Kategori: Türkiye

  • İçişleri Bakanlığı’ndan ‘okul’ genelgesi

    İçişleri Bakanlığı’ndan ‘okul’ genelgesi

    İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine 2021-2022 eğitim-öğretim yılında alınacak tedbirlere ilişkin genelge gönderdi. 5 başlık altında gönderilen genelgede okul servislerinde ve okul çevrelerinde alınacak tedbirler ve yürütülecek denetimlere değinildi.

    İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine, ‘2021-2022 Eğitim Öğretim Yılında Alınacak Trafik Tedbirleri’ konulu genelge gönderdi.

    5 başlık altında gönderilen genelgede, yeni dönemde okul servislerinde ve okul çevrelerinde alınacak tedbirlerle yürütülecek denetimler ve bilgilendirme/farkındalık çalışmaları anlatıldı.

    Genelgeye göre, okul servis araçlarında Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu tarafından hazırlanan rehberler esas alınacak.

    SERVİS İÇİ MASKE ZORUNLU

    Servis şoförleri, rehber personel, öğrenciler, servisle ulaşım sağlayan öğretmen ve çalışanlar, kişisel temizlik kurallarına uygun şekilde hareket edecek ve aracın içinde mutlaka tıbbi maske kullanacak.

    KAPI GİRİŞİNE DEZENFEKTAN

    Araçlarda giriş kapısının yanına el antiseptiği konulup, araç içinde öğrenciler için tıbbi maske bulundurulacak. Servislerde koltuklara numara verilecek ve oturma listesi oluşturulacak. Bu liste serviste görünür yerde asılı olacak, böylelikle servis kullananların aynı yerde oturması sağlanacak.

    EĞİTİM FAALİYETLERİ

    Taşımalı eğitimlerde kullanılan araçlar dahil tüm okul servis araçları, şoförleri ve rehber personeline yönelik trafik güvenliği farkındalığının artırılması sağlanacak. ‘Okul Servis Araçları Şoförleri ve Rehber Personeline Yönelik Bilgilendirme Eğitimleri’, her gruba bir gün olacak şekilde düzenlenecek.

    Milli eğitim müdürlükleriyle iş birliği içerisinde öğretmen, öğrenci ve velilerden tespit edilen gönüllü kişilerin müracaatları okul idarelerince alınacak. Bu kişilere ‘Okul Geçidi Görevlisi Eğitimleri’nin Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda ‘Hatalı Sürücüye Kırmızı Düdük’ kampanyasıyla birlikte düzenlenecek. Tüm okul geçidi görevlilerine, kırmızı düdük verilecek. Okullarda trafik güvenliği konusunda uygulamalı ve teorik dersler verilecek. ‘Umuma Açık Yerlerde Verilen Trafik Eğitimleri’ kapsamında vatandaşlara yönelik eğitimlere aralıksız devam edilecek.

    KESİNTİSİZ DENETİM

    Eğitim kurumlarının açılış tarihleri esas alınarak okul servis araçlarına yönelik denetimler hafta boyunca kesintisiz yapılacak. Eğitim öğretim yılı süresince planlı denetimlere devam edilecek. Okul idareleriyle irtibat kurularak, okul giriş ve çıkış saatlerinde, okul önlerinde, çevresinde ve güzergahlarında gerekli trafik tedbirlerinin alınması için ekip/personel görevlendirilecek. ‘Rehber personel’ ve ‘Okul Geçidi Görevlileri’nce tespit edilen trafik kural ihlallerine ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kural İhlali Tespit/İhbar tutanaklarının trafik birimlerince kontrolü yapılarak trafik idari para cezası karar tutanağına dönüştürülecek. Yaya veya okul geçitlerinden geçen veya geçmek üzere olan öğrencilere ve diğer yayalara ilk geçiş hakkını vermeyen sürücülerle ilgili gerekli cezai işlem uygulanacak. Okul ve çevresinde, yatay ve düşey trafik işaretlemeleri, hız kontrol elemanları, indirme bindirme cepleri, aydınlatma, okul önü bariyerleri, butonlu sinyalizasyon sistemleri ve benzeri fiziki tedbirler kontrol edilecek. Eksiklik görülmesi halinde yolun yapım ve bakımından sorumlu olan kurum ve kuruluşlarla irtibata geçilerek eksikliklerin giderilmesi sağlanacak.

    ARAÇ TAKİP SİSTEMİ BULUNDURULACAK

    Okul servis araçlarının denetiminde, Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği ile Okul Servis Araçları Yönetmeliği hükümlerine uygun hareket edilecek. Belediyelerce düzenlenen ‘Okul Servis Aracı Özel İzin Belgesi’ ve ‘Okul Servis Aracı Bakım ve Onarım Takip Formu’ bulundurulacak. Yönetmelikte belirtildiği şekilde standartlara uygun ‘okul taşıtı’ yazısı ve ‘dur’ kırmızı ışık veren lamba, araç üzerinde ve çalışır vaziyette olacak. Araç ön ve arka tarafında kalan alanları gösteren görüş ve sesli ikaz sistemiyle geri vites lambaları ve bağlı sesli ikaz sistemleri, oturacak yer adedini gösteren etiket donanımları kullanılır ve çalışır durumda olacak. Araç kapıları şoför tarafından açılıp kapatılabilecek şekilde otomatik veya araç şoförü tarafından elle kumanda edilebilir şekilde (mekanik) olacak. Araçlarda en az otuz gün süreli kayıt yapabilen araç takip sistemi bulundurulacak. Okul servis aracının camları sabit olacak ve camların üzerine renkli film tabakası yapıştırılmayacak. Aracın her koltuğunda emniyet kemeri bulunacak ve bu kemerler kullanılacak. Taşıtlar temiz, bakımlı ve güvenli durumda olacak.

    Okul öncesi ve ilköğretim öğrencilerinin taşınması sırasında araçlarda rehber personel bulundurulacak. Şoför ve rehber personel, ‘Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nde belirtilen şartları taşıyacak. Şoför araçta sigara içmeyecek ve içilmesine müsaade etmeyecek. Taşıma hizmeti sırasında görüntü ve müzik sistemleri kullanılmayacak. Taşıma sınırının üzerinde öğrenci taşınmayacak. Servis şoförleri, indirme ve bindirme kuralları başta olmak üzere diğer tüm trafik kurallarına ve yükümlülüklerine uyacak. Her araç için ‘Okul Servis Araçları Denetim Formu’nda yer alan hususlar titizlikle kontrol edilecek ve eksikliği veya kural ihlali tespit edilenlere mevzuatın öngördüğü cezai işlemler uygulanacak.

    İLAVE TEDBİRLER PLANLANACAK

    Okul çevrelerinde yaşanan kazalara ilişkin risk analiz değerlendirilerek, bu bölgelerde ilave tedbirler planlanacak. Sürücülerin yaya ve okul geçitleri öncesinde dikkatlerini daha üst düzeye çıkarılarak yavaşlamaları ve yayalara ilk geçiş hakkını vermelerini sağlamak için tüm ışıksız okul ve yaya geçitlerine araçların yaklaşım yönünde ‘önce yaya’ görsellerinin çizdirilmesi ivedilikle tamamlanacak. Okul, hastane, alışveriş merkezi gibi yayaların yoğun olduğu ya da trafik akımının yayalara risk oluşturduğu yerlerde ve bu yerlerin çevresindeki cadde, sokak ve güzergahlarda azami hız sınırının saatte 30 kilometre hıza düşürülmesi sağlanacak. Okul servis taşımacılığı faaliyetlerinin düzenli ve güvenli olarak yürütülmesi amacıyla, okul servis araçlarının çalışma şartları ve karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik eğitim öğretim dönemi başlamadan önce vali ve kaymakamların başkanlığında ilgili paydaşların katılımıyla toplantı düzenlenecek. Rehber personel ve okul geçidi görevlilerince düzenlenen ihlal tespit tutanakları, tespit tarihinden itibaren üç iş günü içerisinde okul yönetimlerince teslim alınacak. Bu tutanaklar takip eden üç iş gününde de trafik denetleme birimine veya ekiplerine tutanak karşılığı teslim edilecek.

    GENEL EMNİYET VE ASAYİŞE İLİŞKİN TEDBİRLER

    Öncelik dereceli okullar başta olmak üzere okullarda güvenliğin azami ölçüye çıkarılması, okullarda kurulan güvenlik kameralarının çalışabilirliği kontrol edilecek ve ‘Kent Güvenlik Yönetim Sistemi’ne (KGYS) entegrasyonu tamamlanacak. Diğer okullarda ise KGYS’ye entegre şartı aranmaksızın öncelik derecelerine ayrılan okullardan başlanarak okul güvenlik kamera sistemleri tamamlanacak. Okul çevrelerinde metruk olduğu tespit edilen binalara ilişkin alınacak tedbirler gözden geçirilecek. Hassas olduğu belirlenen okulların bulunduğu yerlerde uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mücadele konusu başta olmak üzere açık sigara satışı önlenecek. Okul çevrelerindeki internet cafe ve oyun salonları gibi yerler denetlenecek.

  • Sahilde 5 yıldızlı katliam! 60 yavru sıkışarak öldü

    Sahilde 5 yıldızlı katliam! 60 yavru sıkışarak öldü

    Nesli tehlike altındaki caretta carettaların Akdeniz’deki en büyük yaşam alanlarından Antalya Belek’te, yumurtadan çıkan 60 yavru deniz kaplumbağası, bir otelin kumsala koyduğu ahşap yürüme bandının altında sıkışarak öldü.

    Caretta caretta türü deniz kaplumbağaları, dünyada en çok Akdeniz kıyılarında, Akdeniz’de ise Türkiye kıyılarında yuvalama yapıyor. Türkiye’de ise yıllık 2 bini aşkın yuvanın oluştuğu Antalya’daki Belek sahili olarak adlandırılan Kundu- Denizyaka arasındaki 30 kilometrelik sahil kesiminin önemli bir bölümünde ise oteller nedeniyle yoğun sahil faaliyeti bulunuyor.

    60 YAVRU SIKIŞARAK ÖLDÜ

    Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD), Belek sahil bandında 23 yıldır deniz kaplumbağalarının mayıs-ekim ayları arasındaki yuvalama, yavruların yuvadan çıkışı, bunların kayıt altına alınması ve korunması gibi faaliyetleri yürütüyor. Belek sahilinde dün sabah yine caretta yuvalarıyla ilgili çalışma yapan EKAD üyeleri, turistik bir tesisin yuvalama alanlarının üzerine ahşap yürüme bandı koyduğunu fark etti. Bandı kaldıran görevliler, yuvadan çıkan fakat yürüme bandı altında sıkışıp ölen yavru kaplumbağalarla karşılaştı. Yuva üzerine konulan yürüme bandının 60 yavru kaplumbağanın ölümüne neden olduğu tespit edildi.

    DOĞANIN DÜZENİNE MÜDAHALE

    EKAD Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ali Fuat Canbolat, rutin arazi çalışmalarını yapan ekibin, bu sorunla birkaç hafta içinde iki kez karşılaştığını söyledi. Şu an sezon itibarıyla ‘kontrol açışı’ adı verilen dönemde olduklarını kaydeden Dr. Canbolat, “Kuluçka süresi sona eren yuvaları açarak sayım yapıyoruz ve yuva içerisinde sıkışıp çıkamayan yavru kaplumbağaların denize ulaşmasına destek oluyoruz. Tam da bu işlem için çalışma yapan ekibimiz, yuva üzerine konulan yürüme bandını ilk tespit ettiğinde yavrular yuvadan yeni çıkıyordu ve canlıydı. Onları kurtardık. Lakin başka bir tesisin kumsalında dün tespit edilen yavrular, ilkindeki kadar şanslı değildi. Yuvalama alanının üzerinde bir tesis ahşap yürüme bandı koymuş. Kumsaldaki yuvada yumurtadan çıkan yavru carettalar, ahşap ve ağır yürüme bandını kaldıramadığı için oracıkta sıkışarak ölmüş. İnsan faaliyeti nesli tehlike altındaki bu canlılara bir kez daha zarar vermiş ve doğanın düzenine bir kez daha müdahale etmiştir” diye konuştu.

    110 MİLYON YILDIR YAŞIYOR

    Yuvalama kumsallarında vatandaşların ve işletmelerin uyması gereken kuralların önemine vurgu yapan Dr. Ali Fuat Canbolat, şunları söyledi:

    “Eski adıyla Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2009/10 sayılı Deniz Kaplumbağaları’nın Korunması Genelgesi’nde yer alan ‘denizden itibaren ilk 65 metrenin yuvalama bandı olarak ayrılması ve bu alanda kumsal kullanımının gerçekleştirilmemesine’ ilişkin maddesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ve acı bir şekilde görüyoruz. Yuvalama kumsallarında yer alan işletmelerin yuvalama sezonu olan mayıs-ekim ayları arasında kumsal çalışmalarını yapmaması oldukça önemli. Kumsallardaki sorunlar elbette ki sadece bu değil. Kaplumbağalar sadece doğal tehlikelerle değil, yapay ışık kullanımından, denizel- karasal kirliliğe, kontrolsüz atılan balıkçı ağlarına kadar birçok insan kaynaklı sorunla da mücadele ediyor. Ve bütün bunlar 110 milyon yıldır yaşamını sürdüren kaplumbağaların neslini tehlikeye sokan faktörlerin başında geliyor.”

    EKAD’dan yapılan açıklamada ise yuvalama kumsallarında karşılaşılan kronik sorunların başında tesislerin yuvalama sezonu olan mayıs- ekim içerisinde yaptıkları kumsal düzenleme faaliyetlerinin geldiği belirtildi. Açıklamada, Covid-19 pandemisi nedeniyle geç açılan turizm sezonunda, işletmelerin kumsal düzenleme, şemsiye ve şezlong yerleşimi gibi çalışmalarını yuvalama sezonu içerisinde yaptığı ve bu çalışmaların kaplumbağa yuvalarına zarar verdiği vurgulandı.

    Bu arada, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

        

  • Helal mi haram mı? Diyanet fetva yayımladı

    Helal mi haram mı? Diyanet fetva yayımladı

    Diyanete bağlı Din İşleri Yüksek Kurulunun internet sitesinde yer alan bir fetvada, midye, karides, ıstakoz ve kalamar gibi deniz ürünleriyle ilgili, balık sınıfına girmediği için helal olmadığı belirtildi.

    Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun internet sitesinde yer alan fetvada, kabuklu deniz canlılarının ve kalamar, kurbağa gibi hayvanların balık sınıfına girmediği, bu nedenle helal olmadığı ifade edildi.

    Kurul, “Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi?” sorusuna şöyle cevap verdi:

    Kur’an-ı Kerim’de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir. (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.), “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” (Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurmuştur.

    Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen “deniz hayvanları” ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kâsânî, Bedâi’, V, 35).

    Şafii mezhebinde konuyla ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor ve sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir. Ancak aslen suda yaşayan fakat karada da yaşayabilme özelliğine sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartıyla helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanının yenmesi helal değildir. (Remlî Nihayetu’l-Muhtac, VIII, 113,150-152.)

  • İspanya açıklarında 2’si Türk 3 denizci zehirlenerek öldü

    İspanya açıklarında 2’si Türk 3 denizci zehirlenerek öldü

    İspanya açıklarında seyreden Global Lake isimli gemide gemi kaptanı da dahil olmak üzere 2’si Türk 3 denizci zehirlenerek öldü.

    Edinilen bilgiye göre, İstanbul merkezli Akar gruba ait Liberya bayraklı Global Lake isimli gemide kargo tank kontrolü sırasında 4 denizci baygınlık geçirdi. İlk müdahaleye rağmen gemi kaptanı Ahmet Akdeniz, güverte lostromosu Hasan Argındoğan ve Gürcistanlı Mindia Gatenadze’nin hayatını kaybettiği belirlendi. Bir kişinin durumunun ise ağır olduğu öğrenildi.

    “ZEHİRLENEREK VEFAT ETTİLER”

    Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “25.08.2021 günü 22.25’te Liberya bayraklı Global Lake isimli tanker Cartagena Limanı açıklarında seyir halinde iken gemide yapılan tank temizleme işlemi esnasında 2’si Türk 3 personelin zehirlenerek vefat ettiği, 1 personelin ise ağır yaralı olduğu bilgisi ulaşmıştır. Cartagena MRCC ile görüşülerek, yaralı personelin gemiden helikopter ile tahliyesi sağlanmıştır. 3 cenaze gemide muhafaza edilmektedir. Liman yanaşmasına müteakip gerekli yasal işlemler başlatılacak olup olay Merkezimiz ve Dışişleri Bakanlığınca takip edilmektedir” denildi. Akar Denizcilik’ten yapılan açıklamada ise “Meydana gelen elim olayla ilgili olarak gerek şirketimiz gerekse resmi makamlar tarafından gerekli incelemeler ve araştırmalar titizlikle yürütülmekte olup, olayın meydana gelmesindeki tüm etkenler incelenerek sonuçları bütün açıklığıyla kamuoyu ve resmi makamlarla paylaşılacaktır” ifadeleri yer aldı.

  • Yeni kripto para vurgunu! Thodex’ten daha büyük

    Yeni kripto para vurgunu! Thodex’ten daha büyük

    Kripto para dünyası, Thodex vurgununun ardından bu kez de Dogecoin dolandırıcılığıyla gündemde. Dogecoin madenciliği adı altında sistem kuran Turgut V. ve beraberindekilerinin, bin 500 kişiden yüksek kar vaadiyle topladığı 1 milyar TL’lik Dogecoin ile kayıplara karıştığı iddia edildi.

    İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Turgut V.’nin de aralarında bulunduğu 3’ü örgüt lideri olmak üzere 12 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Mağdurlardan Türkmenistanlı Ecem Ashyrova, 10 milyon TL zararı olduğunu söyleyerek, “Herkes mağdur oldu, ben daha çok mağdurdum. Hiçbir şekilde ekmek param dahi kalmamıştı. Bütün paramı yatırım için kullanmıştım. Adam sistemi kapattıktan sonra intihara kalkışan arkadaşlar oldu” dedi.

    Kripto para dolandırıcılarının bu kez kurdukları “Dogecoin Mining” adlı sistem üzerinden yatırımcılarına 40 günde yüzde 100 kar vaat ederek yüzlerce kişiyi sisteme çektiği iddia edildi.

    Zoom üzerinden sürekli paneller düzenleyen dolandırıcılar, Telegram üzerinden kurdukları grupla da yatırımcılarla sürekli irtibat halinde olduklarından güven kazanmış oldular.

    İlk 3-4 ay boyunca sistemden düzenli olarak kâr sağlayan yatırımcılar ile birlikte her geçen gün yatırımcı sayısı çoğaldı, daha yüksek miktarlarda yatırımlarda bulunuldu. Sistemin bir anda kapandığı öne sürülürken, piyasa değeri yaklaşık 1 milyar TL olan Dogecoin ile birlikte Turgut V. ile diğer dolandırıcılara ulaşılamadı.

    “İNSANLAR DEVAMLI DAHA FAZLA YATIRIMDA BULUNUYORDU”

    Bin 500 kişilik Dogecoin mağdurlarından biri olan ve 10 milyon TL zararı olduğunu söyleyen Ecem Ashyrova, “İlk aşamada deneme amaçlı 400 bin doge yatırmıştım. Kırk günlük paketler alıyorduk. Belirli bir miktarın üzerinde alım yapınca yüzde 100 kâr paketi daha cazip geliyordu. Yüzde 100 kar ile 20 günde kendi yatırdığın ana parayı çekiyorsun, 20 gün sonrasında da ana para kadar kar çekiyorsun. Ben yatırdığım 400 bin dogeyi çektim. Bu arada sistem dört ay çalıştı yani hiçbir aksama yoktu. Her şey güzel gidiyordu. Bu esnada internet üzerinde devamlı reklamlar veriyorlardı. Böylelikle sistem büyük bir kitle de topladı kendine. Ben de deneme amaçlı yatırdığım coinlerin hepsini çektikten sonra dedim ki güvenilir bir sistem çünkü 3- 4 ay boyunca insanlar devamlı daha fazla yatırımda bulunuyordu. Adam il, il geziyor, toplantılar yapıyor, zoom üzerinden paneller düzenliyordu. Devamlı güzel vaatlerde bulunuyordu. Geleceğe dair çok güzel planları vardı, kendi cihazları vardı, üretim yaptığını söylüyordu. Ona güvenerek 4 milyon dogeyi tekrar yatırdım” dedi.

    “İNTİHARA KALKIŞAN ARKADAŞLAR OLDU”

    Sistem kapandıktan sonra giriş yapamadıklarını buna rağmen yatırım yapabilmelerine karşın para çekim işlemini gerçekleştiremediklerini söyleyen Ashyrova, “Adam devamlı aramızdaydı, sistemde arka tarafta çalışmalar olduğunu ve işi büyüttüğünü söylüyordu. Daha sonra adama ulaşmak istedik, hiçbir şekilde ulaşamadık. Telefonlarını, bütün sosyal medya hesaplarını, her şeyini kapatmışlardı. O gün biz dolandırıldığımızı anladık. Gerçekten zordayız. Herkes mağdur oldu, ben daha çok mağdurdum. Hiçbir şekilde ekmek param dahi kalmamıştı. Bütün paramı yatırım için kullanmıştım. Adam sistemi kapattıktan sonra intihara kalkışan arkadaşlar oldu, çocuğunu ameliyat parası olmadığı için ameliyat ettiremeyenler oldu. Kendileri hastayken tedavi olamayanlar oldu. Mağdurlar içerisinde evini, arabasını satıp sisteme yatıranlarda çok fazla. Bu olay bir çiftlik bank gibi, ikinci bir Thodex vakası da diyebiliriz. Adamın alıp kaçtığı para 1 milyar TL deniliyor. Belki de daha fazla o para şu an yok” diye konuştu.

    “THODEX’TEN DAHA BÜYÜK BİR DOLANDIRICILIK HADİSESİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

    Thodex mağdurlarının da avukatı olan Sinan Keskin, Dogecoin dolandırıcılığının, mağdur ve kişi sayısına bakıldığında Thodex’ten daha büyük bir dolandırıcılık hadisesi olduğunu söyledi. Keskin, “Toplam bin 500 mağdur var ve 1 milyar TL’lik bir dolandırıcılık söz konusu. Gelen mağdur şikayetlerine istinaden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurumuzu yaptık. Buna istinaden örgütlü suçlar bürosu tarafından gelen taleple mahkeme iki örgüt yöneticisi olan şahıslara yurt dışı çıkış yasağı koydu. Örgüt yöneticisi olarak dosyada 3 kişi mevcut. Diğer 9 kişi örgüt üyesi olarak yer alıyor. Örgütün hiyerarşik yapısı gereğince iki örgüt yöneticisi, bir tanesi de finanstan sorumlu olmak üzere üç tane yöneticileri bulunuyor. Diğer kişiler de sosyal medya tarafı, finans sorumluları aynı bir Thodex gibi bir durumla karşı karşıyayız. Müvekkilleri ‘Sizin dogecoinlerinizi biz alalım, bu dogecoinleri bir sermaye olarak görün, biz yeni coinler bulalım. Yeni coin araştırmaları yapalım, bulduktan sonra size bire kırk ,bire elli kar vaadinde bulunuyoruz’ demek suretiyle müvekkillerimi kandırmışlardır” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye yeni şahlanış içinde

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye yeni şahlanış içinde

    Malazgirt Zaferi’nin 950. yılı törenlerinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk tarihinde kolay kazanılmış zafer olmadığını söyledi. Erdoğan ”Türkiye, doğuya ve batıya ait ne varsa hepsini kucaklayan, bağrına basan büyük medeniyet mirasının bugünkü varisi olarak yeni bir şahlanış içindedir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muş’ta Malazgirt Zaferi’nin 950. yılı törenlerinde konuştu.

    Malazgirt için Türk Anadolu tarihinin sıfır noktası tanımı yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan ”Türk tarihinin Malazgirt’ten önce ve sonra diye tasnif edildiği nokta burasıdır” dedi.

    ”Hayali olmayanın hedefi, hedefi olmayanın yolu olmaz” diyen Cumhurbaşkanı, ”Dünyanın küresel, siyasi, ekonomik düzeninin yeniden biçimlendiği şu dönemi de istikrar ve güven iklimini koruyarak değerlendirdiğimizde artık zirveye çıkmış olacağız” şeklinde konuştu.

    ”TARİHİMİZDE KOLAY KAZANILMIŞ ZAFER YOK”

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Türkiye, doğuya ve batıya ait ne varsa hepsini kucaklayan, bağrına basan büyük medeniyet mirasının bugünkü varisi olarak yeni bir şahlanış içindedir. İlhamını şanlı geçmişimizden alan, gözünü yarım asır, bir asır sonrasının dünyasına diken bu atılımı gençlerimizle birlikte zafere ulaştırmakta kararlıyız. Bizim tarihimizde kolay kazanılmış zafer yoktur. Malazgirt için Anadolu tarihimizin sıfır noktası tanımı yapılır. Türk tarihinin Malazgirt’ten önce ve sonra diye tasnif edildiği nokta burasıdır. Dünyada bu kadar geniş bir alanda anıtlarıyla şehitlikleriyle camileriyle nice tarihi eserleriyle iz bırakmış bir başka millet yoktur.

    ”ARTIK ZİRVEYE ÇIKMIŞ OLACAĞIZ”

    Dünyanın küresel, siyasi, ekonomik düzeninin yeniden biçimlendiği şu dönemi de istikrar ve güven iklimini koruyarak değerlendirdiğimizde artık zirveye çıkmış olacağız. Hayali olmayanın hedefi, hedefi olmayanın yolu olmaz.”

  • MEB, 260 fizyoterapist alacak

    MEB, 260 fizyoterapist alacak

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı hizmet veren Rehberlik ve Araştırma Merkezleri’nde (RAM) görevlendirilmek üzere 260 fizyoterapist alacak.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, RAM’da öğrenci ve vatandaşlara verilen hizmetin kalitesini artırmak için 260 fizyoterapist alınacak. Yurt genelindeki her bir RAM’da en az bir fizyoterapist bulunacak. 6 Eylül’de tüm kademelerde tam zamanlı, yüz yüze eğitime başlanması için hazırlıkların sürdüğünü belirten Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, tüm illere gerekli finansman desteğinin gönderildiğini belirtti. Bakan Özer, konuya ilişkin şunları söyledi:

    “Tüm birimlerimizdeki kadrolarımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda özel eğitim ve rehabilitasyon desteğine ihtiyaç duyan öğrenci ve vatandaşlarımızın değerlendirildiği, tanılamanın yapıldığı ve bireysel eğitim planlamalarının belirlendiği RAM’larda ilk kez fizyoterapist desteği de sağlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle 260 yeni fizyoterapist kadrosu ihdas edildi. 81 ilimizde 256 RAM hizmet veriyor. Her bir RAM’da en az bir fizyoterapist hizmet vermeye başlayacak. Böylece RAM’larda öğrenci ve vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerin kalitesi de artmış olacak. Desteklerinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum”

  • Afganistan’dan tahliye edilen asker kafilesi Türkiye’de

    Afganistan’dan tahliye edilen asker kafilesi Türkiye’de

    Türk askerinin Afganistan’dan tahliyesi başladı. Pakistan’ın başkenti İslamabad’dan havalanan askerlerin de içinde bulunduğu ilk uçak Ankara’ya indi.

    Türkiye, askerlerini Afganistan’dan tahliye ediyor. Taliban’ın ülkedeki yabancı askeri güçlerin çekilmesi için 31 Ağustos’a kadar tanıdığı sürenin sona ermesine yaklaşık bir hafta kala Türkiye, askerlerin tahliyesine başladı. Kararla birlikte Afganistan’daki yaklaşık 500 Türk askeri Türkiye’ye dönecek.

    Türk Hava Yolları (THY), Afganistan’dan gelen askerleri de taşıyan ilk tahliye uçağının 345 kişi ile Pakistan’ın başkenti İslamabad’dan havalandığını duyurdu. Saat 11.45’te Ankara Esenboğa Havalimanı’na inen uçak daha sonra İstanbul’a devam edecek. Bugün planlanan bir uçuş daha olduğu öğrenildi.

    AFGANİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE DİREKT UÇUŞ OLMAYACAK

    Afganistan’dan Türkiye’ye direkt uçuş olmayacağı; Özbekistan, Tacikistan ya da Pakistan üzerinden Türkiye’ye gelineceği belirtiliyor.

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türk askerinin Afganistan’dan tahliye operasyonunun 24 ya da 36 saat içerisinde tamamlanacağını söyledi.

    BAKAN AKAR’DAN TAHLİYE AÇIKLAMASI

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk askerinin Afganistan’dan tahliyesine ilişkin açıklama yaptı.

    Afganistan’da kendisine verilen görevi başarıyla yerine getirmenin gururuyla Mehmetçiğin Afganistan’dan tahliyesine başlandığını dile getiren Akar, şunları söyledi:

    “Havaalanında olağan dışı yoğunluğa ve şartlara rağmen önemli bir aksaklık olmadan TSK personeli planın aksaksız uygulanması için her türlü gayreti göstermektedir. Faaliyetlerimize sağladıkları destekten dolayı dost ve kardeş Pakistan ve Tacikistan ile bölgede beraber çalıştığımız müttefiklerimize teşekkür ediyoruz. Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarla koordineli olarak, faaliyetlerimiz mevcut tahliye planlarımız çerçevesinde devam etmektedir.”

    İLK UÇAK SAAT 11.45’TE İNDİ

    Öte yandan THY Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamaya göre, Afganistan’dan tahliyesine karar verilen Türk askerlerini taşıyan ilk uçak havalandı.

    THY’nin 345 yolcu taşıyan TK6889 sefer sayılı uçağı, Ankara Esenboğa Havalimanı’na saat 11.45’te iniş yaptı.

  • Aşılarını yaptırmayan 2 doktor koronavirüsten öldü

    Aşılarını yaptırmayan 2 doktor koronavirüsten öldü

    Koronavirüs tedavisi gören Operatör Dr. İlhami Atılgan (55) ve Patolog Dr. Murat Tad (49), Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. İki doktorun da koronavirüs aşılarını yaptırmadıkları belirtidi.

    Bir süredir Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde koronavirüse yakalandıkları için tedavi altında bulunan iki doktor Operatör Dr. İlhami Atılgan ve Patolog Dr. Murat Tad, dün gece hayatını kaybetti. İki dokktorun da koronavirüs aşılarını yaptırmadıkları belirtildi.

    BAKAN KOCA’DAN AÇIKLAMA

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İki arkadaşımız Kovid-19’a yenildi. Operatör Dr. İlhami Atılgan 55, Patolog Dr. Murat Tad 49 yaşındaydı. Kayıtlarımızdan maalesef, iki değerli hekimin aşı olmadığını öğrendik. Meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Benzer acılar artık yaşanmasın” dedi.

  • Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusu

    Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusu

    Van Barosu, programına bağlanan bir kişinin Kürtçe konuşmasına izin vermediği için sunucu Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu.

    Show TV’de ‘Vazgeçme’ isimli programı sunan Didem Arslan Yılmaz’ın, programına bağlanarak Kürtçe hakaretler eden bir kişiyi hattan almasına yönelik tartışmalar devam ederken Van Barosu, sunucu hakkında suç duyurusunda bulundu.

    İsminin Türkan Taşçı olduğu öğrenilen kadının Kürtçe konuşmasının ardından yaşanan kaostan rahatsız olan Yılmaz, ”Türkan Hanım bizim de anlamamız lazım. Türkan Hanımı bir hattan alın. Kızlara hakaret edemez tabii böyle konuşamaz. Biraz da anlarım ben Kürtçe’den, kesinlikle olmaz. Halayla bir konuşun, doğru düzgün Türkçe konuşsun, burası Türkiye Cumhuriyeti. O dili bilmiyoruz. Bilsek anlayacağız da konuşacağız da bilmiyorum” diyerek konuğunun bağlantısını kesmişti.

    ‘Türkiye’de Yaşayan Milyonlarca Kürt’e Hakaret Etti’

    Yılmaz’ın bu hareketi sosyal medyada çok konuşulurken Van Barosu, Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede şu ifadeler yer aldı:

    “Program sunucusu şüpheli Didem Arslan Yılmaz, sırf kadının Kürtçe konuşmasından dolayı tepki göstermiş nefretini dile getirerek de kadını sadece Kürtçe konuşmasından dolayı hattan almıştır. Şüpheli Didem Arslan Yılmaz, Türkiye’de yaşayan milyonlarca Kürt’e hakaret etmiş ve alenen aşağılamıştır.
    Programda da açıkladığı üzere sanki Türkiye Cumhuriyeti’nde Türkçe dışında başka bir dilin konuşmanın yasak olduğu, başka ırka mensup kişilerin başka dili konuşmanın suç olduğu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir. Savcılığınızca yapılacak soruşturma çerçevesinde de görüleceği üzere şüphelinin basın yoluyla alenen bir ırkı, bir dili aşağıladığı hatta hor gördüğü açığa kavuşacaktır.”