Kategori: Türkiye

  • Covid-19 araştırması: 3 kişiden 1’i bağışıklık kazandı

    Covid-19 araştırması: 3 kişiden 1’i bağışıklık kazandı

    Koronavirüs mücadelesiyle geçen bir yılın ardından salgının bilançosu da gün yüzüne çıkıyor. Bir araştırma şirketinin yayınladığı “Covid-19 Pandemisi İlk Yıl Değerlendirmesi” raporuna göre uzmanlar, Türkiye’de nüfusun yüzde 33,78’inin bağışıklık kazandığını öngörüyor.

    Bir yılı aşkın süredir pandemi ile mücadele devam ederken, ECONiX Araştırma “Covid-19 Pandemisi İlk Yıl Değerlendirmesi” başlıklı bir rapor yayınladı. Rapora göre dünyada 110 milyondan fazla insanın yakalandığı koronavirüsten kaynaklı ölümler 2,5 milyonu aştı.

    Dünya genelinde yüzde 2,22 olan vaka-ölüm oranı Türkiye’de yüzde 1,06 olarak kaydedildi. 12 Nisan itibarıyla Türkiye nüfusunun aşılanma oranı yüzde 9 olurken, uzmanlar hastalık geçirme ya da aşı yoluyla her 3 kişiden birinin bağışıklık kazandığını öngörüyor. Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise Türkiye’de bu süreçte yapılan sağlık harcamaları oldu. Son bir yılda Covid-19 hastaları için 10,6 milyar lira harcandı.

    AVRUPA’NIN EN YÜKSEK AŞILAMA ORANINA SAHİP 3’ÜNCÜ ÜLKESİ

    1 Mart itibarıyla dünya genelinde aşılama oranının yüzde 3,39 olduğu kaydedilen raporda, kıta bazında en yüksek aşılama oranı yüzde 13,82’yle Kuzey Amerika’da görülürken, Avrupa yüzde 8,61’le ikinci sırada yer aldı.

    Diğer kıtalardaki (Güney Amerika, Asya, Afrika ve Okyanusya) aşılama oranları ise yüzde 5’in altında kaldı. Türkiye ise henüz yerli üretim aşı çalışmaları devam eden bir ülke olmasına rağmen, 12 Nisan itibarıyla yüzde 9’la Sırbistan ve İngiltere’den sonra Avrupa’nın en yüksek aşılama oranına sahip üçüncü ülkesi oldu. Bu oranın dünya ve Avrupa ortalamasının üstünde olması dikkat çekti.

    “NÜFUSUN YÜZDE 33,78’İNİN BAĞIŞIKLIK KAZANDIĞI SÖYLENEBİLİR”

    Araştırma ekibine liderlik eden Güvenç Koçkaya, yayınladıkları rapordan hareketle Türkiye’nin vaka tablosuna yönelik değerlendirmelerini paylaştı.

    Koçkaya, “Ne yazık ki dünya genelinde vaka ve ölümlerin arttığını görüyoruz. Bu oranların en yüksek seyrettiği dönem Ocak 2021 olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de ise günlük ölüm oranlarının en yüksek seyri 2020’nin Mayıs ayında gözlemlendi, Ekim 2020 ayından itibaren de düşüş yaşandı. Günlük ölüm oranlarının 2021 yılı itibarıyla dengede gittiği görülse de şu anda da belirli bir artış söz konusu. Öte yandan Türkiye’de görülen ölüm oranının dünya genelinde görülen ölüm oranının yarısı kadar olduğunu saptadık. Muhtemel Covid-19 vakalarına baktığımızda ise şu anki resmi vaka sayısının teşhis edilmeyen olası Covid-19 hastalarının yüzde 13,53’ü olduğunu öngörüyoruz. Buna göre Türkiye nüfusunun yüzde 33,78’inin vakaların şiddeti değişse de hastalık geçirme ve aşılama ile bağışıklık kazandığı söylenebilir” dedi.

    YOĞUN BAKIMDAKİ HASTA BAŞINA 29 BİN 332 LİRA HARCANDI

    “Covid-19 Pandemisi İlk Yıl Değerlendirmesi” başlıklı rapora göre Covid-19 için devlet tarafından ayakta tedavi edilen hasta başına 411 TL, yatan hasta için 15 bin 424 TL ve yoğun bakım hastası başına 29 bin 332 TL harcama yapıldı.

    Araştırma ekibinden Dr. Gülpembe Oğuzhan, “Yaptığımız hesaplamlara göre 2020 yılında toplam 100,3 milyar lira sağlık harcaması gerçekleştiren SGK, ek Covid-19 harcamalarına rağmen, sağlık bütçesinden yaklaşık 22 milyar TL daha az harcama yaptığı gözleniyor. Bu tabloda özellikle, kronik hastalığı olan bireylerin hastaneye başvurularının düşmesinin etkili olduğu söylenebilir” dedi. Rapora göre, bir önceki yıla kıyasla hastane müracaatları yüzde 35,2 ve reçete sayıları ise yüzde 14,8 azaldı.

  • Aşı israfına yedek liste önerisi

    Aşı israfına yedek liste önerisi

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, aşı randevusuna gidilmemesi sonucu ortaya çıkacak aşı israfı riskine karşı yedek liste önerisinde bulundu. İlhan, “Diyelim ki 60 kişi randevu aldı, gün sonuna geldiğimizde 58 kişi geldi. Bunun için yedek aşı listesi oluşturulabilir” dedi.

    Alınan randevulara gidilmemesi sonucu aşıların israf olduğu açıklamasına, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, ‘yedek liste’ önerisi geldi.

    BioNTech aşısında randevu aldığı halde yaptırmayanlar nedeniyle aşının çöpe gitme ihtimali endişe yarattı. Sağlık Bakanlığı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, BioNTech aşısı ile ilgili son dönem israf olduğuna dair bazı bilgiler ortaya çıktığını hatırlatarak, “Bir şişeden 6 doz kadar aşı çıkıyor. Bu 6 dozun planlaması yapılırken 6 kişi gelecek şekilde planlama yapılıyor. Diyelim ki 60 kişi randevu aldı, gün sonuna geldiğimizde 58 kişi geldi. O zaman o 2 doz için biraz sıkıntı karşımıza çıkabiliyor” dedi.

    ‘YEDEK LİSTE YAPILABİLİR’

    Prof. Dr. İlhan, olası israfın önüne geçebilmek için yedek listeler oluşturulabileceği önerisinde bulunarak, “Aşı olmak isteyen gönüllüler varsa öncelikli risk grubunda olanlardan, ya da hangi yaş grubundaysa oradan, yakındaki kişiler çağrılabilir, böylece olası israf da engellenebilir” dedi.

    İlhan, bu durumunda sanıldığı ya da söylendiği kadar çok fazla olmadığını belirterek sözlerine şunları ekledi:

    ”6’lı 6’lı randevu veriliyor belli bir saate, o geldikten sonra da kişilerin aşısı yapılıyor. BioNTech aşısı Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerinde yapılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerine zaten talep çok fazla olduğu için diyelim ki saat 09.30’a vatandaşlarımız randevu aldı, 6 kişiye randevu veriliyor, 3 odada olacaksa da değişen bir şey söz konusu değil, aşı açıldıktan sonra öbür vatandaş da oraya geliyor, diğeri de oraya geliyor ve aşılama süresi tamamlanıyor” diye konuştu.

    ‘RANDEVU TARİHİNE RİAYET ETMELERİ GEREKİR’

    Prof. Dr. İlhan, vatandaşlara aşı randevularına uyma çağrısında bulunarak, “Gün sonunda örneğin randevu alınıp gelinmezse 6 kişiye erişmek bazen zor olabiliyor akşam saatlerinde, bu nedenle belki 1 ya da 2 dozda israf durumu söz konusu olabilir. Bunun için de vatandaşlarımızın randevu aldıkları tarihe riayet etmeleri, hem başkalarının haklarını yememeleri hem de kendi aşılarını zamanında olmaları doğru bir yaklaşım olacaktır. Yedek liste ile bunun önüne geçmek mümkün” ifadesini kullandı.

  • Kısmi kapanma bugün başlıyor! İşte tüm ayrıntılar

    Kısmi kapanma bugün başlıyor! İşte tüm ayrıntılar

    İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Kısmi Kapanma” konulu genelge gönderdi. Sokağa çıkma kısıtlama sürelerine uyum için istisnalar haricinde işyerleri hafta içi 07.00-18.00 saatleri arası açık olabilecek. Hafta içi 65 yaş ve üstü kişiler 10-14 saatleri arası, 18 yaş altındakiler ise 14-18 saatleri arasında sokağa çıkabilecek.

    İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Kısmi Kapanma” konulu genelge gönderdi. 14 Nisan 2021 Çarşamba günü saat 19.00’dan itibaren ülke genelini kapsayacak şekilde iki haftalık kısmi kapanmaya yönelik alındığı belirtilerek, alınan tedbirler genelge ile yayımlandı

    Genelgeye göre, istisna dışındaki işletmeler sokak kısıtlamasına uyum için hafta içi 07-18 saatleri arasında açık olabilecek. Restoran ve lokantalar hafta içi 07-19 saatleri arası gel-al ve paket servisi, 19’dan sahur saatine kadar ise paket servisi hizmeti verilebilecek. Hafta sonları ise sabah 10’dan sahur saatine kadar paket servisi yapılabilecek.

    Hafta içi 65 yaş ve üstü kişiler 10-14 saatleri arası, 18 yaş altındakiler ise 14-18 saatleri arasında sokağa çıkabilecek. Huzurevi, yaşlı bakımevi, rehabilitasyon merkezi ve çocuk evlerine ziyaretçi kabul edilmeyecek.

    Halı saha, yüzme havuzu, spor salonu, güzellik merkezleri, hamam ve saunalar, lunaparklar ve tematik parkları, kahvehane, kıraathane, kafe, dernek lokali, çay bahçesi, internet kafe, elektronik oyun yerleri, bilardo salonu gibi yerler 17 Mayıs’a kadar faaliyetlerine ara verecek.

    Zorunlu hali bulunmayanların sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan sürelerdeki şehirlerarası seyahatleri ancak toplu ulaşım araçlarıyla mümkün olacak.

    Toplu ulaşım araçlarının görevlileri ile şehirlerarası seyahatlerini bilet ve rezervasyon koduyla ibraz edenler kısıtlamadan muaf olacak.

    KISMİ KAPATMA GENELGESİ

    Genelgede 12.04.2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda 14 Nisan 2021 Çarşamba günü saat 19.00’dan itibaren ülke genelini kapsayacak şekilde iki haftalık kısmi kapanmaya yönelik alındığı belirtilerek, alınan tedbirler şu şekilde sıralandı:

    1. Hafta içerisinde yer alan günlerde (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma) 19.00- 05.00 saatleri arasında, hafta sonları ise Cuma günleri saat 19.00’da başlayıp, Cumartesi ve Pazar günlerinin tamamını kapsayacak ve Pazartesi günleri saat 05.00’de tamamlanacak şekilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.

    • Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla belirtilen Ek’te belirtilen yerler ve kişiler kısıtlamadan muaf tutulacak.
    • Sokağa çıkma kısıtlamasına yönelik tanınan muafiyetler, daha önce illerimize gönderilen genelgemizle açıkça belirtildiği şekilde muafiyet nedenine ve buna bağlı olarak zaman ve güzergâh ile sınırlı olup, aksi durumlar muafiyetlerin kötüye kullanımı olarak görülerek idari/adli yaptırımlara konu edilecek.
    • Öte yandan yabancılara yönelik sokağa çıkma kısıtlamasına dair muafiyet sadece turistik faaliyetler kapsamında geçici/kısa bir süre için ülkemizde bulunan yabancıları kapsamayacak. İkamet izinliler, geçici koruma statüsündekiler veya uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri dahil olmak üzere turistik faaliyetler kapsamı dışında ülkemizde bulunan yabancılar, sokağa çıkma kısıtlamalarına tabi olacak.
    • Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu Cumartesi ve Pazar günleri market, bakkal, manav, kasaplar ve kuruyemişçiler 10.00-17.00 saatleri arasında faaliyet gösterebilecek. 65 yaş ve üzeri ile 18 yaş altında bulunanlar hariç, zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilere gidip gelebilecek. Aynı saatler arasında market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçiler ve online sipariş firmaları evlere/adrese servis şeklinde de satış yapabilecek.
    • Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu Cumartesi ve Pazar günleri ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri açık olacak. (Bu iş yerlerinde sadece ekmek ve unlu mamul satışı yapılabilecek.). 65 yaş ve üzeri ile 18 yaş altında bulunanlar hariç ekmek ve unlu mamul ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine yürüme mesafesinde olan fırına gidip gelebilecek.
    • Ramazan ayı süresince iftar saati ve hemen öncesinde oluşabilecek pide kuyrukları ve yoğunluğun oluşturacağı riskin önlenmesi amacıyla fırınlardaki özel sipariş üretimi de dahil pide ve ekmek üretimi iftardan 1 saat önce sonlandırılacak ve iftar saatine kadar sadece satış yapılabilecek. İftardan sonra fırınlarda üretim, satış ve diğer hazırlık işlemlerine devam edilebilecek.
    • Fırın ve unlu mamul ruhsatlı iş yerlerine ait ekmek dağıtım araçlarıyla sadece market ve bakkallara ekmek servisi yapılabilecek, ekmek dağıtım araçlarıyla sokak aralarında kesinlikle satış yapılmayacak.
    • Sokağa çıkma kısıtlamasındaki sürelere uymak için tüm iş yerlerinin (istisna getirilenler hariç) çalışma saatleri hafta içi günlerde 07.00-18.00 saatleri arası olarak belirlenecek. Zincir marketler ise saat 10.00’da açılacak.

    2. Hafta içi günlerde; 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız 10.00-14.00, 18 yaş altı gençler ve çocuklarımız ise 14.00-18.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecek olup, bu saat aralıkları dışında sokağa çıkmayacak. Hafta içi/hafta sonu ayrımı olmaksızın 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ile 18 yaş altı gençler ve çocuklarımızın şehir içi toplu ulaşım araçlarını (metro, metrobüs, otobüs, minibüs, dolmuş vb.) kullanmalarına müsaade edilmeyecek.
    Milli Eğitim Bakanlığınca yüz yüze eğitimin devamına karar verilen sınıf seviyeleri ile destekleme ve yetiştirme kursları/takviye kurslarında eğitim gören 18 yaş altı gençlerimiz, durumlarını belgelendirmeleri şartıyla toplu ulaşım araçlarından istifade edebilecek.

    3. Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde (hafta içi ve hafta sonunda) zorunlu haller dışında vatandaşlarımızın toplu ulaşım vasıtaları dışında şehirlerarası seyahatlerine izin verilmeyecek.

    • Herhangi bir zorunlu hali bulunmayan kişilerin sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerdeki şehirlerarası seyahatleri ancak toplu ulaşım araçları (uçak, otobüs, tren, gemi vb.) kullanılmak suretiyle mümkün olacak. İşi ile ilgili illiyetini belgeleyen toplu ulaşım araçlarının görevlileri ile şehirlerarası seyahat edeceğini bilet, rezervasyon kodu vb. ile ibraz eden kişiler sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacak.

    Zorunlu Haller Sayılacak Durumlar;

    • Tedavi olduğu hastaneden taburcu olup asıl ikametine dönmek isteyen, doktor raporu ile sevk olan ve/veya daha önceden alınmış doktor randevusu/kontrolü olan,
    • Kendisi veya eşinin, vefat eden birinci derece yakınının ya da kardeşinin cenazesine katılmak için veya cenaze nakil işlemine refakat edecek olan (en fazla 8 kişi),
    • Bulunduğu şehre son 5 gün içerisinde gelmiş olmakla beraber kalacak yeri olmayıp ikamet ettikleri yerleşim yerlerine dönmek isteyen (5 gün içinde geldiğini yolculuk bileti, geldiği araç plakası, seyahatini gösteren başkaca belge, bilgi ile ibraz edenler),
    • ÖSYM tarafından ilan edilen ve diğer merkezi sınavlara katılacaklar ve refakatçileri,
    • Askerlik hizmetini tamamlayarak yerleşim yerlerine dönmek isteyen,
    • Özel veya kamudan günlü sözleşmeye davet yazısı olan,
    • Ceza infaz kurumlarından salıverilen,
    • Belirtilen bu durumların varlığı halinde toplu ulaşım araçlarıyla veya İçişleri Bakanlığına ait E-Başvuru ve ALO 199 sistemleri üzerinden ya da Valilik/Kaymakamlıklara doğrudan başvuru yoluyla Seyahat İzin Kurullarından izin almak kaydıyla özel araçlarıyla seyahat edebilecek.

     

    • Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerdeki şehirlerarası seyahat kısıtlamasının etkinliğinin artırılması amacıyla şehirlerin tüm giriş ve çıkışlarında (iller arası koordinasyon sağlanmak kaydıyla) kontrol noktaları oluşturulacak. Özel araçlarla seyahat edenlerin muafiyet kapsamında olup olmadıkları muhakkak tetkik edilecek ve geçerli bir mazereti/muafiyeti bulunmayan kişilerin şehirlerarası seyahatlerine izin verilmeyecek.

    4. 16 Mayıs 2021 Pazar günü saat 24.00’e kadar yeme-içme yerleri (restoran, lokanta, kafeterya, pastane, tatlıcı gibi yerler) iş yerlerinin iç veya dış alanlarında masada müşteri kabul edemeyecek.

    Bu süre içerisinde yeme-içme yerleri hafta içi günlerde 07.00-19.00 saatleri arasında gel-al ve paket servis, saat 19.00’dan sahur vaktine kadar sadece paket servis, Cumartesi ve Pazar günleri ise sabah 10.00’dan sahur vaktine kadar sadece paket servis şeklinde faaliyet gösterebilecek.

    Aynı şekilde online yemek sipariş firmaları hafta içi ve hafta sonlarında saat 10.00’dan sahur vaktine kadar evlere/adrese paket servis şeklinde satış yapabilecek.

    5. Aşağıda belirtilen iş yerlerinin faaliyetlerine 17 Mayıs 2021 Pazartesi gününe kadar geçici olarak ara verilecektir.

    • Halı saha, yüzme havuzu, spor salonu, güzellik merkezi/salonları, hamam ve saunalar, lunaparklar ve tematik parkları,
    • Kahvehane, kıraathane, kafe, dernek lokali, çay bahçesi gibi yerler,
    • İnternet kafe/salonu, elektronik oyun yerleri, bilardo salonu gibi yerler.
    • Çay ocakları ise masa, sandalye/taburelerini kaldırmak ve sadece esnafa servis yapmak kaydıyla faaliyetlerine devam edebilecek.

    6. 17 Mayıs 2021 tarihine kadar sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları ile birlikler ve kooperatiflerin genel kurul dahil yapacakları geniş katılımlı her türlü etkinliklerine izin verilmeyecek.

    7. Evlendirme işlemlerinin gerçekleştirilmesine devam edilmekle birlikte nikah ve nikah merasimi şeklindeki düğünler, 17 Mayıs 2021 tarihinden itibaren yapılabilecek. Bu süreye kadar herhangi bir şekilde nişan, kına, tören, merasim, düğün yapılmasına müsaade edilmeyecek.

    8. Şehir içi toplu ulaşım araçlarında;

    • Oturma kapasitesi % 50 ile sınırlandırılacak,
    • Minibüs/midibüsler ile koltuk kapasitelerinde herhangi bir seyreltme ve kaldırılma yapılmayan otobüsler gibi iç hacim bakımından fiziki mesafe kurallarının uygulanamayacağı şehir içi toplu ulaşım araçlarında ayakta yolcu alınmasına müsaade edilmeyecek,
    • Bunların dışında kalan raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüsler gibi ayakta yolcu taşıma ağırlıklı toplu ulaşım araçlarında; fiziki mesafe kurallarına aykırı olmayacak şekilde hangi oranda/sayıda ayakta yolcu alınabileceği il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından tespit edilecek.
    • Raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüslerde ayakta alınabilecek yolcu sayısını belirtir levha/tabela herkesin görebileceği şekilde asılacak ve ayaktaki yolcuların durabileceği yerler fiziki olarak işaretlenmek suretiyle belirlenecek.

    9. Huzurevi, yaşlı bakımevi, rehabilitasyon merkezi, çocuk evleri gibi sosyal koruma/bakım merkezlerinde 17 Mayıs 2021 tarihine kadar ziyaretçi kabul edilmeyecek.

    10. Turistik tesisler dahil tüm konaklama tesislerinin (otel, motel, apart otel, pansiyon vb.) içerisinde bulunan yeme-içme yerleri, sadece konaklamalı müşterilerle sınırlı olmak ve aynı masada en fazla 2 kişiye servis açılmaması kaydıyla hizmet verebilecek.

    Konaklama tesislerinde kesinlikle toplu iftar organizasyonları yapılmayacak.

    Daha önce illere gönderilen genelgeler doğrultusunda konaklama tesislerinin denetimleri etkin şekilde sürdürülecek, sahte rezervasyon başta olmak üzere her türlü kötüye kullanımın önüne geçilecek.

    11. Çeşitli iş yerleri tarafından açılış nedeniyle veya belirli gün ya da saatlere özgü yapılan indirim uygulamaları kontrolsüz şekilde kalabalıkların oluşmasına neden olabilmekte.

    Bu sebeple iş yerleri tarafından açılış nedeniyle veya belirli gün ya da saatlere özgü genel indirim uygulamalarının yerine yoğunluğun önüne geçilebilmesi için en az bir hafta sürecek şekilde uzun periyodlarla indirim uygulamaları yapılacak.

    12. Cumhurbaşkanlığının 2021/8 sayılı Genelgesi doğrultusunda kamu kurum ve kuruluşlarında uzaktan ve/veya dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma yöntemlerinden azami düzeyde istifade edilecek. İdari izin kapsamındaki personele (hamile çalışanlar, süt izni kullananlar, 10 yaş ve altında çocuğu olan kadın çalışanlar, engelli çalışanlar, 60 yaş üzerindeki personel, kronik rahatsızlığı bulunanlar) kolaylık gösterilecek ve kamuda mesai saatlerinin başlangıç ve bitiş saatlerinin 10.00-16.00 olarak uygulanması sağlanacak.

    Çalışma koşulları, şartları ve imkanları uygun olan özel sektör firmalarında da esnek çalışma yöntemlerine geçilmesi teşvik edilecek.

    13. Daha önce illere gönderilen genelge ile tüm kara, deniz ve hava sınır kapılarımızdan 15 Nisan 2021 tarihine kadar ülkemize giriş yapmak isteyen kişilerden son 72 saat içerisinde yapılmış negatif SARS-CoV-2 PCR testi sonucu ibrazı zorunluluğu 31 Mayıs 2021 tarihine kadar devam ettirilecek.

    Negatif SARS-CoV-2 PCR testi sonucu ibraz edemeyen kişilere uygulanacak karantina koşullarına ilişkin iş ve işlemler daha önceden yayımlanmış olan genelgelerimize göre yerine getirilecek.

    Yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27’nci ve 72’nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınacak. Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak

  • Kabine toplantısı sonrası yeni önlemler açıklandı

    Kabine toplantısı sonrası yeni önlemler açıklandı

    Koronavirüs salgınında vaka sayılarında her gün rekor kırılması, ek önlemleri gündeme getirdi. Gözler bir kez daha Kabine Toplantısı’na çevrildi. Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası konuşan Bakan Koca, “Yakın temas ve hareketliliği azaltıcı bir döneme girmek durumundayız” dedi. Peki Kabine Toplantısı’nda alınacak yeni önlemler neler? Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıklama yapıyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de gerçekleşen kabine toplantısının ardından yeni koronavirüs önlemlerini açıkladı.

    YENİ TEDBİRLER

    • Hafta sonu sokak kısıtlaması sürerken, hafta içi sokak kısıtlaması saatleri akşam 19:00 sabah 05 olarak güncellendi.
    • Sokağa çıkma saatlerinde zorunlu haller dışında şehirler arası seyahate izin verilmeyecek.
    • 65 yaş üstü 18 yaş atı toplu taşıma sınırlaması yeniden getirildi
    • Eğitimde sınav sürecinde olan 8. ve 12. sınıflar ile okul öncesi eğitim kurumları dışında ki tüm kademeler uzaktan eğitimle sürecek.
    • Kafe kıraathane, çay bahçesi, benzeri mekanlar faaliyetlerine bayram sonrasına kadar ara verecek.
    • Lokanta ve benzeri işletmeler ramazan boyunca paket sistemine geçecek.
    • Kına, düğün, genel kurul gibi bütün toplantılar bayram sonrasına kadar ertelendi.
    • Oteller sadece kendi müşterileriyle hizmet sürdürecek.
    • Konaklama tesisleriyle, evlerde toplu iftar ve benzeri organizasyonlar gerçekleştiremeyecek.
    • Uygulama yarın akşam saati ile başlayacak.
  • Cuma ve bayram namazı açıklaması

    Cuma ve bayram namazı açıklaması

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, cuma namazı ve bayram namazıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Şu an camilerimizde nasıl cuma namazlarını kılıyorsak bayram namazları da kılınacak” dedi. Erbaş, söz konusu kararın vaka sayısındaki yükselişe bağlı olarak değişebileceğini de ekledi.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ramazanı evde geçireceklere tavsiyelerde bulundu.Erbaş, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Vatandaşlarımıza mümkün olduğunca evlerini mescit haline getirmelerini tavsiye ederim. Sabah namazından itibaren mümkün olduğunca namazlarımızı ihmal etmeyelim”

    Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Bol bol Kur’an-ı Kerim okuyalım. Gönlüm ister ki bu ramazan ayında her Müslüman bir hatim indirsin.

    ‘İKİ BAYRAM YAPALIM İNŞALLAH’

    Teravihten fedakarlık eden bu millet başka şeylerden de fedakarlık etmeli. İki bayram yapalım inşallah. Biri ramazan bayramı olsun, diğeri de salgından kurtuluşumuzun bayramı olsun.

    CUMA VE BAYRAM NAMAZI

    Şu an camilerimizde nasıl cuma namazlarını kılıyorsak bayram namazları da kılınacak. Aksi bir durum olmazsa yani vakalar yükselmezse. Vakaların bu ramazanda düşeceğini umut ediyorum.

  • Mutasyona karşı yerli ilaç

    Mutasyona karşı yerli ilaç

    TÜBİTAK desteğiyle Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü’nde 37 araştırmacı, mutasyonlu koronavirüse karşı yerli ilaç geliştirdi. Klinik çalışmalarının başarılı olması halinde yıl sonuna kadar ilacın kullanıma sunulması bekleniyor.

    Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), yeni tip koronavirüs (Covid-19) Türkiye Platformu çatısı altında yerli aşı ve ilaç üzerine çalışmalar devam ediyor.

    Bu kapsamda TÜBİTAK’ın desteğiyle Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü’nde çoğu kadınlardan oluşan 37 araştırmacının görev aldığı, Covid-19 hastalarının tedavisinde kullanılacak ilaç projesi yürütüldü.

    Çalışma sonucu geliştirilen ‘Ribavirin’ adlı ilacın laboratuvar çalışmaları başarıyla tamamlandı. Covid-19 hastalarının tedavisinde kullanılacak ilacın, mutasyonlu virüse karşı da etkili olduğu görüldü. 1-2 hafta içinde klinik aşamaya geçilecek olan ilacın ilk etapta Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi ana merkez olmak üzere Koç Üniversitesi, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Şehir Hastanesi’nde gönüllü 50 hastaya uygulanması planlanıyor.

    ”LABORATUVAR ÇALIŞMALARI BAŞARILI”

    Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Altay Ünal, yaptığı açıklamada, “Çalışmalarımızda laboratuvar şartlarında 5 tane var olan ilaç etken maddesinin Covid-19’a karşı etkinliğini tespit ettik. Bunlardan birisinin Faz çalışmaları ülkemizde 4 merkezde başlamak üzere. Bu molekül yaklaşık 50 hasta üzerinde başlanacak. Klinik çalışmada işe yaradığı, Covid-19’a karşı etkili olduğu ortaya çıkarsa Sağlık Bakanlığı’mızın ve gerekli mercilerin uygun görmesi halinde Covid-19 hastalarında kullanılmaya başlanacak. ‘Ribavirin’ adlı molekül özellikle ucuz olması, Türkiye’de yerli ve milli olanaklarla sentezlenir olabilmesi ve yine yerli ve milli olanaklarla milli ilaç endüstrimiz tarafından istediğimiz kadar üretilebilmesi açısından ilginç ve bu nedenle de bizim çalışmamızın ana eksenine oturmuş bir molekül. Laboratuvar şartlarında yaptığımız çalışmalarda da Covid-19’a karşı güzel etki gösterdiğini gayet etkin olduğunu gördük. Klinik çalışmaların başlamasını bekliyoruz. Eğer klinik çalışmaları başarılı olursa Sağlık Bakanlığı’nın izin vermesi durumunda yıl sonuna kadar ilaç üretilmiş ve hastaların kullanımına sunulmuş olacak” dedi.

    ”MUTASYONA RAĞMEN ETKİN”

    Projede yer alan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Ceylan Verda Bitirim ise çalışmalara geçen yılın nisan sonunda başladıklarını belirterek, “Öncelikle bilgisayar analizleri sonucunda 200 kadar molekül tarandı. Bunların sonucunda bize umut veren yaklaşık 20-30 adet molekül geldi. Biz de laboratuvar çalışmalarımızda hipotez kurduk algoritma üzerinde ilerledik. Biz hipotezimizi ilaç etken moleküllerinin virüsün hücre içine giriş mekanizmaları üzerine kurduk. Sonuçlarımızı bu açıdan değerlendirdik. Bu da bize çok büyük bir avantaj sağlıyor. Özellikle son zamanlarda ortaya çıkan farklı mutasyonlarda da bizi etkileyen bir durum olmadı. Hipotezimiz bizim virüsün hücre içine giriş mekanizmasıydı ancak farklı laboratuvarlarda yapılan diğer çalışmalar bu mutasyonların bizim birincilikli olarak düşündüğümüz mekanizma üzerinde etkili olmadığını gösterdi. Bu sebeple biz de ilacımızın bu mekanizma üzerinde etkili olduğunu, mutasyona rağmen etkinliğini koruyacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

  • Gözler bu toplantıda! Emekliye zamlı ikramiye geliyor

    Gözler bu toplantıda! Emekliye zamlı ikramiye geliyor

    Bugün yapılacak olan Bakanlar Kurulu sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emeklilere verilecek olan bayram ikramiyesi zammının ne kadar olduğunu açıklayacak. Peki emekli ikramiyesi zammı ne kadar olacak?

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emekli bayram ikramiyelerinin enflasyon oranında artırılacağı müjdesinin ardından gözler kabine toplantısına çevrildi. Emekli, dul, yetim aylığı alan vatandaşların yararlandığı ikramiyeler ilk defa enflasyon oranında zamlı ödenecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün gerçekleştirilecek kabine toplantısında miktarın ne kadar olacağı netleşecek.

    EMEKLİYE İKRAMİYE ZAMMI 83 İLA 162 TL ARASINDA BİR ARTIŞ KONUŞULUYOR

    Eğer son açıklanan yüzde 16.19 yıllık enflasyon baz alınırsa ikramiye 162 lira artışla bin 162 liraya yükselecek. Yüzde 8.36 olan Temmuz-Aralık 2020 enflasyonu dikkate alındığında ise ikramiye bin 83 lira olacak. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı emekli ikramiyelerine ilişkin bütçe olanakları çerçevesinde tüm senaryoları dikkate alan kapsamlı bir çalışma yaptı.

    İlk olarak 2018 yılında verilmeye başlanan emekli ikramiyesi üç dönemdir bin lira olarak hesaplara yatırılıyor. Bugüne kadar ödenen ikramiye tutarı 64.2 milyar liraya ulaştı. Ramazan Bayramı ikramiyeleri mayısın ilk haftası hesaplara yatırılacak. Kurban Bayramı ikramiyesinin de 12-16 Temmuz tarihlerinde ödenmesi bekleniyor. Emekliler Temmuz ayında aylıklarını da zamlı alacak. Emekliler her yıl Ocak-Temmuz aylarında son 6 ayın enflasyon rakamlarına göre zam alıyor.

    Mayıs ayına kadar emeklilik dilekçesi veren sigortalılar ve memurlar da bayram ikramiyesi alacak. Yeni emeklilere ikramiyeleri ilk maaşlarıyla yatacak.

    65 YAŞ ÜSTÜNÜN İKRAMİYESİ EVİNDE VERİLECEK

    Talep etmeleri durumunda 65 yaş üstü vatandaşlara ikramiyeleri elden teslim edilebilecek. Yine hasta olup da ikramiyesinin evde ödenmesini isteyenlere kolaylık sağlanacak. Emekli veya hak sahiplerinin bayram öncesi vefatı durumunda, bayram ikramiyesini varisleri alabilecek.

    EMEKLİ İKRAMİYESİ NE KADAR OLACAK?

    Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün yaptığı açıklamada, emeklilere dini bayramlarda 1000’er lira ikramiye verilmesi uygulamasının 2018’de başladığını anımsatarak, aradan geçen sürede ikramiyelere artış yapılmadığını belirtti.

    TÜED olarak enflasyon oranları ve ekonomideki dalgalanmalar da dikkate alınarak bayram ikramiyelerinde artış yapılmasını bir süredir talep ettiklerini vurgulayan Ergün, şöyle konuştu:

    “İkramiyenin ödenmeye başlandığı tarihten itibaren emekli aylıklarına altı ayda bir yapılan zam ikramiyelere de uygulanmalı. 2021’in birinci altı ayında bayramlar öncesinde ödenecek ikramiye 1.545 liraya yükseltilmelidir.” dedi.

    Ergün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ülkemizin imkanlarının gelişmesine paralel olarak, emeklilerimizin şartlarını daha da iyileştirmeye hazırlanıyoruz.” ifadelerinin de kendileri heyecanlandırdığını belirterek, şunları kaydetti:

    “Emekli kendisine uzatılan eli geri çevirmeyen, kendisi için yapılanları da yapılmayanları da unutmayan, bu toplumun kıymetli büyükleri, ana ve babalarıdır. Olgun insanlar topluluğudur. Bize yapılanları aynıyla veya misliyle yanıtlarız.”

    EMEKLİLERİN BAYRAM İKRAMİYE TARİHİ BELLİ OLDU

    Emekli vatandaşlara bu yıl iki bayram ikramiyesi ödenecek. Eğer tutarlarda bu akşam yapılan Bilim Kurulu’nun ardından değişikliğe gidilmezse emeklilere 1.000’er lira ödenmesi öngörülüyor. Emeklilerin bayram ikramiyesi tarihleri ise şöyle;

    Emekliye Ramazan Bayramı İkramiyesi: 10-12 Mayıs 2021

    Emekliye Kurban Bayramı İkramiyesi: 12-16 Temmuz 2021 tarihlerinde ödeme yapılması bekleniyor.

  • Bilim Kurulu üyesinden toplu taşıma uyarısı

    Bilim Kurulu üyesinden toplu taşıma uyarısı

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, toplu ulaşımdaki yoğunluğa dikkat çekti. Kendisinin de sürekli toplu taşıma kullandığını belirten Prof. Dr. Yavuz, “İnsanlar iki santim bile mesafe olmadan yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Daha çok bulaştığını söylediğimiz bir virüs varken bunun kesinlikle çözülmesi gerekiyor. Evden çalışma imkanı olan tüm sektörlerde, bu uygulamaya geçilmesi kaçınılmaz artık” dedi.

    Yavuz, vaka sayılarının en yüksek seviyeye ulaştığı bugünlerde Ramazan ayının da gelmesiyle beraber iftar davetlerinden kaçınılması gerektiğini de vurguladı.

    İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, son günlerde kamuoyunda oldukça merak edilen ve tartışılan gündem maddeleriyle ilgili, Demirören Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu. Ramazan ayına girdiğimiz bugünlerde vaka sayılarının da zirveye ulaştığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, özellikle iftar davetlerinden kesinlikle kaçınılması gerektiğinin altını çizerek “Ev halkı dışında kimseyle bir araya gelebileceğimiz bir dönemde değiliz” dedi.

    “TOPLU TAŞIMADA İNSANLAR İKİ SANTİM MESAFEDE GİDİYOR”

    Türkiye’nin vaka sayısında en üst seviyeye ulaştığını belirten Prof. Dr. Yavuz, “Hem çok yüksek hasta sayısı var, hem de sağlık sisteminin artık buna cevap verememe riski söz konusu. Dolayısıyla elimizden gelen tüm önlemleri en üst seviyede almamız gerekiyor artık. Toplu taşımalar gerçekten çok kalabalık. Ben de kullandığım için gayet iyi biliyorum, insanların arasındaki mesafe 1-2 santimi bile bulmuyor. Daha çok bulaştığını söylediğimiz bir virüs var, toplu taşımadaki kalabalıkların azaltılması gerekiyor. Bunun da yolu, bir kere, birçok işkolu için uzaktan çalışmaya geçmek. Yani şu aşamada artık belli iş kollarının açık kalması dışında diğerlerinin uzaktan çalışmaya geçmesi en akıllıca yöntem gibi görünüyor. Sadece Ramazan’a özel değil, bütün kalabalıkların bu dönemde azaltılması gerekiyor. Buna ibadet yerleri de dahil. Büyük yemek davetleri de dahil. Ev dışında hiç kimseyle görüşmemek gerekiyor. İftar için misafir davet etmemek gerekiyor. Ev halkı dışında hiç kimseyle görüşebilecek durumda değiliz” diye konuştu.

    “VARYANT İÇİN EKSTRA TEST YAPTIRMANIN HASTAYA HİÇBİR FAYDASI YOK”

    “Varyant virüsle enfekte miyim” diye merak edip ekstra test yaptırmanın, gereksiz yere ekonomik yük altına girmek anlamına geldiğini de belirten Prof. Dr. Yavuz, varyant virüslerde hastanın takibi ve tedavisinde hiçbir farkın olmadığına işaret ederek uyarılarda bulundu.

    Yavuz, ” Pozitif kişilerin varyant virüsle enfekte miyim, değil miyim diye, gidip ekstra test yaptırmaları çok anlamsız. Hastanın hiçbir işine yaramayacak, bunu yaptırmalarına gerek yok vatandaşların. Boşu boşuna ekonomik kayba uğruyorlar. Çünkü zaten şu anda Türkiye’de yüzde 75-80 baskın olan varyant, İngiliz varyantı. Bu varyantları bizim takip etmemizin, Sağlık Bakanlığı’nın takip etmesinin nedeni, aşıdan kaçış ne kadar oluyor bunu görmek, acaba başka tür varyantlar var mı bunun takibini yapmak için. Hastalığın tedavisi açısından, hastaların hastanelerdeki yönetimi açısından herhangi bir fark yaratmıyor. Sadece ilgili hekim ve Sağlık Bakanlığı’nın bilmesi gereken biri veri. O nedenle insanların acaba varyant mıyım diye gidip ekstra test yaptırması çok gereksiz” dedi.

    “EN BÜYÜK KAYGIM GÜNEY AFRİKA VARYANTI”

    Artan vaka sayılarının Türkiye’ye özgü bir varyant riski yaratıp yaratmayacağı konusunda da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yavuz,

    “Enfeksiyon ne kadar fazla görülüyorsa, her çeşit varyantın ortaya çıkma riski olur tabii ki. Dolayısıyla vaka sayılarını ne kadar hızlı bir şekilde kontrol altına alabilirsek, yeni varyantların, aşı için daha tehlikeli olabilecek varyantların gelişmesini de engellemiş oluruz. Benim en büyük kaygım, Türkiye’de şu anda Güney Afrika varyantı. Şu anki oran yüzde 1-2 gibi görünüyor. Ama bu varyantın daha detaylı sistematik olarak veri analizi yapmamız lazım. Çünkü bunun aşıdan kaçma, aşıyı etkisiz kılma riski var. Dolayısıyla bu varyantın çok daha yakından takip edilmesi gerekiyor. Aşılananlarda gelişen Kovid enfeksiyonlardaki suşların neler olduğunun da ayrıca takip edilmesi gerekiyor ki bir sıkıntı olduğu anda buna hemen müdahale edebilelim” diye konuştu.

    “HENÜZ TÜRKİYE’YE ÖZGÜ BİR VARYANT TESPİT EDİLMEDİ”

    Bir varyantın anlamlı hale gelebilmesi için pek çok farklı şehir ve ülkede görülmesi gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Serap Yavuz, şimdilik bu şekilde Türkiye’ye özgü bir varyant tespitinin olmadığını söyleyerek “Varyantın anlamlı hale gelmesi, yani Variants of Concern (VOC) dediğimiz, endişe yaratacak bir varyant olması için bunun ya yayılması, başka şehir ve ülkelerde görülmesi, ya daha ağır hastalık yapması, ya da aşılardan kaçması gibi bir takım becerilerinin olması lazım. Türkiye’de şu anda henüz buraya özgü öyle bir varyant tanımlanmadı” dedi.

    “ÇOCUKLAR İÇİN HENÜZ KULLANIMA GİRMİŞ BİR AŞI YOK”

    Birçok aşı platformunun çocuklarda aşı çalışmalarına başladığını da belirten Prof. Dr. Yavuz, ancak şu anda çocuklar için henüz kullanıma girmiş bir aşı olmadığını söyledi. Yavuz, “Toplumda hastalığın kontrol altına alınabilmesi, okulların tam olarak açılabilmesi için ileride çocuklarda da aşıya gerek olacak. Ama şu anda çocuklara yapılacak bir aşı yok elimizde. BioNTech 11 yaş üstündeki çocuklarda çalışmalarını bitirdiler ve güvenli olduğunu gösterdiler, onay için ruhsat başvurusunda bulundular sadece. Sinovac ile ilgili de çocuklarda bir Faz 3 çalışmasının başlayacağına dair yayınlar yapıldı” şeklinde konuştu.

    “EN İYİ KOVİD AŞISI ŞUDUR DİYEBİLECEK NOKTADA DEĞİLİZ”

    Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, geçtiğimiz günlerde Çin Hastalık Kontrol Merkezleri Direktörü Gao Fu’nun ülkede üretilen koronavirüs aşılarının etkisinin ‘düşük’ olduğu ve etkiyi artırmak için farklı aşıların karıştırılmasının düşünüldüğü yönündeki açıklamaları üzerine başlayan tartışmaların da yersiz olduğunu belirterek, “Aşıların etkililik analizinin yapıldığı Faz 3 çalışmaları, zaten (clinicaltrials.gov) adresine girildiği zaman da görülebiliyor. Aşının etkililiği belirlendikten sonra, bir de gerçek yaşam verilerine bakılıyor. Türkiye’de yapılan çalışmada da yüzde 80-85 etkili oldu (iki dozunu olup 14 gün geçen kişilerde), ne kadar korudu diye bakılıyor. Gerçek yaşam verileri daha uzun süreli de takip edilecek. En başından beri Faz 1-2 aşamasından biri Sars-Coronavirüsü aşısının antikor seviyelerini biliyorduk, tabii ki mRNA’ya göre daha düşük seviyelerde antikor oluşturduğunu biliyoruz. Bu gizli bir bilgi değil. Şu anda Kovid için en ideal aşı hangisi sorusunun cevabı henüz verilmiş değil. Bunu bilmemiz gerekiyor. Çin’den de yapılan açıklama da mantıklı, antikor yanıtı daha düşükse, acaba antikor yanıtını artıran bir ajanla ardışık olarak yaparsak daha mı yüksek olur, buna bakıyorlar. Klinik çalışmalar yapılacak bununla ilgili. Bu, halen devam eden bir süreç. Bunlara dayanarak en iyi Kovid aşısı şudur diyebilecek noktada değiliz henüz” ifadelerini kullandı.

    “SİNOVAC AŞISINI BOŞUNA MI YAPTIRDIK DİYE KAYGILANMAK GEREKSİZ”

    Şu anda kullanımda olan aşılar dahil pek çok aşının verilerinin yakından takip edildiğini de vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, “Bazı aşıların istenmeyen yan etkileri çıkıyor, onlar takip ediliyor. Acaba orada bir doz azaltılmasına gidebilir miyiz deniyor vs; bilimsel gelişmeler böyle olur. Burada şu aşı kötü, bu aşı iyi tartışmaları çok anlamsız. Aaşıların hepsinin, ağır hastalığa karşı, ölüme karşı büyük oranlarda koruduğu görülmüş. Buradaki sıkıntı şu olabilir, şu anda bizim Faz 3’teki çalışmamızdan sonra gerçek yaşam verilerini Bakanlığımızın bir an önce çıkarması, bilimsel platformlarda bunu paylaşması lazım. Yani halka açıklamak da önemli ama esas, en azından preprint bilimsel platformlarda, bu veriler paylaşılırsa, herkes biraz daha rahat eder. Sinovac firmasının aşısı olan CoronaVac aşısını boşuna yaptırdık diye kaygılanmak gereksiz ve söz konusu değil. Çünkü bütün Faz çalışmalarında bu aşının da etkili olduğu gösterildi. Hem ağır hastalığa, hem de hastaneye yatışta. Sağlık Bakanlığının açıkladığı öncü gerçek yaşam verilerinde de etkili olduğunu gördük. Zaten hekimler de kendi aşıladıkları hasta gruplarında, etkisini görüyorlar. Etkisizlik kesinlikle söz konusu değil. Tabii ki en iyi aşıyı bulmak, daha iyisine ulaşmak için çalışmaların da devam etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “İLK DOZDAN SONRA HASTA OLANLARIN İKİNCİ DOZU OLMASIAN GEREK YOK”

    Aşıda gerçek korumanın ikinci dozdan sonra başladığına da işaret eden Prof. Dr. Yavuz, ilk doz aşısını olup hastalığı geçirenlerin ikinci doz aşı olmasına gerek olmadığını belirterek “Kovid aşısının ilk dozunu olduktan sonra koruyuculuk pek olmuyor. Hele ki ilk 14 gün, sıfıra yakın. Ancak ilk dozun 14’üncü gününden sonra, küçük bir grupta etkinlik başlıyor. Diyelim ki aşı olanların yüzde 25’i gibi Sinovac’da. Tabii ki düşük bir oran. Ancak ikinci dozu olduktan sonra da hemen tam istenen, hedeflenen düzeye ulaşılamıyor. İkinci dozdan hemen sonra yüzde 50’lere çıkıyor. İkinci dozdan 14 gün sonra ise tam istediğimiz etkinlik oluşuyor. Dolayısıyla ilk dozdan sonra, zaten hastalanma riski var. Şunu da vurgulamak istiyorum, hastalığı geçirdiyseniz ilk doz aşı olduktan sonra ikinci dozu olmanıza gerek yok. Çünkü hastalığı geçirmiş olmak, aşılanmak kadar koruyor aslında. Şu anda etkili olduğu bir şekilde gösterilmiş DSÖ’nün önerdiği yüzde 50 etkinlik seviyesinin üstündeki bir aşıya ne zaman ulaşabiliyorsanız hemen olun. Aşı olma sırası gelen herkesin bir saniye bile vakit kaybetmeden, hem kendisi, hem de toplumun bu işten kurtulabilmesi için aşı olması gerekiyor. Bağışıklık yetmezliği olanlar, hemodiyaliz hastaları ve kanser hastaları BioNTech aşısını tercih edebilirler. Çünkü onlarda antikor yanıtı biraz sıkıntılı. İnaktif aşılarda antikor yanıtı bu hastalarda biraz daha düşük olabilir. Dolayısıyla onlar BioNTech’i tercih edebilir. Ama yoksa da hemen hangi aşıyı olabiliyorlarsa onu olmaları gerekiyor. Genç ve sağlıklı insanlarda ise antikor yanıtının çok sorun yaratmayacağını düşündüğümüz için, her ikisi aşı da tercih edilebilir” diye konuştu.

  • “Gram altın 600 lira olabilir”

    “Gram altın 600 lira olabilir”

    Altın, Fed Başkanı Jerome Powell’ınv ABD büyümesi ve istihdam ile ilgili yorumlarından sonra düşüş kaydederken gram altın dolar/TL’deki yatay seyir ile birlikte küresel altın fiyatlarındaki düşüşü kaydetti. Altın fiyatları yükselir mi araştırılırken, Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş yükseliş için tarih verdi.

    Altın, yatırımcıların Fed Başkanı Jerome Powell’ın ABD ekonomisiyle ilgili yorumlarına ağırlık vermesiyle düştü. Gram altın ise küresel altın fiyatlarındaki gerilemeyi takip ederek yeni haftaya değer kaybıyla başladı. Altın fiyatları yükselir mi araştırılırken uzmanlardan yorumlar gelmeye başladı. Oanda Kıdemli Piyasa Analisti Jeffrey Halley altın fiyatlarına ilişkin yaptığı yorumda, “Altın, şimdilik 1.730-1.760 dolar aralığında işlem görecek gibi duruyor. Bitcoin’in ise şu an için güvenli varlık olarak tercih edildiği görülüyor. Altın hala ABD Hazine tahvili faizinin insafına kalmış durumda.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, altının yaz aylarında yükseleceğini söyleyerek dikkat çeken yorumda bulundu.

    “YAZ AYLARINA DİKKAT”

    Altın ve piyasa uzmanı İslam Memiş yaz aylarına işaret etti ve şunları kaydetti:

    “Altın yatırımcısı düşüşleri alım fırsatı olarak değerlendirmeli. Kısa vadeli geri çekilmeler alım fırsatı verecektir. Mayıs haziran aylarına dikkat çekmek istiyorum. Gram altın TL fiyatı 470-480 seviyesi yukarı yönlü kırılabilir yükselişlerini 508-515 lira aralığına kadar devam ettirebilir.

    “GRAM ALTIN 600 LİRAYI GÖREBİLİR”

    Biraz daha yaz aylarına baktığımız zaman gram altın TL fiyatında 540-560 lira aralığı yukarı yönlü kırılabilir ve yükselişlerini 600 liraya kadar devam ettirebilir. Gram altında geçen yılın zirvesi 540 seviyesi idi. Bu yıl yaz aylarında yükselişlerin 600 seviyesine kadar devam edeceğini ön görüyorum. Bu düşüler son alım fırsatı olarak değerlendirmeli.”

  • Emniyetten “#12Nisan” soruşturması

    Emniyetten “#12Nisan” soruşturması

    Sosyal medyada 12 Nisan etiketiyle kadınların taciz edilmesini ve katledilmesini teşvik eden paylaşımlarla ilgili yaşları 18’den küçük olduğu belirtilen 3 kişinin kimliğinin tespit edildiği öğrenildi. Emniyet kaynakları, söz konusu kişilerin gözaltına alınacağını bildirdi

    Konuyla ilgili açıklama yapan Emniyet Genel Müdürlüğü şu ifadelere yer verdi:

    Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, sosyal medya ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütmektedir. 12.04.2021 tarihinde sosyal medya platformları üzerinden #12Nisan etiketi adı altında paylaşımlar yapılmaktadır. Bu paylaşımlar içerikleri itibariyle sosyal medya terörüdür. Bu tür paylaşımlara asla müsaade edilmeyecektir. Bu etiket adı altında suç işleyen hesaplar tespit edilerek gerekli soruşturmalar başlatılmıştır” denildi.