Kategori: Türkiye

  • Kısıtlamanın bilançosu açıklandı

    Kısıtlamanın bilançosu açıklandı

    İçişleri Bakanlığı, 22 Şubat-1 Mart tarihleri arasında sokağa çıkma kısıtlamasına uymayan toplam 39 bin 604 kişiye adli ya da idari işlem yapıldığını açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Covid-19 salgınıyla mücadelede toplumsal ve bireysel sağlığın korunmasına yönelik uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına devam edildiği belirtildi.

    Bu kapsamda hafta içi 21.00 ile 05.00 saatleri arasında, hafta sonu ise Cuma akşamı saat 21.00’den Pazartesi günü saat 05.00’e kadar sokağa çıkma kısıtlanması uygulandığı hatırlatıldı.

    Sokağa çıkma kısıtlamasına vatandaşların büyük oranda uyum sağladığı, uymayan toplam 39 bin 604 kişiye 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve TCK’nın ilgili maddeleri kapsamında adli ya da idari işlem yapıldığı kaydedildi.

    Açıklamada, “Pandemi ile mücadelemiz sona erip, normalleşme sürecine geçinceye kadar temizlik, maske ve mesafe olmak üzere diğer kurallara uymayı sürdürmeliyiz. Aziz milletimize; bu süreçte göstermiş olduğu sabır, fedakârlık ve anlayıştan dolayı teşekkür ediyoruz” denildi.

  • Doğal gaza yılın 3. zammı

    Doğal gaza yılın 3. zammı

    BOTAŞ, mart ayı doğal gaz satış tarifesini açıkladı. Ocak ve şubattaki zamların ardından mart ayında da konut, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri abone gruplarında yüzde bir zam yapıldı.

    Havaların soğumasıyla birlikte tüketimi artan doğal gaza bir zam daha geldi. BOTAŞ’tan yapılan açıklamaya göre mart ayında konut, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri abone gruplarına yüzde 1 zam yapıldı.

    Doğal gaza gelen yeni zammı Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş., (BOTAŞ) internet sitesinden duyurdu.

    Yayımlanan mart ayı tarife tablosuna göre konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine uyguladığı satış fiyatı, şubatta geçerli olan tarifeye göre yüzde bir artışla 1000 metreküp doğal gaz için 1289 lira oldu.

    Ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri için ise tarife 1442 lira olarak belirlendi.

    BOTAŞ, doğal gazda fiyat tarifelerini aylık olarak açıklıyor. Şirket, Ocak ve Şubat ayında da doğal gaz tarifesine yüzde 1 zam yapmıştı.

  • Türkiye’de vaka sayısı 9 binin altında

    Türkiye’de vaka sayısı 9 binin altında

    Türkiye’nin 28 Şubat 2021 tarihli günlük koronavirüs hasta tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklanan güncel tabloya göre; Türkiye’de son 24 saatte 109 bin 639 Kovid-19 testi yapıldı, 8 bin 424 kişinin testi pozitif çıktı, 66 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 1.191 oldu, 6 bin 511 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 572 bin 234’e yükseldi.

  • Türkiye’nin günlük vaka tablosu açıklandı

    Türkiye’nin günlük vaka tablosu açıklandı

    Türkiye’nin 26 Şubat 2021 tarihli günlük koronavirüs hasta tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklanan güncel tabloya göre; Türkiye’de son 24 saatte 128 bin 387 Kovid-19 testi yapıldı, 9 bin 205 kişinin testi pozitif çıktı, 74 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 1.195 oldu, 10 bin 282 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 556 bin 785’e yükseldi.

  • Prof. Dr. Ceyhan: Mutasyonda yol ayrımına geldik

    Prof. Dr. Ceyhan: Mutasyonda yol ayrımına geldik

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, mutasyona iki yönlü bakmak gerektiğini söyledi. Ceyhan, “Kötü senaryo; bu mutasyonu taşıyan virüsler eğer daha öldürücü, daha ağır seyredici ikinci mutasyona da tabi olursalar; daha kötü seyreden bir hastalık ile karşı karşıya kalacağız. İyi senaryo; hep başından beri bahsettiğimiz pandeminin mutasyon ile bitme sürecindeki aşamalardan biri gerçekleşmiş oldu diye düşünebiliriz. Pandeminin bu şekilde sona ermesi için, aynı virüsün iki farklı mutasyonu geçirmesi lazım” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün Türkiye’de de görünen mutasyonlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Ceyhan, aslında yüzlerce farklı mutasyonun olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, “İngiltere mutasyonu yüzde 30 civarında daha fazla bulaşıyor. Brezilya mutasyonları yüzde 70-80 daha çok bulaşıyor. Aynı virüsler sürekli yeni mutasyonlar da geçiriyor” dedi.

    ‘ŞU AN TAM YOL AYRIMINA GELDİK’

    Prof. Dr. Ceyhan, mutasyona iki yönlü bakmak gerektiğini belirterek, “Kötü senaryo; bu mutasyonu taşıyan virüsler eğer daha öldürücü, daha ağır seyredici ikinci mutasyona da tabi olursalar, hem daha hızlı hem de daha kötü seyreden bir hastalık ile karşı karşıya kalacağız. İyi senaryo; hep başından beri bahsettiğimiz pandeminin mutasyon ile bitme sürecindeki aşamalardan bir tanesi gerçekleşmiş oldu diye düşünebiliriz. Pandeminin bu şekilde sona ermesi için aynı virüsün iki farklı mutasyon geçirmesi lazım. Biri daha hafif seyreden, daha az öldüren hale gelmesi lazım; ikincisi de daha çok bulaştırır hale gelmesi lazım. Daha çok bulaştırmazsa, iyi mutant virüs zaten orijinal Vuhan virüsünün yerini alamaz. Biz şu an da tam o yol ayrımına geldik. Bundan sonra gideceğimiz yolda karşımıza iyi bir mutasyon mu çıkacak, kötü bir mutasyon mu çıkacak bilmiyoruz. Şu ana kadar olan mutasyonların hastalığı daha ağır hale getirmediğini gördük. Korku şu; aşıdan daha az etkilenen, önlenmesi daha zor, daha bulaştırıcı hale gelmiş bir virüs ikinci bir mutasyonu geçirip de daha kötü seyreden hale gelirse siz adapte olup, yeni aşı çıkartıp, bunu kontrol etmeye kalkana kadar bütün dünyaya yayılır virüs” diye konuştu.

    ‘AŞIDA BEKLEDİĞİMİZ İKİ OLAY GERÇEKLEŞMEDİ’

    Prof. Dr. Ceyhan, pandemi aşısında bekledikleri iki olayın gerçekleşmediğini söyledi. Ceyhan, bunlardan birinin aşılı kişilerin birbirine ya da başka kişilere virüsü bulaştırmasının engellemesi olduğunu kaydederek, “Şu an kullanıma hazır aşıların hiçbirinin böyle bir özelliği yok. Biz, tamam kişileri ölümden koruyacağız; ama pandemi sürüp gidecek böyle. Bir anda bir mutasyona uğrayacak virüs ve yeniden biz insanları aşılamaya başlayacağız, dolayısıyla beklediğimiz ilk şey gerçekleşmedi. İkinci, bu mutasyonların mümkün olduğu kadar düşük olması için uğraşmak lazım, ‘süreleri uzatalım daha iyi cevap oluyor’ şeklindeki yaklaşımlar pendemi aşıları için yanlış bir yaklaşımdır. 1’inci dozu yapıyorsunuz maksimum yüzde 50 civarında bir etkinlik oluyor, siz yüzde 50 etkinlikle virüsü aylarca yan yana getirirseniz o virüs eninde sonunda mutasyon geliştiriyor. Yani aşı olmasa mutasyon geliştirme şansı 1’ise, yüze çıkıyor o zaman. Dolayısıyla kısa süre içinde aşılamayı en kısa sürede bitirmemiz lazım, bitirmekten şunu kastediyoruz; eğer mutasyonlu virüs yayılmazsa dünyada yüzde 60’ı toplumun bağışık hale gelene kadar; ama eğer mutasyonlu virüs yayılırsa o zaman yüzde 80’ini aşılamamız lazım. Mutasyonlar artmadan bizim bir an önce toplumun yüzde 60’ını aşı ile bağışık hale getirmemiz lazım. İki aşı arasında minimum süreleri kullanmak gerek, maksimum süreleri değil” dedi.

  • Çöl tozu uyarısı: Virüs havada daha fazla kalır

    Çöl tozu uyarısı: Virüs havada daha fazla kalır

    Avrupa’yı etkisi altına alan çöl tozlarının, hafta sonu yoğunluğu azalarak, Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, çöl tozlarının yoğun olacağı yerlerdeki vatandaşa kapı ve pencereleri kapatmaları uyarısında bulundu. Çöl tozları nedeniyle virüsün havada daha fazla kaldığını belirten Şenyiğit, “Çöl tozlu bölgelerde virüsler, daha fazla risk teşkil edebilir. Dışarı çıkmamız gerekiyorsa maskeye daha fazla dikkat etmemiz ve mümkün olduğunca dışarıda daha az durmamız gerekir” dedi. Şenyiğit ayrıca Avrupa’daki mutasyonlu virüsün çöl tozlarıyla gelemeyeceğini de vurguladı.

    Kuzey Afrika üzerinde oluşan alçak basınç sistemiyle havalanan çöl tozları ve kumlar, yüksek basınç alanında bulunan Avrupa’yı etkisi altına aldı. Çöl tozlarının hafta sonu ise yoğunluğu azalarak, Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, çöl tozlarının KOAH hastası, bronşit ve astımı olanlarda atak sıklığını artırabildiğini söyledi. Prof. Dr. Şenyiğit, çöl tozlarının yoğun olacağı yerlerdeki vatandaşa kapı ve pencereleri kapatmaları uyarısında bulundu. Kronik rahatsızlığı olanların daha dikkatli olması gerektiğini dile getiren Şenyiğit, “Bronşiti, alerjisi ve astımı olan hastaların biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor. Eğer o bölgede çöl tozları çok aktifse bu nasıl belli olur? Pencereden baktığınız zaman bulanık bir hava varsa o zaman çöl tozlarının o bölgede etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu dönemde pencere açılmayacak, kapılar açılmayacak, zaten sokağa çıkma kısıtlaması da var hafta sonu. İvedi bir ihtiyaç için dışarı çıkmak gerekiyorsa o hastanın kendisi dışarı çıkmayacak, mutlaka başkasını gönderecek ve ihtiyacını öyle giderecek” diye konuştu.

    ‘ÇÖKME HIZI YAVAŞLAYAN VİRÜS, HAVADA DAHA FAZLA ASILI KALIYOR’

    Çöl tozlarının etkisiyle çökme hızı yavaşlayan virüslerin, havada daha fazla asılı kaldığını ve bunun da daha fazla risk teşkil ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Şenyiğit, “Lütfen, çöl tozları eğer yaşadığımız bölgede etkinse havada kendini belli ediyorsa dışarı çıkmayalım. Alerji, astım, KOAH varsa çok dikkatli olmamız gerekiyor. Virüslerin çökme hızını etkileyen farklı etmenler var. Mesela rutubetli, nemli havalarda virüslerin çökme hızı daha yavaşlıyor ve dolayısıyla bulaşıcılığı da artıyor. Bundan dolayı çöl tozlarının yoğun olduğu bölgelerde, virüslerin havada daha fazla kalacağını ve daha fazla risk teşkil edeceğini düşünüyorum. Bu nedenle hafta sonu eğer dışarı çıkmamız gerekiyorsa maskeye daha fazla dikkat etmemiz, mümkün olduğunca da dışarıda daha az durmamız gerekiyor” dedi.

    ‘ÇÖL TOZLARI, AVRUPA’DAKİ MUTASYONLU VİRÜSÜ TAŞIMAZ’

    Avrupa’daki mutasyonlu virüsün çöl tozlarıyla gelemeyeceğini de vurgulayan Prof. Dr. Şenyiğit, “Çöl tozlarının olduğu ortamda eğer virüsü pozitif olan bir hasta varsa öksürmeyle beraber virüs, o ortamda biraz daha uzun süre kalabilir. Avrupa’dan o mutasyonlu virüslerin çöl tozlarıyla birlikte gelmesi beklenmez” diye konuştu.

  • Türkiye’de günlük vaka sayısında artış devam ediyor

    Türkiye’de günlük vaka sayısında artış devam ediyor

    Türkiye’nin 24 Şubat 2021 tarihli günlük koronavirüs hasta tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklanan güncel tabloya göre; Türkiye’de son 24 saatte 124 bin 15 Kovid-19 testi yapıldı, 9 bin 561 kişinin testi pozitif çıktı, 72 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 1.200 oldu, 5 bin 297 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 540 bin 293’e yükseldi.

  • Kademeli normalleşmede ayrıntılar belli oldu!

    Kademeli normalleşmede ayrıntılar belli oldu!

    Türkiye’de kademli normalleşme 1 Mart’ta başlıyor. Vatandaşlar normalleşmeye az bir süre kala ilk alınacak kararları merak ediyor.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son Kabine Toplantısı sonrasında Türkiye’nin 1 Mart’ta kademeli normalleşmeye başlayacağını açıklamıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kademeli normalleşmeyele ilgili “Normalleşme adımlarını titizlikle çalışıyoruz. Yerinde karar dönemi ile kademeli normalleşecegiz. 1 Mart itibarıyla süreç belirlenen kriterler çerçevesinde 4 risk seviyesinde valilerimiz başkanlığındaki il hıfzıssıha kurullarıyla başlayacak” açıklamasını yapmıştı.

    1 Mart’a az bir süre kala vatandaşlar normalleşmenin nasıl olacağını merak ediyor. Türkiye Gazetesi’nin bugünkü manşetinde Yücel Kayaoğlu imzasıyla yayımlanan habere göre her şehir kendi verilerine göre normalleşmeye başlayacak. Veriler 7 ve 14 gün süreyle takip edilecek. Normalleşme kapsamında ilk başta yüz yüze eğitim, kafe ve lokantaların açılması ile hafta sonu sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması planlanıyor. Mart ortasından itibaren ise ikinci doz aşısını yaptıran 65 yaş üstü vatandaşlara yönelik sınırlamaların kaldırılması bekleniyor.

    BİLİM KURULU ÜYESİ KRİTERLERİ AÇIKLAMIŞTI

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada normalleşme kararları için Sağlık Bakanlığınca belirlenen kriterlerin esas olacağını belirtmişti.

    Restoran ve kafelerle ilgili belirlenen kriterlerle ilgili önemli açıklamalarda bulunan İlhan, şu ifadelere yer vermişti;

    “Sıkı kurallar ve denetlemeler çerçevesinde, yemek yenilen iç mekanlara kapasite sınırlaması getirilebilir. İşletme personeline düzenli olarak Kovid-PCR testi yapılabilir. İşletme personeline ilerleyen süreçte aşı yapılabilir. Müşterilerden mekana alınmadan önce HES kodu istenebilir. Girişte, kişilerin ateş ölçümü yapılabilir.

    Öte yandan, mekanda masalar arasındaki mesafe en az 1,5-2 metre olacak şekilde yerleştirilebilir ve masada çapraz oturma düzeni oluşturulabilir. Maskeler ancak ve ancak yemek yenilirken çıkarılabilir. Müşterilerin mekanda bulunma süresine sınırlama getirilebilir. Bulaşma riskinin önlenebilmesi amacıyla, söz konusu mekanlarda müşterilerin yüksek sesle konuşmasına ve ortamda canlı müzik yapılmasına izin verilmeyebilir.”

  • Normalleşme için öne çıkan 4, alarm veren 12 il

    Normalleşme için öne çıkan 4, alarm veren 12 il

    Koronavirüsle mücadelede yeni döneme 1 Mart’ta geçilmesi planlanırken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, nüfusa oranla haftalık il il vaka sayılarını paylaştı. Kısıtlamaların kaldırılması için şimdilik sadece 4 il “düşük risk” kategorisinde bulunurken, 12 il ise alarm veriyor.

    1 Mart’tan itibaren koronavirüsle mücadelede yeni döneme geçiliyor. Buna göre, illerin pandemi seviyesini gösteren ‘düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli’ kategorilerine geçiş kriterleri oluşturulacak.

    100 binde 10’un altındaki iller ‘düşük riskli’, 11-35 arası ‘orta riskli’, 36-100 arası ‘yüksek riskli’, 100’ün üstündeki iller ise ‘çok yüksek riskli’ sayılacak.

    Bu iller haritada sırasıyla mavi, sarı, turuncu ve kırmızı olarak gösterilecek. Peki Hangi illerde kısıtlamalar kalkacak hangi illerde kısıtlamalar kalkmayacak?

    EN DÜŞÜK RİSKLİ 4 İL

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün açıkladığı 100 bin nüfusa oranla haftalık vaka sayılarına bakıldığında “düşük riskli” kategorisinde şimdilik 4 il bulunuyor. Bunlar 100 binde 3,21 ile Hakkari, 3,91 ile Şırnak, 8,51 ile Muş ve 8,71 ile Batman.

    Vaka sayılarının bu şekilde devam etmesi durumunda kademeli gevşemede bu iller öne çıkacak. Hangi durumda, hangi yasakların kalkacağına ilişkin bu listeler, il hıfzıssıhha kurullarına gönderilecek.

    12 İL ALARM VERİYOR

    Dün itibarıyla vaka oranı 100’ün üzerinde olan 12 il ise “çok yüksek riskli” kategorisinde. Bu iller sırasıyla şu şekilde; Ordu 228,40; Giresun 217,51; Samsun 202,94; Trabzon 207,54; Rize 200,08; Tokat 149,20; Osmaniye 134,90; Adıyaman 120,64; Aksaray 108,27; Karaman 105,92; Sakarya 103, 01; Konya 101,95.

    Vaka sayılarını düşüremezse bu iller gevşeme için biraz daha beklemek zorunda kalacak. Hatta yeni önlemler de gündeme gelebilecek. Her ilçeye yönelik ayrı kararlar alınmayacak, değişimler, bir haftalık ya da 14 günlük izlemelerden sonra yapılacak.

    Yeni sürecin haziran ayına kadar devam etmesi planlanıyor.

     

  • Türkiye’yi bir ayda 509 bin yabancı ziyaret etti

    Türkiye’yi bir ayda 509 bin yabancı ziyaret etti

    Türkiye’yi ocak ayında ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71,48 azalarak 509 bin 787 oldu.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre; 2021 yılı ocak ayında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yıla göre yüzde 71,48 oranında azalış gösterdi.

    Ocak ayı ziyaretçi sayısı 509 bin 787 olarak kayıtlara geçerken, bunlardan 2 bin 901 kişiyi günübirlik ziyaretçiler oluşturdu.

    Ayrıca ocak ayında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin en çok yüzde 65,60 oranla İstanbul’dan yurda girdiği belirlendi.

    İstanbul’dan yurda giren yabancı ziyaretçi sayısı 334 bin 825, Edirne’den 52 bin 698, Antalya’dan 47 bin 23, Şırnak’tan 15 bin 681, Artvin’den ise 8 bin 779 olarak kaydedildi.