeniyle mezar yolun kıyısında kaldı. Mezar kaldırılmazken restore edilerek yol kıyısında bırakıldı. 71 yıldır yol kenarında bulunan mezar ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
1953 yılında itibaren mezarın yol kenarında bulunduğunu belirten köy muhtarı Abdullah Ceviz, “Buranın geçmişinde iki askerin bu köye gelip öldüğü ve bu mezarda yattığını söylüyorlar. Şimdiler de karın ağrısı olanları bu mezara getiriyorlar. Yeni doğan çocukların ağrısı olursa buraya getiriyorlar. 500 yıldan fazladır bu mezar burada olabilir. Askerlerin burada sancılanıp öldüğünü de söylüyorlar. Bu köyden çevreden gelenler oluyor.
Bu yol 1953 yılında yapıldığından itibaren mezar yolun kenarında duruyor. Burayı zamanında açtılar, mezarlar çıkınca geri kapattılar “Şeklinde konuştu.
Tokat’ta yaşayan 58 yaşındaki Havva Çifçier, 23 yıl önce yüzmek için ırmağa giren oğlunun boğularak hayatını kaybetmesi sonrası yaylalarda vakit geçirmeye başladı. Daha sonra Çifçier, doğada gördüğü bitkilerden insanlara şifa dağıtmak istedi. Doğada topladığı bitkilerden reçel ve çay yapan Çifçier, yaptığı reçelleri yakınlarına dağıtmaya başladı. Reçellerinden maddi kazançta sağlamak isteyen Çifçier, reçellerini satmaya başladı. 50’den fazla bitkiden reçel yaparak kazanç sağlayan Çifçier’in reçelleri lezzetiyle sofralardan eksil olmuyor. Çam kozalağı, pancar çiçeği, çiçek poleni gibi bitkilerden reçel yapan Çifçier’in hayali kahvaltı salonu ve üretim tesisi kurmak.
“20 yıldan fazladır doğal olarak reçel yapıyorum”
50 farklı bitkiden reçel yaptığını belirten Havva Çifçier (58), 20 yıla aşkın süredir doğal olarak reçel yaptığını dile getirerek, “2000 yılında ben oğlumu kaybettim, oğlum 19 yaşındaydı. Onu kaybettikten sonra psikolojim bozuldu. Kızlarımı da çok seviyorum tabii ki ama evladımı kaybettiğim için psikolojim bozuldu. Oğlumu kaybettikten sonra hep köye gitmek istedim, dağlara ve yayalara çıkmak istedim. Köye, yaylaya gidiyordum, oralarda otururken gördüğüm bitkilerden insanlara nasıl şifa sağlarım diye düşündüm. Bu düşünceden sonra reçel yapmaya başladım. 20 yıldan fazladır doğal olarak reçel yapıyorum, tanıdıklarıma satıyorum. Pek fazla ileri gidemedim çünkü maddi durumum el vermedi. Oğlum vefat ettikten sonra eve sığmadım, kendimi doğal reçel yapım işine verdim. Para ile satmaya sonradan başladım. Benim önceliğim insanlara şifa dağıtmak, yaptığım bir reçeli önce kendim ve ailem dener sonrasında satışını yaparım. Bana faydası olmayanı başka insanlara sunmak istemem” dedi.
“Egzoz gazının ulaşmayacağı yerlere gitmeye çalışırım”
Bitkileri egzoz gazının ulaşmayacağı yerlerden topladığına değinen Çifçier, “Eşimin kalp hastalığı var ona alıçtan çay yaptım. Ben astım hastasıyım; kozalağın küçüklerinden marmelat yaptım, hastalığıma iyi geliyor. Topladığım bitkileri çok uzaklarda ararım egzoz gazının ulaşmayacağı yerlere gitmeye çalışırım. Reçellere şeker koymuyorum kendi yaptığım pekmezle tatlandırıyorum. Doğada bulunan bitkileri tanırım, Tokat’ta pancar fazladır onun çiçeğinden reçel yaptım. Bitkilerden yaptığım reçel sayısı 50’den fazladır. Genelde yaptığım reçeller bilinmeyen türlerde oluyor. Turunç reçeli, kozalağın küçüğünden marmelat gibi reçeller yaparım. Şu an kazandığım parayla evime çok destek olamıyorum ama kazandığım parayla kavanozlarımı ve kapaklarımı rahat şekilde alıyorum. Hayalim kahvaltı salonu ve eşimle beraber üretim hane kurmak. Kurduğum kahvaltı salonunda insanlara doğal reçelleri tattırmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Tokat’tın Erbaa ilçesinde 5 köyün 15 elektrik direğinden denge profili kısımlarını çalan şüpheli çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.
Tokat’ın Erbaa İlçesinde bulunan yüksel gerilim hatlarının direklerin de bulunan denge profili parçaları yaklaşık 10 gün önce çalındı. Firmaya ait ekiplerin rutin kontrolleri sırasında 5 köyde 15 direğin parçalarının çalındığının belirlenmesinin ardından jandarma ekipleri harekete geçti. JASAT ekipleri direk parçalarını çaldığı iddiasıyla S.M. isimli şahsı yakalayıp gözaltına aldı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen S.M. çıkartıldığı mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırı sonucunda şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca’nın (23) komutanı ile çektiği video ortaya çıktı. Kar yağışı altında görevini yerine getiren Karaca’nın çektiği videoda komutanına ‘Komutanım yolumuz ne yolu’ sorusunu sorduğu ve komutanından ‘Şehitlik’ cevabını aldığı görüldü. Videonun devamında Karaca’nın komutanına ‘Kızılelmaya kadar devam’ dediği kaydedildi.
Şehit Karaca: "Komutanım yolumuz ne yolu" pic.twitter.com/OIj80pp4sH
— Line TV (@linetv) December 24, 2023
Tokat merkeze 25 kilometre uzaklıkta bulunan Keşlik köyünde kayaya oyulmuş mağara dikkat çekiyor. Köy halkı arasında kilise olarak adlandırılan ve içerisinde odalarının olduğu belirtilen mağaranın yapılış tarihi bilinmiyor. Köy sakinleri defineciler tarafından tahrip edilen mağaranın geçmişinin araştırılmasını ve turizme kazandırılması istiyorlar.
“Ne zaman yapıldığını bilmiyor”
Kayaların oyularak ne zaman yapıldığının belli olmadığını belirten Keşlik köyü sakini Asım Kaya (56), “Ben çocukluktan itibaren burayı kilise olarak bilirim. Benim dedem 2004 yılında 94 yaşındayken vefat etti. O çocukken de burası varmış. Ondan yaşlısı yoktu, o yüzden kimse ne zaman yapıldığını bilmiyor. İçerisine girdik, birçok oda var ancak hepsinde birer delik açılmış. Defineciler gece gelip burayı eşiyorlar. Bu yüzden burası böyle çukurlarla dolu. Buranın araştırılmasını turizme kazandırılmasını istiyoruz. Kapısının yolu kapanmış durumda o yüzden yukarıya çıkamıyoruz” şeklinde konuştu.
“Defineciler gece geliyor”
Tarihi hakkında çok az bilginin olduğunu belirten köy sakini Ömer Alan, “Eskiden büyüklerimiz buraya keşiş yatağı derdi. Burada kim yaşadı bilmiyoruz. Defineciler gece geliyor ama geldiklerini kimse duymuyor. Buranın araştırmasını istiyoruz, buraya bir merdiven yapılsa içerisi aydınlatılsa burayı herkes görmek ister. Yukarıya çıktığınızda içerisi oldukça manzaralı oluyor” şeklinde konuştu.
Irak’ın kuzeyinde Pençe Kilit Harekatı bölgesinde PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucu Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca, geçtiğimiz gün şehit oldu.
Tokat’ın Almus ilçesi Ormandibi köyünde Zahide ve Ahmet Karaca çiftinin 7 çocuğundan 4’üncü çocuğu olan Karaca’nın şehadet haberini gece saatlerinde baba ocağına ulaşmıştı. Şehidin cenazesi yarın Ormandibi köyünde toprağa verileceği öğrenilirken Şehit Karaca’nın sosyal medyadaki profilinde ki yazı dikkat çekti. Şehidin sosyal medya profilinde “Her şey vatan için, can için, canan için, göz kırpmaz can veririz bir avuç toprak için” şeklinde yazdığı görüldü.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırı sonucunda 3 askerin şehit olduğunu ve 4 askerin yaralandığı açıklamasının ardından saldırıda şehit düşen Tokat’ın Almus ilçesine bağlı Ormandibi köyü nüfusuna kayıtlı olan Sözleşmeli Piyade Er Yasin Karaca’nın şehadet haberi baba ocağına ulaştı.
Şehidin şehadet haberini babası Ahmet Karaca ve annesi Zahide Karaca’ya Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Almus Kaymakamı Emre Çömen, Almus Belediye Başkanı Bekir Özer, Tokat İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sabri Küyük verdi. Şehidin baba ocağına Türk bayrakları asıldı.
Şehidin evli olmadığı ve 7 kardeşi olduğu öğrenildi. Şehidin cenaze töreninin yeri ve tarihi hakkında ailesinin karar vereceği öğrenildi.