Kategori: Türkiye

  • Cumhurbaşkanı’ndan altın ve döviz çağrısı

    Cumhurbaşkanı’ndan altın ve döviz çağrısı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Büyük Konresi’nde yaptığı konuşmada, “Son birkaç gündür piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, potansiyelini kesinlikle yansıtmıyor.” dedi. Erdoğan ayrıca vatandaşa döviz çağrısı yaparak, “Evlerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomi ve üretime kazandırmalarını istiyorum.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan konuşmasında ise şu açıklamalarda bulundu:

    Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi mezhepten olursa olsun, bu ülkenin 84 milyonun insanının hepsini selamlıyorum.

    Biz bugüne kadar hangi mücadeleyi yürütmüşsek, hangi başarıları kazanmışsak, hepsini işte bu iman, işte bu inanç, işte bu azim sayesinde gerçekleştirdik.

    CUMHUR İTTİFAKI’NA DESTEK OLANLARA TEŞEKKÜR

    Milletimizin 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğu Cumhur İttifakını, Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte seçimlerde ve Meclis’te devam ettirerek, mücadelemizin saflarını tahkim ettik ve genişlettik. Hangi partiden olursa olsun, Cumhur İttifakına destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

    “HEDEFLERE CUMHUR İTTİFAKI İLE ULAŞTIRACAĞIZ”

    Türkiye’yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna Cumhur İttifakı’yla kavuşturacağız. Bugün 7. olağan büyük kongremizi Türkiye için güven ve istikrar azmi ile topluyoruz.

    Siyasetin sadece geçmişle değil, bugünle sınırlı kalmaması; yarını, geleceği, umudu kucaklaması gerektiğine inanan bir mefkureye sahibiz. Bizim inancımızda yarından ümidini kesmek küfre eşdeğer görülmüştür. Bugünün hakkını vermeden geleceği inşa edemeyiz. Türkiye’nin bugün bulunduğu yer şanlı tarihiyle geleceği için belirlediği hedefleri arasındaki ince çizgidir.

    Asırlarca 3 kıta 7 iklimi idare etmiş devletini, 7 düvelin leş kargaları gibi başına üşüşmesiyle kaybeden milletimizin, İstiklal Marşı’mızda ruh ve vücut bulan zaferinin hikmetini arayanlar, önce buraya bakmalıdır.

    “FARKLI BİR TÜRKİYE VAR”

    Ülkemizi ve milletimizi, sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek son iki asırdır köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşinde. Ama bu defa başaramayacaklar. Çünkü bu defa farklı bir Türkiye var.

    “GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDİYORUZ”

    İnsanlığı hakkın, hakkaniyetin, adaletin teminatı bir küresel yönetim anlayışıyla buluşturacak medeniyet nöbetini devralmaya hazırlanıyoruz. Uzunca bir süredir takip ettiğimiz rotamızın adı olan 2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürerek, 21’inci yüzyılı ve ötesini kuşatacak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ediyoruz. Teknolojinin insansız dünyaya doğru evrilmeye çalışıldığı tarihi yol ayrımında, insanın fıtri güzellikleri üzerinden yeni bir dünya düzeni kurulmasına öncülük etmenin sorumluluğuna talibiz.

    “MİLLİ EĞİTİM BÜTÇESİNİ 147 MİLYAR LİRAYA ÇIKARDIK”

    Önce eğitim dedik ve bütçede önceliği her zaman bu alana verdik. Milli Eğitim bütçesini 2002’de 7,5 milyar lira seviyesinden aldık, 2021 yılı itibarıyla 147 milyar liraya çıkardık. Üniversite sayımızı 76’dan 207’ye üniversite öğrencisi sayımızı 1.5 milyondan 8 milyonun üzerine çıkardık.

    Hastanelerdeki yatak sayımızı 184 binden 253 binin üzerine çıkardık. Nitelikli yatak sayımızı da 16 binden 162 bine çıkardık. Hekim sayımız 2002’de 9 2binken. Bugün 174 bini geçti. Ambulans başına düşen nüfus sayımızı 107 binlerden 14 binlere indirdik.

    ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

    Son 18 yılda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplamda 411 milyar lirayı aşan tutarda yardım yaptık. Net asgari ücret 2002 yılında 184 lirayken bu yılbaşı itibarıyla 2 bin 825 lira oldu. Adalet en çok hassasiyet gösterdiğimiz alanlardan biridir. Hakim, savcı ve diğer personel sayısını yüzde 176 oranında artırdık.

    “TERÖR ÖRGÜTLERİNİ EYLEM YAPAMAZ HALE GETİRDİK”

    PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak ülkemiz sınırları içinde eylem yapamaz hale getirdik.

    PİYASALARA MESAJ

    Son birkaç gündür piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, potansiyelini kesinlikle yansıtmıyor.

    Ekonomideki reform programımızın politikalarını ve takvimini ilan ettik. Vakit, daha çok çalışma, üretme ve hedeflerimize yürüme vaktidir.

    ALTIN VE DÖVİZ ÇAĞRISI

    Vatandaşlarımdan evlerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomi ve üretime kazandırmalarını istiyorum.

    Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum.

    Önümüzdeki dönem Türk ekonomisini yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüterek çok daha iyi yerlere geleceğiz.

    İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MESAJI

    Gündemimizde, kadınlarımızın haklarını korumayı vicdanlarda değil, kağıtlarda arayanlara söyleyeceklerimiz var.

    YENİ ANAYASA MESAJI

    Darbenin üzerinden silindir gibi geçtiği, terörden bezmiş, ekonomik sıkıntıların altında ezilmiş bir halka silahların gölgesinde onaylatılan bu Anayasa, lafzı ve ruhuyla, arkasındaki vesayetçi güçlerin eseridir.

    Türkiye’nin yeni ve sivil bir Anayasa’yı tartışması, hem kendi tarihimizin hem de gelişen ve değişen dünya şartlarının kaçınılmaz gereğidir.

    Milletimiz nasıl bir anayasayla yönetilmek istiyorsa, biz de işte öyle bir anayasa istiyoruz.

    Gelin, ideolojik, zümrevi ve kişisel tüm bagajlarımızı, duvarlarımızı, şerhlerimizi bir kenara bırakarak, Türkiye’yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir anayasaya kavuşturalım. Biz buna varız ve hazırız.

    (Anayasa çalışmaları) Önce ilkeler sonra somut metinler düzeyinde belirli olgunluğa gelince bir araya getirilecek ve tartışmaya açılacaktır

    KONGRE ÖNCESİ AÇIKLADI: 75 KİŞİLİK MKYK İLE YOLA DEVAM EDECEĞİZ

    Kongre öncesi, salon önünde bekleyen vatandaşlara seslenen Erdoğan şu açıklamaları yaptı:

    Sizleri böyle anlamlı bir buluşmada özellikle de kar yağışının tüm mikropları temizlediği bir anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum. Biraz sonra 7. Olağan Büyük Kongremizi yapacağız. Hamdolsun şu ana kadar kurulduğumuzdan bu yana son olarak üye kayıtlarını istediğimde üye kayıt sayımız 13 milyon 500 bine ulaştı. Bırakın Türkiye’yi dünyada böyle bir siyasi parti yok. Hamdolsun 1 milyonu aşkın genç üyesiyle yaklaşık 5 milyonu aşkın kadın üyesiyle ve bunun dışında da ana kademe üyesiyle dünyada bir başkası yok. Türkiye’de zaten yok. Ve artık önümüzde 2023 var. 2023’e hazır mıyız? Bugün yapacağımız tüzük tadilatıyla 50 kişilik bir MKYK değil, şimdi 75 kişilik bir MKYK ile yola devam edeceğiz. Ayrıca, yedek diye bir ifade var. O da 35 kişi ama onlar yedek olarak kalmayacak. Onlar da aynen 35 kişi ile beraber çalışacaklar asıl üyeler gibi.”

    BAŞKANVEKİLİ SAYISI 2’YE ÇIKTI

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, kongrede yapılacak tüzük değişikliğiyle genel başkanvekili sayısının 2’ye çıkarılacağını bildirdi.

    İZLEYİCİLER SALONA ALINDI

    Koronavirüs ile mücadele kapsamında tüm tedbirlerin alındığı kongrede, Cumhur İttifakı’na ithafen, “Cumhur İttifakı bir masa başı ittifakı değil, gönül mutabakatıdır” pankartı dikkat çekerken, “Her arayan bulamaz ama bulanlar hep arayanlardır” ifadelerinin yer aldığı brandalar da salonda yer aldı.

  • Meteoroloji açıkladı: Soğuk ve kar kaç gün sürecek?

    Meteoroloji açıkladı: Soğuk ve kar kaç gün sürecek?

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan son tahminlere göre; ülkenin büyük bir bölümünü etkisi altına alan soğuk ve karlı havanın, dört gün boyunca sürmesi bekleniyor. Yağışların hafta sonuna kadar sürecek. Bugün; İstanbul’daki kuvvetli poyraz hissedilen sıcaklıkları düşüyor, gündüz yağmur ve sulu kar var ancak gece İstanbul’un yüksek kesimlerine kar yağabilir. Ankara ve Bursa’da da kar yağışı var. İzmir yağmurlu ve rüzgarlı, Antalya’nın doğusunda sağanaklar kuvvetli.

    Kuvvetli soğuk ve kar yağışının Türkiye genelinde 4 gün boyunca etkili olması bekleniyor.

    İstanbul’da kuvvetli poyrazın etkisiyle hissedilen sıcaklıklar düşüyor. Gün boyu yağmur ve sulu kar yağışının etkili olması beklenen İstanbul’da gece yüksek kesimlere kar yağabilir.

    KARIN ARDINDAN YAĞMUR

    Öte yandan Marmara Bölgesi genelinde bugün ve yarın karla karışık yağmur ve kar yağışları etkisini sürdürecek. Cuma günüyse yağışlar yağmura dönecek.

    İç Anadolu Bölgesi’ndeki kar yağışları Sivas, Kayseri, Niğde boyunca yoğun şekilde devam ediyor. Bölgede yarın kar yağışı hafifleyecek.

    Hemen hemen yurdun tamamını etkisi altına alan kar yağışları Ege Bölgesi’nin iç kesimlerinde de etkili olacak. Kıyı bölgelerde hava bulutlu, gece zirai don riski bulunuyor.

    SEL, HORTUM, YILDIRIM’A DİKKAT

    Akdeniz ve Güneydoğu’da etkili olan sağanaklar sürüyor. Şiddetli sağanaklar nedeniyle iki bölgede de sel, yıldırım ve hortum riski bulunuyor.

    Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde yağışlar kar şeklinde olurken kıyı kesimlerde yağmur etkili olacak.

    ÇIĞ RİSKİ

    Doğu Karadeniz’in yaylaları ve Doğu Anadolu’ya gece yeniden kar geliyor. Eski karın üzerine yağacak yeni karla bölgedeki çığ riski artacak.

    Öte yandan Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından paylaşılan 24-30 Mart haftalık hava durumu grafiği:

     

  • Vaka oranı en çok artan ve azalan illeri açıkladı

    Vaka oranı en çok artan ve azalan illeri açıkladı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son 1 hafta içinde vaka sayısı en çok artan ve azalan illeri açıkladı. 100 bin nüfusta vaka görünme oranı en çok artan iller; Kastamonu, Çankırı, Yalova, İstanbul ve Erzincan olurken, vaka oranının en çok azaldığı iller Sinop, Gümüşhane, Mersin, Kırıkkale ve Burdur oldu.

    Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Son hafta 100 bin nüfusta vaka görünme oranı en çok artan illerimiz; Kastamonu, Çankırı, Yalova, İstanbul ve Erzincan. En çok azalan illerimiz; Sinop, Gümüşhane, Mersin, Kırıkkale ve Burdur. Riski ortadan kaldıracak olan tedbirdir” ifadelerini kullandı. Bakan Koca, paylaşımında ayrıca illerdeki vaka artışını ve azalışını gösteren grafiklere de yer verdi.

  • Yerli aşıda faz-2 nisanda tamamlanacak

    Yerli aşıda faz-2 nisanda tamamlanacak

    Türkiye’de koronavirüse karşı geliştirilen yerli aşılar arasında insan deneyleri başlayan ilk aşının çalışmalarının yürütüldüğü Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKUM) Müdürü Doç. Dr. Zafer Sezer, nisan ortasında Faz 2 çalışmasının tamamlanacağını söyledi.

    ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ile İKUM tarafından koronavirüse karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenen Covid-19 yerli aşısının Faz 1 çalışması 44 gönüllü üzerinde yapıldı ve 14 Aralık itibarıyla tamamlandı. İnaktif aşının Faz 2 çalışmaları ise şubat ayında başladı. Faz 2 kapsamında aşının ilk dozu 250 gönüllüye uygulandı. Faz 2’de ikinci doz aşılamaları da aynı gönüllülere uygulanmaya devam ediyor.

    ‘İKİNCİ DOZ AŞILAMADA 50 KİŞİ TAMAMLANDI’

    İKUM Müdürü Doç. Dr. Zafer Sezer, Faz 2 aşamasında 250 gönüllüye aşı uygulaması yapıldığını belirterek, “Klinik aşamasında yapacağımız her şey protokol altındadır. Orada yapacağımız her şey yazılıdır. Bizim planlamamızda da 250 kişi belirlemiştik. Bunu da gerçekleştirdik. İkinci doz aşılarında da ilerleme yaptık. 28 gün arayla yaptığımız ikinci doz aşılamasında 50 kişiyi tamamladık. Her gün belirli periyotta gelen gönüllülerimize aşı uygulaması yapılıyor. Aşımızda bazı yan etkiler görüldü; ama bu etkiler ciddi bir yan etki değil. Biz aşı yapılan bölgede hafif kızarıklık, şişlik, ağrı gibi yan etkilerden bahsedebiliriz. Bunun dışında halsizlik, yorgunluk ve baş ağrısı da görülmektedir. Bu tabii genel olarak herkeste olmadı” dedi.

    ‘NİSAN ORTALARINDA FAZ 2 ÇALIŞMASINI BİTİRECEĞİZ’

    Doç. Dr. Sezer, “Nisan ortalarında Faz 2 çalışmasını bitireceğiz. Laboratuvar çalışmaları da olacağı için ve eldeki verilerin değerlendirme ve analizleri yapılacak. Nisan sonuna kadar da değerlendirme olacak. Faz 3 çalışmasıyla ilgili de birçok çalışma yürütülüyor. Bu çalışmalar Sağlık Bakanlığı ve TÜSEB bünyesinde yapılıyor” diye konuştu.

    Vatandaşları uyaran Sezer, “Aşı olsanız dahi bakanlığın uyarılarına uymak önemli. Aşı olduktan sonra kendiniz hasta olmasanız bile bulaştırıcılık olabilir. Şu an kullanımda olan aşılarda bile klinik araştırması devam ediyor. Biz de gönüllülerimize aşı yaptık; ama onları takip etmeye devam edeceğiz. Faz 3 aşamalarında da en az 1 yıllık takip gerekiyor. Koruyuculuk ve bulaştırıcılıkla ilgili veriler zamanla ortaya çıkıyor. Vatandaşlarımız aşıya ulaştıklarında mutlaka yaptırsınlar” ifadelerini kullandı.

     

  • Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66’yı geçti

    Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66’yı geçti

    Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, Türkiye’nin koronavirüs risk haritasını ve ülke genelindeki vaka artışını değerlendirdi. Oğuztürk, illerin risk oranlarına göre renklendirmesinde temel etkenin pozitif vaka sayısı olduğunu; ancak aşılanma oranı, yoğun bakım doluluk oranı ve acil servislere başvuru oranlarının da etkili olduğunu söyledi.

    ‘YÜZDE 80’İ GEÇERSE ALARM SÖZ KONUSU’

    Ülke genelindeki vaka artışı ve hastanelerdeki doluluk oranlarına değinen Prof. Dr. Oğuztürk, “Bizim ülkemizdeki yatak doluluk oranı ve yoğun bakım doluluk oranı, hastanelerin mücadelesinde en önemli parametrelerden bir tanesi. Şu an itibarıyla yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66. Bu yüzde 66’lık doluluk oranı sadece Covid-19 hastalarının artışı ile ilgili bir oran değil; diğer hastalar da bu oranın içinde. Benim şahsi kanaatim bu doluluk oranı bir miktar daha artarsa; örneğin yüzde 80’leri geçerse daha ciddi bir alarm söz konusu olacaktır. Ve bu sonuç, ‘ülke genelinde tam kapanma’ demeyelim; ama kısıtlamaların daha ciddi bir şekilde ortaya çıkma zaruretini doğurabilir” diye konuştu.

    ‘EKSTRA TEDBİR ALINMASI KAÇINILMAZ OLACAKTIR’

    Prof. Dr. Oğuztürk, ‘Türkiye geneli kapanma’ şeklinde bir kısıtlama beklemediğini belirterek, “Genel kapanma şeklindeki bir sürecin oluşma ihtimalini çok düşük görüyorum. Kısmi şekildeki uygulamaların ülke geneline yayılma ihtimali olabilir. Yani hafta sonlarının tekrar 24 saat bazında kapanma ile ülke genelinde bir sürecin tekrar bu şekilde aktive olması gündeme gelebilir. Ama bu vaka sayılarıyla birlikte doğru orantılı oluşabilecek bir durum. Bu anlamda eğer veriler artış sürecine geçerse, ekstra tedbirlerin alınması da kaçınılmaz olacaktır” diye konuştu.

  • Toplumsal bağışıklık için aşıyı işaret etti

    Toplumsal bağışıklık için aşıyı işaret etti

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs ile mücadelede hedefin toplumun en az yüzde 60’ını aşı ile bağışık hale getirmek olduğunu söyledi. Ceyhan, “Bizim bu amaca ulaşabilmemiz için toplumun yüzde 80’ine yakınını aşılamamız lazım. Toplumun yüzde 20’si çocuk zaten, o yaş grubuna bu aşıları uygulayamıyorsunuz. O halde yetişkinlerin tamamının aşılanması lazım” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs aşılarının çocuklara uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin DHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Ceyhan, ABD’li biyoteknoloji şirketi Moderna’nın, mRNA teknolojisine dayalı Covid-19 aşısının çocukların aşılanmasına yönelik bir çalışması olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, “Moderna aşısı çalışma yapmaya başladı, o çalışmanın sonuçları elde edilecek, yeterli sayıya ulaşacak, daha onun için var” dedi.

    ‘HENÜZ ÇOCUKLAR İÇİN AŞI UYGULAMASI YOK’

    Prof. Dr. Ceyhan, çocukların şu anki mevcut koronavirüs aşıları ile aşılanamadığını vurgulayarak, “Henüz çocuklar için bir uygulama yok. Çocuklar şu anki mevcut aşı ile aşılanamıyor. Çocuklarda yeni çıkmış bir ilaç ya da aşıda çalışma yapmak için bazı şartlar var. O ürünün yetişkinlerde yeteri kadar çalışılması, uygulanması lazım ki onların gözlemlerine bakacaksınız, ne kadar güvenilir olduğunu göreceksiniz. Kanunlarımız da, etik kurallarımız da çocukları bu konuda koruma altına almış. Türkiye’de bırakın çalışmayı bunun için bir niyet de yok. ABD’de Moderna’nın yürüttüğü çalışma dışında bir çalışma yok. Bu tip ürünlerde, aşılarda ‘ille getirin, Türkiye’de de çalışma yapın, onun sonuçlarını getirin’ demiyorsunuz. Yapılan çalışmalara bakarak ruhsat veriyorsunuz. Her ürün Türkiye’de çalışması yapılarak ruhsat almıyor. Diyelim önümüzdeki ay sonu çalışma biter, o çalışma sonuçları ile firmalar ülkelerin sağlık otoritelerine başvurur, izinlerini alır başlarlar hemen. Öyle yıllar sürecek bir şey yok. Yeniden hayvan deneyleri, yeniden faz 1 çalışmaları yapılmıyor. Yetişkinlerde faz 4 dediğimiz, ruhsatı alınan aşıların sadece faz 3 çalışması yapılıyor çocuklarda, ondan sonra izinler veriliyor” diye konuştu.

    ‘BAĞIŞIKLIK İÇİN YETİŞKİNLERİN TAMAMININ AŞILANMASI LAZIM’

    Aşılama sırası gençlere geldiğinde aşı kararsızlıkları ile karşılaşılabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ceyhan, “Diyelim ki toplumun yüzde 70 ila 80 arası bu inaktif aşı ile korunuyor. Bizim hedefimiz nedir; toplumun en az yüzde 60’ını aşı ile bağışık hale getirmek. O halde demek ki bizim bu amaca ulaşabilmemiz için toplumun yüzde 80’ine yakınını aşılamamız lazım. Toplumun yüzde 20’si çocuk zaten, o yaş grubuna bu aşıları uygulayamıyorsunuz. O halde şu andaki mevcut durumda yetişkinlerin neredeyse tamamının aşılanması lazım. Böyle sayısı oldukça yüksek gruplar aşılanmaktan çekinirseler, aşı yaptırmazlarsa istediğimiz hedefe ulaşamayız zaten. O da zorlaştırıyor işimizi. Toplumda yeni çıkmış pandemi aşısını o kadar yüksek oranda yapabilmeniz için çok büyük gayretler sarf etmeniz lazım. Gençlere doğru gittikçe aşı kararsızlığı ile de karşılaşabiliriz, bunun için de şimdiden muhtemelen bakanlık, planlamalar, programlar hazırlıyordur” ifadesini kullandı.

  • Korkutan uyarı: Türkiye tamamen kapanabilir

    Korkutan uyarı: Türkiye tamamen kapanabilir

    Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, risk haritasında rengi kırmızı olan il sayısının 25’den 39’a çıkması üzerine, “Avrupa’da olduğu gibi Türkiye de çok büyük olasılıkla üçüncü dalganın içerisinde. Bu tırmanış trendi daha devam edecek olursa, Türkiye’nin tamamen kapanması dahi söz konusu olabilir” dedi.

    Sağlık Bakanlığı’nın ‘risk’ haritasındaki kırmızı renkli il sayısı, 14 ilin ilave olmasıyla 25’den 39’a yükseldi. ÇOMÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, son dönemde maske, mesafe, el hijyeni gibi önlemlere çok fazla uyulmadığını belirterek, şunları söyledi:

    “Tehlike büyük. Halihazırda Avrupa’da olduğu gibi Türkiye de çok büyük olasılıkla üçüncü dalganın içerisinde. Bu tırmanış trendi devam edecek olursa, Türkiye’nin tamamen kapanması dahi söz konusu olabilir. Eğer normalleşme konuşulur pozisyondayken, geriye adım atmak istemiyorsak azami önem göstermemiz lazım.”

    ‘TÜRKİYE’DE HENÜZ ADI KONMAMIŞ BİR TÜRKİYE MUTANTI OLABİLİR’

    Son dönemde dünyada olduğu gibi Türkiye’de de salgının yükselmesiyle ilgili kaygı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şener, “Çünkü İngiltere, Afrika, Brezilya mutantı gibi tanımlanmış mutantlar var. Türkiye’de de henüz adı konmamış bir Türkiye mutantı olabilir; Karadeniz mutantı, İstanbul mutantı olabilir. Bu mutantın tanımlanmasıyla birlikte, Türkiye’deki son birbuçuk ayda hızlı bir şekilde tırmanan rakamların sebebini de değişime bağlayabiliriz” diye konuştu.

    ‘ÇANAKKALE’DE MUTANT VİRÜS SAYISINDA BİR ARTIŞ VAR’

    Çanakkale’de son bir haftada vaka sayısının 2 katına çıkmasını da değerlendiren Şener, şunları söyledi:

    “Çanakkale’de mutant virüs sayısında bir artış var. Özellikle İngiltere mutantı özelinde baktığımızda çok hızlı yayıldığını biliyoruz. Yüksek oranda bulaşımın arttığını biliyoruz. Hafta sonları ilçelerden özellikle şehir merkezine ciddi anlamda insan trafiği olduğunu görüyoruz. Çünkü hafta sonuyla hafta içi arasında trafik çok ciddi anlamda değişiyor. Kordona gittiğimiz de özellikle cumartesi günleri çok ciddi yoğunluk olduğunu görüyoruz. Bunların hepsi birer faktör, vatandaşlarımız bu önlemlerin bilincine varıp uymadığı sürece, bu salgının hızının önünü kesmek mümkün değil.”

  • Borsa İstanbul’da işlemler geçici olarak durdu

    Borsa İstanbul’da işlemler geçici olarak durdu

    Yeni haftaya sert düşüşle giren Borsa İstanbul’da son dakika haberine göre, düşüşün yüzde 5’i aşmasıyla işlemler geçici olarak iki kez durduruldu.

    Borsa, yeni haftaya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanlığında yaşanan değişiklik kararının ardından sert düşüşle girdi. BIST 100 endeksi güne yüzde 6,65 düşüşle 1.427 puandan başladı. Açılışta bankacılık endeksi yüzde 8’i aşan düşüş kaydetti.

    İŞLEMLER GEÇİCİ OLARAK DURDU

    Borsa İstanbul’da son dakika haberine göre, düşüşün yüzde 5’i aşmasıyla işlemler geçici olarak durduruldu. Saat 10.30 itibari ile durdurulan işlemler yeniden başladı.

    BORSA İSTANBUL’DAN AÇIKLAMA

    Borsa İstanbul’dan yapılan açıklamada, “Endekse Bağlı Devre Kesici Sistemi Devreye girmiştir. Pay Piyasasındaki tüm sıralarda, VİOP’ta işlem gören pay ve pay endekslerine dayalı sözleşmelerde işlemler geçici olarak durdurulmuştur. Pay Piyasasında sürekli işlem yöntemi uygulanan paylarda 10.30’dan itibaren işlemlere kaldığı yerden sürekli işlem ile devam edilecektir. ” ifadeleri kullanıldı.

    10:38’DE İKİNCİ KEZ DURDU

    Fakat düşüşün yüzde 7 olmasıyla ikinci devre kesici sistemi devreye girdi. Borsadan yapılan açıklamada, “Saat 10:38:20 itibarıyla Endekse Bağlı Devre Kesici Sistemi Devreye girmiştir. İşlemler 11.08’den itibaren kaldığı yerden devam edecek” denildi.

  • Kabinede değişiklik iddiası: Kongre öncesi değişebilir

    Kabinede değişiklik iddiası: Kongre öncesi değişebilir

    AK Parti’nin 7. Olağan Kongresi için geri sayım devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine değişikliğine gidebileceği konuşuluyor.

    AK Parti’nin 24 Mart’ta gerçekleştireceği 7. Olağan Kongre için geri sayım devam ederken partiyi 2023 seçimlerine taşıyacak yöneticilerin yanı sıra, kabinede de kısmi değişikliğe gidileceği beklentisi nedeniyle kulisler hareketli.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu mesaisinin önemli bölümünü kabine ve parti yönetimini şekillendirmek için ayırdığı kulislerde yansıyan bilgilerden.

    Erdoğan’ın, AK Parti’nin en üst karar organı olan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun (MKYK) en az yarısını değiştireceği, kabinede kapsamlı değişime gidebileceği, bazı bakanların parti yönetime kaydırılabileceği, buna karşın kabinede ise siyasetçi kökenli isimlere daha fazla yer verileceği konuşuluyor.

    AK Parti’nin 24 Mart Çarşamba günü Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek 7. Olağan Büyük Kongresi için hazırlıklar tamamlanma aşamasına geldi.

    Kongrenin ana sloganı ise “Türkiye için güven ve istikrar” olarak belirlendi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, genel başkanlık için tek aday olacağı kongrede, partinin en üst karar organı olan 50 üyeli MKYK üyeliği seçimi ile 11 üyeli Merkez Disiplin Kurulu üyeliği için seçim yapılacak.

    DAR KAPSAMLI TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ OLABİLİR

    Kongrede ayrıca tüzük değişikliği yapılması da planlanıyor. Bu kapsamda internet parti içinde iki yeni başkanlık kurulması yönünde olduğu ifade ediliyor.

    AK Parti içinde tüzük değişikliği ile genel başkanvekilliğinin kaldırılıp, “siyasi ve hukuk işleri başkanının” aynı zamanda genel başkanvekili olması önerisi de gündeme gelmişti.

    Ancak bu konudaki tüzük değişikliğinin kongrede yapılıp yapılmayacağı netleşmiş değil.

    KONGRE ÖNCESİ KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ BEKLENTİSİ

    Ancak asıl merak edilen 2018’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesinden bu yana, Berat Albayrak’ın istifası ve Cahit Turan’ın Ulaştırma Bakanlığı’ndan alınması dışında kabinesini koruyan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongre öncesi veya sonrasında bir kabine değişikliğine gidip gitmeyeceği.

    Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan birçok büyükşehir belediyesinin kaybedildiği 2019 yerel seçimlerinden sonra seçmenin verdiği mesajı aldığını ve “değişime gidecekleri” mesajını vermişti.

    Ancak seçimden hemen sonra böyle bir değişime gitmenin kırgınlıkları artıracağı hesap edilerek değişim, kongre sürecine ertelenmişti.

    AK Parti kulislerinde bu nedenle değişimin parti yönetimiyle sınırlı kalmayacağı belirtilerek kabinede de kısmi değişikliğe gidilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

    Erdoğan’ın hafta sonu mesaisinin önemli bölümünü kabine ve parti yönetimini şekillendirmek için ayırdığı ve randevularını da büyük ölçüde bu nedenle iptal ettiği belirtiliyor.

    Erdoğan’ın değiştireceği bazı bakanları MKYK’ya alma yoluna gidebileceği, bu nedenle de kabine değişikliğinin çarşamba günü yapılacak kongreden hemen önce yapabileceği belirtiliyor.

    KABİNEDE SİYASET KÖKENLİLER ARTABİLİR

    İlk cumhurbaşkanlığı kabinesini alanında uzman isimlerden seçen Erdoğan’ın, yeni kabinede siyasetçi kökenli isim ağırlığının artacağı beklentisi yüksek.

    Ancak cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde kabineye giren milletvekilinin TBMM üyeliği sona eriyor.

    Erdoğan daha önce 5 milletvekili istifa ettirip kabinede görevlendirildiği için, yeni kabineye parlamentodan alacağı isimlerin son derece sınırlı olacağı, bazı eski milletvekillerinden ya da halen parti yöneticisi olan bazı isimlerin kabineye girebileceği belirtiliyor.

    Yeni kabineye girebilecek isimler arasında halen parti sözcüsü olan Ömer Çelik’in de adı geçiyor. Eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın adı ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da Meclis grup başkanlığı için konuşuluyor.

    Yıldırım’ın grup başkanı olması durumunda ise Naci Bostancı’nın kabineye kaydırılabileceği yorumu yapılıyor.

    BERAT ALBAYRAK DÖNEBİLİR Mİ?

    Kasım ayında Instagram üzerinden Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden ayrıldığını duyuran Berat Albayrak’ın parti veya kabinede yer alıp almayacağı da merak konusu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde muhalefetin özellikle Merkez Bankası döviz rezervindeki erime üzerinden hedef aldığı Albayrak’a sahip çıkmış ve muhalefete de “Damat kadar taş düşsün başınıza” sözleriyle tepki göstermişti.

    Erdoğan’ın özellikle Enerji Bakanlığı döneminden övgüyle söz etmesi nedeniyle Albayrak’ın yeniden kabineye dönebileceği yorumlarına neden olmuştu.

    Parti içinde bir grup “Bitti o iş” diyerek bu olasılığa şans tanımazken parti yönetimine, cumhurbaşkanı yardımcılığı veya Enerji Bakanlığı’na getirilebileceği iddiasını seslendirenler de var.

    Şimdi merak edilen, istifasında etkisi olduğu iddia edilen Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı’ndan alınmasıyla Albayrak’a dönüş vizesi çıkıp çıkmayacağı.

    BAKANLIKLAR BÖLÜNEBİLİR

    Yeni hükümet sisteminde Çalışma ile Aile Bakanlığı, Hazine ile de Maliye Bakanlığı birleştirilmişti. Ancak ilerleyen süreçte başta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere birleştirilen bazı bakanlıkların iş yükünün fazlalığı veya faaliyet alanlarının farklı olması nedeniyle sorunlar yaşandığı, bu nedenle bazı bakanlıkların yeniden ayrılabileceği konuşuluyor. Bu kapsamda, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bölünebileceği beklentisi dile getiriliyor.

    Bölünme halinde, eski Bakan Faruk Çelik’in yeniden Çalışma Bakanı olabileceği konuşuluyor.

    MKYK’NIN EN AZ YARISI DEĞİŞEBİLİR

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti yönetiminde de kapsamlı değişikliğe gideceği belirtiliyor. İl ve ilçe teşkilatlarının yaklaşık yüzde 70 oranında yenilendiğine dikkat çekilerek, MKYK’nın da en az yarısının değişebileceği yorumu yapılıyor.

    Kulislerde MKYK’daki milletvekili sayısının azaltılacağı, buna karşın eski milletvekili veya deneyimli siyasetçilerin MKYK’de daha fazla yer bulacağı ifade ediliyor.

    Ancak MKYK içinde seçilecek Merkez Yönetim Kurulu’nda ise milletvekili ağırlığının korunacağı ifade ediliyor.

  • Prof Ceyhan açıkladı: Türkiye’de mutasyonlu hasta sayısı

    Prof Ceyhan açıkladı: Türkiye’de mutasyonlu hasta sayısı

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’de mutant virüslü vakaların 10’da 1’inin tespit edildiğini belirterek, “Demek ki biz bu 41 binin 400 binler civarında olduğunu tahmin edebiliriz” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, mutasyonun yayıldığını, 76 ilde toplam 41 bin 488 İngiltere mutantı görüldüğünü açıklamıştı. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mutasyonu hemen ‘kötüye gidecek, daha ağır seyredecek’ diye beklememek gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, virüsün daha iyiye ya da daha kötüye gitmesi için her iki durumda da iki farklı mutasyonun aynı virüste gelişmesi gerektiğini vurgulayarak, “Birinde daha ağır seyredecek hale gelecek, iyi senaryoda da daha iyi seyredecek hale gelecek; ama her ikisinde de mutlaka daha bulaşıcı hale gelmesi lazım. Daha bulaşıcı hale gelmezse, orijinal virüsün yerini alması mümkün olmaz. Bu ilk değişiklik olduktan sonra, burada bir mutasyona uğramaz bu şekilde devam ederse vaka sayılarının arttığını göreceğiz” dedi.

    ‘400 BİNLER CİVARINDA OLDUĞUNU TAHMİN EDEBİLİRİZ’

    Prof. Dr. Ceyhan, Türkiye’de açıklanan 41 bin 488 İngiltere mutasyonu olduğunu anımsatarak, “Burada da yine orijinal virüste olduğu gibi biz kabaca 10’da 1’ini tespit ediyoruz. Demek ki biz bu 41 binin 400 binler civarında olduğunu tahmin edebiliriz. Ülke içinde mutant virüs bir yerlerde çok görülüyorsa, oraların diğer bölgeler ile ilişkisinin kısıtlanması lazım. Biz böyle bir tedbir almadık. Virüsü taşıyan ya da belirtisi olmayan insanlar seyahat ediyorlar. Neden ‘Karadeniz’den sonra ikinci çok vaka artacak il İstanbul’ dedik? Binlerce insan her gün o bölgeden İstanbul’a seyahat ediyor. Bu giden insanlar, mutant virüsü yaymaya başlıyor, siz o sırada fark ediyorsunuz. Siz, ‘orada lokal tedbirler alalım’ diye karar aldığınızda bir bakıyorsunuz mutant virüs yayılmış. Farkına vardıktan sonra tedbir almanın çok etkili olmamasının nedeni bu. Bütün Türkiye çapında bu tedbirleri uygulamadığınız sürece, vakanın arttığı yerde lokal tedbirler uygulayarak salgını kontrol altına alamayız” ifadesini kullandı.

    ‘SEYAHATLERİN KISITLANMASI LAZIM’

    Seyahat serbestliğine dikkat çeken Ceyhan, “Virüs taşıyan herkes istediği yere gidebiliyor. Siz bir yerden çok büyük gayretler sarf ederken, vakalar koltuğunuzun altından kaçıp başka yerlere gidiyor. Ülke çapında genel tedbir uygulanması gerekir, tabii ki bir yerde anormal bir artış varsa oraya ayrıca özel tedbirler uygularsınız. Türkiye’nin geneline uygulanan ve vakaların azaldığı dönemde de devam eden bir önlemler paketi olması lazım. Özellikle mutasyonun yoğun olduğu illere gidiş çıkışlar kontrollü olmalı. Bir işiniz varsa, onu belgeliyorsanız, zaten özel izinle test yaptırarak gidebilirsiniz; ama sadece seyahat, gezme, ziyaret amaçlı gidişlerin mutasyonun yoğun olduğu yerler için kısıtlanması lazım. ‘Mutant virüs, hangi illerde artıyor, hangi illerde artmıyor’ salgın kontrolü açısından hiçbir önemi yok. ‘Şu an her yerde artıyor’ diye düşünmek lazım. İl bazında önlemler alarak bu salgını kontrol etmiş bir ülke yok” dedi.

    ‘MUTANT VİRÜSLER ORİJİNAL VİRÜSÜN YERİNİ ALACAK’

    Prof. Dr. Ceyhan, mutant virüsün en çok görüldüğü yaş grubuna ilişkin, “Arka arkaya bazı ülkelerden, mutant virüs ortaya çıkan hastaların daha küçük çocuklar olduğu, özellikle 0-9 yaş grubundaki vaka sayısında artışa yol açtığı rapor edildi. Daha çok küçük çocukları etkilediği, orijinal virüs kadar yaşlı kişileri değil, daha genç kişileri etkilediği gösterilmiş. Daha mutant virüs ortada yokken aşı firmaları üretim kapasitelerini açıklıyordu; ama işin içine girince o kadar yüksek dozlu aşı üretemiyorlar. Bu arada mutasyon çıkıp yayılmaya başlayınca, bazı firmalar üretim kapasitelerini mutant virüse yönlendirmeye başladı. Benim de tahminim aylar içinde bulaşma hızındaki farklılık nedeniyle mutant virüsler orijinal virüsün yerini alacak. Mutant virüse daha etkili aşılar geliştirmek firmalar açısından da daha karlı görülüyor, ihtiyaç da daha yüksek gibi olacak” diye konuştu.