Kategori: Tokat

  • Tokat’ta su israfına son

    Tokat’ta su israfına son

    Tokat’ın Bağlarbaşı köyünde tarımsal sulama ihtiyacını karşılamak üzere planlanan gölet inşaatına başlandı. Proje tamamlandığında, 1 milyon metreküp su kapasitesine sahip olacak olan gölet, bölgedeki tarım faaliyetlerine büyük katkı sağlayacak. Temelden 43 metre yüksekliğe sahip olacak gölet, 171 hektar araziyi kapalı sulama sistemi ağıyla örerek sulama suyu temin edecek. Bu sayede su israfının önüne geçilmesi hedefleniyor. Modern sulama tekniklerinin kullanılmasıyla, bölgedeki çiftçiler daha verimli ve sürdürülebilir bir tarım yapma imkânı bulacak. Gölet inşaatının tamamlanmasıyla birlikte, Bağlarbaşı köyünde tarımsal üretimin artması ve çiftçilerin gelir seviyelerinin yükselmesi bekleniyor. Ayrıca, projeyle birlikte çevre dostu bir sulama sistemi kurulmuş olacak ve su kaynaklarının daha etkin bir şekilde kullanılması sağlanacak. Göletin tamamlanmasının ardından, bölgedeki tarım faaliyetlerinin ivme kazanması ve ekonomik anlamda kalkınmanın hızlanması öngörülüyor.

    su israfına son

    Gölet inşaatı hakkında bilgi veren Bağlarbaşı köyü Muhtarı Ali Kuvvet; “Şu an da Bağlarbaşı köyü inşaat alanındayız. Gölet inşaatı bittikten sonra 1 milyon metreküp su depolaması olacak. Göletin temelden yüksekliği 43 metre olacak. Ayrıca net 171 hektar alan kapalı sulama sistemiyle donatılacak. Ayrıca gölet ve yayla kullanımı için 8 metre genişliğinde 7 kilometre uzunlukta yol yapılmıştır. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Köyümüze hayırlı olsun” dedi.

  • “Gazze bu yıl mezun vermedi”

    “Gazze bu yıl mezun vermedi”

    Tokat’ta bulunan özel bir anaokulu ve ilkokulun mezuniyet töreninde öğrenciler, Gazze’deki akranlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekmek amacıyla anlamlı bir protestoya imza attı.

    Tören alanında ellerinde “Gazze bu yıl ilkokuldan mezun vermedi” yazılı dövizlerle sahneye çıkan öğrenciler, izleyicilerin büyük takdirini topladı. Mezuniyet töreni, öğrencilerin Gazze’deki akranlarının eğitim, öğretim ve yaşama haklarından mahrum bırakılmalarına yönelik bu çalışma unutulmaz bir mezuniyete dönüştü. Öğrenciler, Gazze’deki zor şartlara dikkat çekerek, dünya genelindeki çocukların eşit eğitim haklarına sahip olması gerektiğini vurguladı. Tören alanındaki izleyiciler, öğrencilerin bu duyarlı hareketine ayakta alkışlarla destek verdi. Mezuniyet töreninde yapılan bu anlamlı protesto, hem öğrencilerin hem de izleyicilerin duygusal anlar yaşamasına neden oldu. Öğrencilerin taşıdığı “Gazze bu yıl ilkokuldan mezun vermedi” yazılı dövizler, Gazze’deki çocukların eğitim hakkından mahrum bırakılmalarını ve yaşadıkları sıkıntıları gözler önüne serdi.

  • Araç motorundan kurtarıldı, itfaiye motoruna girdi

    Araç motorundan kurtarıldı, itfaiye motoruna girdi

    Araç sahibi Selçuk Narin, otomobiline binerken aracının etrafından gelen kedi seslerini fark etti. Kedinin miyavladığını duyan Narin, yavru kediyi çıkarmak için çaba gösterdi. Başarılı olamayan Narin, itfaiyeden yardım istedi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri, motor kısmına sıkışan yavru kediyi kurtarmak için seferber oldu. Zorlu çalışmalar sonucunda yavru kedi araç motorundan çıkarıldı.

    Araç motorundan kurtarıldı, bu sefer de itfaiye aracının motoruna girdi

    Ancak korkan kedi bu sefer de Erbaa Belediyesi İtfaiyesine ait kurtarıcı aracının motor kısmına girdi. İtfaiye ekipleri, kendi araçlarının motoruna giren yavru kediyi çıkarmak için bir kez daha harekete geçti. Başarılı bir şekilde kediyi kurtaran itfaiye eri, yavru kediyi alarak caminin kenarında güvenli bir alana bıraktı. O anlar, cep telefonu kamerası ile anbean kaydedildi.

    Araç motorundan kurtarıldı, bu sefer de itfaiye aracının motoruna girdi

  • Tokat’ın doğal piramidi

    Tokat’ın doğal piramidi

    Tokat ile Turhal arasında yer alan ve bölge halkı tarafından “Kazova” olarak bilinen vadinin ortasında bulunan bir dağ, Mısır piramitlerine benzer görselliği ile dikkatleri üzerine çekiyor. Düz vadide yükselen bu dağ, simetrik yapısı ve keskin hatları ile görenlerde büyük bir merak uyandırıyor. Kazova vadisinin uçsuz bucaksız düzlüklerinden her noktadan görülebilen bu dağ, doğanın adeta bir sanat eseri gibi ortaya çıkardığı eşsiz bir manzara sunuyor. Bölgede yaşayan halk, bu doğa harikasının keşfedilmesini ve turizme kazandırılmasını bekliyor. Vadinin ortasında yer alan bu dağ, doğa severler ve fotoğrafçılar için de eşsiz görsellik sunuyor.

    Tokat’ın doğal piramidi

    Gizemini koruyor

    Yöre halkından Aybike Gamze Gazioğlu, uzmanlar tarafından incelenip turizme kazandırılmasını istediklerini belirterek, “Dünyanın birçok noktasında piramitler mevcuttur. En ünlü ve favori olan piramitler de Mısır’da bulunmaktadır. Biz şu an Tokat’tayız ve Tokat’ta da Mısır piramitlerine örnek olacak bir dağ bulunmaktadır. Daha önce Bosna’da da bulunan Türk piramitleri ve Çin’de bulunan piramitler de aslında piramitlerin biraz Türklerle alakalı olduğunu bizlere söylüyor. Tokat’ta Kazova bölgesinde hem farklı bit türleriyle hem de kendine has yetiştirildiği ürünlerin yanı sıra piramide benzer bir yapı bulunmaktadır. Hatta benzer demeyelim direkt onun piramit olduğunu söyleyelim. Burada bir yerleşim yeri de bulunmaktadır. Yerleşim yerinin tam tepesinde de piramit bulunmaktadır. Tokat ile Turhal arasında bulunan bu dağın eğer bir yapı ise uzmanlar tarafından incelenip bunun turizme kazandırılmasını bekliyoruz. Yöre halkı olarak bu dağın piramit olmasından şüpheleniyoruz. Gerçekten piramitse turizme kazandırılması ve Tokat’ta da böyle bir yapının ispatlanmasını talep ediyoruz” dedi.

    Tokat’ın doğal piramidi

  • Her yerde kahve olarak tüketilirken, Tokatlılar konservesini yapıyor

    Her yerde kahve olarak tüketilirken, Tokatlılar konservesini yapıyor

    Adana ve Hatay’da sıkça görülen menengiç ağacı, Tokat’ta da yetişiyor. Şifasını bilmeden birçok vatandaş önünden geçerken, Tokatlı bitki uzmanı Havva Çiftçier menengicin hem meyvesini hem de “burç” denilen taze sürgünlerini topluyor. Kahvesi kolon kanserine iyi gelen menengiç bitkisinin burcunun da idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere egzama ve romatizmal hastalıklara iyi geldiğini belirten Çiftçier, menengiç burcunun kavrularak konservelere konulduğunu ifade etti.

    “Kahvesi kolon kanserine iyi geliyor, burcu antioksidan”

    Menengiç kahvesinin ayrı, burcunun ayrı bir şifa deposu olduğunu söyleyen bitki uzmanı Havva Çiftçier, “Menengiç burcunu Tokat’ta kimse bilmez. Hatay yöresine aittir. Aslında bizim insanımız doğal şifa olduğunu bilmiyor. Menengicin ufak burçlarını topluyoruz. Kavanozlara turşu şeklinde koyuyoruz. Kavurup koyuyoruz. Öncelikle kanı temizler, bağırsakları çalıştırır, antioksidandır. Her bahar mayıs ayında burçlarını topluyoruz. Ağustostan sonra da küçük tombul şekilde meyveleri oluşur. Kırmızı ve siyah şeklini alır. Bunların kahvesi yapılır. Araştırmalarımız neticesinde kahvesinin kolon kanserine iyi geldiğini öğrendik. Menengiç burcu da idrar yolu enfeksiyonlarına, egzama ve romatizmal hastalıklara iyi geliyor. Bunun kavanozlara haşlayıp turşusunu kurarlar. Veya da kavurup koyarlar. Aç bitir şeklinde tüketilir. İster yoğurtlu, ister de yumurtalı yenebilir. Her şeye faydası vardır” dedi.

  • Arap sümbülünden merhem

    Arap sümbülünden merhem

    Tokat’ta ilkbahar mevsiminde erken çiçek açan Arap sümbülleri doğayı renklendirdi. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği kentte bazı dağ sümbülleri beklenenden erken çiçek açtı. Kentin çeşitli noktalarındaki ormanlık alanlarda, çayırlarda ve kayalık yamaçlarda göz alıcı bir görüntü oluşturan Arap sümbülleri, doğaseverlerin de ilgisini çekiyor. Tokatlı bitki uzmanı Havva Çifçier, erken açan Arap sümbüllerini toplayarak, doğal bir merhem haline getiriyor.

    “Vücuttaki yaralara doğal çözüm sunuyor”

    Havva Çifçier, bitkinin sağlığa olan faydalarını antalarak, “Elimdeki Arap sümbülü, diğer adıyla yabani sümbül. Çocukluğumuzdan beri bilinen ancak eski zamanlarda kullanımı pek teşvik edilmeyen bir bitkiydi. Yıllarca yaptığım araştırmalar sonucunda bu bitkinin oldukça faydalı olduğunu öğrendim. Özellikle topuk çatlaklarına ve vücuttaki yaralara doğal bir çözüm sunuyor. Zeytinyağı ile karıştırılarak güneşte bekletilen Arap sümbülü, haftalar içinde etkili bir şekilde yaraların iyileşmesine yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.

    Çifçier, Arap sümbülü merhemini zehirli olduğu için içilmesini kesinlikle önermediklerini belirtti. Çifçier, bitkinin yağlarını kaybetmemesi için topladıktan sonra hızlı bir şekilde işlediklerini ve saf zeytinyağı ile birleştirerek güneşte beklettiklerini, böylece etkili bir doğal merhem elde ettiklerini ifade etti.

  • Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    Tokat’ın Çördük köyünde 50 yıl önce başlayan bir girişim, bugün ulusal bir sektöre dönüştü. Halil Bayır’ın annesi ve dedesi, evin ihtiyacını karşılamak için dağlardan topladıkları madımak kökleri ve tohumunu 20 metrekarelik bahçelerine ekti.

    Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    Verim elde eden aile, madımak yetiştiriciliğini sektör haline getirmeye karar verdi. Bugün 70 dönüm arazide madımak yetiştiren Halil Bayır, ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı sağlıyor. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere de pazarcılar aracılığıyla ulaştırılan madımak, yaz aylarında ise konserve haline getirilerek Tarım Kredi Kooperatif Market’te satışa sunuluyor. 1500 rakımlı araziye de madımak eken Bayır, Ar-Ge çalışmalarını tamamlayarak yayla madımağı yetiştirmeye de başladı. Köyün ve çevre bölgelerin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu ürün, sürdürülebilir tarım ve alternatif gelir kaynakları açısından da örnek teşkil ediyor.

    Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

    “Madımak için yaylalar daha elverişli”

    Evin ihtiyacı için 20 metrekarelik bahçede başladıkları madımak yetiştiriciliğine günümüzde 70 dönüm araziyle devam ettiklerini söyleyen Halil Bayır, “Büyüklerimiz 50 yıl önce annem ve dedem dağlardan kökünü ve tohumunu toplayarak evimizin ihtiyacı için madımak getirirler. Kendi evimizin 20 metrekarelik bahçesine ekerler. Daha sonrasında orada verim alınır ve katma değer yüksek olduğu için bu ürünü çoğaltmaya karar verirler. Diğer mahsullere göre daha fazla yüksek para ettiği için çoğaltmaya karar verirler. Dolayısıyla çoğalır. Bugün de biz bu ürünü sektör haline getirdik. Şu an 70 dönüm kadar arazide madımağımız var. Bize bakıp örnek alarak bir o kadar da köyümüzde var. Köyümüz orman köyü olması nedeniyle ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı elde ediyoruz. Bir madımaktan sulu tarımda bakıldığı zaman altı defa hasat edilebilir. Biz ilkbahar aylarında İstanbul, Ankara gibi metropol şehirlerimize pazarcılar marifetiyle ulaştırıyoruz. Yaz döneminde de biz kendimiz bunu pastörize yaparak, konserve yaparak süpermarketlere satıyoruz. Devletimizin Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde de mevcuttur. Mesela şu anki bulunmuş olduğumuz yerin rakımı 1500’dür. Bu rakımda arpa ve buğdaydan başka bir şey yetişmez. Burası yayladır. Fakat madımak burada çok daha elverişli, çok daha güzel oluyor. Daha önceden arazi yollarında yetiştiği için biz de oradan esinlenerek tarlamızda da bunu yetiştirmeye karar verdik. Burada da bir deneme çalışması yaptık, güzel oldu” dedi.

  • Özel çocuklar Bahar Şenliğinde buluştu

    Özel çocuklar Bahar Şenliğinde buluştu

    Erbaa Belediyesi Engelliler Haftası sebebiyle özel eğitim uygulama okulu öğrencilerine bahar şenliği düzenledi. Atlı bahçede düzenlenen etkinlikte, çocuklar müzik ve oyunlarla eğlenceli dakikalar yaşadı. Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl ile birlikte pasta kesip sportif aktiviteler gerçekleştiren özel öğrenciler şenlikte doyasıya eğlendi.

    Öğrencilerle bir araya gelmekten onların mutluluğuna şahit olmaktan büyük keyif aldıklarını ifade eden Erbaa Belediye Başkanı Ertuğrul Karagöl, “Eminim öğrencilerimiz için çok güzel bir gün oluyordur. Farklı bir hafta oluyordur. İnşallah 10-16 Mayıs arasında kutladığınız bu güzel haftanızı, özel haftanızı kutluyor, tebrik ediyorum. İnşallah bu etkinlikler, bu sosyalleşme öğrencilerimizin hayata daha fazla tutunmasına vesile olur. Ben özel öğrencilerimize verdiğiniz emek için ayrıca da çok teşekkür ediyorum. Bu örnek olacak inşallah. Hocalarımızla, müdürlerimizle konuştuğumuz gibi inşallah bu etkinliği Tokat geneline de yayarız. Erbaa örnek olur. İnşallah bu etkinlikte Tokat’ın bütün öğrencilerini misafir ettiğimiz nice güzel çalışmalar olur. Erbaa olarak bütün Tokat’a örnek olmuş oluruz. Ben o anlamda, emeği geçen herkese, ailelerimize, öğretmenlerimize ve sizlerin yanında çalışan ablalarımıza teşekkür ediyorum. Hayata daha çok tutunduğumuz daha fazla paydaşımızın olduğu bir gelecek diliyorum” dedi.

  • Çevre dostu içme suyu sistemi kuruldu

    Çevre dostu içme suyu sistemi kuruldu

    Tokat İl Özel İdaresi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Ağcaalan köyünde içme suyu teminini sağlamak amacıyla önemli bir adım attı. 2023 yılında başlatılan bir proje kapsamında, köyün içme suyu ihtiyacını karşılamak için Güneş Enerji Sistemi (GES) kuruldu. Yaklaşık 48 GES panelinden oluşan sistemle köy, artık sağlıklı ve kaliteli içme suyuna kavuştu. Toplamda 21.600 Watt güç üreten bu yenilenebilir enerji kaynağı sayesinde, içme suyu depolama tesislerine sıfır maliyetle enerji sağlanıyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, Ağcaalan köyü sürdürülebilir ve çevre dostu bir içme suyu sistemi ile donatılmış oldu. Güneş enerjisi kullanımıyla, köyün enerji ihtiyacının çevre dostu bir şekilde karşılanması ve içme suyu temininin güvenli hale getirilmesi hedefleniyor. Bu adım, hem çevre dostu enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesini sağlıyor hem de köy halkının sağlık ve yaşam kalitesini olumlu yönde etkiliyor. Tokat İl Özel İdaresi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, projenin hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynayarak köyün içme suyu altyapısını güçlendirme ve sürdürülebilirliği artırma konusunda önemli bir başarıya imza atmış oldu.

    Çevre dostu içme suyu sistemi kuruldu

  • Tokat OSB’den örnek proje

    Tokat OSB’den örnek proje

    Dünyanın geleceği için yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi her geçen gün artarken, faaliyetlerinde çevre dostu uygulamalara ağırlık veren Tokat Organize Sanayi Bölgesi (OSB), CK Enerji Çamlıbel Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası aldı. Bu sertifika ile birlikte Tokat OSB’de faaliyet gösteren 170 firma toplam 21 bin 800 MWh elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak.

    Tokat OSB Müdürlüğünde gerçekleştirilen I-REC sertifikası teslim töreninde, CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül, Tokat Valisi ve aynı zamanda Tokat OSB Yönetim Kurulu Başkanı da olan Numan Hatipoğlu’na, Tokat OSB Yönetim Kurulu Üyeleri adına I-REC sertifikasını takdim etti.

    “Sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmayı hedefliyoruz”

    Atılan bu önemli adımın, Tokat OSB’nin çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil enerjiye olan taahhüdünün bir göstergesi olduğunu belirten Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, “İklim değişikliği dünyanın en önemli sorunlarından biri. Biz de Organize Sanayi Bölgemizde ülkemize katma değer sağlarken çevre dostu uygulamalara öncelik vererek, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda tükettiğimiz elektriği yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak üzere CK Enerji Çamlıbel Elektrik ile anlamlı bir iş birliğine imza atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sertifika ile birlikte, Tokat OSB’de faaliyet gösteren firmalarımız toplamda 21 bin 800 MWh elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacaklarını taahhüt ediyor. Attığımız bu adımın, çevremizi koruma ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakma konusundaki kararlılığımızı gösterdiğine inanıyorum. Sürdürülebilir bir gelecek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğimizi ifade ederek CK Enerji Çamlıbel Elektrik’e bu süreçte verdikleri destek için teşekkürlerimi iletmek istiyorum” dedi.

    “Çevreye duyarlı sanayi bölgesi niteliğimizi korumaya devam edeceğiz”

    I-REC’le birlikte bünyelerindeki 170 firmanın elektrik tüketimini yeşil enerjiden karşılamaya başlayacağını söyleyen Tokat OSB Bölge Müdürü Bilgehan Yakar ise “Sadece Tokat OSB’de değil ülkemizde de enerji kaynaklarına duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bölgemizde yenilenebilir enerjiye olan ilginin arttığı bu dönemde gerek özel sektör gerekse devlet kanallı teşvikler ile önemli yatırımlar yapılmaktadır. Başta tekstil olmak üzere, mobilya, gıda, kimya, plastik, metal, gibi değişik sektörlerden 170’i aşkın firmada yaklaşık 9 bin kişinin çalıştığı karma yapıda bir OSB niteliğindeyiz. Önümüzdeki yıllarda katılımcı firmalarımızda yüksek teknolojiye dayalı üretim biçimlerinin artması perspektifinden yola çıkarak, bölgemizde insan kaynağımızı geliştirmeyi, dijital anlamda dönüşümümüzü başarmayı, çevreye duyarlı bir sanayi bölgesi niteliğimizi korumayı, bölgemizde ve yakın yerleşim alanlarında yaşayanların hayat kalitesini artırmayı gelişim eksenimiz olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Doğa dostu bir çalışmanın içinde olmaktan mutluluk duyuyoruz”

    Doğa dostu enerji kullanmayı teşvik eden yenilenebilir enerji sertifikalarının kullanıcılara pek çok avantaj sağladığına dikkat çeken CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül ise, “Sürdürülebilirlik ve çevresel bilinç, iş dünyasının ve toplumunun geleceğinde her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Biz de yıllardır enerji sektöründe uzmanlaşıp büyürken, çevre dostu elektrik tedarik etmek isteyen sanayi ve ticarethanelerin Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) almalarına da destek oluyoruz. Bu sayede enerji tüketiminin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi konusunda doğa dostu bir çalışmanın içinde yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sertifikayı alarak daha yeşil bir geleceğe katkı sağlayan Tokat OSB’yi gönülden kutluyor, iş birliğimizin devamını diliyorum” ifadesini kullandı.

    Son yıllarda giderek yaygınlaşan I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerjisi Sertifikası), RECs International tarafından geliştirilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemi. Uluslararası bağımsız bir kuruluş olan IREC Foundation tarafından verilen ve denetlenen bu sistemde, yenilenebilir enerji tesislerinde (güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biokütle) üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor. Yetkili enerji şirketleri de bu sertifikayı talep eden müşterilerinin elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamasına destek veriyor.

    Sertifikaya sahip olan şirketler çeşitli avantajlar elde ediyor

    Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde tüketiciler bilinçli ve güvenilir bir seçim yapabiliyor. Aynı zamanda yeşil enerji kullanımının karbon salınımının azaltılmasına yönelik olumlu bir adım olması nedeniyle tüketici davranışını yeşil enerji kullanan tesisler için pozitif yönde etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, satın aldıkları ürünleri üreten tesislerin yenilenebilir enerji sertifikası almasını şart koşarken buna karşılık çeşitli avantajlar da sağlıyor.