Kategori: Tokat

  • Atanamadığı için çok mutlu

    Atanamadığı için çok mutlu

    Tokat’ta yaşayan 30 yaşındaki Uğur Karahan, 2017 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Birçok mülakata giren Karahan, okuduğu bölüm ile alakalı iş bulamayınca babasından işlerini devir aldı. Baba işlerini devir alan Karahan, salatalık başta olmak üzere birçok ürün üreterek geçimini sağlamaya başladı. Ürettiği turşuluk salatalıkları pazarda satan Karahan, kendisine ‘Diplomalı Hıyarcı’ lakabını taktı. Lakabından dolayı pazarda yoğun ilgi gören Karahan vatandaşlar tarafından ‘Diplomalı Hıyarcı’ olarak anılmaya başlandı. 5 dönümlük alanda üretim yapan Karahan’ın hayali ise salatalık turşusu üreten bir fabrika kurmak.

    “Şuan polis ol deseler olmam”

    İşini severek yaptığını belirten Uğur Karahan, “2017 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra bağ, bahçe işleri bana kaldı, salatalık her evin ihtiyacı ve talebin yoğun olduğunu gördüm. Salatalık işine 3 dönümle ile başladım, bu yıl 5 dönüme çıkardım. Gelecek yıl 15 dönüme çıkartacağım. Sosyal medyanın da verdiği popülerlikle satışlarım artmaya başladı. Buralara gelmek en son düşüncemdi. Dışarıya baktım başkasının işini yapacağıma kendi işimi yapmak daha mantıklı geldi. Çocukluktan da alışkın olduğum için zorluk çekmedim. Üniversite de aktif bir öğrenciydim ancak alanımdan iş bulmak çok zordu. Polis olabilmek için 5 defa mülakata girdim ancak şuan polis ol deseler olmam. Şuan toprağın içinde eğlenceli bir şekilde yaşıyorum. Pazarda afişi görenler fotoğraf çektiriyor. İsmimin satışlara da etkisi oluyor.

    İnsanlarla güzel sohbet etmeyi seviyorum. Salatalıklar oldukça iyi satılıyor, hayalimde bir turşu fabrikası kurmak var. Fabrika şuan için çok büyük ama aklımda bir atölye tarzında bir şey kurmak var” şeklinde konuştu.

  • Zile’de 100. yıl coşkuyla kutlandı

    Zile’de 100. yıl coşkuyla kutlandı

    Zile Belediyesi tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl kutlamaları kapsamında düzenlenen ‘Cumhuriyet Şöleni’ vatandaşların yoğun katılımı ile yapıldı. Vatandaşa Türk bayrağı ve 100. yıl logolu şapkaların dağıtıldığı kutlama, 15 Temmuz Meydanı’nda Grup Mood konseri ve zeybek gösterileri ile başladı. Kırmızı beyaza bürünen meydanda çocuklar için de palyaço ve yüz boyama etkinliği düzenlendi.

    Açılış konuşmasını yapan Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın, “Yitik, kayıp, hasta, yoksul, paramparça bir ülkenin, kısıtlı imkanlar içinde ortaya koyduğu varoluş öyküsünün adıdır Türkiye Cumhuriyeti. Bağımsızlıkla başlayan, aynı dönemde çalışmaya, üretmeye, dönüştürmeye işaret edilen hedefe doğru, emin adımlarla ilerleyen bir yolculuktur Cumhuriyet. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ya İstiklal, Ya Ölüm’ hedefiyle kurduğu ve Türk ulusunun en büyük kazanımı olan Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın onuru, gururu ve heyecanını yaşıyoruz. Atatürk’ün bu mirasını gelecek nesillere bırakmak için yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatan toprağı uğruna fedakârlıkla mücadele eden vatan evlatlarını, kurucu kahramanları, aziz şehitlerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı, Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını ve başlayacağı ikinci yüzyılını kutluyorum” dedi.

  • Kaybolan 12 yaşındaki çocuğun cansız bedeni bulundu

    Kaybolan 12 yaşındaki çocuğun cansız bedeni bulundu

    Edinilen bilgilere göre olay, geçtiğimiz gün Tokat’ın Turhal ilçesinde meydana geldi. Geçtiğimiz gün öğlen saatlerinde bisikletiyle evden ayrılan Dursun Efe Ardınç’ın (12) eve dönmemesi üzerine ailesi ve yakınları polis ekiplerine kayıp ilanında bulundu. Ekiplerin takibi sonucunda bugün gece saatlerinde Dursun Efe’nin cansız bedeni Turhal’ın Varvara Mahallesi’nde bulundu. İddiaya göre Dursun Efe Ardınç’ın vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürüldüğü öğrenildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Efe’nin cansız bedeni Turhal Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Yapılan ön incelemenin ardından Dursun Efe’nin cenazesi Tokat Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Olayla ilgili O.G. (21) isimli şahıs gözaltına alındı.

  • Geçmişte darağacı olarak kullanılıyordu

    Geçmişte darağacı olarak kullanılıyordu

    Miladi takvime göre 1884 yılında Beyoğlu Mehmet Ağa tarafından dikilen çınar ağacı yol ortasında bulunmasıyla dikkat çekiyor. Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile 2010 yılında korunması gerekli anıt ağaç olarak tescil edilen çınar ağacı ilçe sakinleri tarafından kavlağan ağacı olarak biliniyor. Halk arasında tarihi bilinmeyen çınar ağacı hakkında halk arasında mahkumların bu ağaca asılarak idam edildiği söyleniyor. İlçenin simgesi halinde bulunan çınar ağacı vatandaşlar arasında navigasyon olarak kullanılırken ilçe dışından gelenlerin yoğun ilgisini görüyor.

    “İdamlık kişilerin burada asıldığı söyleniyor”

    Çınar ağacında rivayete göre idam edilen insanların olduğunu belirten ilçe esnafı Nurettin Şahin, “Ağacın tarihi tam bilinmemekle birlikte en az 150 yıllık olduğu söyleniyor. Ben 7 yaşındayken burada yapılan bir binanın temelinde bu ağacın kökleri çıkmıştı. Eskiden burada mahkeme ve hapishane vardı. Ben de o hapishaneyi gördüm, yaşım o hapishaneyi hatırlatmaya yetiyor. O zamanlar idamlık kişilerin burada asıldığı söyleniyor. Şehre hiçbir olumsuz etkisi yok. Canlı olarak ilçenin simgesi durumunda, yolu ortadan ikiye bölmesiyle trafiğin akşını da bozmuyor. İlçeye yeni birisi geldiğinde bu çınar ağacını navigasyon olarak kullanıyorlar. Burada bu ağaca kavlağan ağacı diyorlar. İlçede bulunan vatandaş için burası canlı bir navigasyon diyebilirim” şeklinde konuştu.

    “Bu ağaç hep buradaydı”

    Çınar ağacının ilçeye güzellik kattığını belirten ilçe esnafı Hüseyin Olgun, “Ben 58 yaşındayım bu ağaç hep buradaydı. Şehrimize ayrı bir güzellik katıyor, gelen yabancılar çok fazla ilgi gösteriyor. Bu çınar ağacı biz kavlağan ağacı diyoruz. Memleketimize güzellik katıyor. Biz seviyoruz ağacımızı, 200 yaşında olduğunu biliyorum” dedi.

  • Yıllık bir milyon tasarruf sağladı

    Yıllık bir milyon tasarruf sağladı

    Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın, belediyenin ihtiyaç duyduğu ve kendi dönemlerine kadar dışardan yüksek bedeller ödenerek temin edilen hizmetleri kurum içinde ve teknolojik düzeyde üreterek, bu yolla tasarruf sağladıklarını belirtti. Başkan Sargın bu yolla belediye giderlerini azaltarak, belediyenin borçlanmasını önlediklerini ve belediyenin finansal sürdürülebilirliğini sağladıklarını kaydetti. Bu çerçevede Zile Belediyesi ‘Halk Kart Cihazı ve Yazılımı’nı kendi bünyesinde üreterek yılda bir milyon tasarruf sağladı.

    “Her yıl dışarıdan hizmet olarak satın alıyorduk”

    Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın kurumun teknoloji ve yazılım alt yapısını güçlendirdiklerini belirterek, “Bu konularda dış kaynak kullanımının önüne geçip, finansal yapısı güçlü bir belediye oluşturduk. Bu yolla yapılan tasarrufları, Zileli hemşerilerimizin ihtiyaç duyduğu hizmet üretiminde kullanmayı ve bunu Zile’nin yararlanacağı şekilde sürdürülebilir kılmayı amaçladık. Örneğin; Otobüslerimizde kullanılan halk kartları her yıl dışarıdan hizmet olarak satın alıyorduk. Bunun için de hatırı sayılır para ödüyorduk. Artık hem halk kartlarını, hem de cihazını ve yazılımını kendimiz ürettik. Bu konuda da bölgede bir ilki gerçekleştirdik. Bu yolla önemli tutarda tasarruf sağladık. Zile’yi geleceğe taşımaya devam ediyoruz. Uygulamaya aldığımız bu projenin hedefinin, belediyenin dış satın alma yoluyla elde ettiği kamusal hizmetlerden mümkün olanlarını belediye bünyesinde üreterek tasarruf etmek

    “Halk Kart Cihazı ve Yazılımını belediyemiz bünyesinde üretilerek, yıllık bir milyon tasarruf sağladık”

    Dış Kaynak Değil İç Kaynak Kullan anlayışı ile hareket ettiklerini belirten Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın, “Böylelikle hem kurumun teknolojik kapasitesini ve becerilerini artırdık, hem de kurumu yüksek maliyetli dış satım alımlardan koruyarak, pahalı ekonomik iş modellerini ve eğilimlerini kurumun ve toplumun yararına yönettik. Toplu ulaşımda kullanılan ve daha önce özel sektörden alınan ve her yıl yüksek ücretler ödenen ‘Halk Kart Cihazı ve Yazılımı’ belediyemiz bünyesinde üretilerek, yıllık bir milyon tasarruf sağladık. Yine bu kapsamda bölgede bir ilk olan bakanlık onaylı tek Su Sayaçları Ölçüm ve Kalibrasyon İstasyonu kurulmuş ve önemli tutarda tasarruf sağlanmıştır. Elektronik su sayaçları da dâhil olmak üzere belediyemiz bünyesinde onarılarak ekonomik dönüşüm sağlanmaktadır. Bu çalışmadan yıllık bir buçuk milyon tasarruf sağlanmıştır. Ses kirliliğini önleyen Sesli Anons Sistemi Yazılımı, Halk Masası Sistem Yazılımı, Kurumsal İletişim Sistem Yazılımı gibi yazılımlar da belediyemiz bünyesinde üretilmiş ve önemli tutarlarda tasarruf sağlanmıştır. Belediyemizi geleceğe taşıyan projelerimiz devam edecektir “dedi.

  • “Kötü Bakkal” ilgi çekti

    “Kötü Bakkal” ilgi çekti

    Kurudere Mahallesi’nde iş yerine “Kötü Bakkal” adını veren 36 yaşındaki Erkan Çoban, bu yöntemle amacına ulaştı. Dükkanın adını görenler özçekim yapmadan ve tebessüm etmeden geçemiyor. Çoban, insanların bakkala olan ilgisinin artması için böyle bir yönteme başvurduğunu belirtti. “Kötü Bakkal” ismiyle satışlarının da arttığını belirten Çoban, insanların dikkatini çekmeyi başardığını açıkladı.

    İnsanların isimden dolayı yoğun ilgi gösterdiğini belirten Erkan Çoban, “Değişikliği çok severim, böyle düşündüm. Bizim market, halk market ve hatta soy ismim gibi Çoban, ‘Çoban Gıda’ olmak yerine ilgi çeksin istedim. Bütün memlekette bu ismi duysun diye ‘Kötü Bakkal’ ismi geldi aklıma. Aslında kazıkçı bakkal düşündüm, onu bu yöre kaldırmaz dedim. ‘Cici Bakkal’ ile ‘Kötü Bakkal’ arasında gidip geldim. ‘Kötü Bakkal’a’ karar kıldım. Çok ilgi odağı oldu, gençler resim çekiyor Instagram’a yüklüyor. İnsanlardan talep çok iyi. Beklentimizin üstünde oldu reklamımız. Çiğ köftecilik ilk esnaflık tecrübem oldu. Onu da şöyle, iş yerim küçüktü, 16 metrekareydi. Küçük olmasından dolayı ‘AyaKüstü’ ismini uygun buldum. Tabelaya, reklamcıya sipariş vermeden bir gün önceki gece aklıma geldi. ‘AyaKüstü’ ayrıldığını fark ettim. O da ilgi odağı oldu. Zaten buradan yola çıktık, burasının da dedik ismi enteresan olsun. Tepkiler çok olumlu, memnunum” şeklinde konuştu.

  • Erbaa’nın en büyük projesi başladı

    Erbaa’nın en büyük projesi başladı

    Erbaa Belediyesi tarafından yapımına başlanan Yeni Hastane yolunda asfalt serme çalışmalarına başlandı. Su, kanalizasyon, yağmur suyu hatları, refüj, kaldırım ve aydınlatma çalışmaları tamamlanan yolda son aşamaya geçildi. Asfalt serilmesi için yapılan hazırlıkların ardından bugün Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl, Erbaa İlçe Müftüsü Bekir Ertürk ve Erbaa Devlet Hastanesi Başhekimi Muzaffer Baş’ın katılımıyla kurban kesilerek asfalt çalışmalarına başlandı. Yolun tamamlanmasıyla, D-100 kara yolunun mevcut güzergahının yanı sıra Kazım Karabekir Bulvarı üzerinden de hastaneye alternatif olarak ulaşım sağlanacak.

    “İnsanlarımızı tehlikeden kurtarıp şehrin dışına çıkmadan hastaneye ulaştırmak”

    Büyük ölçekli bir projeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl “Biz bu çalışmaya çok büyük ölçekte yaklaşarak hazırlandık. Büyük ölçekten kastım şu insanlarımız hastaneye ulaşırken şehrin dışına çıkıp, 2 tane kavşak atlatıp tekrardan sanayi istikametine dönmek için çevre yoluna çıkmak zorunda kalıyorlardı. Bu da büyük bir tehlike arz ediyordu. Bizim yaptığımız bütün çalışma insanlarımızı tehlikeden kurtarıp şehrin dışına çıkmadan hastaneye ulaştırmak noktasında oldu. İnsanları tehlikeden kurtararak biz bu işi yapalım diye bu çalışmayı gerçekleştirdik. Artık netice alıyoruz. Altyapı çalışmalarımız, üstyapı çalışmalarımız refüjümüz, aydınlatmamız kaldırımlarımız hepsi neticelendi.” dedi.

    “Mali açıdan en büyük ölçekli bir işti burası”

    Yeni hastane yolu projesinin bu güne kadar şehirde yapılmış en kapsamlı proje olduğunu belirten Başkan Karagöl “Artık asfaltlama çalışmasıyla beraber belki de bu hastane burada var olduğu sürece altyapı ile ilgili, yolla ilgili sıkıntı yaşamayacağı bir yol olacak burası. Bu zamana kadar Erbaa’da yapılmış en kapsamlı, en büyük ölçekte, altyapısı mali açıdan en büyük ölçekli bir işti burası. Çünkü burada bundan önce imar yoktu. Bu yol bu bölgede imarın açılmasıyla beraber yeni açılan bir yoldu. Biz burada yumuşak zemini komple sıyırıp üstüne sert malzeme ekleyip altyapısına da çift sıra su, kanalizasyon, yağmur suyu giderlerini de çift sıra çekerek yarın bir gün yeni yapılaşmada bir daha problem olmasın, yol bozulmasın, hastane yolu aksamasın niyetiyle böyle detaylı bir çalışma yaptık. Vatana millete hayırlı olsun. Bu kapsamda bize milletvekillerimizin çok desteği oldu. Sağlık Bakanımızın çok desteği oldu. Karayolları Bölge Müdürümüzün de desteği oldu. Ben Sağlık Bakanımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlarımız olmak üzere Milletvekillerimiz Yücel Bulut, Mustafa Arslan, Yusuf Beyazıt, Cüneyt Aldemir olmak üzere bütün emeği geçenlere teşekkür ediyorum. İnşallah kazasız belasız asfalt çalışmalarımızı bitirip yolumuzu vatandaşlarımızın hizmetine açacağız.” diye konuştu.

  • Bunlar da Tokat’ın peri bacaları

    Bunlar da Tokat’ın peri bacaları

    Tokat’ın Yeşilyurt ilçesine bağlı Yağmurlu köyünde bulunan kayalar, şekilleri ve boylarıyla dikkat çekiyor. Dağ yamacında doğal yollarla oluşmuş kayalar, peri bacalarına benzetiliyor. Boyları 10 metreye ulaşan kayalara dağ yamacında bulunmasından dolayı ulaşım güçlükle sağlanıyor.

    Köy sakinleri arasında kayalar hakkında dolaşan rivayetten dolayı kayalık bölgeye ‘Gelin-Damat’ kayalığı ismi veriliyor. Köy sakinlerinin arasında dolaşan rivayette kayaların bulunduğu alan kervan yolu olarak bilinirken, kayaların bir kadının çocuğuyla yaşadığı olaydan kaynaklı oluştuğu iddia ediliyor. Dışarıdan gelen ziyaretçisi az olan kayalara ulaşım sağlamak için 4 kilometre yürümek gerekiyor.

    “Gelenler fotoğraf çekip gidiyor”

    Taşların boyunun 10 metreyi geçtiğini belirten Yağmur köyü sakinlerinden Ali Şirin, “Bunların boyları değişiklik gösteriyor. 10 metre uzunluğunda olan var, 6 metre var, 4 metre olan var. Kayalardan bir tanesi sandığı benziyor, düğüncü kervanından kaldığı söyleniyor. Köy dışından pek gelen olmuyor, gelenler fotoğraf çekip gidiyor. Heykel gibi peri bacalarına benziyor ama peri bacası değil bunlar, içinde girebilecek yerler yok. Bunlar kendiliğinden oluşmuş dikili taşlar” şekilde konuştu.

  • Hasadı bitti, kilometrelerce kuyruk oluştu

    Hasadı bitti, kilometrelerce kuyruk oluştu

    Tokat’ın Sulusaray ilçesinde şeker pancarı hasadında sona yaklaşıldı. Tarla işlerini bitiren çiftçiler hasat ettikleri pancarları tartmak ve fabrikalara teslim etmek için kantarların yolunu tuttu. Sulusaray ilçesine tartım işlemi için gelen çiftçiler ürünlerini satabilmek için kantar önünde kilometrelerce uzunlukta kuyruk oluşturdu. Çiftçiler kuyrukta ön sıralara geçebilmek için sabahın ilk saatlerinde sıraya girdi. 3 kilometreye yaklaşan kuyruk uzunluğunda çiftçiler 4 saat beklemek zorunda kaldı.

    “Traktörlerin oluşturduğu kuyruk 3 kilometreye yaklaştı”

    Traktörlerin oluşturduğu kuyruğun 3 kilometreye yaklaştığını belirten Nejdet Öner, “Ben buraya yeni geldim ancak benim elemanlarım buradaydı, onlar sabahtan itibaren beklemeye başladılar. Traktörlerin oluşturduğu kuyruk 3 kilometreye yaklaştı” dedi.

    “Traktörlerin oluşturduğu kuyruğun uzunluğu 3 kilometreyi buluyor”

    4 saattir beklediğini belirten Remzi Ay, “Sabah 8.00’de buraya geldim, şu an saat öğlen 12.00’yi geçti. Traktörlerin oluşturduğu kuyruğun uzunluğu 3 kilometreyi buluyor. Millet burada bekliyor, bırakıp evimize de gidemiyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “4 saattir burada bekliyorum”

    Sabahın erken saatlerinde beklemeye başladığını belirten Ali Osman Gülal, “Sabah 9.00’da buraya geldim, 4 saattir burada bekliyorum. İçeri girdiğimizde de palette bekleyeceğiz. 2 kilometre uzunluğunda vardır. Paletler doğru çalışmadığı için insanlar burada mağdur oluyor” şeklinde konuştu.
    Uzun kuyruğa işletmede yaşanan bazı teknik problemlerin neden olduğu ileri sürüldü.

  • Depremzedelere su 6ay daha ücretsiz

    Depremzedelere su 6ay daha ücretsiz

    6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen yıkıcı deprem sonrasında Tokat’a gelen depremzedelere mart ayında aylık 20 ton suyun ücretsiz olarak verilmesi kararı alınmıştı. 6 aylık sürenin dolması üzerine Tokat Belediye Meclisinin ekim ayı gündeminde görüşülen sürenin altı ay daha uzatılması kararı alındı.

    Depremzedelere verilen 20 ton ücretsiz su uygulamasının 6 ay daha devam etmesi kararının yerinde bir karar olduğunu belirten Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, “Ekim ayı meclis toplantımızda aldığımız kararlardan bir tanesi de 6 Şubat’ta 11 ili etkileyen o büyük depremde depremzede olup da şehrimizde olan hemşerilerimiz ile ilgili oldu. Zira mart ayında aldığımız bir kararla 6 ay boyunca depremzedelerimize her ay 20 ton suyu ücretsiz vererek, bu hizmetimizi sunmuştuk. Bu altı aylık süre tamamlanmış ve şehrimizde halen depremzedelerin olduğunu tespit ettik. Biz de tekrardan şu anda şehrimizde depremzede olarak misafir ettiğimiz bu hemşerilerimize aylık 20 ton suyu 6 ay daha ücretsiz bir şekilde vermenin kararını belediye meclisimizce oyladık ve tüm meclis üyelerimizin vermiş olduğu kabul oyu ile bu kararı almış bulunmaktayız” şeklinde Konuştu.