Kategori: Türkiye

  • Meteoroloji’den 6 il için sel uyarısı

    Meteoroloji’den 6 il için sel uyarısı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce, Doğu Karadeniz’de Trabzon’un doğusu ile Rize ve Artvin’in kıyı kesimleri, Batı Karadeniz’de de Kastamonu, Sinop ve Samsun’da sağanak yağışların etkili olacağı belirtilerek, sel, su baskını, heyelana karşı dikkatli olunması uyarısı yapıldı.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden Doğu Karadeniz’e ilişkin sağanak yağış uyarısı yapıldı.

    Açıklamada, “Yapılan son değerlendirmelere göre; Doğu Karadeniz’de halen devam eden sağanak yağışların, bu akşam saatlerinden sonra etkisini artırarak cuma günü sabah saatlerine kadar Trabzon’un doğusu ile Rize ve Artvin’in kıyı kesimlerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli olacağı tahmin edildiğinden sel, su baskını, heyelan ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir” denildi.

    Ayrıca sağanak yağışın bu akşam saat 22.00 ile yarın sabah 06.00’a kadar etkili olacağının tahmin edildiği bildirildi.

    BATI KARADENİZ İÇİN DE UYARI

    Batı Karadeniz’in bazı bölümleri için de uyarı yapıldığı açıklamada, “Yapılan son değerlendirmelere göre; yarın sabah saatlerinden itibaren Kastamonu ve Sinop’un kıyı kesimleri ile Samsun’un batı ilçelerinde görülecek sağanak yağışların kuvvetli olması beklendiğinden ani sel, su baskını, heyelan ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmekte” ifadesine yer verildi.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce ayrıca, 30 Eylül-6 Ekim haftalık hava durumu raporunda ise hava sıcaklıklarının kuzey ve iç kesimlerde mevsim normallerinin 2 ila 4 derece altında, diğer yerlerde mevsim normalleri civarında seyredeceğinin tahmin edildiği belirtildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’ya gitti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’ya gitti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in daveti üzerine günübirlik ziyaret için Rusya’ya gitti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşme için Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan Rusya’nın Soçi kentine hareket etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, Ankara Valisi Vasip Şahin ve devlet erkanı uğurladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde MİT Başkanı Hakan Fidan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın eşlik etti.

    Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’le Boçarov Ruçey Devlet Başkanlığı Resmi Konutu’nda gerçekleştireceği görüşme baş başa olacak. Görüşmede, Türkiye-Rusya ikili ilişkilerinin yanı sıra Suriye, Libya ve Afganistan’daki gelişmeler başta olmak üzere, güncel bölgesel gelişmeler ve uluslararası meselelerin ele alınması öngörülüyor.

  • KVKK’dan aşı ve test kararı

    KVKK’dan aşı ve test kararı

    Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Covid-19’la mücadele kapsamında yetkili kurumlar ve işverenlerin aşı ve PCR test sonucu bilgisini işlemesinin kanuna aykırı olmadığına karar verdi.

    Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) tarafından, Covid-19 PCR test sonucu ve aşı bilgisi uygulamalarına ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı. Covid-19 ile mücadele kapsamında yetkili kurumlar ve işverenlerin aşı ve PCR test sonucu bilgisini işlemesinin kanuna aykırı olmadığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

    “Kurumumuza gerek yazılı olarak gerek ALO 198 çağrı hattı vasıtasıyla intikal eden PCR testi ve/veya aşı bilgisi taleplerine ilişkin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (Kanun) çerçevesinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine ilişkin olarak Kurumumuz görüşlerinin talep edilmesi üzerine, konunun ülke genelinde gerçekleştirilecek yaygın bir uygulamaya inhisar edeceği dikkate alınarak, Kanun kapsamında bir değerlendirme yapılmasını teminen Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun gündemine alınmasına karar verilmiş ve Kurul’un 28/09/2021 tarihli ve 2021/980 sayılı Kararı ile aşağıda yer verilen değerlendirmenin Kurum resmi internet sitesinde yayınlanmasına karar verilmiştir.

    Dünya genelinde çeşitli varyantlarının da etkisiyle yayılma hızı giderek artış gösteren Covid-19 virüsünün neden olduğu hastalıklardan korunmak adına, değişen koşulları da dikkate almak suretiyle ülkemizin de aralarında bulunduğu tüm devletler, çeşitli tedbirler almaya devam etmekte olup; karantina, sosyal mesafe ve sosyal izolasyon gibi temel tedbirlerin alınmasının yanı sıra, yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde Covid-19 aşıları geliştirilerek kullanıma sunulmuştur. Covid-19 aşısının, koronavirüsün yayılımını önlediği, hastalığın etkilerini de önemli ölçüde azalttığı bilinmekte olup; bu bilimsel gerçeklikten hareketle devletler, kamu sağlığının korunmasını teminen işyerleri de dâhil olmak üzere toplu halde bulunulacak alanlarda, Covid-19 aşı bilgisi ve/veya PCR testi sonuçlarının işlenmesi zorunluluğu getirmektedirler.

    Nitekim ülkemizde de İçişleri Bakanlığınca 81 İl Valiliğine gereği, ilgili Bakanlıklara da bilgi için gönderilen 20.08.2021 tarihli yazıda; salgının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riskin asgari seviyeye düşürülmesi için konser, sinema, tiyatro ve toplu ulaşım araçları gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılım sağlamak isteyen kişilere Covid-19 aşı bilgisi ve/veya negatif sonuçlu PCR test bilgisinin bildirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 81 İl Valiliğine gereği için, ilgili Bakanlıklara da bilgi için gönderdiği 02.09.2021 tarihli yazıda ise işyerlerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik risklerine yönelik koruyucu ve önleyici tedbirler kapsamında; Covid-19 aşısı olmayan işçilerden zorunlu olarak haftada bir kez PCR testi yaptırmalarının işyeri/işveren tarafından istenebileceği ve test sonuçlarının gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacağı ifade edilmiştir.

    Öncelikle belirtmek gerekir ki; kişilerin tahlil, görüntüleme, test, rapor, aşı durumu gibi sağlık durumlarına ilişkin bilgileri Kanunun 6’ncı maddesine göre kişisel sağlık verisi niteliğini haiz olup, özel nitelikli kişisel veri kategorisinde bulunmaktadır. Bu sebeple, söz konusu bilgilerin Kanunun 6’ncı maddesinde yer verilen işleme şartlarına uygun olarak işlenmesi gerekmektedir.

    Öte yandan, Covid-19 salgınının dünya çapındaki gerek sağlık, gerek sosyal hayat gerek ekonomi üzerindeki etkileri dikkate alındığında, bu salgınla mücadele kapsamında aşı durumu ve PCR test sonucu gibi Covid-19’a ilişkin kişisel sağlık verilerinin; kamu sağlığının, kamu güvenliğinin ve kamu düzeninin korunması amacıyla işlenmesi gerekliliğinin ortaya çıkması kaçınılmazdır.

    Bilindiği üzere Kanunun 28’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, ‘Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak kanunla görev ve yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler kapsamında işlenmesi’ halinde Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.

    Bu noktadan hareketle salgın hastalık gibi kamu güvenliği ve kamu düzenini tehdit eden durumlarda bu tehdidi ortadan kaldırabilmek amacıyla salgın hastalığın bulaşıcılığının önüne geçilebilmesini teminen kanunla yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen faaliyetler kapsamında kişisel verilerin işlenmesinin de Kanunun 28’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
    Bu kapsamda Covid-19’un sebebiyet verdiği salgın hastalığın kamu güvenliği ve kamu düzenini tehdit etmesi sebebiyle hastalığın yayılımını engellemek amacıyla Covid-19 aşı bilgisi ve/veya negatif sonuçlu PCR test bilgisinin anılan madde hükmü kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen önleyici ve koruyucu faaliyetler kapsamında işlenmesinin önünde bir engel bulunmadığı, dolayısıyla söz konusu kişisel veri işleme faaliyetlerinin Kanunun 28’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında gerçekleştirilebileceği, bununla birlikte, Covid-19 salgını kapsamında yürütülen kamu güvenliğini ve kamu düzenini koruma amacına yönelik faaliyetler dışında kalan ya da bu amacı aşan nitelikteki kişisel veri işleme faaliyetlerinin Kanun kapsamında yer alacağı değerlendirilmektedir.”

  • Kafe, restoran ve AVM’lerde yeni dönem!

    Kafe, restoran ve AVM’lerde yeni dönem!

    Koronavirüse karşı en büyük silah olan aşıya teşvik için yeni bir hamle geliyor. Buna göre, AVM, lokanta ve kafe gibi yerlere girişte artık HES kodu değil aşı kartı sorulacak.

    Koronavirüsle mücadele devam ederken, kış ayı öncesi yüksek seyreden vakalar tedirgin edici olmaya devam ediyor. Türkiye’de son 24 saatte 353 bin 324 Kovid-19 testi yapılırken, 27 bin 188 kişinin testi pozitif çıktı, 206 kişi ise yaşamını yitirdi. Öte yandan 1. doz aşı uygulanan kişi sayısı 53 milyonu, 2. doz ise 43 milyonu geçti. Toplam yapılan aşı miktarı 108 milyonu aşarken, henüz istenilen seviyede olmaması yeni tedbirler konusunu da beraberinde getiriyor.

    Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’ın haberine göre: Pandemiyle mücadelede aşıya teşvik için iki önemli adım planlanıyor. Öncelikle lokanta, kafe, AVM gibi yerlere girişte vatandaştan HES kodu yerine aşı kartı istenmesi gündemde. Ayrıca, aşıyla ilgili endişe taşıyanları ikna için yerli aşı Turkovac üzerinden büyük bir kampanya yapılacak.

    Pandemide kış planı devreye girdi. Yabancı Aşı konusunda endişeleri olanlar için ‘yerli aşı kampanyası’ başlatılacak. Aşının, üçüncü faz çalışmaları 30 merkezde tamamlandı. Kasım veya aralıkta kullanıma girmesi planlanan Turkovac’ın Sinovac’dan daha etkin olduğu saptandı.

    Edinilen bilgiye göre hükümet, pandemiyle ilgili çalışmalarını birkaç başlıkta yürütürken; üniversitelerin açılmasıyla vaka sayısında yaşanabilecek olası artış izlemeye alındı. Turkovac üretimi konusunda çalışmalar hızlandı, aşı ile ilgili endişesi olanlar için ‘yerli aşı kampanyası’ masada…

    HATIRLATMA DOZU…

    Yerli aşı Turkovac’ın üçüncü doz hatırlatma aşısı olarak kulanılması planlar arasında bulunuyor. Yapılan çalışmada, günde en fazla 300 bin üretilebileceği, üretim bantları için üç şirketle anlaşma yapıldığı belirtiliyor. Yetkililer, “Yerli aşının devreye girmesi, aşı ile ilgili endişelilerin güvenlerinin artması aşı olmalarını sağlayabilir. Ayrıca ithalata ödediğiniz dövizden kurtuluruz. İhracat imkanı da yaratılırsa büyük avantaj sağlanır” yorumu yapıyorlar.

    ÖNCE ACİL ONAY

    Verilen bilgiye göre, süreç tamamlandıktan sonra Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, aşı numunelerini 14 günlük bir incelemeye tabi tutacak. Acil kullanım onayı alması durumunda, seri üretime geçilecek ve üretilen diğer aşıların izlediği yolu izleyecek. Uzmanlar, yerli aşının ancak kasım veya aralık itibarıyla kullanıma gireceğini dile getiriyor.

    SINOVAC’TAN ETKİLİ

    DSÖ’nün yüzde 50 etkinliği yeterli bulduğu belirtilirken, yapılan çalışmalarda Turkovac’ın Sinovac’dan daha etkin olduğu saptandı. Aşının, İngiliz varyantı virüs için başarılı koruma sonucu verdiği, Delta varyantı için de denemelerin sürdüğü bilgisi paylaşıldı. Aşının, üçüncü faz çalışmaları 30 merkezde tamamlandı. Dozun etkinliği, iki aşı arasındaki etkinlik farkı gibi değerlendirmeler yapıldı. Çalışmalara 18-55 yaş grubunda olanlar katıldı.

    AŞI KARTI ZORUNLULUĞU

    Yapılan toplantılarda uzmanların, HES kodu zorunluluğu olan her yere, aşı kartı zorunluluğu getirilmesini istediği öğrenildi. Lokantalar, kafeler ve AVM’ler dahil olmak üzere kapalı mekanlar için bu şartın uygulanması talep ediliyor. Uzmanlar, büyük şehirlere dönüşün tamamlandığını, üniversitelerin de açılmasıyla, ardışık vaka etkisinin Ekim 15’de görüleceğini belirtiyorlar.

  • Bakan Koca açıkladı: Dört vakadan biri çocuk

    Bakan Koca açıkladı: Dört vakadan biri çocuk

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 0-17 yaş grubundaki vaka sayısının toplam vakaların yüzde 25’ine ulaştığını söyledi. Tedirgin olunacak bir durum olmayacağını belirten Koca, “Okullar kesinlikle kapanmayacak” dedi.

    Koronavirüs vakalarında 0-17 yaş grubunun oranı yüzde 25’e yükseldi.

    Bir buçuk yıl aradan sonra okullarda yüz yüze eğitim yeniden başladı.

    Sağlık Bakanlığı, yüz yüze eğitimin geride kalan üç haftasını yakından takip etti.

    Okulların 3 hafta açık kalmasıyla 0-17 yaş grubunda vaka sayısı bir kat daha arttığını söyleyen Bakan Koca, “Yani ortalama aktif vaka sayımız 400 bin civarında. 4’te biri 0-17 yaş grubunda. Yani yüzde 25’i. Daha önce yüzde 11 civarındaydı” dedi.

    Gazetecilere açıklama yapan Koca, vaka sayılarındaki artışın hastane yatışına yüzde 10 oranında yansıdığını; yoğun bakım ve entübe sayılarına ise yansımadığını kaydetti.

    “OKULLAR KAPANMAYACAK”

    Tedirgin olunacak bir durumun olmadığına dikkat çeken Bakan, ilerleyen dönemde durumun değişmesi halinde bile okulların kapanmayacağını söyledi. Koca şunları kaydetti:

    “En son kapanan değil, asla kapanmayan. En fazla biz Bilim Kurulu olarak Sağlık Bakanlığı olarak ikili hafta sonu eğitim dahil olmak üzere tüm alternatiflerin denenerek açık kalmasını, bunu sadece Milli Eğitim Bakanlığı değil üniversiteler için de düşünüyoruz.”

    “ARTIK ELİMİZDE BİR GÜÇ VAR”

    AVM’lerin de kapanmayacağını dile getiren Koca, Türkiye’nin yeterince aşıya sahip olduğunu belirtti. Yerli aşının da devreye girmesiyle aşı gücünün daha da artacağına işaret eden Koca, “Bu sayede toplumsal bağışıklık hedefine ulaşabileceğiz” diye konuştu.

  • Dolardaki yükselişin nedenini açıkladı

    Dolardaki yükselişin nedenini açıkladı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, alınan önlemlerle bir yıl içinde rezervlere yaklaşık 50 milyar dolara yakın para geleceğini öngörüyor.

    Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, T24 ile gerçekleştirdiği görüşmede, faiz ve dolardaki yükselişe ilişkin görüşlerini aktardı.

    Dolarda hızlı bir yükseliş için zemin olmadığını belirten Kavcıoğlu, kurdaki artışın çoğunun Fed’in kararları ve Powell’ın açıklamaları nedeniyle gerçekleştiği görüşünde. Faiz indirim kararı sonrasında Türkiye’den 2 milyar dolar civarında yabancı sermaye çıkışı olabileceğini kaydetti.

    Başkan Kavcıoğlu, Fed’in bu yıl varlık azaltımına başlamayacağı görüşünü dile getirirken, rezervlere bu yıl 50 milyar dolar geleceğini, doların yükselmesi için bir sebep olmadığını aktardı. Ayrıca Kavcıoğlu, Türkiye’nin risk priminin yüksek seviyelerde olmasının haksız bir durum olduğunu söyledi.

  • Marketlerde denetim paniği: ‘Hemen indirim yaptılar’

    Marketlerde denetim paniği: ‘Hemen indirim yaptılar’

    Marketlere yönelik denetimlerin ardından fiyatlarda indirim olduğunu söyleyen TESK Başkanı Palandöken, “Asıl adım perakende yasası ile atılmalı. Geç kaldık. Gramaj oyunlarının, tekelleşmenin, fiyat istikrarının ve rekabeti bozan her unsurun önüne bu yasa geçecek” dedi. Palandöken, yasanın neler getireceğini anlattı.

    Çarşıda, pazarda ve markette artan gıda fiyatları tüketici için büyük bir problem haline gelirken ‘fahiş fiyatlar’ konusunda yeni denetimler gerçekleştiriliyor. Üreticiler artan hammadde, enerji ve diğer girdi maliyetlerini işaret ederken perakendeciler ise fiyatlardaki artışının enflasyondan kaynaklandığını söylüyor. Ancak hem üretimdeki maliyet artışları hem de tarladan sofraya uzanan yolculukta eklenen maliyetler tüketicinin belini büküyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın artan fiyatlar konusunda zincir marketleri işaret etmesi ve Denetim yapılacağını vurgulamasının ardından Hürriyet’ten Emre Eser’e konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Cumartesi ve pazar günü market fiyatlarına bakın. Denetim söylemi bile fiyatların inmesine neden oluyor. Zincir marketler fiyatları indirdi, kampanyalar yaptı” dedi.

    ‘Rekabeti bozuyorlar’

    Fiyat istikrarının sağlanması için geç kalındığını aktaran Palandöken, “Bu adım perakende ticaretinde yeni bir yasal düzenleme. Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin hızla Meclis’ten geçmesi lazım. Bu geciktikçe fiyat istikrarı bozuluyor. Piyasayı kontrol altında tutanlar rekabet ortamını bozuyor. Anlık olarak ihtiyaç oluşan ürünü tekellerinde topluyorlar” diye konuştu.

    Perakende yasası neleri değiştirecek?

    Perakende piyasasında kalıcı adımların atılması gerektiğinin altını çizen Palandöken, yeni perakende kanunu ile muhtemel değişim ve yeni uygulamaları şöyle sıraladı:

    • “Zincir marketler İstanbul’daki merkezlerinden bir düğmeye basıyor istedikleri ürünle ilgili fiyat ayarlaması yapabiliyor. İstanbul’dan Antalya’daki, Mersin’deki, Hakkari’deki domatesin ve peynirin fiyatını belirliyor. Hepsi ortak hareket ediyor. Yasa ile bu ortak fiyat ayarlamasının önüne geçilecek.
    • Günlük, haftalık ve mevsimlik olarak hangi gün ne satılacağını çok iyi biliyorlar. Önceden stok yapıyorlar. Yazın kamp sandalyesi, şemsiye ne varsa topluyorlar piyasada stoklarına alıyorlar. Sonra aynı anda kampanya yapıyorlar. Piyasayı bozuyorlar. Markette kampanyalı ürünle müşteriyi çekiyorlar. Yasa bu ürünlerin kampanyalı satılması için meslek odalarından izin alma zorunluğu getirecek.
    • Sürekli yapılan kampanya ve indirimlerle tüketicinin kafası karıştırılıyor. 365 gün boyunca nasıl indirim olabilir? Bu yanıltıcı indirimler ortadan kalkacak. Gerçekten indirim yapan bu belli kurallara göre kısıtlı zamanlarda yapacak.
    • Ürünlerin gramajı ile oynanıyor. Satılan ürünleri inceleyip bakın gerçekten durumu anlarsınız. Bir kilogram şeker paketi neden 935 gram, 250 gramlık tereyağı neden 220 gram? Bunun bir anlamı var mı? Tüketici kafasında hepsi 250, 500 ya da 1000 gram. Ancak küçük oyunlarla tüketici kandırılıyor. Bunlara bir standart getirilecek ve paketler net 250, 500, 1500, 2 bin ve 2 bin 500 gram gibi net, anlaşılır gramajlarla satılacak.
    • Zincir marketlerde A’dan Z’ye her ürün satılıyor. Dün 300 liraya gömlek satan market yarın aynı gömleği 70 liraya satıyor çeşitli kampanyalarla. Burada hangi fiyat doğru. Ayrıca diğer esnaflar bunlardan mağdur oluyor. Marketlerde satılacak ürünlere standart getirilecek. Her market her ürünü satamayacak.
    • Marketlerin çalışma saatleri net olarak belirlenecek. Açma ve kapama saatleri planlanacak. Çok geç saate kadar açık olmayacaklar. Bulundukları bölgedeki ekonomik hareketi riske atmayacaklar.
    • Türkiye’de zincir marketlerin hepsi şehir içlerinde. Küçük kasabalarda bile 3’ü yanyana dizilmiş duruyor. Biz sadece dünya standartların Türkiye’de de uygulanmasını istiyoruz. Artık şehir merkezlerinde bu marketlerin açılmasına gerek yok. Şehir girişlerinde açılabilir. Hepsi aynı anda aynı fiyat politikasını uyguluyor. Ne bakkal ne kasap ne manav bunlarca mücadele edemiyor. Hepsi dükkanını kapatıyor. KOBİ’ler için kötü bir uygulama.
    • Marketler artık markalara fason ürün yaptıramayacaklar. Bu ürünleri yaparak piyasadaki tüm tedarik dengesini bozuyorlar. Ayrıca tüm ürünlerde detaylı künye zorunluluğu olacak.”
  • “Ortak adayı açıklıyorum” diyerek duyurdu

    “Ortak adayı açıklıyorum” diyerek duyurdu

    Cumhurbaşkanı seçimleri için Millet İttifakı’nın aday arayışı devam ediyor. Ankara kulislerinde liderlerin mesajları dikkatle takip edilirken, son olarak ortaya atılan isim yeni bir gündem yarattı.

    CUMHURBAŞKANI ADAYI İLHAN KESİCİ

    Korkusuz yazarı gazeteci Can Ataklı, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak İlhan Kesici’yi göstereceğini iddia etti.

    Millet İttifakı’nın ortak bir çıkış noktası bulduğunu belirten gazeteci Ataklı “Sağlam bilgidir, öncekiler gibi, merak etmeyin” diye yazdı.

    MUTABAKAT SAĞLANDI

    Parlamenter sisteme dönüşte ‘kilit cumhurbaşkanı adayı’nın İlhan Kesici olduğunu savunan Ataklı, gerekli görüşmelerin yapıldığını ve karşılıklı mutabakatın sağlandığını ifade etti.

    İLHAN KESİCİ KİMDİR?

    22.11.1948, Zara-Sivas doğumlu.

    İlkokul, Ortaokul, Liseyi Sivas’ta okudu.

    Yüksek Öğrenim: Ankara, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Endüstri Yüksek Mühendisliği: Lisans ve Lisansüstü.

    İngiltere, Bradford Üniversitesi, “Altyapı Projeleri ve Ekonomik Kalkınma”; Londra Kraliyet Kamu Yönetimi Enstitüsü “Kamu Yüksek Yöneticiliği”.

    İş Hayatı:

    TCDD-Devlet Demiryolları: Proje Başmühendisi, Daire Başkan Yardımcısı

    Devlet Planlama Teşkilatı (DPT): Uzman, Daire Başkanı, Genel Müdür.

    Belçika, Brüksel: Avrupa Birliği Nezdinde Türkiye Daimi Temsilci Yardımcısı

    Devlet Planlama Teşkilatı (DPT): Müsteşar

    Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Üyesi

    Siyasi Hayat:

    Dönem, 1995-1999: Bursa Milletvekili (ANAP)
    Dışişleri Komisyonu Üyesi, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Üyesi, NATO Parlamenter Asamblesi Üyesi

    Dönem, 2007-2011, İstanbul Milletvekili (CHP)
    Dışişleri Komisyonu Üyesi, NATO Parlamenter Asamblesi Üyesi

    25/26. Dönem, 2015- , İstanbul Milletvekili (CHP)

    Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi

    Medeni Hal: Evli, Bir kızı var

    Yabancı Dil: İngilizce

  • Eski futbolcu trafikte dehşet saçtı

    Eski futbolcu trafikte dehşet saçtı

    Eski futbolcu Sezer Öztürk trafikte yol verme meselesi yüzünden tartıştığı kişilere silahla ateş açtı. Kavgada 1 kişi hayatını kaybederken 4 kişi yaralandı. İddiaya göre, otomobilinden ateş edip olay yerinden uzaklaşan Öztürk, çevredekilere “Siz karışmayın, hedefim o” diyerek halkın üzerine de 2 el ateş etti.

    Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi takımlarda forma giymiş eski futbolcu Sezer Öztürk ve arkadaşı trafikte yol verme meselesi yüzünden tartıştığı kişilere silahla ateş açtı.

    Olay, 19 Eylül Pazar günü akşam Çekmeköy’de Şile otoyolu Paşaköy mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre, Halil İbrahim S. (24) babası, ağabeyi ve arkadaşlarıyla Paşaköy mevkine mangal yapmaya geldi. Patika yolun kenarına araçlarını park eden grup mangal yapmaya başladı.

    İddiaya göre, yabancı plakalı araçla gelen Fenerbahçeli eski futbolcu Sezer Öztürk ve arkadaşı patika yoldan aracıyla geçmek için yol istedi. Halil İbrahim S. yol vermek istediği sırada ikili arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışma alevlenerek kısa sürede kavgaya dönüştü.

    ATEŞ AÇIP HIZLA UZAKLAŞTI

    Sezer Öztürk’ün arkadaşı ve Halil İbrahim S.’nin ailesi ve arkadaşlarının katılmasıyla kavga büyüdü. Yaşanan arbedede Halil İbrahim S. kaçarak vatandaşların bulunduğu alana girmeye çalıştı. Lüks otomobilinden ateş açan Sezer Öztürk hızla olay yerinden uzaklaştı.

    Silah ve bıçakların kullanıldığı kavgada Halil İbrahim S. hayatını kaybetti. Baba Haydar G., ağabey Duran S. ve arkadaşları Sezgin Y. ile Metin A. ise yaralandı.

    Öte yandan, hayatını kaybeden Halil İbrahim S.’nin evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenildi. Hayatını kaybeden Halil İbrahim S.’nin Nişantepe mezarlığına defnedildiği belirtildi. Yaralanan vatandaşların ise hastanede tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.

    “SİZ KARIŞMAYIN, HEDEFİM O”

    Olayı gören mahalle sakini Emre Sepetçi, “Ölen kişi kaçmaya başlayınca gürültüye dışarı çıktık. “Siz karışmayın, sizlik bir durum yok, hedefim o “ dedi. Silahı sıkmaya başladı, adamı öldürdü. Her şey bir anda oldu ne olduğunu anlayamadık. Planlı projeli bir olay, adamı gözümüzün önünde öldürdü. Mahalle ayağa kalktı, 2 el halkın üzerine ateş açtı. Yabancı plakalı aracıyla kaçmaya başladı” diye konuştu.

  • Doğal gaz ve elektriğe zam beklentisi

    Doğal gaz ve elektriğe zam beklentisi

    Reuters haber ajansına konuşan kaynaklar, Türkiye’deki doğal gaz ve elektrik fiyatlarının önümüzdeki ay yüzde 15 oranında artmasının beklendiğini söyledi. Reuters’a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen 4 kaynak, 1 Ekim’den itibaren doğal gazda yüzde 15, elektrik fiyatlarında ise yüzde 8-15 arasında bir oranda artış beklediklerini aktardı. Kaynaklar, hükümetin nihai kararı vermesi beklenirken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın zamların ne zaman yapılacağı konusunda hemen yorum yapmadığını belirtti.

    Reuters’ın dört kaynağa dayandırdığı haberinde “Elektrik ve gaz fiyatlarında bu ay sonunda bir artış beklentisi var. Kamu da bunun farkında. Ekonomiye ve siyasete etkisi kamu tarafından değerlendiriliyor. Son kararı hükümet verecek ancak zam ihtiyacı genel kabul görüyor” dedi. Fiyatlar beklendiği ölçüde arttığı takdirde enflasyonda yüzde 0.7 artış öngörülüyor

    Türkiye, ilk gaz sahasının hacimli üretime ulaşmasını beklediği 2025 yılına kadar Rusya, İran ve Azerbaycan’dan ithal edilen gaza neredeyse tamamen bağımlı durumda.

    Bu süreçte ülke genelinde tüketimin bu yıl 60 milyar metreküpe (bcm) ulaşması bekleniyor. Bu, hidroelektrik üretimindeki eksiklikleri kapatmak için boş gaz santrallerinin devreye girmesiyle önceki tahminlerden neredeyse beşte bir daha yüksek.

    Geçen yıldan bu yana olağan dışı kuraklık koşulları, Türkiye’de hidroenerjinin payını 10 yılın en düşük seviyesine indirdi. Elektrik fiyatlarındaki artışları genellikle dengeleyen elektrik üretiminde baraj ve nehirlerin payı bu yılın ilk sekiz ayında yüzde 20’nin altını gördü. Kaynaklardan ikisi, önümüzdeki birkaç ay içinde daha fazla düşüşün beklendiğini söyledi.

    Özel bir elektrik üreticisi, Reuters’a verdiği demeçte, “Hidronun payı bu ay şimdiye kadar yüzde 10. Bu oran, son 10 yılın en düşük seviyesi” dedi.
    Artan gaz ve ithal kömür fiyatları, yılın başından bu yana yerel elektrik fiyatlarını toplamda yüzde 45 artırırken, konut kullanımı için düzenlenmiş elektrik fiyatları ise yüzde 22 arttı. Isınmak için doğalgaz kullanan hanelerin faturaları bu yıl yüzde 19 artarken, elektrik santralleri için bu oran yüzde 69’a çıktı.

    Kaynaklardan ikisi, Türkiye’de önümüzdeki ay yapılacak fiyat artışlarını büyük olasılıkla kışa doğru daha fazla artışın izleyeceğini bildirdi.
    Kaynaklardan biri, “Hiçbir hükümet vatandaşlarına seri fiyat artışları olacağını söylemek istemiyor. Ancak basit matematik, önümüzdeki birkaç ay içinde gaz ve elektrik fiyatlarındaki artışların takip edilmesini gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

    Elektrik ve doğalgaz, Türkiye tüketici fiyat endeksinin yüzde 4.4’ünü oluşturuyor. Genel olarak yüzde 15’lik bir fiyat artışı, tüketici fiyatlarını 0.7 puan artıracaktır.