Kategori: Trabzon

  • Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii ziyarete açılıyor

    Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii ziyarete açılıyor

    Trabzon’da restorasyon çalışmaları tamamlanan Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla düzenlenecek törenlerle yarın ziyarete açılacak.

    Türkiye’nin ‘inanç turizmi’ açısından önemli merkezlerinden biri olan Trabzon’un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı ile 2013 yılında müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya Camisi’nde başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Bölge turizmine büyük katkı sunan tarihi mekanlar, Bakan Ersoy’un katılımıyla yarın düzenlenecek törenlerle ziyarete açılacak.

    AYASOFYA CEMAATİYLE BULUŞACAK

    İstanbul’da Ayasofya’nın ibadete açılmasının ardından Trabzon’da, 7 yıl önce müzeden camiye dönüştürülerek restorasyonu başlatılan Ayasofya-i Sağir Cami-i Şerifi de ibadete açılmış olacak. Cami, 2 yıl süren çalışmaların ardından cemaatiyle buluşacak. Caminin ibadete açık alanında bulunan freskler, özel bir sistemle namaz vaktinde otomatik olarak örtüldükten sonra, namaz bitiminde tekrar ziyaretçilere açılacak.

    SÜMELA MANASTIRI AÇILIŞA HAZIR

    Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde bulunan, Türkiye’nin önemli tarihi, turistik ve inanç mekanlarından olan, her yıl yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği tarihi Sümela Manastırı’nda da 4 yıl süren restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Manastırda endüstriyel dağcılar, kaya düşmesine karşı yamaçları çelik ağlarla ördü.

    SÜMELA’DA KONTROLLÜ ZİYARET

    Koronavirüs salgını nedeniyle 18 Mart’ta ziyarete kapatılan tarihi manastırın, normalleşme adımları kapsamında bir bölümü 1 Haziran’da yeniden açılmıştı. Manastır, yarın düzenlenecek törenin ardından koronavirüs tedbirleri göz önünde bulundurularak ziyaretçilerini ağırlayacak.

    ‘HAYIRLI OLSUN’

    Giresun’dan gezi amaçlı Trabzon’a gelen Yusuf Öner, Ayasofya ve Sümela Manastırı’nın ziyarete açılmasının sevindirici olduğunu söyleyerek, “Restorasyon biraz uzun sürdü ama yeninden Ayasofya’nın ibadete, Sümela Manastırı’nın da ziyarete açılması güzel bir şey. Bilseydik yarın gelirdik. Ama olsun, hayırlısı olsun” dedi.

    ‘TARİHİ KORUYORUZ”

    Kent sakinlerinden Muhammet Göktürk, tarihi değerlere sahip çıkılıp, korunduğunu kaydederek, “Allah’ımıza çok şükür bu günleri bize gösterdi. Burası ve İstanbul’daki Ayasofya’yı açtık. Bunlar bizim milli değerlerimizdir. Bu günleri bize yaşatanlara şükran borçluyuz. Hiç kimseye ayrım gözetmiyoruz. Bu değerleri görüldüğü gibi koruyoruz. Aynı anlayışı başka insanlardan da görmek istiyoruz” diye konuştu.

    Niğde’den Karadeniz turuna çıkan ve Ayasofya Camii’ni ziyarete gelen Burcu Aygüneş de çok heyecanlı olduklarını ifade ederek, emeği geçenlere teşekkür etti.

    SÜMELA MANASTIRI

    Trabzon’un Maçka ilçesinde Karadağ’ın Altındere Vadisi’ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında ‘Meryem Ana’ adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13’üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 4 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında riskli kayaların temizliği yapılan manastırın kapılarının ziyarete açılmasıyla turist yoğunluğu yaşanması bekleniyor. Manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmişti.

    AYASOFYA CAMİ

    Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. 1868 yılında harap durumda olan caminin Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. Bina, 1’inci Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane ve son olarak yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır. Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. 2012 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilen, freskleri asma tavan ve özel perdelerle kapatılan Ayasofya, 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmen ibadete açılmıştı.

     

  • Of Belediye Başkanı koronavirüse yakalandı

    Of Belediye Başkanı koronavirüse yakalandı

    Trabzon’un Of İlçe Belediye Başkanı Salim Salih Sarıoğlu’na koronavirüs teşhisi konuldu. Belediyeden yapılan duyuruda Sarıoğlu ile son 4 gün içinde temas edenlerin dikkatli olmaları istendi.

    Of Belediye Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada belediye başkanı Salim Salih Sarıoğlu’nun bugün yapılan Kovid-19 testinin pozitif çıktığı belirtildi. Açıklamada, “20- 24 Temmuz tarihleri arasında belediye başkanımızla yakın temas kuran vatandaşlarımızın kendilerine birkaç gün boyunca dikkat etmeleri, yakın çevreleriyle ve aileleriyle temas kurmamaları, ateş, halsizlik ve öksürük gibi şikayetleri durumunda en yakın sağlık birimine müracaat ederek test yaptırmaları önemle rica olunur. Yüksek ateş, halsizlik ve öksürük gibi şikayetleri bulunmayan vatandaşlarımızın Covid-19 testi için sağlık birimlerini gereksiz yere meşgul etmemeleri önemle rica olunur. Belediye başkanımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bir an evvel sağlığına kavuşmasını rabbimizden diliyor ve dualarınızı bekliyoruz” denildi.

  • Ölümü şüpheli bulununca otopsi için mezarı açıldı

    Ölümü şüpheli bulununca otopsi için mezarı açıldı

    1 Haziran’da hayatını kaybeden ve ‘doğal ölüm’ diye kayıtlara geçen Muhammet Kuzur’un (58), darp edilerek öldürüldüğü iddiası üzerine Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki mezarı açıldı. Kuzur’un cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ağabeyinin öldürüldüğünü iddia eden Temel Kuzur (50), “Tabutta kan lekeleri vardı. Bu doğal ölüm değil, ağabeyim darp edilerek öldürüldü” dedi.

    Ankara’nın Keçiören ilçesinde yaşayan Muhammet Kuzur, 1 Haziran 2020 tarihinde Bağlum Mahallesi’nde yer alan ve düzenli olarak süt ürünleri satın aldığı A.K.’ye ait mandıraya gitti. Muhammet Kuzur, iddiaya göre mandıranın bahçesinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Bunun üzerine mandıra sahibi A.K., Kuzur’un Trabzon’daki ailesini arayarak, kalp krizi geçirdiğini ve düşerek başını çarptığını, daha sonra da hayatını kaybettiğini anlattı.

    Kuzur’un cenazesi memleketi Trabzon’a gönderildi. Cenaze işlemleri sırasında tabutta kan gören Muhammet Kuzur’un kardeşi Temel Kuzur, cenazenin tamamına bakmak istedi. Pandemi dönemi olduğu için kabul görmeyen bu teklifin ardından Muhammet Kuzur, Derecik Mahallesi’nde defnedildi.

    Ağabeyini toprağa verirken tabutta kan izi gören Temel Kuzur, şüphelendiği için Ankara’nın yolunu tuttu. Ağabeyinin ölüm nedenini araştıran Kuzur, elde ettiği delilleri avukata sundu. Temel Kuzur, ölümünün ardından çekilen fotoğraflarına ulaştığı ağabeyinin başının çeşitli yerlerinde ve vücudunda darp izleri olduğunu tespit ettiğini öne sürdü.

    DARP EDİLEREK ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDASI

    Temel Kuzur, olay yerine gelen 112 acil sağlık görevlilerinin ağabeyine müdahale etmediğini öne sürerek, avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu. Ağabeyinin dini nikahlı eşi Z.G.’nin mal varlığına da tedbir konulmasını istedi. Talepleri yerinde bulan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Trabzon Akçaabat Adliyesi’ne yazı göndererek, Muhammet Kuzur’un mezarının açılarak otopsi yapılmasını istedi, ayrıca ifadesi alınan 5 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. 1 Temmuz’da Muhammet Kuzur’un mezarı açıldı ve cenazesi Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Otopsi sonucunda Muhammet Kuzur’un kesin ölüm nedeni belirlenecek.

    ‘DOĞAL ÖLÜM OLDUĞUNA İNANMIYORUZ’

    Muhammet Kuzur’un kardeşi Temel Kuzur, olay günü saat 13.00 civarında ağabeyiyle görüştüğünü belirterek, “Göğsünde ağrıları olduğunu belirtmişti, ama tahlilleri çok iyiydi. Anjiyo olmasını söyledim, o da; ‘GATA’dan sıra aldığını’ söyledi. Konuştuk ve sonra telefonu kapattık. 16.30’da vefat haberini aldım. Önce ‘kalp krizi geçiriyor’, sonra ‘ambulans geldi, müdahale ediyoruz’ dediler. Daha sonra ‘küvete’, ardından da ‘taşa’ çarptı dediler. Şüphelerimiz arttı. O acıyla birlikte yola çıktık. Bize ‘gelmeyin, gerekeni yaptık’ dediler ve cenazemiz Keçiören Belediyesi tarafından Trabzon’a gönderildi. Biz de Samsun’da cenazeyi karşıladık. Tabutun içine bakmak istedim ve bu sırada tabutta kan gördüm. Kefeni açtığımda ise yüzündeki pamukta kan olmadığını gördüm. Kendi kendime ‘bu kan nereden geliyor’ diye düşündüm. Kefenin tamamını açmak istedim ancak imam arkadaş ‘açmayalım’ dedi” ifadelerini kullandı.

    ‘AĞABEYİMİN KAŞI, GÖZÜ, DUDAĞI VE KULAĞI PATLAKTI’

    Kan lekelerini görünce huzursuz olduğunu anlatan Kuzur, “Daha sonraki süreçte delil olabilecek fotoğraflar buldum. Bu fotoğraflarda ağabeyimin kaşı, gözü, dudağı ve kulağı patlak. Zaten kan kulak arkasından geliyordu. Sağ kaburgası morarmış, koltuk altı şişmişti. Fotoğraflara bakarak doğal ölüm olmadığına kanaat getirdik, ‘darp edildi’ dedik. Bunu araştırmaya başladık ve bazı ipuçlarına ulaştık. Bu ölümün doğal olmadığına inandık. Daha sonra talebimiz üzerine Adli Tıp raporu istedik, 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduk ve ardından 1 Temmuz’da yapılan otopsi sonrası ikinci kez ağabeyimi defnettik. Adli Tıp raporunda ne çıkacak göreceğiz, ama bana göre bu doğal bir ölüm değil. Bizim şüphemiz darp üzerine. Gerekenin yapılacağına inanıyorum ve adalete güveniyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 20 yıl sonra gelen intikam!

    20 yıl sonra gelen intikam!

    Trabzon’da Adem Ergül (36), 20 yıl önce 7 aylık hamile ablası Özlem Çakmak ile annesi Havva Ergül’ü öldüren ve tahliye olan eniştesi Muzaffer Çakmak’ı, tabancayla vurarak öldürdü. 20 yıl sonra anne ve ablasının intikamını almak için cinayeti işlediğini söyleyen Ergül, tutuklandı.

    Yeni Mahalle’de Muzaffer Çakmak, 14 Mart 2000’de, 7 aylık hamile eşi Özlem Çakmak ve kayınvalidesi Havva Ergül’ü öldürdü. 55 yıl hapis cezası alan Çakmak, şartlı tahliye hükümlerini tamamladığı için 2016 yılında tahliye oldu. Anne ve ablası öldüğünde 16 yaşında olan Adem Ergül, önceki akşam O.B. ile M.B. isimli arkadaşlarına ‘Size sütlaç ısmarlayacağım, Hamsiköy’e gidelim’ dedi. Maçka ilçesinde otelin önüne gelen Adem Ergül, ‘su alacağım’ diyerek otomobili durdurdu. Araçtan inen Ergül, girdiği otelde çalışan Muzaffer Çakmak’ı tabancayla ateş ederek öldürdü. Olaydan sonra elinde tabanca ile koşarak otomobile gelen ve ‘annemin ve ablamın katilini öldürdüm’ diyen şüpheli, arkadaşları ile olay yerinden uzaklaştı.

    ARKADAŞLARI OTOMOBİLDEN İNDİRDİ

    Arkadaşlarının otomobilden indirdiği Adem Ergül jandarmaya teslim oldu. Ergül, ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede, mahkemece tutuklandı. O.B. ve M.B. ise ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

  • Köpek saldırısında kolunu kaybetti! O anları anlattı

    Köpek saldırısında kolunu kaybetti! O anları anlattı

    Trabzon’un Of ilçesinde, evinin yakınında 1’i pitbull, 2’si Alman kurdu 3 köpeğin saldırısına uğrayan ve sol kolu dirseğinden kesilen, vücudunda yaralar bulunan Huriye Kaya (57), 6 ameliyat geçirdikten sonra taburcu oldu. Sokağa yalnız çıkmaya korktuğunu söyleyen Kaya, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

    Olay, 11 Haziran’da, Of’un Aşağı Kışlacık Mahallesi’nde meydana geldi. Tekirdağ’dan memleketine çay hasadı için gelen Huriye Kaya, evinin yakınında 1’i pitbull, 2’si Alman kurdu 3 köpeğin saldırısına uğradı. Köpeklerle uzun süre mücadele eden kadın, çığlık sesleri üzerine koşarak gelen çevredekilerin yardımıyla kurtarıldı. Ağır yaralanan kadın, ihbar üzerine gelen sağlık ekiplerince ambulansla Of Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalesinin ardından Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’ne sevk edilen kadın, 7 kez ameliyata alındı. Parçalanan sol kolu dirseğinden kesilen, vücudunda yaralar bulunan Kaya, 1 ay sonra hastaneden taburcu oldu. Evine gelen Kaya, korku dolu anları unutamıyor, sokağa yalnız çıkmaya korkuyor.

    Huriye Kaya, “Sabah erkenden çay bahçesine gitmek için evden çıktım. Olay yerine gelince baktım 3 köpek yolda yatıyor. Sessizce ilerlemeye çalıştığım anda bir anda ikisi sırtıma biri koluma saldırdı. Beni çeke çeke yolda sürüklediler. Üzerimde hiç kıyafet kalmadı. O anda pitbulun kolumu kopardığını gördüm. Bayılsaydım benim parçamı bulamazlardı. Can havli ile pitbulun boğazından sıkarak kolumu kurtarmaya çalıştım. O anda yukarıdan çay işçileri taşıyan biri beni gördü şok oldu. Üstümde hiç kıyafet kalmamıştı. Ne olduğunu anlamadım. Ben yardım istedim. Az ileride durdu. Sonra köpeklerin sahibine ve komşulara haber verdi. Beni oradan kurtarıp hastaneye kaldırdılar’’ diye konuştu.

    ‘HASTANEDE ÖLÜM KALIM SAVAŞI VERDİM’

    Sahiplerinin başıboş bıraktığı köpekler yüzünden hastanede ölüm kalım mücadelesi verdiği dile getiren Kaya, ‘’Ben hastanede bir sürü iğneler vuruldum. Yoğun bakımda kaldım. Ameliyatlar geçirdim. Ben bu acıları yaşarken köpek sahipleri yan gelip yattılar. Benim ne olduğumu düşünmediler. Benim hastanede uykusuz kaldım. Ben ölüm mücadelesi verdim. Bu sorumsuzların cezalanmalarını istiyorum. Yetkililer benim sesimi duysun. Buradan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sesleniyorum. Benim sesim duyun. Beni bu hala sokanlara gereken cezayı verin’’ dedi.

    ‘AİLECEK TRAVMA İÇERİSİNDEYİZ’

    Olaydan sonra annesinin ve ailesinin psikolojisinin bozulduğunu ifade eden Derya Günal da “Annem 6 kez ameliyat oldu. Ağrıları dinmedi. Sırtında hala ısırık izleri var. Akşamları uyuyamıyorum. Gece kabuslar ile yatağından kalkıyor. Yalnız başına sokağa çıkmakta korkuyor. Bu durum bizim de psikolojimizi bozdu. Babam yüzde 65 engelli biri. Annem bizim elimiz ayağımız her şeyimizdi. Şimdi o da bakıma muhtaç hale geldi. Gece annem üzerini bile örtemiyor. Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın. Sorumluğunu alamadığınız köpekleri bakmayın. Yetkililerden caydırıcı cezalar istiyorum’’ diye konuştu.

  • Trabzon’nun 2 ilçesinde korona karantinası

    Trabzon’nun 2 ilçesinde korona karantinası

    İl Sağlık Müdürü Hakan Usta, yaptığı yazılı açıklamada, “Son 2 günde karşımıza çıkan birkaç vaka nedeniyle işi sıkı tutabilmek adına bazı yerlerde ve binalarda karantina tedbirleri alınmak durumunda kalındı” ifadesini kullandı.

    Usta, ilgili kurumlar olarak işi sıkı tuttuklarını belirterek, vatandaşlara maske takmaları, mesafe ve temizlik kurallarına uymaları çağrısında bulundu.

    Tedbirler kapsamında, Çaykara ve Araklı İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararları ile her iki ilçedeki bazı apartmanların karantinaya alındığı öğrenildi.

  • Sınav saatinde ses çıkaran inşaat işçilerine para ceza kesildi

    Sınav saatinde ses çıkaran inşaat işçilerine para ceza kesildi

    Trabzon’un Sürmene ilçesinde sokağa çıkma kısıtlamasına uymayarak inşaatta çalışan 4 işçiye, LGS sınavındaki öğrencileri rahatsız ettikleri için 5 bin 580 TL para cezası kesildi.

    Binlerce adayın iyi bir lisede eğitim alabilmek için uzun bir süredir çalıştığı LGS sınavı için getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına uymayan inşaat işçilerine ceza kesildi. Trabzon’un Sürmene ilçesindeki Yemişli Mahallesi’nde bulunan Yakup Kalafatoğlu İlkokulu ve Ortaokulunda LGS sınavına giren öğrenciler, inşaattaki çekiç sesleri nedeniyle rahatsız olduklarını dile getirdi. Okulun hemen yanındaki inşaattaki sesler nedeniyle inşaat işçileri polis ekipleri tarafından uyarıldı.

    Uyarılara rağmen inşaatta çalışmayı sürdüren işçiler için okulda bulunan polis memuru, Sürmene Emniyet Müdürlüğünü arayarak yardım istedi. Sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen inşaatta çalışmayı sürdüren işçilerin yanına gelen Sürmene İlçe Emniyet Müdürü Ramazan Soner, öğrencilerin inşaattaki sesler nedeniyle etkileyeceğini belirterek, uyarılara rağmen çalışmayı sürdüren 4 işçiye toplamda 5 bin 850 TL cezai işlem uyguladı.

  • Uzungöl’de iyileştirme projesi

    Uzungöl’de iyileştirme projesi

    Karadeniz’in gözde turizm merkezlerinden Uzungöl’deki turizm işletmelerinde, normalleşme sürecine uygun olarak gerekli hijyen tedbirleri alınıp, misafirler ağırlanırken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle göl ve çevresinde uygulanacak 2 etaplık Rehabilitasyon ve İyileştirme Projesi çalışmalarına da başlandı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un kent ziyaretinde “Uzungöl’ü dünya markası yapacağız” diyerek açıkladığı, ilk etabı 3 milyon liralık projenin detay ve ihale sürecine ilişkin görsel paylaşımında bulundu. 1’inci etabı 30 Haziran’da ihaleye çıkmaya hazırlanan proje kapsamında; görsel estetiğe sahip, doğal, çevreye uyumlu, dayanıklı malzemeler kullanılıp, Uzungöl ve çevresindeki günübirlik rekreatif faaliyetlerin düzenleneceği ortamın sürdürülebilir olarak yeniden oluşturulması hedefleniyor.

    PROJE DETAYLARI BELİRLENDİ

    Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’nca projenin detaylarına ilişkin yapılan açıklamada, “Çaykara ilçesinde yer alan ve eşsiz güzelliği ile ziyaretçilerini karşılayan Uzungöl’ün çevresinde alana özgü doğal yapı korunarak, tarihi ve yöreye özgün iyileştirmeler yapmak amacıyla rekreasyon alanı Rehabilitasyon ve İyileştirme Projesi çalışmalarına başlanmıştır. Proje kapsamında görsel estetiğe sahip, doğal, çevreye uyumlu, dayanıklı malzemeler kullanılarak, Uzungöl ve çevresindeki günübirlik rekreatif faaliyetlerin düzenleneceği ortamın sürdürülebilir bir şekilde yeniden oluşturulması amaçlanmaktadır” denildi.

    ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

    İlk etap çalışmalarının onaylanıp, ihale sürecinin başlatıldığı belirtilen açıklamada, “Uzungöl Rehabilitasyon ve İyileştirme Projesi’nde 2 bin metre uzunluğunda ahşap korkuluk, kaldırım, bazalt bordür ve rulo çim yapımını içeren ilk etap çalışmaları, Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun kararı ile onaylanmıştır. 1’inci etap proje ihalesi, 30 Haziran 2020 tarihinde yapılacaktır. 2’nci etap proje çalışmaları ise devam etmektedir” denildi.

    ‘KISA SÜREDE TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ’

    Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, çalışmaları yakından takip ettiklerini kaydederek, “Uzungöl, şehrimiz ve bölgemiz için çok önemli bir turizm destinasyonu. Yerli ve yabancı turistlerimizin gözdesi olan Uzungöl’ün hem çevre düzenlemesinin iyileştirilmesi hem de tanıtımı için yoğun çalışma yürütüyoruz. Bölgede kullanımdan dolayı eskiyen tüm alanları güzel bir görünüme kavuşturmak için 30 Haziran’da Uzungöl Rehabilitasyon ve İyileştirme Projesi’nin ihalesini gerçekleştireceğiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın desteğiyle sonbaharda yapımına başlayacağımız toplam 12 milyon liralık çevre düzenlemesi çalışmasını kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Uzungöl ile ilgili çalışmalarımızda bize her zaman destek olan Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı’mıza teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

    UZUNGÖL

    Çaykara ilçesine 20 kilometre uzaklıkta, 1250 metre yükseklikte yer alan, doğal güzellikleriyle Doğu Karadeniz’in gözde turizm merkezi olan Uzungöl, yüksek dağ peyzajı ve yayla- orman ekosisteminin birlikte yer aldığı ‘tabiat harikası’ yer olması özelliğiyle öne çıkıyor. Tabii ve kültürel değerlerin var olması nedeniyle 1989 yılında ‘tabiat parkı’ ilan edilen Uzungöl, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. 500 bin metrekare alana sahip gölde, alabalık ve sazan da yaşıyor.

  • Yılanın ısırdığı müdür yardımcısı kurtarılamadı

    Yılanın ısırdığı müdür yardımcısı kurtarılamadı

    Trabzon’un Dernekpazarı ilçesine bağlı Gülen Mahallesi’ndeki çay bahçesinde dün temizlik yapan Recep Ali Düzenli’yi yılan ısırdı.

    İhbarla gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği Düzenli, ambulansla Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Düzenli, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Evli ve 4 çocuk babası olan Recep Ali Düzenli, Trabzon Karadeniz Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi’nde müdür yardımcısı olarak görev yapıyordu.

  • Böyle hayırsever görülmedi! 450 bin TL’lik borçları sildi

    Böyle hayırsever görülmedi! 450 bin TL’lik borçları sildi

    Trabzon’un Çaykara ilçesinde bir hayırsever kaymakamlık aracılığıyla vatandaşların 450 bin liralık veresiye borucunu üstlendi. Görevliler teker teker market ve bakkalları dolaşarak vatandaşların borçlarını ödedi.

    İsminin açıklanmasını istemeyen bir hayırsever, Çaykara Kaymakamı Salih Çiğdem ve Belediye Başkanı Hanefi Tok ile iletişime geçerek, ilçedeki vatandaşların bakkal ve marketlere olan borcunu ödemek istediğini bildirdi.

    Bunun üzerine, ilçede tespit edilen vatandaşların toplam 450 bin liralık borcu üstlenen hayırsever ödemeyi yaptı.

    Çaykara Kaymakamı Salih Çiğdem, hayırseverin talebi üzerine kaymakamlığa bağlı Vefa Destek Gurubu görevlilerinden oluşan ekiplerin ilçe merkezindeki esnafı dolaşarak borcu bulunan vatandaşların listesini çıkardıklarını söyledi.

    Hayırseverin vatandaşlara ulaşmasında aracı olduklarını belirten Çiğdem, görüşmeler sonucu borçlarının ödenmesini kabul eden 375 kişiye ait toplam tutarı ilettiklerini aktardı.

    Anadolu Ajansı’na açıklama yapan Çiğdem, tespit edilen vatandaşların bakkal ve marketlere olan toplam 450 bin liralık borcunu ödeyen hayırsevere teşekkür etti.

    Çaykara Belediye Başkanı Hanefi Tok da hayırsever vatandaşın bu davranışının koronavirüs salgını süreci ve Ramazan ayına denk gelmesinin borçlu vatandaşları ve esnafı rahatlattığını söyledi.

    Hayırsever vatandaşa duyarlılığından dolayı teşekkür eden Tok, “Belediye olarak biz de süreçte kendisine destek olduk. Teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.