Kategori: Türkiye

  • Covid-19 5 bin mutasyon geçirdi

    Covid-19 5 bin mutasyon geçirdi

    Kocaeli Üniversitesi Covid-19 Laboratuvarları Sorumlusu Prof. Dr. Aynur Karadenizli, SARS CoV2 olarak bilinen koronavirüsün şu ana kadar yaklaşık 5 bin mutasyon geçirdiğine dikkat çekerek, büyük pandemilerde ilerleyen zamanlarda iyi yönde mutasyonlar ortaya çıktığını, ancak Covid-19 virüsünün henüz bu aşamaya ulaşmadığını belirtti.

    Tüm dünyayı 1 yılı aşkın süredir etkisi altına alan koronavirüs, son dönemlerde mutasyona uğrayarak bulaşıcılığını artırdı. Özellikle İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan mutasyona uğramış koronavirüs vakalarında bulaşıcılık yüzde 70 oranında yükseldi. Türkiye’ye de görülen mutant virüsler hakkında değerlendirme yapan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kocaeli Üniversitesi Covid-19 Laboratuvarları Sorumlusu Prof. Dr. Aynur Karadenizli, mutasyon yaşanmasının tüm virüslerin doğasında olan normal bir durum olduğunu söyledi. SARS CoV2 olarak bilinen koronavirüsün şu ana kadar yaklaşık 5 bin mutasyon geçirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Karadenizli, büyük pandemilerde ilerleyen zamanlarda iyi yönde mutasyonlar ortaya çıktığını, ancak Covid-19 virüsünün henüz bu aşamaya ulaşmadığını belirtti.

    ‘COVİD-19 ETKENİ, ŞİMDİYE KADAR YAKLAŞIK 5 BİN MUTASYON GEÇİRMİŞTİR’

    Virüste yaşanan mutasyonların hastaneye başvuran kişi sayısını yükselterek sağlık sisteminin yükünü artıracağını belirten Prof. Dr. Karadenizli, “Geçen mart ayından itibaren pandemi ülkemizin de sorunu haline geldi. Tüm dünyada büyük bir sorun ve halen yaşıyoruz bunu. Son 3-4 aydır mutasyonlar ön plana çıktı. Çünkü virüsler devamlı mutasyon geçirirler. SARS CoV2, yani Covid-19 etkeni, şimdiye kadar yaklaşık 5 bin mutasyon geçirmiştir. Ama bunlar hastalar üzerindeki etkisi çok fazla olmayan mutasyonlardı. Son eylül ayında saptanan mutasyonun etkisini özellikle İngiltere’de gördük. İngiltere’deki mutant virüs, normal virüse göre yüzde 70 oranında daha fazla bulaşıcı. Daha bulaşıcı olmasına rağmen, virülans, yani hastalık yapıcı etkisi çok yüksek değil. Bulaşıcı olmasının sonucunda, enfekte olan hasta sayısının çok artması, sağlık kurumlarının hastalarla dolması ve çok sayıda hasta olursa, tabii ki bunların içerisinde belli bir yüzdede ağır hasta olması ve yoğun bakımların dolması bizim en çok çekindiğimiz nokta. Bu mutant virüsler sağlık sisteminin aşırı yüklenmesine ve aşırı yorgunluğa neden oluyor. Zaten sağlık çalışanları yaklaşık 1 yıldır büyük bir yorgunluk içerisinde çalışıyor. Bu büyük bir sorun” dedi.

    ‘BÜYÜK PANDEMİLERDE, İLERLEYEN ZAMANLARDA İYİ YÖNDE DEĞİŞİMLER OLUR’

    Mutasyonların virüslerin yapısında doğal olaylar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karadenizli, şöyle devam etti:

    “Mutasyonlar aslında virüslerin genel yapısında olan bir eylemdir. Devamlı mutasyon gerçekleşir. Şöyle düşünelim, bir fabrikada bir iş yapılıyor ve bu sırada küçük küçük değişiklikler gerçekleşiyor. Aynı şekilde, virüsler de hücre içerisinde çoğalırken birçok noktada hatalar oluşuyor. Bunlar bazen iyi yönde oluyor. Aslında büyük pandemilerde, ilerleyen zamanlarda iyi yönde değişimler olur ve sonrasında virüs hastalık yapıcı etkisi çok düşük bir hale gelir. İnsanlık da bu etkenden kurtulur. Ama biz henüz bu evrelere gelemedik. İyi anlamda mutasyonlar az da olsa var. Fakat şu an baskın olan mutasyon çok iyi bir mutasyon değil. Mutant suş diyoruz biz bunlara. İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya olmak üzere şu an 3 mutasyon var. Yarın başka bir mutasyon da çıkabilir. Umarız, iyi yönde mutasyonlarla karşılaşırız ve hastalığın yayılım hızı da düşer. Bu mutasyonlarla maalesef, bu virüse ait hücreye giriş mekanizmasında daha da kolaylaşma gerçekleşti. Bu da bulaşıcılığı çok artıran bir özellik. Bazı mutasyonlar, özellikle Güney Afrika’daki mutasyon, İngiltere’dekinden biraz daha farklı özellikler taşıyor. Bunda da bulaşıcılık yüksek. Bazı aşılama çalışmalarında, ‘Oluşan antikorlara karşı direnç olabilir mi?’ sorusu gündeme geldi. Bu, büyük bir korku yarattı. Bu noktada RNA aşılarıyla ilgili yapılan çalışmalarda, etkinlikte büyük bir azalma olmadığını biliyoruz. Bu aşıların kullanımıyla ilgili şimdilik bir sorunumuz yok. Biz ülkemizde yaygın olarak Çin aşısı kullanıyoruz. Çin aşısıyla ilgili ise henüz yapılmış geniş bir çalışma yok.”

    ‘ÖNCE PCR TESTİ YAPIYORUZ, SONRA MUTANT ANALİZİNE GEÇİYORUZ’

    Bir kişide mutasyona uğramış virüs saptandığında yakın çevresi ve temaslılarının karantinaya alınmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Aynur Karadenizli, “Mutant bir virüs saptadığımızda, o mutant virüse sahip olan kişinin yakın çevresi ve temaslılarının mutlaka izole edilmesi lazım. Onun için mutasyonun saptanmasına çok önem veriyoruz. Bu mutant virüslerde pozitif bulduğumuz olgularla ilgili filyasyon çalışması yapılması gerekiyor. Bunun için biz laboratuvarımızda pozitif bulduğumuzda il sağlık müdürlüğüne haber veriyoruz ve bu şekilde filyasyon çalışmaları başlatılmış oluyor. Sokaktaki vatandaş, ‘Bende mutant virüs var mı, yok mu?’ diye hastaneye başvuramaz. Öncelikle bir şikayeti olması gerekiyor. Covid-19 ile ilgili halsizlik, öksürük, ateş gibi klasik bulgulardan varsa öncelikle PCR testi ile bu kişide virüs olup olmadığına bakıyoruz. Ondan sonra mutasyon analizine geçiyoruz” diye konuştu.

  • Kahreden haber! Yüzbaşı şehit oldu

    Kahreden haber! Yüzbaşı şehit oldu

    Pençe Kartal-2 Harekatı’nda yaralanan Yüzbaşı Ertuğ Güler şehit oldu. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, harekatta yaralanan ve hastaneye sevk edilen askerin kurtarılamayarak bugün şehit düştüğü belirtildi.

    Açıklamada, “Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.” ifadelerine yer verildi.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da şehit Komando Yüzbaşı Ertuğ Güler için başsağlığı mesajı yayımladı.

    Akar, mesajında, “Kahraman şehidimize şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı mensupları adına Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dilerim.” ifadelerini kullandı.

    Bakanlık, Pençe Kartal-2 Harekatı’nda dün 2 askerin şehit olduğunu, 4 askerin yaralandığını bildirmişti.

     

  • 10 Şubat 2021 tarihli günlük tablo açıklandı

    10 Şubat 2021 tarihli günlük tablo açıklandı

    Türkiye’nin 10 Şubat 2021 tarihli günlük koronavirüs hasta tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklanan güncel tabloya göre; Türkiye’de son 24 saatte 135 bin 867 Kovid-19 testi yapıldı, 8 bin 642 kişinin testi pozitif çıktı, 95 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 1308 oldu, 7 bin 903 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 445 bin 285’e yükseldi.

    Günlük Test Sayısı: 135.867
    Günlük Vaka Sayısı 8.642
    Günlük Hasta Sayısı: 664
    Günlük Vefat Sayısı: 95
    Günlük İyileşen Sayısı: 7.903
    Toplam Vefat Sayısı 27.093
    Ağır Hasta Sayısı: 1.308

  • İşsizlik rakamları açıklandı!

    İşsizlik rakamları açıklandı!

    Türkiye’de işsizlik oranı, Kasım 2020’de 2019’un aynı ayına göre 0,4 puan azalarak yüzde 12,9 oldu.

    Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 391 bin kişi azalarak 4 milyon 5 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,7 puanlık azalış ile %12,7 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 0,9 puanlık azalış ile %14,8 oldu.

    İstihdam oranı %43,6 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı Ekim döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 896 bin kişi azalarak 27 milyon 447 bin kişi, istihdam oranı ise 2,3 puanlık azalış ile %43,6 oldu.

    Bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 242 bin, sanayi sektöründe 82 bin, hizmet sektöründe 684 bin kişi azalırken inşaat sektöründe ise 110 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin %17,6’sı tarım, %20,3’ü sanayi, %6,4’ü inşaat, %55,7’si ise hizmet sektöründe yer aldı.

    İşgücüne katılma oranı %50,0 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2020 yılı Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 288 bin kişi azalarak 31 milyon 452 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 3,0 puanlık azalış ile %50,0 olarak gerçekleşti.

    Kayıt dışı çalışanların oranı %31,0 oldu

    Ekim 2020 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,9 puan azalarak %31,0 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,6 puan azalarak %19,9 oldu.

    15-64 yaş grubunda işsizlik oranı %13,0, istihdam oranı %48,5 oldu

    15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,7 puanlık azalışla %13,0, tarım dışı işsizlik oranı ise 0,9 puanlık azalışla %14,9 oldu. Bu yaş grubunda istihdam oranı 2,0 puanlık azalışla %48,5, işgücüne katılma oranı ise 2,9 puanlık azalışla %55,7 oldu.

    Genç nüfusta işsizlik oranı %24,9, istihdam oranı %30,6 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,4 puanlık azalışla %24,9, istihdam oranı ise 2,2 puan azalarak %30,6 oldu. Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 3,0 puanlık azalışla %40,8 seviyesinde gerçekleşti. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,6 puanlık artışla %27,6 seviyesinde gerçekleşti.

  • Ölümler aşılarla mı ilgili? Bilim Kurulu üyesinden açıklama

    Ölümler aşılarla mı ilgili? Bilim Kurulu üyesinden açıklama

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, bazı ülkelerde koronavirüs aşısı olduktan sonra yaşanan ölümlerin aşıyla ilişkilendirilemediğini söyledi. Ünal, “Türkiye’de de aşıdan kaynaklı ölüm vakası duymadım. Yurtdışında bildirilen çok ileri yaştaki ölümlerin önemli bir kısmı da aşıyla ilişkilendirilemedi” dedi.

    Türkiye’de koronavirüse karşı devam eden aşılama çalışmalarında şimdiye kadar 2 milyon 700 binin üzerinde kişi aşılandı. Bilim Kurulu Üyesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, aşılama çalışmalarının iyi yönde ilerlediğini söyledi. İlk başta 3 milyon doz aşının Türkiye’ye geldiğini anımsatan Ünal, sonra gelen dozların Sağlık Bakanlığı’ndaki analizlerinin tamamlandığını belirtti. Ünal, “Yeni aşılarımız da elimizde var. Gösterilen çizelge doğrultusunda 65 yaş üstü ve toplumdaki kilit kişiler üzerinden aşılama devam edecek. 14 Ocak’ta ilk doz yapılmıştı. 2’nci doz aşılama zamanı geldi. 1’inci doz aşılama sırasında çok önemli bir sorun olmadı. Daha önceki Faz-3 çalışmamızda da çok önemli bir yan etki olmadığını belirlemiştik. En sık görülen yan etkiler, aşının yapıldığı yerde ağrı, şişlik, kızarıklık, kısa süreli ateş, halsizlik ve bitkinlik gibi yan etkiler var. Bunun dışındaki diğer yan etkiler Sağlık Bakanlığımız tarafından takip ediliyor. Benim bildiğim kadarıyla da önemli bir yan etki bildirilmedi. 1’incisinde hiçbir yan etki olmamışsa zaten ikinci doz için de huzursuzlanacak bir şey yok” ifadelerini kullandı.

    ‘BİLDİRİLEN ÖLÜMLER AŞIYLA İLİŞKİLENDİRİLEMEDİ’

    Ünal, Norveç başta olmak üzere bazı ülkelerde aşı olduktan sonra ölüm vakalarının olmasıyla ilgili “Türkiye’de aşıdan kaynaklı ölüm vakası duymadım. Bu konuyu Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimleri takip ediyor. Eğer böyle ilişkilendirilmiş bir durum olsa mutlaka duyulurdu. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de aşı yan etkilerinin takibi ile ilgili özel birim var. Koronavirüsün dışında da yapılan bütün aşılar yan etkiler açısından çok yakın takip edilir. Koronavirüs aşısı özellikle takip ediliyor. Beni bilgim dâhilinde aşıdan kaynaklı ölüm yok. Dünyada olan ölümlerin de özellikle Norveç’ten bildirilenler hepsi çok ileri yaşlardı. Kırılgan yaştaki hastalarda aşının getirdiği immün yük, cevap o bünyelerde sorun yaratmış olabilir. Fakat dikkatli takip edilip aşıyla ilişkilerine bakıldığı zaman da onun çok önemli bir kısmının aşıyla ilişkili olmadığı da ortaya çıktı. Yurtdışında bildirilen çok ileri yaştaki ölümlerin önemli bir kısmı da aşıyla ilişkilendirilemedi” dedi.

    ‘KULLANIMA GİREN AŞILARIN HEPSİ GÜVENLİ’

    Ünal, en basit baş ağrısı için kullanılan ilaçtan aşıya kadar dışarıdan alınan her türlü maddenin belli bir riski olabileceğini kaydederek, “Yüzde 100 güven diye bir şey yok. Aşılar zaten çok uzun yıllardır çok emniyetli, yararlarının çok yüksek olduğu gösterilmiş girişimlerdir. Koronavirüs aşılarında da böyle oldu. Şu anda ‘yüzde 100’ cümlesini kullanamam; ama bugüne kadar koronavirüs için kullanıma giren aşıların hepsi kullanmamıza yetecek oranda güvenilir aşılardır” ifadelerini kullandı. Ünal, aşıların kesintiye uğramadan belli bir hızla ülkeye gelmeye devam etmesini umduğunu kaydetti.

     

  • İYİ Parti’de ‘Muharrem İnce’ tedbiri

    İYİ Parti’de ‘Muharrem İnce’ tedbiri

    CHP’deki istifaların ardından İYİ Parti’de de küskün milletvekillerinin istifa edebileceği konuşulmaya başlandı. Genel Başkan Meral Akşener de istifaları önlemek için harekete geçti ve muhalif isimlerden İzmir Milletvekili Aytun Çıray’a siyasi başdanışmanlık görevi verdi. Mahkeme kararıyla partiye dönen Ümit Özdağ’ın da yeniden ihracının rafa kaldırıldığı belirtildi.

    İYİ Parti’nin Olağan Kongresi’nden sonra partide başlayan küskünler hareketi İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın ihracı, Adana Milletvekili İsmail Koncuk’un istifasıyla sonuçlandı. CHP’de 3 milletvekilinin istifa etmesinin ardından İYİ Parti’de küskün milletvekillerinin de istifa edebileceği konuşulmaya başlandı. CHP ve İYİ Parti’de muhalif vekillerin, dün CHP’den istifasını açıklayan Muharrem İnce’nin kuracağı partiye katılacağı iddiaları üzerine, Genel Başkan Meral Akşener harekete geçti. Akşener’in, parti içinde ‘toparlanma hareketi’ başlattığı belirtildi. Ümit Özdağ mahkeme kararıyla geri dönerken, Özdağ ile birlikte hareket eden vekillerin de partiye yeniden kazandırılmasının hedeflendiği belirtildi.

    DAĞILMANIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ADIM ATTI

    Bu kapsamda Özdağ izlenmeye alınırken, Akşener ilk adımı İzmir Milletvekili Aytun Çıray’a genel merkezin en prestijli makamlarından ‘siyasi başdanışmanlık’ görevini vererek attı. Akşener, uzun süre bu milletvekillerinin görüşme taleplerini geri çevirirken, onları ve taleplerini görmezden gelmişti. Ancak, yeni kurulan partiler özellikle CHP’den istifasını açıklayarak yeni parti kurma çalışmalarını hızlandıran Muharrem İnce, İYİ Parti’nin paniklemesine ve yeni stratejiler belirlemesine neden oldu. Akşener, yeni parti kurma çalışmaları karşısında, olası bir dağılmanın önüne geçmek için adım attı. Akşener’in kurultay sürecinden bu yana rahatsız olan diğer milletvekillerini de görüşmeye davet ettiği ve bu görüşmelerin önümüzdeki günlerde gerçekleşeceği öğrenildi.

    ÖZDAĞ’IN İHRACI RAFA KALDIRILDI

    Partiden ihraç edilen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın mahkeme kararıyla geri dönmesinin ardından, yeni bir karar için bekleneceği belirtildi. Özdağ için yeni bir ihraç kararı rafa kaldırılırken, Özdağ’ın bu süre içeresinde izlenilmesi, partiye zarar verecek bir adım atmadığı sürece partide kalmasından yana karar alınacağı ifade edildi.

    Öte yandan, Ümit Özdağ’ın yanında yer alan ve İYİ Parti’den istifa eden bağımsız Adana Milletvekili İsmail Koncuk’un önümüzdeki günlerde Muharrem İnce’nin kuracağı partiye geçeceği öne sürüldü.

  • Türkiye’de yeni mutasyonlar alarm veriyor

    Türkiye’de yeni mutasyonlar alarm veriyor

    Türkiye’de İngiltere varyantı tespit edilen Kovid hastalarının ardından, İstanbul Tıp Fakültesi’nde bir hastada Brezilya mutasyonunun teşhis edilmesi, filyasyon uygulamalarında da değişime yol açacak. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, artık pozitif teşhis alan tüm hastaların evde ya da hastanede farketmeksizin, tek kişi olarak izolasyonda kalması gerektiğini söyledi.

    Prof. Dr. Tükek, “Farklı mutantların görülmesiyle beraber filyasyonda virüs rekombinasyonu değişikliği yarattı. Çünkü iki farklı mutant virüs tek kişide enfeksiyon yaparsa, virüsler kendi içlerindeki genetik materyalleri değiştirip farklı bir virüse dönüşebilir. Bu, korktuğumuz bir durum. O yüzden artık evdeki aile fertleri bile maskesiz aynı ortamda olmamalı, imkan varsa farklı odalarda izolasyonda kalmalı” dedi.

    “BREZİLYA VARYANTI BİR HASTADA TESPİT EDİLDİ”

    Koronavirüs pandemisinin dünyadaki birinci yılı geride kalırken, virüsün yeni mutantları endişe yaratıyor. İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan yeni varyantlar, hem bulaşıcılık hızı hem de hastalığın seyri açısından virüsün ilk halinden farklılık gösteriyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek kendi hastanelerinde, Türkiye’de ilk kez bir kişide Brezilya varyantının tespit edildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

    “Geçen sene Şubat ayında Çin’den gelen bir turist kafilesinde 6 yaşında ateşli bir çocuk vaka ile alarma geçmiştik. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Acil’e gelmişlerdi, tabii büyük bir panik oluştu, acaba Kovid çıkar mı, çıkarsa bunun filyasyon nasıl olur, çok kişiye bulaştırmış mıdır vs diye. Ama çok şükür Kovit çıkmamıştı, İnfluenza B teşhisi almıştı o hasta. Tedavisini yapıp taburcu etmiştik. Şimdi de bir hafta kadar önce Brezilya mutasyonu şüphesiyle test yaptığımız bir hastayı tedavi ediyoruz. Koronavirüs tanısı sırasında şüpheleri vardı, çünkü hastanın Brezilya temaslı olma durumu söz konusuydu. Nitekim genetik testlerini yaptığımızda Brezilya varyantı taşıdığını tespit ettik. Ankara’dan da onaylandı test sonucu. Klinik olarak çok farklı değil tabii ki. Hasta yaklaşık 10. gününde, çok şükür desatüre olmadı, oksijen düzeyleri iyi gitti. Ateşi düzeldi, klasik tedaviye yanıt verdi. Tabii genç de bir hasta, 35-40’lı yaşlarda. Bu hasta özelinde bakacak olursak çok farklı bir seyirle karşılaşmadık. Ama şu an için Türkiye’de tek gözüken vaka olduğu için anlamlı tabii.”

    “İKİ POZİTİF VAKA AYNI YERDE BULUNMAMALI”

    Yeni varyantların farklı bir virüsmüş gibi algılanmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tükek, şu ifadeleri kullandı:

    “Tamamen klasik bildiğimiz Kovid-19’un oluşturduğu klinik bulgu ve semptomlar görülüyor. Sadece yeni filyasyon uygulaması olarak 10 gün dolduktan sonra negatifliğine bakıldıktan sonra izolasyon sonlanacak ve ayrıca hastaların diğer pozitif vakalarla temas etmeden tek kişilik odada takibi gerekiyor. Çünkü rekombinasyondan bahsediliyor virüslerle ilgili, iki farklı mutant virüs tek kişide enfeksiyon yaparsa, virüsler kendi içlerindeki genetik materyalleri değiştirip farklı bir virüse dönüşebilir. Böyle durumlardan tabii ki korkuyoruz. O yüzden mutant virüslerle enfekte olan kişileri ayrı tutup izolasyonunu çok sıkı yapmamız gerekiyor. Biz hastanemizde zaten tek kişilik odalarda tedavi veriyoruz. Türkiye’de genelinde de bu şekilde uygulanması gerekiyor şartları elveren hastanelerde. Mutantlı virüs olup olmadığının tespiti için belli bir süre gerekiyor. Bu süre içerisinde hastalar birbirinden enfeksiyon kapabilir. İleride zaten belki başka mutantlarla da karşılaşacağız. Bütün koronavirüs enfeksiyonlarında bu algoritmayı uygulamak gerekecek. Çünkü şu an 3 mutasyon önemli ama belki bu ileride 5 olacak, 6 olacak. Hastaların çoklu virüsle enfekte olması, genom transferi ile hastalığın daha da farklılaşma riskini doğurur. Bu da pandemiyle mücadele sürecini çok olumsuz etkiler.”

    “EV İÇİNDE ÇOK DAHA FAZLA DİKKAT GEREKİYOR”

    Prof. Dr. Tufan Tükek, yeni tip mutantlar nedeniyle özellikle hastalığı evde geçiren aile fertlerinin çok dikkatli olması gerektiğinin altını çizerek şu uyarıları yaptı: “Aile fertleri enfekte olduğunda, mümkün olduğunca bir arada bulunmaması gerekiyor artık. Nasıl olsa aynı enfeksiyonu taşıyoruz diye aynı ortamda kesinlikle maskesiz bulunmamaları lazım. Mümkünse odalarını ayırmak gerekiyor. En azından 10 günlük süre içerisinde buna dikkat etmek lazım.”

    Sağlık Bakanlığı’nın yeni tip mutasyonların yaygın tespitine yönelik PCR testleri hazırlığı yaptığını söyleyen Prof. Dr. Tükek, “Mutant virüs tarama testlerinin yaygınlaşması için bir hazırlık içinde bakanlık. Geçtiğimiz hafta çok sayıda hastaneye bu kitler dağıtıldı. Bu kitler artık yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanacak. Hemen hemen her merkezde önümüzdeki 1 ay içinde farklı mutasyonlara bakabilecek PCR testleri kullanıma girmiş olacak” dedi.

    “BİR AY İÇİNDE MUTANT TARAMALARI DA YAYGIN OLARAK YAPILACAK”

    Türkiye’de yaşanan vaka düşüşlerinin ardından, bugünlerde gözlenen hafif yükselme eğiliminin yeni varyantlarla ilgili olup olmadığını söylemek için erken olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tükek, sözlerini şöyle noktaladı: “Yükseliş Var, gibi gözüküyor ama vaka sayıları 8 binden 10-12 binlere çıkarsa, çıkan vakalarda özellikle İngiltere mutasyonu çok daha yüksek oranlarda tespit edilirse, artışın bu mutantlara bağlı olduğunu söyleyebiliriz ancak. Ülkemizde henüz Güney Afrika ve Brezilya suşları çok görülmedi. İngiltere mutantı için söylenen, en başta yüzde 75’lerdeydi hızı, şimdi yüzde 35’lerde olduğu belirtiliyor, her ülkede farklı çıkıyor oranlar, fazla bir artış söz konusu. Hücreye geçiş ve bulaşıcılık özelliği bakımından daha hızlı bu varyant. Ama ölümcül ya da öldürücülük anlamında bir değişiklik yok. Sadece, çok hızlı bulaşması, risk grubu olan, hassasiyeti olan kişilerin hastalığa yakalanma riskini artıracağı için, ölüm oranlarının da artmasından endişe ediliyor. Güney Afrika varyantının biraz daha ağır seyredebileceği söyleniyor ama henüz Türkiye’de onu yaygın olarak gözlemedik.”

     

  • Mutasyonlu virüse karşı yeni aşı

    Mutasyonlu virüse karşı yeni aşı

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, hızlı aşılama ve kurallara uyarak yeni mutasyonlar gelişmeden koronavirüsü durdurma şansı olduğunu söyledi. Ünal, “Yeni mutasyonlu virüse karşı da Haziran ayında muhtemelen 1 değil 2 suşlu (bir virüsün farklı alttürleri) aşılar, 1 mRNA değil 2 mRNA’lı aşıların devreye girme ihtimali var” dedi.

    Bilim Kurulu üyesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, yaptığı açıklamada, koronavirüsün İngiltere’de görülen mutasyonunda daha çok kişiye bulaşır hale geldiğini hatırlattı. Ünal, son 1 haftada vaka sayılarında düşme hızında duraksama ve hafif bir artışın meydana geldiğini ifade ederek, “Bunun nedeni ‘biraz havalar düzeldi, aşılama da başladı’ diye bir rehavete mi kapıldık veya biraz tedbirleri gevşettik mi yoksa biz tedbirleri gevşetmedik; ama yeni suş bu tedbirlere rağmen daha iyi bulaştığı için artışa geçti. Son 1-2 haftadır bunu anlamaya çalışıyoruz. Türkiye’de PCR testi ile koronavirüs tanısı konuluyor; sonra yeni mutasyonlu virüsü tanıyacak PCR testleri geliştirildi. Hemen hastanelere dağıtıldı, o testlerle görülen illerde bu şekilde tespit edildi” dedi.

    ‘1 YETMİYORSA 2 MASKE TAKALIM’

    Mutasyonlu virüsün ülkeye girişine mani olamadıklarına dikkat çeken Ünal, “O zaman tedbirlerimize daha çok dikkat edelim. Bir maske yetmiyorsa iki maske takalım. Kapalı ve kalabalık yerlerde bulunmak zorundaysak, maskeyi çift olarak takalım. Aramızdaki mesafeyi 1,5 değil 2 metreye çıkaralım. Bunun gibi tedbirlere daha sıkı riayet etmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Bir taraftan da aşılama programımız devam ediyor. Halkımızın sağduyusu, kurallara uyma kapasitesi ve aşılamanın getirdiği destekle hepimiz bunu durdurabileceğimizi umuyoruz. Çünkü durduramazsak yeniden vaka sayılarındaki artışla yeni bir atakla karşılaşma şanssızlığı olabilir. O yüzden yeniden dönüp her şeyi yeniden planlamak gibi bir dönemin içine gireriz. Bu biraz o yorgunluğun üzerine hayal kırıklığı olacaktır” diye konuştu.

    ‘HAZİRAN AYINDA DEVREYE GİRME İHTİMALİ VAR’

    Ünal, Türkiye’de de artışa başlayan yeni mutasyonlu virüsün aşının etkinliğinde olumsuz önemli bir etkisinin olmadığını kaydederek, şunları söyledi:

    “Aşı aynı şekilde korumaya devam ediyor. ‘Aşının etkinliği’ dediğimiz zaman Güney Afrika mutasyonu öne çıkıyor. Mevcut aşılarda bir miktar koruyuculukta azalma varmış gibi birkaç çalışma çıktı. Bu daha aşıları değiştirmeyi gerektirecek basamakta değil. Bilim yenilmez. Bu uzun süreli savaş. Virüs ülkemize geldi, biz koruma tedbirleriyle, kısıtlamalarla ve aşıyla bir cevap verdik. Virüs bizim koruma tedbirlerimize ve hastalığı geçirerek antikor oluşturmamıza, bulaştırıcılığını artırarak bir cevap verdi. ‘O aşıların etkisinden kurtulacak değişiklikler ortaya çıkabilir mi’ diye virüs yaşamını sürdürmek için aşıların antikorlarına karşı cevap vermeye çalışıyor. Bu süre içerisinde ne kadar hızlı aşılarsak, ne kadar kurallara dikkat edersek, yeni mutasyonlar gelişemeden virüsü durdurma şansımız var. Yeni mutasyonlu virüse karşı da Haziran ayında muhtemelen 1 değil 2 suşlu (bir virüsün farklı alttürleri) aşılar, 1 mRNA değil 2 mRNA’lı aşıların devreye girme ihtimali var. Tedbirlere çok daha sıkı riayet edilmesi gerekiyor. Maskeye, 2 metre mesafeye, el hijyenine, kapalı yerleri havalandırmaya ve kapalı yerlere mümkün olduğunca bulunmamaya dikkat etmemiz gerekiyor.”

  • Mutasyonlu virüse karşı iki yeni önlem

    Mutasyonlu virüse karşı iki yeni önlem

    Temaslı takibi, salgın yönetimi, evde hasta izlemi ve filyasyon rehberi güncellendi. Buna göre; farklı mutasyon tespit edilen vakalar ayrı odalarda tutulacak. Mutasyonlu vakalarla temas eden kişilere 10 gün karantina uygulanacak. Karantina süre sonunda yapılacak PCR testinin negatif çıkması durumunda sonlandırılacak.

    Sağlık Bakanlığınca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele sürecinde, virüsün mutasyona uğraması üzerine, “Temaslı Takibi, Salgın Yönetimi, Evde Hasta İzlemi ve Filyasyon Rehberi’nde” güncelleme yapıldı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Koronavirüs Bilim Kurulu tarafından hazırlanan rehbere, mutasyonlu virüs görülen kişilerin tedavi süreciyle ilgili iki ayrı madde eklendi.

    Rehbere, varyant suşlar ile ilgili olarak, “Farklı suşlar ile enfekte olan kişilerin (özellikle varyant suşlar) aynı odaya kohortlaması, virüslerde rekombinasyona neden olarak yeni bir varyant suşa neden olabileceği için bu dönem, hastaların mümkün olabildiğince tek olarak odalarda yatırılması önerilir.” maddesi dahil edildi.

    Rehbere eklenen diğer maddeler şöyle:

    “Varyant suş ile enfekte pozitif vakaların izolasyonunun en erken 10. güne kadar devam edilmesi sonrasında PCR testi ile negatiflik görüldükten sonra izolasyonun sona erdirilmesi gereklidir. 10. günden sonra pozitif çıkan kişilere 48 saat aralıklar ile kontrol testi yapılmaya devam edilmesi önerilir. Varyant suş ile enfekte kesin vaka temaslılarının karantina süreleri en az 10 gün olup, bu sürenin sonunda PCR negatifliği gösterilerek karantinanın sona erdirilmesi gerekmektedir.”

  • Türkiye’de 8 bin 103 yeni vaka 103 can kaybı

    Türkiye’de 8 bin 103 yeni vaka 103 can kaybı

    Türkiye’nin 8 Şubat 2021 tarihli günlük koronavirüs hasta tablosu açıklandı.

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklanan güncel tabloya göre; Türkiye’de son 24 saatte 139 bin 378 Kovid-19 testi yapıldı, 8 bin 103 kişinin testi pozitif çıktı, 103 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta sayısı 1310 oldu, 8 bin 567 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 449 bin 273’ya yükseldi.

    Günlük Test Sayısı: 139.378
    Günlük Vaka Sayısı 8.103
    Günlük Hasta Sayısı: 632
    Günlük Vefat Sayısı: 103
    Günlük İyileşen Sayısı: 8567
    Toplam Vefat Sayısı 26.900
    Ağır Hasta Sayısı: 1.310