Pülümür ilçesine bağlı Mutu bölgesinde bir sokak köpeği, kediyi emzirirken görüntülendi. Köpeğin, kedinin rahat emebilmesi için sırt üstü yattığı görüldü.
Olaya tanıklık eden Hıdır Eren, “Bir köpeğin bir kediyi emzirdiğini gördük. Doğal olarak hayvanların dostluk kurabileceklerine şahit olduk. Bu da çok anlamlı bir şey” diye konuştu. Hayvanların acıktıklarında paylaştıklarını ve birbirlerine yardımcı olduğunu söyleyen Eren, “Bu da güzel bir olay” dedi.
Tunceli Valiliğinden yapılan açıklamada, Eren Abluka Sonbahar Kış-13 operasyonu çerçevesinde İl Jandarma Komutanlığınca Tunceli kırsalında gerçekleştirilen operasyonlarda 15 sığınağın imha edildiği kaydedildi. Açıklamada, ”Sığınaklar içerisinde 2 adet jenaratör, 806 adet EYP için hazırlanmış düzenek, 2 adet el telsizi, 35 adet büyük tüp, 3 kilogram metal tozu, EYP yapımında kullanılması için 1 adet düdüklü tencere, 1 adet ampermetre, 3 adet 6’lı hazırlanmış pil bloğu, 350 metre kablo, 4 adet şarj adaptörü, 2 adet fırın,1 adet uzaktan kumanda anahtarı, 4 adet örgütsel doküman, 3 adet termos, 1 adet pense, 3 adet 15’litrelik motor yağı, 50 kilogram kireç, 1 adet havan mühimmatı, 10 adet küçük tüp, 1 adet güneş paneli, 62 adet pil, 3 adet akü, 5 adet şarj kablosu, 1 adet lehim çantası, 140 metre branda, 150 metre sera naylonu, 10 çift ayakkabı, 4 adet sırt çantası, 10 adet battaniye, 4 adet şemsiye ve çok miktarda yaşamsal malzeme ele geçirilmiştir” denildi.
Ovacık ilçesinde bulunan doğası ile kendine hayran bırakan ve halk arasında kutsal kabul edilen Munzur Gözeleri’nin her mevsim ziyaretçisi eksik olmuyor.
Yazın ziyaretçi akınına uğrayan gözeler kışın ise bir nebze sessizliğe bürünüyor. Gözelere gelen vatandaşlar burada mum yakarak dilek tutup dua ediyor. İlçede yaşayan 43 yaşındaki Birgül Ağdoğan ise 25 yıldır buraya gelen ziyaretçilere mum yerine kullanılan çıraları satarak geçimini sağlıyor.
Çıra satarak geçimimi sağladığını aktaran Birgül Ağdoğan, “Bezi alıyor ve kesiyoruz. Bal mumu eritiyoruz. Bezi içerisine batırıyor çıkartıyor ve kurutuyoruz. Sonra makasla kesiyoruz. Ardından sarıyoruz ve satıyoruz. Hangi türbeye gidilmişse onun adı anılarak yakılır. Daha sonra dua edilir. Dilekler varsa dilekler söylenir. 25 senedir satıyoruz” dedi.
Daha önceden beyaz mumların yakıldığını aktaran Ağdoğan, “Munzur Baba bayağı bir kirleniyordu. Annem biz bez alalım eski çıralarımızı yapalım dedi. Mum gerçekten kirletiyordu. Akıp suya geliyordu. İnsanlar o mumdan kayıyordu. Mumla gelenlere çıra veriyorum. Mumları evinize götürün diyorum. Bunların tanesi 1 TL’ye satıyoruz. 3 tane yakabilir. Fazlasına gerek yok. Aile boyu paketi de 10 TL’ye satıyoruz. Satıyorum kendi geçimimi sağlıyorum. Evime yiyecek alıyorum. Şuan başka bir geçimimiz yok” diye konuştu.
Edinilen bilgiye Tunceli-Ovacık karayolunun 17. kilometresinde 62 AC 796 plakalı beton mikseri, ismi öğrenilemeyen sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Kazada ölen ya da yaralanan olmazken olayla ilgili inceleme başlatıldı.
Türkiye’de en az nüfusu olan şehirleri arasında 83 bin 443 nüfusu ile sondan ikinci olan Tunceli, yazın gelen gurbetçiler ile nüfusu 6 katına ulaşıyor. Bunun yanı sıra aldığı turist ile kentte Munzur çayı kenarı, park ve vadilerinde adeta adım atacak yer kalmıyor.
Yoğun bir yaz sezonu geçiren Tunceli’de ekim ayının gelmesi ile gurbetçiler dönüşe geçti. Hal böyle olunca Tunceli adeta kabuğuna çekildi. Şimdiler de sessizliğe bürünen Tunceli’de yerli halk kışa hazırlanmaya başladı.
Temmuz ayında çok sayıda gurbetçinin Tunceli’ye geldiğini aktaran İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Hakan Ulaşoğlu, ”Yaz aylarında nüfusumuz 6 katına kadar çıkıyor. Tunceli kışın kendi iç dünyasına çekiliyor ve sessizliğe bürünüyor. Biz de o sessizliğe hazırlanıyoruz” dedi.
Kışın Tunceli’nin sakin olduğunu aktaran gurbetçi Hasan Sirav, ”Yurt dışından gelenlerin çoğu geri gidiyor. Yazın farklı şehirlerde tatil yapanlar vardı. Vadilerinden tutun parklarına kadar çok kalabalık oluyor. Gurbetçilerin çoğu 10’uncu ayda Tunceli’yi terk ederler. Kışın burası soğuk olur. Kendi içine bürünür. Çok sakin geçer. Ben bu sene değişik düşündüm ve kışı tercih ettim. Gelecek sene yine kışın geleceğim” diye konuştu.
Valilikten yapılan açıklamada, bazı basın ve yayın organları ile bir kısım sosyal medya hesapları tarafından “KYK Tunceli Kız Yurdunda kalan öğrencilerinin gıda zehirlenmesi yaşadıkları” iddiasının ortaya atıldığı, iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, kamuoyunu yanıltıcı ve gerçek dışı bilgileri yayanlar hakkında adli makamlara suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi.
Tunceli İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinde Pülümür kırsalında operasyon gerçekleştirildi. Operasyonda 4 adet sığınak içerisinde 555 adet 7,62 milimetre fişek, 222 adet 5,56 milimetre fişek, 2 adet kalaşnikof şarjörü, 1 adet dürbün, 1 adet el yapımı patlayıcı devre düzeneği, 2 adet büyük tüp, 24 adet büyük pil, 1 adet güneş paneli ve çok miktarda yaşamsal malzeme ele geçirildi.
Bölgede operasyonların süreceği öğrenildi.
Kaza, Tunceli- Elazığ karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, karşıya geçemeye çalışan bir köpek anayola girdi. Bu sırada bir otomobil frene bastı fakat köpeğe çarpmaktan kurtulamadı. Bu sırada arkadan gelen 2 araçta kazaya karıştı. Köpek olay yerinden koşarak uzaklaşırken, araçlarda ise maddi hasar meydana geldi.
Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarına yansıyan görüntüler Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından paylaşıldı.
AFAD’dan yapılan açıklamada, merkez üssü Tunceli Pülümür’de saat 07.52’de 3.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu. Sarsıntı 6.3 kilometre derinlikte kaydedildi.
Tunceli’nin Hozat ilçesinde Yozgat Bozok Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. öğretim üyesi Serkan Erdoğan ile aynı üniversitede araştırma görevlisi İlter Tanrıverdi tarafından yapılan çalışmada, ilçeye bağlı Karacaköyü yol ayrımından yaklaşık 3 kilometre devam eden Demir Çağına tarihlenen sal taşlarından yapılmış yol tespit edildi.
Çatalkaya üzerinden Gavur Kalesine varan yolun bitiminde kalede yapılan çalışmada yaklaşık 2 metre 80 santimetreye varan harçsız surlar tespit edildi. Surlar ve sulu çanak yuvaları ve seramik kırıklarından ötürü bölgenin en genç Demir Çağında iskan edilmiş olduğu anlaşıldı. Bu tip kalelerin, her ne kadar Demir Çağı olarak görülse de bundan sonra yapılacak çalışmalarla bu kalenin daha eski bir tarihe yani genç Tunç Çağına değin götürülebileceği belirtildi.
Çalışmada akademisyenlere rehberlik yapan yazar ve doğa aktivisti Vedat Aldemir, “Doğası kadar arkeolojinin de bakir olduğu Tunceli’nin Hozat ilçesinde doğa gezilerimiz sırasında denk geldiğimiz birkaç tarihi doku vardı. Bu tarihi dokuların gün yüzüne çıkarılması için akademik yetkililerden, arkeologlardan destek istedik. Sağ olsunlar bizi kırmayıp buraya kadar geldiler. Bir kalede yerleşim bölgesi tespit ettiler ve bu tespitin demir çağına uzandığını yalnız üzerinde yapılacak araştırmalar sonucunda tunç çağına kadar gidebileceğini söylediler. Bu da bizim için çok sevindirici bir haber oldu. Bizim de yetkililerden talebimiz bölgedeki bu alanların tescillenmesi ve turizme kazandırılması” dedi.