MSB’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Irak’ın kuzeyinde icra edilen Pençe-Kilit Operasyonu planlandığı gibi başarıyla devam ediyor. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 26’ya yükseldi” denildi.
Irak’ın kuzeyinde icra edilen PENÇE-KİLİT Operasyonu planlandığı gibi başarıyla devam ediyor. Etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 26’ya yükseldi.#MSB #PençeKilitOperasyonu pic.twitter.com/7meKOilKUf
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) April 19, 2022
Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu’nun yarın en önemli toplantılarından birini gerçekleştireceğini duyurmuştu. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da özellikle maske konusunda gevşeme kararları beklenen toplantı öncesi konuştu.
Prof. Dr. İlhan, vaka ve vefat sayılarında düşüşün devam ettiğine dikkat çekerek, “Vaka sayılarımız son 1 haftadır 5 binin altında. Uzunca süredir bu rakamlara hasret kalmıştık. Büyük hastanelerimizde koronavirüs vakaları olmakla birlikte genel olarak ülkemizde hem toplumda hem de hastanelerimizde bir rahatlama söz konusu” dedi.
Prof. Dr. İlhan, Bilim Kurulu toplantısında muhtemelen bu sürecin değerlendirileceğine vurgu yaparak, “Muhtemelen bu sürecin değerlendirmesi yapılıp, bu süreç sonrasında bir yeni dönem belirlenecektir düşüncesindeyim. Maske için bakıldığında; Amerika’da, Avrupa’da maske kullanımının giderek azaldığına şahit oluyoruz. Ancak bir yandan da düşünüldüğünde özellikle riskli yerlerde maske kullanımın devam ettiği konusunda bilgilere sahibiz. Örneğin; hastanede maske takmak hem kişiyi hem sağlık çalışanlarını korumak için doğru bir yaklaşım. Çok uzun süreli bir uçak yolculuğunda, tren yolculuğunda, otobüs yolculuğunda maske takmak kişiler için koruyucu bir yaklaşım olarak görünmekte. Maskenin özellikle çok kalabalık ve kapalı yerlerde koruyuculuğunun yüksek olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Bu nedenle belki bu tip çok riskli yerler dışında bir rahatlamanın söz konusu olabileceğini beklemek mümkün” diye konuştu.
Prof. Dr. İlhan, vakarda tekrar artış beklenip beklenmediğine ilişkin ise şunları söyledi:
“Koronavirüs sürecinin nereye doğru yol alacağı birkaç faktör ile ilişkili. Bunlardan biri; virüsün ağır hastalık yapacağı bir varyantının ortaya çıkıp çıkmaması. Bu durum her zaman söz konusu olabilir ama şu anki bilgilerimize göre çok daha düşük bir olasılık gibi görünüyor ama bu riskin her zaman söz konusu olduğunu bilmek gerekiyor. İkincisi, toplumların koronavirüs salgını için hem bireysel olarak hem de toplumun genelinin ne kadar bağışık olduğu. Ülkemiz için bakıldığında 3 doz aşı olan 27 milyondan fazla vatandaşımız var. 2 doz aşı olan da 53 milyondan fazla kişi var. Koronavirüsten korunmada aşının önemli faktör olduğunu söylemek gerekiyor. Aşı olanların son doz üzerinden 6 ay geçtiyse özellikle de kronik hastalığı olan vatandaşlarımız ve 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın 1 doz daha hatırlatma dozlarını olmaları en doğru yaklaşım olacaktır. Üçüncüsü de toplumların davranış biçimleri. Kişiler çok dikkatsiz davranıyor, risk grubunda olan kişiler ile temasta bulunmaktan çekinmiyorsa kendisinde semptomlar olan kişi toplum ile bir arada olmaktan çekinmiyorsa burada da bir riskin söz konusu olabileceği söz konusu. Geldiğimiz dönem daha çok bireysel önlemlerin, aşılamanın öne çıktığı bir yol olarak gözükmekte.”
TUSAŞ’tan yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye’nin çift motorlu ilk İHA’sı ‘Aksungur’a yeni bir kabiliyet daha kazandırıldı. 750 kilo faydalı yük taşıma kapasitesi bulunan platforma entegre edilen sivil baz istasyonu üzerinden ilk kez kesintisiz cep telefonu görüşmesi sağlanmış oldu. Turkcell tarafından sağlanan mobil data desteği ile gerçekleştirilen ilk testleri başarıyla tamamlanan bu kabiliyetle ‘Aksungur’ yangın, deprem gibi afet durumlarında istihbarat, gözetleme, keşif faaliyetlerinin yanı sıra baz istasyonu olarak da görev yapabilecek.
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, “‘Aksungur’umuza entegre edilen baz istasyonu ile uçtan uca iletişime yeni bir boyut kazandırdık. Afet durumlarında mobil iletişimin kesintisiz devam etmesine imkan sağlayacak bu kabiliyet ile ihtiyaç duyulması halinde ‘Aksungur’ mobil baz istasyonu olarak havadan destek sağlayabilecek” dedi.
40 bin feet’e kadar uzun süreli operasyonlara imkan veren iki çift turboşarjlı motora sahip ‘Aksungur’, İHA, EO/IR, SAR ve SIGINT faydalı yükleri barındırabiliyor. İlk uçuşunu 2019 yılında yapan platform, 50 saat havada kalış rekoruna sahip. Geçen yıl Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Adana’da konuşlu olarak yangın tespit ve gözetleme görevleri gerçekleştiren ‘Aksungur’dan şu an Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde 2 adet bulunuyor.
ABD’li gazeteci Lindsey Tyler Snell’in, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya uygulamaları üzerinden askeri personelle iletişim kurup, Türkiye’nin askeri operasyonları hakkında bilgi derlemeye çalıştığı belirlendi. Snell’in, ‘Tinder’ gibi sosyal çöpçatanlık uygulamalarıyla da iletişime geçtiği askeri personelle cinsel içerikli sohbetlerde bulunup, video ile fotoğraf paylaştığı tespit edildi.
Snell’in, sosyal medya hesapları üzerinden yurt dışında görevli askeri personeli ve Azerbaycanlı askerleri de hedef aldığı, ağına düşürdüğü kişilerden Türkiye’nin operasyonları ile askeri varlığı hakkında detay bilgi edinmeye çalıştığı anlaşıldı. Snell’in ayrıca 2’nci Karabağ Savaşı’nda Türkiye ve Azerbaycan aleyhinde faaliyetlerde bulunduğu, Ermenistan’la iş birliği içinde Türkiye aleyhtarı yayınlar gerçekleştirdiği belirlendi.
Öte yandan Snell’in Ağustos 2016’da Suriye’den Türkiye’ye kaçak yollardan girerken yakalandığı, ‘askeri yasak bölgeyi ihlal ve casusluk’ suçlamasıyla 2016 yılının Ağustos-Ekim ayları arasında tutuklu kalmasının ardından sınır dışı edildiği öğrenildi. Hakkında ‘G-87’ tahdit koduyla Türkiye’ye giriş yasağı bulunan ABD uyruklu Lindsey Tyler Snell’in sosyal medya üzerinden PKK/YPG ile FETÖ ile etkileşim halinde olduğu, ayrıca FETÖ bağlantılı ‘The Investigative Journal’ internet sitesi yazarlarından olduğu bildirildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla Hakkari’de ‘Eren Abluka-2 (Hakkari-Kavaklı) Şehit Uzman Jandarma Çavuş Mehmet Bayar Operasyonu’ başlatıldı. Operasyonda Hakkari İl Jandarma Komutanlığı’nca jandarma özel harekat, polis özel harekat, jandarma komando ve güvenlik korucusu timlerinden oluşan 654 personel görev aldı. Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen ‘Eren Abluka’ operasyonlarının, halkın desteği ile inançlı ve kararlı olarak başarıyla devam ettiği belirtildi.
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararında, Polonya Cumhuriyeti kimlik kartı hamili vatandaşlarının Türkiye’ye yapacakları her 180 gün içinde azami 90 gün ikamet süreli turistik amaçlı seyahatlerinde ve transit geçişlerinde vize muafiyeti sağlanacağı belirtildi.
Kararın, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 18’inci maddesi gereğince verildiği aktarıldı.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, ABD’nin New York kentinde bulunan BM Genel Merkezi’nde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Çaresiz sivillerin güç durumdaki bölgelerden tahliye edilebilmesi ve çok ihtiyaç duyulan yardımı sağlayabilmesi için Ukrayna’da yerel ateşkes düzenleme girişimleri gerektiğinin altını çizen Griffiths, “Açıkçası, Rusya tarafında henüz insani bir ateşkese sahip değiliz. Bununla ilgili birçok ayrıntıya girdim ve bu tekliflerin ayrıntıları hakkında bana geri döneceklerine söz vermeye devam ettiler” dedi.
Ukrayna’daki Ukrayna ve Rus güçleri arasında insani ateşkesin şu anda ufukta olmadığını, ancak birkaç hafta içinde mümkün olabileceğini söyleyen Griffiths, barış sağlanması konusunda Türkiye’den umutlu olduğunu ifade etti. Griffiths, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililerle Ukrayna ve Rusya arasında insani müzakerelere ev sahipliği yapma umutlarını görüşmek üzere bu hafta Türkiye’ye gideceğim’’ dedi.
Griffiths, Türkiye’nin barışa giden yolda başarılı olduğunu belirterek, “Türkiye, her iki tarafa da bu görüşmeler için gerçekten değerli ve faydalı bir ev sahibi olarak kendini sunabildi” dedi.
Yargıtay’a göre fahri trafik müfettişleri başka illerde ceza kesemeyecek.
İçişleri Bakanlığı’nın kuralları hiçe sayan sürücülerin tespiti noktasında uygulamaya koyduğu fahri trafik müfettişleri, kural ihlali yapan sürücülere Kabahatlar Kanunu çerçevesinde ceza kesebiliyor.
Bir fahri trafik müfettişi tarafından ceza kesilen sürücü, kararı yargıya taşıdı.
Fahri trafik müfettişinin başka bir şehirde yaşamasının önemli olmadığına dikkat çeken Sulh Ceza Mahkemesi itirazı reddetti. Karar kesinleşince sürücü cezayı ödemek zorunda kaldı. Yıllar sonra Adalet Bakanlığı, kararın bozulmasını talep edince devreye Yargıtay 7. Ceza Dairesi girdi.
2021 yılında emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, fahri müfettişin başka bir kentte ceza kesemeyeceğine hükmetti.
Kararda; 5326 sayılı Kabahatler Yasası’ndaki, ‘İdari kurul, makam veya kamu görevlileri, ancak ilgili kamu kurum ve kuruluşunun görev alanına giren yerlerde işlenen kabahatler dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye yetkilidir’ ifadesinin bulunduğu hatırlatıldı.
Yargıtay kararında şöyle denildi: “2918 sayılı Yasanın 114/1. maddesi ise “Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenlenir. Bir ilçede işlendiği ileri sürülen kabahat ile ilgili olarak idari para cezası kararını verme yetkisinin de bu yer idaresine ait olduğu cihetle, cezanın kesildiği Fahri Trafik Müfettişliği Büro Amirliği tarafından yetki alanı dışında işlenen kabahat ile ilgili düzenlenen idari para cezası karar tutanağının yetki yönünden hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”
Bozma kararı sonrası cezayı ödeyen sürücü, parasını iade aldı.
Altın fiyatları enflasyon, Fed ve savaş üçgeninde son beş haftanın zirvesine yükseldi. Şahinleşen merkez bankalarına ilişkin beklentilerin yanı sıra Çin’de devam eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve artan enerji maliyetlerinin dünyadaki enflasyonist baskıyı artırabileceği endişesi, altın başta olmak üzere emtia fiyatlarını desteklemeye devam ediyor.
Dünya genelindeki negatif reel faiz sebebiyle getiri arayışındaki yatırımcıların altına olan talebi artmaya devam ederken, altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 1,4 değer kazanmasının ardından bugün de yükseliş eğilimini sürdürerek 1994 doları gördü. Analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 1.970 doların destek, 2 bin 10 doların direnç konumunda olduğunu söyledi.
Geçen haftanın son işlem gününde, dolar kurundaki yükselişe paralel değer kazanan altının gram fiyatı, günü yüzde 0,2 artışla 928,7 liradan tamamladı. Altının gram fiyatı, yeni haftaya da yükselişle başlamasının ardından önceki kapanışına göre yüzde 1’den fazla artışla 939 liranın üzerinde işlem görüyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 1 bin 537 lira, Cumhuriyet altını da 6 bin 278 liradan satılıyor.
Cuma günü yükseliş eğiliminde hareket eden dolar/TL, günü önceki kapanışının yüzde 0,2 üzerinde 14,6360’tan tamamladı. Dolar/TL, yeni haftaya yatay başlamasının ardından 14,64 seviyelerinde işlem görüyor. Aynı dakikalarda Euro/TL 16,82 lira seviyelerinden alıcı ile buluşuyor.
Ünlü finans analisti İslam Memiş, Youtube kanalından yayınladığı yeni videosunda piyasalara ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
“Bu hafta hangi yatırımlar ucuz sorularının yanıtlarını vermeye çalışacağım” diyen İslam Memiş, “Dolar TL kuru şu anda 14.64 lira seviyesinde. 14.70 lira seviyesinin üzerinde kalıcı olamadığını gözlemliyoruz. 14,58 ile 14,68 lira arasını takip etmeye devam ediyoruz. Euro TL kuru 15,82 lira şu an itibariyle. 15,60 ile 16,10 lira seviyelerini takip etmeye devam edeceğiz. Euro dolar paritesinin 1.08 bandının altına sarktığını gözlemliyoruz. Dolar haftaya değer artışlarıyla başladığı için paritenin biraz daha değer kaybetmeye başladığını gözlemliyoruz. Şu anda 1,0797 seviyesinde” ifadelerini kullandı.
Gram altın fiyatlarının ikinci direnç seviyesinin üzerine yükseldiğini söyleyen İslam Memiş şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gram altın TL 934 lira seviyesinde. Ons altın haftaya yükselişle başladı. Enflasyon ve Çin büyüme verileri nedeniyle emtia fiyatlarına biraz daha rağbet olduğunu gözlemliyoruz. Ons altının 1988 dolar seviyesine kadar yükselmesi, gram altının da 2. direnç seviyesi olan 930 liranın üzerine yükselmesine neden oldu. 920 ile 940 lira aralığını bu hafta takip edeceğimi söyleyebilirim. Sterlin dolar paritesi 1,3027 seviyesinde. Düşük seviyede kalmaya devam ettiğini gözlemliyoruz. Sterlin TL kuru 19,11 lira seviyesinde. Geçen hafta 19 liranın altına sarkmıştı. Tekrar 19 lira seviyesinin üzerine çıktı. Dolar endeksi 100,66 seviyesinden haftaya başladı. 100 bandının üzerinde devam ediyor. Bu da dünyada doların pahalı olduğunu ama içeride sabit kur politikası devam ettiği için yatay seviyede kaldığını gösteriyor.”
Mayıs ayında küresel piyasalarda çok büyük bir hareketlilik beklediğini dile getiren İslam Memiş şöyle konuştu:
“Bant aralıklarına gelince. Dolar TL kurunda baskılanma devam ediyor. Döviz kurlarındaki düşüşlerin kalıcı olacağını düşünmüyorum. Bu aşağı yönlü trend bana göre orta ve uzun vade için yukarı yönlü ataklar gerçekleşeceğini düşünüyorum. Mayıs ayında küresel piyasalarda ciddi bir tufan bekliyorum. Nisan ayında alım yönünde pozisyon alınması için uyarılarda bulundum. Benim elimde TL var. Herhangi bir kağıt para satın alacak olsaydım bunun adı dolar olmazdı. Çünkü baskılanma var.
Euro dolar paritesinde 1,08’in altına inilmesi euronun dolara kıyasla daha ucuz olduğunu, euronun dolar karşısında daha fazla alınabilir bir seviyede olduğunu gösteriyor. Bir tercih yapacak olsam dolar değil euro alırım. Elimde dolarım var diyelim, yüksek maliyetli dolar. Aylarca alım seviyesine gelsin diye bekleyenler var. Bu kişiler için euro dolar ve sterlin dolar paritesindeki düşüşleri fırsat olarak görmesini bekliyorum. Bu paritelerin tekrar kısa vadeli baskılanması mümkün ama TL ile işlemler yapanlar için dolara göre euro ve sterlin avantajlı. Yüksekten dolar alanlar için de aylarca beklemek yerine bu iki paritedeki düşüşleri aslında bir fırsat olarak görmelerini bekliyorum.”
YHT biletlerine bir zam daha geldi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), Yüksek Hızlı Tren (YHT) seferlerine bugünden itibaren geçerli olmak üzere yüzde 15 oranında zam yapıldı. Yapılan zamla birlikte bu yıl YHT’ye üçüncü kez zam yapılmış oldu.
YHT seferlerine Ocak ayında yüzde 20, Mart ayında da yüzde 10 zam yapılmıştı. Böylece 2022’de YHT’ye üçüncü kez zam yapılmış oldu.
YHT seferlerine ocak ayında yüzde 20, mart ayında da yüzde 10 zam yapılmıştı. Bugünden itibaren geçerli olan zamla birlikte, Konya- Ankara arası hızlı tren bilet fiyatı 67 liraya yükseldi. Konya- İstanbul arası hızlı tren bileti de 182 liraya çıktı. Ankara-İstanbul (Kadıköy) arası 130,5 lira olan bilet fiyatı 151 lira oldu.