Kategori: Trabzon

  • Balıkçılarda ‘lastik bot’ tedirginliği

    Balıkçılarda ‘lastik bot’ tedirginliği

    Geçtiğimiz günlerde yaşanan olayla ilgili Trabzon Valiliği, “İlimiz Akçaabat ilçesi Akçakale Balıkçı Barınağı önlerinde 20 Şubat 2024 tarihinde denizde ters dönmüş bir lastik bot tespit edilmiştir. Sahil Güvenlik Komutanlığı personelince yapılan incelemede botun Ukrayna-Rusya savaşında sabotaj amaçlı kullanıldığı bilinen ve Karadeniz’de zaman zaman rastlanılan kontrolsüz başıboş dolaşan botlardan olabileceği değerlendirilmiştir. Karadan ve denizden gerekli emniyet tedbirleri alınmak suretiyle bölgeye sevk edilen SAS timi tarafından yapılan inceleme ve çalışmalarla açık denizin 20 metre derinliğinde güvenli bir şekilde imha edilmiştir. Vatandaşlarımız açısından endişe edilecek bir durum bulunmamaktadır” açıklaması yaparak, yaşanan tedirginliği gidermeye çalışmıştı.

    Daha önceden de böyle cisimlere rastlanılmıştı

    Konuyla ilgili açıklama yapan Doğu Karadeniz Balıkçı Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Mutlu ise bu tür lastik bot ve benzeri deniz araçları ile karşılaşılması durumunda hemen yetkili makamlara bildirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Mutlu, Karadeniz’de daha önceden de bu tür cisimlere rastlanıldığını kaydederek, “Karadeniz’de daha önce geçmişte bölgemizde avlanan balıkçılar roket ve top şeklinde cisimlerle karşılaşmıştı. Geçtiğimiz günlerde de Akçakale’de bir tekne ile böyle bir duruma rastlandı. Tahminimiz Ukrayna-Rusya savaşından dolayı Karadeniz’de olduğunu düşünüyoruz. Bu tip yabancı top ya da roket şeklinde cisimleri çocukluğumuz dönemlerinde de görüyorduk. Bazıları kablolar bağlı deniz suyunun yüzeyine çıkıyordu. Artık eskisi gibi değil, şimdi Sahil Güvenlik var. Böyle durumlarda arkadaşlarımız cisme dokumadan yerini yetkili kişilere ya da bize verirse biz de durumu Sahil Güvenlik ekiplerine bildirerek sonu acı olan bir olay olmaz, olumsuz durumla karşılaşmazlar. Dolayısıyla seyir halinde iken bile arkadaşlarımızın biraz daha duyarlı olması lazım” dedi.

    Akçakale’de bulunan cisimle ilgili gerekli incelemenin yetkililerce yapıldığını kaydeden Mutlu, “Oradaki konu yetkili makamlara ulaştığı için bizim bu konuda bir şey söylememiz doğru olmaz. Onunla ilgili suikast teknesi, bomba düzenekli tekne gibi söylemler var. Biz bu konuda fazla bir şey bilmiyoruz. Yetkililer gereken müdahaleyi zaten yaptılar. Orada bulunan cismi patlattılar, aldılar inceliyorlar. Tahminimiz ilerleyen günlerde bizlere de, balıkçılara da ileriki toplantılarda gerekli bilgileri verirler diye düşünüyorum. Biz de arkadaşlarımızı bilgilendiririz” diye konuştu.

  • Dağcılar çığ tehlikesine dikkat çekti

    Dağcılar çığ tehlikesine dikkat çekti

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Tenis Dağcılık Kayak Spor Kulübü (TEDAK) Başkanı Ural Ayar, eğimin yüzde 30 olduğu, bitki örtüsünün olmadığı karlı her yerde çığ tehlikesi yaşanabileceğini belirterek kar balkonlarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
    2009 yılında Zigana Dağı’nda gerçekleşen ve 10 dağcının ölümü ile sonuçlanan çığ faciasının benzerlerinin yaşanmaması için uyarılarda bulunan TEDAK Başkanı Ural Ayar, yaşanan çığ faciasında 20 kişilik dağcılık ekibinin ekibin içinde bulunduğunu ve faciadan sağ olarak kurtulduğunu hatırlattı. Ayar, “Araba yolunda yürüyorken üzerimize çığ gelmişti ve maalesef 10 arkadaşımız o çığda hayatını kaybetti. Çığ konusunda özellikle kurumlarımızın uyarılarına dikkat etmek gerekiyor. Çığ ile ilgili eğitimler Kızılay ve AFAD gibi kurumlar tarafından veriliyor. Bunlar önemli eğitimler. Bu eğitimlerde alınan en ufak bir bilgi hayat kurtarabilir” dedi.

    “İklim değişikliği sebebiyle hava ısılarının bazen çok yükselmesi bazen de çok düşmesi karlı dağlarda çığ habercisidir”

    Çığın eğimi yüksek olan ve bitki örtüsü olmayan yerlerde daha çok görüldüğünü belirten Ayar “Çok kar yağdığı zaman eğimi yüksek alanlarda özellikle yüzde 30 eğim ve daha fazlasının olduğu yerlerde bitki örtüsü yoksa dikkatli olmak gerekiyor. Çığ öncesinde riskli bölgelerde bulunan vatandaşlar bitki örtüsüne dikkat etmeli. Bu tür eğimin yüksek olduğu bölgelerde ağaç kesiminin olmaması gerekiyor. Bu tarz bölgelerde bitki örtüsünü artırmak adına ağaç dikimleri gibi faaliyetlerde bulunmak gerekir. Geçtiğimiz yıllar içerisinde bazı dönemlerde bu tür çalışmalar yapılarak eskisi kadar çığ olması engellendi ancak bir çok yerde halen bitki örtüsünün olmadığı yerler var. Özellikle iklim değişikliği sebebiyle hava ısılarının bazen çok yükselmesi bazen de çok düşmesi bazı tehlikeleri beraberinde getiriyor” diye konuştu.

    Çığa yakalanılırsa ne yapılmalı?

    Eğimli noktalarda risk analizinin önceden tespit edilip hava değişimi olan zamanlarda bu tür yerlerde bulunmamanın önemine dikkat çeken Ayar, “Eğer bir çığa yakalanırsanız, yakalandığınız anda üzerinde kalmak için yüzme hareketi yapmak gerekir. Yüzme hareketi kişiyi çığ kütlesinin üzerinde tutmaya yardımcı olur. Eğer çığ devam ediyor ise hava boşluğu oluşturmaya çalışmak önemli. Hava boşluğu oluşturmak, hayatta kalmak için en büyük katkıyı sağlayan durumlardan bir tanesidir. Çığ anında hareketli anlar olacağı için olabildiğince kafayı yukarıya doğru getirmek önemli. Bu bir kaç doğru hareket kişiyi hayatta tutabilir. İlk yardım eğitimi almak gerekir. Çünkü çığ olduktan sonra yapılacak olan ilk müdahale çok önemli. Çığ sonrasında cep telefonu ya da sinyal ile ulaşılabiliniyorsa bu seçenekler değerlendirilebilir ve arama kurtarma çubukları ile arama tarama faaliyetleri yapılabilir” uyarılarında bulundu.

    “Kar balkonlarına dikkat etmek gerekir”

    Ural Ayar, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde dağlık alanların çokluğunun çığ tehlikesini de beraberinde getirdiğini ifade ederek “Eğimin yüzde 30 olduğu her yerde risk olabilir. Ağaçların olduğu yerlerde çığ olmaz. Genelde bitki örtüsü olmayan vadilere dikkat etmek gerekir. O vadiler de bitki örtüsünün olmadığı, bazen ağaçların kesildiği alanlarda da çığ olma riski yüksektir. Bizim ‘Kar balkonları’ dediğimiz eğimli yerlerin üzerinde biriken kar kütlelerinin olduğu yerlere de özellikle dikkat etmek gerekir. Ses çığ riskini arttırır. Silah sesi ya da buna benzer yüksek sesler çığ tetikçisi olabilir. Ama yine de en önemli olan bitki örtüsünün varlığı” şeklinde konuştu.

  • DOKA’dan bölgeye 35 milyon TL’lik AB Fonu

    DOKA’dan bölgeye 35 milyon TL’lik AB Fonu

    Doğu Karadeniz Bölgesi’nin potansiyelini harekete geçirerek bölge iktisadi coğrafyasının sunduğu kabiliyetleri ekonomik değere dönüşmek için çalıştıklarını ifade eden DOKA Genel Sekreteri Kemal Akpınar, “Sektörel ve tematik alanlarda Sonuç Odaklı Programlar vasıtasıyla belli bir odaklanma üzerinden faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu programların hayata geçirilmesi noktasında Ajansın kaynaklarıyla olduğu kadar hususiyetle uluslararası fon ve kaynakların belirlediğimiz temalar üzerinden bölgemize kazandırılmasına yoğun gayret gösteriyoruz” dedi.

    Özellikle sürdürülebilir kalkınma prensiplerine uygun olarak paydaşlarla birlikte geliştirdikleri projelerin AB Interreg NEXT programı kapsamında desteklenmeye hak kazanmasından son derece memnun olduğunu dile getiren Akpınar, “Önümüzdeki süreçte de bölgesel kalkınmaya ivme kazandıracak projelere yönelik AB fonları başta olmak üzere diğer uluslararası fon ve kaynakları bölgemize kazandırmak önemli gündem maddelerimizden birisi olacaktır. Projelerimizin bölgemizin kalkınmasına azami katkı sağlaması temennisi ve arzusuyla hayırlı olmasını diliyorum. Orta vadeli ve çok yıllık kalkınma planlamaları kapsamında önemli büyüme potansiyeli arz eden alanlarda Sonuç Odaklı Programlama çalışmaları yürüten DOKA, 2024-2027 dönemi için “Sürdürülebilir Turizm”, “Mavi Ekonomi” ve “Katma Değerli Üretim ve Ticarileşme” Sonuç Odaklı Programlarını hazırladı. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın belirlenen bu alanlarda ulusal ve yerel kaynaklara ek olarak başta Avrupa Birliği fonları olmak üzere uluslararası fon ve kredi kaynaklarının da bölgemize kazandırılması konusunda yürüttüğü çalışmalar sonuçlarını vermeye başladı. Bu çerçevede 2024-2028 Doğu Karadeniz Bölge Planı ve Sonuç Odaklı Programlarını desteklemek üzere DOKA tarafından AB Interreg NEXT programı öncelikleriyle örtüşen alanlarda hazırlanan ‘Biyoçeşitlilik İçin Tohum Koruyucuları’, ‘Blue Gates’ ve ‘Soluduğun Havayı Tanı’ projeleri Avrupa Birliği tarafından desteklenmeye hak kazandı. INTERREG NEXT Black Sea Basın programı kapsamında imza süreçleri başlayan Blue Gates, Biyoçeşitlilik için Tohum Koruyucuları (Seed Guard) ve Soluduğun Havayı Tanı (AIRQUEST) projeleri kapsamında yaklaşık 35 Milyon TL’lik AB fonu Doğu Karadeniz Bölgesi için kullanılacak. Interreg NEXT Karadeniz Havzası Programı kapsamında finanse edilecek bu projelerde TR90 Doğu Karadeniz Bölgesi paydaşları, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan ve Ukrayna’dan ilgili alanlarda proje ortakları ile çeşitli proje aktivitelerinde çalışma fırsatı bulacak. Otuz ay sürmesi öngörülen Mavi Kapılar (Blue Gates) projesinde mavi ekonomi sektörlerinde yüksek ve yeni teknolojiler ile yenilikçi yöntemler, uluslararası eğilim ve standartlar ile ortak araştırma imkanlarına odaklanılacak, su ürünleri, kıyı turizmi ve denizcilik alanlarında havza bazlı işbirlikleri ile kümelenme çalışmaları yürütülecek. Seed Guard Projesi ile kentsel alanlar dâhil olmak üzere doğanın ve biyoçeşitliliğin korunması, ata tohumu kullanımı ve gelecek nesillere aktarımı ile yerelde bitkisel üretim üzerine Bulgar, Gürcü ve Romen proje ortakları ile çalışmalar yapılacak. Proje süresi 24 ay olarak belirlenen AIRQUEST Projesi ile Karadeniz Havzası için hava kirliliği verilerini içeren çevrimiçi bir hava kalitesi izleme sistemi oluşturulması ve bölgedeki farklı toplulukların hava kalitesi konusundaki farkındalığının artırılması projenin odak noktasını oluşturacak” diye konuştu.

  • Başkan Koçhan: “Kalp değil rekor kıracağız”

    Başkan Koçhan: “Kalp değil rekor kıracağız”

    AK Parti Maçka Belediye Başkan adayı Koray Koçhan, mahalle ziyaretlerine devam ediyor. Başar ve Güzelyayla mahallelerinde vatandaşlarla buluşan Koçhan, yaptıklarının yapacaklarının teminatı olduğunu söyledi. Başkan Koçhan, “Biz bugüne kadar yaptık. Yapmaya devam edeceğiz. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızın büyük sevgisi ile karşılaşıyoruz. Bu da bizleri oldukça memnun ediyor. Amacımız kalp değil rekor kırmak. Allah hamd olsun. Cumhurbaşkanımızı bu millet yine yüksek oyla seçti. 5 sene ülkemizin başında. Büyükşehir belediyemizi ilk defa Maçkalı bir başkanımız kazanacak. Belki de 60 sene sonra ilk defa kazanacak. Cumhurbaşkanımız AK Parti, Büyükşehir Belediyemiz AK Parti, İlçe Belediyemiz AK Parti. Bu Maçka’mızın için çok büyük bir fırsat. Bu yüzden tüm hemşerilerimizin büyük desteğini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bu ilçeyi 150 yıldır aynı aile yönetiyor

    Bu ilçeyi 150 yıldır aynı aile yönetiyor

    Trabzon’da tarihi çok eski yıllara dayanan Of ilçesi belki de Türkiye’ye hiç örneği olmayan bir özelliği ile dikkat çekiyor. 1874 yılında kurulan Of Belediyesi’nde Sarıalizade Ömer Lütfü Bey’in 52 süren belediye başkanlığı görevinin ardından ilçe belediyesi hep ‘Saral’ ailesi tarafından yönetildi. 150 yıldır bozulmayan gelenekte ilçede 14 kez belediye başkanlarının isimleri değişse de soyadı hep aynı kaldı. Karadeniz’de göreve gelen ikinci kadın belediye başkanı olan Semahat Sarıalioğlu 1998-1999 yılları arasında görev yaptığı ilçede 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra belediye başkanlığı görevini sürdüren Salim Salih Sarıalioğlu tekrar AK Parti’den aday olarak gösterildi. İlk belediye başkanının torunu olan Salim Salih Sarıalioğlu’nun ilçe belediyesi için rakiplerinin çoğunluğu da ‘Saral’ soy isimli adaylar oldu.
    Cumhuriyet Halk Partisi’nden Halil Saral, Yeniden Refah Partisi’nden ise Güngör Saral belediye başkanlığına aday gösterilirken, 4 adayın seçim yarışında soyadı tek farklı olan isim de İYİ Parti adayı Emine Bodur oldu.
    Kökenleri Osmanlı İmparatorluğu’na dayanan ve ilk olarak Of ve çevresine yerleşen Saral ailesi, Soyadı Kanunu’ndan önce ‘Sarıalizade’ olarak biliniyordu. Kanunla birlikte ailenin bazı mensupları ‘Saral’ soyadını bazıları ise ‘Sarıalioğlu’ soyadını kullanıyor.

    “Seçimlere idmanlıyız”

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ve seçimlere aile olarak idmanlı olduklarını belirten Of Belediye Başkanı Salim Salih Sarıalioğlu, “Bundan önceki seçimlerde olduğu gibi muvaffak olmak istiyoruz. Bu amaçla bütün kadrolarımızla sahadayız. Zaten hep sahadaydık. Biz seçimlere idmanlıyız. İnanıyorum ve temenni ediyorum ki Of halkı bundan önceki seçimlerde olduğu gibi desteğini ve teveccühünü bizden esirgemeyecek Recep Tayyip Erdoğan’a, Büyükşehir’de Ahmet Metin Genç’e ve Of’ta da Salim Salih Sarıalioğlu kardeşlerine sahip çıkacaklar. AK Parti kadroları 1994 yılında Cumhurbaşkanımızın gerçek belediyeciliğin ne olduğunu o yılda başlatarak bir ışık yaktı. O ışığa bütün vatandaşlarımız sahip çıktı” dedi.

    “Belki dünyada bir örneği yok”

    İlçelerindeki ilk belediye başkanının babasının dedesi olduğuna dikkat çeken Başkan Sarıalioğlu, “Halkımızın kararı bu şekilde teveccüh ediyor. Belki dünyada bir örneği yok. 1874’te belediyemiz kuruldu. İlk belediye başkanı benim babamın dedesiydi. O 52 yıl belediye başkanlığı yaptı. Ben ailemizin ve ilçemizin 14. belediye başkanıyım. Halkımızın teveccühü ve desteği sayesinde onlarla et ve tırnak oluyoruz. Hep birlikte Of ailesi olarak sadece bizim kendi ailemiz değil, biz Of ailesi olarak bütün bir aileyiz. Burada yaşayan herkes bizim kardeşimizdir. O anlayışla hizmet etmeye devam ediyoruz. Sağ olsunlar Oflu hemşirelerimiz destek olduğu sürece hep beraber Of’u kalkındıracağız. İlçemizde gayet medeni, gayet kardeşhane bir seçim yarışı var. Bundan önce nasılsa öyle devam ediyor. Biz yarışı önde bitireceğimize, ipi göğüsleyeceğimize ve AK Parti bayrağını tekrar burca dikeceğimize inanıyorum. Hem de açık ara bunu sahada görüyoruz. Yapılan yatırım ve hizmetler ortada. Devam etmemesi için bir sebep yok. AK Parti bu yarışı önde bitirecek. Diğer aday arkadaşlarıma başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • 73 yaşında evinde sahte içki imal ederken yakalandı

    73 yaşında evinde sahte içki imal ederken yakalandı

    Alınan bilgiye göre, ilçenin Derecik mahallesinde H.A. (73) isimli şahısın evinde sahte alkollü içki imal ettiği ve piyasaya sürdüğü belirlendi. Şahsın evine jandarma ekipleri tarafından yapılan operasyon neticesinde 25 litre bandrolsüz etil alkol, 5 litre sahte viski, 28 litre sahte rakı, 2 şişe anason aroması ele geçirildi. Gözaltına alınan H.A. hakkında adli ve idari işlem başlatıldı.

  • Asker uğurlama mevlidinde tavuklu pilavdan zehirlendiler

    Asker uğurlama mevlidinde tavuklu pilavdan zehirlendiler

    Alınan bilgiye göre, ilçenin Nefsipulathane mahallesinde Ş.S. (48) askere gidecek oğlu için mevlid düzenledi.

    Mevlide katılanlara da okunan Kuran-ı Kerim ve dualar sonrasında tavuk, pilav ve ayran ikram edildi. Hazırlanan ikramlardan yiyen davetlilerden 38 kişi bir süre sonra rahatsızlanarak mide bulantısı, kusma ve ishal gibi sorunlarla ilçedeki Haçkalıbaba Devlet Hastanesi’ne başvurdu. 38 kişi yapılan tedavilerinin ardından taburcu edildi.

  • Kanuni Bulvarı’nda sona doğru

    Kanuni Bulvarı’nda sona doğru

    Trabzon’da devam eden en önemli karayolu projelerinden biri olan Kanuni Bulvarı Yolu çalışmalar hız kesmiyor. Şehrin Yıldızlı Mahallesi ile Akoluk arasında geçişi sağlayacak olan Çukurçayır 1 Tüneli geçtiğimiz yıl hizmete açılırken, son etap Çukurçayır, Akoluk arasındaki 7-8 kilometrelik alanda çalışmalar sürüyor.

    Türkiye’nin en maliyetli şehir içi yolları arasında gösterilen Trabzon’daki toplam 28 km’lik Kanuni Bulvarı’nın proje güzergâhının büyük bir bölümü tamamlandı. Kanuni Bulvarı, Karadeniz Sahil Yolu üzerindeki Yıldızlı Kavşağı’ndan başlayıp Akyazı, Beşirli, Karşıyaka, Aydınlıkevler, Erdoğdu, Bahçecik, Yenicuma, Esentepe, Boztepe, Çukurçayır, Akoluk’u birleştirecek.

    Yol inşaatları arasında yer alan projede, anayol üzerinde, 22 adet köprülü kavşak ve imar ile bağlantılı yollar üzerinde 6 hemzemin kavşak, toplam uzunluğu 6,4 kilometre olan 8 adet çift tüp ve 441 metre uzunluğunda 1 adet tek tüp olmak üzere 17 adet tünel ve ana yolda toplam uzunluğu 6,24 kilometre olan 31 adet çift köprü ile kavşak kolları imar yolu bağlantılarında toplam uzunluğu 2,69 kilometre olan 24 adet tek köprü bulunuyor.

    Ortahisar Belediye Başkanı ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Metin Genç, Kanuni Bulvarının hem ulaşım açısından hem de şehircilik açısından güzel bir proje olduğunu hatırlattı. Genç “Kanuni bulvarımız epeyce bir zamandır hükümetimizin desteği ile şehrimizin gündeminde olan bir alanımız. Özellikle hem bir bulvar yolu, şehir içi trafiğine hem de transit geçişlere de hizmet etmesini arzu ettiğimiz bir yolumuzdu. Çok şükür şu ana kadar Akyazı’dan başlayıp Çukurçayır yani nüfusun yoğun olduğu merkezimize kadar tamamlandı. Çukurçayır tünellerimizle birlikte artık o bölgemize hizmet eder hale geldi. Şu andaki arzumuz devam eden çalışmamız Çukurçayır’dan Değirmendere’ye yani bizim dilimizle Hayali garajı diye tanımladığımız alanda sahil trafiğine Kanuni Bulvarımızı tamamlamak. O bağlantı çalışması yapılıyor. İnşallah bittikten sonra da kendi güzergâhında olan Akoluk bölgemize doğru olan yani diğer devlet karayoluyla birleşeceği alana doğru çalışma devam edecek. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere şehrimizin evlatları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlarımız en son Abdulkadir Uraloğlu bakanımız bütün emek veren bakanlarımıza çok çok teşekkür ediyoruz. İnşallah şehrimiz için hem ulaşım açısından hem şehircilik açısından güzel bir proje hayata geçmiş olacak. Şu anda Çukurçayır, Akoluk arasında 7- 8 kilometrelik bir alanımız var. Çukurcayırdan sonra Gölçayır kısmında da tünellerimiz tamamlandı. Orada imarla ilgili yeni bir düzenleme yapıldıktan sonra proje devam edecek ancak birinci önceliğimiz şu anda Çukurçayır’ı Değirmendere ile sahil trafiğine bağlamak” dedi.

  • Uzungöl buz tuttu

    Uzungöl buz tuttu

    Trabzon’a 99, Çaykara ilçe merkezine 19 km uzaklıkta, deniz seviyesinden ise bin 90 m yükseklikteki Uzungöl, kar yağışı ile birlikte beyaz gelinliğini giydi.

    Hava sıcaklığının sıfırın altına düşmesinin ardından donan Uzungöl, beyaz görüntüsüyle seyrine doyumsuz manzaralar oluştururken, o anlar objektiflere yansıdı.

  • Yüzlercesi vardı, tek bir tane kaldı

    Yüzlercesi vardı, tek bir tane kaldı

    Konakönü’nde Osmanlı Arşivleri’ne göre yer alan yüzlerce zeytin ağacı yapılaşma ve tarım alanları nedeniyle kesilirken, yöredeki zeytin varlığı adeta yok oldu.
    Bu zeytinin izini süren Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarihçi-Yazar Mehmet Akif Bal ise Konakönü’nde kalan son zeytin ağacını tespit etti. Mehmet Akif Bal, Konakönü’nün eski Osmanlı arşiv belgelerinde tarihi zeytinlikleriyle ünlü bir yerleşim olduğunu söyledi. Bal, özellikle 1486-1583 yılları arasında Osmanlı Devleti tarafından tarih defterlerine kaydedilmiş olan bilgilerde Konakönü bölgesinin ciddi anlamda bir zeytinlik olduğu hatta tamamen zeytinliklerle kaplı yerleşimlerin olduğunu ifade ederek “Bu bölgede çıkartılan yağın, bölgeden alınan vergilerin ciddi kaynak olduğu belgelerde kendisini göstermektedir. Bölgede fındık ekiminin yapılması nedeniyle maalesef zeytinlikler birer birer sökülmüş bu bölgede neredeyse zeytin ağaçları tamamen silinmiş. Yaptığımız son araştırmalarda bölgede en azından bir adet dahi olsa zeytin fidanını bulmayı ümit ederek hareket ettik. Uzun süre konuyu araştırdık. Yerleşim içerisinde bir zeytin ağacını tespit edebildim. Bu ağacın 150-200 yıl arasında ömre sahip olabileceğini ifade ettiler. Biz de bu zeytin ağacının kadim zeytin üretiminin sağlandığı bir tür olduğunu düşünerek bu ağacın incelenmesi ve koruma altına alınmasıyla ilgili olarak işlemler için şuanda çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.

    “Bu eldeki son türün koruma altına alınması ve bunun üzerinden yeni fidanların üretilmesi en önemli beklentimiz” diyen .Bal “Konakönü zeytini adıyla bir coğrafi tescil alınmak suretiyle çoğaltılması, bölgenin tabii dokusuna uygun olmasından dolayı yeni dikimlerin yapılmasını çok anlamlı olacağını düşünüyorum. Artık günümüzde altın değerine yükselmiş olan zeytinciliğimizin, zeytinyağının bölgemizde tekrar üretilmeye başlamasını tarihin tekrar uyandırılması anlamında çok önemli etkilerinin olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Zeytin ağaçlarının o ihtişamlı günlerine dönmesini istiyoruz”

    Konakönü Cami Müezzini Zekeriya Akyıldız ise, zeytin ağacının koruma altına alınmasını istediğini dile getirerek “Yaşlı cemaatimizden bu bölgede zeytin ağaçlarının çok olduğunu fakat maalesef bu ağacın kaldığını duyduk. Zeytin ağacı bu bölge için değerli. İnşallah koruma altına alınır. Zeytin ağacında araştırılma yapıldığını duydum. Zeytin ağaçlarının o ihtişamlı günlerine dönmesini istiyoruz. Geçmiş yıllarda yöre insanlarının kendi zeytin ağaçları olduğunu ve onları topladıklarını biliyoruz” şeklinde konuştu.
    Mahalle sakinlerinden Hülya Sezgün de, Konakönü’nde zeytinliklerin yer aldığı bir alan olduğunu ve artık son bir ağacın kaldığını belirterek, “Önceden burada zeytinlik denilen bir yer vardı. Normalde ağaçlar vardı, zeytin topluyorduk. Burada bir tane ağacımız kaldı. Geçen hafta ziraat ile uğraşan bir tanıdığımız vardı o istedi. Bir dal kırıp verdim. Ağaçta geçen sene zeytin vardı ama bu sene az oldu” diye konuştu.