Kategori: Türkiye

  • Hükümetten emekli, asgari ücret, EYT ve 3600 adımı

    Hükümetten emekli, asgari ücret, EYT ve 3600 adımı

    Emekli maaşından asgari ücrete, EYT’lilere ara formül arayışından çiftçinin girdi fiyatlarına desteğe kadar bir dizi iyileştirme çalışmasının hazırlanması için ilgili bakanlıklara talimat verildi. Çalışmalar önce Kabine’ye sunulacak, bütçe planlarına uygun olması durumunda hayata geçirilmesi için gerekli adımlar atılacak.

    Hükümette, bir süreden beri kamuoyundan gelen talep ve istekler dikkate alınarak, dar gelirli ve dezavantajlı gruplar konusunda, ilgili bakanlıklara çalışma yapması talimatı verildiği öğrenildi.

    Emekli maaşından asgari ücrete, EYT’lilere ara formül arayışından çiftçinin desteklenmesine kadar 5 kritik çalışma masaya getiriliyor. Sonuç, yeni yılda görülecek.

    Edinilen bilgiye göre, ekonomideki sıkıntılar nedeniyle sorun yaşayanlarla ilgili olarak, gelen talepler değerlendirilmeye başlandı. Bu konular ilgili bakanlıklara zimmetlendi.

    Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın haberine göre; Bütün bunlarla ilgili ortaya çıkacak maliyet hesapları, gerçekleştirilmesiyle ilgili kararı etkileyecek. Çalışmalar önce Kabine’ye sunulacak. Bütçeye uygun olursa hayata geçirilmesi için talimat verilecek.

    EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR

    İlk ön çalışmanın, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda Çalışma Bakanlığı’nda başlayacağı öne sürüldü. Çalışmanın ‘ara formül’ niteliğinde olduğu ve sadece mağduriyeti belli oranda gidereceği belirtildi. Buna göre, bir kereye mahsus olmak üzere, sigorta prim gün sayısını doldurup, emekli olmak için gerekli yaş süresini bekleyenler için, bir düzenleme tartışılıyor.

    Bekleme süresini 2-3 yıl düşürmeyi amaçlayan plana göre, prim gün sayısını tamamlayanlar veya şu anda emekli olmak için 56 yaşını bekleyenlere 2-3 yıllık bir avantaj sağlanacak. Çalışmayla ilgili olarak maliyet analizi yapılacağı, kaç kişinin yararlanacağı ve sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler hazırlanacağı ifade ediliyor.

    3600 EK GÖSTERGE VE ASGARİ ÜCRET

    Kamu çalışanlarının büyük bölümünün beklediği 3600 ek göstergenin de bu kapsamda ele alınabileceği belirtiliyor. Başka bir konu başlığının ise asgari ücretin arttırılması olduğu iddia edildi.

    EMEKLİ MAAŞINA ZAM

    Diğer bir çalışmanın ise Emekli maaşlarının iyileştirilmesiyle ilgili olduğu öne sürülüyor. Bu iki konuda rutin olarak belirlenen oranların dışına çıkılabileceği öne sürülüyor.

    Emekli maaşlarına belli bir oranda seyyanen zam yapılması, asgari ücretin açıklanan enflasyon rakamları üzerinde hesaplanması gibi önerilerin değerlendirileceği ifade ediliyor. Bütün bu ön çalışmalar, kaynak yaratmaya ve maliyet hesaplarına göre hayata geçirilecek.

    ÇİFTÇİ İÇİN YENİ ADIMLAR

    Çalışma kararı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kurmaylarıyla yaptığı toplantılarda, özellikle dezavantajlı kesimlere yönelik yeni adımların atılması gerektiği üzerinde yapılan değerlendirmelerden sonra alındı. Konu başlıklarının bu toplantılarda belirlenerek, ilgili bakanlara ön çalışma yapmaları talimatı verildiği belirtildi.

    Toplantılarda, ayrıca, çiftçilerin girdi maliyetlerinin düşürülmesi, mazot, gübre ve tohum destekleri ile ilgili yeni adımlar atılmasının da gündeme geldiği öğrenildi.

    AK Parti kurmayları tarafından zaman zaman iyileştirmeler yönünde yapılan açıklamalar, muhalefet partileri tarafından erken seçim hazırlıkları olarak değerlendiriliyor. İktidar partisi kurmayları ise bu tür hazırlıkların zaman alacağı, bir yıllık süreye yayılabileceğini belirtiyorlar. Çalışmalar, normal seçim öncesinde gündeme gelmiş olacak.

  • Yargıtay’dan emsal fazla mesai kararı

    Yargıtay’dan emsal fazla mesai kararı

    Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme; fazla mesai hesabında çalışanın kullandığı bilgisayar log kayıtlarının da (açılış kapanış saatleri) delil olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmetti.

    İş Mahkemesi’ne başvuran özel sektör çalışanı, 1989 – 2013 yılları arasında hak ettiği fazla çalışma ücretlerinin ödenmesi talebiyle dava açtı. Davalı şirket avukatı ise zamanaşımı iddiasında bulundu. Davacının her gün ve teftiş döneminde 09:00 ila 22:00-23:00 saatleri arasında çalışmasının kabul edilemeyeceğini dile getirdi. Davacının tabi olduğu yönetmelik gereğince yıllık 270 saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunu ve davacıya 2011-2014 yıllarına ilişkin yıllık 270 saati aşan fazla çalışmasının karşılığı ücretlerin davacıya ödendiğini beyanla, davanın reddini savundu. Mahkeme; davanın kısmen kabulüne hükmetti. Temyiz edilen karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nce bozuldu. Yeniden yapılan yargılamada Mahkeme; davanın kısmen kabulüne karar verdi. Davalı şirket avukatı kararı temyiz edince bu kez devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

    “Bilgisayar ne zaman açılıp kapanmış baktınız mı?”

    Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay, davacının ofisteki işyeri bilgisayarının hangi saatlerde açılıp kapandığına bakılması gerektiğine hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi: “Davacının çalıştığı şubeden, çalıştığı dönemler itibariyle kullandığı bilgisayarların açılış kapanış saatlerini gösterir kayıtlar tespit edilmeli. Gerektiğinde bilirkişiye yerinde inceleme yapma yetkisi de verilerek, işyeri giriş çıkış ile bilgisayar kayıtları, varsa mesai formları ve emsal dava dosyalarındaki tespitlerle örtüştüğü noktada davacı tanıklarının beyanları ile birlikte değerlendirilmeli. Yeniden rapor alınmalı ve sonucuna göre usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Raporun hazırlanması esnasında log kayıtlarının dosyada bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece daha sonra alınan 05.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda ise 28.01.2011-03.12.2013 tarihleri arasında log kayıtlarının dosyaya getirildiği, log kayıtlarının bulunduğu dönemlerde log kayıtlarına göre, 24.12.2010-27.01.2011 tarihleri arasında ise log kayıtlarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu halde mahkemece 05.01.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda log kayıtlarına göre hesap yapılan dönem yönünden herhangi bir indirim yapılmaksızın, tanık beyanlarına dayanan dönem yönünden ise uygun bir indirim yapılarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde log kayıtları incelenmeksizin hazırlanan rapor doğrultusunda karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

  • MGM’ye 100 sözleşmeli personel alınacak

    MGM’ye 100 sözleşmeli personel alınacak

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) (B) grubu puan sıralamasına göre 100 sözleşmeli personel alımı yapacak.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), merkez ve taşra teşkilatı birimlerinde istihdam etmek üzere 100 sözleşmeli personel alımı yapacak.

    MGM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan ilanına göre, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) (B) grubu puan sıralaması esas alınarak doğrudan yapılacak merkezi yerleştirme yöntemiyle 89 mühendis ve 11 büro personeli olmak üzere 100 sözleşmeli personel istihdam edilecek.

    Lisans düzeylerinde tercih yapılabilecek sözleşmeli personel pozisyonlarının bulunduğu KPSS-2021/8 Tercih Kılavuzu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) internet sitesinde bugün yayımlanacak. Tercih işlemlerinde 6 Eylül 2020’de yapılan KPSS sonuçları kullanılacak.

    Adaylar, tercihlerini bugünden itibaren 2 Kasım’a kadar Tercih Kılavuzu’nda belirtilen kurallara göre ÖSYM’nin internet sitesinden T.C. kimlik numarası ve şifresini girerek yapabilecek.

    İnternetten tercih gönderme işlemleri, 2 Kasım saat 23.59’da sona erecek ve bu süre uzatılmayacak. Yerleştirme işlemlerinde, KPSSP3 puanı kullanılacak. İlgili sınav puanı en az 50 olan adaylar tercih yapabilecek.

  • Kılıçdaroğlu-Kavcıoğlu görüşmesi sona erdi

    Kılıçdaroğlu-Kavcıoğlu görüşmesi sona erdi

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile 1,5 saatlik görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Dövizin sürekli TL karşısında yükselmesi karşısında endişelerimizi ifade ettik” dedi. Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu da”Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Merkez Bankası’nı herkes sahiplenmelidir ” diye konuştu. Kurumdaki görevden almalarla ilgili konuşan Kavcıoğlu, “Bütün kurumlarda olabilen şeyler. bir kısmı bizim tercihimiz, bir kısmı arkadaşların tercihi” açıklaması yaptı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile görüştü.

    Kılıçdaroğlu, saat 15.30’da TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nu ziyaret etti.

    Kemal Kılıçdaroğlu, bu görüşmeyi sosyal medya hesabından attığı bir tweet ile duyurdu.

    Merkez Bankası’ndaki görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü.

    CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Sekreter Selin Sayek Böke ile Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Bülent Kuşoğlu eşlik etti.

    “TL’DEKİ DEĞER KAYBINA İLİŞKİN ENDİŞELERİ İLETTİK”

    Görüşme sonrası açıklama yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

    “Dövizin sürekli TL karşısında yükselmesi karşısında endişelerimizi ifade ettik. Zam yağmuru gelecek, her alanda ciddi sorunlar çıkabilir. Kara kış fonu oluşturulması gerektiğini ifade etmiştim. Fakirin hakkını hukukunu korumak açısından bir fonun oluşturulması gerektiğini ifade ettim.

    Merkez Bankası’nın bağımsızlığına müdahale eden kişinin Erdoğan’ın olduğunu sağır sultan biliyor. Buradan Erdoğan’a açık çağrı yapıyorum; Merkez Bankası’nın kurumsal kimliğine saygı göster. Kararı liyakatlı kişiler versin. Kararı büyük ölçüde Erdoğan’ın verdiğini pek çok finans çevresi de biliyor. Bu rahatsızlığımız dile getirildi.”

    KAVCIOĞLU: MERKEZ BANKASI’NI HERKES SAHİPLENMELİ

    Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu da açıklamasında “Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Merkez Bankası’nı herkes sahiplenmelidir. Merkez Bankası bu ülkenin en güzide kurumlarından biridir. Merkez Bankası’nı yıpratan açıklamaların bizi üzdüğünü ifade edeyim. Merkez Bankası kararı kendi Para Politikası Kurulu kararıyla almaktadır. Merkez Bankası rezervleriyle güçlüdür, 125 milyar dolara yaklaştı. Merkez Bankası’nın açıklamaları nettir” dedi.

    “GÖREVDEN ALMALARIN BİR KISMI BİZİM TERCİHİMİZ”

    Merkez Bankası’ndaki görevden almalarla ilgili konuşan Kavcıoğlu, “Bütün kurumlarda olabilen şeyler. bir kısmı bizim tercihimiz, bir kısmı arkadaşların tercihi. 21’inde bir karar vereceğiz. Bu karar herkesin kararı. Bugüne kadar böyle oldu, bundan sonra da böyle olacaktır. Tamamen kendi süreci içinde gelişen görev değişimidir. PPK’daki arkadaşlarımızla en doğru kararı vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” açıklaması yaptı.

  • Taliban heyetiyle Çavuşoğlu görüşmesi başladı

    Taliban heyetiyle Çavuşoğlu görüşmesi başladı

    Taliban heyeti temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. 7 kişilik heyet Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu başkanlığındaki Türk heyet ile Dışişleri Bakanlığı’nda bir araya geldi.

    Taliban yönetimindeki Afganistan’dan Türkiye’ye ilk heyet geldi. Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki’nin de aralarında olduğu 7 kişilik üst düzey heyet Ankara’da görüşmeler yapıyor.

    BAKAN ÇAVUŞOĞLU İLE GÖRÜŞME BAŞLADI

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Başkanlığındaki Türk heyeti ile Afganistan Geçici Hükümeti Dışişleri Bakan Vekili Mawlawi Amir Khan Mutaqi Başkanlığındaki heyet, Dışişleri Bakanlığında bir araya geldi.

    Heyetin Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile de bir görüşme yapması bekleniyor.

    MASADAKİ KONULAR

    Görüşmelerde Afganistan’daki son durumun yanı sıra Türkiye’nin Afganistan’a gerçeleştirdiği insani yardımlar, Taliban’ın Kabil Havalimanın işletilmesi için teknik destek talebi gibi başlıkların görüşülmesi bekleniyor.

    İLK TEMAS

    Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinin ardından bu Ankara’da yeni hükümetle yapılan ilk temas olacak .

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki süreçte bazı bakanlarla birlikte Kabil’e gitmeyi düşünüyoruz” demişti.

     

  • Yeni gelişme: Turkovac’ın güvenli olduğu saptandı

    Yeni gelişme: Turkovac’ın güvenli olduğu saptandı

    Ankara Şehir Hastanesi Genel Hastane Başhekimi Doç. Dr. İhsan Ateş, “Turkovac aşımızın, Coronavac ile yaptığımız Faz-2 çalışmasında hem güvenli olduğu saptandı hem de etkinlik noktasında olumlu verilerimiz var” dedi.

    Başhekim Doç. Dr. İhsan Ateş, Turkovac aşısıyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ateş, daha önce iki doz Sinovac aşısı yaptırmış ve üzerinden 90 gün geçmiş, Covid-19 geçirmemiş kişilere hatırlatma dozu olarak 3’üncü doz Turkovac yapılması için çalışmalara başlandığını belirterek;

    “Gönüllümüz, gönüllülük kriterlerini taşıdığı takdirde bu aşıyı kendi seçiyor. İsteyen gönüllümüze Coronavac, isteyen gönüllümüze de Turkovac yapıyoruz. Çalışma yaklaşık 7 bin 400 kişilik bir çalışma. İki kollu, 3 bin 700 Turkovac, 3 bin 700 Coronavac gönüllüsü dahil edeceğiz. Dün itibariyle gönüllülerimizi almaya başladık. Çok fazla gönüllü başvurusu var. Şu anda gönüllüleri kriterlere göre seçmeye başladık. An itibariyle 100’ün üzerinde gönüllünün kriterlere uygun olduğunu saptadık ve şu anda aşılamaya başlamış bulunmaktayız. Faz-3 A çalışmamıza 41 merkezde başladık. Büyükşehirlerimiz Ankara, İstanbul, Adana, Gaziantep, Bursa dahil olmak üzere 41 merkezde Faz-3 A çalışmalarımızı yürüteceğiz” dedi.

    ‘8 BİN KİŞİ GÖNÜLLÜ OLMAK İÇİN RANDEVU ALDI’

    Doç. Dr. Ateş, Turkovac aşısının yaygın olarak kullanılabilmesi için 3 bin gönüllüde güvenlik ve etkinlik verileri elde edildiği takdirde acil kullanım onayı ve sonrasında rutin kullanımın alınabileceğini söyledi. Ateş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sosyal medya paylaşımı sonrasında çok sayıda gönüllünün 3’üncü doz Turkovac aşısı için randevu aldığını ifade ederek, “3 bin gönüllüye kısa sürede ulaşabiliriz gibi görüyoruz. Şu anda gönüllülerimiz Türkiye geneli bu çalışmaya dahil olmak için e-Nabız ve ALO 184 üzerinden randevu alabiliyorlar. Sosya medya mecralarıyla aşının kısa süre içinde gönüllü sayısına ulaşacağımızı düşünüyoruz. Dün bakan beyin tweeti sonrasında 7-8 bin gönüllü oldu. Uygunluk açısından değerlendiriyoruz. Bizim bu gönüllü sayısına daha kısa zamanda ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Şu anda Coronavac üzerine Turkovac hatırlatma doz çalışmasını yapıyoruz. Önümüzdeki hafta Biontech üzerinde Turkovac’ın hatırlatma dozuna etkin ve güvenliğini inceleyeceğimiz çalışma başlayacak” diye konuştu.

    ‘TURKOVAC AŞIMIZIN GÜVENLİ OLDUĞU SAPTANDI’

    Doç.Dr. Ateş, ayrıca Faz-2 B Coronavac Turkovac hatırlatma dozu çalışmasını tamamladıklarını kaydederek, “111 Turkovac ve 111 Coronavac gönüllüsü üzerinde bir çalışmayı tamamladık. Dün itibariyle birinci aydaki etkinlik verilerimizi son gönüllümüzün de antikor seviyesine bakarak etkinlik verilerimize ulaştık. Bu Faz-2 B çalışmamızın hem güvenlik verilerinin hem de etkinlik verilerinin olumlu olması üzerine Faz-3 A çalışmamıza başladık. Buradan şöyle bir müjde verebiliriz. Turkovac aşımızın Coronavac ile yaptığımız Faz-2 çalışmasında hem güvenli olduğu saptandı hem de etkinlik noktasında olumlu verilerimiz var. Karşılaştırma aşısı olduğu için Delta’ya Alfa’ya ve orijinal Vuhan virüsüne karşı antikor titrelerini inceledik. Bazı parametrelerde çok daha iyi sonuçlar elde ettik, bazı parametrelerde de benzer yanıtlar elde ettik” ifadelerini kullandı.

  • Covid hastalarına tarihi geçmiş ilaç mı verildi?

    Covid hastalarına tarihi geçmiş ilaç mı verildi?

    Kovid-19 hastalarına son kullanma tarihi geçmiş ilaç verildiği iddiaları, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından yalanlanmasına rağmen sosyal medyada yayılmaya devam ediyor.

    Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), son kullanma tarihi geçmiş ilaçların yeni tip koronavirüs hastalarına verildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ilaçların stabilite çalışmaları sonucuna göre son kullanma tarihlerinin güncellenmesinin rutin olduğunu bildirdi. Bunun üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen sosyal medya paylaşımları durmak bilmiyor.

    TİTCK, sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisinde kullanılan ‘favipiravir’ etken maddeli ilacın etiketinin değiştirildiği, son kullanma tarihi geçmiş ilaca yeni etiket yapıştırılarak hastalara verildiği iddialarına dair yazılı açıklama yapmıştı.

    Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Kovid-19 Rehberi’nde yer alan ‘favipiravir’ etken maddeli ilaçlar için kuruma gelen ruhsat başvurularının acilen olarak değerlendirildiği belirtilen 27 Temmuz 2021 tarihli açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:

    “Sosyal medyada gündeme gelen paylaşımlarda, kovid-19 tedavisinde kullanılan “favipiravir” etken maddeli ilacın etiketinin değiştirildiği; son kullanma tarihi geçmiş ilaca, yeni etiket yapıştırılarak hastalara verildiği ileri sürülmüştür. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan COVID-19 Rehberi’nde yer alan “favipiravir” etkin maddeli ilaçlar için Kurumumuza gelen ruhsat başvuruları ivedilikle ve öncelikli olarak değerlendirilmiştir. Söz konusu ilaçların stabilite çalışmaları uzun zaman almaktadır. Bu çalışmaların sonucuna göre son kullanma tarihlerinin güncellenmesi rutin bir işlemdir. Yeni tarihler, kurumumuzun bilgisi ve onayı ile firmalar tarafından ilaçlara etiket yapıştırılmak suretiyle güncellenmiştir. Dolayısıyla paylaşımlarda yer alan, son kullanma tarihi geçmiş ilaçların tedavi amacıyla koronavirüs hastalarına verildiği yönündeki iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.”

  • Taliban heyetinden Türkiye’ye ziyaret

    Taliban heyetinden Türkiye’ye ziyaret

    Taliban heyetinin öğleden sonra, temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geleceği bildirildi.

    Afganistan’daki Taliban hükümetinin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki’nin de aralarında olduğu heyet Ankara’da görüşmelerde bulunacak.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki süreçte bazı bakanlarla birlikte Kabil’e gitmeyi düşünüyoruz” demişti.

    Taliban Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdul Qahar Balkhi, bugün yaptığı paylaşımda “Dışişleri Bakanı Mawlavi Amir Khan Muttaqi başkanlığındaki üst düzey bir heyet Türkiye’ye gitti. Üst düzey bir IEA heyeti, Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun resmi daveti üzerine Ankara’ya hareket etti. Heyet, üst düzey Türk yetkililerle karşılıklı çıkarları ilgilendiren konularda görüşmelerde bulunacak” ifadelerini kullandı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları tarafından heyetin gelişi doğrulandı.

    Sözcü Balkhi, heyette Dışişleri Bakanı Mawlavi Amir Khan Muttaqi’nin yanı sıra Mullah Khairullah Khairkhah, Mullah Abdul Haq Wassiq, Mawlavi Noor Jalal Jalali, Sheikh Shahabuddin Delawar, Suhail Shaheen ve Haji Mohammad Ibrahim’in bulunduğunu ifade etti.

  • Bakan Koca: Vakaların yüzde 40’ı 23 yaş altı

    Bakan Koca: Vakaların yüzde 40’ı 23 yaş altı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Şu an aktif vakalarımızın yaklaşık yüzde 40’ı, 23 yaş altı vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Aşı programımızda da bir miktar yavaşlama hissedilir hale geldi. Aşıların etkililiği ve hastaneye yatışları azalttığı tartışmasız bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans yöntemiyle toplanan Koronavirüs Bilim Kurulu’na ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Bakan Koca, Bilim Kurulu’nun salgının seyri, gençler üzerindeki ektisi, aşı programı ve yerli aşı Turkovac’ın güncel durumunu değerlendirmek üzere bir araya geldiğini belirtti. Son günlerde vaka sayılarında bir sıçrama yaşanmamasına rağmen her yeni gün küçük artışlarla salgının tehdidini devam ettirdiğini belirten Koca, “Bu gidişat sadece yeni vaka sayılarına değil kayıplarımıza da yansımaktadır. Özellikle aşı olmamış ya da aşısı tamamlanmamış nüfusta vaka sayıları artış göstermekte ve bu durumdaki vatandaşlarımız hastanede tedavi görmeye ve yoğun bakıma ihtiyaç duymaktadır. Ek hastalığı olan büyüklerimiz de ağır şekilde etkilenmeye devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

    ‘VAKALARIN YÜZDE 40’I, 23 YAŞ ALTINDAKİLERDEN OLUŞUYOR’

    Koca, okullarda hareketliliğin başlaması ile birlikte vakalarda yaş ortalamasının düşmeye başladığını anımsatarak şunları belirtti:

    “Üniversitelerimiz de birer birer açılmaya başladı ve bu hareketlilik de bir artışa neden olabilecek. Üniversiteli kardeşlerimizi, eğitimlerini kesintisiz sürdürebilmek ve sevdiklerine virüs taşımamak için hızla ve topluca aşı olmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki şu an aktif vakalarımızın yaklaşık yüzde 40’ı, 23 yaş altı vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Aşı programımızda da bir miktar yavaşlama hissedilir hale geldi. Aşıların etkililiği ve hastaneye yatışları azalttığı tartışmasız bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır. Aşı olarak toplum bağışıklığını elde etmeli ve salgının seyrine ‘dur’ demeliyiz. Yakında yaşanmaya başlayan hareketlilik sebebiyle özellikle üniversite öğrencilerimizi acilen aşı olmaya ve aşılarını tamamlamaya davet ediyorum.”

    ‘KENDİ AŞIMIZ KENDİ GÜCÜMÜZDÜR’

    Bakan Koca, yerli aşının önemine ‘Kendi aşımız kendi gücümüzdür’ diye dikkat çekerek, “Turkovac aşımızın diğer aşılar üzerine hatırlatma dozu olarak uygulandığı bir faz 3 çalışması devam etmektedir. Bu çalışma tamamlandığında acil kullanım için onaylanabilecek ve yaygın kullanım için seri üretime geçilerek kendi aşımız devreye girecektir. Kendi aşımızın kullanılması için iki doz aşısını olmuş sağlıklı kişilerin Turkovac aşı hatırlatma dozu uygulaması çalışmasına katılmasına ihtiyaç var. Kendi aşımızın ortaya çıkmasında ben de varım diyen tüm gönüllülerimizi çalışmaya katılmaya davet ediyorum. Kendi gücümüzü ele almazsak dışa bağımlı kalacağımız gerçeğini akıllarımızdan çıkarmayalım. Aşımıza sahip çıkarak bir an önce devreye girmesini temin edelim. Yerli aşımızı ürettiğimizde ihtiyaç sahiplerine aşı ulaştıracak bir ülke olacağız. Aksi halde ise aşıya ihtiyaç duyan ülke olarak kalacağız. Yerli aşımıza destek verin. Artık kısıtlama yok, çünkü aşı var. Ancak, aşı olarak bağışıklık sağlayabilirsek ek tedbirlere gerek kalmayacak. Topluca aşı olmadan bu mümkün değil. Aşı olan vatandaşlarımız kendileri aşı olsalar dahi tedbirlere uyarak virüsün yayılımını kısıtlayabilir. Tedbirlere uyma sorumluluğuna tüm aşı olmuş vatandaşlarımızı davet ediyorum. Çok daha büyük bir sorumluluk olan aşı olmayı halen ertelemiş olanlar varsa onların da ellerini çabuk tutmalarını rica ediyorum” dedi.

  • Enerji Bakanı’ndan doğalgaz fiyatı açıklaması

    Enerji Bakanı’ndan doğalgaz fiyatı açıklaması

    Enerji Bakanı Dönmez, kış aylarında artacak gaz talebinin karşılanması için ek kaynak görüşmelerinin sürdüğünü açıkladı. Dönmez, enerji fiyatlarıyla ilgili olarak, “Maliyet artışlarının vatandaşlarımıza en az seviyede yansıması için bütün çabayı ortaya koyuyoruz” dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, bu yıl 14’üncüsü düzenlenen ‘EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’na video konferans ile katıldı. Bakan Dönmez, Avrupa’nın yaşadığı enerji krizine değinerek, “Kıtada enerji fiyatları tarihi rekorlar kırıyor. Üretim sektörü büyük zorluklar içinde. İngiltere’de şirket iflasları konuşuluyor. Krizin gıda fiyatlarını, son tahlilde de enflasyonu yukarı çekeceği düşüncesi hakim. Henüz kış gelmedi ancak tedarik sorununun çözülememesi durumunda mevcut durumun ilerleyen günlerde şiddetini daha da artıracağına yönelik pek çok projeksiyon bugün Avrupa kamuoyunun gündemini daha fazla meşgul ediyor. Benzer şekilde Çin’de de artan talebin karşılanması konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta Çin’de 100 milyon kişiyi etkileyen elektrik kesintileri meydana geldi. Pek çok şirket üretime ara vermek zorunda kaldı” diye konuştu.

    ‘TEKNİK ALTYAPI NOKTASINDA GÜÇLÜ DURUMDAYIZ’

    Bakan Dönmez, enerji iş birliklerini, ülkeler arası karşılıklı yatırımları, uluslararası projeleri her zaman desteklediklerini belirterek, enerji yönetiminde önceliklerinin her zaman yerli kaynakları maksimum derecede kullanmak ve dışa bağımlı kaynaklarda yönetilebilir pozisyona erişmek olduğunu söyledi. Dönmez, “Doğru ve uzun vadeli bir planlama ve krizlere karşı öngörülerimiz sayesinde enerji yönetiminde neleri doğru yaptığımızı ve nelerden ders çıkarmamız gerektiğini yaşanan güncel küresel enerji krizinde bir kez daha gördük. Özellikle Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında arz ve tedarik konusunda iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Teknik altyapı noktasında güçlü bir durumdayız. Uluslararası boru hatları, yer altı doğal gaz depolama, LNG ve FSRU tesislerimiz gibi sistemi ciddi oranda besleyen kaynaklara sahibiz” dedi.

    ‘ELİMİZDEKİ BÜTÜN İMKANLARI KULLANACAĞIZ’

    Bakan Dönmez, artacak talebe karşı hazırlıklarını yaptıklarını kaydederek, “Depolamada gerekli hazırlıkları yaptık. Kış aylarında artacak gaz talebinin karşılanması için de ek kaynak görüşmelerimiz sürüyor. Öncelikle ülkemizin uzun dönemli doğal gaz anlaşmalarının olması elimizi rahatlatan bir unsur. Diğer taraftan doğal gaz ihtiyacımızın bu sene yaklaşık yüzde 20 artmasını öngörüyoruz. Farklı tedarik kanallarından ilave talebi karşılamak üzere planlamalarımızı yaklaşan kış şartlarına göre sürekli güncel tutuyoruz. Dünya genelinde rekor düzeyde artan enerji fiyatlarından elbette Türkiye olarak biz de etkileniyoruz. Enerji fiyatlarının küresel ekonomileri allak bullak ettiği bir dönemde, maliyet artışlarının vatandaşlarımıza en az seviyede yansıması için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyuyoruz. Elektrikte yaptığımız sosyal destek yardımlarıyla bugüne kadar 2,1 milyon haneye 3,1 milyar TL’lik destek sağladık. Hane halkını, esnafımızı ve üreticilerimizi korumak için elimizdeki bütün imkanları sonuna kadar kullanacağız” diye konuştu.

    ‘YILLIK İÇ TÜKETİMİNİN 3’TE 1’İNİ KARŞILAR HALE GELECEK’

    Bakan Dönmez, milli enerji ve maden politikası çerçevesinde nihai amaçlarının enerji alanında milli bağımsızlık hedefine ulaşmak olduğunu söyledi. Dönmez, “Bu politikalar bizim millileşme ve yerlileşme konularında rehberimiz olmuştur. Hedeflerimize uygun olarak mavi vatandaşa şimdiye kadar tamamladığımız ve devam eden deniz sondajlarımızla ülkemizin hidrokarbon potansiyelini açığa çıkarmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz günlerde ‘Yavuz’ sondaj gemimiz Karadeniz’deki çalışmalara destek vermek üzere bölgeye intikal etti. Filyos’ta sondaj kulesinin yeniden montajını müteakip Karadeniz’deki ilk sondajına başlayacak. Karadeniz gazında çalışmalarımız takvime uygun bir şekilde ilerliyor. Hedefimiz gazın 2023 yılında sisteme bağlanması ve ilk faz gaz akışının sağlanması. Bu rezerv, 2027 yılında en yüksek üretim kapasitesine ulaştığında, Türkiye’nin yıllık iç tüketiminin 3’te 1’ini karşılar hale gelecek” dedi.

    ‘DAHA DENGELİ YENİLENEBİLİR ENERJİ PORTFÖYÜNE ULAŞTIK’

    Türkiye’nin enerjide son yıllarda büyük başarı hikayesi yazdığını ve yazmaya devam ettiğini söyleyen Bakan Dönmez, “Enerji piyasasının kamu hakimiyetine dayalı yapısını serbest piyasa modeline dönüştürdük. Uyguladığımız bu sistem pek çok ülke tarafından örnek alınıyor. Bu yıl 3 yeni enerji piyasasını devreye aldık ve enerji ticaretinde merkez ülke olma hedefimize bir adım daha yaklaştık. Yenilenebilir enerji kaynakları gündemimizin her zaman ilk sıralarında. Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasıyla birlikte iklim değişikliğiyle mücadelemiz konusunda en önemli argümanımız olacak. Şu an yenilenebilir enerjideki kurulu gücümüz 52 bin megavatın üzerinde. Bir başka ifadeyle kurulu gücümüzün yüzde 53’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. 20 yıl önce hidroelektrik ağırlıklı bir yenilenebilir enerji portföyümüz varken bugün rüzgar, güneş, biyokütle ve jeotermal kaynakların da ağırlığını artırmasıyla daha dengeli bir yenilenebilir enerji portföyüne ulaştık” diye konuştu.