Kategori: Türkiye

  • Türkiye’de aşılama 30 milyonu aştı

    Türkiye’de aşılama 30 milyonu aştı

    Türkiye’de yapılan koronavirüs aşısı sayısı 30 milyonu geçti.

    Konuyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan bir açıklama geldi.

    Bugün itibariyle 30 milyon doz aşı yapıldığını söyleyen Koca, “Nüfusumuzun üçte birinden fazla doz aşı uygulanmış oldu. Nüfusumuzun üç katından fazla doz aşı için anlaşmamız bulunuyor. Yarın bugünden daha güzel olacak. Bu güce güvenin” diye konuştu.

  • Belli oldu: Emekliye çifte zam, memura fark

    Belli oldu: Emekliye çifte zam, memura fark

    Emekli, memur milyonlarca kişinin merakla beklediği enflasyon rakamları açıklandı. Açıklanan enflasyon rakamlarına göre emekliye temmuzda çifte bayram, memura ise enflasyon farkı geliyor. Yaklaşık 13.5 milyon memur ve emeklinin alacağı zammı tayin eden enflasyonda kritik verilerden biri daha açıklandı.

    Posta’dan Bilal Emin Turan’ın haberine göre, Milyonlarca memur ve emeklinin maaşına ocak ve temmuz olmak üzere yılda iki kez zam yapılıyor. Yasaya göre; memur ve memur emeklisinin zammı toplu sözleşmeye göre 2 yılda bir tespit edilirken, son 6 aylık enflasyon belirlenen rakamları aşarsa fark da yansıtılıyor. SSK ve Bağkur emeklisine yapılacak zam ise direkt enflasyona endeksli. Bir başka deyişle ocak ve temmuz dönemlerinden geri dönük 6 ayda oluşan enflasyon rakamı neyse o oranda zam yapılıyor. Yani toplu sözleşme SSK ve Bağkur emeklisi için geçerli değil.

    OCAKTA YÜKSEK ARTIŞ OLMUŞTU

    SSK ve Bağkur emeklisi Ocak 2020 itibarıyla 6 aylık (temmuz-aralık) enflasyona göre yüzde 8.36 zam aldı. Memur ve memur emeklilerine toplu sözleşme gereği 2020’nin ikinci 6 ayı için yüzde 4 zam yapılmıştı.

    Ancak enflasyon yüzde 8.36 çıkınca yüzde 4.36’lık bir fark oluştu. Ocakta ise maaşta yüzde 3 toplu sözleşme artışı yapıldı ve yüzde 4.36’lık enflasyon farkıyla toplam zam yüzde 7.36 oldu.

    MAYISTA YÜZDE 0.89 OLDU

    Yapılan zamların ardından 5 ayı geride bıraktık. Dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), memur ve emekli içişn en kritik enflasyon verilerden birini daha açıkladı.

    Ocakta yüzde 1.68, şubatta yüzde 0.91, martta yüzde 1.08, nisan ayında yüzde 1.68 artan enflasyon mayısta ise 0.89 olarak gerçekleşti. Pandeminin oluşturduğu tedarik sıkıntısı, emtia fiyatlarının global arenada artıyor olması ve maliyet artışları talep tarafındaki güçlü seyir bu dönemde enflasyondaki yükselişin sürmesinde etkili oldu.

    EN DÜŞÜK NE KADAR OLACAK?

    Ortaya çıkan enflasyon verileri SSK ve Bağkur emeklisi için şimdiden yani temmuza kadar 1 ay varken yüzde 6.39’luk zammın oluştuğunu gösteriyor. İlk 5 aylık enflasyon da yüzde 3’lük yılbaşı zammını aştığından yüzde 3.39 fark oluştu. Haziran ayı enflasyonları, net memur ve emekli zammı ile fark oranını tayin edecek. Ocakta en düşük memur emekli maaşı 3.021 liraya çıkmıştı.

    Haziranda enflasyon yerinde saysa bile en düşük memur emekli maaşı 3.214 liraya çıkacak. Ocakta en düşük memur maaşı (15/1 hizmetli) 3.523 liradan 3.782 liraya yükselmişti. Dün oluşan farkla maaş 4.024 liraya çıkmış oldu.

    TABAN MAAŞ 1500 LİRA

    Koronavirüs önlemleri kapsamında Mart 2020’de çıkan yasa ile en düşük emekli aylığı 1.500 liraya yükseltilmişti. Yani bu maaşın altında zam alan emekli yok. Emeklinin dul ve yetimi ise hissesi oranında maaş alıyor. Zamlar da hisse oranında artıyor. İlk 6 ayda enflasyon bu oranda kalırsa en düşük Bağkur’lu esnaf emekli maaşı 1.763 liradan … liraya çıkacak. En düşük çiftçi emeklisi aylığı 1.662 liradan 1768 liraya çıkacak. Son 5 ayda oluşan yüzde 6.39’luk kümülatif enflasyonla şimdiden en düşük esnaf emekli maaşı 1.763 liradan 1.876 liraya çıkacak. 2000 yılından önce emekli olan SSK’lının en düşük maaşı ocakta 2.420 liraydı. Geri kalan aylarda enflasyon sıfır bile çıksa, bu maaş 2.575 liraya yükselecek.

    TEMMUZ AYINDA ZAMLI İKRAMİYE VAR

    Bayram ikramiyesi 1.000 liradan 1.100 liraya çıkarılmıştı. Ramazan Bayramı ikramiyesi 6-7 Mayıs’ta hesaba yattı. Kurban Bayramı ise 20 Temmuz’da başlıyor. Bu döneme ilişkin ikramiyelerin de 12-20 Temmuz arasında belirlenen tarihte yatması bekleniyor. Ödemeler yine 1.100 lira olacak. SSK ve Bağkur emeklileri de 17 Temmuz itibarıyla hem zamlı maaşlarını hem de zamlı ikramiyelerini almış olacak.

    İŞTE KURUŞU KURUŞUNA ZAMLI MAAŞLAR

    SSK ve Bağkur emeklisi ile dul-yetim maaşı şu anda ne kadar oldu? (TL)

    Ocak 2021 maaşı Yüzde 6.39’e göre

    • 400 – 426
    • 488 – 519
    • 542 – 576
    • 596 – 634
    • 650 – 692
    • 704 – 749
    • 759 – 807
    • 813 – 865
    • 867 – 922
    • 921 – 980
    • 975 – 1.038
    • 1.029 – 1.095
    • 1.084 – 1.153
    • 1.192 – 1.268
    • 1.300 – 1.383
    • 1.409 – 1.499
    • 1.500 – 1.596
    • 1.625 – 1.729
    • 1.734 – 1.845
    • 1.842 – 1.960
    • 1.950 – 2.075
    • 2.059 – 2.190
    • 2.167 – 2.306
    • 2.276 – 2.421
    • 2.384 – 2.536
    • 2.492 – 2.652
    • 2.601 – 2.767
    • 2.709 – 2.882
    • 2.817 – 2.997
    • 2.926 – 3.113
    • 3.034 – 3.228
    • 3.142 – 3.343
    • 3.251 – 3.459
    • 3.359 – 3.574
    • 3.468 – 3.689
    • 3.576 – 3.804
    • 3.684 – 3.920
    • 3.793 – 4.035
    • 3.901 – 4.150
    • 4.009 – 4.266
    • 4.118 – 4.381
    • 4.226 – 4.496
    • 4.334 – 4.611
    • 4.443 – 4.727
    • 4.659 – 4.957
    • 4.876 – 5.188
    • 5.093 – 5.418
    • 5.418 – 5.764
    • 5.635 – 5.995
    • 6.177 – 6.571
    • 6.502 – 6.917
    • 6.788 – 7.221
    • 6.827 – 7.263
    • 6.788 – 7.221
    • 7.043 – 7.493
    • 7.260 – 7.724
    • 7.585 – 8.070
    • 8.127 – 8.646

    NOT: En düşük maaş 1.500 liraya çıkarıldı ancak vefat eden emeklinin dul ve yetimlerine hissesi oranında maaş bağlanıyor. Bu nedenle hesap 400 liradan başlıyor.

  • Bakanlık duyurdu… Bitlis’ten acı haber

    Bakanlık duyurdu… Bitlis’ten acı haber

    İçişleri Bakanlığı, Bitlis Tatvan’da çıkan çatışmada 1 güvenlik korucusunun şehit olduğunu, 2 jandarmanın yaralandığını açıkladı.

    İçişleri Bakanlığı, “Bitlis Tatvan kırsalında dün 2 şehidimizin olduğu Eren-11 Operasyonunda, şehitlerimizin kanı yerde kalmadı.” açıklamasını yaptı.

    “1 GÜVENLİK KORUCUSU ŞEHİT OLDU, 2 JANDARMA YARALANDI”

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, dün Bitlis’in Tatvan kırsalında, Eren-11 Operasyonu’nda biri korucu 2 şehidin olduğu hatırlatıldı.

    İl Jandarma Komutanlığına bağlı jandarma komando, güvenlik korucuları ve jandarma özel harekat birliklerince devam eden operasyonda, bugün 3 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtilen açıklamada, çıkan çatışmada bir güvenlik korucusunun şehit olduğu, 2 jandarma personelinin de yaralandığı bildirildi.

  • İçişleri Bakanlığı’ndan LGS genelgesi

    İçişleri Bakanlığı’ndan LGS genelgesi

    İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Liselere Giriş Sınavı Tedbirleri” konulu genelge gönderdi.

    Genelgede tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan 6 Haziran 2021 Pazar günü ülke genelinde 09.30-12.50 saatleri arasında Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınavın (LGS) iki oturum halinde gerçekleştirileceği ifade edildi.

    Genelgede Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınavın (LGS), salgınla mücadele tedbirleri ve güvenlik önlemleri açısından en uygun koşullarda gerçekleştirilmesi ve herhangi bir aksamaya meydan verilmemesi amacıyla alınan tedbirler şu şekilde sıralandı:

    LGS’DE UYGULANACAK SALGIN TEDBİRLERİ

    Sınava girecek öğrencilerin acil iş ve işlemlerinin görülebilmesi amacıyla nüfus müdürlükleri 5 Haziran 2021 Cumartesi günü 10.00-16.00 saatleri arasında; 6 Haziran 2021 Pazar günü ise 07.00-10.00 saatleri arasında açık bulundurulacak.

    Sınava girecek öğrenciler ile yakınları/refakatçileri ve sınav görevlilerinin sınav yerlerine ulaşımlarında herhangi bir aksama yaşanmaması için şehir içi toplu taşıma sefer sayılarının artırılması dahil her türlü tedbir belediyelerce alınacak.

    ÖĞRENCİLER VE YAKINLARI KISITLAMADAN MUAF TUTULACAK

    Tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan 6 Haziran 2021 Pazar günü; sınava girecek öğrenciler ile beraberlerindeki refakatçi ve/veya yakınları, 07.00-15.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacak.

    6 Haziran 2021 Pazar günü kırtasiyeler 07.00-15.00 saatleri arasında açık olabilecek. Bu yerlerde çalışanlar da belirtilen zaman dilimi içerisinde sokağa çıkma kısıtlamasından muaf sayılacak.

    Valiler ve kaymakamlarca; sınavın sessiz ve huzurlu bir ortamda geçmesi için gerekli tüm tedbirler milli eğitim müdürlükleri, kolluk kuvvetleri, yerel yönetimler ve ilgili diğer kurum/kuruluşlarla birlikte alınacak. Kolluk birimlerince sınavın yapılacağı okul çevrelerinde devriye faaliyetleri yoğunlaştırılarak sınava girecek öğrencilerin dikkatlerini dağıtmasına neden olabilecek gereksiz korna çalınması ve gürültüye neden olacak diğer faaliyetlerde bulunulması önlenecek. Sınav süresi boyunca gürültü yapılmaması konusunda kamuoyu farkındalığını artıracak çalışmalara ağırlık verilecek.

    Vali ve kaymakamlarca yukarıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararları ivedilikle alınacak. Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak ve alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilecek.

  • Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Enflasyon, pandemi tedbirleri kapsamında tam kapanma uygulanan mayıs ayında hız kesti. Tüketici Fiyat Endeksi, mayısta piyasa beklentilerinin altında kalarak yüzde 0,89 oranında arttı. Mayısta en yüksek fiyat artışı yüzde 41,57 ile patateste yaşanırken en çok ucuzlayan ürün yüzde 50,94 ile sivri biber oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Mayıs ayı Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre, 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,89, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,39, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,59 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 14,13 artış gerçekleşti.

    Yıllık TÜFE’ye göre 6 ana grup daha düşük, 6 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık en düşük artış yüzde 2,90 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 5,75 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 8,07 ile haberleşme ve yüzde 10,05 ile eğlence ve kültür oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 28,39 ile ulaştırma, yüzde 21,79 ile ev eşyası ve yüzde 19,30 ile sağlık oldu.

    Aylık TÜFE’ye göre 8 ana grup daha düşük, 4 ana grup daha yüksek değişim gösterdi

    Aylık en yüksek düşüş gösteren grup yüzde 1,32 ile eğlence ve kültür oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Mayıs ayında azalış gösteren diğer ana grup yüzde 0,01 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. En az artış gösteren diğer ana gruplar yüzde 0,29 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 0,30 ile sağlık oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Mayıs ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 2,56 ile ulaştırma, yüzde 1,76 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 1,62 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu.

    Mayıs 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 97 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 59 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 259 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 17,49, aylık yüzde 0,98 arttı

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,98, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,48, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,49 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 14,35 artış gerçekleşti.

  • Bilim Kurulu üyesinden yazın maske uyarısı

    Bilim Kurulu üyesinden yazın maske uyarısı

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, hava sıcaklığının, virüsün bulaşmasını engellemediğini söyledi. Akın, “Bu yüzden ‘Havalar sıcak, kalabalık ortam, açık hava maske takmazsam da olur. Virüs etkisiz hale geliyor’ diye bir söylem, hem bilimsel olarak hem uygulama olarak doğru değil. Özellikle kalabalık yerlerde bulunurken muhakkak maskemizi takmamız lazım” dedi.

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Akın, kademeli normalleşme sürecinde havaların da ısınmasıyla açık alanlara çıkıldığını söyledi. Akın, açık alanlarda, sahil ve parklarda maskelerin çıkarıldığını gördüğüne dikkat çekerek, “Açık alanlarda bulaşma daha zordur, nadirdir; ancak açık alan dediğimiz zaman her yer kabul ediliyor. Ben parklarda, bahçelerde gruplar görüyorum. Sandalyeler, masalar diziliyor, yer sofraları kuruluyor. 8-10-15 kişilik gruplar var, mesafe yok. Normalde açık alanda, sakin yerlerde belki çıkarılabilir ama esas önemli olan parklarda, bahçelerde, çarşılarda, pazarda kalabalığın içine girdiğimizde mesafemizi 2 metre olarak ayarlayamıyoruz. Bu bizim elimizde, kontrolümüzde değil. Hareketli bir grup var. O yüzden özellikle kalabalık yerlerde bulunurken muhakkak maskemizi takmamız lazım. Açık hava ya da kapalı alan olması önemli değil. Eğer kapalı alana giriyorsak ne olursa olsun kendimizi korumak, kendimizden başkalarını korumak için muhakkak maske takmak lazım” diye konuştu.

    ‘HAVA VİRÜSÜN BULAŞMASINI ENGELLEMİYOR’

    Prof. Dr. Akın, sıcak havanın virüsün bulaşmasını engellemediğine dikkat çekerek, “Mikrop sıcaklarda bulaşmasını hiç değiştirmiyor. ‘Bu sıcakta etkisizleşiyor, inaktif olacak’ diye geçen sene de aynı söylemler vardı. Şurası net olarak bilinmelidir ki havaların sıcak ya da soğuk olmasından etkilenmeksizin virüs insandan insana bulaşabiliyor. Niye sıcak havalarda bu söylem ortaya çıkıyor? Sıcak havalarda biz genellikle açık alanlarda daha fazla bulunduğumuz için belki virüsün bulaşma olasılığı azalıyor ama eğer şu an sizinle benim aramdaki mesafe 75 santim. Bu mesafede ikimizden birinin maskesi olmasa ya da ikimizin de maskesi olmasa birimizde mikrop varsa öbürüne kesinlikle bulaşır. O yüzden de ‘Hava sıcak virüs bulaşmaz’ diye bir kavram yok. Virüs insandan insana bulaşıyor. Hava sıcaklığı virüsün bulaşmasını engellemiyor. Bu yüzden ‘Havalar sıcak, kalabalık ortam, açık hava maske takmazsam da olur. Virüs etkisiz hale geliyor’ diye bir söylem hem bilimsel olarak hem uygulama olarak doğru değil. Kapalı mekanlarda da serin ya da sıcak olmasına bakılmaksızın tüm kapalı mekanlarda maske takmak gerekiyor” dedi.

    ‘YÜZDE 90 AZALTABİLİRSİNİZ’

    Prof. Dr. Akın, esas tehditkar olanın, kurala uymayan kesim olduğunu söyleyerek, “Görebildiğim kadarıyla ‘Ben seni seviyorum, sen benim en iyi arkadaşımsın, sende hastalık olmaz’ diye toz konduramazsan, bu gözle görülen bir virüs olmadığı için arkadaşınıza bulaşmış olabilir. O yüzden maske ve mesafenize uyduğunuz sürece hastalığın bulaşmasını çok minimalize ediyorsunuz yüzde 90 oranında azaltabilirsiniz ama maske takanların arasında birkaç kişi maskesini çıkarırsa farklı ortamlarda size bulaşma olasılığı da var. Çünkü zaman zaman özellikle yemek yerken, bir şey içerken siz de maskenizi çıkartıyorsunuz, aynı ortamda size bulaşıyor. Yemek yerken bile lokmayı ağzınıza alırken maskenizi çıkarırsınız, ağzınıza lokmanızı koyduktan sonra tekrar maskenizi takarsanız riski minimalize etmiş oluyorsunuz” diye konuştu.

    DÜĞÜN VE CENAZE UYARISI

    Düğünlere mutlaka sınırlama getirilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Akın, şunları söyledi:

    “Düğünlerdeki en büyük sıkıntımız; birincisi var olan gürültüye bağlı olarak yüksek sesle konuşuyoruz. İkincisi maske takmıyoruz. Ne kadar yüksek sesle konuşursanız mikrobun 2 metreden daha da öteye yayılmasına sebep olabilirsiniz. Çünkü ağızdan çıkan tükürüklerle çok mesafe olur. Masada oturuyorsunuz, gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz, günü kutluyorsunuz; ama yüksek sesle de konuşuyorsunuz. Gülmek, günü kutlamak, yüksek sesle konuşmak bir anda bu riski artırıyor. Düğünlerde genelde kümeleşme görüyoruz. Düğüne katılanların önemli bir kısmı enfekte olabiliyor. Düğün çok güzel bir şeydir, güzel bir ortamdır; ama bu ortamın güzelliğini devam ettirebilmemiz, düğüne katılanların hiçbirinin etkilenmemesi için muhakkak maske ve mesafe kurallarına uymak lazım. Aynı şey cenazeler için de geçerli. Şu anda hala aşı programı tamamlanmadığı için toplumun tamamının maske ve mesafe kurallarına olabilecek en üst düzeyde uyması gerekiyor.”

  • Yeni seçim anketinde barajı sadece 4 parti geçti

    Yeni seçim anketinde barajı sadece 4 parti geçti

    Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir, yapılan son anketin sonuçlarını açıkladı. Taşdemir’in açıklamasına göre; AK Parti, CHP, MHP ve HDP barajı geçerken İYİ Parti baraj sınırında yer aldı. Muharrem İnce’nin yeni kurduğu Memleket Partisi’nin yüzde 1.4 aldığı ankette, Ali Babacan’ın DEVA Partisi yüzde 1.1, Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin ise binde bir oy aldığı görüldü.

    Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir yaptıkları son anketin sonuçlarını paylaştı.

    Anket çalışmasında, “Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna kararsızlar dağıtıldıktan sonra seçmenin yüzde 39.1’i AK Parti, yüzde 24.8’i CHP, yüzde 10.4’ü MHP, yüzde 10.3’ü HDP, yüzde 9.5’i İYİ Parti, yüzde 1,4’ü Memleket Partisi, yüzde 1.1’i Türkiye Değişim Partisi, yüzde 1.1’i DEVA Partisi’ne oy vereceğini açıklarken Ahmet Davutoğlu’nun partisi Gelecek oyların yalnızca binde 1’ini aldı.

    OY VERMEM DİYENLERİN ORANI YÜZDE

    Kararsızların yüzde 6.4 olduğunu belirten Daşdemir, hiçbir partiye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranının da yüzde 4 olduğunu belirtti.

    Yüzde 10.4’lük oranı partilere göre aritmetik dağıttıklarını belirten Daşdemir, oranlarda yüzde 2 yanılma payı olduğunu hatırlattı.

    Kararsızlar dağıtıldıktan sonra ankette şu sonuçlar çıktı.

    AK Parti: %39.1

    CHP: %24.8

    MHP: %10.4

    HDP: %10.3

    İYİ Parti: %9.5

    Memleket Partisi: %1.4

    TDP: %1.1

    DEVA Partisi: %1.1

    Saadet Partisi: % 0,5

    BBP: % 0,5

    Vatan Partisi: % 0,4

    Yeniden Refah Partisi: % 0,2

    Gelecek Partisi: %0,1

    Diğer Partiler: % 0,7

  • Merkez Bankası Başkanı’ndan faiz mesajı

    Merkez Bankası Başkanı’ndan faiz mesajı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Başkanı Şahap Kavcıoğlu “Ekonominin yeniden dengelenmesini sağlayacak ılımlı bir iç talep ve kredi büyümesi sağlanması için sıkı para politikası duruşu gerekiyor” dedi.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüşün 3. çeyreğin sonunda, 4. çeyreğin başı gibi olacağının düşünüldüğünü belirterek, “Bu görünüm, bizim dezenflasyon süreci boyunca politika faizini enflasyonun üzerinde tutma kararlılığımızla birlikte yorumlanmalıdır. Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor.” dedi.

    Şahap Kavcıoğlu, TCMB’nin iletişim stratejisinin bir parçası olarak yürütülen ve video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen yatırımcı toplantıları kapsamında bir sunum yaptı.

    Sunumunda, 2021’in ilk çeyreğindeki büyüme ve büyümenin bileşenlerinin, Nisan Enflasyon Raporu’ndaki görünümle uyumlu gerçekleştiğine işaret eden Kavcıoğlu, iktisadi faaliyetin güçlü ve trendinin üzerindeki seyrini sürdürdüğünü kaydetti.

    Kavcıoğlu, halihazırda ihracattaki güçlü artış eğilimi, altın ithalatındaki belirgin gerileme ve bireysel kredilerdeki yavaşlamanın dış dengede beklenen iyileşmeyi desteklemesini beklediklerini aktararak, “Son dönemde aşılamaya dair olumlu gelişmeler, turizm başta olmak üzere salgından olumsuz etkilenen sektörlerde iktisadi faaliyetin normale dönmesine ve cari dengedeki süregelen iyileşmeye önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.” ifadesini kullandı.

    Ekonominin yeniden dengelenmesini sağlayacak ılımlı bir iç talep ve kredi büyümesinin sağlanması için, sıkı para politikası duruşunun gerektiğini vurgulayan Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve 2023 yılında orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizini, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edeceğiz. Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüşün 3. çeyreğin sonunda, 4. çeyreğin başı gibi olacağı düşünülüyor. Bu görünüm, bizim dezenflasyon süreci boyunca politika faizini enflasyonun üzerinde tutma kararlılığımızla birlikte yorumlanmalıdır. Para ve Kur Politikası Metnini 2021 yılında uygulayacağımız politikalar ve iletişim stratejisi açısından bir yol haritası olarak görüyoruz. Yılın ilk iki çeyreğinde olduğu gibi bundan sonra söz konusu yol haritasına sıkı sıkıya bağlı kalacağız. Önümüzdeki dönemde para ve kur politikaları, bu metinde belirtilen esaslara göre uygulanacaktır.”

    “ERKEN GEVŞEME BEKLENTİLERİ TÜMÜYLE ORTADAN KALKMALI”

    Şahap Kavcıoğlu, sadeleştirilmiş operasyonel para politikası çerçevesini koruyacaklarını belirterek, bu çerçevenin, aktarım mekanizmasını güçlendirdiğine ve para politikası duruşu iletişiminin daha sade ve net şekilde kurulmasına imkan verdiğine inandıklarını bildirdi.

    Bu bağlamda, bir hafta vadeli repo faiz oranının temel politika aracı olmaya devam edeceğini vurgulayan Kavcıoğlu, “Kararlarımızı veri odaklı bir yaklaşım içinde, enflasyon başta olmak üzere tüm makroekonomik veri akışını göz önünde bulundurarak, şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde almaya devam edeceğiz. Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor. Merkez Bankası kanunla kendisine verilmiş fiyat istikrarı amacına bağlıdır.” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye sınırlarına kadar geldi! Tek çaresi gözü oymak

    Türkiye sınırlarına kadar geldi! Tek çaresi gözü oymak

    Yeni tip koronavirüs pandemisinin sert vurduğu Hindistan’da, ülkeyi kasıp kavuran diğer bir salgın olan ‘kara mantar’ hastalığı Irak ve Mısır’a da sıçradı. Irak ilk ölümü bildirdi. Kara mantar hastalığına yakalananların yüzde 85’inin diyabet hastası olduğu tespit edildi. Mukormikoz olarak da bilinen enfeksiyonun öldürücülük oranının yüzde 50 olduğunu açıklayan yetkililer, hastaların yaşamlarını kurtarmak için doktorların bazı insanların gözlerini çıkarmak zorunda kaldığını aktardı.

    Hindistan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) geçiren kişilerde sıklıkla görülmeye başlayan “siyah mantar” olarak bilinen göz hastalığı “mukormikoz”a Gurugram kentinde yakalananların yüzde 85’inin diyabet hastası olduğu tespit edildi.

    “Times of India” gazetesinin Haryana eyaletinde siyah mantar enfeksiyonunun en yaygın görüldüğü Gurugram’da görevli doktorların açıklamasına dayandırdığı haberine göre, siyah mantar enfeksiyonu tespit edilen 10 kişiden neredeyse 9’u diyabet hastası.

    Haryana’da siyah mantardan enfekte olan 821 kişinin 222’si Gurugram’dan. Kentte, söz konusu enfeksiyon tespit edilenlerin yüzde 85’ine denk gelen 189’unun diyabet hastası olduğu belirlendi.

    DAHA ÖNCE STEROİD VE OKSİJEN TEDAVİSİ GÖRMEYENLER VAR

    Bu arada, Sağlık Bakanlığı verileri, Gurugram’daki birçok siyah mantar hastasının, Kovid-19 hastalarına uygulanan steroid ve oksijen destekli tedavi öyküsü olmadığını ortaya koydu.

    Kentteki 222 kişiden 44’üne oksijen ve 29’una da steroid tedavileri hiç uygulanmadı. Söz konusu 222 kişinin, 57’si 19-45 ve 94’ü 46-60 yaş aralığındayken 70’i 61 yaş üstü ve 18 yaş altı da bir hasta var. Gurugram Sağlık İdaresi Yöneticisi Virender Yadav, 165’i erkek, 57’si kadın olan 222 kişiden 212’sinde Kovid-19 tespit edildiğini açıkladı.

    HİNDİSTAN’DA 200’DEN FAZLA CAN ALDI

    Burundan vücuda girerek sinüsleri ve beyni etkileyen siyah mantardan enfekte olanlarda, burun tıkanıklığı, yüzde şişme, burunda siyah kabuklanma, baş, yüz ve göz ağrısı gibi belirtiler görülüyor.

    Sağlık uzmanları, mantarın bağışıklık sistemi zayıf olanlara saldırdığını ifade ederek hastalığın Kovid-19 ile bağlantılı olduğu konusunda uyarıda bulundu. Doktorlar, bu hastalığın Kovid-19 hastalarına uygulanan steroid destekli tedavilerin yan etkisi olabileceğini düşünüyor.

    Hindistan’da yaklaşık 10 bin kişinin enfekte olduğu siyah mantar hastalığı 200’den fazla kişinin ölümüne neden oldu. Bangladeş’te 25 Mayıs’ta, Irak’ta da dün birer kişi siyah mantar enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.

    Hindistan’ın Kerala eyaletinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) geçiren kişilerde sıklıkla görülmeye başlayan mukormikoz vakalarının, solunum desteği için kullanılan oksijendeki kirlilikten kaynaklanıp kaynaklanmadığıyla ilgili inceleme başlatılmıştı.

    GÖZLERİ ÇIKARILDI

    Salgın bazı hastaneleri alt etti ve paniğe neden oldu, kara mantar hastalarının yaklaşık yüzde 60’ı gözlerinden birini veya her ikisini de aldırdı.

    Mukormikoz olarak da bilinen enfeksiyonun öldürücülük oranının yüzde 50 olduğunu açıklayan yetkililer, hastaların yaşamlarını kurtarmak için doktorların bazı insanların gözlerini çıkarmak zorunda kaldığını aktardı.

    KARA MANTARIN BELİRTİLERİ

    Normalde çok nadir görülen mukormikoz, genelde beyin ve ciğerleri etkiliyor. Diyabet hastalarında ve bağışıklık sistemi direnci düşük olan kişilerde ölüm oranını artırıyor.

    ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) yayınladığı verilere göre ‘kara mantar’ veya mukormikozun belirtileri arasında şunlar yer alıyor:

    • Yüzün bir tarafında şişlik
    • Baş ağrısı
    • Burun ve sinüslerde tıkanıklık
    • Yüksek ateş
    • Burunda oluşan kararmalar
    • Göğüs ağrısı ve nefes darlığı
  • Türkiye’nin yüzde 4,46’sını Suriyeliler oluşturuyor

    Türkiye’nin yüzde 4,46’sını Suriyeliler oluşturuyor

    Suriye’de başlayan iç savaşın ardından 2012’den itibaren göç etmek zorunda kalan 3 milyon 672 bin 646 Suriyeli, Türkiye’ye geldi. ‘Güvenli liman’ olarak sığındıkları ve nüfusunun yüzde 4,46’sını oluşturdukları Türkiye’deki Suriyelilerin 1 milyon 414 bin 80’i, sınır kentleri Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Kilis’te yaşamını sürdürüyor. 525 bin 241 Suriyeli de yaşadıkları İstanbul’un nüfusunun yüzde 3,50’sine denk geliyor. Suriyelilerin en az tercih ettiği kent ise 23 sığınmacı ile Bayburt oldu.

    Türkiye’nin güney komşusu Suriye’nin Dera kentinde, 2011 yılının Mart ayında başlayan rejim karşıtı gösteriler, Esad güçlerinin silah kullanımı ile kısa sürede tüm ülkeye yayıldı. Rejimin tüm çağrılara rağmen demokrasi ve özgürlük isteyenlere yönelik silah kullanımından vazgeçmemesi üzerine yaz aylarında Suriye’nin çeşitli bölgelerinde çatışmalar çıktı. Rejim karşıtlarının ‘Özgür Suriye Ordusu’ adıyla silahlanarak karşılık vermesi ile karışıklık, iç savaşa dönüştü. Çatışmaların şiddetini artırması ve ölümlerin artması ile 2012 yılından itibaren zorunlu olarak evlerini terk eden siviller, ülkeden göç etmeye başladı. Evlerini terk eden binlerce sivil, 2012 yılından itibaren Türkiye’ye göç etti. Bu tarihten sonra da çatışmaların durmaması, rejimin yanı sıra terör örgütlerinin de devreye girmesi ile oluşan baskı ortamı, binlerce sivili zorunlu göçe mecbur bıraktı. Aradan geçen sürede Türkiye’ye göç eden Suriyeli sayısı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre 3 milyon 672 bin 646’ya ulaştı.

    SINIR KENTLERİNİ TERCİH ETTİLER

    Yaşamlarını sürdürmek için Türkiye’nin 81 iline dağılan Suriyelilerin büyük bölümü, akrabalık ilişkileri ve geri dönüş umudu ile sınır kentlerinde kalmayı tercih etti. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, geçici koruma kapsamında kayıt altına alınan ve Türkiye nüfusunun yüzde 4,46’sını oluşturan Suriyelilerin 1 milyon 414 bin 80’i, sınır kentlerinde kaldı. Suriyelilerden 449 bin 667’si Gaziantep, 435 bin 699’u Hatay, 423 bin 711’i Şanlıurfa ve 105 bin 6’sı Kilis’i tercih etti. Bölgede oluşan yoğunluk ile Suriyeli nüfusu, Kilis nüfusunun yüzde 74,23’ünü, Hatay nüfusunun yüzde 26,33’ünü, Gaziantep nüfusunun yüzde 21,56’sını ve Şanlıurfa nüfusunun yüzde 20,10’unu oluşturdu.

    EN ÇOK İSTANBUL’DA, EN AZ BAYBURT’TALAR

    Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin en fazla yaşadığı kent, İstanbul oldu. 525 bin 241 Suriyeli, yaşamlarını sürdürmek için tercih ettikleri İstanbul nüfusunun yüzde 3,50’sine denk geliyor. Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin en az tercih ettiği kent ise Bayburt oldu. 23 Suriyelinin yaşadığı Bayburt’tan sonra 38 sığınmacı ile Artvin, 43 sığınmacı ile Tunceli, 72 sığınmacı ile Iğdır ve 88 sığınmacı ile Gümüşhane, Suriyelilerin en az bulunduğu kentler olarak belirlendi.

    Öte yandan 56 bin 191 Suriyeli ise Adana, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis ve Osmaniye’deki 7 barınma merkezinde yaşıyor.