Kategori: Tokat

  • Hobi olarak savaş zırhı yapıyor

    Hobi olarak savaş zırhı yapıyor

    Tokat’a yaşayan Mehmet Recep Erçin, 10 yıl önce babasıyla birlikte savaş zırhı yapımına başladı. Hobi olarak yaptıkları zırhlar yoğun ilgi gören Erçin, zırhları Almanya, Katar gibi ülkelere gönderiyor. Yapılan zırhların 200 bin farklı işlemden geçtiğini belirten Erçin, taleplere yetişemeyeceği için gelen siparişleri geri çeviriyor. 40 bin halkanın 5 kez farklı işlemden geçmesi sonucunda hazırlanan zırhların tamamlanması ise 4 ayı buluyor.

    “40 bin halka her seferinde 5 sefer ustamızın elinden geçiyor”

    Zırhlara yoğun talep olduğunu belirten Mehmet Recep Erçin, “Biz yaklaşık 10 yıldır bu zırh işiyle uğraşıyoruz. Amacımız bu sanatın kaybolmamasıdır. İnsanların geçmişlerini tanımaları açısından üretimini yapıyoruz, müzelere gönderiyoruz. Kıbrıs, Katar, Almanya, İstanbul ve Ankara gibi yerlere gönderiyoruz. Bu zırhın diğer zırhlardan farkı replika bir zırh olmasıdır. Buradaki bir zırh Topkapı Sarayı’nda sergilenen III. Mustafa’nın törende kullandığı zırhın replikasıdır. Bizim amacımız bu sanat kaybolmasın, insanlar geçmişini hatırlasın diye biz bu sanatla uğraşıyoruz.

    Bir zırhın yapımı yaklaşık 4 ay sürüyor. 40 bin halka her seferinde 5 sefer ustamızın elinden geçiyor. Ustamız bu halkaları sıkarak değil de çekiçle döverek bu işlemleri yapıyor. Bunun nedeni de birbirine geçen halkalar sıkma olursa açılıyor. Teller dövülerek birbirine geçiyor. 200 bin işlemin ardından zırh bitmiş oluyor. Film setlerinden ve Cumhurbaşkanlığından talepler geldi ama biz hobi amaçlı yaptığımız için bu taleplere yetişemiyoruz. Biz sanat eseri yapıyoruz, ticari amaçlı kullanmıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Organamineral gübre ile topraklarımız kurtarılacak

    Organamineral gübre ile topraklarımız kurtarılacak

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat fakültesi bünyesinde bu yıl ilk kez Ayçiçeği yetiştiriciliğinde Organaminaeral gübre araştırması yapılıyor. Yapılan araştırmada toprağa verilen zararın azaltılması hedeflenirken Ayçiçeği yetiştiriciliği Tokat ili için önemli bir yere sahip. Organaminaeral gübrenin tarım alanında üretim yapanların gündeminde yer aldığını belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Endüstri Bitkileri bölümü Dr. Şaziye Dökülen” Ayçiçeği ülkemizde yağ bitkileri açısından ilk sırada yer alan bir bitkidir. Biz de gerek çiftçiye gerekse bilimsel anlamdan yani literatür kaynağı olmak adına, hangi gübrenin gerek verimine gerek yağ oranına ne tür fayda sağlayacağını görmek adına bu çalışmayı yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bu yıl bu çalışmamızın ilk yılı bir daha ki yıl tekrarlanacak”

    Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Endüstri Bitkileri bölümü Dr. Şaziye Dökülen” Burada çalışma alanlarımızdan ayçiçeği bitkisi vardır. Ayçiçeği bitkisi gübreleme çalışmasını yürütüyoruz. Burada kimyasal gübre dozları ve organamineral gübre dozları kullanılmaktadır. Organamineral gübre şu anda gündemde olan bir gübre çeşididir. Organamineral gübre kimyasal ve organik maddelerin yani gübrelerin birlikte harmanlanarak kullanılmasıdır. Yani bir tarafta sadece kimyasal gübre kullanımı söz konusu, bir tarafta ise hem organik hem de kimyasal gübre kullanımı söz konusudur. Aynı zamanda bunların dekara ne kadar verim verebileceğini ölçmek için de belirli dozları bulunuyor. Dekara 3,6,9,12,15 ve 18 kg olmak üzere bu şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu ayçiçeği çeşidi yağlık bir çeşittir. Tokat bölgesi ayçiçeği üretiminde ön planda olan iller arasında yer alıyor. Ayçiçeği ülkemizde yağ bitkileri açısından ilk sırada yer alan bir bitkidir. Biz de gerek çiftçiye gerekse bilimsel anlamdan yani literatür kaynağı olmak adına, hangi gübrenin gerek verimine gerek yağ oranına ne tür fayda sağlayacağını görmek adına bu çalışmayı yürütüyoruz. Bu yıl bu çalışmamızın ilk yılı bir daha ki yıl tekrarlanacak ve 2 yılın sonucuna göre şu gübre organamineral gübre veya kimyasal gübrenin şu dozları diye kullanılması geçerliliğinin tavsiyesinde bulunulacak” diye konuştu.


    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat fakültesi bünyesinde bu yıl ilk kez Ayçiçeği yetiştiriciliğinde Organaminaeral gübre araştırması yapılıyor. Yapılan araştırmada toprağa verilen zararın azaltılması hedeflenirken Ayçiçeği yetiştiriciliği Tokat ili için önemli bir yere sahip. Organaminaeral gübrenin tarım alanında üretim yapanların gündeminde yer aldığını belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Endüstri Bitkileri bölümü Dr. Şaziye Dökülen” Ayçiçeği ülkemizde yağ bitkileri açısından ilk sırada yer alan bir bitkidir. Biz de gerek çiftçiye gerekse bilimsel anlamdan yani literatür kaynağı olmak adına, hangi gübrenin gerek verimine gerek yağ oranına ne tür fayda sağlayacağını görmek adına bu çalışmayı yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bu yıl bu çalışmamızın ilk yılı bir daha ki yıl tekrarlanacak”

    Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Endüstri Bitkileri bölümü Dr. Şaziye Dökülen” Burada çalışma alanlarımızdan ayçiçeği bitkisi vardır. Ayçiçeği bitkisi gübreleme çalışmasını yürütüyoruz. Burada kimyasal gübre dozları ve organamineral gübre dozları kullanılmaktadır. Organamineral gübre şu anda gündemde olan bir gübre çeşididir. Organamineral gübre kimyasal ve organik maddelerin yani gübrelerin birlikte harmanlanarak kullanılmasıdır. Yani bir tarafta sadece kimyasal gübre kullanımı söz konusu, bir tarafta ise hem organik hem de kimyasal gübre kullanımı söz konusudur. Aynı zamanda bunların dekara ne kadar verim verebileceğini ölçmek için de belirli dozları bulunuyor. Dekara 3,6,9,12,15 ve 18 kg olmak üzere bu şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu ayçiçeği çeşidi yağlık bir çeşittir. Tokat bölgesi ayçiçeği üretiminde ön planda olan iller arasında yer alıyor. Ayçiçeği ülkemizde yağ bitkileri açısından ilk sırada yer alan bir bitkidir. Biz de gerek çiftçiye gerekse bilimsel anlamdan yani literatür kaynağı olmak adına, hangi gübrenin gerek verimine gerek yağ oranına ne tür fayda sağlayacağını görmek adına bu çalışmayı yürütüyoruz. Bu yıl bu çalışmamızın ilk yılı bir daha ki yıl tekrarlanacak ve 2 yılın sonucuna göre şu gübre organamineral gübre veya kimyasal gübrenin şu dozları diye kullanılması geçerliliğinin tavsiyesinde bulunulacak” diye konuştu.

  • 20 yıldır emanetin sahibini bekliyor

    20 yıldır emanetin sahibini bekliyor

    Tokat’ta tarihi Taşhan karşısında 40 yıldır saat tamirciliği yapan Özkan, 20 yıl önce tamir edilmesi için emanet bırakılan saati kimselere satmadı. 20 yıl önce pil değişimi için bırakılan saat yıllardır dükkanın tezgahında sahibinin gelmesini bekliyor. Özkan, saatin sahibini tanımadığı için yıllardır saati tezgahında tutuyor. Saatin kendisine ait olmamasından dolayı saati soranlara satılık olmadığını söyleyen Özkan, ‘Benim o saati satmaya gücüm yetmez’ diyerek herkesin takdirini topluyor.

    “Benim o saati satmaya gücüm yetmez”

    1983 yılından beri saat tamirciliği yapan 20 senedir emanet saatin kendisinde olduğunu belirten Hacı Özkan, “1983 yılından beri bu işi yapıyorum. Askerlikten sonra bir abimizin yanına gittim. 3-4 ay çıraklık yaptıktan sonra dükkan tamamen bana kaldı. Yanında çalıştığım usta rahatsızlık geçirmişti ve bu şekilde işimizi devam ettirdik. Ustam rahatsızlık geçirdiği için dükkan bana kalmıştı. Ben de müşteriler ile bu şekilde işi öğrendim. Biz saatçiler de bu durum fazladır. Bazen bazı müşteriler hemen geliyorum der saati bırakıp ve ismini yazmadan giderler. Bazen müşteriler saatini bırakır, kendi saatini tanımazlar. Bu durumlar ile karşılaşabiliyoruz. 20 seneyi geçkin bir tane emanet saatimiz var.

    Bir 20 sene daha ömrümüz olursa biz o müşteriyi burada bekleyeceğiz. Gelmezse saat kenarda durmaya devam edecek. Artık evlatlarımız benden sonra saati ne yaparlar onu bilemem. Saat güzel bir marka ve değerli bir saattir. Müşteri parçasını bulamamış bu sebepten dolayı bize geldi. Parçayı biz de bulamadık. Saati İstanbul’a götürdüm ve parçayı orda da bulamadım. Saatimiz şu an da çalışır durumda ama tam düzenli bir şekilde çalışmıyor. Saatimizin tarihi bir değeri de bulunuyor. Müşteri bize saati bıraktı gitti. Bir kaç gez geldi ama daha sonra gelmedi. Saat 20 seneden fazla bizde bulunuyor. Emanet bizim için önemlidir. Devletin verdiği bir yetki vardır. Saatçilik yapıyorsun ve devletin verdiği levhayı takmışsın. Kendi malını satarsın ama müşterinin malını asla satamazsın. Kendi malını bedavada verirsin ya da dağıtırsın ama müşterinin verdiği saat kötü de olsa altın değerindedir. Bunun içinde benim o saati satmaya gücüm yetmez. Adam sonradan geldi “saatimi ver” dedi, saat ortada olmadığı zaman ne yapacağım. Saatin değeri kötü olsa bile altın değerinde olabilir. Buna benim gücüm yetmez bu sebepten dolayı emanet satılmaz” diye konuştu.

  • Mesleği devredecek çırak yok

    Mesleği devredecek çırak yok

    Tokat’ta bakırcılık mesleğiyle uğraşan Mehmet Küçük, babasından devir aldığı mesleğini yarım asırdır sürdürmesine rağmen mesleği devredecek bir çırak bulamadığı için dertli. Tokat’ta tarihi Taşhan içerisinde yarım asırdır bakırcılık mesleğiyle uğraşan Mehmet Küçük, babasının, amcalarının ve kardeşlerinin yaptığı aile mesleğini tüm zorluklarına rağmen devam ettiriyor.

    Tokat’ın en yaşlı ustası olan Küçük, mesleğin son temsilcilerinden olma özelliği taşıyor. Sürahi, semaver ve servis tabağı gibi eşyalar yapan Küçük, her geçen gün bakıra olan ilginin azaldığını belirtiyor. Yarım asırdır yaptığı mesleğinde usta olabilmek için 35 yıl kadar uzun bir sürenin gerektiğini söyleyen Küçük, yetiştirecek çırak bulamamaktan yana bir hayli dertli.

    “Bu meslekte yetişen olmuyor, yetişmekte 35 yılı buluyor”
    55 yıldır bakırcılık yaptığını belirten Mehmet Küçük, “Küçük yaşta başladım çalışmaya 55 yıla yakındır bu işi yapıyorum. Babam, amcalarım ve rahmetli kardeşlerim de bakırcılıkla uğraşıyordu. Hiç işlenmemiş bakırı alırım, dövme bakıra çeviririm. Şuan 70 yaşındayım 55 yıla yakın süredir bu işi yapıyorum. Buradaki ürünlerin çoğu hediyelik eşyalar, bakırı sevenler alıyor. Sadece hediyelik olarak da alınmıyor, günlük hayatta kullanıyor.

    Sürahi, servis tabakları ve kaymak tabağı gibi şeyleri bakır dövme olarak yapıyoruz. Çok sayıda bakırcı ve kalaycı vardı, benden yaşlı bakırcı kalmadı. Bir çoğu vefat etti, Allah rahmet eylesin hepsine. Bu meslekte yetişen olmuyor, yetişmekte 35 yılı buluyor. Ben de 55 yıldır yapıyorum ama bildiğim çok şey var, o yüzden bu meslek hemen öğrenilebilecek bir meslek değil. Sabrı olmayan bu mesleği yapamaz. Çırak bulamıyoruz, aşırı yüksek satışlarımız olmadığı için de çırak da gelip çalışmıyor” şeklinde konuştu.

  • Kavurucu sıcaklar o ilçeye uğramadı

    Kavurucu sıcaklar o ilçeye uğramadı

    Dünyayı etkisi altına alan kavurucu sıcaklar, Tokat’ın Artova ilçesine uğramadı. Türkiye’yi ve dünyayı etkisi altına alan kavurucu sıcaklar her geçen gün etkisini artırırken Tokat’tın Artova ilçesinde hava sıcaklığı akşam saatlerinde hissedilir derecede düştü.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü internet sitesinden alınan verilere göre hava sıcaklığının 5.8 derece ölçüldüğü Tokat’ın Artova ilçesi Türkiye’de en düşük hava sıcaklığına sahip yerleşim yeri oldu. Hava sıcaklığının geçtiğimiz akşam 18.00 ile bu sabah 06.00 sıralarında ölçüldüğü kaydedildi.

  • Yarım milyonluk uyuşturucu çıktı

    Yarım milyonluk uyuşturucu çıktı

    Tokat’ta polis ekiplerince yapılan operasyonda bir araçta 500 bin lira değerinde uyuşturucu madde ele geçirildi. Tokat Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar çerçevesinde Tokat iline uyuşturucu madde getireceği anlaşılan bir araç takibe alındı. Takibe alınan araç geçtiğimiz gün il merkezinde polis ekiplerince yakalandı.

    Araç içerisinde narkotik madde arama köpeği ile yapılan arama sonucunda bagaj kapağının döşeme içerisine saklanmış şekilde piyasa değeri yaklaşık 500 bin lira olan 504,5 gram Metamfetamin maddesi ele geçirildi. Araçta bulunan bir şüpheli hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma ve nakletme suçundan adli işlem başlatıldı. Tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Otomobil park halindeki minibüse çarptı

    Otomobil park halindeki minibüse çarptı

    Kaza, saat 13.00 sıralarında D-100 kara yolu Tepekışla köyü yakınlarında meydana geldi. İstanbul’dan Ordu’nun Mesudiye ilçesine giden Arif Günalan (59) yönetimindeki otomobil, sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu park halinde bulunan minibüse çarptı.

    Kazada otomobil sürücüsü Arif Günalan  ile yanında bulunan eşi Hacer Günalan (57), ağabeyi Ramazan Günalan (63) ve ağabeyinin eşi Döndü Günalan (62) ile yol kenarındaki tarlada çalıştıktan sonra evlerine dönmeye hazırlanan işçilerden Gülsemin Coşkun ve Huriye Şenol yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla Erbaa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

  • Ahşap oyuncaklara garanti

    Ahşap oyuncaklara garanti

    Tokat’ta yaptığı ahşap oyuncaklarla dikkat çeken Ziya Bülent Kayaalp, oyuncaklarına ömrü boyunca garanti verirken plastik oyuncaklara karşı çıkıyor.
    Tokat’a 30 yıldır ahşap işleriyle uğraşan Ziya Bülent Kayaalp, yaptığı ahşap oyuncaklarla dikkatleri üzerine çekiyor.

    Ahşap kuş, davulcu, duvar döven çekiç ve bilye kulesi gibi hareketli oyuncaklar yapan Kayaalp, plastik oyuncakların tamir edilemediğini ve sağlığa zararlı olduğunu belirtti. Yaptığı ahşap oyuncaklara hayatı boyunca ücretsiz tamir garantisi veren Kayaalp, ebeveynlerin çocuklarına plastik oyuncaklardan daha sağlıklı olan ahşap oyuncak almasını gerektiğini belirtiyor. Yaptığı hareketli ahşap oyuncaklar 250-500 lira arasında alıcı bulan Kayaalp, satışların düşük olduğunu söyledi.

    “Ahşap oyuncaklar plastikten daha dayanıklı ve tamir imkanı daha fazla bulunuyor”
    Mobilya ustalığını bıraktıktan sonra ahşap oyuncak işine başladığını belirten Ziya Bülent Kayaalp, “Aslen mobilya ustasıyım, işimi bazı nedenlerden dolayı bırakmam gerekti. Mobilya işini bıraktıktan sonra ahşap hediyelik ve oyuncak işlerine başladım. Mobilya işinde tek başıma yaptığım için olmuyordu, bende tek başıma yapabileceğim bu işi düşündüm.

    Çocukluğumdan bir merakım vardı. Burada hareketli oyuncakları çok yapıyorum. Kanat çırpan kuşlar, hareket eden bilyeler gibi ahşaptan değişik oyuncaklar yapmaya çalışıyorum ve bundan zevk alıyorum. Eskiden itibaren böyle mekanizmalara merakım vardı. Açılır, kapanır, hareketli mekanizmalara oldukça merakım çoktu, bende oyuncaklarla bunu geliştirmeye çalıştım. İnsanlar bu oyuncakları ilginç buluyor, farklı buluyor. Satışlarımızda fazla rağbet görmüyoruz, insanlar kırılacağından korkuyor. Bu kırılsa bile ahşaptan olduğu için tekrar yapılabilen bir oyuncak ama plastik oyuncaklar kırıldığında atılıyor.

    Vatandaşımız ahşabın daha sağlıklı olduğunun da bilincinde değil dolayısıyla kendi ilimizde ahşap oyuncaklara fazla bir rağbet yok. Ben isteğim olduğu sürece bunu yapmaya devam edeceğim. Ahşap oyuncaklar plastikten daha dayanıklı ve tamir imkanı daha fazla bulunuyor. Ben yaptığım oyuncaklara garanti veriyorum, ben ölene kadar gelip burada ücretsiz tamir ettirebileceklerini söylüyorum. Ebeveynlerin çocuklarına ahşap oyuncak almalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.

  • İki otomobil kavşakta çarpıştı

    İki otomobil kavşakta çarpıştı

    Kaza, saat 11.30 sıralarında Tokat-Niksar kara yolu Gümenek köyü yakınlarında meydana geldi. Turhal ilçesinden Erbaa ilçesine gelen İbrahim Er (26) yönetimindeki otomobil, Gümenek köyü kavşağında tali yoldan çıkan Hasan Işık (58) yönetimindeki otomobille çarpıştı. Kazada 2 sürücü ile İsa Koç (23), Tuba Doğan (39), Tuğba Koç (25), Osman Er (64) ve Durna Mert (71) yaralandı. Yaralılar, ihbar üzerine olay yerine sevk edilen ambulanslarla Tokat Devlet Hastanesi ile Gaziosmanpaşa Üniversite Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Yaralılardan Hasan Işık, hastanede hayatını kaybetti. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Bulaşıkçı olarak başladı, usta oldu

    Bulaşıkçı olarak başladı, usta oldu

    Tokat’ta yaşayan 24 yaşındaki Nergis Aydın, bulaşıkçı olarak başladığı iş hayatına kentte Tokat kebabını yapan tek kadın olarak devam ediyor.
    Coğrafi tesciliyle sofraların vazgeçilmezi olan 3 asırlık lezzet, kendine özel ocaklarda pişiriliyor. Tokat kebabında kullanılan malzemeler şişlere takıldıktan sonra kendine ocakta dikey şekilde pişirilmeye başlanılıyor.

    İçeriğinde kuyruk yağı, kuzu eti, patlıcan ve patates bulunan kebap; yurt içi ve yurt dışından gelen vatandaşların yoğun ilgisini görüyor. Yaklaşık 25 dakika odun ateşinde pişen kebap şişlerden bakır tepsiye koyularak servis ediliyor. Tokat’ın tek kadın ustası olan Nergis Aydın (24), yurt dışından gelen vatandaşların Tokat kebabına yoğun ilgi gösterdiğini ve satışların arttığını belirtti.

    “Memleketlerine gelen gurbetçiler Tokat kebabı yemeden dönmüyor”
    Tokat kebabına olan ilgini yoğun olduğunu belirten Nergis Aydın (24), “4 yıl önce bulaşıkçı olarak başladım, 1 yıldan fazla bir süre bulaşıkçılık yaptım. Burada bir ustamız vardı, ona yardımda bulunuyordum. Biberleri şişe takıyordum, domatesleri şişe takıyordum derken ilerleyen zamanlarda ustalığı öğrenmeye başladım.

    Kasada hesap ödeyen müşteriler beni gördüklerinde şaşırıyorlar. Bazı müşteriler masadan kalkıyor ve ocağın başına kadar geliyor. Tokat’ta Tokat kebabı yapan tek kadın ustayım, buraya gelip yaptığım kebabın tadına bakan müşteri bir daha başka yere gitmiyor. Bayramdan sonra memleketlerine gelen gurbetçiler Tokat kebabı yemeden memleketlerine gitmediler. Bayramdan bugüne kadar 200 kilo Tokat kebabı yaptı, satışlarımızda ciddi artışlar oldu” şeklinde konuştu.

    “Tokatlı olup da kebabı sevmeyen olamaz”
    Şehir dışından Tokat kebabı yemeye geldiğini belirten Fahrettin Bayırlı, “Tokat’ın güzelliği ve özelliklerinden olan kebabımı seviyoruz, Tokatlı olup da kebabı sevmeyen olamaz. Kadın ustamızı gördüm gururlandım, bu işi sadece erkeklerin değil kadınlarında yapabileceğini ispatlamış. Kebabı yediğinizde kadın eli değdiği belli oluyor” dedi.