Kategori: Türkiye

  • Seçimlere girme yeterliliğine sahip partiler açıklandı

    Seçimlere girme yeterliliğine sahip partiler açıklandı

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçimlere girme yeterliliğine sahip olan siyasi partileri belirledi.

    Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Resmi Gazete’de yayımlanan kararında, 298 sayılı ‘Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’ ile 2820 sayılı ‘Siyasi Partiler Kanunu’nun ilgili maddelerine göre, 1 Ocak’tan en az 6 ay öncesi itibarıyla illerin en az yarısında teşkilat kurdukları ve büyük kongrelerini yaptıkları saptanan 17 siyasi partinin seçimlere katılma yeterliliği bulunduğu ifade edildi.

    Kararda bu partilerin Adalet ve Kalkınma Partisi, Anavatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Demokratik Sol Parti, Genç Parti, Halkların Demokratik Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Muhafazakar Yükseliş Partisi, Saadet Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi ve Yeniden Refah Partisi olduğu belirtildi.

    Kararda diğer partilerin ise genel kongre veya teşkilatlanma koşulunu taşımamaları nedeniyle 298 sayılı kanunun 14. maddesinin 11. bendi ile 2820 sayılı kanunun 36. maddesinde öngörülen nitelikleri kazanmadıklarının belirlendiği kaydedildi.

    T24, Gelecek Partisi’nin mayıs ayında, DEVA Partisi’nin ise haziran ayında yeterliliğe sahip olmasının beklendiğini aktardı.

  • Cumhurbaşkanı’ndan fahiş fiyat açıklaması

    Cumhurbaşkanı’ndan fahiş fiyat açıklaması

    Restoran ve kafelerin açıklaması ile ilgili adımlar atmaya gayret ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Şu anda lokantalarımızı belirli bir süre daha gözetleme gibi düşüncelerimiz var” dedi. Gıda fiyatlarındaki dikkat çeken artışa yönelik de uyarıda bulunan Erdoğan, ”Devam ederse, çok ağır cezalar gelir” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

    Arkadaşlar bu konuda Bilim Kurulu’nun ifadeleri önem arz ediyor. Ama ben daha çok değerlendirmeleri vefatla ilgili yapıyorum. Vefat sayılarındaki düşüş beni ciddi manada ümitlendiriyor.

    Mutasyonla ilgili bazı olumsuz gelişmeler var, doğru. Fakat onu da inşallah aşacağımıza inanıyorum.

    Gerek okullarla alakalı, gerekse biliyorsunuz son dönemde bu restoranlarla ilgili, bütün bu açık mekanlarla ilgili bazı ekonomik gelişmeleri de göz önüne alarak adımlar atmaya ister istemez gayret ettik. Ve bu konuda şu anda lokantalarımızı vesaire biraz gözetleme gibi bir düşüncemiz var.

    GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞI

    Fakat bu süreç içerisinde maalesef özellikle de esnaflarımızın gerek sebze de gerek meyve de vesaire; hatta hatta bakliyatta çok ciddi fiyat farklarının olduğunu görüyoruz. Ve bunun için de Ticaret Bakanlığımız yoğun bir çalışmanın içerisinde. Öyle zannediyorum ki önümüzdeki bir ay içerisinde biz bu işi çok daha kontrollü şekilde yürüteceğiz.

    Vatandaşın ezilmesine tahammül edemeyiz. Beyaz ette, kırmızı ette aynı şekilde bu süreci takipte tutuyoruz.

    Ben buradan bütün esnaflarıma sesleniyorum. Siz bu süreci böyle devam ettirecek olursanız çok ağır cezalar sizleri bulabilir.

    Lütfen yaptığınız işi hakkıyla yapın ve vatandaşımıza zulmetmeyin.

    ELON MUSK İLE GÖRÜŞME

    Ben bir arkadaşımızı görevlendirerek, Elon Musk ile irtibatta olacaklar. Ne yapabiliriz? Tabi bunu konuştuk. Tabi Elon, 2020 itibariyle dünyanın en zengini oldu. “Çok çalışıyorum” diyor. “Çok çalışınca da çok kazanıyorum” diyor.

  • YHT projeleri Bursa’ya uzakları yakın edecek

    YHT projeleri Bursa’ya uzakları yakın edecek

    Türkiye’nin en önemli yatırımlarından olan yüksek hızlı tren (YHT) projeleri tamamlandığında iller arasında ulaştırma süreleri önemli ölçüde azalacak. Ankara-İstanbul YHT Hattı’yla bağlantılı olarak 106 kilometre uzunluğundaki Bursa-Bilecik (Osmaneli) Hattı Projesi tamamlandığında hem Ankara-Bursa hem de İstanbul-Bursa arası seyahat süresi 2 saat 15 dakika olacak.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından edinilen bilgilere göre, Türkiye 2009’da hizmete aldığı Ankara-Eskişehir Hattı’yla YHT işletmeciliğine başladı ve böylece dünyada 8. Avrupa’da 6. YHT işleticisi konumuna geldi.

    Ankara-Konya Hattı 2011’de, Konya-İstanbul ve Ankara-İstanbul hatları da 2014’te faaliyete geçerken konforlu, hızlı ve modern seyahat hizmetinde doğrudan 7 il, ülke nüfusunun yüzde 33’üne (doğrudan ve dolaylı 13 il yüzde 43) ulaşıldı.

    Geride kalan dönemde YHT hat uzunluğu ise 1213 kilometreye yükselirken, bugüne kadar YHT konforu ve hızıyla 56,1 milyon seyahat gerçekleştirildi.

    YHT’lerle Ankara-Eskişehir arası seyahat süresi 4 saatten 1 saat 30 dakikaya, Ankara-İstanbul arası 8 saatten 4 saate, Ankara-Konya arasında 10 saat 30 dakikadan 1 saat 45 dakikaya, Konya-İstanbul arasında 11 saatten 4,5 saate düştü.

    Salgına rağmen 2,8 milyonun üzerinde yolcu taşındı

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkisini gösterdi.

    Buna karşın geçen yıl Ankara-Eskişehir YHT Hattı’nda 462 bin 524, Ankara-Konya Hattı’nda 591 bin 526, Ankara-İstanbul Hattı’nda 1 milyon 270 bin 451, Konya-İstanbul Hattı’nda 508 bin 638 olmak üzere toplam 2 milyon 833 bin 139 yolcu seyahat etti.

    Şehirlerarası seyahat sürelerini kısaltacak projeler

    Mevcut hatların dışında 1889 kilometrelik Ankara-Sivas ve Ankara-İzmir YHT hatlarında ise yapım çalışmaları devam ediyor.

    Performans testlerine başlanan Ankara-Sivas YHT Hattı’nın ilk etapta Balışeyh-Yerköy-Sivas kesiminin hizmete alınması için yoğun çalışma yürütülüyor.

    Proje sona erdiğinde 2 il arasındaki mesafe 603 kilometreden 405 kilometreye, seyahat süreside 12 saatten 2 saate düşecek.

    Yapımı devam eden Ankara (Polatlı)-İzmir arasında devam eden demir yolu projesi tamamlandığında Ankara-İzmir arasındaki mesafe 824 kilometreden 624 kilometreye ve yaklaşık 14 saat olan seyahat süresi ise 3 saat 30 dakikaya düşecek.

    Konya-Adana güzergahındaki projeler bitirildiğinde de söz konusu iller arasında seyahat süresi 5 saat 50 dakikadan 2 saat 20 dakikaya inecek.

    Mersin-Gaziantep arasında ise bugünün koşullarında 6 saat 23 dakika olan seyahat süresi 2 saat 15 dakika olacak.

    Yük ve yolcu taşımacılığının birlikte yapılacağı hatlar

    Öte yandan yük ve yolcu taşımacılığının birlikte yapılabileceği saatte 200 kilometre mesafe kat etmeye uygun yüksek hızlı tren hatlarının inşası da sürdürülüyor.

    Bu kapsamda Bursa-Bilecik (Osmaneli), Sivas-Erzincan (Sivas-Zara), Konya-Karaman-Ulukışla, Yenice-Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep, Halkalı-Kapıkule (Çerkezköy-Kapıkule) olmak üzere toplam 1626 kilometre hızlı tren ve 357 kilometre konvansiyonel demir yolu hattı yapım çalışmaları devam ediyor.

    Ankara-İstanbul YHT Hattı’yla bağlantılı olarak 106 kilometre uzunluğundaki Bursa-Bilecik (Osmaneli) Hattı Projesi tamamlandığında hem Ankara-Bursa hem de İstanbul-Bursa arası seyahat süresi 2 saat 15 dakika olacak.

    Söz konusu projenin Bursa’dan Bandırma Limanı’na kadar uzatılmasıyla yıllık 4,5 milyon ton yük ve 6 milyon yolcu taşınması hedefleniyor.

    Halkalı-Kapıkule Projesi’nin 1. etabı olan Çerkezköy-Kapıkule güzergahında yapım çalışmaları devam ediyor.

    Projenin tamamlanmasıyla Halkalı-Kapıkule (Edirne) arası yolcu seyahat süresi 4 saatten 1 saat 20 dakikaya, yük taşıma süresi ise 6 saat 30 dakikadan 2 saat 20 dakikaya düşecek, mevcut hat kapasitesi 4 kat artırılacak.

    Kuzey-güney ve doğu-batı yeni demir yolu koridorunu oluşturacak Erzincan-Erzurum-Kars, Erzincan-Trabzon, Samsun- Kırıkkale, Antalya-Burdur/Isparta-Afyonkarahisar-Kütahya-Eskişehir ve Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri gibi yeni hızlı tren projelerinde de proje hazırlama çalışmaları devam ediyor.

    Bu kapsamda toplam 3 bin 719 kilometrelik kesimde etüt-proje çalışmaları tamamlandı.

    Öte yandan 3 bin 358 kilometre güzergah uzunluğuna sahip toplam 6 bin 682 kilometrelik kesimde ise proje hazırlama çalışmaları sürdürülüyor.

    Böylece toplam 14 bin 273 kilometrelik demir yolu hattında yapım, ihale ve etüt-proje çalışmaları devam ediyor.

    Devam eden projelerde son durum

    Bu arada devam eden projelerde çeşitli oranlarda gerçekleşme sağlandı.

    Bursa-Yenişehir’de yüzde 74,89, Karaman-Ulukışla’da yüzde 73, Nurdağ-Başpınar’da altyapı yüzde 66 ve Konya-Karaman altyapı, üstyapı, elektrik işleri tamamlandı, sinyalizasyon işlerinde de yüzde 52’lik ilerleme kaydedildi.

    Halkalı-Kapıkule (Çerkezköy-Kapıkule kesimi) altyapı çalışmalarında yüzde 25, Adana-İncirlik altyapı çalışmalarında yüzde 31, Fevzipaşa’da yüzde 35 ve Ankara-İzmir’de ise yüzde 41,2’lik kısım tamamlandı.

    Mersin-Adana projesinde altyapı çalışmaları devam ederken, Sivas-Erzincan (Zara) projesinin altyapı çalışmalarında yüzde 0,2 ilerleme kaydedildi.

  • Endişelendiren 3. zirve uyarısı!

    Endişelendiren 3. zirve uyarısı!

    Türkiye Kovid-19 Hasta Tablosu’nda yapılan testlere göre pozitiflik oranı 25 Ocak’ta 3,7 iken bu oran 26 Ocak’ta yüzde 3,9’a, 27 Ocak’ta yüzde 4,1’e, dün yüzde 4,20’ye yükseldi. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son dört gün içinde vaka sayılarında artış gözlemlendiğini belirterek, “Türkiye’de üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmamak adına tedbirli davranışları sürdürmek durumundayız.” dedi.

    Ankara Şehir Hastanesi’nde Acil Tıp Uzmanı olarak da görev yapan Doç. Dr. Kayıpmaz, Türkiye’deki koronavirüs seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Koronavirüsle mücadele sürecinde Türkiye’de bir süredir çeşitli kısıtlamaların ve tedbirlerin uygulandığına işaret eden Kayıpmaz, bu kapsamda sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığını ve restoran, kafe gibi işletmelerde oturarak müşteri kabulüne izin verilmediğini hatırlattı. Kayıpmaz, “Tüm bu tedbirler, vaka, ağır hasta ve vefat sayılarının düşmesinde büyük bir etken.” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye’de toplumsal bağışıklama için aşılama sürecinin de başladığını anımsatan Kayıpmaz, “Ancak henüz toplumun bir bölümüne yapılabildi. Kişiler aşılandıktan sonra toplumdaki bağışıklık oranı daha yüksek seviyeye çıkıncaya kadar bir süre daha tedbirleri yaşamaya devam etmek durumundadır.” uyarısında bulundu.

    Kayıpmaz, vaka sayısında bir süre önce görülen azalmanın tedbir ve kısıtlamalara uyuma bağlı olduğunu dile getirerek, “Şu anda biz aşıların etkisini değil, kısıtlama ve kapatmaların etkisini görüyoruz.” diye konuştu.

    Ocak, şubat ve mart aylarının farklı üst solunum yolu hastalıkları açısından da riskli olduğunun altını çizen Kayıpmaz, “Kış aylarında insanlar daha çok kapalı ortamlarda vakit geçirir, bu ortamlar kötü havalandırılabilir ve bu ortamlarda kalabalık oluştuğunda hastalık kendine yayılmak için gereken fırsatı bulur.” ifadelerini kullandı.

    Son günlerde azalan seyrin tekrar yükselişe geçtiğinin gözlendiğine dikkati çeken Kayıpmaz, şöyle devam etti:

    “Koronavirüs Tablosu’na baktığımızda, yapılan testlere göre pozitiflik oranı 25 Ocak’ta 3,7 iken bu oran 26 Ocak’ta yüzde 3,9’a çıktı ve önceki gün itibarıyla da yüzde 4,1’e yükseldi. Dün de bu oran yüzde 4,20 oldu. Bu durumda salgının durağan eğrisi şu anda başını yukarı doğru az da olsa çevirmiş durumda.”

    “VAKA ARTIŞLARINDA MUTASYONUN DA ETKİSİ OLABİLİR”

    Salgında bu dönmede bir diğer tehlikenin ise mutasyonlu virüs olduğuna değinen Kayıpmaz, Birleşik Krallık’ta gözlenen, sonrasında Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan mutasyonlar olduğunu hatırlattı.

    Kayıpmaz, şunları kaydetti:

    “Virüs, RNA virüsüdür ve bu virüsler mutasyona uğramaya hazır virüslerdir, devamlı mutasyona uğrarlar. Bu mutasyonlar, şu anda özellikle Birleşik Krallık’ta artan vaka sayılarından sorumlu tutulmaktadır. Bizim ülkemizde de bu mutasyonun gözlendiğini biliyoruz. Şu anda mutasyonun vaka sayıları üzerindeki etkisini tam olarak bilmiyoruz ama araştırılmaya devam ediliyor. Görülen vaka artışlarında elbette mutasyonun da etkisi olabilir. Bununla ilgili olarak Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde araştırmalar devam ediyor.”

    “TEDBİRLİ YAŞANTIMIZA DEVAM ETMELİYİZ”

    Hayata geçirilen sıkı tedbirlerin etkisiyle sağlık kapasitesi zorlanmadan sürecin yönetilebildiğini anlatan Kayıpmaz, “Tedbirsiz davranışlar içine ve zamanından önce topyekun bir gevşemeye girersek vaka sayıları tekrar yükseliş olarak kendini gösterir. Kış ayları tehlikelidir. Solunum yolu enfeksiyonuna yol açan bütün mikroorganizmalar için de bu geçerlidir. Kış aylarında rehavete kapılmamamız ve tedbirli yaşantımıza devam etmemiz lazım ki üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmayalım.” değerlendirmesini yaptı.

    Salgının artış eğiliminin bir miktar yukarı doğru çıkmasının tedbirlere sıkı sıkıya bağlı kalınması gerekliliği açısından önemli bir gösterge olduğunu vurgulayan Kayıpmaz, bazı Avrupa ülkelerinin şu anda üçüncü zirveyi yaşadıklarını söyledi. Kayıpmaz, “Zaten bazı ülkeler, birinci ve ikinci zirvelerini de bizden önce yaşamışlardı. Biz onların zaman olarak biraz daha gerisinde yaşıyoruz. Türkiye’de bir üçüncü zirve tehlikesiyle karşılaşmamak adına tedbirli davranışları sürdürmek durumundayız.” dedi.

    Doç. Dr. Kayıpmaz, İngiltere’nin kasım ayında daha rahat bir süreç yaşadığını, daha sonra mutasyonlu virüs ve tedbirsiz davranışların da etkisiyle üçüncü zirve ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Türkiye’de şu an üçüncü zirve riski olup olmadığına ilişkin Kayıpmaz, “Bunu söylemek için biraz erken ama tedbirleri gevşetir ve tedbirsiz bir yaşantıya apar topar dönersek bu tehlikeyle biz de karşılaşabiliriz. Zamanından önce karşılaşmamız da bizim yine normale dönüş süremizi uzatır.” diye konuştu.

    Kayıpmaz, kışın ortasında normalleşmeye geçilmesinin riskli olabileceğini ifade ederek, “Şu dönemde birdenbire gevşemeye doğru geçersek, süreç üçüncü zirve tehlikesiyle bizi karşı karşıya getirebilir. Vaka sayıları tedbirlerin etkisiyle bir süre düz çizmeye devam etti, sonra başını biraz yukarıya kaldırmaya başladı. İşte bu bizi endişelendirmeli. Paniğe de kapılmamalıyız ama tedbirsiz davranmamalıyız. Çünkü, mutasyon artık bizim ülkemizde de görülüyor. Özellikle B117 soyundan olan mutasyonun virüsün kişiler arasında daha kolay bulaşmasını sağlayan mutasyon olduğu biliniyor.”

    TATİLDE AKRABA VE KOMŞU ZİYARETLERİNE DİKKAT

    Doç. Dr. Kayıpmaz, okulların yarıyıl tatilinde olduğunu hatırlatarak bu dönemde çok daha dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.

    Şubat tatilinde sadece hane halkı ile vakit geçirilmesi gerektiğinin sürekli altını çizdiklerini vurgulayan Kayıpmaz, “Bu noktada kişilerin dışarıda bir araya gelme fırsatı yok, her yer kapalı ama insanlarımız evlerde bir araya gelmeye devam ediyor, akraba, komşu ziyaretleri yapılıyor. Vaka artışlarında bunların da bir etkisi olabilir. Bunun dışında tedbirsiz davranışlar ve kalabalık içinde olma vaka sayılarının artışında etkin olarak gözükmektedir.”

  • Fahiş fiyatlara “Erken Uyarı Sistemi”

    Fahiş fiyatlara “Erken Uyarı Sistemi”

     Hazine ve Maliye Bakanlığı, gıda piyasasındaki gelşimelerle ilgili hızlı karar alınabilmesi için ‘Erken Uyarı Sistemi’ oluşturulacağını açıkladı.

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan başkanlığında yapılan Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi toplantısına ilişkin bir açıklama yapıldı.

    Toplantıda tarımsal ürünler ve gıda piyasalarındaki gelişmeler konusunda zamanlı kararlar almaya fayda sağlayacak bir Erken Uyarı Sistemi oluşturulması kararı alındı.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi Toplantısına ilişkin basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

    “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Lütfi Elvan’ın ev sahipliğinde; Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan, Merkez Bankası Başkanı Sayın Naci Ağbal ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Sayın İbrahim Şenel’in katılımıyla toplanmıştır. Toplantıda Türkiye’de işlenmiş ve işlenmemiş gıda fiyat gelişmelerinin yanı sıra salgın sürecinin 2020 yılı gıda fiyatlarına etkisi, küresel tarımsal emtia fiyatlarındaki gelişmelere ilişkin hususlar ve 2021 yılı beklentileri değerlendirilmiştir. Uluslararası arz-talep gelişmeleri ve salgının seyri göz önünde bulundurularak, bazı gıda ürünlerinde son aylarda alınan tedbirlerin fiyatlar üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Komitenin; gıda ve alkolsüz içecekler grubunda ileriye dönük üretim ve fiyat gelişmelerini öngörebilmesini kolaylaştıracak veri tabanlı çalışmaları sürdürmesi kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda; tarımsal ürünler ve gıda piyasalarındaki gelişmeler konusunda zamanlı kararlar almaya fayda sağlayacak bir Erken Uyarı Sistemi’nin oluşturulmasına ilişkin teknik altyapı çalışmaları Komiteye sunulmuş ve kurumlar arası işbirliğinin çerçevesi belirlenmiştir.”

  • Turizmde pandeminin bilançosu belli oldu

    Turizmde pandeminin bilançosu belli oldu

    Turizm geliri 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65,1 azalarak 12 milyar 59 milyon dolara geriledi. Yıllık turizm gelirinin 9 milyar 998 milyon dolarını kişisel harcamalar, 2 milyar 61 milyon dolarını da paket tur harcamaları oluşturdu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 dördüncü çeyrek (kasım-aralık) turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, turizm geliri ekim, kasım ve aralık aylarından oluşan 4’üncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 50,4 azalarak 3 milyar 913 milyon 758 bin dolar oldu.

    Turizm gelirinin (cep telefonu dolaşım ve marina hizmet harcamaları hariç) yüzde 75,4’ü yabancı ziyaretçilerden, yüzde 24,6’sı ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi.

    Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmektedirler. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 3 milyar 335 milyon 869 bin dolarını kişisel harcamalar, 577 milyon 890 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Turizm geliri 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65,1 azalarak 12 milyar 59 milyon 320 bin dolar oldu. Bu yılki gelirin 9 milyar 998 milyon 320 bin dolarını kişisel harcamalar, 2 milyar 60 milyon 999 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Bu çeyrekte tüm harcama türleri geçen yılın aynı çeyreğine göre azaldı. Paket tur harcamaları (ülkemize kalan pay) yüzde 72,2, tur hizmetleri harcaması yüzde 68,4 ve spor, eğitim, kültür harcaması yüzde 67,3 azaldı. Yıllık olarak değerlendirildiğinde ise en çok azalış tur hizmetleri harcamalarında oldu.

    GECELİK ORTALAMA HARCAMA 54 DOLAR OLDU

    Bu çeyrekte geceleme yapan yabancıların ortalama gecelik harcaması 67 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması ise 35 dolar oldu.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; geceleme yapanların ortalama gecelik harcaması 61 dolar, yabancıların ortalama gecelik harcaması 70 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması 44 dolar oldu.

    ZİYARETÇİ SAYISI GEÇEN YILIN AYNI ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 57,7 AZALDI

    Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2020 yılı 4’üncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 57,7 azalarak 4 milyon 582 bin 698 kişi oldu. Bunların yüzde 79,5’ini 3 milyon 642 bin 367 kişi ile yabancılar, yüzde 20,5’ini ise 940 bin 331 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

    Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 69,5 azalarak 15 milyon 826 bin 266 kişi oldu. Bunların yüzde 80,3’ünü 12 milyon 708 bin 265 kişi ile yabancılar, yüzde 19,7’sini ise 3 milyon 118 bin 1 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

    Bu çeyrekte yabancı ziyaretçiler ülkemizi yüzde 64,9 ile en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla ziyaret etti.

    İkinci sırada yüzde 15,1 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise ile yüzde 9,6 ile “alışveriş” yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise ülkemize yüzde 66,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde yabancı ziyaretçilerin geliş amaçlarında birinci sırada yüzde 66,1 ile “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” yer alırken yurt dışı ikametli vatandaşlar ülkemize yüzde 66,2 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

    TURİZM GİDERİ GEÇEN YILIN AYNI ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 81,9 AZALDI

    Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 81,9 azalarak 184 milyon 974 bin dolar oldu. Bunun 182 milyon 245 bin dolarını kişisel, 2 milyon 729 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; turizm gideri, geçen yıla göre yüzde 74,9 azalarak 1 milyar 104 milyon 545 bin dolar oldu. Bunun 953 milyon 881 bin dolarını kişisel, 150 milyon 664 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    YURT DIŞINI ZİYARET EDEN VATANDAŞLAR 2019 YILI 4’ÜNCÜ ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 86,8 AZALDI

    Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 86,8 azalarak 295 bin 981 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 625 dolar olarak gerçekleşti.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yıla göre yüzde 76,8 azalarak 2 milyon 242 bin 864 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 492 dolar olarak gerçekleşti.

  • Bilim Kurulu üyesinden çarpıcı Covid açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden çarpıcı Covid açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilimsel Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, salgının biteceğini; ancak virüsün kaybolmayacağını belirterek, “Covid-19’un mevsimsel bir enfeksiyon olarak kışın artan yazın azalan, grip gibi bir hastalık olmasını bekliyoruz” dedi. Azap, Ankara’da nisan, haziran, ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşandığını, 5’incisini şubat ortasında beklediklerini de söyledi.

    Bilim Kurulu üyesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin (GGYD) 50’nci kez organize ettiği ‘İş’te Fırsat Toplantısı’na çevrimiçi katıldı. Prof. Dr. Azap, toplantıda yaptığı konuşmasında, koronavirüs pandemisine ilişkin uyarılarda bulundu. Azap, koronavirüs salgınındaki dalganın ülke ülke, hatta il il değiştiğini belirtti. Ankara örneğiyle bu farklılığı anlatan Prof. Dr. Azap, “Örneğin Ankara’da nisan, haziran, ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşadık, 5’incisini bekliyoruz. Maalesef şu anda olgu sayısında kıpırdanma var. Ankara’da beklediğimiz 5’nci dalga muhtemelen şubat ayı ortasında başlayacak, mart ortasına kadar sürecek” dedi.

    ‘SALGIN BİTECEK, VİRÜS KAYBOLMAYACAK’

    Dünya genelinde bugüne kadar Covid-19 kaynaklı 100 milyon vaka, 2 milyon ölüm olduğunu anımsatan Prof. Dr. Azap, “Hem olgu hem ölüm sayısında ABD başı çekiyor. Türkiye 9’ncu sırada. Ama bunlar kesin tanı alınan sayılar. Tanı koyduğunuz her bir olguya karşılık tanı koymadığınız 9 olgu var. 100 milyon olgu diyoruz; ama 1 milyar kişiyi buldu. Yani dünya nüfusunun 1 milyarı enfekte oldu. Ölüm sayısı da 2 milyon diyoruz; ama tanı koyamadıklarınızla 5 milyona yakın kaybımız oldu. Salgın bitecek; ama virüs kaybolmayacak. Covid-19’un mevsimsel bir enfeksiyon olarak kışın artan yazın azalan, grip gibi bir hastalık olmasını bekliyoruz. En iyimser tahminle bağışıklık 2 yıl sürerse, bu 2 yılda bir yine özellikle kış aylarında artan sonra azalan bir hastalık yapacak” diye konuştu.

    RAHATLAMA 1 YIL SONRA

    Prof. Dr. Azap, ilaçların hastalıkları tedavi ettiği gibi yayılımı da engellediğini belirterek, “Covid-19 için şu an kullanılan ilaçların hiç biri doğrudan virüsü ortadan kaldıran ilaçlar değil. Virüse doğrudan etkili ilaç, önümüzdeki yılın ocak, şubat aylarında geliştirilmiş olacak. En iyimser tahmin; bu yılın kasım, aralık ayı gibi bu ilaçlar yaygın şekilde kullanılıyor olacak. Yani önümüzdeki sene bu zamanlar normale dönmüş olacağız. Maskeleri çıkarıp mesafeyi umursamayacağız; fakat çok uzun yılar boyu bu virüsle yaşamaya devam edeceğiz. Tıpkı grip gibi” ifadesini kullandı.

    ‘ANTİKOR TESTLERİ YASAKLANMALI’

    Konuşmasında sık sık aşıların önemine dikkat çeken, aşıların hızlı geliştirilmiş olmasının özensiz yapıldığı anlamına gelmediğinin altını çizen Prof. Dr. Azap, “Şu an uygulanan bütün aşıların ağır ve öldürücü enfeksiyon gelişimi önleme kapasitesi birbirine benzer. Son 6 ay içinde hastalığı geçirenlerin aşılanmasına veya antikora baktırmasına gerek yok. Antikorlara güvenemiyoruz. Antikor testleri yasaklanmalı; çünkü bilimsel faydası yok. Kandaki antikorun solunum yollarındaki virüse ne kadar etkili olacağını kestirmeniz mümkün değil. Önemli olan bağışıklık. Eğer Covid-19 geçirdiyseniz kanınızdaki antikordan bağımsız olarak en az 6 ila 8 ay bu hastalıktan korunuyorsunuz. Bu kadar zaman geçmeden tekrar hastalanan kişiler var; ama sayıca çok azlar. Dünya genelinde kanıtlı 100 milyon kişi varsa, tekrar enfekte olan 10 binin altında. Çok çok düşük bir oran” dedi.

  • Berkin Elvan davasında istenen ceza belli oldu

    Berkin Elvan davasında istenen ceza belli oldu

    Gezi Parkı olaylarında 16 Haziran 2013’te yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin davada sanık polisin 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsi istendi.

    Gezi Parkı eylemlerine ilişkin İstanbul Okmeydanı’nda çıkan olaylarda 16 Haziran 2013’te kafasına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin davada, savcı mütalaasını açıkladı.

    Mütalaada sanık polisin “Bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsi talep edildi.

    Duruşma, 18 Hazıran’a ertelendi.

    İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, “Olası kasıtla öldürmek” suçundan müebbet hapsi istenen tutuksuz sanık F.D. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) katıldı.

  • Türkleri kaçıran deniz korsanlarıyla irtibat kuruldu

    Türkleri kaçıran deniz korsanlarıyla irtibat kuruldu

    Boden Denizcilik, Gine’de 15 Türk gemiciyi kaçıran korsanların şirketin Almanya şubesiyle temas kurduğunu açıkladı.

    Nijerya açıklarında kaçırılan M/VMozart adlı konteyner gemisinde korsanlar tarafından rehin alınan 15 Türk denizci hakkında Boden Denizcilik’ten açıklama yapıldı. Açıklamada, 15 mürettebatın tamamının sağlık durumlarının iyi olduğu, yara almadıkları belirtildi.

    Nijerja açıklarında M/VMozart adlı konteyner gemisi korsanlar atrafından kaçıırlmış, 15 Türk denizci rehin alınmıştı. Boden Denizcilik’ten konu hakkında açıklama yapıldı. Açıklamada, “23 Ocak 2021 tarihinde Sao Tome açıklarında kaçırılan konteyner gemisi MOZART’ın mürettebat üyeleriyle iletişim kurmuştur. Bu kapsamda 15 mürettebatın tamamının sağlık durumlarının iyi, yara almamış ve birlikte olduğu bilgisi elde edilmiştir. Boden Denizcilik ve Boden Denizcilik’in Borealis Denizcilik’teki ortakları ilk ve tek öncelikleri olan ekip arkadaşlarının en hızlı bir şekilde serbest bırakılmalarını sağlamak için tüm çabayı göstermeye devam etmekte ve alıkonan denizcilerin aileleri ile sürekli iletişim halinde olmayı sürdürmektedir. Boden ve Borealis Denizcilik, mürettebatının ve mürettebat ailelerinin güvenlik ve sağlığının korunması için konu ile ilgili ek bir yorumda bulunmayacaktır.” denildi.

     

  • Cumhurbaşkanı’ndan yerli aşı açıklaması

    Cumhurbaşkanı’ndan yerli aşı açıklaması

    Yenilikçi aşı adaylarının yerli üretimi konusunda çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 aşı adayının faz çalışmalarına başlamak üzere olduğunu açıkladı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK ve TÜBA bilim ödülü töreninde açıklamalarda bulundu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

    ”Araştırmaya devam eden her bilim insanımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Okul öncesi eğitime odaklandık. Okul öncesi eğitim oranını yüzde 75’e kadar çıkardık. Son 2 yılda 159 öğrencimiz uluslararası organizasyonlarda ödül aldı. Geldiğimizde yüzde 10 dolayındaki okul öncesi eğitim oranını 5 yaş grubunda yüzde 75’lere kadar yükselttik. Hedefimiz yüzde 100’e taşımaktır. Bir ilmin eyleme dönüşmesi yeterli değildir. Gerekli olan faydalı hale gelmesidir. Bilim ve teknolojiyi yıkıcı güç olarak kullanan ülkeler var. Biz yeni teknolojiyi insanlık için kullanırız.

    TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu ile bilim seferberliği başlattık. 436 araştırmacımız, aşı ve ilaç geliştirme odaklı 17 proje yürütüyor. 3 aşı adayımız faz çalışmalarına başlamak üzere. Yenilikçi aşı adaylarının yerli üretimi konusunda çalışıyoruz.”

    TÜBİTAK Başkanı Mandal: Benzerleri gibi değil

    TÜBİTAK Başkanı Mandal, Kovid 19 platformunda üniversite araştırma merkezi ve özel sektördeki en yetkin bilim insanlarının bir araya getirildiğini belirterek, şöyle dedi:

    “Ülkemiz için gece gündüz çalışarak yenilikçi çözümler geliştiriyorlar. Bu zorlu süreçte normal şartlarda uzun yıllar süren aşı ve ilaç çalışmalarını da kısa zamanda büyük başarılar elde ettik. Önemle belirtmek isterim ki bu aşılar yurt dışında çalışılanların benzeri değil, virüse karşı etkinliği ve güvenilirliği daha yüksek aşılar olacak. İnaktif aşı adayımız kullandığımız argüman tipinden dolayı dünyadaki diğer inaktif aşılardan daha etkili olacak şekilde geliştirilmiştir. Yeni daha gelişmiş ve yeni bir tasarım içeren adenoviral vektör aşımız da ikinci nesil aşı adayımızdır . Virüs benzeri parçacık türü aşı adayımız biyoteknolojik açıdan dünyadaki en yenilikçi aşı gurubunda. Bu konuda bilim insanlarımıza ve onların gücüne güç katan genç araştırmacılara güvenimiz sonsuz.”