Kategori: Türkiye

  • Kilosu 200 TL’ye çıktı

    Kilosu 200 TL’ye çıktı

    Lezzeti ve vücuda olan faydaları ile bilinen kuru bamyanın kilosu 200 TL’yi buldu. Kayseri’de baharatçılık yapan Adil Güler bamya fiyatları ile ilgili yaptığı değerlendirmesinde, bamyanın işçiliği zor bir ürün olduğunu söyledi.

    İçerisindeki yüksek lif oranı ve besin değerleri nedeniyle tercih edilen kuru bamyanın kilosu 200 TL’yi buldu. 1 kilo bamya için neredeyse bin tane bamya toplanması gerektiğini söyleyen Baharatçı Adil Güler, bamyanın kurutulması ve toplanmasının zor olduğu için fiyatının yüksek olduğunu ifade etti.
    100 gram bamyanın 4 kişilik bir aileye yetebileceğini söyleyen Baharatçı Adil Güler, “Bamya 200 TL dediğimiz zaman insanlara fazla gibi geliyor ama değil. Çünkü kimse evine 1 kilo bamya almıyor. Normal 4 kişilik bir aile için 100 gram bamya yeterli geliyor. 100 gram bamya ise 20 TL yapıyor. 20 TL ile günümüzde 4 kişi hiçbir şey yiyemez.

    Vatandaşlar bamya kaç lira diye soruyor. 200 TL deyince de çok pahalı diye tepki veriyorlar. Ben bamyayı 4-5 sene evvelinde bile 200 TL’ye satıyordum.

    “İŞÇİLİĞİ ÇOK FAZLA”

    Çiçek bamya özellikle çok fazla işçiliği olan bir ürün, sabah toplayacaksınız. Belli bir miktarı kurutulur ya da kurutulmadan önce ipe dizilir. Dizildikten sonra tekrardan üzerindeki kuruyan çiçek üzerinden alınır.

    Sizin topladığınız çiçek 10 gram ise bunu kuruttuğunuzda 2 gram kalır. Yani zor ve işçilikli bir ürün ve 1 kilo oluşturabilmek için bin tane bamyayı dizmeniz gerekiyor. Bu da belirli bir işçilik gerektiriyor. Bazı vatandaşlarımız bahçelerinde dikip bize satmamız için getiriyorlar. Biz bu ürünleri 2. sınıf olarak satıyoruz. Çünkü öyle bahçeye dikip kolayca yapılacak bir iş değil bamya üretmek.

    “ZAM BEKLENTİMİZ YOK”

    Bamyada herhangi bir üretimde bir sıkıntı yaşanmadığı için bir zam beklentimiz yok. Bamya çok rahat tüketilebilecek ve yararlı bir sebze. Bağışıklık sistemine çok iyi geliyor, sindirim sistemine çok iyi geliyor, şeker hastalığına, karaciğere çok iyi gelen bir sebze. Herkese tavsiye edebileceğim, özellikle kendimin de çok beğenerek yediğim bir yiyecek” dedi.

  • 2021 bedelli askerlik ücreti belirlendi

    2021 bedelli askerlik ücreti belirlendi

    2021 yılı Bedelli askerlik ücreti belli oldu. Geçen yılın ikinci yarısında bedelli askerlik ücreti 37.070 TL olarak belirlenmişti. Peki Yeni Bedelli askerlik ücreti 2021 ne kadar oldu? Dövizle bedelli askerlik ücreti kaç para? İşte detaylar…

    2021 Bedelli Askerlik ücreti belli oldu. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının dövizle askerlik bedellerinin hesabında da değişikliğe gidiliyor. Askerlik başvurusu yapan gurbetçinin ödeyeceği para tutarı, Merkez bankasınca yılın ilk mesai günü tespit edilen döviz alış kuruna göre avro veya karşılığı konvertibl döviz olarak hesaplanıyor. AK Parti Osmaniye Milletvekili İsmail Kaya ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM’ye sunulan çeşitli askeri kanunlarda değişiklik yapan yasa teklifinde konuyla ilgili yeni bir düzenleme yapılıyor. Buna göre, gurbetçilerin ödeyeceği dövizle askerlik bedeli, başvuruyu yaptıkları tarihteki döviz kuru esas alınarak hesaplanacak.

    BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ NE KADAR 2021?

    Bedelli askerlik yapacak gençlerin merakla beklediği 2021 yılı bedelli askerlik ücretleri belli oldu. Geçen yılın ikinci yarısında 37.070 TL olan bedelli askerlik ücretleri 2021 yılının ilk yarısında 39.788 TL olarak uygulanacak. Geçen yıl ocak – haziran döneminde 35.054 TL olan bedelli askerlik ücreti son bir yılda yüzde 13.50 oranında arttı.

  • Türkiye’de insanlar doğduğu ilde yaşasaydı, en kalabalık il hangisi olurdu?

    Türkiye’de insanlar doğduğu ilde yaşasaydı, en kalabalık il hangisi olurdu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemine göre, Türkiye’de yaşayanlar doğdukları kentte kalmış olsaydı 2 milyon 839 bin 823 kişi nüfusu ile Şanlıurfa ülkenin en kalabalık kenti olurken, onu 2 milyon 603 bin 448 kişi ile Konya, 2 milyon 558 bin 75 nüfusu ile İstanbul izliyor.

    TÜİK verilerine göre Türkiye’de insanlar doğduğu kentte yaşasaydı, 2 milyon 839 bin 823 kişi ile Şanlıurfa en kalabalık kent olurken, Konya 2 milyon 603 bin 448 kişi ile ikinci, İstanbul ise 2 milyon 558 bin 75 kişi ile üçüncü oldu. Her yıl 60 bin yeni doğan bebeğiyle nerdeyse bir ilçe nüfusu kadar bebeğin dünyaya geldiği Şanlıurfa’da yaşayanların çoğunluğunun metropol ve sanayi şehirlerinde yaşadıkları öğrenildi.

    HER YIL 60 BİN DOĞUM

    Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) Ankara Şube Başkanı Cengiz Aksan, TÜİK verileriyle ilgili olarak şunları söyledi. “Türkiye’den en kalabalık şehir görünürde İstanbul. TÜİK’in açıkladığı verilere bakılırsa kendi memleketinde yaşamak isterlerse en kalabalık 1’inci şehir Şanlıurfa olarak açıklandı. Şanlıurfa’nın nüfusu şu anda neredeyse 3 milyona dayanacak. Durum böyle olunca Şanlıurfa’dan batı illerine ve sanayi şehirlerine göç yaşanıyor. Her yıl kentte 60 bin civarında yeni doğum yaşanıyor. Türkiye’de doğum oranında en yüksek şehir yine Şanlıurfa’dır. Ankara’da yaşadığım için yaklaşık 30 bin civarında hemşerimiz ikamet ediyor. Şanlıurfa’nın göç istatistiklerine baktığımızda mevsimlik tarım işçiliği ve bölgede 60-70’li yıllarda aşiretler arasında çıkan husumetlerden kaynaklı göçlerin olduğunu görüyoruz.”

    Türkiye’de TÜİK’in verilerine göre herkes kendi memleketinde yaşarsa ilk sırada Şanlıurfa’nın olmasına şaşırmadığını ifade eden Avukat Halil Öncel de “Türkiye’nin en kalabalık ili Şanlıurfa çıktı. Şanlıurfa kütüğüne kayıtlı kişi 2 milyon 900 bine dayanıyor. Bunun yaklaşık 2 milyonu Şanlıurfa’da yaşıyor. Geriye kalan 900 bin kişi ise metropollerde yaşamaktadır. Cumhuriyet tarihinde Şanlıurfa hem göç alan, hem de göç veren iler arasında yer alıyor. Yine geçmiş yıllarda çeşitli suçlara bulaşmış veya aşiretsel husumetten kaynaklı göçler yaşanmıştır. Bunun yanı sıra burada sanayinin gelişmemesi üzerine başta mevsimlik tarım işçileri olmak üzere göç veriyor. Şanlıurfa huzurlu güvenli bir şehirdir. Hemşerilerimizi tekrar Şanlıurfa’ya gelmeleri için davet ediyoruz” diye konuştu.

    ‘HUSUMETTEN KAYNAKLI GÖÇLER YAŞANIYOR’

    Şanlıurfa’da doğum oranında Türkiye’de her yıl rekor kırıldığını belirten kent sakini Hasan İnci, “Burada geniş nüfuslu ailelerin sayısı artmasıyla birlikte işsizlik yaşanıyor. Geçinebilmek için Şanlıurfalılar başta metropol şehirler olmak üzere yurdun dört bir yanına göç ediyor. Yine bölgede daha önceki yıllarda yaşanan kan davaları yüzünden memleketi bırakıp gidiyorlar” dedi.

    Şanlıurfa’nın huzur kenti olduğunu belirten Şanlıurfalı Kadir Yeşil de, “Genelde Şanlıurfa’da çok çocuklu aileler iş bulamayınca batı illerine göç ediyor. Orada iş bulanlar geride kalanları da yanlarına çağırıp memleketi terk ediyorlar. Bunun yanı sıra tarım işçiliği ve husumetten kaynaklı göçler yaşanıyor. Oysa bu sorunlar yaşanmasa Türkiye’nin en huruzlu kentlerinin başında yer alıyor” diye konuştu.

  • Türkiye’de üretim için imzalar atıldı

    Türkiye’de üretim için imzalar atıldı

    Rusya’nın geliştirdiği koronavirüs aşısı Sputnik-V’in Türkiye’de üretilmesine yönelik anlaşma imzalandı. Rus Gamaleya Ulusal Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Enstitüsünün geliştirdiği “Sputnik V” adlı koronavirüs aşısının Türkiye’de üretimini birlikte yapacağı Türk ortağı VisCoran İlaç Sanayii’nin Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, “Teknoloji transferi ve Sağlık Bakanlığındaki prosedürler bittikten sonra aşıya kullanım izni alınacak. Ardından Türkiye’de pilot üretim yapılacak ve seri üretime geçilecek” dedi.

    Rus Gamaleya Ulusal Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Enstitüsünün geliştirdiği “Sputnik V” adlı Covid-19 aşısının Türkiye’de üretileceği açıklandı.

    Aşıyı Türkiye’de üretecek olan VisCoran İlaç Sanayii’nin Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran Rus aşısı Sputnik V’ye ilişkin, “Teknoloji transferi ve Sağlık Bakanlığındaki prosedürler bittikten sonra aşıya kullanım izni alınacak. Ardından Türkiye’de pilot üretim yapılacak ve seri üretime geçilecek” dedi.

    Oran, 20 yılı aşkın süredir sağlık sektöründe ilaç üretimi yaptıklarını, dünyada ve Türkiye’de yeni çıkan ilaç, aşı, test ve kitlerle de ilgilendiklerini söyledi.

    Dünyada salgın ortaya çıkınca neler yapılabileceği konusunda çalışmaya başladıklarını ifade eden Oran, o dönemde henüz Türkiye’de yerli ve milli aşı üretiminin gündemde olmadığını belirtti.

    Salgın döneminde ilk defa Rusya’da Covid-19 aşısına ilişkin açıklamaların yapıldığını hatırlatan Oran, “Rusya, bu aşıyı diğer ülkelerde de üretmek istediği açıkladı. Rus aşısını üreten Gamaleya Enstütüsünün, Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) bağlantısı var, bu fonun şemsiyesi altında. Biz RDIF üzerinden görüşmelere başladık. Görüşmeler belli bir seviyeye gelince 16 Ağustos’ta Türkiye’de anlaşma imzaladık. Anlaşmayı yaparken üretimin Türkiye’de yapılmasını önerdik ve bu talebimiz kabul edildi. Teknoloji transferi Rusya’dan gelecek, üretim Türkiye’de olacak. Bir nevi yerli bir ürün olacak” diye konuştu.

    Oran, aşıyla ilgili Rusya’dan kendilerine ulaşan bilgi ve belgeleri, gerekli incelemelerin ve prosedürlerin yerine getirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığına ulaştırdıklarını bildirdi.

    Rus tarafının “aşı konusunda Türk firmayla anlaştık” açıklamasının ardından kamuoyunda bir merak olduğunu belirten Oran, “Biz ruhsat alana kadar anlaşmayı açıklamayı düşünmüyorduk. Şu aşamada üretim yerleriyle ilgili teknoloji transferinin peşindeyiz. Eş anlı olarak Sağlık Bakanlığındaki prosedürler de yürüyor. Teknoloji transferi ve Sağlık Bakanlığındaki prosedürler bittikten sonra aşıya kullanım izni alınacak. Ardından Türkiye’de pilot üretim yapılacak ve seri üretime geçilecek.” ifadelerini kullandı.

    “PEK ÇOK ÜLKE RUS AŞISINI TESCİL ETTİRDİ”

    VisCoran İlaç Sanayii Yönetim Kurulu Başkanı Oran, dünyada halihazırda birkaç ülkenin aşısının kullanıldığını ve çeşitli ülkelerde de aşı çalışmalarının sürdüğünü anlattı.

    Aşılar arasında “şu daha iyi, bu aşı daha üstün” şeklindeki açıklamaların yersiz olduğunu, zaten bu aşıların Dünya Sağlık Örgütü ve ilgili kurumlardan onay alması gerektiğini belirten Oran, Türkiye’nin ilaç ve aşı üretiminin dünya standartlarında olduğunu vurguladı.

    Oran, Sputnik V aşının 3. faz çalışmasının 44 bin kişide yapıldığını, sonuçların olumlu olduğunu ve Rusya’da şu ana kadar 2 milyona yakın insanın aşılandığını bildirdi.

    Dünyada pek çok ülkenin Rus aşısını tescil ettirdiğini ve üretim görüşmeleri yaptığını aktaran Oran, şunları kaydetti:

    “Rusya’nın yanı sıra Belarus, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, Macaristan, Sırbistan, Bolivya, Cezayir, Filistin, Venezuela, Paraguay ve Türkmenistan’da da aşı tescil edildi. Sputnik V, Rusya dışında ilk olarak Hindistan’da üretilmeye başlandı. Rusya, Hindistan’ın ardından Güney Kore, Çin, Brezilya, Belarus ve Kazakistan ile de üretim anlaşmasına vardı”

  • Kaçırılan denizcilerle ilgili açıklama

    Kaçırılan denizcilerle ilgili açıklama

    Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Gemi şu anda limana yanaştı. Gemide güvenlikle ilgili bir sızma, sıkıntı yok. Henüz korsanlar tarafından ne ailelerine ne bizlere ne de şirkete bir temas bulunmadılar” dedi.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kameraların karşısına geçerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Çavuşoğlu, “Vatandaşlarımıza yönelik bir saldırı olmuştur. 15 vatandaşımız şu anda kaçırılmış durumda. Gemi şu anda limana yanaştı. Gemide güvenlikle ilgili bir sızma, sıkıntı yok. Korsanlardan şu ana kadar bir haber gelmedi. Hayatını kaybeden Azerbaycan Türkü kardeşimizi Azerbaycan’a uğurlayacağız. Dördüncü kaptanımız ve personelimiz şu anda gemide kalıyor, şirket de öyle istedi. Korsanlar şirkete veya ailelere henüz ulaşmadı. Geminin sahibi olan şirket de tüm hazırlıklarını yapmış durumda. Henüz korsanlar tarafından ne ailelerine ne bizlere ne de şirkete bir temas bulunmadılar.” dedi.

    KAÇIRILAN TÜRK DENİZCİLER

    Nijerya açıklarındaki Gine Körfezinde seyir halindeki Mozart isimli Türk konteyner gemisi korsan saldırısına uğradı.

    Korsanların silahlarla baskın düzenlediği gemideki, Azeri bir denizci hayatını kaybetti. Korsanların 15 denizciyi rehin alarak gemiden ayrıldı.

    Türkiye, Nijerya’da deniz haydutlarının Türk gemisine yaptığı saldırıda kaçırdığı mürettebatın bulunması için girişimler başlattı.

    GEMİ TÜRK BAYRAKLI DEĞİL

    Boden Denizcilik Genel Müdürü Levent Karsan, “Gemimiz, Türk sahipli veya Türk bayraklı değildir. Gemimiz, yabancı yatırımcılara aittir. Boden Denizcilik AŞ, geminin teknik işletmesinden sorumludur” dedi.

    Karsan: “Gemide hayatını kaybeden ikinci mühendisin naaşı THY ile Türkiye’ye getirilip Azerbaycan’a gönderilecek. 1-2 gün içinde yeni personelin gemiye katılacağını ve (gemiden kalan) mevcut personelin Türkiye’ye dönüşünün sağlanacağını düşünmekteyim” dedi

  • 80 yaş ve üzerine aşılama başlıyor

    80 yaş ve üzerine aşılama başlıyor

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: “Bilim Kurulumuzun önerisiyle bugün itibarıyla 80 yaş üzeri vatandaşlarımızın da aşılanmasına başlıyoruz.”

  • Kapatılan iş yerleri için vergi kararı

    Kapatılan iş yerleri için vergi kararı

    Covid-19 salgını nedeniyle faaliyetlerine ara verilen iş yerlerinin gelir vergisi, stopaj ve KDV beyannamelerinin verilme ve ödeme süreleri ertelendi.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

    Buna göre, Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınına ilişkin Türkiye’de İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında, geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesi/faaliyetlerinin tamamen durdurulması kararlaştırılan iş yerlerinin olduğu sektörlerdeki mükellefler 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “mücbir sebep” hükümlerinden faydalandırılacak.

    Ana faaliyet alanı itibarıyla İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen iş yerlerinin olduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin 1 Aralık 2020 ila alınan karar kapsamında faaliyetlerine tekrar başlamaları uygun görülen tarih aralığında mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulundu.

    Söz konusu ana faaliyet alanlarının tespitinde, bugün itibarıyla vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu dikkate alınacak.

    Mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu itibarıyla belirlenen sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik etmesi halinde, mükellefin mücbir sebep kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ana faaliyet kodu yerine fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınacak.

    VERGİ ÖDEVLERİNİN ERTELENMESİ

    Mücbir sebep halinde olduğu kabul edilen mükelleflere ilişkin kanuni verilme süresi mücbir sebep dönemine isabet eden ve bu dönemde verilmesi gereken muhtasar beyannameler (Muhtasar ve prim hizmet beyannameleri dahil) ve KDV beyannameleri ile Form Ba-Bs bildirimlerinin verilme ve söz konusu dönem içinde oluşturulması ve imzalanması gereken e-defterlerin oluşturulma ve imzalanma ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemi’ne yüklenmesi gereken “elektronik defter beratları” ile e-defterler ve bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının yüklenme süreleri, mücbir sebep halinin sona ereceği tarihi izleyen ayın 26’ncı günü sonuna kadar ertelendi.

    Beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin, beyanname verme süresi uzatılan ilk dönemden başlamak üzere, bunların verilmesi gerektiği ayı izleyen aydan itibaren, sırasıyla her bir dönem için takip eden ilgili ayın sonuna kadar uzatılması uygun bulundu.

    Mücbir sebep halinin sona erdiği tarih itibarıyla beyanname/bildirim verme süresinin son gününe 26 günden az süre kalması halinde, beyanname/bildirim verme süresinin son günü olarak, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihin içinde bulunduğu döneme ilişkin KDV beyannamelerinin verileceği son gün dikkate alınacak.

    Sosyal güvenlik mevzuatı gereğince sigortalıların mücbir sebep dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin muhtasar ve prim Hizmet Beyannamesi ile bildirilmesinin zorunlu olması durumunda mücbir sebep, bu beyannamelerin vergi kesintilerine ilişkin kısmının beyan ve ödeme sürelerinin ertelenmesi için geçerli olacak.

    BAKAN ELVAN: VERGİLERİ ERTELEDİK

    Konuya ilişkin olarak açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen mükelleflerin vergilerinin Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan tebliğle ertelendiğini bildirdi.

    Tebliğle Covid-19 salgını nedeniyle İçişleri Bakanlığının aldığı tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen mükelleflerin vergilerinin ertelendiğini belirten Elvan, şunları kaydetti:

    “Sinema salonu, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe, elektronik oyun salonu, bilardo salonu, lokal, çay bahçesi, halı saha, yüzme havuzu, hamam, sauna, lunapark faaliyetinde bulunan mükelleflerimizi 1 Aralık 2020 itibarıyla mücbir sebep kapsamına aldık. Bahse konu mükellefler tarafından mücbir sebep döneminde verilmesi gereken katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerin beyan ve bunlara ilişkin ödeme süreleri, mücbir sebep halinin sona ereceği tarihi izleyen ayın 26’ncı günü sonuna kadar uzatıldı.”

    Öte yandan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da konuya ilişkin Twitter hesabından paylaştığı mesajında, “Pandemi süresince iş yerleri kapalı kalan esnafımızın, sanatkarımızın ve tacirimizin talepleri arasında yer alan ve yakinen takip ettiğimiz bazı vergi ödemelerinin ertelenmesi hususundaki düzenleme, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Hayırlı olsun” ifadelerine yer verdi.

  • Kısıtlamalarda 27 bin 839 kişiye ceza

    Kısıtlamalarda 27 bin 839 kişiye ceza

    İçişleri Bakanlığı, 18-25 Ocak tarihleri arasında sokağa çıkma kısıtlamalarına uymayan toplam 27 bin 839 kişiye adli ya da idari işlem yapıldığını açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Covid-19 salgınıyla mücadelede toplumsal ve bireysel sağlığın korunmasına yönelik uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına devam edildiği belirtildi. Bu kapsamda; hafta içi 21.00 ile 05.00 saatleri arasında, hafta sonu ise Cuma akşamı saat 21.00’den Pazartesi günü saat 05.00’e kadar sokağa çıkma kısıtlanması uygulandığı hatırlatıldı. Sokağa çıkma kısıtlamasına vatandaşların büyük oranda uyum sağladığı ve kısıtlama kararına uymayan vatandaşlara idari ya da adli işlem uygulandığı belirtilerek, şöyle denildi:

    “18 Ocak Pazartesi gününden itibaren hafta içi 21.00 ila 05.00 saatleri arasında, hafta sonu 22 Ocak Cuma akşamı saat 21.00’de başlayıp 25 Ocak Pazartesi günü saat 05.00’e kadar süren sokağa çıkma kısıtlamalarına uymayan toplam 27 bin 839 kişiye 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve TCK’nın ilgili maddeleri kapsamında adli ya da idari işlem yapılmıştır. Pandemi ile mücadelemiz sona erip, normalleşme sürecine geçinceye kadar temizlik, maske ve mesafe olmak üzere diğer kurallara uymayı sürdürmeliyiz. Aziz milletimize; bu süreçte göstermiş olduğu sabır, fedakârlık ve anlayıştan dolayı teşekkür ediyoruz.”

  • Sağlık Bakanlığı’ndan sahte mesaj uyarısı

    Sağlık Bakanlığı’ndan sahte mesaj uyarısı

    Sağlık Bakanlığı, bakanlık tarafından gönderilmiş izlenimi verilen “Aşı sıranız geldi” içerikli sahte kısa mesajlara ilişkin uyarıda bulundu.

    Sağlık Bakanlığı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilmiş izlenimi verilen aşı sıranız geldi içerikli sahte kısa mesaj ile vatandaşların dolandırılmaya çalışıldığı tespit edilmiştir. Dolandırıcıların gönderdiği kısa mesajda yer alan linke tıklayan vatandaşların kişisel bilgileri dolandırıcıların eline geçmektedir. Sağlık Bakanlığı vatandaşlara aşı sıranız geldi içerikli bir kısa mesaj göndermemektedir. Kişisel bilgilerinizi ve kimlik bilgilerinizi kimseyle paylaşmayınız. Kısa mesajda yer alan linke tıklamayınız” denildi.

    Ayrıca açıklamada, “Aşı sıranızı öğrenmek için e-Nabız uygulamasına girerek Covid-19 aşısı yapılacak olan grupta olup olmadığınız kontrol edebilirsiniz. Aşı yapılacak olan grupta olup olmadığınızı kısa mesajla öğrenmek için ‘AŞI’ yazıp sırasıyla boşluk bırakarak TC Kimlik Numarası ve TC Kimlik Seri Numarasını son 4 hanesini yazıp 2023’e kısa mesaj gönderebilirsiniz” ifadeleri kullanıldı.

  • Resmi Gazete yayımlandı! Zorunlu hale getirildi

    Resmi Gazete yayımlandı! Zorunlu hale getirildi

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, çatıda toplanan yağmur suyunun bahçe zemini altında bir depoda toplanmasını sağlamak amacıyla yeni binalara “yağmur suyu toplama sistemi” kurulması zorunluluğu getirildi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Yönetmelikle, kuraklık sorununun giderek artması da dikkate alınarak artık 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulama veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla “yağmur suyu toplama sistemi” yapılması zorunluluğu getirildi.

    Yönetmelikle belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kurumlara, daha küçük parseller için de bu konuda zorunluluk getirebilmeleri yetkisi de verildi.

    Yapı Kayıt Belgesi alınan binalar

    Yönetmeliğe göre, iskanlı binanın, bir bağımsız bölümünde sonradan yapılan aykırılıklar nedeniyle “Yapı Kayıt Belgesi” alınmışsa diğer bölümlerde de tadilat yapılabilecek.

    Üzerinde birden çok bina yapılma hakkı bulunan parsellerde, mevzuata uygun olmayan ve “Yapı Kayıt Belgesi” bulunan bir binanın aykırı kısımlarının alanı, parselin imar hakkından düşülmeyecek şekilde, kalan imar hakkı içinde yeni bina yapılabilecek.

    Yönetmelikle, yoldan yüksek parsellerde arkası toprak doldurularak yapılan ve zaman zaman yoğun yağışlar neticesinde yıkılabilen ayrıca kaldırımlar üzerindeki yaya trafiği üzerinde baskı oluşturan yüksek bahçe duvarları da düzenlendi.

    Buna göre, yol kotu ile aynı seviyedeki ön bahçelerde yapılacak bahçe duvarı yüksekliği en fazla 50 santimetre olacak, yoldan yüksek ön bahçelerde ise duvar yüksekliği ön bahçenin tabii zemin kotunu en fazla 50 santimetre geçebilecek.