Kategori: Türkiye

  • Eşinin kartını iptal ettiren kocaya kötü haber

    Eşinin kartını iptal ettiren kocaya kötü haber

    Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eşinin işi ve geliri olmadığını bilen erkeğin eşinin kredi kartını iptal ettirmesinin manevi tazminatı gerektirdiğine hükmetti.

    Aile Mahkemesi’ne müracaat eden Y.B., eşi O.B.’den boşanmak istedi.

    Davacı kadın, evlilik birliği kurulduktan sonra davalının küfür ve hakaret ettiğini, sadakatsiz davrandığını, toplum içerisinde küçük düşürücü söz ve eylemlerde bulunduğunu öne sürdü.

    Davalı koca O.B.’nin sürekli boşanma isteğini dile getirdiğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına, 6 bin TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 500 bin TL maddi, 500 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etti.

    Davalı koca O.B., tüm iddiaları inkâr etti. Kendisinin ilk, davacının ise ikinci evliliği olduğunu, davacının evliliğin ilk gününden itibaren maddi taleplerde bulunmaya başladığını, düğünün hemen ardından takılan takıları bozdurarak banka hesabına yatırdığını dile getirdi.

    EŞİNİN İŞİ VE GELİRİ OLMADIĞI HALDE İPTAL ETTİRMİŞ

    Mahkeme, tarafların birlikte aldıkları karar ile ayrı yaşamaya başladıkları, erkeğin eşinin işi ve geliri olmadığını bildiği halde kredi kartlarını iptal ettirdiği, giderlerini karşılamadığına dikkat çekti.

    Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, kadın eş yararına bin TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 20 bin maddi tazminat ödenmesine, manevi tazminat talebinin ise davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte kusurlu bir davranışın varlığı ispatlanamadığına hükmetti.

    KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI

    Kararın temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kredi kartı iptal ettirmenin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğuna hükmetti.

    Dava dosyasını yeniden değerlendiren Aile Mahkemesi, ilk kararında direndi. Davacı kadın bu kararı da temyiz edince devreye bu defa Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.

    KOCA KUSURLU BULUNDU

    Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, karısının kredi kartını iptal ettiren kocayı kusurlu buldu.

    Kararda şu ifadelere yer verildi: “Eşinin geliri olmadığını bilen erkeğin, kadının kullandığı kredi kartlarını iptal ettirdiği, giderlerini karşılamadığı, bu nedenle kendisini arayan kayınvalidesine ‘manyak karı’ dediği anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşin tam, kadın eşin ise kusursuz olduğu noktasında yerel mahkeme ve özel daire arasında uyuşmazlık yoktur. Somut olay incelediğinde, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle kadının kişilik haklarının saldırıya uğradığı belirgin olup, davacı kadın yararına manevi tazminata hüküm edilmemesi bozmayı gerektirmiştir. Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”

  • Randevular ne zaman açılacak? Tarih belli oldu

    Randevular ne zaman açılacak? Tarih belli oldu

    Yerli koronavirüs aşısı Turkovac’ın acil kullanım onayı alınmasının ardından, aşının önümüzdeki haftadan itibaren toplumsal bağışıklama programına dahil edileceği açıklandı.

    Yerli koronavirüs aşısı Turkovac ile Türkiye’nin dünyada 9’uncu aşı üreten ülke olduğunu ifade eden TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, “İlk etapta 150 bin olsa da önümüzdeki süreçte 30 milyon aşıyı üretmiş olacağız” dedi.

    Yerli aşı Turkovac’ı Türk bilim insanlarının bulup Türkiye’de ürettiği bir aşı olduğunu söyleyen Esgin, “Sinovac’ın yerine ikame edeceğimiz bir aşı oldu. Bu aşının yüksek antikor oluşturduğunu sevinerek gördük. Güvendiğimiz bir aşı oldu. Sonuçlarının da olumlu olması bizim kadar herkesi sevindirdi. Önümüzdeki hafta toplumsal uygulamaya geçmesiyle birlikte bende aşı tekrarını Turkovac olarak yaptıracağım. Yerli ve milli aşımızı Türkiye’nin haricinde daha adil bir dünya mümkündür felsefemizin ürünü olarak dünya ülkeleriyle de paylaşacağız” dedi.

    Turkovac’ın önümüzdeki haftadan itibaren toplumsal bağışıklama programına dahil edileceğini belirten Esgin, “Yeni yılla birlikte Bursa değil, tüm Türkiye’ye dağıtacağız. Korona virüs gerçekten tehlikeli bir hastalık. Milyonlarca insanın can kaybına sebep olmuş bir hastalıktır. Bu ortadan kalkıncaya kadar veya pandemi sonuçlanıncaya kadar tedbirleri devam ettirmemiz gerekiyor. Bu hastalıktan kurtulmanın veya bağışıklığı kazanmanın iki türlü yolu var. İlki hastalığı geçirmektir. Bu son derece riskli bir süreçtir. İkincisi ise bağışıklama programlarına dahil olarak aşılama yapılacak. Bununla da ilgili Türkiye’de 130 milyon aşı uygulanmıştır. Ayrıca aşı seçeneği sunulmuştur” dedi.

    Esgin, bazı vatandaşlarda diğer aşılar konusunda tereddütler olduğunu Turkovac’ın beklendiği hatırlatarak; “Aslında bu tereddütler de yersizdi. Bazı vatandaşlarımız da yerli ve milli aşıyı bekliyordu. Şimdi yerli ve etkili bir aşıyı biz ürettik. Artık hiçbir mazeretin kalmamış olması gerekmektedir. Her can bizim canımız, bu noktada da bir hassasiyet içerisinde onların hayatlarını koruma noktasında aşı olmalarını hekim olarak tavsiye ediyorum. Yeni varyantlara karşı da yapılan çalışmalar bizim yüzümüzü güldürdü. Bu anlamda etkili olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’de Omicron varyantı görülen iller

    Türkiye’de Omicron varyantı görülen iller

    Sağlık Bakanlığı’ndan “Omicron varyantının görüldüğü iller; İstanbul, İzmir, Şırnak, Diyarbakır, Kütahya ve Isparta’dır” açıklaması yapıldı.

    Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de yüzde 42 Omicron varyantı bulunduğuna dair haberlerin doğru olmadığını, 1 Aralık 2021’den itibaren sekansı yapılarak sisteme girilen 3 bin 344 örneğin 3 bin 73’ünün Delta, 42’sinin ise Omicron varyantı olduğunu bildirdi.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında, “https://covariants.org/per-country” internet sitesindeki grafikler referans alınarak Türkiye’de Omicron varyantının yüzde 42 olduğuna dair haberlerin yayınlandığı belirtildi.

    Bu haberler üzerine Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün, internet sitesinin yöneticileri ile irtibata geçtiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Site yöneticileri, verilerin GISAID sisteminden çekilmesinde sorunlar yaşandığını; bildirilmiş ve güncel durum teyit edilerek web sitesinin güncelleneceğini tarafımıza bildirmiştir. Bugün söz konusu sitede yapılan güncelleme ile 247 girişin 220’sinin Delta, 27’sinin Omicron olduğu teyit edilerek yanlışlık düzeltilmiş ve güncel durum yayınlanmıştır.

    OMICRON VARYANTININ GÖRÜLDÜĞÜ İLLER

    Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından Omicron varyantının Avrupa kıtasında görülmeye başlandığı zamandan itibaren 17 merkezimizde Omicron varyantı için gerçek zamanlı PCR tabanlı bir tarama başlatılmıştır. 8 Aralık’tan itibaren tarama yapılan 150 bin örnek arasında, Omicron varyantı olduğu düşünülen örnekler gen sekanslaması çalışılarak doğrulanmak üzere Ulusal Viroloji Laboratuvarımızda incelemeye alınmıştır. 1 Aralık 2021 tarihinden itibaren ise sekansı yapılarak sisteme girilen örnek sayısı 3 bin 344’tür. Bunların 3 bin 73’ü Delta, 42’si Omicron varyantıdır. Omicron varyantının görüldüğü iller İstanbul (30), İzmir (6), Şırnak (1), Diyarbakır (1), Kütahya (2), Isparta’dır (2).”

    Açıklamada varyantlar konusundaki gerçek ve güncel verilere GISAID sisteminden “https://www.gisaid.org” adresinden ulaşılabildiği, konuyla ilgili detaylı bilginin “https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/mikrobiyoloji-haberler/kamuoyu-bilgilendirmesi.html” internet sayfasından alınabileceği kaydedildi.

  • İthal ilaçların bulunması giderek güçleşiyor

    İthal ilaçların bulunması giderek güçleşiyor

    AYŞE NUR BÜYÜKHAN – Kur etkisiyle birlikte ithal ilaçların piyasada bulunması giderek güçleşiyor. Geçtiğimiz dönemlerde eczanelere kutularca gönderilen ilaçlar şu anda çok daha az miktarda hatta bazen hiç gönderilmiyor. Hal böyle olunca da vatandaş ihtiyacı olan ilaca ulaşamıyor. Eczacılarsa bu problemin ortan kalkması için fiyat güncellemesini işaret ediyor.

    İlaçların fiyatlandırılmasında kullanılan Euro değeri, fiyat değerlendirme komisyonu tarafından her yıl şubat ayında güncelleniyor. Mevcut durumda ilaçların fiyatlandırılmasında kullanılan Euro kuru 4 seviyelerinde kabul ediliyor. Ancak şu anki Euro fiyatlarına bakıldığında bunun çok üzerinde. O nedenle ithal ilaçların ülkemize gönderilmesi güçleşiyor.

    Kur farkı nedeniyle daha çok ithal ilaçlarda sıkıntı yaşanıyor ancak yerli ürünler de bir dönem bulunamamıştı. İlaç tedarikindeki sorunu ortadan kaldırmak için fiyat değerlendirmesinin yılda birkaç kez yapılması gerekiyor.

  • Yerli aşı Turkovac’ta ilk sevkiyat yapıldı

    Yerli aşı Turkovac’ta ilk sevkiyat yapıldı

    Acil kullanım onayı verilen ve Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir laboratuvarda seri üretime geçilen Türkiye’nin yerli aşısı Turkovac’ın ilk sevkiyatı, Ankara’ya yapıldı.

    Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 36 bin metrekarelik laboratuvarda hummalı çalışma sürüyor.

    Koronavirüse karşı Türk bilim insanları tarafından geliştirilen Turkovac aşısı, yüzde 100 yerli imkanlarla üretildi.

    Seri üretimine başlanan Turkovac, 24 yıl sonra geliştirilen yerli aşı olma özelliğini de taşıyor.

    Şanlıurfa’daki laboratuvarda seri üretime geçtiklerini hatırlatan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, aşılamada son sırada yer alan kentteki vatandaşlara Turkovac için çağrı yaptı.

    ‘BU AŞI, DÜNYADAKİ TÜM TOPLUMLARA ULAŞACAK’

    Turkovac için bugün ilk sevkiyatın yapılacağını ifade eden Prof. Dr. Kara, “Artık Şanlıurfa’da üretilen bir aşımız vardır. Kalitesi, dünya ortalaması üstünde olan bir aşıdır. Bunun için başta Şanlıurfa olmak üzere herkesin yerli ve milli aşımızdan olmalarını istiyorum. Bu aşıyı yaptıranların aynı zamanda bizlere de yardımcı olmalarını istiyorum. Bu aşıyı olanların serum ve kan örneklerini vermelerini istiyorum. Bize ve dünyaya çok faydası olacaktır. Bu aşı, dünyadaki tüm toplumlara ulaşacak bir aşıdır” dedi.

    KISIRLIK İDDİASINA CEVAP

    Aşıyla ilgili tedirginlik yaşanmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kara “Aşı ile ilgili akıllarda sorular olabilir. Akıllarına ne geliyorsa, sağlık çalışanlarına sorsunlar. Bugüne kadar dünyada geliştirilen hiçbir aşının kısırlık yönünden bir etkisi olmadı. Turkovac için de böyle bir şey söz konusu değildir. Vatandaşlarımız rahat olsun. Herhangi bir korkuya kapılmasın. Gönül rahatlığıyla herkes bu aşıyı olabilir” diye konuştu.

    ALKIŞLAR EŞLİĞİNDE UĞURLANDI

    Üretilen Turkovac aşılarının ilk partisi ambalajlanarak özel nakliye aracına yüklendi. 150 bin adet aşının yüklendiği araç, çalışanların alkışları eşliğinde Ankara’ya yola çıktı. Aşıların önümüzdeki günlerde Türkiye’deki diğer illere de gönderileceği kaydedildi.

  • Osman Kavala hakkında karar

    Osman Kavala hakkında karar

    Birleştirilen Gezi Parkı ve Çarşı davalarının tek tutuklu sanığı Osman Kavala hakkında aylık tutukluluk incelemesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Osman Kavala hakkında bugün dosya üzerinden aylık tutukluluk incelemesi yapıldı. Mahkeme, Kavala’nın tutukluluğunun oy çokluğuyla devamına karar verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde en son 26 Kasım’da görülen duruşmada da, mahkeme heyeti oy çokluğuyla Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Avukatlar tarafından bu karara yapılan itirazı ise İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 Aralık’ta reddedilmişti. Kavala’nın bir sonraki duruşması 17 Ocak’ta yapılacak. Osman Kavala, 1 Kasım 2017 tarihinden bu yana tutuklu bulunuyor.

    DAVALAR BİRLEŞMİŞTİ

    Gezi kalkışmasını finanse etmekle suçlanan Osman Kavala, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraat etmiş, istinaf mahkemesi beraat kararını bozmuştu. İkinci kez yapılan yargılamada ise önce Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Barkey’e İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan 15 Temmuz davası birleştirilmişti. Daha sonra Gezi ana davası 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 35 Çarşı üyesinin yargılandığı davayla birleştirilmişti.

  • Asılsız ihbar başlarına dert açtı

    Asılsız ihbar başlarına dert açtı

    Sırf heyecan yaşamak için bomba süsü verilmiş bir paket hazırlayan iki kişi 155 Polis İmdat Hattı’nı arayarak bomba ihbarı yaptı. İhbarın asılsız olduğunun anlaşılması üzerine haklarında dava açılan iki kişi hakkında verilen beraat kararı Yargıtay’dan döndü.

    Akıllara durgunluk veren olay, 8 Ağustos 2015 günü muhtarlık önündeki parkta yaşandı. Parkta şüpheli paket olduğu ihbarı alan polis ekipleri hemen olay yerine giderek çevrede güvenlik önlemi aldı. Alınan önlemin ardından bomba imha uzmanı, paketi incelemeye aldı. Yapılan incelemede pakete bomba süsü verildiği, içerisinde patlayıcı bir madde olmadığını anlaşıldı.

    Polis ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu bomba süsü verilmiş paketin İ.Ç. ve S.Y. tarafından şaka amaçlı hazırlandığı ortaya çıktı. Polis ekiplerini uzun süre oyalayan iki şüpheli polis ekiplerince gözaltına alındı.

    Cumhuriyet Savcısı, asılsız ihbarda bulunan iki şüpheli hakkında iddianame hazırladı. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Halk arasında korku ve panik yaşatmak amacıyla tehdit’ suçundan hakim karşısına çıkan iki sanık, beraat etti. Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz müracaatı üzerine devreye giren Yargıtay 8. Ceza Dairesi, geçtiğimiz günlerde olaya dair kararını açıkladı.

    Yargıtay kararında, şaka için bomba süsü verilmiş paket hazırlayan gençlere verilen beraat kararının yasaya aykırı olduğu vurgulandı. Kararda şu ifadelere yer verildi: “Suç tarihinde sanıkların polislere şaka yapmak maksadıyla bomba süsü verilmiş kutu hazırlayıp muhtarlık önünde bulunan ağacın altına koyarak 155 Polis imdat hattına ihbarda bulunma şeklinde gerçekleşen eylemlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 271. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeksizin beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”

    Asılsız ihbara 3 yıl hapis cezası

    Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) asılsız ihbarı kapsayan 271. Maddesinde şu ifadeler yer alıyor: “İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.”

  • Bakan duyurdu: Bugün uygulamaya konuyor

    Bakan duyurdu: Bugün uygulamaya konuyor

    Salık Bakanı Fahrettin Koca, evlilik öncesinde SMA taraması sının bugün itibariyle başladığını duyurdu. Bakan Koca yaptığı açıklamada söz konusu tarama uygulamasının Aile Hekimliklerinde uygulanacağını söyledi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “”SMA hastalığının önlenmesine yönelik, evlilik öncesinde çiftlerin taşıyıcılık testinden geçmesini amaçlayan TARAMA PROGRAMI Aile Hekimliklerimizde bugün itibariyle uygulamaya konuyor.” paylaşımında bulunarak, “27 Aralık tarihinde laboratuvarda kan örneği kabulüne başlanacak. MİLLETİMİZE HAYIRLI OLSUN.” ifadelerini kullandı.

    SMA HASTALIĞI NEDİR?

    Spinal müsküler atrofi, yani kısaca SMA hastalığı bireyin merkezi sinir sistemini, periferik sinir sistemini ve iskelet kas sisteminin kontrollü kas hareketlerini etkileyen genetik, yani kalıtsal bir motor nöron hastalığıdır. SMA hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. SMA hastalığı çok nadir görülen bir hastalıktır.

    SMA hastalığı, kas distrofisi adı verilen ve giderek artan güçsüzlük ile kas kütlesi kaybı semptomları ile tanımlanan bir grup hastalıktan birisidir. Kas distrofisi vakalarının bir çoğunda, mutasyona uğramış anormal genler sağlıklı kas oluşturmak için gerekli proteinlerin üretimine müdahale eder.

    Vücutta kasları kontrol eden sinir hücrelerinin büyük bir kısmı omurilikte bulunur. SMA sürecinde vücuttaki kaslar sinir sisteminden gelen sinyalleri alamazlar ve bunlara tepki gösteremezler. Kaslar sinir hücreleri tarafından düzenli olarak uyarılmadıklarında atrofiye uğrar yani küçülmeye başlarlar.

    SMA hastalığı sürecinde omurilikte motor nöronlar olarak adlandırılan sinir hücrelerinde kayıplar gözlenir. SMA hastalığında vücudun merkezine daha yakın olan kaslar, yani proksimal kaslar, genellikle merkezden daha uzak olan kaslardan yani distal kaslardan daha fazla etkilenir.

  • Acil kullanım onayı alındı! Yerli aşı kullanılmaya başlıyor

    Acil kullanım onayı alındı! Yerli aşı kullanılmaya başlıyor

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yerli Covid-19 aşısı TURKOVAC’ın acil kullanım onayı aldığını bildirdi. Koca, “Bugün itibarıyla Covid-19 aşısı üreten 9 ülkeden biri olduk” dedi.

    Bakan Koca, gelecek haftadan itibaren aşının tetkiklerinin biteceğini belirterek, gelecek hafta sonundan itibaren başta şehir hastaneleri olmak üzere yıl bitmeden yaygın kullanıma geçileceğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”TURKOVAC’ın üretimiyle birlikte bu aşımızı tüm insanlıkla paylaşmaktan memnuniyet duyacağız. Aşımızın geliştirilmesinde ve üretiminde görev alan herkesi tebrik ediyorum. Bu aşının patenti bize ait ürün olması çok anlamlıdır” diye konuştu.

    Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan yapılan açıklamada da şu ifadelere yer verildi:

    ”Dünya Sağlık Örgütü ve T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından bulaşıcı hastalıklar kapsamında kabul edilen Covid-19 pandemisi ile mücadele kapsamında kullanılması planlanan, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) desteğiyle geliştirilen ilk yerli ve milli inaktif Covid-19 aşısı ‘TURKOVAC’, halka hızlı erişiminin sağlanması için “Acil Kullanım Onayı” kapsamında değerlendirilmiştir. Bilimsel değerlendirmeler sonucunda, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca ilgili aşı için Acil Kullanım Onayı verilmiştir.”

  • Yeni varyantın belirtileri neler?

    Yeni varyantın belirtileri neler?

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, ‘Omicron’ varyantında bazı semptomların değiştiğini belirterek, “Koku, tat kaybı biraz belirti gibiydi. Ne yazık ki yeni varyant biraz daha sinsi. Koku, tat kaybını çok yapmıyor. Koku, tat alabiliyorsunuz; ama birden öksürük, ateş, solunum sıkıntısı ile seyredebilir. Gribal belirtiler, baş ağrısı, kas ağrısı, öksürük, solunum sıkıntısı, ateşi olan kişiler, mutlaka PCR testini yaptırsınlar” dedi.

    rüs

     

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, ‘Omicron’ varyantına ilişkin DHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Savaşçı, mRNA aşılarının da 6 aydan sonra koruyuculuğunun düştüğünü belirterek, “Dolayısıyla bizim ülkemizde de 30 yaş üzerine de mutlaka 3’üncü doz mRNA aşılarının hak tanınmasını gerçekleştirmemiz gerekiyor. 5-11 yaş arası çocukların da aşılanma programına hızlıca alınması lazım. Ara tatilde de antikor oluşturup daha sonraki dönemlerde daha rahat eğitim ve iş hayatımız ile günlük hayatımıza devam etmemiz için bu çok önemli çünkü seyrin nasıl gideceğini bilmiyoruz. Ölüm vakalarımız bu şekilde devam ederse ‘Omicron’ varyantı ile de bu sayı katlanmaya devam ederse günlük 500-1000’i bulan ispatlı-ispatsız vakalar olarak ölüm vakalarımız gerçekleşebilir. Bu aylık neredeyse 25 bin vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabilir. Bir de akciğer dokusunda, nörolojik hastalıklar, böbrek yetmezliği, kalp hasarı gibi birçok sistemi etkileyen bir hastalık. Dolayısıyla bu hastalığı hiç geçirmemek veya en azından hafif düzeyde akciğer tutulumu olmadan aşı ile korunarak geçirmek önemli olacaktır” dedi.

    ‘OMİCRON’DA YÜZDE 7 ORANINDA YOĞUN BAKIMA YATIŞ

    Doç. Dr. Savaşçı, ‘Omicron’ varyantının hafif seyrederek, hakim varyant olması durumunda pandeminin bitip bitmeyeceğine ilişkin “Tedbirli yaklaşmakta her zaman fayda vardır. ‘Omicron’ vakalarında ölüm yok değil; Afrika’da da hayatını kaybeden var, İngiltere’de de var. Onun dışında ‘Omicron’ varyantında yüzde 7 oranında yoğun bakıma yatış var. ‘Yüzde 7 oranında’ demek aslında; vaka sayıları günlük eğer 40 bin, 100 bin, 200 bin olunca ciddi bir sayı oluyor. Yoğun bakıma yatanlarda da yüzde 30-40 kayıp olunca ölüm vakaları aslında katlanarak artmış oluyor. Dolayısıyla her şey bitmiş değil. Keşke virüs tamamen etkisini kaybetse hafif bir grip gibi geçse ama şu an bunları konuşmak için çok erken. Asla tedbirleri elden bırakmayacağız. Hastanemizde de ne yazık ki ‘Delta’ varyantından hayatını kaybedenler devam etmekte, ‘Omicron’da da vaka sayıları artarsa hem hastane iş yükünü hem de sağlık çalışanlarının emek yükünü artıracaktır. Ülkemize de ekonomik ve sosyal anlamda ciddi bir yük getirecektir. Dolayısıyla vatandaşlarımızın bu günlerde dikkat etmesi gereken husus; 3’üncü, 4’üncü doz aşılarını olmaya, hiç aşı olmayanların da hızlıca aşılanması ve aşılanmaya her yaş grubunda geçmeliyiz” diye konuştu.

    ‘BU KİŞİLER MUTLAKA PCR TESTİ YAPTIRSIN’

    Doç. Dr. Savaşçı, ‘Omicron’ varyantında bazı semptomlarda değişiklik olduğuna dikkat çekerek, “Halkımız şuna çok dikkat etmeli; koku, tat kaybı biraz belirti gibiydi. Ne yazık ki yeni varyant biraz daha sinsi. Koku, tat kaybını çok yapmıyor. Koku, tat alabiliyorsunuz; ama birden öksürük, ateş, solunum sıkıntısı ile seyredebilir. Gribal belirtiler, baş ağrısı, kas ağrısı, öksürük, solunum sıkıntısı, ateşi olan kişiler mutlaka PCR testini yaptırsınlar. Gerekli kan testi, tomografi ve akciğer filmi ile tanı konulup eğer destek tedavileri de gerekiyorsa mutlaka hastaneye yatarak takip edilmeleri gerekiyor” dedi.