Kategori: Trabzon

  • 5 yıl aradan sonra ziyarete açılıyor

    5 yıl aradan sonra ziyarete açılıyor

    Trabzon’un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı’nın tüm alanları, 5 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla yarın ziyarete açılacak. Restorasyonunun yüzde 90’ının tamamlandığı manastırda, Ana Kaya Kilisesi’nin kuzeyinde yer alan 10 şapel, Çan Kulesi, misafirhane, keşiş ve öğrenci odaları ve mahzenler 5 yıl sonra ilk kez gezilecek.

    Türkiye’nin önemli tarihi, turistik ve inanç turizmi merkezlerinden Sümela Manastırı’nda, Şubat 2016’da restorasyon, çevre düzenlemesi, kayalıkların jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi çalışması başlatıldı. Kaya düşme riskine karşı kapatılan Sümela Manastırı’nın avluya kadar olan bölümü, çevresinde gerçekleştirilen projelerin birinci etabının tamamlanması ile 25 Mayıs 2019’da ziyarete açıldı. İkinci etap çalışmalarının da tamamlanması ile manastırın yüzde 65’lik bölümü, 28 Temmuz 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telekonferans yöntemiyle katıldığı törenle ziyarete açıldı.

    TAMAMI AÇILIYOR

    Bölge turizmine büyük katkı sunan, bir süre salgın tedbirleriyle misafirlerini ağırlayan, taş düşme riski üzerine ise geçen yıl sonbaharda yeniden ziyarete kapatılan tarihi mekanda çalışmalara kaldığı yerden devam edildi. Çalışma kapsamında endüstriyel dağcılar, taş düşmelerine karşı yamaçları çelik ağlarla örüp, güçlendirdi. Restorasyon ekibi de iç alanlarda çalışmalarını sürdürdü. Çelik ağların yamaca serildiği ‘bohçalama’ sistemiyle korunan manastır, tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından ziyarete açılıyor. Ana Kaya Kilisesi’nin sağında yer alan 10 şapel, Çan Kulesi, misafirhane, keşiş ve öğrenci odaları, mahzen ve benzeri yapılar 5 yıl sonra ziyaret edilebilecek. Manastır, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımı ile yarın ziyarete açılacak.

    ‘RESTORASYONUN YÜZDE 90’I TAMAMLANDI’

    Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mustafa Asan, manastırda restorasyon çalışmalarının yüzde 90’ının tamamlandığını belirterek “Daha önce kapalı olan bölümler ziyarete açılacak. Ana Kaya Kilisesi’nin sağında yani Sümela Manastırı’nın kuzeyinde yer alan 10 şapel, Çan Kulesi, misafirhane, keşiş odaları, öğrenci odaları, mahzen ve benzeri yapılar açılacak. Bu yapılar daha önce kapalıydı. Bir de teraslar var. Şapellerin üzerinde yer alan. Onların da ziyarete açılması planlanıyor. Ufak tefek imalatlar yapılmaya devam edecek ama gelen ziyaretçileri rahatsız edecek şekilde bunlar yapılmayacak” dedi.

    SÜMELA MANASTIRI

    Maçka’da Karadağ’ın Altındere Vadisi’ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında ‘Meryem Ana’ adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13’üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 88 yıl aranın ardından, manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetmişti.

  • Karadeniz’in ilk ‘Yaylakent’ projesi çürüyor

    Karadeniz’in ilk ‘Yaylakent’ projesi çürüyor

    Karadeniz Bölgesi’nde örnek yayla modeli oluşturularak, turizmin geliştirilmesi amacıyla 1998 yılında, Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Hıdırnebi Yaylası’nda ‘Yaylakent’ projesi hayata geçirildi. 3 yıl önce hukuki anlaşmazlıklar nedeniyle kiracısı tahliye edilen ve kapısına kilit vurulan tesisler, kaderine terk edildi.

    Trabzon İl Özel İdaresi’nce 1998 yılında Orman Genel Müdürlüğü’ne ait arazide ‘Yaylakent’ projesi başlatıldı. Akçaabat ilçesi Hıdırnebi Yaylası’nda 6 ev, 25 odalı otel, 300 kişilik toplantı ve seminer salonu ile 50 kişilik restorandan oluşan projede tesislere dönemin valisi İsmet Gürbüz Civelek tarafından ‘Bu tesis önümüzdeki yıllarda dilerim bir turizm ekolu olarak anılacaktır’ yazılı tabela astırıldı. Yöre halkı; kira, tadilat başta olmak üzere çeşitli hukuki anlaşmazlıklar nedeniyle 3 yıl önce boşaltılan tesislerin yeniden turizme kazandırılmasını istiyor.

    ‘GÜZELİM TESİS YIKILMAYA BAŞLADI’

    Hıdırnebi Yaylası’nda turizm tesisi işletmecisi Kahraman Akdoğan, yaylaya gelen turistlerin kalacak yeri olmadığı için geri döndüğünü belirterek, “Burası yıllardır kapalı. Güzelim tesis yıkılmaya başladı. Bizim içimiz gidiyor. Boş kalacağına bize versinler, biz işletelim. Binlerce turist geliyor buraya. Her gelen turist, gezdikten, fotoğraf çektirdikten sonra geri dönüyor. Kalacak yerleri yok. Gelip, gelip geri dönüyorlar. O alan yeniden faaliyete geçsin istiyoruz” dedi.

    Yaylaya gelen turistlerin kalacak yerleri olmadığını söyleyen Seher Akbulut da “‘Yaylakent’ buraya yapıldığında çok heyecanlıydık. Burası tamamen gelişecek, diye bekledik ama 3 yıldır o alan boş. Gelen turistler kalacak yerleri olmadığı için geri dönüyorlar. Biz oranın yeniden turizme kazandırılmasını istiyoruz. Faaliyette olsa yaz kış burada turistler olur. Buralar şenlik olur. Turistler istediği hizmeti bulamayınca buraya bir daha gelmek istemiyorlar” diye konuştu.

    ‘YAYLAKENT TURİZME KAZANDIRILSIN’

    İşletme sahibi Mehmet Usta ise “Yaylamıza çok turist geliyor. Yaylada konaklama yok. Gelen turistler, burada kalmak, sabahları böyle bir temiz hava ile güzel doğa ile uyanmak istiyor ama gelen herkes geri dönmek zorunda kalıyor. Eskiden ‘Yaylakent’ açıktı. Yaz kış burada turistler olurdu ama şimdi gelen de hizmet bulamadığı için bir daha gelmek istemiyor. ‘Yaylakent’ turizme kazandırılsın, çürümeye bırakılmasın” dedi.

  • Tarlasına ekti yılda 100 bin TL kazanıyor

    Tarlasına ekti yılda 100 bin TL kazanıyor

    Karadeniz’de çay ve fındık üreticilerine ek gelir olması amacıyla deneme üretimleri yapılan, yörede ‘mavi yemiş ‘ olarak bilinen yaban mersini olumlu sonuç verdi. Ürünün ekim alanlarının çoğaltılması için çalışma yürütülüyor. Trabzon’da 1 dönüm arazide yaban mersini üretimi yapan İlyas Kumbasar, yılda yaklaşık 100 bin TL gelir elde etmeye başladı. Kumbasar, “1 ağaç ortalama 10 kilo meyve veriyor. Kilosu piyasada en düşük 25 liradan alıcı buluyor, 50 liraya kadar çıkıyor. Marketlerde 80 liraya bile satılıyor” dedi.

    Trabzon’da ‘likarba’, Rize’de ‘likapa’, Giresun’da ‘mavi yemiş’ olarak isimlendirilen yaban mersininin bölgede çay ve fındık üreticilerine ek gelir olması amacıyla yapılan deneme üretimleri, olumlu sonuç verdi. Yılda 1 kez meyve veren, antioksidan özelliğiyle insan sağlığına faydalı meyvenin ekim alanlarının çoğaltılması için çalışma yürütülüyor. Haziran ayının ortalarında hasadı yapılan meyve, kazancı yüksek ve hasadı kolay olduğu için tercih edilmeye başlandı. Trabzon’un Köprübaşı ilçesi Yağmurlu köyünde 1 dönüm arazide yaban mersini üretimi yapan İlyas Kumbasar, yılda yaklaşık 100 bin TL gelir elde etmeye başladı.

    ‘KAZANCI ÇOK FAZLA’

    Tek ağacın yaklaşık 10 kilo meyve verdiğini söyleyen İlyas Kumbasar, “Kilosu piyasada en düşük 25 TL’den alıcı buluyor, 50 TL’ye kadar çıkıyor. Marketlerde 80 TL’ye bile satılıyor. Karadeniz’in doğusu bunun için daha uygun. Marmelat, reçel, kuru ve yaş meyve olarak çok amaçlı şekilde kullanılıyor. Bazı ülkelerde 40’a yakın çeşitte yiyecek, içecek, dondurma, sirke, şarap gibi birçok alanda kullanılıyor. Hatta daha değişik türleri olan aronya ve mürver gibi meyveler ülkemize girmeye başladı. Bunlar hem meyve hem ilaç sanayinde kullanılan bir tür” diye konuştu.

    Trabzon’da ‘likarba’ ismiyle bilinen meyvenin ilaç sektöründe kullanılması nedeniyle talebinin yüksek olduğunu ve yüksek kazanç sağladığını anlatan Kumbasar, “Bu meyvenin tarımını yaparsak ülkemize büyük döviz kazancı sağlayabilir. Likarba yetiştirmek zor değil. Yılda 1-2 kez bakım yapıyorum, toplaması 1 ay sürüyor. Parası iyi olduğu için toplaması da insanı pek yormuyor. İlk başta küçük bir iş olarak girdim ama şimdi işi büyüterek gidiyorum, kazancı çok fazla. 1 dönüm bahçenin yılda ortalama 100 bin TL geliri var” dedi.

  • Kavgayı ayırırken çıkan çatışmada öldürüldü

    Kavgayı ayırırken çıkan çatışmada öldürüldü

    Trabzon’un Akçaabat ilçesinde Ali Sebetçi (48), Çağlayan Tutku (40) ile arkadaşı arasındaki kavgayı ayırmak isterken çıkan tartışmada tabancayla vurularak öldürüldü.

    Olay, dün akşam saatlerinde ilçeye bağlı Doğanköy Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre inşaat işçileri Çağlayan Tutku ve Y. Ö. arasında bilinmeyen nedenle kavga çıktı. Çağlayan Tutku, kavgayı ayırmak isteyen mahalle halkından Ali Sebetçi ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Tutku, belinden çıkardığı tabancayla Ali Şebetçi’ye ateş etti. Sebetçi, merminin kalbine isabet etmesi sonucu, kanlar içinde kalıp, yere yığıldı. İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma, Çağlayan Tutku’yu suç aleti silahla gözaltına aldı. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde ise Ali Sebetçi’nin hayatını kaybettiği belirlendi.

    Ali Sebetçi, ilçede toprağa verilirken, şüpheli Çağlayan Tutku da, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı.

     

  • Toplu cenaze namazı sonrası karantina

    Toplu cenaze namazı sonrası karantina

    Trabzon’un Araklı ilçesinde, toplu kılınan cenaze namazı ve kent dışından gelenlerin taziye ziyaretinin ardından vaka ile temaslı sayılarının arttığı tespit edilen Taştepe Mahallesi, karantinaya alındı.

    Araklı’da 1500 nüfuslu Taştepe Mahallesi’nde geçen hafta vefat eden ve cenazesi kent dışından getirilen kişi, düzenlenen törenle toprağa verildi. Toplu cenaze namazı ve taziye ziyareti sonrası mahallede çok sayıda kişi, yüksek ateş ve öksürük şikayetiyle çeşitli hastanelere başvurdu. Mahallede çok sayıda kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Vaka ve temaslıların sayısı açıklanmazken, İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararınca mahalle, ikinci bir karara kadar karantina altına alındı. Jandarma, mahalle girişinde güvenlik önlemi alarak giriş ve çıkışlara izin vermedi. İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı filyasyon ekipleri mahallede çalışma başlatırken, mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarının Vefa Sosyal Destek Grubu tarafından karşılanacağı öğrenildi.

    ‘CENAZEYE KATILANLARDA POZİTİF VAKALAR ÇIKTI’

    Mahallede karantinada olan Yusuf Cerrah, “Trabzonluyum. Kayseri’de ikamet ediyorum. Bir haftalığına memleketime geldim. Dün çıktım köye. Bugün karantinaya alındı köy. Çıkış kesinlikle yasak. İşe de gitmem gerekiyor ne yapacağım bilmiyorum. Köyde cenazeye katılanlarda pozitif vakalar çıktı. Temaslılar da karantinaya alındı” diye konuştu.

    ‘DAHA DA DİKKATLİ OLUNMASI GEREKİYOR’

    Yöre sakini Sabri Çebi de, “Ablam bu mahallede oturuyor. Karantinaya alındı burası. Geçtiğimiz günlerde Ankara’dan cenaze gelmişti. Cenaze sonrası birçok kişide koronavirüs olduğu tespit edilmiş. Ablamın gıda ihtiyaçları vardı. Onları getirdim ona. Daha da dikkatli olunması gerekiyor” dedi.

    Öte yandan, Araklı ilçesinde koronavirüs tedbirleri kapsamında 4 noktada da karantina uygulaması sürüyor.

  • Türkiye’nin 82. ili olarak anılıyor

    Türkiye’nin 82. ili olarak anılıyor

    Kaçak ve çarpık yapılaşmanın sembolü olan Sisdağı Yaylası, Türkiye’nin 82. ili olarak anılmaya başladı.

    Trabzon ve Giresun’un ortak kullandığı yüzlerce yayla evinin bulunduğu Sisdağı Yaylası, kaçak ve çirkin yapılaşmanın en kötü örneğini gözler önüne seriyor.

    Türkiye genelinde geçtiğimiz yıllarda başlatılan ’İmar Barışı’ ile Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kaçak yapılara af getirileceği belirtilen uygulamayı fırsat bilen bazı vatandaşlar, diğer yaylalarda olduğu gibi Sis Dağı Yaylası’nda da betonarme kaçak yapılar inşa etmeyi sürdürdü.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 31 Aralık 2017 tarihinden itibaren yapılan kaçak yapıların yıkılacağını açıklamasının ardından Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki diğer yaylalarda olduğu gibi Sisdağı Yaylası’nda da ekipler tarafından kaçak yapıların yıkımı yapılmıştı.

    Kaçak yapılar nedeniyle neredeyse yer kalmayan ve doğal güzelliği yok olan 2 bin 182 rakımlı Sisdağı Yaylası, kaçak yapıların yıkılmasına rağmen çarpık yapılaşmanın en kötü örneklerinden biri olarak gösterilmekten kurtulamadı. Betonarme yapılarla site görünümüne kavuşan Sisdağı Yaylası, yöre sakinleri tarafından artık Türkiye’nin 82. ili olarak anılıyor.

    “Burası yayla değil, burası Türkiye’nin keşfedilmemiş 82. ili Sis Dağı”

    Türkiye’nin hiçbir yaylasından Sisdağı Yaylası gibi çarpık ve çirkin yapılaşma olmadığını belirten yöre sakinlerinden Mustafa Özcan, “Doğayı korumasını bilmiyoruz. Aslında burası yayla değil, burası Türkiye’nin keşfedilmemiş 82. ili Sisdağı. Ben öyle diyorum. 82. il deyince bazıları yanlış anlayabilir burası Trabzon Şalpazarı ve Giresun yani iki ile hudut. 82. il dememdeki anlamı bu. Burası iç Anadolu’ndaki bir ili andırıyor. Yaylaya temiz hava için çıkarız. Çocuklarımız yaylaya çıktığı zaman parkta oyun oynayacak alan bırakmadık. Aç kalan yaban ayıları evlere girip saldırıp talan ettiği için tadilat yapanlar olduğu söylendi. Sisdağını Türkiye’nin 82. ili dedik. Aslında il olunca ne olması lazım alt yapı gelmesi lazım. Türkiye’de yayla anlamında buradaki kadar bir yapılaşma başka yerde yok. Ben gözlemlediğim yok. Burası adeta bir şehir görünümünde” dedi.

    “Burası resmen istila edilmiş”

    Yöre sakinlerinden Abdullah Öztürk ise Sisdağı Yaylası’nın istila edildiğini dile getirerek, “Benim düşüncem burası resmen istila edilmiş. Çarpık yapılaşma 3-4 kat apartman yapılmış. Bir vatandaş olarak çok yanlış buluyorum. Devletin buraya el atması lazım bu gidişle dağlarımızın hiçbir özelliği kalmaz. Ahşap, kulübe gibi olsa neyse. Gelişigüzel yapılanma devam ederse hiçbir özelliği kalmayacak. İlerde bunları kaldırmak isteseler bile hafriyatı nereye atacaklar. Devletin bu işe bir an önce el atması lazım” ifadelerini kullandı.

  • Trabzon’da pistten çıkan uçak pide salonu oluyor

    Trabzon’da pistten çıkan uçak pide salonu oluyor

    Ankara-Trabzon seferini yaparken 13 Ocak 2018 günü Trabzon Havalimanı’na iniş yaptığı sırada pistten çıkan, kazanın ardından da tırlarla taşındığı Trabzon’un Yomra ilçesinde kaderine terk edilen yolcu uçağının kaderi belli oldu. Belediye tarafından 3 yatırımcıya tahsil edilen uçağı ilçede 4 milyon TL’lik yatırımla pide salonu olarak hizmet verecek.

    Ankara-Trabzon seferini yapan özel bir havayolu şirketine ait 162 yolcu ve 6 mürettebatın olduğu Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı, 13 Ocak 2018 Cumartesi günü saat 23.30 sıralarında Trabzon Havalimanı’na iniş yaptığı sırada kontrolden çıkarak pistin kuzey yönünde deniz tarafına yöneldi. Uçak, iniş takımlarının balçığa saplanması sonucu denize 25 metre kala durabildi. Kazada yolcular sağ salim kurtarılırken, uçak 20 saat süren operasyonla saplandığı yerden kurtarılarak Trabzon Havalimanı’nda güvenli bir bölgeye çekildi. Trabzon Havalimanı apronunda aylarca taksi pozisyonunda bekletilen uçağın sigorta şirketi tarafından ihaleye çıkarılması ve bir firma tarafından ihalesinin alınması sonrasında 23 Temmuz 2018 tarihinde söküm işlemlerine başlandı. Söküm işlemlerinin ardından Trabzon’un Yomra Belediyesi uçağın ‘Millet Kıraathanesi’ olması için Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Bu başvurusu onaylanan belediye, uçağın teslim işlemini gerçekleştirdi. Uçağın ilçede belirlenen bir alanda hizmet vermesi için 29 Eylül 2018 günü özel bir firma tarafından uçağın kanatları sökülerek bir tıra, uçağın gövdesi ise 11 dingil ve 42 tekerden oluşan yer dorsesine yüklendi. Trabzon Havalimanı apronundan çıkartılan uçak, yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki ilçeye 4 saatte karayolu ile taşındı. 35 metre uzunluğunda, 18 ton ağırlığındaki uçak, ‘Millet Kıraathanesi’ olarak hizmet vermesi için ilçede planlanan alana vinç yardımıyla konuldu. Dönemin Belediye Başkanı tarafından ’Millet Kıraathanesi’ yapılacağı vaadiyle ilçeye getirilerek pazar yerine bırakılan uçak çöpler arasında adeta çürümeye yüz tutarken akıbeti 3 yıl sonra netleşti.

    Pide salonu olacak olan uçak ilçenin sembolü olacak

    Bir dönem yaptığı açıklamalar ile uçağın başlarına bela olduğunu belirten Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, uçağın kaderini belirlediklerini açıkladı. Uçağı almak için yaklaşık 4 aydır proje hazırlayan 3 yatırımcı ile mutabakata varılırken, sahile taşınacak uçak pide salonu olarak hizmet verecek. Abdülkadir Bektaş, Temel Şükrü Yılmaz ve Zafer Celap isimli yatırımcılar tarafından alınan uçak, eksiklikler tamamlandıktan sonra ilçedeki sahil bölümüne taşınacak. Yaklaşık 4 milyon TL’lik yatırımla bundan sonra pide salonu olarak hizmet verecek olan uçağın kokpit bölümünde bu kez pilot kaptan değil pide ustası oturacak. Pistten çıktığında dünya gündeminde günlerce yer alan uçağın ilçenin sembolü haline gelmesi hedefleniyor.
    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, uçak ile ilgili alt yapı çalışmalarının yapıldığını belirterek, “Yaklaşık 5-6 aylık bir süreçte şu anda sözleşmesini imzalamış olduğumuz yatırımcılarımızla birlikte bir çalışmamız vardı. Süreç uçağın proje içerisinde kullanılacak olması sebebiyle ayrıntılı çalışma gerektiren bir durumdu. Arkadaşlarımız uçağın taşınması, monte edilmesi konusunda çalışmalarını yaptılar. Uçak monte edilmesi zor şu an hurda haline dönüşmek üzere olan bir durumda. Eksik parçaları var parçaların tamamlanması yerine taşınması ve restoran haline dönüştürülmesi uğraş veren bir durumdu. Bununla ilgili arkadaşlarımız gerekli alt yapı çalışmalarını yaptılar. Uçağın bir alana kurulması gerekiyordu. Orda şu an mevcut yerde çay bahçesi işletmemiz vardı. O çay bahçesi işletmesini arkadaşlarımız devraldılar. Uçağın o alana taşıyıp kurulması konusunda projelerini yaptılar. Bugün de karşılıklı olarak sözleşmelerimizi imzaladık kendilerine hayırlısıyla uçağı teslim edeceğiz” dedi.

    3 ay içerisinde taşınacak

    3 ay içerisinde uçağın bulunduğu yerden alınarak sahile taşınacağının altını çizen Başkan Bıyık, “Konuşlanacağı yer Yomra sınırları içerisinde sahilde Yomra Kavşağının orada bir çay bahçesi vardır o çay bahçesinin içerisine konuşlandırılacak. Çay bahçesi, kafeterya ve restoran olarak Yomra halkının ve bütün Trabzon’un hizmetine sunulmuş olacak. Çok fonksiyonlu alarak kullanılacak. Orada hem terminal pide markasıyla beraber hizmet edecek hem bir kafeterya mantığı ile alanın halka açık bir biçimde çalışması da sağlanacak ve bütün Trabzon’a ve Karadeniz’e hizmet etmiş olacak. Uçağın kenarını boşaltıyoruz o alanı temizleyeceğiz. Hem uçağı o alandan çıkartmak için zaten oradaki alan bir yığıntı alanı idi orayı temizleyeceğiz o alanı kullanmayacağız. Biz çevresini açıyoruz. İnşallah 3 ay içerisinde arkadaşlarımız uçağı bulunduğu yerden alıp hizmet verecek olduğu alana taşıyacaklar. Bir yıl içerisinde de hizmete açmayı planlıyorlar. Çünkü yerleşmesi yapılması alanın düzeltilmesi biraz uğraş verecek olan bir durum. Bir yıl içerisinde inşallah uçak terminal pide olarak Yomra sınırları içerisinde hizmete açılmış olacak” şeklinde konuştu.

    4 milyon TL’lik yatırım

    Uçağın pide salonu olması için yaklaşık 4 milyon TL’lik bir yatırım yapılacağını dile getiren Başkan Bıyık, “Bu çalışmadan Yomra Belediyesi’nin cebinden çıkacak olan herhangi bir maddi bedel bulunmuyor. Yaklaşık 4 milyona yakın bir maliyet tespiti var. Bu 4 milyonluk bedelin tamamını yatırımcılar karşılayacaklar. 10 yıllık bir kira süresi var. Bu alanı işletmiş olacaklar. Bizim belediye olarak mali anlamda cebimizden çıkacak olan hiçbir bedel yoktur. Biz bugüne kadar uçağı değerlendirememiz olmamızın nedeni uçağın yaklaşık 2-3 milyonun üzerinde bir yatırım maliyetinin olmuş olmasından yola çıkarak bu bedelin Yomra Belediyesi tarafından şu anda karşılanamayacak olması sebebiyle 2 yıldır atıl durumda bekletiyorduk. Bizim taleplerimiz bir yatırımcılarımızın girişimleri ve çalışmaları neticesinde iyi bir noktaya gelmiş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “1 yılın sonunda projeyi tamamlamayı düşünüyoruz”

    Yatırımcılardan Abdülkadir Bektaş ise, 1 yılın sonunda projeyi tamamlamayı hedeflediklerini belirterek, “Fırıncılık baba mesleğim. 11 yaşından beri bu mesleği yapıyorum. Trabzon’da terminalin karşısındaki iş yerimizde 21 yıldır varız. Türkiye genelinde müşteri kitlemiz var. Oradaki işletmemiz bize yetmiyor. Böyle bir arayış içerisindeydik. Burada da bir uçağımız var. Başkanımızla 4 aydan beri müzakere yapıyoruz. Sağ olsun kendisi bize çok yardımcı oldu bu noktaya geldik. Allah nasip ederse 4 milyonluk bir proje. Bir yılın sonunda projeyi tamamlamayı düşünüyoruz. Üç ay içerisinde uçağı buradan alıp yerime götüreceğiz. Yerimiz buraya yaklaşık 500 metre ileride 4 dönüm bir alan. Mevcut yer çay bahçesi olarak kullanılan bir yer. Başkanımızdan uçağı istedik. O da uçağı bize verdi. Yomra’da yaklaşık 60-70 kişi istihdam edecek. Güzel bir proje olacak diye düşünüyorum. Bizim ana menümüz pide olacak. Uçak şu an atıl vaziyette hurda bir uçak. Güzel bir yanımız yatırımcı arkadaşlarımız benim yıllardan beri müşterimdi şimdi ortak olacağız. Dört milyonluk projeyi kendimiz kaldırma şansımız yok. Arkadaşlarımız sağ olsun onlarla birliktelik bir oluşum yaptık. Onların desteğiyle beraber Terminal Pide’yi daha da büyüteceğiz” dedi.

  • Cenazede 40 kişiye virüs bulaştı

    Cenazede 40 kişiye virüs bulaştı

    Trabzon’da hayatını kaybeden bir kişinin cenazesine yaklaşık 100 kişi katıldı, taziye ziyaretinde bulundu. Bu kişilerden 40’ı bir hafta sonra covid-19’a yakalandı. İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, “Trabzon’da taziyeler telefonla” çağrısı yaptı.

    Sağlık Bakanlığı ‘covid19.saglik.gov.tr’ adresinde Türkiye haritası üzerinden yayımlanan verilere göre, son 3 haftadır Covid-19 vaka sayılarının nüfusa oranla en fazla olduğu iller sıralamasında ilk 5 il içerisinde bulunan Trabzon’da, virüsün cenaze namazları ve taziye ziyaretleri ile yayıldığının belirlenmesi üzerine, namazlar 30 kişiyle sınırlandırıldı. Yetkililer, taziye için toplanılan evlerde virüsün daha fazla yayıldığını belirterek vatandaşlara bu konuda uyarılarda bulundu.

    CENAZEYE 100 KİŞİ KATILDI, 40 KİŞİDE VİRÜS ÇIKTI

    Yetkililerin tüm uyarılarına rağmen bölgede virüsün yayılımında etkili olan cenaze ve taziyelere katılımlar sürüyor. Kentte vefat eden bir kişinin cenazesine yaklaşık 100 kişi katıldı, taziye ziyaretinde bulundu. Taziyeye katılan 40 kişiye bir hafta sonra covid-19 teşhisi konuldu.

    Trabzon İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta sosyal medya hesabından, “İlimizde yaşanan bir vefat neticesinde yaklaşık 100 kişinin katıldığı cenaze töreni ve taziyeden 1 hafta sonra 40 kişide Covid-19 hastalığı tespit edilmiştir. Benzer olaylarla karşılaşmamak ve salgınla mücadelede başarılı olmak için Trabzon’da taziyeler telefonla” paylaşımında bulundu.

  • Trabzon’da odasında ölü bulunan doktorun beyin ölümü gerçekleşti

    Trabzon’da odasında ölü bulunan doktorun beyin ölümü gerçekleşti

    Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Cerrahi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. İlker Mataracı önceki gün odasında baygın halde bulunmasının ardından yapılan ilk incelemede serum içerisine anestezi ilacı enjekte ederek intihara teşebbüs ettiği iddia edildi. Beyin ölümü gerçekleşen doktorun intihar şüphesi ile ilgili polis ekipleri harekete geçti.

    Edinilen bilgiye göre, Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. İlker Mataracı, önceki gün yaptığı ameliyat sonrası arkadaşlarına rahatsız olduğunu belirterek odasına çekildi. Bir hemşireyi yanına çağırarak damar yolu açtıran Mataracı, ardından serum taktırdı. Odasında dinlendiği düşünülen Prof. Dr. İlker Mataracı’yı bir süre sonra telefonla ulaşılamayınca odasına gidildi. Kapıyı çalan hastane personeli kendisinden cevap alamayınca bu defa güvenlik görevlilerinden yardım istendi. Güvenlik görevlileri de kapıyı kırarak içeri girince Mataracı’yı baygın halde buldu. Daha sonra odasında ilk müdahalenin ardından hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Mataracı dün akşam saatlerinde bitkisel hayata girdi.

    Öte yandan Mataracı’nın serum içerisine anestezi ilacı enjekte ederek intihara teşebbüs ettiği iddiası üzerine polis harekete geçti. Polis olayla ilgili hastane çalışanlarının ifadesine başvururken, evli ve 2 çocuk babası doktorun bir süredir psikolojik sorunları olduğu öğrenildi. Olayla ilgili inceleme sürüyor.

  • Cenazede 22 kişiye virüs bulaştırdı, mahalle ikinci kez karantina

    Cenazede 22 kişiye virüs bulaştırdı, mahalle ikinci kez karantina

    Trabzon’un Araklı ilçesinin Taşönü Mahallesi’nde trafik kazasında yaşamını yitiren Adem Çebi’nin (43) cenazesine katılan koronavirüslü kişi, cenaze ve taziye evinde temas ettiği 22 kişiye virüs bulaştırdı. 8 ay arayla ikinci kez karantinaya alınan mahalleye giriş çıkışlar kapatıldı.

    Araklı ilçe merkezine 4 kilometre mesafedeki Taşönü Mahallesi’nde vaka sayısının artması ve çok sayıda temaslı kişinin bulunması nedeniyle İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla ikinci kez karantina uygulaması başlatıldı. Karantina nedeniyle mahallenin giriş ve çıkışları, jandarma ekipleri tarafından kontrol altına alındı. Karantinayı ihlal edenlere cezai işlem uygulanacağı belirtildi. Mahalle, 23 Haziran 2020 tarihinde de 14 gün süreyle karantinaya alınmıştı.

    CANEZADE 12 KİŞİYE VİRÜS BULAŞTIRMIŞ

    İlçede 8 ay arayla ikinci kez karantina uygulaması başlatılan mahallede; vakaların cenaze ve taziyede yayıldığı, yapılan testler sonucunda, bazı semptomlar gösteren 22 kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığı tespit edildi. İzmir’in Torbalı ilçesinde, 15 Şubat günü İzmir-Aydın otoyolunda meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Adem Çebi’nin (43) memleketi Trabzon’un Araklı ilçesi Taşönü Mahallesi’ndeki cenazesinde ve taziye ziyaretlerinde salgın tedbirlerinin hiçe sayıldığı, cenazeye katılan koronavirüslü bir kişinin, taziye evinde yakın temas kurduğu mahalleliye virüs bulaştırdığı saptandı.