Kategori: Türkiye

  • Kısmi kapanmanın ilk hafta sonucu belli oldu

    Kısmi kapanmanın ilk hafta sonucu belli oldu

    Türkiye’de ‘kısmı kapanma’ uygulaması devam ederken, son gelen vefat ve vaka sayıları korkutmaya devam ediyor. Salgının başından bu yana vefat sayılarının ilk kez 300’ün üzerine çıkmasıyla birlikte ‘tam kapanma’ iddiaları yeniden gündeme gelirken, ‘kısmı kapanma’nın da bir haftalık sonuçları belli oldu.

    Son yapılan Kabine Toplantısı’nın ardından 81 ilde iki haftalık ‘kısmı kapanma’ uygulaması başlamıştı. ‘Kısmı kapanma’ uygulamasıyla birlikte vaka ve vefat sayısında azalma amaçlansa da son gelen veriler endişeleri artırdı.

    Türkiye’de son birkaç gündür vaka sayısı 55 binde seviyesinde seyrederken, vefat sayısı ise salgının başından bu yana ilk kez 300’ün üzerine çıktı.

    24 SAATTE 341 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

    Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, “covid19.saglik.gov.tr” adresinden paylaşıldı.

    Buna göre, Türkiye’de son 24 saatte 318 bin 869 Kovid-19 testi yapıldı, 55 bin 149 kişinin testi pozitif çıktı, 341 kişi yaşamını yitirdi, hasta sayısı 2 bin 862 oldu.

    Son 24 saatte 48 bin 947 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 3 milyon 736 bin 537’ye yükseldi.

    Test sayısı 44 milyon 87 bin 628’e ulaştı, vaka sayısı 4 milyon 323 bin 596, vefat sayısı 36 bin 267, ağır hasta sayısı 3 bin 319 oldu.

    HASTANELER DE ALARM VERİYOR

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka artışının en yüksek olduğu İstanbul, Çanakkale, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova illerinin Sağlık Müdürleri ve Valileriyle online toplantı yaparak, salgın sürecini ve alınan tedbirleri değerlendirdi. Koca, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak bu illerin yoğun bakım doluluk oranlarını açıkladı.

    YOĞUN BAKIM DOLULUK ORANLARI KORKUTTU

    Koca, “İstanbul’da yoğun bakım yataklarında doluluk yüzde 71,4, Çanakkale’de 67,1, Tekirdağ’da 73,5, Kırklareli’nde 69, Yalova’da 55,4” dedi.

    Bakan Koca, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Vaka artışımızın en yüksek olduğu İstanbul, Çanakkale, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova illerimizin Sağlık Müdürleri ve Valileriyle online toplantı yaparak, bu illerimizdeki salgın sürecini ve alınan tedbirleri değerlendirdik. İstanbul’da yoğun bakım yataklarımızda doluluk yüzde 71,4. Çanakkale’de yüzde 67,1. Tekirdağ’da yüzde 73,5. Kırklareli’nde yüzde 69. Yalova’da yüzde 55,4. Vaka sayılarının artışı, sağlık çalışanlarımızın yükünü de oransal olarak artırıyor.”

    1 HAFTADA ANCAK YÜZDE 2’LİK GERİLEME

    Ramazan ayı başında alınan ‘kısmı kapanma’ kararlarının etkileri de belli olmaya başladı. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’ın haberine göre son bir haftalık süreçte ancak yüzde 2’lik bir gerileme elde edilebildi.

    DAHA SIKI ÖNLEMLER GÜNDEMDE

    Yavaşlamanın istenilen düzeyde olmadığı belirtilirken, daha sıkı önlemlerin gündeme gelebileceği konuşuluyor.

    ERDOĞAN DA UYARMIŞTI

    Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan da “İki haftalık dönemde hedeflediğimiz tabloda beklediğimiz oranda iyileşmeyi temin edemezsek devamında çok daha sert uygulamaların gelmesi kaçınılmaz hale gelecektir.” ifadelerini kullanmıştı.

  • Türbede çekilen videoya gözaltı

    Türbede çekilen videoya gözaltı

    Adana’daki Çoban Dede Türbesi’nde çekip, sosyal medyada paylaştığı video ile tepki toplayan Hazar Ş., Mardin’in Midyat ilçesinde, bir arkadaşının evinde gözaltına alındı. Hazar Ş.’nin Midyat’a, yeni çekimler için gittiği belirtildi.

    Adana’nın Çukurova ilçesindeki Çoban Dede Türbesi’nde ilahi eşliğinde uygunsuz hareketler yaparak video çeken Hazar Ş., görüntüleri TİK-TOK adlı video paylaşım sitesinde yayınlayınca tepki çekti. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, İslami değerlere hakaret ettiği öne sürülen Hazar Ş. ile ilgili soruşturma başlattı. Hazar Ş’nin, Mardin’in Midyat ilçesinde olduğu tespit edildi. Mardin İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Hazar Ş’nin, Midyat’ta bulunan arkadaşının evine operasyon yaptı. Gözaltına alınan Hazar Ş.’nin bugün Midyat savcılığında ifade vereceği öğrenildi.

    Bu arada Hazar Ş’nin Midyat’a TİK-TOK için yeni çekimler yapmak için gittiği öğrenildi.

     

  • Türkiye’den KKTC’ye 40 bin doz aşı

    Türkiye’den KKTC’ye 40 bin doz aşı

    Türkiye, koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) 40 bin doz Sinovac aşısı daha ulaştırdı.

    Türkiye’nin KKTC’ye koronavirüsle mücadele kapsamında verdiği destek devam ediyor. Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçak, saat 01.30’da Ercan Havalimanı’na indi. Söz konusu aşılar, KKTC Sağlık Bakanlığı yetkililerine teslim edildi. 40 bin doz Sinovac aşısı daha sonra KKTC İlaç Eczacılık Dairesi’ne götürülerek depolara konuldu. Son gelen parti ile birlikte Türkiye’den KKTC’ye toplamda gönderilen Sinovac aşısı 100 bin doza ulaştı. Öte yandan, KKTC’de koronavirüse karşı ilk aşılama programı 15 Ocak’ta başlayarak 22 Ocak’ta tamamlanmıştı.

  • Kısmi kapanma bilançosu: 33 bin kişiye ceza

    Kısmi kapanma bilançosu: 33 bin kişiye ceza

    Kısmi kapanmanın ilk haftasında yapılan denetimlerde 33 bin 811 kişi hakkında adli ya da idari işlem yapıldığı bildirildi.

    İçişleri Bakanlığı, kısmi kapanmanın uygulandığı ilk haftadaki denetimlere yönelik bir açıklama yaptı.

    Açıklama şöyle:

    “Covid-19 salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla, salgınla mücadelede temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemler belirlenerek, uygulamaya geçirilmiştir.

    Gelinen aşamada mutasyona uğrayan virüsün dünya genelinde hastalığın yayılımını artırdığı gibi ülkemizde de görülen varyantlar sebebiyle hasta sayılarında artış yaşanmaktadır. Vaka sayılarında son dönemde yaşanan bu artış nedeniyle ülke genelinde “kısmi kapanma” uygulamasına geçilmiştir.

    Kısmi kapanma döneminde, hafta içi sokağa çıkma kısıtlaması 19.00 -05.00 saatleri arasında, hafta sonlarında ise; cuma günü saat 19.00’da başlayıp cumartesi ve pazar günün tamamını kapsayıp pazartesi günü saat 05.00’de bitecek şekilde, uygulanmaktadır.

    Bu kapsamda, 12-19 Nisan tarihleri arasında sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal eden 33 bin 811 kişiye adli ya da idari işlem uygulanmıştır.

    Salgınla mücadelemiz sona erip, tam normalleşme sürecine geçinceye kadar temizlik, maske ve mesafe olmak üzere diğer kurallara uymayı sürdürmeliyiz. Aziz milletimize; bu süreçte göstermiş olduğu sabır, fedakârlık ve anlayıştan dolayı teşekkür ediyoruz.”

  • Yargıtay ‘zibidi’ kelimesini hakaret saymadı

    Yargıtay ‘zibidi’ kelimesini hakaret saymadı

    Sosyal paylaşım sitesi hesabından, bir kişi için kullandığı ‘zibidi’ kelimesi için sanık sandalyesine oturan genç, ‘Hakaret’ suçundan mahkum edildi. Davanın temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay ise, Türk Dil Kurumu’nun ‘zibidi kelimesini ‘gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan’ şeklinde tanımladığı gerekçesiyle sanık hakkında verilen mahkumiyet kararını bozdu.

    Sosyal paylaşım sitesi Facebook hesabından eleştirdiği bir kişi için, ‘zibidi’ kelimesini kullanan genç, evine gelen mahkeme tebligatıyla hayatının şokunu yaşadı. ‘Hakaret’ suçlamasıyla 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan sanık, ‘hakaret’ suçundan mahkum edildi.

    Sanık avukatının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 18. Ceza Dairesi ise emsal nitelikte bir karara imza attı. Yüksek mahkeme; Avrupa ülkelerindeki benzer davaları örnek gösterdi.

    Sanığın sözlerindeki ifadelerin rahatsız edici boyutta olduğunun vurgulandığı kararda, “Somut olayda, sanığın facebook internet sitesinde yazmış olduğu yorumlarının bütünü bir arada irdelendiğinde, doğrudan katılanı hedef alarak, kendisine hakarette bulunmak kastıyla hareket etmeyip, eleştirme amacı güttüğü ortadadır. Yine yorumlarda geçen ‘zibidi’ kelimesinin, Türk Dil Kurumu’ndaki anlamının, ‘gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan’ şeklinde tanımlanmıştır. Kelimenin hakaret unsuru içermediği, yorumlarda geçen diğer sözlerin de, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırıdır. Sanık avukatının temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden Asliye Ceza Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir” denildi.

  • Bilim Kurulu üyesi duyurdu: Aşıdan sonra 4 kat azaldı

    Bilim Kurulu üyesi duyurdu: Aşıdan sonra 4 kat azaldı

    Ülke genelinde 65 yaş üzerindeki vatandaşların yüzde 76,4’ü aşı oldu. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 1 Ocak’ta 65 yaş üzeri kişilerin toplam vakalar içindeki oranı yüzde 17,7 iken, aşıdan sonra şu an yüzde 8,2’ye düştüğünü, sağlık çalışanlarının da toplam vaka içindeki oranının 1 Ocak’ta yüzde 5,5 iken aşıdan sonra bu hafta yüzde 1,3’e düştüğünü söyledi. İlhan, “Yani 4 kattan fazla azalmış. Demek ki aşı, gerçekten çok fazla miktarda koruyor” dedi.

    65 YAŞ ÜZERİ HER 4 KİŞİDEN 1’İ AŞI OLMADI

    Şu an neredeyse 65 yaş üzeri her 4 kişiden 1’inin aşı olmadığını söyleyen İlhan, “Bu vatandaşlarımızı ivedilikle aşı olmaya davet etmek gerekiyor. Biliyoruz ki aşı olanlar içinde hastalığı ağır geçirenler çok daha az. Halihazırda hastanede yoğun bakımda olanlar içinden de aşılı olmayanların fazla olduğunu söylemek mümkün. Tüm yaş gruplarında aşının etkisine baktığımızda sağlık çalışanlarında hem hasta sayılarının hem de yoğun bakıma yatış sayılarının ne denli düştüğünü görüyoruz. Sağlık çalışanları her yaş grubundalar, 20 yaşında olanlar da var 80 yaşında olanlar da var. Bunların tamamına yakınında aşının etkili olduğunu görmek çok sevindirici ve olumlu bir gelişme. Aynı şey tabi 65 yaş üzeri yaşlılarımız ve diğer vatandaşlarımızda da geçerli, tüm vatandaşlarımız hiç beklemeden aşılarını hemen olmalılar sıraları geldiği takdirde” diye konuştu.

    ‘AŞIDAN SONRA 4 KAT AZALMIŞ’

    Prof. Dr. İlhan, 65 yaş üzeri kişilerin yüzde 76,4’ünün aşı olduğunu kaydederek, “1 Ocak’ta 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın tüm vakalar içindeki oranı yüzde 17,7 iken şimdi ise yüzde 8,2’ye düşmüş. Yani aslında yarı yarıya azalmış bu açıdan baktığımızda aşının ne denli etkili olduğunu gösteriyor bize. Aynı şekilde sağlık çalışanlarına baktığımızda ise toplam vaka içinde sağlık çalışanlarının payı 1 Ocak’ta yüzde 5,5 iken bu hafta için baktığımızda bu rakam yüzde 1,3’e düşmüş. Yani 4 kattan fazla azalmış. Demek ki aşı gerçekten çok fazla miktardı koruyor. Üstelik bu bilginin de tamamını Sinovac aşısına yormak mümkün; çünkü Biontech daha yeni başladı, aşının etkisini görmek için henüz erken; ama demek ki halihazırda kullandığımız aşı bir hayli etkili. Bu nedenle vatandaşlarımızın aşılarını bir an önce olması gerekiyor. Yoğun bakımda yatanlar içerisinde de hem 65 yaş üzeri hem de sağlık çalışanlarının azaldığını söylemek mümkün, bu da aşının etkisini gösteriyor” dedi.

    ‘REHBERLERİ GÜNCELLEMEK GEREKİYOR’

    Prof. Dr. İlhan, Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı rehberlerin mutant virüse göre güncellenip güncellenmeyeceğine ilişkin değerlendirmesinde ise “Elimizdeki bilgilere göre elbette rehberlerin sürekli güncellendiğini hepimiz biliyoruz. Örneğin; mutant virüs ortaya çıktığında mutant virüse sahip olanlar ile olmayanların aynı odaya yatırılmaması hatta yoğun bakımlarının ayrılması söz konusuydu. Şu an herkes neredeyse mutant virüse sahip olduğu için güncellemek gerekiyor. Buradaki kriterleri hem dünyadaki bilimsel bilgilere hem de mutant virüsün bulaşma hızına göre elbette güncelleme söz konusu olabilir” diye konuştu.

  • Merkez Bankası’ndan kripto para açıklaması

    Merkez Bankası’ndan kripto para açıklaması

    TCMB tarafından yapılan son dakika kripto para açıklamasında, ” Kripto varlıkların ödemelerde kullanılmamasına yönelik düzenleme çalışması tamamlanmıştır.” denildi. Açıklamada, kripto paranın riskleri vurgulanarak “’Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’ yürürlüğe konulmuştur” ifadeleri yer aldı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) resmi internet sitesinde yer alan duyuruda son dakika kripto para açıklaması yapıldı. Merkez Bankası duyurusunda, “Kripto varlıkların ödemelerde kullanılmamasına yönelik düzenleme çalışması tamamlanmıştır.” denildi. Açıklama metninde, kripto paranın riskleri vurgulanarak “’Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’ yürürlüğe konulmuştur” ifadeleri yer aldı.

    RESMİ GAZETE’DE YAYINLANDI: RESMEN YASAKLANDI

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Yönetmeliğe göre, kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacak. Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacak.

    Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremeyecek ve bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamayacak. Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemeyecek.

    Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik, 30 Nisan’da yürürlüğe girecek.

    MERKEZ BANKASI’NDAN KRİPTO PARA AÇIKLAMASI

    Merkez Bankası’nın kripto para metninde şu açıklama yer aldı;

    “Kripto varlıklar herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi ile işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle ilgili taraflar açısından önemli riskler barındırmaktadır.

    Son dönemde, söz konusu varlıkların ödemeler alanında kulanılmasına ilişkin çeşitli girişimlerin oluşmaya başladığı gözlenmiştir. Bu varlıkların ödemelerde kullanılmasının, yukarıda bahsedilen sebeplerle işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zaafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir.

    Bu kapsamda, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ile 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunda yer alan yetkiler çerçevesinde “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” yürürlüğe konulmuştur.

    Kamuoyunun bilgisine sunulur.” denildi.

  • Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

    Merkez Bankası’nın nisan faiz kararı için gözler Para Politikası Kurulu toplantısına çevrildi. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında gerçekleştirilen toplantı sonrasında faiz kararı duyuruldu. Merkez Bankası, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 19’da tuttu.

    Yurt içinde piyasaların gözü bugün TCMB’de gerçekleştirilecek Para Politikları Kurulu toplantısındaydı.

    Piyasa beklentisi herhangi bir değişikliğin olmayacağı yönündeydi.

    TCMB Para Politikası Kurulu faiz kararını açıkladı.

    KAVCIOĞLU BAŞKANLIĞINDA İLK TOPLANTI

    Yeni başkan Kavcıoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilen ilk Para Politikası Kurulu toplantısı sonrası Merkez Bankası, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 19’da tuttu.

    “TÜM ARAÇLAR KARARLILIKLA KULLANILACAK”

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) yapılan açıklamada, “Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir.” ifadesine yer verildi.

    Açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.”

  • Vaka sayıları düşmezse hangi yeni tedbirler alınacak?

    Vaka sayıları düşmezse hangi yeni tedbirler alınacak?

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 2 haftalık kısmi kapanma sürecinde öncelikli hedefin vaka sayısını 50 binin altına düşürmek olduğunu söyledi. Prof. Dr. İlhan, “Vakalar düşmezse bundan bir sonraki aşama AVM’lerin, kuaför, berber salonlarının kapatılması, okula giden çocukların (8 ve 12’nci sınıflar ile okul öncesi) artık hiçbirinin okula gitmemesi, özel sektör ve kamuda çalışma ile ilgili kısıtlamanın iyice arttırılması gibi bileşenler söz konusu olabilir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki haftalık dönemde hedeflenen iyileşme olmazsa daha sert önlemler alınabileceğini söyledi.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, vaka sayısının aşağıya doğru yol alması gerektiğini belirterek, “Buna paralel olarak da hem ağır hasta hem de vefat sayısının daha aşağıya doğru yönelmesi gerekiyor. İlk önceliğimiz vaka ayısı. Sürecin başından beri bunu dile getiriyoruz; vaka sayısı azalmadan bir şeyi kontrol etme şansımız pek yok. Biliyorsunuz vakaların bir bölümü hasta oluyor, onların bir bölümü 10-15 gün sonra ağır hasta oluyor, maalesef bunların da bir bölümü 10-30 gün arasında ortalama olarak hayatını kaybediyor. Bunun için bizim ilk işimiz vaka sayısını düşürmek” dedi.

    “65 YAŞ ÜZERİ 4 KİŞİDEN BİRİ AŞISINI OLMADI”

    Prof. Dr. İlhan, 2 hafta içindeki beklentilerine ilişkin, “Şimdiki beklentimiz 15 gün sonra öncelikli olarak vakalar 50 binin altına düşmeli, sonra 40 binin altı gibi rakamları beklemek mümkün. Kısıtlama olunca etkisi ancak 7-14 gün arasında ortaya çıkıyor. Vatandaşlarımızın kurallara uyması ile birlikte bu mümkün. Aynı zamanda 65 yaş üzeri 4 kişiden birisi aşısını olmadı. Bunların da yapılmasıyla beraber daha aşağıya gitmek mümkün; önce 50 bini, sonra 40 bini hedef belirlemek gerekiyor; ulaşılabilir hedefler seçmek gerekiyor ki onu gerçekleştirince devamında ona göre yol almak için” diye konuştu.

    “SONRAKİ AŞAMA AVM, KUAFÖRLERİ KAPATILMASI”

    Prof. Dr. İlhan, eğer 2 hafta içinde vakalar düşmez ve artmaya devam ederse alınabilecek yeni önlemlere ilişkin şöyle konuştu:

    “Bundan önce bu deneyimlerimizi hep beraber yaşadık. Bundan bir sonraki aşama AVM’lerin kapatılması, kuaför, berber salonlarının kapatılması, okula giden çocukların artık hiçbirinin okula gitmemesi, özel sektör ve kamuda çalışma ile ilgili kısıtlamanın iyice arttırılması gibi bileşenler söz konusu olabilir. Mevcut kısıtlamalar hepimizin faydası için, hepimizin gayret göstermesi gerekiyor. Kurallara uymazsak, nisan-mayıs ayında hiç istemediğimiz zamanlarda yaşadığımız durumlara gelebiliriz, yine kayıplarımız çok fazla miktarda artabilir. Hepimizi kurallara uyma konusunda gayrete davet etmek istiyorum. Artık hepimiz gördü, kurallara uyulduğu takdirde vaka sayımız azalıyor ve günlük hayatımıza daha çok dönüyoruz. Diyelim ki kurallara uyduk vaka sayımız 15 gün sonra ya da 1 ay sonra 10 binin altını gördü. O zaman da biz temkinli olmalıyız, kurallara uyma konusunda gayret etmeliyiz, aşımızı yine olmamız gerekiyor ki tekrar bu günlere gelmeyelim. Deyim yerindeyse corona virüsle yaşamaya alışmamız gerekiyor.”

  • Eski başbakan Yıldırım Akbulut vefat etti

    Eski başbakan Yıldırım Akbulut vefat etti

    Eski başbakan ve TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Yıldırım Akbulut 86 yaşında hayatını kaybetti.

    Akbulut, tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşama veda etti.

    Erzincan’da 15 Kasım 1935’te dünyaya gelen Akbulut, babasının PTT memuru olması dolayısıyla ilkokulu Eskişehir’de, ortaokulu Samsun’da, liseyi ise Erzincan’da okudu.

    İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirip serbest avukatlık yapan Akbulut, Adalet Partisi Erzincan İl Başkanlığı görevinde bulundu.

    Anavatan Partisinin (ANAP) kurucuları arasında yer alan ve 1983’teki genel seçimde ANAP Erzincan Milletvekili olarak TBMM’ye giren Akbulut, 26 Ekim 1984 – 6 Eylül 1987 arasında Turgut Özal tarafından kurulan 45. Hükümette İçişleri Bakanı olarak görev aldı.

    1987’deki genel seçimde yeniden milletvekili olan Akbulut, TBMM Başkanı seçildi ve bu görevini 9 Kasım 1989’a kadar sürdürdü.Turgut Özal’ın

    1989’da Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından aynı yıl Akbulut’un Başbakanlığında 47. Hükümet kuruldu.

    17 Kasım 1989’daki ANAP 1. Olağanüstü Kongresi’nde Özal’dan boşalan Genel Başkanlık koltuğuna Akbulut oturdu.

    2002’DE TBMM’YE VEDA ETTİ

    Akbulut, 15 Haziran 1991’de gerçekleştirilen ANAP Kongresi’nde Mesut Yılmaz’a yenilerek genel başkanlık ve başbakanlıktan ayrıldı.
    Bu süreçten sonra siyasi çalışmalarına devam eden Akbulut, 18 Nisan 1999 seçimlerinin ardından TBMM Başkanı seçildi ve bu görevini 2000’e kadar sürdürdü.

    Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan ancak adaylığını 2. turun ardından geri çeken Akbulut, 2002’de ANAP’tan istifa ederek Doğru Yol Partisi’nden (DYP) İstanbul milletvekili adayı oldu. Akbulut, DYP’nin barajı geçememesi nedeniyle TBMM’ye veda etti.

    Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Samia Akbulut ile evli olan Akbulut 3 kız çocuğu babasıydı.