Kategori: Tokat

  • Nefessiz kalan buzağıyı suni tenefüsle hayata döndürdü

    Nefessiz kalan buzağıyı suni tenefüsle hayata döndürdü

    Tokat’ta yaylada doğan buzağının nefes alamadığını gören Şahbaz Gül, suni teneffüs yaparak yavruyu kurtardı.

    Almus ilçesine bağlı Kapıcı köyü yaylasında Şahbaz Gül’e ait ineklerden biri doğum yaptı.

    21 gün erken doğan buzağının nefes alamadığını fark eden Gül, suni teneffüs yaptı. Nefes almaya başlayan buzağıya Gül, su ile de masaj yaptı. O anlar, cep telefonu ile görüntülendi. Buzağının sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

  • Hanife Büşra’nın ‘yorgun mermi’ ile ölümünde tahliyeye tepki

    Hanife Büşra’nın ‘yorgun mermi’ ile ölümünde tahliyeye tepki

    Tokat’ın Erbaa ilçesinde, lise öğrencisi Hanife Büşra Konyar’ın (17) başına isabet edip ölümüne neden olan yorgun mermiyi ateşleyen ve tutuklu yargılanan Ömer Kaya (29), önce 5 yıl 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı, sonra da pişmanlığı, davranışları, gözaltı ve tutukluluk süreleri göz önüne alınarak tahliye edildi. Karara tepki gösteren Büşra’nın ailesi, adliye önünde sinir krizi geçirdi.

    Olay, 31 Aralık 2020’de Erbaa ilçesi Hükümet Caddesi’nde meydana geldi. Nakşiye-İbrahim Konyar çiftinin 3 çocuğundan Hanife Büşra Konyar, alışveriş dönüşü yol ortasında aniden yere yığıldı. Erbaa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Konyar’ın başına ‘yorgun mermi’ isabet ettiği ortaya çıktı. Ağır yaralanan Konyar, 6 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Olayın failini belirlemek için çalışma başlatan polis ekipleri, Mevlana Mahallesi Seyrantepe bölgesinde silahı ateşleyen kişinin Ömer Kaya olduğunu tespit etti. Gözaltına alınan Kaya’nın babasına ait ruhsatlı tabancanın balistik incelemesinde de merminin silahtan ateşlendiği belirlendi. İlk ifadesinde havaya ateş ettiğini kabul eden Kaya, çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp Çamlıbel T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

    ‘ÇOK PİŞMANIM VE ÜZGÜNÜM’

    Hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan 9 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan Ömer Kaya’nın, Tokat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasının karar duruşması görüldü. Duruşmada Hanife Büşra Konyar’ın ailesi ve avukatı hazır bulundu. Sanık Ömer Kaya da tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Mahkeme heyetinin iddianameyi okumasının ardından söz alan Kaya, “Böyle bir şey olmasını kim ister? Çok pişmanım ve üzgünüm” diyerek tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, Kaya’yı önce 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Sonra da Kaya’nın pişmanlığı, yargılama sürecindeki davranışları, gözaltı ile tutuklulukta geçirdiği süreler ve verilen ceza miktarı dikkate alınarak yurt dışına yasağı ile tahliyesine karar verildi.

    ‘BÖYLE BİR ADALET YOK’

    Karar sonrasında Hanife Büşra Konyar’ın annesi Nakşiye Konyar ve Büşra Konyar’ın kız kardeşi Esma sinir krizi geçirdi. Konyar ailesini, yakınları sakinleştirmeye çalıştı. Duruşma sonrası baba İbrahim Konyar “İnanmıyoruz. Böyle bir adalet yok. Taksirli suç diyor, bilinçsiz suç diyor. Böyle bir şey var mı? O katil mermiyi sıktığı zaman düşünecekti. Evlatlarımızı istiyoruz, evlatlarımızı geri getirsin. Yazık değil mi anneye babaya? Yazık değil mi bunlara, bana yazık değil mi?” diyerek karara isyan etti.

  • 4 bin yıllık tarihi Zile Kalesi’nde yöresel kıyafet defilesi

    4 bin yıllık tarihi Zile Kalesi’nde yöresel kıyafet defilesi

    ANADOLU’nun ‘tek dolma kalesi’ olarak bilinen 4 bin yıllık Zile Kalesi’nde, 60 yıldır sandıklarda saklanan kanaviçe ve bindallılar ile yeniden tasarlanan yöresel kıyafet defilesi düzenlendi.

    Roma İmparatoru Julius Sezar’ın dünyaca ünlü ‘Veni, vidi, vici (geldim, gördüm, yendim)’ sözünü söylediği yer olarak bilinen Zile Kalesi, yöresel kıyafetlerin sergilendiği defileye ev sahipliği yaptı. Kültür ve Turizm Elçileri iş birliğiyle Zile Belediyesi tarafından organize edilen defileye CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın, Zile Kaymakamı Mehmet Ali Akyüz, Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Defilede 12 modelin sergilediği yöresel kıyafetlerde, bölge halkının sandıklarından toplanan 60 yıllık kanaviçe ve bindallılar da kullanıldı.

    Defilede konuşan Zile Belediye Başkanı Sargın, “Pandemi döneminde en büyük etkiyi kadınlarımız gördü. Biz de ilk programımızı kadınlarla ilgili yapalım dedik. Tarihi Zile Kalesi’nde yöresel kıyafetlerden oluşan bir defile gerçekleştirerek tanıtımına da katkı sağlamayı hedefledik. Sosyal belediyecilik hakkında halkımıza destek olacağız. 7 bin yıllık tarihe sahip olan Zile’de kültüre önem vereceğiz. Projelerimizde kadınlarımızla hareket edeceğiz. Kadınlarımız başımızın tacıdır” dedi.

    ‘İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK’

    Defile projesini hazırlayan Kültür ve Turizm Elçisi Fatoş Ünsal ise “Projemiz kapsamında bugün Tarihi Zile Kalesi’nde defile düzenledik sonrasında diğer ilçelerimizde düzenleyeceğiz. Bir ilki gerçekleştirdik ve çok güzel bir organizasyon oldu. Kıyafetlerimize aylardır çalışıyoruz. Yöresel kıyafetler, Tokat, Zile motiflerini işleyerek geleneksel kültürümüzü yaşatarak, güzel bir defile gerçekleştirdik. Yöresel kıyafetlerimizi biz annelerimizin sandıklarındaki 50-60 yıllık kanaviçeleri kumaşlara uyarladık. Sandıklarda duran bindallılarımız, geleneksel kıyafetlerimiz ne varsa geçmişten günümüze taşıyarak tarihi bir mekanda bu etkinliği gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.

  • Tarihi medrese Türk, İslam ve Bilim Müzesi oldu

    Tarihi medrese Türk, İslam ve Bilim Müzesi oldu

    TOKAT’ta, Anadolu’nun en eski üniversitelerinden biri olan, 12’nci yüzyılda Danişment Beyliği’nden Nizamettin Yağıbasan’ın yaptırdığı gök bilimi ve tıp eğitimi verilen Yağıbasan Medresesi Türk, İslam ve Bilim Müzesi’ne dönüştürüldü.

    Danişment Beyliği döneminde Nizameddin Yağıbasan tarafından yaptırılan, gök bilimi ve tıp eğitimi verilen Tokat Yağıbasan Medresesi, Anadolu’daki en eski Türk-İslam medresesi olarak biliniyor. Tarihi yapı tonozlu odaları, ibadet alanı ve dershane işlevindeki eyvanlarıyla kapalı avlulu Anadolu medreselerinin ilk örneklerinden biri olma özelliği taşıyor. Medresenin Türk, İslam ve Bilim Müzesi olması için 2019 yılında Tokat Belediyesi tarafından çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalar sonrası Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne proje sunuldu. Müdürlük tarafından 6 ay önce iznin çıkmasıyla medrese, müzeye dönüştürüldü. Kısa sürede açılması planlanan müzede kent tarihi sergilenecek.

    ‘2 HAFTAYA KADAR HİZMETE AÇILACAK’

    Kısa sürede müzenin hizmete açılacağını söyleyen Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, “Yıllar sonra tekrardan Yağıbasan Medresesi eski hüviyetine kavuşuyor. Yaklaşık 1,5 yıl önce biz burayla ilgili bir çalışma yapmıştık. Buranın Türk, İslam ve Bilim Müzesi olmalı demiştik. Bununla ilgili çalışmalar yapıp resmi girişim ve çalışmalarımızı başlatmıştık. 6 ay önce bu konuda izin çıktı ve süreç tamamlandı. Biz de gerekli çalışmaları yapmak suretiyle Türk, İslam ve Bilim Müzesi hüviyetine buranın kavuşması için çalışmalarımızı artık son aşamaya getirdik. Yaklaşık 2 haftaya kadar da burası hizmete açılacak. Halkımız İslam ve bilim tarihinde kimler yetişmiş bunları çok rahatlıkla bu müzede görecek. Bir yeni müzeyi daha böylece eklemiş oluyoruz. 2 yıl içinde 3 müzeyi Tokat Belediyesi olarak açmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.

    Ziyaretçilerin, müzeye geldiğinde kendilerini 12’nci, 13’üncü ve 14’üncü yüzyılda bulacaklarını belirten Başkan Eroğlu, “O yüzyıllarda yaşayan bilim adamları hangi şartlarda, nasıl, neler yapıyorlarmış, neleri bulmak için hangi şartlarda çalışıyorlarmış, hangi aletlerle bunları inceliyorlarmış; bütün bunları görmüş olacaklar. Tarihe yolculuğu buraya gelen bütün insanlarımıza da sağlamış olacağız. Gerçekten güzel bir müze oldu. Tokat’a kazandırılmış farklı bir müze oldu. Bildiğim kadarıyla da Türkiye’de çok fazla örneği olmayan bir müze. Danişmentlerden bize kalan ve ‘Anadolu’nun ilk Türk İslam üniversite’ dediğimiz bu üniversitedeki o güne dair yapılan çalışmaların birebir burada uygulanması herhalde Türkiye’nin başka bir yerinde yoktur diye düşünüyorum. Bu yönüyle de müzemiz farklı bir müzedir” dedi.

     

  • Kayıp ihbarı yaptığı eşini öldürüp, gömmüş

    Kayıp ihbarı yaptığı eşini öldürüp, gömmüş

    Tokat’ta tekstil işçisi Murat Alper’in (37) kayıp ihbarında bulunduğu eşi Kadriye Alper’i (32) öldürüp hafriyat alanına gömdüğü ortaya çıktı. Cinayet, Murat Alper’in eşinin telefonundan yakınlarına ‘İyiyim’ mesajı atmasıyla aydınlandı.

    Zile ilçesinde 10 Eylül’de polise başvuran Murat Alper, boşanma aşamasında olduğu eşi Kadriye Alper’e ulaşamadığını belirterek kayıp ihbarında bulundu. Zile İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Kadriye Alper’in bulunması için çalışma başlattı. Dün eşinin telefonundan yakınlarına ‘iyiyim’ mesaj gönderdiği tespit edilen Murat Alper, polis ekiplerince gözaltına alındı.

    Sorguda eşini boğduğunu itiraf eden Murat Alper, cesedi ilçe çöplüğü yakınındaki hafriyat alanına gömdüğünü söyledi. Alper’in itirafı üzerine yapılan aramada 2 çocuk annesi Kadriye Alper’in cesedine ulaşıldı. Ceset otopsi için Zile Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusunun ardından Murat Alper adliyeye sevk edildi. Kadriye Alper’in aynı zamanda Murat Alper’in dayısının kızı olduğu belirtildi.

     

  • Otlatmaya bıraktığı ineklerinin kuyrukları kesildi

    Otlatmaya bıraktığı ineklerinin kuyrukları kesildi

    Tokta’ın Reşadiye ilçesinde, 3 inek kısmen, 3 inek de tamamen kuyrukları kesilmiş olarak bulundu. Bölgede yaşayan A.K., şüphe üzerine gözaltına alındı.

    Tokat’ın Reşadiye ilçesine bağlı Kuzbağı köyü Akpınar Yaylası’nda besicilikle uğraşan Murat Yılmaz, yaylada sabah otlamaya bıraktığı büyükbaşlarından bazılarını akşam kuyrukları kesik buldu.

    Yılmaz, 3 ineğin kısmen, 3 ineğin de tamamen kuyruklarının kesildiğini gördü. Yılmaz’ın ihbarı üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi.

    Ekiplerin yaptığı inceleme sonucu aynı bölgede yaşayan A.K., şüphe üzerine gözaltına alındı. Kuyruğu kesilen hayvanlara ise yaylaya çağrılan veteriner hekim müdahale etti.

  • Tokat’ta 10 kişide mutasyonlu virüs tespit edildi

    Tokat’ta 10 kişide mutasyonlu virüs tespit edildi

    Tokat’ta 10 kişide mutasyona uğramış koronavirüs tespit edildi.

    Mutasyona uğramış koronavirüsün Türkiye’de de tespit edilmesinin ardından illere gönderilen kitlerle ayrıca tarama yapılıyor.

    Tokat’ta 2 koronavirüs hastasına yapılan testte mutasyona uğramış koronavirüs tespit edildi.

    Kent merkezi ve Niksar ilçesinde tespit edilen hastaların aile fertlerine de hastalığı bulaştırmış olması nedeni ile sayının 10’a çıktığı öğrenildi.

    Mutasyona uğramış koronavirüs tespit edilen hastaların diğer hastalar gibi evlerinde izole edildiği, hastalara aynı ilaç ve tedavilerin uygulandığı sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Tokat’ta mutasyona uğramış virüs tespit edilen hastalara virüsün nereden bulaştığı araştırılıyor.

    Türkiye’de 15 kişide görüldüğü açıklanmıştı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İngiltere’den Türkiye’ye giriş yapan ve PCR test sonucu “pozitif” çıkan kişilere yapılan geriye dönük taramalar neticesinde 15 kişide yeni mutasyon ile uyumlu virüs yükü tespit edildiğini açıklamıştı.

  • Kilosu 10 bin lira! Siparişlere yetişemiyor

    Kilosu 10 bin lira! Siparişlere yetişemiyor

    Tokat Arı Yetiştiricileri Birliği Başkan Ali Demir, kent genelinde yılda 10 kilo civarında üretilen arı sütünün bir tatlı kaşığı fiyatının 70 ile 100 lira, kilosunun ise 7 bin ile 10 bin liradan satıldığını söyledi. Özellikle koronavirüs nedeniyle arı sütü taleplerine yetişemediklerini belirten Demir, yeni üretim için bahar ayının gelmesini sabırsızlıkla beklediklerini söyledi.

    Tokat’ta pandemi süreci sonrasında bağışıklık sistemlerini güçlendirmek isteyenler doğal ürünlere yöneldi. Kent genelinde yılda 10 kilo civarında üretilen arı sütü de en çok aranan ürünler arasında yer aldı. Bir tatlı kaşığı fiyatının 70 ile 100 lira, kilosunun ise 7 bin ile 10 bin liradan satılan arı sütünde üreticiler taleplere karşılık verememeye başladı.

    ‘ARI SÜTÜ ÖMÜRE ÖMÜR, CANA CAN KATAR’

    Arı sütünün insan sağlı için faydalı olduğunu ve yoğun talep gördüğünü belirten Tokat Arı Yetiştiricileri Birliği Başkan Ali Demir, “Geçen yıl şubat ayı ile ülkemizde başlayan koronavirüs salgını ile beraber arı sütüne aşırı bir talep oldu. Halkımız tarafından yoğun bir ilgi gördü. Arı sütü, bahar aylarında üretilen bir üründür. Genellikle nisan ve mayıs aylarında dolu dolu üretilir. Tokat’ta da geçtiğimiz yıl 2020 sezonunda yaklaşık 8 ile 12 kilogram arasında bir üretim gerçekleştirildi. Bu üretim de yoğun talep karşısında hızla tükendi. Şu anda da elimizde arı sütü kalmadı ve bulunamıyor. Nisan ayının ortalarına doğru üretimimiz tekrar başlayacak. Tekrar arı sütü üretimi ve satışları gerçekleşmeye başlayacak. Biz 2020 yılında 7 lira ile 10 lira arasında gramının satışını yaptık. Perakende fiyatlarımız ise kilogram fiyatı 7 bin ile 10 bin lira arasında gerçekleşti. Arı sütün vücuttaki hücreleri yeniler. Arı sütünü kovanlarında sadece kraliçe arılar tüketiyor. Kraliçe arıda bu arı sütü ile beslendiği için 5-7 yıl arasında yaşıyor. Arılar sezonda 35 ya da 40 gün arasında yaşar. Kış dönemlerinde çalışmadıkları zamanlar 6 ay gibi bir süre yaşarlar. Arı sütü ömre ömür, cana can katan bir üründür” dedi.

    ‘ARI SÜTÜNE METAL DEĞMEMELİ’

    Arı sütüne metal değdirilmemesi gerektiğini ifade eden Demir, “Yaklaşık 1 kilogram bala 60 gram arı sütü, 100 gram polen, 50 gram arı ekmeği ve 20 gram da propolis katarak ahşap bir kaşıkla karıştırıp o şekilde tüketilmesini tavsiye etmekteyiz. Arı sütüne metal değdiği an özelliğini kaybettiği için ahşap kaşık önermekteyiz. Ahşap kaşıkla tüketildiği zaman değerlerini koruyor. Bir de güneş ışığı gördüğü an ve sıcak ortamda bulunduğu an özelliğini kaybediyor. Biz de o yüzden kavanozlarla folyo kağıda sararak buzdolabında bekletiyoruz” diye konuştu.

     

  • Yorgun mermi isabet eden Büşra yaşam savaşını kaybetti

    Yorgun mermi isabet eden Büşra yaşam savaşını kaybetti

    Tokat’ın Erbaa ilçesinde, 6 gün önce alışveriş dönüşü kaldırımda yürürken, başına yorgun mermi isabet eden liseli Hanife Büşra Konyar (17) tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Polisin geniş kapsamlı araştırması ve güvenlik kamerası görüntüleri sayesinde yakalanan katil zanlısı Ömer Kaya (29) ise mahkemece tutuklandı.

    Olay, perşembe günü, ilçe merkezindeki Hükümet Caddesi’nde meydana geldi. İbrahim- Nakşiye Konyar çiftinin 3 çocuğundan Hanife Büşra Konyar, alışverişten eve dönerken, kuzeni Şevval Keskin ile birlikte yürüdüğü sırada kaldırımda aniden düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine gelen sağlık görevlilerince ambulansla Erbaa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Konyar’ın başına yorgun mermi isabet ettiği ortaya çıktı. Ağır yaralanan Konyar, ilk müdahalesinin ardından Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakım servisinde 6 gündür tedavi gören Konyar, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Hanife Büşra Konyar’ın cansız bedeni, otopsi için hastanenin morguna kaldırıldı.

    KATİL ZANLISI TUTUKLANDI

    Olayın ardından polisin yaptığı kapsamlı çalışmayla merminin geldiği açıdan yola çıkılarak, 4 mahallede gerçekleştirilen araştırmalar sonucu merminin, Mevlana Mahallesi Seyrantepe bölgesinden ateşlendiği belirlendi. Bölgede görülen araçtan takibe başlayan ekipler, şüpheli Ömer Kaya’ya ulaştı. Bölgede yapılan aramada boş mermi kovanı tespit edildi. Çevredeki güvenlik kamerası kayıtlarından Kaya’nın, Hanife Büşra Konyar’ın yaralandığı anda bölgede olduğu anlaşıldı. Polis tarafından gözaltına alınan ve havaya ateş açtığını doğrulayan Ömer Kaya, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, Çamlıbel T Tipi Cezaevine gönderildi.

  • Emekli öğretmen, öğretmenler gününde virüsten öldü

    Emekli öğretmen, öğretmenler gününde virüsten öldü

    Tokat’ın Niksar ilçesinde koronavirüse yakalanan emekli öğretmen Mehtap Bedenbaşı (64), 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hayatını kaybetti.

    İlçede 25 yıl sınıf öğretmeni olarak görev yapan ve 6 yıl önce emekli olan bir çocuk annesi Mehtap Bedenbaşı geçen hafta koronavirüse yakalandı.

    4 gün önce fenalaşarak hastaneye kaldırılan Bedenbaşı Niksar Devlet Hastanesi’nde doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hayatını kaybeden emekli öğretmenin cenazesine İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Şerifler ve yakınları katıldı.

    Bedenbaşı Melikgazi Kabristanlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından koronavirüs önlemleri çerçevesinde toprağa verildi.