Kategori: Türkiye

  • TSK’dan terör örgütüne ağır darbe

    TSK’dan terör örgütüne ağır darbe

    Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarınca son 5 gün içinde Suriye’nin kuzeyindeki çeşitli bölgelerde saldırı hazırlığında bulunan toplam 39 teröristin etkisiz hale getirdiğini duyurdu.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, TSK’nın terörle mücadelesi yurt içinde ve sınır ötesinde devam ediyor. Buna göre, pazar günü Suriye’nin kuzeyindeki Barış Pınarı Harekatı bölgesinde keşif ve gözetleme faaliyeti yapan Mehmetçik, Aridiyah’a saldırı hazırlığında bulunan terör örgütü PKK/YPG üyesi 2’si keskin nişancı toplam 4 teröristi tespit etti. Bölgeye yapılan atışların sonucu teröristlerin etkisiz hale getirildiği belirlendi. Zeytin Dalı bölgesinde ise terör örgütü üyeleri 15 Temmuz’da Başilhaya Üs Bölgesi’ne taciz atışında bulundu. Herhangi bir zayiatın yaşanmadığı saldırının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları hemen harekete geçti. Terör örgütü PKK/YPG’ye ait hedeflere yönelik kara ateş destek vasıtalarıyla meşru müdafaa ve cezalandırma atışları yapıldı. Tel Rıfat’ta belirlenen teröristlere ait hedeflerin tam isabetle vurulduğu atışlarda 3, Şeyh İsa ve Ayn Daknah bölgelerindeki PKK/YPG mevzilerinde ise 4 terörist etkisiz hale getirildi.

    Yine aynı tarihte teröristler, bu sefer Afrin şehir merkezine ÇNRA’larla taciz ateşinde bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarınca yerleri tespit edilen teröristlerin bulunduğu bölgeye yapılan karşı atışlarda 9 terörist etkisiz hale getirildi. Fırat Kalkanı Harekat bölgesindeki 2 üs bölgesine teröristler tarafından yapılan taciz atışlarına da hemen karşılık verildi. Münbiç bölgesinden gelen saldırılara kara atış destek vasıtalarıyla verilen karşılık sonucu 19 terörist etkisiz hale getirildi. 5 gün içinde Suriye’nin kuzeyindeki çeşitli bölgelerde saldırı hazırlığında bulunan toplam 39 terörist etkisiz hale getirildi.

  • İki dozdaki süre değişikliğinde bayram etkisi

    İki dozdaki süre değişikliğinde bayram etkisi

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, Biontech aşısında iki doz arasındaki sürenin 3 haftaya çekilmesinde bayram tatili etkisinin olduğunu söyledi. Özkan, “Bayramda seyahate, memlekete gidenler oldu. Riski biraz daha azaltmak, hastalanırsak da hastalığı hafif geçirmek amacıyla isteyenler, 3’üncü haftada 2’nci doz Biontech’lerini olsunlar” dedi.

    Sağlık Bakanlığı, Biontech aşısında iki doz arasındaki süreyi 4 haftadan 3’e çekti. Sinovac tercih edenler ise aşısının iki dozunu da 4 hafta arayla olabiliyor. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özkan, bilimsel olarak iki doz arasının Biontech’te en az 3 hafta, Sinovac’ta ise 4 hafta olabildiğini söyledi. Özkan, “Aslında her aşının iki dozu arasında belirli tarifleme miktarı vardır. Sinovac için ‘4 hafta’ diyoruz, Biontech için ‘en az 3 hafta’ diyoruz. Bu, ‘en az’ kavramları dışında da iki dozun arası daha uzun da tutulabilir. Biontech için en az 3, Sinovac için en az 4 hafta. Faz çalışmalarında Sinovac için en az 4 hafta olarak belirlendi” dedi.

    ‘RİSKİ AZALTMAK İÇİN’

    Yeni durumda Biontech’te sürenin 3 haftaya çekildiğini hatırlatan Özkan “Bunun bize faydası; bayramda inanılmaz bir hareketlilik olacak, bayramdan önce seyahate, memlekete gidenler var. Burada riski biraz daha azaltmak, hastalanırsak da hastalığı hafif geçirmek amacıyla isteyenler, 3’üncü haftada 2’nci doz Biontech’lerini olsunlar. 3 haftaya çekilmesinin nedeni, hareketlik arttığı için korunmayı artırmak. ‘Biontech’i 4’üncü, 5’inci haftada yaptırsanız etkisi yok’ diye bir şey yok. Bu, Biontech için en az 3 hafta; bilimsel doğru bu şekilde. Tatile gidenler oldu, memlekete gidenler de oldu, hafta sonu çıkanlar da var. Bayram boyunca da aşılama devam edecek. Bence 3’üncü haftada 2’nci dozlarını olmaları, kendilerini korumaları için faydalı olacaktır” diye konuştu.

    ‘DÖNÜŞTE ÇOK DİKKATLİ OLMALIYIZ’

    Prof. Dr. Özkan, bayram tatili dönüşünde dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin şöyle konuştu:

    “Kalabalık gördüğümüz, 2 metre mesafeyi kuramadığımız her yerde maske ve hijyene çok dikkat etmek gerekiyor. Mümkün olduğu kadar ziyaretlerimizde el öpme yapmamamız gerekiyor. Temastan uzak şekilde bayramlaşmayı, yeme içmede maskeyi sırayla çıkarmayı, açık havada çıkarmaya, kapalı alanda çıkarmamaya çalışma yöntemlerini kullanacağız. Bayram tatilinden döndükten sonra bir yerden virüsü aldıysak 5-14 günde çıkacak. Döndükten sonra orada dikkatli olduğumuzdan daha çok bu tarafta da dikkatli olmalıyız. Döndüğümüzde toplu yerlere gitmemeye çalışmalıyız, gitmemiz gerekiyorsa maske ve mesafe kuralına uyarak gitmeliyiz.”

    ‘TATİL DÖNÜŞÜ SEMPTOMLARI KONTROL EDELİM’

    Prof. Dr. Özkan, tatil dönüşünde aşı sırası gelenlere aşılarını yaptırmaları çağrısında da bulunarak, “Aşılarımızı da randevumuz doğrultusunda yaptırmamız gerekiyor. Bu fırsatı değerlendirmek lazım, aşıyı bulamayan insanlar var. Sağlık personelimiz deli gibi çalıştı ve çok emek verdiler; bu emeklerimiz boşa gitmesin. Biraz daha sabredelim ve aşımızı olalım. Döndüğümüzde bunlara daha özel dikkat edelim çünkü bulaşma olmuş olabilir, biz de hiç belirti olmayıp taşıyor olabiliriz. Belirtileri de kendimizde iyi takip etmemiz gerekir. Tatil dönüşünde ateş, eklem ağrısı, boğaz ağrısı ve burun akıntısı gibi şikayetlerimiz olup olmadığını izleyerek, olursa en yakın sağlık kuruluşlarına başvurmalarını öneriyorum” dedi.

  • Kıdem tazminatında değişiklik

    Kıdem tazminatında değişiklik

    Kıdem tazminatı konusunda yapılan değişiklikler belli oldu. Alınan yeni kararlar arasında, prim desteği şartı ve kıdem tazminatının tavan miktarının yükseltilmesi gibi maddeler bulunuyor.

    İşveren açısından özellikle idari para cezası veya diğer hukuki yaptırımlar ile karşı karşıya kalmamak için önemli olan bu değişiklikler işçi bakımından da haklarını bilmek ve korumak açısından ön plana çıkıyor.

    Milliyet’ten Cem Kılıç’ın haberine göre, hayata geçirilen değişiklikler şu şekilde:

    Koronavirüs salgını nedeniyle hayata geçirilen ve 30 Haziran 2021 tarihi itibarıyla sona eren olan uygulama ve teşvikler şu şekilde: Kolaylaştırılmış kısa çalışma uygulaması, Fesih yasağı, İşverence tek taraflı uygulanan ücretsiz izin ve ücretsiz izin nakdi ücret desteği, 7252 sayılı normalleşme teşviki, 17256 sayılı istihdama dönüş teşviki, 27256 sayılı ilave istihdam teşviki.

    Prim desteği ve istihdam şartı

    Salgın sonrası geçilen normalleşme dönemiyle birlikte sona erdirilen uygulamalar arasında koronavirüsün çalışma hayatı üzerindeki etkilerini azaltmak üzere, 4447 sayılı kanunun geçici 27 ve 28’inci maddeleri kapsamında sağlanan 17256 ve 27256 sayılı prim destekleri de bulunuyor.

    Söz konusu desteklerden yararlanan işverenlerin, destekten yararlandıkları sigortalıların yarısı kadar işçiyi, ilgili maddelerin uygulama süresinin sona ermesinden itibaren, destekten yararlandığı ortalama süre kadar fiilen çalıştırması gerekiyor.

    SGK ve İŞKUR arasındaki görüşmeler neticesinde, bazı işten çıkış hallerinde 17256 ve 27256 teşvikinden yararlanan sigortalılar için öngörülen istihdam zorunluluğu kapsamında işverenlere sağlanan destek tutarlarının iptal edilmeyeceği açıklandı.

    Buna göre, iş sözleşmesinin aşağıda sayılan işten çıkış kodlarıyla feshedilmesi nedeniyle işverenin destek sonrası istihdam zorunluluğunu sağlayamaması halinde, yararlanılan prim destekleri gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte geri alınacak:

    Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi, Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi, Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi, Toplu işçi çıkarma, İş yerinin kapanması, Mevsim bitimi, Kampanya bitimi, Diğer nedenler, İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile fesih, İş yerinin devri, işin veya iş yerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle fesih.

    Kıdem tazminatı tavanı yükseldi

    Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan Mali ve Sosyal Haklar Genelgesine (Sıra No:7) göre, 1 Temmuz ila 31 Aralık 2021 tarihleri arasında geçerli olan kıdem tazminatı tavanı tutarı 8284.51 TL oldu.

    Çocuk yardımı vergi istisnası değişti

    1 Temmuz ile 31 Aralık 2021 döneminde geçerli olmak üzere, çocuk zammı / yardımı ödemelerinin aylık gelir vergisi istisna tutarları şu şekilde belirlendi:

    6 yaş üzeri çocuklar için 250 x 0.179797 = 44.95 TL
    0 – 6 yaş arası çocuklar için 500 x 0.179797 = 89.90 TL

    Salgın nedeniyle ödemesi ertelenen prim ne oldu?

    Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan açıklamaya göre, koronavirüs salgını nedeniyle mücbir sebep gerekçesiyle aşağıda belirtilen sigortalılar için yapılan prim ertelemesi 26.06.2021 tarihi itibarıyla sona erdirildi.

    22/3/2020 tarihi ile mücbir sebep döneminin sonuna kadar 65 yaşını doldurmuş olanlar (herhangi bir talebe bağlı olmaksızın)
    Kronik rahatsızlığını sağlık kuruluşlarından alınacak muteber belgelerle ispat edenler (başvuru yapmaları durumunda)

    Bu anlamda, 22.03.2020 tarihinden itibaren mücbir sebep nedeniyle kronik rahatsızlığı bulunan gerçek kişi işverenlerin ya da sigortalıların mücbir sebep halleri 26.06.2021 tarihi itibarıyla sona erdirilmiş olduğundan; söz konusu kişiler için ertelenen prim borçlarının 26.07.2021 tarihine kadar ödenmesi gerekiyor.

    Süresi dışında verilen belgeye açıklama var

    İşverenler tarafından yasal süresi içinde bildirilmeyen aylık prim ve hizmet belgeleri / muhtasar ve prim hizmet beyannameleri “B-Yasal süresi dışında verilen belgeler” kodu seçilerek sisteme girilmekteydi.

    Ancak, yasal süresi dışında verilen belgelerin veya beyannamelerin sosyal güvenlik merkezince kontrolü aşamasında bu belgelerin hangi nitelikte, hangi sebepten dolayı verildiğinin bilinememesi nedeniyle işlemlerin sonuçlandırılması aşamasında zaman kaybı ortaya çıkmaktaydı.

    Bu nedenle, SGK tarafından yapılan düzenlemeyle ‘B-Yasal süresi dışında verilen belgeler’ kodu ile yapılan belge girişlerinde işverenlerin açıklama ekleyebilecekleri alan eklendi.

  • Bilim Kurulu önerdi! Aşı olmayana kısıtlama yolda

    Bilim Kurulu önerdi! Aşı olmayana kısıtlama yolda

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, maç, tiyatro, sinema, alışveriş merkezi, kalabalık ve kapalı ortamlarda yapılan toplantı, düğün, kına, konser, kongre gibi etkinliklere aşı olmayanların alınmamasını önerdi. Önerinin, Kabine Toplantısı’nda değerlendirileceği öğrenildi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında 14 Temmuz Çarşamba günü yapılan Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nda vaka sayılarının seyri, aşı programı ve Kurban Bayram tedbirleri görüşüldü. Toplantıda özellikle Doğu ve Güneydoğu illerindeki aşılama oranının düşük kalması konusu masaya yatırıldı.

    Bilim Kurulu üyelerinin, aşılama oranını artırmak için önerilerini sunduğu belirtildi. Toplantı sonunda maç, tiyatro, sinema ve AVM’lerin yanında kalabalık ve kapalı ortamlarda yapılan toplantı, düğün, kına, konser, kongre, dernek toplantısı gibi etkinliklere aşı olmayanların alınmaması önerisi öne çıktı. Covid-19 ile mücadelede çok önemli olan aşılamanın daha da yaygınlaşması için önemli olduğu değerlendirilen bu önerinin Kabine Toplantısı’nda değerlendirileceği kaydedildi.

    Öte yandan Günlük Covid-19 Tablosu’na göre 1 doz aşı uygulanan sayısı 38 milyon 765 bin 635 ile yüzde 62,2’nci doz uygulanan sayısı 19 milyon 904 bin 709 ile yüzde 32,3’üncü doz uygulanan sayısı ise 3 milyon 574 bin 478’e ulaştı. Toplumsal bağışıklığın sağlanması için iki doz aşı uygulama oranının yüzde 70 seviyesinde olması gerektiği belirtildi.

    YURT DIŞINDA BENZER ÖRNEKLER VAR

    Bazı ülkelerde de aşılanma oranını artırmak için benzer uygulamalara gidildiği belirtildi. İsrail’de mart ayında ‘Yeşil Geçiş’ uygulaması başlatıldı. Buna göre aşılanmış ya da hastalığı atlatmış kişiler ‘Yeşil Geçiş’ adı verilen aşı kimliği restoranlara, kafelere, spor merkezlerine girebildi. Danimarka da nisan ayında ‘Coronapas’ uygulaması başlatıldı. Bu aşı kimliğini aşılanmış, hastalığı atlatmış ya da son 72 saat içinde PCR testi sonucu negatif kişiler alabiliyor ve kafelerin ve restoranların kapalı bölümlerine kabul ediliyor, futbol maçlarını stadyumda izleyebiliyor. Danimarka’da da aşılamanın 16 yaşa kadar inmesiyle birlikte ‘Coronapas’ın kaldırılması konuşuluyor. Avusturya ve İsviçre’de de aşılanmış, hastalığı atlatmış ya da test sonucu negatif kişilere yönelik benzer uygulamalar başlatıldı.

  • Türkiye’nin gündemine oturan Büyükşen cinayeti çözüldü

    Türkiye’nin gündemine oturan Büyükşen cinayeti çözüldü

    İlk olarak Müge Anlı’nın programında Türkiye kamuoyuna gelen ve haftalarca konuşulan ‘Büyükşen cinayeti’ çözüldü. Sır perdesi, JASAT Tim’leri sayesinde aydınlanırken, olayın ayrıntıları ise dehşete düşürdü. Büyükşen çiftini kiralık katil tarafından öldürüldüğü ortaya çıkarılırken, cinayetin dolaylı azmettiricisi Büyükşen çiftinin komşusu Esra Taş ve onun sevgilisi Abdullah Başdemir tutuklanarak cezaevine konuldu. İşte Büyükşen cinayetinin ayrıntıları…

    Konya’nın Karatay ilçesinde 3 yıl önce evlerinde öldürülen Necla Büyükşen (54) ve eşi Metin Büyükşen (55) çiftinin, adresi karıştıran kiralık katil tarafından vuruldukları ortaya çıktı. Cinayeti azmettirdiği öne sürülen Abdullah Başdemir ve sevgilisi Esra Taş ile cinayete yardım ettikleri belirtilen ve Büyükşen çiftiyle aynı mahallede oturan Zeki Okşen ile kuzeni Mustafa Okşen tutuklandı. Olayla ilgili kiralık katil olduğu öne sürülen 2 kişi aranıyor.

    Olay, 3 Eylül 2018’de, İsmil Mahallesi’ndeki tek katlı evde meydana geldi. Kar maskeli kişi, kapısı açık olan Metin Büyükşen’e ait eve girdi. Şüpheli, emekli memur Metin Büyükşen ile eşi Necla Büyükşen’e ateş etti. Evde bulunan çiftin kızları Büşra Büyükşen (24) de saldırganın dipçik darbesiyle baygınlık geçirdi. Öldü gibi davranan ve daha sonra yatak odasının penceresinden atlayıp, yoldan geçen komşularının aracına binen Büşra Büyükşen, jandarmaya giderek olayı anlattı. Eve gelen jandarma ekipleri, Necla-Metin Büyükşen çiftinin cansız bedenlerini buldu. Pencereden atlayınca ayağında kırıklar oluşan Büşra Büyükşen de sağlık görevlilerince ambulansla Konya Numune Hastanesi’ne kaldırıldı.

    8 AY ÖNCE YENİDEN ÇALIŞMA BAŞLATILDI

    Konya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz başkanlığında cinayet dosyası 8 ay önce yeniden ele alındı. Jandarma ekipleri, Büyükşen çiftinin daha önce aralarındaki mehir nedeniyle tartıştığı oğlu Uğur Büyükşen, gelini Betül Büyükşen ile Betül Büyükşen’in babası Muammer Büyükdoğrucan, kardeşi Yılmaz Büyükdoğrucan ve Mehmet Ali Dayanır’ı teknik takibe aldı.

    Soruşturma kapsamında; Büyükşen çiftinin, komşularından alacağı olan kişilerce adresi karıştırıp, yanlışlıkla öldürebileceği ihtimali de göz önünde bulundurularak bu iddia kapsamında kimliklerini belirlediği Abdullah Başdemir ve sevgilisi Esra Taş’ı da teknik ve fiziki olarak takip etmeye başladı.

    25 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

    Yapılan soruşturmanın ardından 13 Temmuz günü düzenlenen operasyonda, Büyükşen çiftinin saldırıda sağ kurtulan kızları Büşra Büyükşen ile mehir yüzünden tartışma olan oğlu Uğur Büyükşen, gelini Betül Büyükşen, Betül Büyükşen’in babası Muammer Büyükdoğrucan, kardeşi Yılmaz Büyükdoğrucan ve Mehmet Ali Dayanır, Büyükşen çiftinin komşularıyla husumetli olduğu üzerinde durulan Abdullah Başdemir, sevgilisi Esra Taş ve bu çiftin aynı mahallede temasa geçtiği Zeki Okşen ve kuzeni Mustafa Okşen’in de aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin HTS kayıtları ile WhatsApp görüşmeleri de incelemeye alındı.

    KİRALIK KATİL HEDEF ŞAŞIRMIŞ

    Yapılan sorgulamada Esra Taş’ın, öldürülen Büyükşen çiftinin evlerine 500 metre mesafede bulunan komşularının oğlu Hüseyin K.’nin eski sevgilisi olduğu ortaya çıktı. Esra Taş’ın, Hüseyin K.’nin, ailesinin baskısıyla kendisinden ayrıldığını ve bu nedenle o aileye zarar vermek istediğini, bu durumu sevgilisi Abdullah Başdemir’e anlattığı, Başdemir’in de para karşılığı 2 kişi kiralayıp, korkutup, zarar vermeleri için Hüseyin K.’nin evine gönderdiği öne sürüldü. Başdemir’in kiraladığı 2 kişinin kendilerine verilen adresi karıştırıp Hüseyin K.’nin ailesi yerine komşuları Büyükşen çiftini öldürdükleri belirtildi. Abdullah Başdemir ve Esra Taş’a da Büyükşen çiftiyle aynı mahallede oturan Zeki Okşen ile kuzeni Mustafa Okşen’in yardım ettiği saptandı. Yapılan sorgulamanın ardından dün saat 23.00 sıralarında Abdullah Başdemir ve Esra Taş, ardından da kuzenler Zeki ve Mustafa Okşen adliyeye sevk edildi.

    4 KİŞİ TUTUKLANDI

    4 kişi savcılıktaki ifadelerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Aralarında Büşra Büyükşen’in de bulunduğu 21 kişi ise ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Jandarma, Büyükşen çiftini öldüren kiralık katil oldukları belirlenen 2 kişinin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

    ‘KARDEŞLERİM BU OLAYDA MASUMDUR’

    Anne ve babasının katillerinin bulunması için sosyal medya ve televizyon kanallarındaki programlara katılan Büyükşen çiftinin doktor oğlu Osman Büyükşen de gün boyu adliyede olayı yakından takip etti. Büyükşen, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ”Anne ve babamın katilleri bugün itibariyle tespit edilmiş olup, olaydaki belirsizlik büyük ölçüde giderilmiştir. Kar maskeli katil başka birilerini öldürecek iken yanlış adres nedeniyle anne ve babamın ölümüne sebep olmuştur. Kardeşlerim bu olayda masumdur” ifadelerini kullandı.

    SORUŞTURMA İÇİN 3 SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ

    Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 yıl önceki Necla ve Metin Büyükşen çifti cinayetiyle ilgili açıklama yaptı. Başsavcı vekili koordinesinde 3 cumhuriyet savcısının soruşturma için görevlendirildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    ”Yürütülen soruşturma kapsamında, 2020 yılının Kasım ayında tespit edilen yeni deliller sonrası olayın faili olabileceği değerlendirilen diğer şüpheliler hakkında da soruşturma genişletilerek HTS incelemesi ve teknik takip işlemleri yapılmıştır. Yapılan ayrıntılı inceleme ve analiz sonrası Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatıyla 13.07.2021 tarihinde yapılan eş zamanlı operasyonda olayla ilgisi olduğu değerlendirilen 24 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır. Şüphelilerin ikamet ve araçlarında yapılan arama ve el koyma işlemleri sonrası olayın tek tanığı olan B.B.’ye Cumhuriyet Başsavcılığımızca olay yeri görgü tespit işleminin yaptırılmıştır. Nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden E.T. ve A.B ‘kasten öldürmeye azmettirme’; Z.O. ve M.O ‘kasten öldürmeye yardım etme’ suçundan Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebine uygun olarak tutuklanmış; şüpheli H.B ise ‘suçu bildirmeme’ suçundan talebimize uygun olarak adli kontrol altına alınmıştır. Olayda gözaltına alınan diğer şüpheliler ise işlemlerinin ardından Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile serbest bırakılmıştır.”

  • OHAL yetkilerinde süre değişikliği

    OHAL yetkilerinde süre değişikliği

    AK Parti torba kanununda değişikliğe gitti. Buna göre, gözaltı süreleri ve ihraçla ilgili maddelerde süre uzatımı 3 yıldan 1 yıla düşürüldü.

    AK Parti, torba teklifinde OHAL eleştirileri yapılan 2 maddede değişiklik yaptı.

    AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, gözaltı sürelerinin 3 yıl daha uzatılması teklifini revize ederek 1 yıla indirdiklerini belirtti.

    Yine teklifle, terör örgütleriyle mücadele kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerin geri alınması, mesleğe ilişkin unvanların kullanılmaması 31 Temmuz 2021’den itibaren 3 yıl daha uzatılıyordu. Bu düzenlemede süre uzatımı 3 yıl değil 1 yılla sınırlandı.

    Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanmasına ilişkin hüküm 31 Temmuz 2021 tarihinden itibaren 3 yıl daha uygulanmasının öngören düzenlemede ise değişikliğe gidilmedi.

  • Antikor seviyeleri ortaya çıktı! 10 kat daha yüksek

    Antikor seviyeleri ortaya çıktı! 10 kat daha yüksek

    Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıktıktan sonra tüm dünyanın boğuştuğu bir salgın haline gelen koronavirüs uygulanan aşılarla kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Bununla birlikte The Lancet dergisi ülkemizde de uygulanan BioNTech ve Sinovac aşılarının antikor seviyelerini anlatan bir makale yayımladı. Söz konusu makalede BioNTech aşısı olan sağlık çalışanlarının antikor seviyesi Sinovac aşısı olanlara göre 10 kat daha yüksek çıktı.

    Dünyanın en eski ve en çok bilinen tıp dergisi The Lancet ses getirecek bir araştırmayı duyurdu. Araştırmada, Pfizer-BioNTech’in mRNA aşısı ve Sinovac’ın koronavirüs aşısı karşılaştırıldı.

    Hong Kong’da yapılan çalışmada aşıların antikor seviyeleri ölçülürken, aşılamanın etkileri incelendi. 1442 sağlık çalışanından aşılamadan önce, ikinci dozdan önce ve ikinci dozdan 21-35 gün sonra kan örnekleri alındığı ve antikorları saptamak için numuneler kullanıldığı belirtildi.

    VARYANTLARA KARŞI DAHA KORUYUCU

    Araştırmaya göre Hong Kong’da iki doz Pfizer-BioNTech aşısı yapılan sağlık çalışanlarının, Sinovac aşısı uygulanan kişilere oranla vücuttaki antikor seviyesinin 10 kat daha yüksek olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar söz konusu sonuçların, mRNA aşılarının geleneksel yöntemlerle geliştirilen inaktif aşılara kıyasla Sars-CoV-2 ve varyantlarına karşı daha koruyucu olduğunu gösterdiğini savundu.

  • İçişleri Bakanlığı’ndan trafik ile ilgili 3 genelge

    İçişleri Bakanlığı’ndan trafik ile ilgili 3 genelge

    İçişleri Bakanlığı’nca, trafik kazalarının önlenmesine yönelik yol haritasını belirleyen kısa, orta ve uzun vadeli planlarını içeren ‘Trafik Kazalarını Önleme Planı’, ‘Kurban Bayramı Trafik Tedbirleri’ ve ‘Motosiklet Kazaları’ konulu 3 genelge 81 ile gönderildi. Genelgeler ile trafik kazalarına bağlı can kayıplarının önüne geçilmesine yönelik, etkin ve yoğun denetimlerin yanı sıra emniyet kemeri ve kask kullanımına, bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinin önemine dikkat çekildi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; 2011- 2020 döneminde Birleşmiş Milletler nezdinde trafik kazalarına bağlı can kayıplarında yüzde 50 hedefini tutturan iki ülkeden biri olan Türkiye, 2021- 2030 yılları arasında da trafik kazalarından kaynaklı can kayıplarının yüzde 50 azaltılması, 2050’de ‘sıfır can kaybı’ hedefine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı trafik kazlarının önlenmesine yönelik yol haritasını belirleyen kısa, orta ve uzun vadeli planlarını içeren ‘Trafik Kazalarını Önleme Planı’, ‘Kurban Bayramı Trafik Tedbirleri’ ve ‘Motosiklet Kazaları’ konulu 3 genelgeyi illere gönderdi. Genelgeler ile trafik kazalarına bağlı can kayıplarının önüne geçilmesine yönelik, etkin ve yoğun denetimlerin yanı sıra emniyet kemeri ve kask kullanımına, bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinin önemine dikkat çekildi.

    ‘TRAFİK KAZALARINI ÖNLEME’ PLANI HAZIRLANACAK

    ‘Trafik Kazalarını Önleme Planı’ konulu genelge ile valiler tarafından Kurban Bayramı tatilini de içine alacak şekilde komisyon kurulacak. Komisyon tarafından 180 günlük ‘Trafik Kazalarını Önleme Planı’nı hazırlanacak. Bu plan ile ‘aşırı hızla mücadele’, ’emniyet kemeri ve kask kullanımı’, ‘yaya önceliği’, ‘motosiklet/motorlu bisiklet kullanımı’ ve ‘cep telefonu kullanımı’ gibi konularda il sınırları içerisinde meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının azaltılarak trafik güvenliği artırılacak. Etkin, sürekli ve yoğun denetimlerle saha hakimiyeti artırılacak, mobil/motorize trafik ekip/timlerinin görünür olması sağlanacak. Dron, helikopter vb. hava araçlarıyla yapılan trafik kontrollerine de ağırlık verilecek.

    RADAR ARAÇLARI 7/24 ESASINA PROGRAMLANACAK

    Aşırı Hızla Mücadele kapsamında, hız denetimlerinin çevirme ekipleriyle birlikte yapılması için gerekli planlamalar yapılacak. Tüm radar araçlarının gündüz ve gece istisnasız olarak 7/24 esasına göre aylık trafik kontrol programlarına uygun şekilde görevlendirilecek. Radar aracı bulunmayan ilçe merkezlerinden geçen devlet yolu, il yolu gibi ana arterlerde hız denetimi yapılması için il merkezi trafik birimlerince planlama ve görevlendirmeler yapılacak. Okul, hastane, alışveriş merkezi gibi yayaların yoğun olarak bulunduğu yerlerde ve bu yerlerin çevresindeki cadde, sokak ve güzergâhlarda azami hız sınırının saatte 30 kilometre hıza düşürülmesi amacıyla çalışmalar yapılacak.

    KAMPANYALARLA FARKINDALIK ARTIRILACAK

    2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi’nde belirlenen hedeflere ulaşmak için yıl boyunca toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik etkinlik ve kampanyalar düzenlenecek, denetim/bilgilendirme faaliyetleri yürütülecek. Kırmızı ışıkta geçme, seyir halinde cep telefonu kullanımı, tarım araçlarının uygun olmayan şekilde trafikte yer alması, alkol etkisinde araç kullanımı, otoyol ve şehirlerarası yollarda duraklama/parketme konularında eğitim/bilgilendirme çalışmaları yapılacak. ‘Yaşam İçin Kısa Bir Mola’ sloganıyla 59 ilde oluşturulan yaşam tünellerinde; emniyet kemeri kullanımının gerekliliği, cep telefonunun insan dikkati üzerindeki olumsuz etkileri, aşırı hız ve normal seyir hızının insan yaşamı üzerine etkisi, yakın takipten ve hatalı şerit değiştirmeden kaynaklanan kazalar ile yaya önceliği/güvenliği konularında özel olarak hazırlanan kısa filmler sürücü ve yolculara izletilecek. Ayrıca, başlatılan ‘yol ver hayata’ kampanyası kapsamında hazırlanan ‘kemerinle yol ver hayata’, ‘sabrınla yol ver hayata’, ‘kaskınla yol ver hayata’, ‘dikkatinle yol ver hayata’ yazılı görseller ile farkındalık oluşturulacak.

    İLLERDE EMNİYET KEMERİ KULLANIMINA YÖNELİK RAPOR ÇIKARILACAK

    Sürücülerde artan emniyet kemeri kullanım oranının yolcularda da sağlanabilmesi için etkin denetimler yapılacak ve yaptırımlar kararlılıkla uygulanacak. Emniyet kemeri kullanım oranlarının il bazlı tespit edilmesi amacıyla üniversiteler ile şehirlerin yerleşim yeri içi ve dışı yollarında değişik zaman ve lokasyonlarda; sürücü, ön koltuk yolcu ve arka koltuk yolcular için sayım gerçekleştirilecek. Sayım sonucunda üniversiteler tarafından oluşturulan raporlar baz alınarak, kemer kullanım oranlarının artırılmasına yönelik bilgilendirme/denetim planları oluşturulacak. Seyir halinde cep telefonuyla konuşma ihlallerinin önlenmesine yönelik sivil personelden de istifade edilerek ihbarlı denetimlere ağırlık verilecek. Genel kolluk personelinin cep telefonu kullanımı ihlallerine karşı duyarlılığı artırılacak.

    KURBAN BAYRAMI’NDA YOĞUN DENETİM

    Genelgede, bayram tatilinin 9 gün olmasına rağmen trafik tedbirlerinin 14-26 Temmuz tarihleri arasında 13 gün süreyle alınacağı ifade edildi. Ayrıca Kurban Bayramı süresince günlük toplam 9 bin 259 ekip/tim, 17 bin 430 personel görev alacak. Tedbirlerin alındığı 13 gün boyunca toplam 120 bin 372 ekip/tim, 226 bin 586 personel görev alacak. Ayrıca 30’u polis, 15’i jandarma olmak üzere toplam 45 baş müfettiş güzergahlarda ve kazaların yoğunlaştığı kara noktalarda, ekip ve personelin aldığı tedbirleri yerinde inceleyecek. 690 sivil personel, 1380 şehirlerarası otobüsü denetleyecek. 15 helikopter, 79 dron ile havadan denetim gerçekleştirecek. 1100 polis ve jandarma maket model araç ve trafik ekibi ile denetim yapılacak.

    TERMİNAL DENETİMLERİNE AĞIRLIK VERİLECEK

    Bayram dolayısıyla şehirlerarası yolculuk artacağı için terminal denetimlerine ağırlık verilecek. 66 yaşından gün almış, 26 yaşından küçük şoförlerin otobüs kullanmasına izin verilmeyecek. Terminal ve izin verilen yerler dışında şehirler arası otobüslerin kalkışlarına müsaade edilmeyecek. Terminallere giriş çıkış yapan bütün otobüs ve şoförler ile takograflar denetlenecek. Otobüslerde emniyet kemeri kullanımı denetimlerine de ağırlık verilecek. Trafik ile ölümlü ve yaralanmalı kazaların yoğun olduğu saat dilimlerinde şoförler araç dışına davet edilerek bilgilendirme yapılacak.

    MOTOSİKLET GENELGESİ

    Özellikle koronavirüs salgını dolayısıyla kargo, restoran, market gibi işletmelerin müşterilerine kuryeler aracılığıyla hizmet vermeye başlamasıyla artan trafikte motosiklet kullanımı dolayısıyla kask denetimleri sıkılaştırılacak. Bu kapsamda alınacak yeni önlemleri içeren genelge illere gönderildi. Genelgeye göre, 2021 yılının ilk altı aylık döneminin 2020 yılının aynı dönemi ile karşılaştırılarak, motosiklet/motorlu bisiklet kazalarının yoğun olduğu alanlar tespit edilecek. Kazaların oluş türleri, zamanları ve sürücü kusurları vb. bilgilere dayalı olarak analizlerin yapılacak; etkin, sürekli ve yoğun denetimlerle saha hakimiyetinin artırılarak mobil/motorize trafik ekip/timlerin görünürlüğü artırılacak. Tescilsiz, plakasız, sürücü belgesiz veya yetersiz sürücü belgeli, standart dışı başka bir araca ait ya da sahte plakalı, hurdaya ayrılmış veya trafikten çekilmiş motosiklet/motorlu bisikletlerin kara yolunda kullanıldığının tespiti halinde ilgili mevzuat hükümleri uyarınca gerekli yaptırımlar uygulanacak. Motosiklet/motorlu bisiklet kullanımında kask takmanın ölüm/ağır yaralanma riskini düşürdüğünden hareketle ‘kask kullanımı’ konusundaki denetimlerin artırılacak. Motosiklet/motorlu bisiklet türü araçların hareket kabiliyetleri dikkate alınarak rutin/alışılmış uygulama yerleri ve denetimlerin dışında sivil ekip ve personel ile de denetim yapılacak. Trafik ekip/timleri ve/veya motosikletli asayiş birimlerince motosiklet/motorlu bisikletlere yönelik sık sık özel denetim gerçekleştirilecek. Motosiklet/motorlu bisikletlerin kazalarına ilişkin istatistikleri düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılacak.

  • Bakan Koca, Sinovac’ın etkinlik oranını paylaştı

    Bakan Koca, Sinovac’ın etkinlik oranını paylaştı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’de Faz-3 çalışmaları tamamlanan Sinovac Kovid-19 aşısının iki doz etkinliğinin yüzde 83,5 olarak belirlendiğini duyurdu.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’de Faz-3 çalışmaları tamamlanan Sinovac Kovid-19 aşısının iki doz etkinliğinin yüzde 83,5 olarak belirlendiğini duyurdu.

    Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

    “İki doz Sinovac %83,5 etkili. Türkiye’de Faz-3 çalışmaları tamamlanan Çin menşeli Sinovac aşısının (CoronaVac) iki doz etkinliğinin %83,5 olduğu belirlendi. 10 Bin 218 kişiyle yapılan araştırmanın sonuçları tıp dünyasının ünlü dergilerinden The Lancet’te yayımlandı.”

  • İlk bombanın düştüğü alanda yapılan törende konuştu

    İlk bombanın düştüğü alanda yapılan törende konuştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 5’inci yıl dönümünde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlenen anma töreninde, “Hiç kimsenin, özellikle bu güzide çatı altında görev yapanların 15 Temmuz gecesi milletin verdiği bu şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı yoktur. 15 Temmuz, milletin, milli iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir” dedi.

    ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kapsamında TBMM’nin bahçesinde ilk bombanın düştüğü alanda yapılan 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nda düzenlenen törene Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca ile çok sayıda bakan ve AK Parti ve MHP’li milletvekili katıldı. CHP’liler resmi törene katılmazken, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile İYİ Partili bazı milletvekilleri törene katıldı. Törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Ardından Kuran’ı Kerim tilaveti ve şehitler için dua okundu.

    ‘KİM GÖLGELEMEYE ÇALIŞIYORSA İHANET EDİYOR’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi vatana sahip çıkan millete şükranlarını sunarak, Abdurrahim Karakoç’un ‘Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ şiirini okudu. Erdoğan, “O gece çıplak elleriyle tankları durduran, ölüm kusan silahlara meydan okuyan cesaret abidelerinin hakkını ödeyemeyiz. O gece yurdu yaşatmak için can veren; ama canından aziz bildiği vatanından vazgeçmeyen kahramanların haklarını ödeyemeyiz. 15 Temmuz şehitleri Bedir’den Çanakkale’ye, İstiklal Harbinden Kıbrıs Barış Harekatı’na, terörle mücadeleden yurt dışı operasyonlarımıza bütün bunlarla birlikte batıla, zalime ve küfre karşı yürütülen halk mücadelesinin günümüzdeki temsilcileridir. Onlar tarihi ile büyük değerleri ile büyük vicdanı, merhameti, adaleti ile büyük bir milletin göz bebekleridir. Her kim bunu gölgelemeye çalışıyorsa; ülkesine, milletine, hepsinden önemlisi o gece kanlarıyla destan yazan aziz şehitlerimize ihanet ediyor demektir” diye konuştu.

    ‘KİMSENİN ÖNEMSİZLEŞTİRMEYE HAKKI YOKTUR’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitleri ile yaşayan, şehitlerin ölmediğine inanan bir dinin mensupları olduklarına işaret ederek, “Minarelerimizden ‘Allahuekber’ nidaları eksik olmuyorsa, bağımsızlığımızın timsali al bayrağımız 780 bin kilometre karenin her karışında gururla dalgalanıyorsa, bu millet geleceğine umut ve güvenle bakabiliyorsa, Türkiye hedefleri ve idealleri doğrultusunda kararlılıkla ilerliyorsa bunların hepsinin gerisinde ölümü öldüren kahramanların canı, gayreti, fedakarlığı vardır. Hiç kimsenin, özellikle bu güzide çatı altında görev yapanların 15 Temmuz gecesi milletin verdiği bu şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı yoktur. 15 Temmuz, milletin, milli iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir. 15 Temmuz hakkın batıla, adaletin zulme, istiklalin istiskale galip gelmesinin adıdır. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişiyle hem bir darbe girişimini püskürtmüş hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir. Genci yaşlısıyla bu millet Türkiye’nin geçilmez olduğunu dünyaya bir kez daha göstermiştir” ifadelerini kullandı.

    ‘YENİ TÜRKİYE’NİN İSTİKLAL MÜCADELESİ’

    Türk milletinin sokakta istiklalini korurken milletin vekillerinin de Meclis’te milli iradeye sımsıkı sahip çıktığını söyleyerek, “Milletvekillerimiz gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tepelerine atılan bombalara rağmen halkın emanetini yere düşürmemiştir. Bu vesileyle o gece engelleri aşarak, tankların çevresinden dolanarak, namluların ucundan yürüyerek TBMM’ye gelen ve milletin vekili olmanın sorumluluğunu bir hakkın yerine getiren herkese şahsım, milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum. Tarih 15 Temmuz gecesi yaşanan diğer kahramanlıklar gibi Gazi Meclisimizin çatısı altında sergilenen bu dayanışmayı da altın harflerle yazacaktır. Nasıl İstiklal harbimizi sevk ve idare eden Büyük Millet Meclisimizin üyeleri aradan geçen bir asra rağmen halen hayırla yad ediliyorsa yeni Türkiye’nin İstiklal mücadelesinin önderleri de inşallah hep şükran ve minnetle alınacaktır” diye konuştu.

    ‘SORUMLULUK DUYGUSUYLA HAREKET ETMELİ’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 84 milyonu ilgilendiren meselelerde milli mutabakat ruhuyla hareket edilmesi gerektiğine inandıklarını belirterek, “Siyasi partilerimiz, fikirlerimiz, hayata bakış açılarımız farklı olsa da hepimiz aynı vatanın, aynı toprağın, aynı iklimin insanlarız. Kökenlerimiz, görüşlerimiz ayrı olsa da hepimiz binlerce yıllık ortak bir mazinin inşallah kıyamete kadar sürecek ortak bir geleceğin sahipleriyiz. Yeni anayasa başta olmak üzere Türkiye’nin demokrasisini güçlendirecek, refahını artıracak, itibarını yükseltecek, toplumsal barışını perçinleyecek tüm milli meselelerde siyaset kurumunun gereken uzlaşma kültürünü yaşatması gerekiyor. Türk demokrasisinin bir daha böyle menfur saldırılara maruz kalmaması için, sorumluluk sahiplerinin özellikle sorumluluk duygusuyla hareket etmesi büyük önem arz ediyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023’e eski Türkiye’nin alışkanlıkları ve kamburları ile değil inşallah yeni Türkiye’nin vizyonu ve heyecanı ile girmek istiyoruz. Siyaset kurumunun bunu başarabilecek olgunluğa, dirayete ve basirete sahip olduğuna inanıyorum. 84 milyonun her bir ferdinin de bizimle aynı inancı, aynı hissiyatı paylaştığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    ŞENTOP: UNUTULAN HER İHANET, MİLLETİMİZE KARŞI SUİKASTTIR

    Törende TBMM Başkanı Mustafa Şentop da konuştu. Şentop, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı en hain saldırılardan biri olduğunu vurguladı. Şentop, “Geçmişte de bütün darbelerin ilk hedefi bu yüce ve gazi Meclis olmuştur. Fakat 15 Temmuz darbe girişiminin diğerlerinden farkı Gazi Meclisin doğrudan hedef alınması, milletten gasp edilmiş uçaklarla bu yüce mekanın bombalanmış olmasıdır. Sergiledikleri bu vahşetle 15 Temmuz’u gerçekleştirenler kendilerinden önceki darbecilerden çok daha ileriye gitmişlerdir. Unutulan her ihanet Türkiye’ye ve milletimize karşı suikast niteliğinde olan yeni saldırıların önünü açmakla eşdeğerdir. 15 Temmuz siyasi bir tartışma başlığı değildir. Milletimizin varlık yokluk mücadelesidir. Kalbi ve zihni Türkiye’den yana olan, kafi miktarda izana sahip herkesin teslim ve tespit edeceği hakikat şudur ki bu darbe girişimi Türkiye’ye yönelik dış destekli bir işgal hareketidir” diye konuştu.