Kategori: Türkiye

  • Tüketici kredisinde yeni dönem

    Tüketici kredisinde yeni dönem

    Tüketici Kanununda değişiklik yapan 19 maddelik kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu. Kanun teklifi ile tüketici ve konut kredilerinde kredi ile ilgili olmayan sigortalar ve yan finansal ürün ve hizmetler yasaklanacak. İşte AK Parti’nin yasa teklifinin detayları…

    Hükümet, tüketiciler lehine önemli düzenlemeler içeren yasa teklifini TBMM’ye sundu. Bu kapsamda Alınan tüketici kredileri erken ödenirse tüketicilerin ödedikleri ücret ve masrafların iadesi ile kredi nedeniyle katlandıkları maliyet azaltılacak. Kredili mevduat hesabı, kredi kartı gibi belirsiz süreli tüketici kredilerinde faiz oranında, tüketici lehine değişikliklerin hemen uygulanacak. Tüketici kredilerinde, tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi bağlantılı sigorta yaptırılamayacak. Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi ile ilgili olanlar hariç yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanamayacak.

    TÜKETİCİ KREDİSİNİ 14 GÜNDE ÖDEYEN CAYMA HAKKINDA YARARLANACAK

    14 günlük cayma süresi içerisinde kredi borcunun tamamını ödeyen tüketicilerin cayma hakkını kullandıkları kabul edilerek iadesi gerekli ücretlerin iadesinin yolu kanun teklifi ile açılıyor.

    30 GÜN BEKLEMEDEN FAİZ İNDİRİMİNDEN FAYDALANILACAK

    Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde faiz oranının düşürülmesi halinde tüketicilerin 30 gün beklemeden bu indirimden faydalanması sağlanacak. Kredi kartı veya kredili mevduat hesabı gibi belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerine ilişkin mevcut düzenlemede, faiz oranının artırılması veya düşürülmesi durumlarına ilişkin yeni belirlenen oranın yürürlüğe girmesi için 30 gün öncesinde tüketiciye bildirim şartı bulunuyor. Yapılan değişiklik ile hem 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun sözleşme değişikliklerine ilişkin maddesiyle uygulama birliği sağlamak hem de faiz oranındaki indirimin tüketici lehine olması nedeniyle yürürlüğe girmesi için 30 gün öncesinde bildirim yapılması şartı kaldırılıyor. Böylece tarafların mutabakatı ile tüketicilerin indirimli orandan bildirim süresi beklenmeksizin yararlanabilmesine imkan sağlanıyor.

    SİGORTASIZ KREDİ SEÇENEĞİ TÜKETİCİYE SUNULACAK

    Uygulamada bazı kredi verenler, tüketici kredisi veya konut kredisi çekmek isteyen tüketicilere özellikle kendi sigorta şirketlerinden sigorta yaptırılmasını ve kredi ile hiç ilgisi olmayan sigorta ve yan hizmetlerinin de alınmasını şart koşuyor. Buna ilişkin düzenlemenin yapıldığı kanun teklifinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un, tüketici kredilerine sigorta yaptırılmasına ilişkin 29’ncu maddesini başlığı “Sigorta, yan finansal ürün ve hizmet sunumu” olarak değiştiriliyor.

    Tüketici ve konut kredilerinde kredi ile ilgili olmayan sigortalar ve yan finansal ürün ve hizmetler yasaklanıyor. Tüketicinin bilgilendirilmeden ve açık talebi olmadan kredi ile ilgili olarak sigorta yapılmasının mümkün olmadığına ilişkin düzenleme korunuyor. Bankaların sigortasız kredi seçeneğini de tüketiciye sunmak şartıyla, kredi bağlantılı sigortayı da içeren bir teklifi tüketiciye sunabilmelerine olanak tanınıyor. Tüketici bu iki teklifi de kendi iradesi ile değerlendirecek ister sigortalı ister sigortasız teklifi tercih edebilecek. Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi bağlantılı sigorta yaptırılamayacak.

  • Hatırlatma dozu Faz-3 çalışması Azerbaycan’da başlayacak

    Hatırlatma dozu Faz-3 çalışması Azerbaycan’da başlayacak

    Sağlık Bakanlığı’nca yerli Covid-19 aşısı Turkovac’ın hatırlatma dozu Faz-3 klinik çalışmasının Azerbaycan’da başlayacağı açıklandı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ile Azerbaycan Bakü Sağlık Merkezi tarafından yürütülecek hatırlatma dozu Faz-3 çalışması, Turkovac’a dair yurt dışında yapılacak ilk klinik araştırma özelliğini taşıyor. TÜSEB heyeti çalışmaya ilişkin protokolün imzası için bugün Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gidecek.

    Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan başkanlığındaki heyette, Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara ve Proje Yönetimi ve Destek Daire Başkanı Batuhan Yeşilyurt yer aldı. TÜSEB ile Azerbaycan Bakü Sağlık Merkezi arasındaki protokol yarın imzalanacak ve klinik araştırma başlayacak. Klinik araştırmada, 2 doz inaktif aşı olan Azerbaycan vatandaşları 3’üncü doz olarak Turkovac aşısını seçebilecek. Çalışmaya katılabilmek için 18-59 yaş aralığında olmak, 2 doz inaktif aşı olmak, 2’nci doz aşıdan sonra en az 90, en fazla 270 gün geçirmiş olmak, daha önce hastalığı geçirmemiş olmak gibi kriterler gerekiyor.

    İLK ÜLKE AZERBAYCAN OLDU

    Öte yandan Türkiye, dünyada Covid-19’a yönelik aşı geliştirme çalışmalarında kendi aşısını üretebilen 9 ülkeden biri oldu. Turkovac, bağımsız yerel etik komiteler ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından değerlendirilerek 22 Aralık 2021’de Türkiye’de acil kullanım onayı aldı. Dünyada acil kullanım onayı alan diğer Covid-19 aşıları gibi Turkovac’ın da yurt dışında kullanımına yönelik çalışmalar titizlikle sürdürüldü. Bu kapsamda gerçekleştirilen çok sayıda bilimsel toplantılar sonucunda görüşülen ülkeler arasından Turkovac’ın yurt dışı çalışması için hazır konuma geçen ilk ülke Azerbaycan oldu. Bu çalışmayla birlikte Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez GMP standartlarında tamamı yerli olarak üretilen beşeri aşı yurt dışında kullanılacak.

  • Ukrayna ve Rusya Antalya’da görüşecek

    Ukrayna ve Rusya Antalya’da görüşecek

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı’nda Ukrayna Rusya savaşı gündemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, atılan diplomatik adımların sonuç verdiğini duyurarak Rus ve Ukraynalı Dışişleri Bakanları ile 10 Mart’ta Antalya’da bir toplantı gerçekleştireceklerini açıkladı.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    Ukrayna ve Rusya arasında devam eden savaş ve bölgedeki etkisi hakkında konuşan Çavuşoğlu’nun açıklamasından satır başları ise şöyle oldu:

    “Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta insani kriz ve can kayıpları maalesef artıyor. 1.7 milyon kişi ülkeyi terk etti, bir kısmı da ülkemize geliyor. Bu sabah itibariyle yaklaşık 12 bin vatandaşımızın Ukrayna’dan tahliye ettik.

    Bugün de Kiev’den trenle Lviv, Odessa’dan da otobüslerle tahliyeler planlıyoruz. İnsani koridor açılmasına karar verildi fakat sahada farklı durumlar ortaya çıkıyor. Sumi’de 180, Herson’da 380 vatandaşımız, Mariupol’de de 50 vatandaşımız var.

    Çatışma bölgeleri olduğu için hem Ukrayna hem de Rusya tarafı ile temas halindeyiz. Misyonlarını açık tutan nadir ülkelerden biriyiz.”

    ÖNCELİKLİ HEDEF ÇATIŞMALARIN DURMASI

    “Bizim en öncelikli amacımız ise çatışmaların bir an önce durdurulması. Saldırıdan önce Rus ve Ukraynalı muhataplarımızı bir araya getirmek için çok çaba sarf ettik. Saldırı başladığından beri taraflarla Cumhurbaşkanımız 19, ben de yaklaşık 40 telefon görüşmesi gerçekleştirdim.

    Lavrov ile 4 kez görüştüm. Mesaj yoluyla haberleşmelerimiz buna dahil değil.”

    10 MART’TA ANTALYA’DA 3’LÜ ZİRVE!

    “Dün sayın Cumhurbaşkanımız Putin’le telefon görüşmesinde bu konuyu gündeme getirdi. Lavrov, Antalya’daki görüşmeye katılmaya hazır olduğunu söyledi. Kuleba da toplantıya katılacağını bildirdi. Her iki bakan da bu toplantıda benim de olmamı istedi.

    10 Mart Perşembe günü bu toplantıyı inşallah Antalya’da gerçekleştireceğiz. Bu toplantının bir dönüm noktası olmasını temenni ediyoruz.”

  • İllere göre haftalık vaka sayısı haritası açıklandı

    İllere göre haftalık vaka sayısı haritası açıklandı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 19-25 Şubat tarihleri arasında illere göre Covid-19 vaka sayılarını açıkladı. Buna göre, 100 bin kişide görülen Covid-19 vaka sayısı İstanbul’da 646,49, Bursa’da 728,16, Ankara’da 1275,52, İzmir’de 662,39 oldu. 12-18 Şubat tarihleri arasında illerin göre Covid-19 vaka sayıları İstanbul’da 617,50, Bursa’da 881,12, Ankara’da 1216,83, İzmir’de 776,25 olarak açıklanmıştı.

    Her 100 bin kişide görülen haftalık Covid-19 vaka sayısı 19-25 Şubat tarihleri arasında İstanbul ve Ankara’da arttı, Bursa ve İzmir’de azaldı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından il bazında her 100 bin nüfusa karşılık gelen Covid-19 vaka sayılarının yer aldığı haritayı paylaştı.

    Buna göre, her 100 bin kişide görülen Covid-19 vaka sayısı, 19-25 Şubat tarihlerinde İstanbul’da 646,49, Bursa’da 728,16, Ankara’da 1275,52, İzmir’de 662,39 oldu

    Bu sayılar bir önceki hafta (12-18 Şubat) İstanbul’da 617,50, Bursa’da 881,12, Ankara’da 1216,83, İzmir’de 776,25 olarak açıklanmıştı.

    VAKA SAYISI EN ÇOK ARTAN İLLER

    Bakan Koca: 19-25 Şubat arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre EN ÇOK ARTAN 10 İLİMİZ: Kırşehir, Aksaray, Eskişehir, Bolu, Bilecik, Ardahan, Sivas, Ankara, Isparta, İstanbul.

     

  • Türkiye’ye gelen Ukraynalıların sayısı açıklandı

    Türkiye’ye gelen Ukraynalıların sayısı açıklandı

    İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, “24 Şubat tarihinden bu yana tüm hudut kapılarımızdan 20 bin 550 Ukrayna vatandaşı ülkemize giriş yapmıştır” dedi.

    İçişleri Sözcüsü Çataklı, yaptığı yazılı açıklamada, Ukrayna’dan göç hareketliliğinin başlamasıyla birlikte insani ihtiyaçları belirlemek, insani yardım faaliyetlerini yürütmek ve Türkiye’den gönderilen yardımların eşgüdümünü sağlamak üzere 11 kişiden oluşan AFAD insani yardım ekibinin 25 Şubat 2022’de Romanya Siret Sınır Noktası’na (Ukrayna-Romanya sınırı) gönderildiğini belirterek, “26-27 Şubat 2022 tarihlerinde insani yardım malzemesi 5 TIR ülkemizden yola çıkarılmış ve 01-02 Mart 2022 tarihlerinde Ukrayna sınırında teslim edilmiştir. AFAD eşgüdümünde özel sektör ve sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanan insani yardım malzemesini taşıyan 5 TIR ise 5 Mart 2022 tarihinde ülkemizden yola çıkarılmıştır. Romanya sınırında AFAD ekiplerimizce 2 mobil mutfak ve standartlarla günlük 10 bin kişiye sıcak yemek ve ikramda bulunulmaktadır. 04 Mart 2022 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından bölgeye acil müdahale ünitesi kurmak için gönderilen 10 kişilik UMKE ekibi de AFAD ile birlikte Romanya sınırında çalışmalarını sürdürmektedir. Özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerin katılımıyla, AFAD eşgüdümünde yaklaşık 10 TIR’lık bir insani yardımın bu hafta (07-11 Mart 2022) sevki planlanmaktadır. Önümüzdeki günlerde de yardımlara devam edilecektir” dedi.

    ‘KRİZ KOORDİNASYON MERKEZİ AKTİF HALE GETİRİLDİ’

    Göç İdaresi Başkanlığı’nda 24 saat esasına göre Kriz Koordinasyon Merkezi’nin de aktif hale getirildiğini kaydeden Çataklı, “Göçnet altyapısı ve bilgisayarda parmak izi alma ekipmanları ile donanmış iki hizmet TIR’ı ve ilave personel Edirne’ye, bir hizmet TIR’ı da Kırklareli’ne sevk edilmiştir. Görevlendirilen personel tarafından sınır kapılarında geçişlerde kolaylık ve işlemlerin hızlı sonuçlanması sağlanmaktadır. Bu kapsamda 24 Şubat tarihinden bu yana tüm hudut kapılarımızdan 20 bin 550 Ukrayna vatandaşı ülkemize giriş yapmıştır. Ülkemiz ile Ukrayna arasında geçerli vize muafiyeti anlaşması kapsamında Ukrayna vatandaşları ülkemize pasaport veya kimlikle giriş yapabilmekte ve 90 güne kadar vize muafiyetiyle yasal olarak ülkemizde kalabilmektedir. Çatışma dönemi öncesinde ülkemize yasal olarak giriş yapmış ancak çıkış yapamayan Ukrayna vatandaşlarına yönelik olarak ise ikamet izni başvurularında gerekli kolaylığın sağlanmasına yönelik valiliklere talimat verilmiştir” ifadelerini kullandı.

    ‘KIRIM TATARI VE AHISKA TÜRKLERİ YURTLARA YERLEŞTİRİLDİ’

    Ukrayna vatandaşları arasında 6 Mart 2022 tarihi itibarıyla 551 Kırım Tatarı ve Ahıska Türkünün de Türkiye’ye giriş yaptığını vurgulayan Çataklı, “Ülkemize kafile halinde veya bireysel olarak giriş yapan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinden, 257 Kırım Tatarı ve 15 Ahıska Türkü Edirne’de ve 204 Kırım Tatarı ise Kırklareli’nde Göç İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda Edirne ve Kırklareli Valilikleri tarafından yurtlara yerleştirilmiştir. Yurtlarda kalanların ihtiyaçları AFAD tarafından karşılanmaktadır. Bunun yanında Ukrayna’dan ayrılarak kendi ülkelerine tahliye edilen veya gitmeye çalışan 1711 Azerbaycan, 447 Türkmenistan, 62 Gürcistan vatandaşı ise transit geçmek üzere ülkemize giriş yapmıştır. Göç İdaresi ve AFAD Başkanlıklarımız tarafından çalışmalara aralıksız devam edilmektedir” dedi.

  • Küresel gıda fiyatlarında rekor

    Küresel gıda fiyatlarında rekor

    Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının bitkisel yağlar ve süt ürünleri öncülüğünde şubatta tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını bildirdi. Avrupa’nın “tahıl ambarı” olarak bilinen Ukrayna’nın Rusya tarafından saldırıya uğraması, buğday fiyatlarını 14 yılın en yüksek seviyesine çıkarırken, ekmek, makarna ve bisküvi gibi ürünlerin fiyatını artırması bekleniyor.

    Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının bitkisel yağlar ve süt ürünleri öncülüğünde şubatta tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını bildirdi. FAO’dan yapılan açıklamaya göre, gıda ürünlerinin uluslararası fiyatlarındaki aylık değişiklikleri izleyen FAO Gıda Fiyat Endeksi, şubatta ocak ayına kıyasla yüzde 3,9 artış göstererek ortalama 140,7 puan oldu. Artış oranı geçen yılın şubat ayına göre ise yüzde 24,1 olarak gerçekleşti. Endeks, söz konusu değerle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Küresel gıda fiyatlarının süt ürünleri ve bitkisel yağlar kaynaklı olarak artış göstermesi dikkati çekti.

    SAVAŞ AYÇİÇEK YAĞI FİYATINA SAVAŞ ETKİSİ

    Tahıl Fiyat Endeksi, yükselen buğday ve mısır fiyatlarının etkisiyle aylık yüzde 2, yıllık ise yüzde 14,8 artış gösterdi. Söz konusu artışta, Karadeniz bölgesindeki iki büyük buğday ihracatçısı olan Ukrayna ve Rusya’nın savaşta olmasının buğday ve mısır ihracatını kısıtlayacağı endişesi etkili oldu. Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi palmiye, soya ve ayçiçek fiyatlarının itici gücü nedeniyle aylık yüzde 8,5, artış kaydetti. Ukrayna ve Rusya, küresel ayçiçek yağı ihracatının yaklaşık yüzde 80’ini gerçekleştiriyor. Şeker Fiyat Endeksi, büyük ihracatçılar Hindistan ve Tayland’daki olumlu üretim beklentileri nedeniyle bir önceki aya göre yüzde 1,9 düştü. FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi kıt küresel arzın desteğiyle yüzde 6,4 artarken Et Fiyat Endeksi’nde ise yüzde 1,1 yükseliş oldu.

    TAHILA İHTİYAÇ YÜZDE 1,5 DAHA ARTACAK

    FAO, küresel üretim, tüketim, ticaret ve stok eğilimlerine ilişkin değerlendirmelerin ve tahminlerin yer aldığı Tahıl Arz ve Talep Özeti Raporu’nu da yayımladı. Raporda, 2022’de küresel buğday üretiminin ABD ve Asya’da yüksek verimin etkisiyle 2021’deki 775,4 milyon tondan 790 milyon tona yükselmesinin beklendiği kaydedildi.

    2021-2022’de küresel tahıl kullanımının 2020-2021 seviyesinin yüzde 1,5 üzerine çıkacağının tahmin edildiği raporda, 2 milyar 802 milyon tona ulaşacağı öngörüldü. FAO raporunda, tahminlerin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın olası etkisinin hesaba katılmadan yapıldığı da aktarıldı.

    RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI EKMEĞİ DAHA PAHALI HALE GETİRİYOR

    Avrupa’nın “tahıl ambarı” olarak bilinen Ukrayna’nın Rusya tarafından saldırıya uğraması, buğday fiyatlarını 14 yılın en yüksek seviyesine çıkarırken, ekmek, makarna ve bisküvi gibi ürünlerin fiyatını artırması bekleniyor. Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesiyle tarımsal emtia fiyatlarındaki yükseliş ivme kazanırken, artan fiyatlar küresel gıda enflasyonu için yukarı yönlü risk oluşturuyor.

    Dünya buğday ihracatında önemli bir role sahip Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim, buğday arzının olumsuz etkilenebileceğine, fiyatlardaki yukarı yönlü baskının sürebileceğine ve bu ülkelerin buğday ihracatının durma noktasına gelebileceğine dair endişeleri artıyor.

    Azak Denizi ve Karadeniz’deki birçok limanın kapalı olması, sigorta yapılamaması, nakliye maliyetlerinin yüksek olması ve bazı gemilerin savaş bölgesine yönelik rotaları kullanmayı tercih etmemesi sorunu daha da ağırlaştırıyor.

    KITLIK RİSKİ VAR

    Buğdayın fiyatı tarihi seviyelere ulaşırken, ayçiçek yağı ve soya fasulyesinde de kıtlık riskinin bulunduğu belirtiliyor. Gübre fiyatları ise artmaya devam ederken, yaşanan son gelişmeler tarım sektörünün başlıca tedarikçi ülkeler olan Rusya ve Ukrayna’ya ne kadar bağımlı olduğunu gösteriyor.

    EKMEK FİYATINDA ARTIŞ SİNYALİ

    Batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik sert ekonomik yaptırımlarına rağmen Ukrayna’da savaş devam ederken, küresel arza ilişkin endişelerin artmasıyla buğday fiyatlarının 14 yılın zirvesine ulaştığı dikkati çekiyor. Chicago Borsasında (CBOT) buğday fiyatları kile başına 4 Mart’ta 12,09 dolarla 2008’den bu yana en yüksek seviyesini gördü. Böylece en temel gıda maddelerinden biri olan buğday fiyatları hafta boyunca yüzde 40’tan fazla artış gösterdi.

    Uzmanlar, şubat ve mart 2008’deki kısa süreli artışlar dışında, buğdayın modern tarihte bugün olduğundan daha pahalı olmadığını belirtiyor. Buğday fiyatının nerede zirve yapacağını tahmin etmek zorlaşırken, 2008’de kaydedilen 13,17 dolarlık zirveyi geçmesinin çok yakın olduğuna kesin gözüyle bakılıyor.

    Bu yükselişin halihazırda yüksek seyreden küresel gıda fiyatlarını daha da olumsuz etkilemesi öngörülürken, un ve yem üretiminde kullanılan buğday fiyatlarındaki artışın ekmek, makarna ve bisküvi gibi ürünlerin fiyatını da artırması bekleniyor.

  • Benzin ve motorine 3 günde 3’üncü zam

    Benzin ve motorine 3 günde 3’üncü zam

    Akaryakıta üst üste zamlar gelmeye devam ediyor. Benzin ve motorine peş peşe gelen zamlar üçüncü gününde de devam etti. Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşeren Sendikası’ndan (EPGİS) yapılan açıklamaya göre bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere benzine 69, motorine ise 84 kuruş zam geldi. 2022 Ocak ayı başından bugüne kadar motorine 9 zam 1 indirim, benzine 9 zam 1 indirim, LPG oto gaza ise 5 kez zam geldi.

    BENZİNE 69, MOTORİNE 84 KURUŞ ZAM

    Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın küresel piyasaları etkilemesi ve brent petroldeki artışa paralel olarak akaryakıt fiyatları da artmaya devam ediyor. 2 Mart tarihinde benzine 88 kuruş, motorine 1 lira 51 kuruş, 3 Mart tarihinde ise benzine 53, motorine 1 lira 33 kuruş zam gelmişti. Bu geceden itibaren de benzine 69, motorine ise 84 kuruş zam yapıldı.

    3 günde art arda gelen fiyat artışlarıyla birlikte toplamda benzine 2 lira 10 kuruş, motorine ise 3 lira 68 kuruş zam gelmiş oldu.

    https://twitter.com/trepgis/status/1499759036794818563

    3 GÜN İÇİNDE BENZİNDE 95, MOTORİNDE 165 LİRA FARK

    3 gün önce 45 litre deposu olduğu düşünülen ve benzinle çalışan bir araç, gece yarısından itibaren gelen zamla birlikte 3 gün önceye kıyasla 95 lira farkla tamamen doldurulabilecekken yine 45 litre deposu olduğu düşünülen ve motorinle çalışan bir araç, gece yarısından itibaren 3 gün önceye kıyasla 165 lira farkla dolacak.

    MOTORİN 20 TL’YE YAKLAŞTI

    Son zamlarla birlikte motorin 20 TL’ye dayanırken Benzin ise 19 lira sınırına yaklaştı. Benzindeki litre fiyatı yaklaşık olarak Bursa ve İstanbul’da 17,98 TL’den 18,67 TL’ye, Ankara 18,08 TL’den 18,77 TL’ye, İzmir’de 18,10 TL’den 18,79 TL’ye yükselecek.

    Motorinin litre fiyatı ise Bursa ve İstanbul’da 18,91 TL’den 19,75 TL’ye, Ankara’da ve İzmir’de 19,02 TL’den 19,86 TL’ye yükselecek.

    PETROL İÇİN ÜRKÜTEN TAHMİN

    ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin Rusya’ya karşı açıkladığı ekonomik yaptırımlar sonrası Rus ham petrol ihracatının tamamen kesilmesi halinde petrol fiyatlarında çok yüksek bir sıçramanın gerçekleşebileceği ve Brent petrolün varil fiyatının 130 dolara çıkabileceği değerlendiriliyor.

  • İçişleri Bakanlığı’ndan maske genelgesi

    İçişleri Bakanlığı’ndan maske genelgesi

    İçişleri Bakanlığınca yayımlanan genelgede, açık alanda maske takma zorunluluğunun kaldırıldığı belirtildi. Açıklamada ”Okul, hastane ve toplu taşımada maske zorunluluğu sürüyor” denildi.

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu kararı doğrultusunda İçişleri Bakanlığınca Covid-19 tedbirleri kapsamında hazırlanan genelge valiliklere gönderildi.

    Genelgeye göre, yeni bir karar alınıncaya kadar sosyal mesafenin sağlanamadığı kapalı yerler ile her türlü toplu ulaşım aracında maske zorunluluğu uygulanmasına devam edilecek.

    Genelgede şu ifadelere yer verildi:

    MASKE KULLANIMI

    ”Maske kullanımı, HES kodu sorgulaması ve negatif PCR test sonucu ibrazı istenilmesine dair hükümlerin uygulanması 03.03.2022 tarihi itibariyle sonlandırılmıştır. Bundan böyle açık alanlar ile sosyal mesafenin uygulanabildiği ve uygun havalandırma koşullarının bulunduğu kapalı yerlerde maske kullanma zorunluluğu uygulanmayacaktır. Öte yandan yeni bir karar alınıncaya kadar; okul, hastane, sinema, tiyatro gibi kişiler arasında gerekli sosyal mesafenin sağlanamadığı kapalı yerler ile otobüs, minibüs, servis, tren, metro, vapur, uçak gibi her türlü toplu ulaşım araçlarında (şehirlerarası dahil) maske kullanım zorunluluğu uygulanmasına devam edilecektir.

    HES KODU UYGULAMASINA SON VERİLMESİ

    Alışveriş merkezleri (AVM), tiyatro, halı saha gibi belirli alanlara girecek veya otobüs, tren, uçak gibi toplu ulaşım araçlarının kullanacak kişilere yönelik HES kodu sorgulaması yapılması uygulaması 03.03.2022 tarihi itibariyle sona erdirilecektir.

    PCR TESTİ

    Aşısız veya aşı sürecini tamamlamayan ya da son 180 gün içinde hastalığı geçirmemiş kişilerden uçakla seyahat gibi durumlarda istenilen negatif PCR test sonucu ibrazıistenilmesi uygulamasına 03.03.2022 tarihi itibariyle son verilecek ve bundan böyle Sağlık Bakanlığının ilgi (a) yazısı doğrultusunda hastalık belirtisi olmayan kişilerden PCR testi istenilmeyecektir. Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

    SINIR KAPILARINDAKİ UYGULAMA ESASLARI

    Sağlık Bakanlığının ilgi (b) yazısı doğrultusunda 03.03.2022 tarihinden itibaren sınır kapılarımızdan ülkeye girişte uygulanacak usul ve esaslar aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenecektir; 5.1­ Hava yolu ile sınır kapılarımızdan ülkemize girişlerde; Dünya Sağlık Örgütü veya ülkemizce acil kullanım onayı verilmiş aşılardan en az iki doz (Johnson & Johnson için tek doz) yaptırdıklarını ve son dozdan en az 14 gün geçtiğini veya ilk PCR pozitif test sonucunun 28. gününden başlamak üzereson 6 ay içinde hastalığı geçirdiğine dair ilgili ülke resmi otoritelerince düzenlenen belgeyi ibraz edenler veya son 72 saat içinde alınmış negatif PCR test sonucu ibrazı veya son 48 saat içinde alınmış negatif hızlı antijen testi ibraz eden kişilere karantina tedbiri uygulanmayacaktır.

    5.2­ Kara, deniz ve demiryolu sınır kapılarımızdan ülkemize giriş yapacak kişilerden herhangi bir belge istenmeyecektir. 5.3­ 12 yaş altındaki çocuklar ülkemize girişlerde PCR/Antijen test raporu ile aşı sertifikası uygulamalarından muaf tutulacaktır. 5.4­ Dış ticaretin olumsuz etkilenmemesi için uçak mürettebatı ve kilit personel SARS­CoV­2 PCR testi ve karantina uygulamasından muaf tutulacaktır. 5.5­ Yabancı ülkelerle ikili düzeydeki özel düzenleme hükümleri saklıdır.

    Valilerimizce, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınmasının sağlanması ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi hususlarında; Bilgi ve gereğini önemle arz ve rica ederim.”

  • Bakan Soylu’dan müzik yasağı açıklaması

    Bakan Soylu’dan müzik yasağı açıklaması

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, saat 24.00’ten sonra uygulanan müzik yasağının kaldırılmasıyla ilgili, “Bunları Sağlık Bakanımız ve Kültür ve Turizm Bakanımız ile değerlendireceğiz” dedi.

    Bakan Soylu, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından oluşturulan acil arama ve kurtarma ekibinin sendika genel merkezinde düzenlenen tanıtım ve akreditasyon törenine katıldı.

    Program çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Soylu, dün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamaları sonrası İçişleri Bakanlığınca genelge yayımlanmamasıyla ilgili, “Usul şudur; Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulu’nun bu kararlarını bize bir yazı çerçevesinde iletecek. İlettiği andan itibaren arkadaşlarımız da karşılıklı değerlendirmeler yapıyorlar. Onun akabinde hemen yayımlanacak” dedi.

    Bakan Soylu, saat 24.00’ten sonra uygulanan müzik yasağının kaldırılmasına ilişkin de, “Bütün bunları Sağlık Bakanımız ve Kültür ve Turizm Bakanımız ile değerlendireceğiz” diye konuştu.

  • Bilim Kurulu üyesinden normalleşme açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden normalleşme açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, 3 büyükşehirde vakaların düştüğünü hatırlatarak, “Tam doz aşılı popülasyonun yüzde 70’in üzerine çıkması gerekiyor. Türkiye’de şu an aşılanma oranı yüzde 50-60 arası. Normalleşme anlamında bunu yüzde 70’in üzerine çıkarmamız gerekiyor” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı 12-18 Şubat’ı kapsayan vaka sayısı haritasına göre, 100 bin kişide görülen vaka sayısı; son 1 haftada İstanbul, Ankara ve İzmir’de azaldı. Haritaya göre, İstanbul’da 100 bin kişide görülen vaka sayısı son 1 haftada 717,58’den 617,50’ye, Ankara’da 1323,97’den 1216,83’e, İzmir’de ise 1017,38’den 776,25’e düştü.

    ‘DÜŞÜŞÜN BELİRGİN OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’

    Son verileri değerlendiren Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Türkiye genelindeki vaka sayılarında son 3 haftadır düşüş yaşandığını belirterek, “Özellikle bu son haftada ciddi düşüş var. Bu düşüşün önümüzdeki günlerde daha da belirgin olacağını düşünüyoruz. 3 büyükşehirde ülke nüfusunun büyük bir bölümü yaşıyor dolayısıyla sayılar düşmeye devam edecektir. Ankara, İstanbul ve İzmir’de düşüşün gerçekleşmesi sevindirici. Artık küçük ve orta ölçekli illere dikkat etmek gerek. 15 günlük yarıyıl tatili süresince büyük illerden küçük illere seyahatler oldu. Bu kısa gidiş gelişlerde virüs o kentlere taşındı” dedi.

    ‘SEYAHATLERİN ETKİSİNİ GÖRECEĞİZ’

    Küçük ve orta ölçekli kentlerde düşüşün beklenen oranda olmayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Şener, “Yarıyıl tatili nedeniyle bu dönem, aslında o seyahatlerin etkisini göreceğiz. Anadolu illeri ve sahil şeridini buna dahil edebiliriz. Bu kentlerde düşüş daha yavaş olacaktır. Mart ayının ikinci yarısından itibaren bu illerde de düşüş göreceğiz çünkü Omicron varyantının süreci böyle oldu. Girdikleri ülkelerde önce pik yaptı sonra takip eden 3 hafta içinde keskin düşüşler yaşandı. Türkiye’de 1 hafta gecikmeli de olsa, şu an yaşanan süreç beklenen bir sonuç. Önümüzdeki günlerde bu düşüşü daha keskin göreceğiz ama tedbiri elden bırakmamak gerek” diye konuştu.

    NORMALLEŞME TAKVİMİ

    Keskin düşüşlerin etkisiyle normalleşme takviminin açıklanıp açıklanmayacağı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Şener, “Bunu öngörebilmek çok zor çünkü bizim aşılanma oranlarımız çok dalgalı. Vaka hızının düşmesi tabii ki sevindirici ama bir taraftan da geleceğe umutla bakabilmek için aşılanma oranının yükselmesi gerekiyor. Aşılanma oranı şimdi hızlı yükseliş trendinde değil. Turkovac’ın ilk girdiği zaman aşılanma hızında ciddi bir tırmanış oldu. Vatandaşlarımızda merak ve ilgi uyandırdı. Turkovac temelli aşılanma hızında ciddi bir tırmanış oldu ama şimdi aşılanmada bir tırmanış yok. Bunu biraz daha yukarı çıkarmak gerekiyor. Tam doz aşılı popülasyonun yüzde 70’in üzerine çıkması gerekiyor. Türkiye’de şu an aşılanma oranı yüzde 50-60 arası. Normalleşme anlamında bunu yüzde 70’in üzerine çıkarmamız gerekiyor. Çünkü Avrupa’da tam doz aşılama oranının yüzde 70’in üzerinde olan ülkelerde normalleşme takvimi açıklandı. Türkiye için de bu baraj aşıldığı andan itibaren bizim içimiz daha rahat olacak” dedi.