Kategori: Trabzon

  • Trabzonspor’un forvetleri bekleneni veremedi

    Trabzonspor’un forvetleri bekleneni veremedi

    Bordo-mavili kulübe yıllık maliyetleri 140 milyon TL’ye yaklaşan Umut Bozok ve Gomez’in Spor Toto Süper Lig’de attığı gol sayısı ise 7, Avrupa’da 2 ve Ziraat Türkiye Kupası 2 olmak üzere toplam 11 gol. Spor Toto Süper Lig’de ve Avrupa’da hedeflerinden kopan geçtiğimiz sezonun şampiyonu Trabzonspor’un kongre kararı almasına iten nedenlerin başında sportif başarı ile futbolcu maliyetlerinin örtüşmemesi yatıyor.

    Ahmet Ağaoğlu’nun istifasıyla yeni bir döneme geçiş yapmaya hazırlanan Karadeniz ekibinde sezon başında forvet hattına transfer edilen Umut Bozok ve Gomez bekleneni veremeyerek hayal kırıklığı yaşattı. 3 taksit halinde ödenmek şartıyla 2 milyon Euro’ya transfer edilen oyuncu yıllık ise 26 milyon 250 Bin TL kazanacak oyuncunun Trabzonspor’a yıllık maliyeti ise 40 milyon TL’yi buluyor.

    Umut Bozok gol atmayı unuttu
    Geçen sezon kiralık forma giydiği Kasımpaşa’da rakip fileleri 20 kez havalandırarak gol kralı olan, sezon başında ise bonservisinin bulunduğu Fransa’nın Lorient Kulübünden Trabzonspor’a transfer edilen Umut Bozok, yeni takımında beklentinin uzağında kaldı. Spor Toto Süper Lig’de 3 , Avrupa ve Ziraat Türkiye Kupası’nda 1’er gol atan oyuncu toplamda 5 gol attı. Fransa’nın Lorient Kulübüne 3 taksit halinde ödenmek şartıyla 2 milyon Euro’ya transfer edilen oyuncu Trabzonspor’dan yıllık 26 milyon 250 Bin TL kazanıyor. Oyuncunun bordo-mavili kulübe ise yıllık maliyeti 40 Milyon TL’yi buluyor.

    Gomez’in maliyeti 70 milyon TL
    Sezon başında Spor Toto Süper Lig, devam ederken İspanya’nın Valencia Kulübünden 4 taksit halinde ödemek şartıyla 3 Milyon Euro karşılığında transfer edildiği açıklanan Gomez, yıllık ise bordo-mavili kulüpten 1 Milyon 750 Bin Euro kazanacak. (35 Milyon 190 Bin TL) , imaj hakkı 1 Milyon 250 Bin Euro (25 Milyon 225 Bin TL) olan oyuncunun Trabzonspor’a yıllık maliyeti ise 70 Milyon TL’yi buluyor. Urugaylı oyuncu Spor Toto Süper Lig’de 4, Avrupa’da 1 ve Ziraat Türkiye Kupası olmak üzere toplam 6 gole imza attı.

    Attıkları kazanacaklarını karşılamadı
    Bordo-mavili kulübe yıllık maliyetleri 140 Milyon TL’ye yaklaşan Umut Bozok ve Gomez’in Spor Toto Süper Lig’de attıkları gol sayısı 6, Avrupa’da 2 ve Ziraat Türkiye Kupası 2 olmak üzere toplam 10 gol. Trabzonspor’da, Cornelius’un takımdan ayrılmasından sonra transfer edilen Umut ve Gomez’in, attıkları 1 golün maliyeti Trabzonspor’a 14 Milyon TL’ye maal oldu.

    Cornelius 13 gol atmıştı
    Trabzonspor’un Kopenhag Kulübüne verdiği Andreas Cornelius, geçen sezon 23 maçlık bölümünde ise Lig, Avrupa ve Ziraat Türkiye Kupası’nda toplam 13 gole imza atmıştı.
    Danimarkalı oyuncu, bu sezon ilk 4 hafta formasını giydiği bordo-mavili takımda 1 gol kaydetmişti. Süper Kupa’da ise 2 gol atmıştı.

  • 6 yıl önce dikildi, yeniden kül oldular

    6 yıl önce dikildi, yeniden kül oldular

    Dünyada Sarıçam Ormanları’nın deniz seviyesine inebildiği nadir alanlardan olan Sürmene ilçesindeki Çamburnu Tabiat Parkı’nda bugün akşam saatlerinde henüz belirlenemeyen nedenle örtü yangını çıktı. İhbarla bölgeye ulaşan itfaiye ve Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, yangını söndürmek için çalışma başlattı. Yangında 6 yıl önce çıkan orman yangını sonrası dikilen sarı çamlarının bir kısmı yeniden alevlere teslim olurken, ekipler uzun uğraşlar sonrası yangını kontrol altına aldı.
    Çamburnu Tabiat Parkı’nda, 7 Ocak 2017’de çıkan yangında yaklaşık 25 hektar Sarıçam Ormanı zarar görmüş, yangının ardından bölgede Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü tarafından dikimi yapılan yaklaşık 30 bin fidanla orman yangınının izleri silinmişti.

  • Of’ta orman yangını

    Of’ta orman yangını

    Yangın, saat 18.00 sıralarında Kıyıboyu-Kıyıcık Mahalleri Cihangir ve Ayazma mevkilerinde ormanlık alanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, henüz nedeni belli olmayan bir nedenle çıkan yangın lodosun etkisiyle kısa sürede büyüdü. Yangına ilk olarak Trabzon Büyükşehir Belediyesi Of ve Hayrat İtfaiyesi ile Of Belediyesi ekipleri müdahale etti.

    Arazi yapısının engebeli olmasından dolayı ekipler yangına müdahale etmekte zorluk yaşadı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesine takviye ekipler ve Orman Müdürlüğünün arazözlerinin müdahalesi sonrası yangın kısmen kontrol altına alındı. Yangınla ilgili herhangi bir yaralanma ve can kaybı oluşmadı.

    Mahalle sakinleri korku dolu anlar yaşadı

    Yangının evlerinin yanına kadar geldiğini belirten Kıyıcık Mahallesi sakinlerinden Kezban Demirtaş, “Yangın bir anda buraya geldi. Çok korktuk. Neredeyse evlerimiz yanacaktı. Yanan araziler komşularımızın” diye konuştu.

    “Mücadelemiz hız kesmeden devam ediyor”

    Yangınla ilgili açıklamalarda bulunan Of Belediye Başkanı Salim Salih Sarıalioğlu, “İlçemizde çıkan ve lodosun etkisi ile etrafa yayılan yangınlar yapılan müdahalelerin ardından kısmen de olsa kontrol altına alındı. Mücadelemiz hız kesmeden devam ediyor, şiddetli rüzgarın etkisiyle yayılma durumu söz konusu fakat önlemeye çalışıyoruz. Personellerimizle birlikte görev başındayız. Tüm Of’a geçmiş olsun. Rabbim beterinden korusun, saklasın inşallah. Rabbim yangın ve afetlerden milletimizi korusun” dedi.

  • Köy evinde korkutan yangın

    Köy evinde korkutan yangın

    İlçenin Çukurçayır mahallesinde Yusuf Artan’a ait evde dün gece henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Çıkan yangında alevler tüm evi sararken, evin altındaki ahırda bulunan 6 tane büyükbaş hayvan son anda kurtarıldı. Araklı ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, söndürme çalışmaları şiddetli rüzgar nedeniyle güçlükle ilerledi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesine rağmen ev tamamen kullanılmaz hale gelirken, rüzgarın etkisiyle beraber yangın evin hemen yanındaki ağaçlık alana da sıçradı. İtfaiye ekiplerinin gayretli müdahelesi sonucu yangın uzun uğraşlar sonucu kontrol altına alınarak söndürüldü.

  • Avrupa’nın en uzun çift tüplü tüneli

    Avrupa’nın en uzun çift tüplü tüneli

    17 Mart 2017 tarihinde temeli atılan ve inşaatı o gün bugündür gece-gündüz devam eden Zigana Tüneli’nin inşaatında çift tüpte de ışık görünerek kazı işlemi ve beton kaplama çalışmaları Ocak 2022 tarihinde tamamlanırken, hizmete girdiğinde 14,5 kilometre uzunluğu ile dünyanın 3., Avrupa’nın ise en uzun çift tüp karayolu tüneli olacak.

    Bağlantı yolları ile birlikte 15,1 km’ye ulaşacak yolun ulaşıma açılmasıyla Trabzon-Gümüşhane arasında mesafe yaklaşık 30 dakika azalırken, mevcut yol 8 kilometre kısaltılmış olacak. Zamandan 40 milyon TL, akaryakıttan 99 milyon TL olmak üzere yıllık toplam 139 milyon TL tasarruf edilecek. Tünel ile karbon salımı da 18 bin ton daha az gerçekleşecek.


    Zigana Tüneli projesi, Trabzon-Aşkale Yolu’nun 44. km’sindeki Maçka/Başarköy mevkiinde başlayıp, 67. km’de yer alan Köstere-Gümüşhane Yolu’na köprülü kavşak ile bağlanıyor. 12 metre genişliğindeki mevcut devlet yolu ikişer şeritli bölünmüş yol hâline gelecek. Projenin hizmete açılmasıyla, Zigana’nın zirvesinde 2 bin 10 metre olan ve 1. tünelde bin 825 metreye

    indirilen kot, 600 metre daha aşağı çekilerek bin 212 metreye inecek.

    Keskin virajlar ve rampalar projeyle ortadan kalkmış olacak

    Türkiye’nin en uzun karayolu tüneli olacak olan Zigana Tüneli hizmete girmesiyle Gümüşhane, Trabzon Limanı’na daha da yaklaşacak ve yolun geometrik standardı daha da yükselmiş olacak. 100 kilometre olan güzergah 10 kilometre kısaltarak 90 kilometreye düşürülmüş olacak. Özellikle kış aylarında yağışın ve karın yoğun olduğu geçitte keskin virajlar ve rampalar da bu projeyle ortadan kalkmış olacak. Zigana Tüneli ile birlikte sürücülere konforlu, güvenli ve ekonomik bir ulaşım imkanı sağlanmış olacak. Dik yamaçlardan taş düşmesi gibi problemlerin de ortadan kalkacağı projede ayrıca karayolu tünellerinde Türkiye’de ilk defa yapılan “dikey şaft yapıları” kullanıldı. Zigana Tüneli projesi kapsamındaki 3 istasyonun her birinde 1 temiz, 1 de kirli hava olmak üzere toplam 6 adet havalandırma şaft yapısı yer alacak.


    Ayrıca Yeni Zigana Tünel güzergahında dengeli konsol metoduyla yapılan özel bir köprü, kavşaklar, köprüler ve irili ufaklı tünellerin yapımı da büyük ölçüde tamamlandı.

  • Trabzonspor, Orhan Ak yönetiminde Adana Demirspor’u ağırlayacak

    Trabzonspor, Orhan Ak yönetiminde Adana Demirspor’u ağırlayacak

    Spor Toto Süper Lig’in 25. haftasında Adana Demirspor’u konuk edecek olan Trabzonspor, Orhan Ak yönetiminde ilk maçına çıkacak.
    Trabzonspor ile Adana Demirspor arasında Şenol Güneş Spor Kompleksi Akyazı Stadyumu’nda yarın saat 16:00’da başlayacak müsabakayı Abdulkadir Bitigen yönetecek. Bitigen’in yardımcılıklarını Kemal Yılmaz ve Mustafa Servanlar yapacak.

    Adana Demirspor’u konuk edecek olan Trabzonspor, Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın istifasının ardından Orhan Ak yönetiminde ilk maçına çıkacak. Bordo-mavili takımda sakatlığı devam eden Anastasios Bakasetas, Trezeguet, Dorukhan Toköz ve cezalı Naci Ünüvar yarınki maçta forma giyemeyecek. Cezası biten Lazar Markovic ile sakatlıkları düzelen Marek Hamsik ve Edin Visca ise Orhan Ak’ın şans vermesi halinde forma giyebilecekler. Kongre sürecinde yenilmek istemeyen ve ligde 38 puanla haftaya 6. sırada giren Trabzonspor, sıkıntılı süreçte 3 puanla sahadan ayrılmayı planlıyor.

    Adana Demirspor’a sahasında kaybetmedi
    Geçtiğimiz hafta Ümraniyespor karşısında 36 maçlık yenilmezlik serisini geride bırakan Trabzonspor, Süper Lig’de ise Adana Demirspor’a mağlup olmadı. Bordo-mavililer evinde rakibi ile oynadığı 16 maçta 12 galibiyet 4 beraberlik elde etti.

  • Sel ve heyelanla gittiler, depremle döndüler

    Sel ve heyelanla gittiler, depremle döndüler

    Trabzon’un Çaykara ilçesinde 1959 yılında büyük bir sel ve heyelan felaketi yaşandı. Afetin vurduğu Kabataş, Şahinkaya ve Ulucami köylerinden 408 aile, devlet tarafından 1965 yılında Hatay’ın Kırıkhan ilçesine yerleştirildi. Aile başına 20 dönüm toprakla birlikte ev verilen ailelerin yaşadığı mahalleye “408 Evler” adı verildi. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin en çok etkilediği illerden biri de Hayat oldu. 58 yıl önce Kırıkhan’a yerleşen Çaykaralı aileler yine büyük bir yıkımla karşı karşıya kaldı. Çaykara’dan Hatay’a göç eden ailelerden 29 kişi depremde hayatını kaybetti. Depremde evleri yıkılan ve hasar gören ailelerin bir kısmı Çaykara ilçesine bağlı Şahinkaya köylerine geri döndü. Geçici bir süreliğine Çaykara’ya döndüklerini belirten aileler depremin yaraları sarıldığında tekrar Hatay’a geri döneceklerini söylediler.

    “Kaderin bir tecellisi”

    Hatay’ın Kırıkhan ilçesinden Çaykara’nın Şahinkaya köyüne dönen Mustafa Şahin (73), “1959 yılında köyümüzde sel felaketi oldu. Devlet bizi Hatay’ın Kırıkhan ilçesine iskan etti. Devlet bize tarla ve ev verdi. Selin etkilediği 3 köyden 408 hane Hatay’a gittik. 1965 yılında evlerimiz tamamlanarak göç etmeye başladık. Bizim köyümüzün bir kaderi bu. 1929 yılında da büyük bir sel yaşadı köyümüz. Hatay bizim için uzak bir yerdi. Giderken üzüldük. Fakat gittikten sonra oraya alıştık. 1965 yılından beri orada yaşıyoruz. Ancak arada köyümüze geliyorduk. Şimdi de deprem oldu. Dolayısıyla, kaderin bir tecellisi sel nedeniyle Hatay’a gittik, deprem sebebiyle köyümüze geri dönmüş olduk. Büyük bir acı yaşadık. 6 Şubat gecesi büyük bir gürültüyle uyandık. Sokağa kendimizi zor attık. Dışarıda ateş yakıp arabada kaldık. Şartlar biraz zor olduğu için memleketimize gelmeye karar verdik. Fakat şartlar düzeldiği zaman yine Hatay’a döneceğiz. Kırıkhan’ın yaklaşık yüzde 80’i zarar gördü. Bizim mahallemizde yüzde 10 kadar bir hasar oldu. Çaykara’dan Hatay’a göç eden ailelerden 29 kişi hayatını kaybetti. Çok acı bir manzaraydı. Devlet en kısa sürede ulaştı. Hertürlü yardıma koştu. Bu yardımlarla birlikte bir nebze rahatladık” dedi.

    “Doğduğumuz yer burası ama doyduğumuz yer orası”

    Çocukken Çaykara’dan gittiğini ifade eden Abdullah Şahin, “12-13 yaşlarındaydım. Ömrümüz Hatay’da geçti. Buradan heyelanla gittik oradan depremle geri döndük. Allah beterinden korusun. Şuan da sağız. Depremden buraya gelen 30-40 hane var. Hatay’ı terketmeyeceğiz. İkinci vatanımız orası. Doğduğumuz yer burası ama doyduğumuz yer orası” diye konuştu.

    “10 ilimizle birlikte Hatay’ı da ayağa kaldıracağız”

    Geçici bir süreliğine Çaykara’ya geldiklerini dile getiren Hüseyin Yazar ise “1985 doğumluyum. Hatay’da doğdum, orada büyüdüm. Yine bir afetten dolayı geçici olarak köyümüze geldik. Geri döneceğiz. Devletimizle birlikte Hatay olmak üzere 10 ilimizi tekrar ayağa kaldıracağız. Cumhurbaşkanımız bir seneye kadar evlerin yapılacağını söyledi. İnşallah eski yaşamımıza döneceğiz” şeklinde konuştu.

    “Hatay’ı terk etmeyiz”

    Dedelerinin Çaykara’dan göç ettiğini belirten Nilgün Yazar ise “Zamanında Hatay’a giden atalarımız devletimizin yardımıyla orada kendi düzenlerini kurdular. Depremden dolayı benim evim zarar görmedi ama çocuklarımın evi yıkıldı. Çaykara’da benim evim yok. Çocuklarımla birlikte babamın evine sığındım. Kesinlikle Hatay’ı terk etmeyiz. Burası bizim baba ocağımız. Ama bizim çocukluğumuz orada geçti. Geri döneceğiz inşallah” ifadelerini kullandı.

  • Abdullah Avcı, Trabzon’dan ayrıldı

    Abdullah Avcı, Trabzon’dan ayrıldı

    Trabzonspor’da görevinden istifa eden Teknik Direktör Abdullah Avcı, vedalaşmak için geldiği Trabzon’dan ayrıldı. Bordo-mavili taraftarların Kazım Koyuncu’nun “İşte gidiyorum, bir şey demeden. Arkamı dönmeden, şikayet etmeden. Hiçbir şey almadan, bir şey vermeden. Yol ayrılmış, görmeden, gidiyorum” sözleriyle uğurlarken, tecrübeli teknik adamın duygusal anlar yaşadığı gözlendi.

    Bordo-mavili taraftarlar, teknik direktör Abdullah Avcı ile fotoğraf çektirirken ‘Bu şehir sizi tekrar bekliyor hocam” diyerek İstanbul’a uğurladı.

  • “Denizlerimiz hızla kirleniyor”

    “Denizlerimiz hızla kirleniyor”

    Karadeniz Teknik Üniversitesince (KTÜ), ekolojik sorun olan deniz çöplerinin azaltılması amacıyla hazırlanan “Karadeniz Ekosisteminin Korunması için Toplumsal Farkındalığın Artırılması ve Deniz Çöplerinin Azaltılması Projesi” (LitOUTer) çerçevesinde KTÜ DENAR-1 bilimsel araştırma gemisinde deniz dibinde atık toplama çalışmaları yapılarak, Karadeniz’in atık kaynak bilgileri çıkartıldı.


    Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan’ın da ortak olduğu projenin Türkiye ayağındaki çalışmalar son bulurken, projenin Türkiye yürütücüsü Doç. Dr. Coşkun Erüz, denizlerin her geçen gün kirlendiğine dikkat çekerek 2050 yılında dünyada denizlerde balıktan çok plastik atık olacağını söyledi.
    KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi liderliğinde, Türkiye’nin yanı sıra Karadeniz’e kıyısı olan Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan’ın da ortak olduğu Avrupa Birliği (AB) destekli ‘Karadeniz Ekosistemini Korumak İçin Toplumsal Farkındalığı Artırarak Deniz Çöplerini Azaltma (LitOUTer)’ araştırma ve toplumsal farkındalık projesi hayata geçirildi.


    Proje çerçevesinde Karadeniz’de artan çevre kirliliği, oşinografi, Karadeniz’de balık ve diğer deniz canlı türleri, doğal kaynakların incelenmesi ve sorunların çözümüne yönelik araştırmalar yürütüldü. Proje çerçevesinde KTÜ DENAR-1 bilimsel araştırma gemisinde, deniz dibinde atık toplama çalışmaları yapılarak akademisyenler tarafından uluslararası kriterlere göre ayrıştırıldı. Karadeniz’in atık kaynak bilgileri çıkartılıp, deniz çöplerinin nasıl dağılım gösterdiği ortaya konuldu. Projenin Türkiye ayağında yapılan çalışmalar son bulurken, paydaş ülkelerin akademisyenlerinin de katılımı ile kapanış programı düzenlendi.

    “Denizin üstü temiz görünse de aslında dibi inanılmaz bir şekilde kirlendi”

    Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisliği Öğretim Üyesi ve projenin yürütücüsü Doç. Dr. Coşkun Erüz, denizin üzeri temiz görünse de dibinin inanılmaz kirli olduğunu ve kirlenmeye de devam ettiğini ifade ederek” Şu anda 2020 yılında başlayan ve 2023 Mart ayı itibariyle sonlanmış olan Avrupa Birliği projeleri kapsamında desteklenen Karadeniz Teknik üniversitesinin proje lideri olduğu LitOUTer projesinin Türkiye ayağının kapanış etkinliğini gerçekleştiriyoruz. Biz daha önce dağlarda, nehirlerde, göllerde ve kıyılardaki katı atıkları halka göstermiştik. Bugünse burada denizin dibine taşınan, denizin dibinde biriken ve 500 yıl kadar da orada kalacak olan atıkları geri çıkararak insanlara denizin dibinde balıkların yaşaması gereken habitatın ne kadar kirlendiğini, ne kadar sorun olduğunu göstermeye çalıştık.

    Denize atmış olduğumuz direnç aletini gemiye alarak içinden çıkan çöpleri gördük. Amaç şu, attığımız hiçbir şey yok olmuyor, denizin dibine gidiyor, birikiyor ve 2050 yılında dünyada denizlerde balıktan çok plastik atık olacağının bir görüntüsünü göstermek, insanlara sizin aracınıza basın aracıyla farkında kılmak istedik. Denizin üstü temiz görünse de aslında dibi inanılmaz bir şekilde kirlendiğinin ve kirlenmeye de devam ettiğini gösteriyoruz. Bizim projemizin ana sloganı ‘atma’ atmazsak sorun başlamıyor. Atarsak sorun başlıyor ve çözülmesi de imkânsız. İmkansız için uğraşmaktansa birey olarak bize düşen görev bir tek dahi olsa çöpü doğaya atmamak. Atmadığımız da sorun olmayacak. Attığımızda ne olacağını görüyoruz. Canlıdan çok çöp çıkıyor denizin içerisinden” diye konuştu.

  • Abdullah Avcı: “Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor”

    Abdullah Avcı: “Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor”

    Trabzonspor’daki görevinden istifa ettiğini açıklayan Teknik Direktör Abdullah Avcı, futbolcularla ve kulüp personeliyle vedalaşmak için dün kente geldi. Bordo-mavili kulüpte yöneticiler, futbolcular ve personelle vedalaşan Avcı, bugün de Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Trabzon Şubesi’ni ziyaret etti.

    Çok sayıda basın mensubunun ilgi gösterdiği ziyarette Başkan Selçuk Kılıç tarafından Abdullah Avcı’ya içinde ‘kasket’ bulunan bir çerçeve hediye etti. Ziyarette basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Avcı, yüksek enerjili bir şehirde görev yaptığını belirterek, “Hep beraber yaşadık. Burada şampiyonlukta da, geçen süreçte de, kırılan rekorlarda da herkesin, taraftarın, yönetimin, çalışanın, personelin, sizlerin herkes bunun bir parçası. Yabancı oyunculara söylerken, ‘Together’ hep beraber kazanıyoruz, hep beraber kaybediyoruz. Yüksek enerjili bir şehre geldim. Bu yüksek enerjisini bana ve takıma çok iyi yansıttılar. Bunun karşılığını uzun senedir beklenen şampiyonluğu aldık. Harika duygular yaşadık” dedi.

    “Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor”
    Ayrılışların da örnek olması gerektiğini vurgulayan Avcı, “Trabzon ve Trabzonspor’a gelirken ‘böyle bir hikaye yazacaksın, senaryo yazacaksın’ deseler buna kimse ‘hemen böyle olacak’ demezdi. Şükürler olsun. İyi niyetli, samimi oluyorsan, hayat sana bunun fırsatlarını bir yerde, bir şekilde veriyor. Böyle büyük camiada bunun örtüşmesi benim adıma son derece mutluluk verici. Varlığımı tekrar hissettiğim, çok güzel duyguların karşılıklı yaşandığı büyük camiada bunları yaşadığım için çok mutluyum. Belki de Trabzon’da ilk defa böyle bir ayrılık oluyor. Ayrılışların da böyle olması harika bir örnek. Onun için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Müzede yer almak hedefimdi”
    “O kasketle müzede kalmak ve bunu kaybetmemekti bütün derdim, onun için şükürler olsun diyorum” diyen Avcı, “Bana gelirken yerel basın ile ilgili çok zorlanırsın dediler. Ama hakikaten 27-28 ayda bana ve takıma verdiğiniz destek. Çok içine girmedim ama anlattıkları gibi değilsiniz. Yörenin insanısın. Duyguları çok yoğun yaşıyoruz. Ya dipte, ya da tepede yaşıyoruz. Bunu biraz dengelemeye çalıştım aslında. Zaman zaman dengeledik diye düşünüyorum. Bu kulüp, büyük, enerjiyi yüksek şehir. Çok büyük potansiyeli var. Müzede yer almak hedefimdi. O kasketle orada kalmak ve bunu kaybetmemekti bütün derdim. Onun için şükürler olsun diyorum. Trabzon nasıl kasket şehriyse, Trabzonspor’da benim başımın üstünde aynı zamanda” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından Avcı ile basın mensupları hatıra fotoğrafı çektirdi.