Kategori: Türkiye

  • İçişleri’nden genelge: Şehit aileleri muaf tutulacak

    İçişleri’nden genelge: Şehit aileleri muaf tutulacak

    İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Şehit Ailelerinin Kabristan Ziyaretleri” konulu genelge gönderdi. Şehit aileleri, Arefe ile Ramazan Bayramı’nın birinci gününde şehitlik ziyaretleri açısından sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacak.

    İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Şehit Ailelerinin Kabristan Ziyaretleri” konulu genelge gönderdi.

    Genelgede, “ülkemizin bütünlüğü” ve “milletimizin birliği” için canlarını feda ederek şehadet şerbetini içen aziz şehitlerin aileleri için dini bayramlar vesilesiyle gerçekleştirdikleri şehitlik ziyaretlerinin özel zamanlar olduğu belirtildi.

    Devlet olmanın temel sorumluluğu şehit ailelerinin bu haklı taleplerine, salgınla mücadele tedbirlerini de göz önünde bulundurarak karşılık vermek ve onların gönül rahatlığıyla şehitleriyle buluşmalarını sağlamak olduğu ifade edilen genelgede, şu hususlar belirtildi:

    Şehit aileleri, Arefe ile Ramazan Bayramı’nın birinci gününde şehitlik ziyaretleri açısından sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacak.

    Bayram öncesinde valilik/kaymakamlıklar tarafından ilgili kurumlarla koordineli şekilde tüm şehit mezarlarının bakım/onarım çalışmaları ile temizlik işleri tamamlanacak.

    GEREKLİ DURUMLARDA REFAKATÇİ PERSONEL GÖREVLENDİRİLECEK

    Şehit aileleri kabristan ziyaretlerine kendi istek ve imkanları doğrultusunda belirtilen günlerde diledikleri zamanda gidebilecek.

    Vali ve kaymakamların koordinasyonunda il/ilçe emniyet müdürlükleri veya jandarma komutanlıkları tarafından illerinde/ilçelerinde bulunan şehit aileleri ile önceden irtibat sağlanacak ve gerekli durumlarda şehit ailelerinin kabristan ziyaretleri için ulaşım aracı ve refakatçi personel görevlendirmesi yapılacak.

    Din görevlilerince şehitliklerde dua okunması için valilik/kaymakamlıklar tarafından il/ilçe müftülükleri ile gerekli koordinasyon sağlanacak.

    Şehit ailelerinin, şehitlik ziyaretlerinin huzur içerisinde gerçekleştirilebilmesi için vali ve kaymakamlar ile kolluk birimlerince gerekli hassasiyet gösterilecek.

  • Sahte pasaportla 24 kez girdi, 25’incide yakalandı

    Sahte pasaportla 24 kez girdi, 25’incide yakalandı

    RÜŞVET vererek ‘Hamid Namıan’ adına aldığı pasaportla Türkiye’ye giriş yapan Türk vatandaşı H.T. İstanbul Havalimanı’nda yakalandı. H.T.’nin daha önce 24 kez aynı pasaportla Türkiye’ye girdiği öğrenildi.

    İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’ne bağlı pasaport polisi, İran’dan Türkiye’ye gelen ve İran uyruklu Hamid Namıan adına düzenlenmiş pasaportu bulunan kişiden şüphelendi.

    Pasaport kontrolü sırasında yolcudan maskesini indirmesini isteyen polis, Namıan’ın İranlı olmadığından şüphelendi. Bunun üzerine şüpheli, parmak izi kontrolüne götürüldü. Yapılan kontrollerde Hamid Namıan’ın aslında Türkiye’de uyuşturucu ticareti suçlarından hakkında arama kararı olan Türk vatandaşı H.T. olduğu anlaşıldı.

    Gözaltına alınan H.T.’nin polise verdiği ilk ifadede, 20 bin dolar rüşvet vererek pasaportu İran makamlarından aldığını ve 24 kez aynı pasaportla Türkiye’ye giriş çıkış yaptığını söylediği öğrenildi. İfadenin ardından adliyeye sevk edilen H.T. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Bilim Kurulu üyesinden bayram açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden bayram açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, Ramazan Bayramı’nda komşu ve akraba ziyaretlerine karşı uyarıda bulanarak, “Bu bayram temaslardan kaçınacağız. ‘Az sayıda ziyaretçi olabilir’ demiyorum; hiç ziyaretçi olmayacak, kendi çekirdek ailenizle kalmaya devam edeceksiniz” dedi.

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tezer, DHA’ya yaptığı açıklamada, kısıtlamaların etkilerinin görülmeye başlandığını belirterek, 55-60 binlere kadar yükselen vaka sayılarının gerilediğini söyledi. Prof. Dr. Tezer, bunun yeterli olmadığını ve sayıların daha da azalması gerektiğini vurgulayarak, “Kurallara daha da uymamız, bu dönemde evlerden çıkmamamız gerekiyor. Teması artırıcı kalabalıklar oluşturacak faaliyetlerden uzak durmamız gerekiyor. Zorunlu olmadığı sürece aslında marketlere de gitmememiz gerekiyor. Maalesef marketlerde zaman zaman yığılmaların olduğunu görüyoruz, temaslar gerçekleşiyor” diye konuştu.

    ‘HAFTAYA ETKİSİNİ DAHA FAZLA GÖRECEĞİZ’

    Prof. Dr. Tezer, yüzde 50-70 oranında daha bulaşıcı olan mutant virüsün baskın olduğuna dikkat çekerek, “Her yaş grubunda artık eşit bir şekilde bulaş gerçekleştiğini söyleyebiliriz. O yüzden bu dönemde kurallara uymamız gerekiyor. Mutlaka haftaya bu kısıtlamaların etkilerini daha fazla göreceğiz, vaka sayıları daha da azalacaktır; ama hep beraber bu dönemi iyi geçirirsek, kurallara uyarsak, temastan uzak durursak vaka sayıları azalır ve bundan sonraki dönemlerde aşılamaların hızlıca artması ile birlikte virüsün dolaşımı duracaktır ve bizler de bu kısıtlamaların verdiği sıkıntılarından bir nebze de kurtulmuş olacağız” dedi.

    ‘KADEMELİ AÇILIŞ İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR’

    Bir anda kısıtlamaların kalkmasının çok doğru yaklaşım olmadığına dikkat çeken Tezer, “Kısıtlamaların kademeli bir şekilde kaldırılması gerekiyor. Bu konuda da çalışmalar yapılıyor, yakın bir zamanda bunlar açıklanır. Hemen hızlı bir açılma olmayacaktır, bunun üstünde çalışılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın gerekli birimleri, bilimsel kurul; kademe kademe açılma en uygun şekilde nasıl olur, bu konuda çalışıyor. 17 Mayıs’ta Türkiye’de kademeli bir açılışın olması için çalışmalar yapılıyor çünkü tekrar vaka artışlarının olmaması gerekiyor. Bu düşüşü sağladıktan sonra devamını görmemiz gerekiyor. Hele ki varyant virüslerin dolandığı ülkelerde, vaka artışlarını sağladığı bu dönemde çok dikkatli hareket etmek gerekiyor” diye konuştu.

    ‘AZ SAYIDA ZİYARETÇİ DEĞİL, HİÇ OLMAYACAK’

    Prof. Dr. Tezer, geçen sene de bayram için sürekli uyarılar yaptıklarını hatırlatarak, Ramazan Bayramı’na ilişkin uyarılarını yineleyerek, şunları söyledi:

    “Şehirler arası gidişler yasak, belli bir izne tabi olarak gidebiliyorsunuz ya da sokağa çıkmalar yasak; ama apartman içerisinde de bayram ziyaretlerinin yapılmaması gerekiyor. Bu dönemde kurallara çok katı bir şekilde uymamız gerekiyor. Ülkemizde 20 milyonun üstünde aşı dozunun yapıldığını biliyoruz. Belli hedefimize yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Sayın Sağlık Bakanı, haziran ayında daha fazla sayıda aşının tedarik edileceğini söylemişti. Bununla mücadele edip yazı rahat geçirebilmemiz için bayramlarda da dikkat etmemiz gerekiyor. Bu bayramda da temaslardan kaçınacağız. Havalar sıcak olduğu için evlerde bayramlaşma gerçekleşmiyor; ama bizim istediğimiz temasın olmaması, açık hava da olsa temas edilmesin, kalabalık bir araya gelinmesin, yakın temas sağlanmasın. ‘Az sayıda ziyaretçi olabilir’ demiyorum. Hiç ziyaretçi olmayacak, kendi çekirdek ailenizle kalmaya devam edeceksiniz.”

    ‘VAKA ARTIŞLARINDA DALGALANMA İSTEMİYORUZ’

    Kalabalık ortamlarda temas ile birlikte bunun yansımalarının her zaman görüldüğünü belirten Tezer, “Hele ki varyant virüsün bulaşıcılığı eski dönemlere göre yüzde 60-70 oranında artmışken elbette ki yansımalarını tekrar görürüz. Vaka artışları bir dalgalanma gösterebilir; ama böyle bir dalgalanma artık istemiyoruz. O yüzden vatandaşlarımızın kurallara uyması gerekiyor. 17 Mayıs’ta bayram sonrası kısıtlamaların biteceği ifade edilmişti. Ancak ülkemizde dünyada virüsün dolaşımı hala devam ediyor. Bu bize kısıtlamaların çok dikkatli bir şekilde kademeli bir şekilde kaldırılması gerektiğini gösteriyor. Yani 17 Mayıs’tan sonra ‘Her şey bitti artık sokaklara döküleceğiz’ gibi bir algının oluşmaması gerekiyor. Kurallara yine uyacağız” diye konuştu.

  • Aşı kartı HES üzerinde alınabilecek

    Aşı kartı HES üzerinde alınabilecek

    İki doz aşı olanlara e-Nabız üzerinden ‘aşı kartı’ imkanı sunan Sağlık Bakanlığı, aynı imkanı Hayat Eve Sığar uygulaması üzerinden de vermeye başladı.

    Avrupa Birliği (AB) ülkeleri pandemi dolayısıyla seyahatlerde kullanılması için ‘aşı pasaportu’ uygulaması üzerinde çalışırken, Türkiye’den konuyla ilgili yeni bir hamle geldi.

    E-NABIZ ÜZERİNDEN VERİLİYORDU

    Sağlık Bakanlığı daha önce hayata geçirdiği uygulamada, iki doz aş olmuş kişilere e-Nabız üzerinden ‘koronavirüs aşı kartı’ oluşturma imkanı vermişti ve bu kartın ‘aşı pasaportu’ olarak kullanılabileceğini belirtmişti.

    SAĞLIK BAKANLIĞI’NDAN YENİ UYGULAMA

    ‘Aşı pasaportu’ uygulamasıyla ilgili çalışmalar sürerken, Sağlık Bakanlığı’ndan da yeni bir hamle geldi. Milliyet’ten Aykut Yılmaz’ın haberine göre ‘aşı kartı’ artık Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması üzerinden de alınacak. Bu kapsamda iki doz aşı olan kişiler uygulamaya girerek aşı kimlik kartı oluşturabilecek.

  • İçişleri Bakanlığı’ndan Ramazan Bayramı açıklaması

    İçişleri Bakanlığı’ndan Ramazan Bayramı açıklaması

    İçişleri Bakanlığı, Ramazan Bayramı’nda alınacak tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bayram boyunca; Şehirlerarası seyahat kısıtlaması ve sokağa çıkma kısıtlamasına dair yürütülecek denetimlerde toplam 7 bin 251 kontrol noktasında 95 bin 948 personelin görev alacağı belirtilirken, sürecin başından itibaren uygulanan sıkı denetimlerin de süreceği bildirildi.

    İçişleri Bakanlığı’nca Ramazan Bayramı’nda alınacak tedbirlerle ilişkin açıklama yapıldı.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’da başlayan ve 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’te tamamlanacak olan tam kapanma dönemi içerisinde alınan diğer tedbirler gibi sokağa çıkma ile şehirlerarası seyahat kısıtlamaları da, salgının seyrinde yaşanan azalma trendine çok ciddi katkı sağlamaktadır.

    Gerek kısmi kapanma gerekse tam kapanma döneminde alınan tedbirlerin ve aziz milletimizin bu tedbirlere uyma konusunda ortaya koydukları sabırlı ve fedakar tavrın etkisiyle 16 Nisan 2021 günü 62.939’a kadar yükselen günlük vaka sayısı 10 Mayıs 2021 günü itibariyle 13.604’e kadar gerilemiştir.

    Salgının seyrinde yaşanan bu olumlu gidişatın sürdürülmesi açısından denetim faaliyetleri, tam kapanma döneminin kalan süresi içerisinde de tüm hızıyla sürdürülecektir.

    16 BİN 669 PERSONEL GÖREV YAPACAK

    Ramazan Bayramını da içerisine alan bu süre içerisinde; Şehirlerarası Seyahat Kısıtlamasına Dair Denetimler çerçevesinde; şehirlerarası yollar üzerinde kolluk kuvvetlerince 1.167 yol kontrol noktası oluşturulmuş olup, bu yol kontrol noktalarında 16 bin 669 kolluk personeli görev yapacaktır.

    Yol kontrol noktalarında görevli kolluk personelince özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla şehirlerarası seyahat edenlerin “seyahat izin belgeleri” tek tek kontrol edilecek ve seyahat izin belgesi olmadan şehirlerarası seyahat edenlerin tespiti halinde gerekli idari yaptırımlar uygulanacaktır.

    79 BİN 279 PERSONEL GÖREV ALACAK

    Sokağa Çıkma Kısıtlamasına Dair Denetimler çerçevesinde; gerek şehir içi kontrol noktaları gerekse devriye ekipleriyle etkin bir denetim gerçekleştirilecektir.

    Şehir içi cadde ve sokaklarda kolluk kuvvetlerince oluşturulan toplam 6 bin 84 kontrol noktasında 79 bin 279 kamu personeli görev yapacak olup gerçekleştirilecek denetimlerde geçerli bir muafiyetin var olup olmadığı, çalışma izni görev belgesi kontrolü ile dışarıda bulunulan durumun muafiyet nedeni, zamanı ve güzergahı ile uyumlu olup olmadığı kontrol edilecektir.

    TOPLAM 95 BİN KOLLUK PERSONELİ

    Ramazan Bayramını da içine alan süre boyunca şehirlerarası seyahat kısıtlaması ve sokağa çıkma kısıtlamasına dair yürütülen denetimlerde toplam 7 bin 251 kontrol noktasında 95 bin 948 kolluk personeli görev alacaktır.

    Bu dönemde ayrıca kolluk kuvvetlerince yaya ve motorize devriye hizmetlerine ağırlık verilerek sokağa çıkma kısıtlamasına dair denetimlere aralıksız 7/24 esasına göre devam edilecektir. Bu çerçevede her gün ortalama 13 bin 938 yaya/motorize devriye ekibinde 78 bin 230 kolluk personeli sokağa çıkma kısıtlaması tedbirine dair denetim faaliyetlerinde görev alacaktır.

    Salgın denetim ekiplerince de tam kapanma dönemi sonuna kadar iş yeri denetimleri tam kapasiteyle sürdürülecektir.

    Üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin kesintisiz sürdürülmesi ve vatandaşlarımızın temel gıda ve temizlik malzemesi ihtiyaçlarının tedarikinin sağlanması amacıyla am kapanma döneminde muafiyet tanınan iş yerlerine (fabrikalar, organize sanayi bölgeleri, fırın, market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçi, tatlıcı, yeme-içme yerleri vb.) yönelik denetimler İl/İlçe Salgın Denetim Merkezleri bünyesinde görevli denetim ekiplerince (zabıta ve diğer kamu personeli marifetiyle) kesintisiz ve etkin şekilde sürdürülmeye devam edilecektir.

    Tam kapanma tedbirlerinin geçerli olduğu Ramazan Bayramı süresince de aziz milletimizin tedbirlere uymaya devam edeceğini biliyor ve gösterilen fedakarlıklar için bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

  • CHP’den elektrikte 3’lü indirim teklifi

    CHP’den elektrikte 3’lü indirim teklifi

    CHP’nin hazırladığı kanun teklifine göre elektrikte KDV yüzde 18’den yüzde 1’e düşürülecek, TRT payı kaldırılacak, kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedelleri faturaya yansıtılamayacak.

    CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’ TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

    Toplam 5 maddeden oluşan kanun teklifi ile KDV’nin indirilmesi ve vatandaşın elektrik faturalarındaki ek yüklerin hafifletilmesi amaçlanıyor.

    Konutlarda kullanılan elektrik dikkate alındığında, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında elektriği en pahalıya kullanan ülke olduğuna dikkat çekilen gerekçede şu değerlendirmelere yer verildi:

    “7 yılda yüzde 120 zam: Türkiye’de elektrik tüketim bedeline ek olarak, TRT Payı, Enerji Fonu, Elektrik Tüketim Vergisi ve KDV ödenmektedir. Fiili Tek Adam Rejimi’nin başladığı 2014 yılından 2021 yılına dek, son 7 yılda, hanelerde kullanılan elektrik yüzde 120 zamlanmış, 2014’te ortalama 100 TL ödenen bir fatura 2021 başında yaklaşık 220’TL’ye yükselmiştir. Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin aylık gelirinin yaklaşık yüzde 20’si elektrik ve doğalgaza ayrılmakta iken, iktidardakilerin ‘Ülkemizde Euro/kWh cinsinden elektrik fiyatlarının Avrupa ortalamasının altında ve ucuz olduğunu, Avrupa’nın birçok ülkesinde enerji fiyatları üzerindeki vergilerin daha yüksek olduğunu’ iddia etmeleri, yaşam koşullarını ve hane bütçesi içinde enerji harcamalarının payını hiçe saymaları anlamına gelmektedir.

    Sosyal devlet yükleri hafifletmeli: Elektrik tüketimine dağıtım, iletim, teknik ve teknik olmayan kayıp (kayıp/kaçak), sayaç okuma bedelleri de dahil edilmekte, abone kullandığı elektriğe ek olarak birçok masrafı, vergi ve fonu da ödemektedir. Bu yüksek enflasyon, işsizlik ve TL’nin düşen değeri ortamında sosyal devletin görevi, elektrik gibi en temel harcamalar üzerindeki yükün azaltılmasıdır. Toplum eve kapanıyorsa, sosyal devlet kaynaklarını açmalıdır. Bugüne dek karar verilen kısmi ve tam kapanma kararları, beraberinde tatmin edici ve zararları telafi edici mali düzenlemeleri içermemiş, toplumun farklı kesimlerinin geleceğe dönük kaygılarını, hane borçluluk oranını artırmıştır. Elektrik dağıtım şirketlerine salgın dönemlerinde de sağlanan kolaylıklar ve desteklemeler, alımgücü düşen hanehalklarından esirgenmiş, ülkemiz OECD ülkeleri arasında Kovid-19 salgını sürecinde milli gelirinden nakit desteği ayıran ülkeler arasında son sıralarda yer almıştır.

    TRT parti organı gibi: Elektrik dağıtım özelleştirmesinin hedeflenen sonuçları getirmediği, kayıp-kaçak elektrik oranında hedeflerin tutturulamadığı ortadadır. ‘Kaçak’ elektriğin tüm abonelere ödetilmesinin hukuksuzluğu karşısında abonelerin lehine verilmeye başlanan mahkeme kararlarının önü kanun düzenlemeleriyle tıkanmıştır. Ayrıca fatura dökümlerindeki bazı detaylar, toplumdan gelen tepkiler üzerine artık görünmez kılınmıştır. Yönetilemeyen Kovid-19 salgın sürecinin ve derinleşen ekonomik krizin yükü, topluma daha fazla fatura edilemez. Elektrik faturalarındaki bazı vergi ve fonların düşürülmesi, sosyal devletin gereğidir. Teklifle, parti devletinin bir yayın organına dönüşen ve israfla anılan, kamu yayıncılığının evrensel ilkelerinden uzaklaşan, liyakatli kadroları atıl durumda bırakan TRT’nin gelirlerinden olan elektrik faturalarındaki TRT Payı kaldırılarak elektrik faturalarında bir kalem azaltılmakta, Enerji Fonu sıfırlanmakta, KDV oranı elektrikte yüzde 18’den yüzde 1’e indirilerek harcanabilir gelirde kısmi iyileştirmeye gidilmektedir.”

  • İçişleri Bakanlığı’ndan kısıtlama açıklaması

    İçişleri Bakanlığı’ndan kısıtlama açıklaması

    İçişleri Bakanlığı’nca 3-10 Mayıs’ta ülke genelinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal eden 79 bin 186 kişiye, adli ya da idari işlem uygulandığı açıklandı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, koronavirüs salgınının seyrini kontrol altında tutabilmek için alınan yeni tedbirlerle 29 Nisan Perşembe günü saat 19.00’da başlayan ve 17 Mayıs Pazartesi günü saat 05.00’te sona erecek tam kapanma uygulamasına geçildiği hatırlatılarak, şöyle denildi:

    “Tam kapanma sürecinde alınan tedbirlere vatandaşlarımız özveriyle büyük oranda uyum sağlamıştır. Tüm uyarılara rağmen alınan tedbirlere uymayan vatandaşlarımıza ise adli ya da idari işlem uygulanmıştır. Bu kapsamda 03-10 Mayıs tarihleri arasında ülke genelinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal eden 79 bin 186 kişiye adli ya da idari işlem düzenlenmiştir. Hepimizin birbirimize karşı sorumlu olduğu salgınla mücadelede, normalleşme sürecine kadar temizlik, maske ve mesafe olmak üzere diğer tüm kurallara uymayı sürdürmeliyiz. Aziz milletimize; bu süreçte göstermiş olduğu sabır, fedakârlık ve anlayıştan dolayı teşekkür ediyoruz.”

  • Nakdi ücret desteği ödemeleri başladı

    Nakdi ücret desteği ödemeleri başladı

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, nisan ayına ilişkin nakdi ücret desteği ödemelerinin bugün yapıldığını bildirdi.

    Bilgin, yazılı açıklamasında, ödemelerin banka hesapları üzerinden gerçekleştirildiğini belirterek, sistemde IBAN bilgisi eksik veya hatalı olan kişilerin ödemelerinin ise PTT aracılığıyla yapılacağını kaydetti.

    NAKDİ ÜCRET DESTEĞİ NE KADAR?

    2021 yılı için ise günlük nakdi ücret desteği miktarı, 13 Ocak 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile asgari ücret artış oranında (%21,56) artırılarak günlük 47,70 TL’ye çıkarılmıştır. Nakdi Ücret Desteği, bir ay içerisinde en fazla 30 gün olmak üzere işçinin kendisine ödenmektedir. Nakdi ücret desteği 1500 lira olarak açıklandı.

    NAKDİ ÜCRET DESTEĞİ NEDİR?

    Koronavirüs salgınının ekonomik ve sosyal hayata etkilerinin azaltılması amacıyla, kişilere ücretsiz izne çıkarıldıkları veya işsiz kaldıkları dönem için İşsizlik Sigortası Fonundan ve İŞKUR tarafından yapılan ödemedir.

  • Mart ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Mart ayı işsizlik rakamları açıklandı

    TÜİK’in açıkladığı verilere göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı mart ayında bir önceki aya göre 59 bin kişi artarak 4 milyon 236 bin kişi olurken, işsizlik 0,1 puanlık azalış ile yüzde 13,1 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ise yüzde 25,8 seviyesinde gerçekleşti.

    Türkiye’de zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2021 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 2,3 puan azalarak yüzde 25,8 oldu. 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 59 bin kişi artarak 4 milyon 236 bin kişi olarak belirtildi. İşsizlik oranı ise yüzde 0,1 azaldı ve yüzde 13,1 oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2021 dönemine ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

    Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 59 bin kişi artarak 4 milyon 236 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık azalış ile yüzde 13,1 seviyesinde gerçekleşti.

    İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 550 bin kişi artarak 28 milyon 89 bin kişi, istihdam oranı ise 0,8 puanlık artış ile yüzde 44,3 oldu.

    TÜİK’E göre, işgücü 2021 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 610 bin kişi artarak 32 milyon 325 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,9 puanlık artış ile yüzde 51,0 olarak gerçekleşti.

    GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK YÜZDE 25

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,7 puanlık azalışla %25,0, istihdam oranı 1,4 puanlık artışla %31,4 oldu. Bu yaş grubunda işgücüne katılma oranı ise bir önceki aya göre 1,5 puan artarak %41,9 seviyesinde gerçekleşti.

    Mart ayında istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre tarım sektöründe 15 bin kişi, sanayi sektöründe 480 bin kişi, inşaat sektöründe 81 bin kişi artarken, hizmet sektöründe 27 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 17,3’ü tarım, yüzde 22,0’ı sanayi, yüzde 6,4’ü inşaat, yüzde 54,3’ü ise hizmet sektöründe yer aldı.

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2021 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 2,3 puan azalarak yüzde 25,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,2 iken, potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.

    Mart ayında sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 0,4 puan artarak yüzde 28,9 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,2 puan azalarak yüzde 17,8 oldu.

  • Bakanlık korona tedavisinde kullanımını durdurdu

    Bakanlık korona tedavisinde kullanımını durdurdu

    Sağlık Bakanlığı, koronavirüs tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin ilacının tedavi rehberinden çıkardı. Sıtma ilacı olarak bilinen etken maddeli ilaç, Covid-19 hastalarına evde veya hastanede verilmeyecek.

    Sağlık Bakanlığı Covid-19 tedavi rehberini güncelledi.

    Rehberde Türkiye, Avrupa, ABD ve diğer ülkelerde daha önce başka hastalıkların tedavisi için ruhsatlandırılan hidroksiklorokin, favipiravir, remdesivir, lopinavir-ritonavir gibi ilaçların Covid-19’a karşı antiviral olarak önerildiği ve kullanıldığı hatırlatıldı.

    Halen pek çok ülkede bu ilaçların farklı kombinasyonlarının kullanımına devam edildiği belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:

    “İlerleyen süreçte bu ajanların yaygın kullanımıyla klinik sonuçlarının daha yaygın bir şekilde ortaya çıkması ve Covid-19’daki etkinliğini değerlendiren randomize kontrollü klinik çalışmaların yayımlanmasıyla tedavi önerileri gözden geçirilerek güncellenmiştir. Ancak Covid-19’a karşı etkili antiviral bulunması konusunda halen çok fazla sayıda klinik çalışma devam ettiğinden, bu çalışmaların sonuçları yakından izlenip virüsün geçirdiği mutasyonlar ve bu mutasyonların klinik bulgulara yansıması da takip edilerek tedavi rehberinde gerektiğinde tekrar güncellemeler yapılabilecektir.”

    HİDROKSİKLOROKİN TEDAVİ REHBERİNDEN ÇIKARILDI

    Bu kapsamda, rehberden Covid-19 tedavisi için hidroksiklorokin ilacı önerisi çıkarıldı.

    Rehbere, Covid-19 hastalarında bakteriyel koenfeksiyonun düşük saptanması nedeniyle ampirik antibiyotik kullanımının önerilmediği ifadesi eklendi.

    Ayrıca, rehberde hastanede yatan ağır zatürreli, 50 yaş ve komorbiditesi olan hastalarda favipiravir dozunun 2 kez 1800 miligram yüklemeyi takiben 2 kez 800 miligram toplam 10 gün olacak şekilde uygulanabileceği belirtildi.

    SITMA İLACI HİDROKSİKLOROKİN NEDİR? ETKİLERİ NELERDİR?

    Kinin, kına kına kabuğu, Rubiaceae familyasından Cinchona türlerinin kabuklarına verilen isimdir. Bu ağaçlar Güney Amerika’ya endemik olmasına rağmen Bolivya, Guatemala, Hindistan, Endonezya, Tanzanya ve Kenya gibi pek çok tropik bölgede kültürü yapılmaktadır.

    Plaquenil adı altında satılan hidroksiklorokin (HCQ), belirli sıtma türlerinin önlenmesi ve tedavisi için kullanılan bir ilaçtır.

    Madde özellikle klorokine cevap veren sıtma için kullanılır. Diğer kullanımlar arasında romatoid artrit, lupus ve porfiri kutanea tarda tedavisi bulunur.

    HİDROKSİKLOROKİNİN YAN ETKİLERİ NELER?

    Çok yaygın (>1/10) bildirilen yan etkiler: Bulantı, karın ağrısı.

    Yaygın (1/10-1/100) bildirilen yan etkiler: Anoreksi, duygusal hareketlilik, baş ağrısı, bulanık görme, diyare, kusma, deri döküntüleri, kaşıntı.

    Yaygın olmayan (1/100-1/1000) bildirilen yan etkiler: Sinirlilik, sersemlik, gözde pigmentasyon değişiklikleri ve görme alanı defekti ile birlikte retinopati, vertigo, kulak çınlaması, karaciğer fonksiyon testi (KCFT) bozulması, deri ve müköz membranlarda renk değişiklikleri, saç beyazlaması, alopesi, duyusal motor bozukluklar.

    Sıklığı bilinmeyen yan etkiler: Pansitopeni, hipoglisemi, ürtiker, anjiyoödem, bronkospazm, psikoz, konvülzyon, ekstrapiramidal bozukluklar, makulopati, işitme kaybı, kadiyomyopati, kalp ileti bozuklukları, fulminan hepatik yetmezlik, eritema multiformeyi de içeren büllöz erüpsiyon, SJS/TEN, DRESS, fotosensitivite, eksfoliyatif dermatit, AGEP, myopati, nöromyopati, hipoglisemi.

    Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Hidroksiklorokine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları genellikle geç tip reaksiyonlardır. En sık görülen aşırı duyarlılık reaksiyonları, ilacın kullanımının 2-33. gününde ortaya çıkan makulopapüller ekzantemlerdir. Hayatı tehdit edebilecek AGEP, DRESS, SJS, TEN olguları bildirilmiştir. Anafilaksi nadiren bildirilmiştir. Erken ve geç desensitizasyon protokoller tanımlanmıştır. Ayrıca mesleki kontakt dermatitlere yol açabilir.