Kategori: Türkiye

  • Bakan Koca son tabloyu paylaştı: 12 bin 171 yeni vaka

    Bakan Koca son tabloyu paylaştı: 12 bin 171 yeni vaka

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 7 Ocak 2021 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 183 bin 3 test yapıldı, 12 bin 171 yeni vaka tespit edildi. Bugün hayatını kaybedenlerin sayısı 194 kişi arttı. Toplam can kaybı 22 bin 264’e yükseldi.

    Ağır hasta sayısının her geçen gün azaldığını söyleyen ve Bakan Koca tarafından açıklanan tabloda bu sayı 3 bin 201’e gerilerken, bugün iyileşen ve karantinası sonlanan hasta sayısı 8 bin 211 kişi artarak 2 milyon 172 bin 251’e yükseldi.

    “AKTİF VAKA SAYIMIZDA SINIRLI ARTIŞ GÖZLENİYOR”

    Bakan Koca: “Bugün tespit edilen 1.370 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız her geçen gün azalıyor. Aktif vaka sayımızda sınırlı artış gözleniyor. Kısıtlama ve tedbirler netice vermeye devam ediyor. Kısıtlama ve tedbirlere uyarak mücadele edersek kazanacağız. ”

  • AYM’den Rahip Brunson kararı

    AYM’den Rahip Brunson kararı

    Anayasa Mahkemesi (AYM), ABD vatandaşı Rahip Andrew Craig Brunson’ın tutuklamanın ve konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin hukuki olmaması ve tutukluluğunun makul süreyi aşması nedeniyle ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği’ iddiasıyla yaptığı başvuruyu reddetti.

    İzmir’deki Diriliş Kilisesi’nde pastör sıfatıyla faaliyette bulunan ABD vatandaşı Rahip Andrew Craig Brunson hakkında, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapılanmasında yer aldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Aralık 2016’da gözaltına alınan Brunson, ‘silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçundan tutuklandı. Başsavcılık, 2018 tarihli iddianamesiyle Brunson’ın örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açtı. İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti. Brunson’ın, tutukluluğunun devamı kararına yaptığı itiraz üzerine mahkeme, yurtdışına çıkış yasağı ve konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirlerini uygulamak suretiyle tahliyesine karar verdi. Brunson’ın adli kontrol kararının kaldırılması için iki defa yaptığı itiraz başvurusu ise reddedildi.

    AYM ‘HAK İHLALİ YOK’ DEDİ

    Brunson, AYM’ye 2 Ekim 2018 tarihinde bireysel başvuruda bulundu. Bu arada mahkeme Brunson’ın ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edilmesine ve yurt dışına çıkış yasağı ile konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi. Brunson’ın başvurusunu 18 Kasım 2020 tarihinde görüşen AYM, tutuklamanın hukuki olmaması ve tutukluluğun makul süreyi aşması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların ‘süre aşımı’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. AYM, konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin hukuki olmaması, dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın ise ‘açıkça dayanaktan yoksun olması’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna hükmetti.

    AYM’nin gerekçeli kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Gerekçeli kararda, bireysel başvurunun mevzuatta belirtilen süresi içinde yapılmış olmasının ön şart olduğuna dikkat çekilerek, “Bu durumda başvurucunun tutuklama tedbirleriyle ilgili şikayetler bakımından tutukluluğunun sona erdirildiği 25 Temmuz 2018 tarihinden itibaren 30 gün içinde bireysel başvuruda bulunması gerekmektedir. Bu itibarla 2 Ekim 2018 tarihinde yapılan başvuruda tutuklamayla ilgili iddialar yönünden süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmıştır” ifadesine yer verildi.

    ‘ADLİ KONTROL TEDBİRİNİN ÖLÇÜLÜ OLMADIĞI SÖYLENEMEZ’

    Kararda tanık ifadelerine atıfta bulunularak Brunson hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin ‘temelsiz ve keyfi’ olduğunun söylenemeyeceği belirtilirken, “Başka bir ülkenin vatandaşı olan ve FETÖ/PDY ile PKK terör örgütleriyle bağlantılı suçtan hakkında kovuşturma yürütülen başvurucu açısından özellikle kaçma şüphesine yönelik olarak adli kontrol tedbiri nedenlerinin olgusal temelleri olduğu sonucuna varılmıştır. Terör suçlarının soruşturulması, kovuşturulması kamu makamlarını ciddi zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, adli makamlar ve güvenlik görevlilerinin -özellikle organize olanlar olmak üzere- suçlarla ve suçlulukla etkili bir şekilde mücadelesini aşırı derecede güçleştirmeye neden olabilecek şekilde yorumlanmamalıdır. Bu itibarla somut olayın belirtilen özellikleri dikkate alındığında mahkemenin başvurucu hakkında uyguladığı adli kontrol tedbirinin ölçülü olmadığı söylenemez” tespitinde bulundu.

  • AB’den çelik ürünlerine ilave vergi

    AB’den çelik ürünlerine ilave vergi

    Avrupa Birliği (AB), Türkiye’de üretilen çeşitli demir ve çelik ürünlere yüzde 7,6’ya varan oranda anti-damping vergisi uygulamaya başladı.

    Türkiye menşeli sıcak haddelenmiş demir ürünler ile alaşımsız ve alaşımlı çelik ürünlerin ithalatıyla ilgili geçici anti damping vergisi uygulanması kararı AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı.

    Buna göre, Türkiye’deki demir ve çelik sektöründe faaliyet gösteren Habaş yüzde 4,8, Erdemir yüzde 5,4, Borçelik ve Ağır Haddecilik yüzde 5,9, Çolakoğlu Metalurji ve diğer şirketler ise yüzde 7,6 geçici anti damping vergisine tabi olacak.

    Avrupa Çelik Derneği (EUROFER), 31 Mart 2020’de Türkiye’nin sektörde damping yaptığı iddiası ile AB Komisyonuna şikayette bulunmuştu.

    AB, mayıs ayında Türkiye’den ithal edilen bazı çelik ürünlerde damping yapılıp yapılmadığını belirlemek üzere resmi soruşturma başlatmıştı.​​​​​​​

  • Türkiye’de 2020 yılında  82 milyon yolcu uçakla seyahat etti

    Türkiye’de 2020 yılında 82 milyon yolcu uçakla seyahat etti

    Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün (DHMİ) 2020 yılı Aralık ayı verilerine göre tüm havalimanlarında 5 milyon yolcunun uçakla seyahat ettiği açıklanırken, 2020 yılında ise Türkiye’de yaklaşık 82 milyon yolcunun havayolunu tercih ettiği belirtildi.

    T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü, 2020 yılının Aralık ayına ait hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı. Koronavirüs salgını tüm dünyada havacılık sektöründe durgunluğa neden olurken, Türkiye bu süreci en başarılı şekilde yöneten ülkeler arasında yer aldı.

    UÇAK TRAFİĞİ 77 BİN OLDU

    DHMİ’nin paylaştığı 2020 yılının Aralık ayına ait hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini göre, havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak sayısı iç hatlarda 41 bin 979, dış hatlarda 19 bin 955 olmak üzere hizmet verilen toplam uçak trafiği üst geçişler ile birlikte 77 bin 288 oldu. Bu ayda, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarında iç hat yolcu trafiği 2 milyon 956 bin 528, dış hat yolcu trafiği 1 milyon 924 bin 772 oldu. Böylece söz konusu ayda direkt transit yolcular ile birlikte toplam yolcu trafiği 4 milyon 883 bin 520 olarak gerçekleşti. Havalimanları yük (kargo, posta ve bagaj) trafiği ise aynı ayda iç hatlarda 37 bin 623 ton, dış hatlarda 180 bin 980 ton olmak üzere toplam 218 bin 603 tona ulaştı.

    İSTANBUL HAVALİMANI 2020 YILINDA 23 MİLYON YOLCUYA HİZMET VERDİ

    Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olan İstanbul Havalimanı’nda ise 2020 yılı Aralık ayında İstanbul Havalimanı’nda iniş-kalkış yapan uçak trafiği iç hatlarda 3 bin 796, dış hatlarda 11 bin 147 olmak üzere toplamda 14 bin 943 oldu. Yolcu trafiği ise iç hatlarda 399 bin 188, dış hatlarda 1 milyon 276 bin 000 olmak üzere toplamda 1 milyon 675 bin 188 yolcuya hizmet verildi. İstanbul Havalimanında on iki aylık sürede ise 185 bin 642 uçak ve 23 milyon 409 bin 132 yolcu trafiği gerçekleşti.

    2020 YILINDA 50 MİLYON KİŞİ İÇ HATLARI KULLANDI

    2020 yılı 12 aylık verilere göre tüm havalimanlarında iniş-kalkış yapan uçak trafiği iç hatlarda 575 bin 262, dış hatlarda 280 bin 571 oldu. Böylece üst geçişler ile birlikte toplam 1 milyon 57 bin 247 uçağa hizmet verildi. Türkiye geneli havalimanları iç hat yolcu trafiğinin 49 milyon 621 bin 174, dış hat yolcu trafiğinin 31 milyon 986 bin 25 olduğu bu dönemde direkt transit yolcular ile birlikte toplam yolcu trafiği 81 milyon 657 bin 70 olarak gerçekleşti.

    2,5 MİLYON TON YÜK TAŞINDI

    On iki aylık dönemde havalimanları yük (kargo, posta ve bagaj) trafiği ise iç hatlarda 502 bin 265 ton, dış hatlarda 1 milyon 901 bin 694 ton olmak üzere toplamda 2 milyon 403 bin 959 tona ulaştı.

    GENEL HAVACILIK RAKAMLARI DA AÇIKLANDI

    Genel havacılık faaliyetleri ve kargo taşımacılığının devam ettiği İstanbul Atatürk Havalimanında 2020 yılının on iki aylık döneminde 37 bin 428 uçak trafiği oldu. Atatürk ve İstanbul havalimanlarında aynı dönemde toplam 223 bin 070 uçak trafiği gerçekleşti.

  • Bilim Kurulu Üyesi kısıtlamalar için tarih verdi

    Bilim Kurulu Üyesi kısıtlamalar için tarih verdi

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, sokak kısıtlamalarının etkisinin çok güçlü olduğunu gözlemlediklerini belirterek, “Hasta sayısı yaklaşık 1 aylık süreçte 7 binden 1500 civarına düştü. Aşının ilk dozunun yapılacağı zamanı 15 Ocak gibi düşünsek, ikinci doz 28 gün sonra yapılacak, buna göre 15 Şubat sonrasında kısıtlamaların kaldırılmasını düşünmek daha uygun olacaktır” dedi. Prof. Dr. İlhan, hasta sayısı binin altına düşerse okulların da açılabileceğini belirtti.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, hafta içi saat 21.00-05.00, hafta sonu cuma günü 21.00’den pazartesi günü 05.00’e kadar uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının etkisinin çok güçlü olduğunu gördüklerini söyledi. Prof. Dr. İlhan, “Bir kısıtlama yaptığımızda önce vaka sayısı azalıyor, onu takip eden 1 hafta 10 gün içinde hasta sayısı azalıyor. Hasta sayısının azalmasını takip eden 15-20 gün içinde ağır hasta sayısı azalıyor. Ağır hastalarımız azaldıktan 15-20 gün sonra vefatlarımız azalıyor. Bu kısıtlamanın etkisinin çok güçlü olduğunu gözlemledik. Yaklaşık 1 aylık süreçte hasta sayısı 7 binden bin 500 civarına düştü; bu çok güzel bir şey. Bu gelişmenin devam etmesi için kısıtlamaların ben devam etmesi kanısındayım” dedi.

    ’15 ŞUBAT SONRASI KALDIRILMASI UYGUN OLACAKTIR’

    Prof. Dr. İlhan, yılbaşı sürecinin de rakamlara olumsuz yansımayacağını umut ettiğini kaydederek, “Bu birkaç günlük rakamlar önemli. Bu hafta sonuna kadar yılbaşının olumsuz etkisi olup olmayacağını gözlemleyeceğiz. Aşılamaya da başlayacağız. Hepimizin olabildiğince gayret göstermesi lazım. Ne kadar az hasta ve vaka sayısı varken aşılamaya başlarsak o kadar çok vatandaşımızı koronavirüsten korumuş oluruz. Aşılama başlasın, bir doz yapılsın, biraz ilerlesin ondan sonra kısıtlamaların kalkmasının uygun olacağı kanısındayım. Hafta sonu ve akşam kısıtlamasının çok etkili olduğunu hepimiz gözlemledik. Bir süre daha böyle gitmesinin ben doğru olacağını düşünüyorum. Aşının ilk dozunun yapılacağı zamanı 15 Ocak gibi düşünsek, ikinci doz 28 gün sonra yapılacak, 15 Şubat sonrasında kısıtlamaların kaldırılmasını düşünmek daha uygun olacaktır” diye konuştu.

    ‘BİNİN ALTINA DÜŞERSE OKULLAR AÇILABİLİR’

    Okulların açılabileceği zamana ilişkin de değerlendirmede bulunan Prof. Dr. İlhan, şunları söyledi:

    “Eğitimin devamı hepimizin arzusu. 15 Şubat şu anda okulların açılması için bir öngörü olarak görünüyor; ama o tarih yaklaştığında tekrar değerlendirmek daha doğru olacaktır. Vaka sayısı, hasta sayısı aşağıya doğru yönelirse okullarımızı bir kademe dahilinde eylül-ekimde yaptığımız gibi açmak daha doğru olacaktır. O dönemde de istemeyen velilerimiz için uzaktan eğitim seçeneğiyle gitmek daha doğru olacaktır gibi görünüyor. Eylül-Ekim ayında velilerimiz, öğrencilerimiz kurallara uydu. Bizlerin de okullar açıldığında çocuklarımıza örnek olmamız gerekiyor. Gerek hijyen gerek maske takmak gerekse fiziksel mesafe konusunda örnek olmalıyız. Aşılamada öncelikli ikinci grupta öğretmenlerimiz de yer alıyor. Bu sürece baktığımızda buradaki hocalarımızın da aşılanmasıyla birlikte eğitim kurumlarının açılması söz konusu olabilir kanısındayım. Rakamlarda iyi bir düzeyi yakaladık, gerek vaka sayısında gerek hasta sayısında. Bu aşağı iniş trendi devam ederse hasta sayılarında binlerin altını görürsek, hasta sayımız belli illerimizde özellikle çok yoğun olmazsa okulların açılabileceğini rahatlıkla söylemek mümkün.”

  • Türkiye’de 13 bin 830 yeni vaka, 191 can kaybı

    Türkiye’de 13 bin 830 yeni vaka, 191 can kaybı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 6 Ocak 2021 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 182 bin 645 Kovid-19 testi yapıldı, 13 bin 830 kişinin testi pozitif çıktı, 191 kişi hayatını kaybetti. Ağır hasta 3 bin 303 oldu, 8 bin 702 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 164 bin 40’a yükseldi.

    AKTİF VAKA SAYISI DURAĞAN SEYREDİYOR

    Bakan Koca; “Bugün tespit edilen 1.458 yeni hastamız var. Aktif vaka sayımız durağan seyrediyor. Ağır hasta sayımız sevindirici şekilde azalmaya devam ediyor. Kayıplarımızın sayısında azalma eğilimi var. Birlikte tedbir ve birlikte mücadele ile kazanacağız.”

  • Türkiye ve Arnavutluk arasında imzalar atıldı

    Türkiye ve Arnavutluk arasında imzalar atıldı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “FETÖ terör örgütünün her iki ülke içinde tehdit oluşturduğu noktasında Arnavutluk makamlarıyla hemfikiriz. FETÖ’nün iki ülke arasındaki ilişkileri zehirlemesine izin vermeyeceğiz. Bu vesile ile Türkiye, başta Türkiye Maarif Vakfı olmak üzere ilgili tüm kurumlarıyla Arnavutluk’un yanındadır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Başbakanı Rama ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Arnavutluk dost ve kardeş müttefik bir ülkedir. Bizler asırlar boyunca birlikte yaşamış, birlikte mücadele etmiş, tarihe silinmez izler bırakmış 2 kardeş ülkeyiz. Asırlara uzanan ortak tarihimizin izlerini edebiyattan sanata, düşünce hayatından mimariye kadar uzanan geniş bir alanda görmek mümkündür. Bugün Elbasan’dan Korça’ya, İşkodra’dan Vlora’ya kadar Arnavutluk’un her köşesinde ortak tarihimize ve kültürümüze ait birçok izler görebilirsiniz. İlhamını kadim tarihimizden alan bu bağları daha da güçlendirmeyi kendimize görev addediyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Rama ile gerçekleştirdikleri görüşmelerde ikili ilişkileri kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını belirterek, ziyaret vesilesiyle Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin kurulmasına ilişkin ortak siyasi bildiriyi imzaladıklarını ve böylelikle Arnavutluk – Türkiye ilişkilerini stratejik ortaklık seviyesine çıkarttıklarını söyledi. Başbakan Rama ile gerçekleştirdikleri görüşmelerde, ikili konuların yanı sıra bölgesel meseleleri de ele aldıklarını vurgulayan Erdoğan, “Siyasi, askeri, ekonomik, kültürel her türlü alanda bundan sonraki süreçte neler yapabiliriz bunları ele alma fırsatı bulduk. Önümüzdeki dönemde hayata geçirilebilecek projelere ilişkin fikir alış verişinde bulunduk. Arnavutluk, Avrupa Güvenlik Ve İşbirliği Teşkilatı dönem başkanlığını başarıyla yürütmesinin hemen ardından 1 Ocak itibariyle Karadeniz Ekonomik İşbirliği dönem başkanlığını üstlenmiştir. Kendilerine bu önemli görevde başarılar diliyorum” dedi.

    21 Eylül ve 26 Kasım 2019 tarihlerinde Arnavutluk’ta 2 büyük deprem yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geride acı, yıkım ve gözyaşı bırakan her iki depremden sonra Türkiye olarak Arnavut kardeşlerimizin imdadına koştuk. Arama – kurtarma çalışmalarından diğer yardımlara kadar elimizdeki tüm imkanları Arnavutluk halkı için seferber ettik. Ayrıca evleri yıkılan kardeşlerimiz için 522 konut inşa etme kararı aldık. TOKİ tarafından Arnavutluk’ta inşa edilecek deprem konutlarının temel atma törenlerini 23 Aralık’ta gerçekleştirdik. İnşaatı 2021 Ağustos ayında tamamlayıp bu konutları ihtiyaç sahipleri kardeşlerimize teslim edeceğiz. Bu konutların Türkiye – Arnavutluk arasındaki kader birliğinin yeni bir sembolü olacağına inanıyorum. Bu vesile ile bir kez daha depremde hayatını kaybeden Arnavut kardeşlerimize Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Rama ile görüşmesinde ekonomik ilişkileri de değerlendirdiklerine vurgu yaparak, Türkiye, Arnavutluk’un en büyük 4’üncü ticari ortağıdır. Müteahhitlik hizmetleri de dikkate alındığında toplam 3.5 milyar dolarlık yatırımla Arnavutluk’taki en büyük dış yatırımcı konumundayız. Arnavutluk’ta faaliyet gösteren 600’e aşkın firmamız yaklaşık 15 bin Arnavut kardeşimize istihdam sağalıyor. Önümüzdeki dönemde Arnavutluk’ta bilhassa altyapı ve turizm alanlarında yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz. Böylelikle ekonomik işbirliğimizi de yeni bir boyuta taşımayı öngörüyoruz. Osmanlı döneminden kalan ortak kültürümüzü yansıtan tarihi eserleri geleceğe taşımaya büyük önem veriyoruz. TİKA vasıtasıyla Arnavutluk’ta yaklaşık 20 milyon avro değerinde 500’ün üzerinde restorasyon projesini hayata geçirdik. Kültür Bakanlarımız az önce Arnavutluk’taki en önemli Osmanlı kültürel mirası olan İşkodra şehrindeki Tarihi Kurşunlu Camiinin, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafından restorasyonuna ilişkin protokolü imzaladı. Önümüzdeki bahar aylarında bu projeye de başlamış olacağız” açıklamasını yaptı.

    Terörle mücadele ile askeri ve savunma alanlarındaki iş birliklerinin de masaya yatırıldığını söyleyen Erdoğan, “FETÖ terör örgütünün her iki ülke içinde tehdit oluşturduğu noktasında Arnavutluk makamlarıyla hemfikiriz. FETÖ’nun iki ülke arasındaki ilişkileri zehirlemesine izin vermeyeceğiz. Bu vesile ile Türkiye, başta Türkiye Maarif Vakfı olmak üzere ilgili tüm kurumlarıyla Arnavutluk’un yanındadır. Türkiye Maarif Vakfı olarak devralınan Tiran’daki üniversitenin yarın İstanbul Teknik Üniversitesi ile Sayın Başbakanın, Rektör ile bir araya gelmek suretiyle adımı da atılacaktır. Zira şu anda İstanbul Teknik Üniversitesinde 100 civarında Arnavut evladımız orada eğitim öğretim görüyorlar. Bu adımla beraber de şu anda eğitim öğretimde Türkiye – Arnavutluk arasında çok güçlü bir adım atılmış oluyor. 25 Nisan’da gerçekleştirilecek genel seçimlerin Arnavutluk’a ve Arnavut halkına şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

  • Prof.Dr. Ceyhan’dan Çin aşısıyla ilgili flaş açıklamalar

    Prof.Dr. Ceyhan’dan Çin aşısıyla ilgili flaş açıklamalar

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’nin Çin’den aldığı koronavirüs aşısı Sinovac ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “60 yaşın üzerinde hiçbir verisi yok bunun. Bu gruba aşıyı yapmak açıkçası tamamen bir kumar” diyen Ceyhan, “Kendi adıma böyle bir durumda aşılama yaptırır mıyım diye baktığımda yine de yaptırırım diyorum. Çünkü hastalık kötü seyrediyor.” şeklinde konuştu.

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Çin’de üretilen Sinovac aşısıyla ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Haber Global ekranlarında konuşan Ceyhan, Endonezya’da 60 yaş ve üzeri kişilere Çin aşısının uygulanmayacak olmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, yine de aşı olacağını çünkü hastalığın kötü seyrettiğini belirtti.

    Ceyhan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    Endonezya’nın yaptığı son derece doğru. Aşılamayı başka türlü uygulama şemalarına bakarak ayarlamak güvenilir değil. Aşılar arasındaki doz aralığında da aynı şey söz konusu. Sinovac’ın ürettiği aşının bütün çalışmaları 18 ve 60 yaş arasında yapılıyor. Türkiye’de de böyle, Endonezya’da da. Çin’in sonuçları açıklaması lazım fakat Çin ısrarla hangi tarihte açıklayacağını söylemedi. Elimizde bizim 18-60 yaş arasında sadece Türkiye’de 1322 vaka veriye dayanarak karar veriliyor. Bu rakam aşı için ancak Faz 2 denilebilecek bir rakam. 7100’ün altında denek sayısı ile söylenen hiçbir lafın bilimsel güvenilirliği yok. Bu çalışma ile biz aşıya hazırlanıyoruz. Acaba sonuçlar beklendiğimi gibi çıkmadı onun için mi açıklanmıyor diye şüpheler de doğuyor. Kendi adıma böyle bir durumda aşılama yaptırır mıyım diye baktığımda yine de yaptırırım diyorum. Çünkü hastalık kötü seyrediyor. Bizim artık aşının etkisizliğini göze alıp bu aşıyı yaptırmak dışında çaremiz yok.

    Diyelim ki bu aşı etkisiz çıktı. Yarın mRNA aşıları yaptırılabilir mi? Etkisinde bir azalma olur. Neticede düşük bir antikor düzeyi oluşturuyorsa sonraki aşının etkisini bir nokta engeller. 60 yaşın üzerinde hiçbir verisi yok bunun. Bu gruba bu aşıyı yapmak açıkçası tamamen bir kumar. Tutarsa tutar diye düşünülebilir. Yoksa onun dışında hiçbir veri yok. Sadece tek başına Çin aşısı alan biz varız. Çin’in bile 2’si hazır biri de devam eden 3 aşısı var. Buna rağmen Çin, diğer ülkelerde üretilen aşılardan da ısmarladı kendisine.

    Kanada, nüfusunun 9 katı kadar aşı satın aldı. Çünkü hiçbirisinin Faz 3 çalışması yoktu. Birisi etkisiz çıkarsa etkili çıkanı yaparım diye. 4 misli yetecek kadar aşı satın aldılar. 60 yaşın üzerinde verisi olan Pfizer/Biontech aşısı var. Onlar küçük bir grupta da olsa bir çalışma yaptılar ama Çin aşısıyla ilgili hiçbir veri yok.

    ABD’de 65 yaş üstü henüz aşılamada bir sıraya konmadı. Onlar Pfizer/Biontech aşısına bile vaka sayısı az diye güvenmedikleri için sadece sağlık personelini aşılıyorlar.

    AŞIDA 2. DOZU ERTELEMEK DOĞRU MU?

    Aşılamada bir kural vardır. Tekrarı gereken çocuk aşısında aralığı geciktiriseniz, bir ay diyelim, 3-4 aya çıkarırsanız aşı etkinliğinde azalma olmaz ama genel kurallar hepsinin çalışması yapılarak ortaya çıkmış. Denenmiş mesela. Henüz bu çalışmada böyle bir veri yok. Bir aşı ilk başlangıçta hangi protokolle çalışıldıysa, 14 gün arayla mı, 28 gün arayla mı, o protokolde etkili olduğunu söylemek mümkün. Bunu değiştirince çalışma olmadığında etkinliği devam ediyor diyemezsiniz. Eğer arayı uzatırsanız, 28 gün yaparsınız, o zaman virüslerde bir direnç mekanizması ortaya çıkıyor. Çin aşısında bilmiyoruz ama Pfizer/Biontech aşısında biliyoruz ki ilk aşıdan sonra yüzde 50, ikinci aşıdan sonra etkinlik yüzde 95’e çıkıyor. Yüzde 50’de tutarsanız, virüs bir süre sonra mutasyon geçiriyor. O yüzden mümkün olduğu kadar kısa sürede virüsün vücuttan atılması lazım. Devletler kafasına göre kararlar alırlarsa bu yararını bir tarafa bırakın zarar da verebilecek bir yaklaşım olabilir. Aşı sayısı az çok kişiyi aşılayalı yüzde 50 korunsunlar dediğiniz zaman aşıdan beklediğiniz etkinlik zaten ortadan kalkar.

    MUTASYON VE AŞININ ETKİNLİĞİ

    Henüz aşının etkinliğini azaltacak bir mutasyon ortaya çıkmadı. İngiltere’de başlayan mutasyon da genetik laboratuvarlarda elde edilen bir sonuç. Henüz kliniğe yansıyan bir durum da gösterilmiş değil. Bunu klinik takiplerle göreceğiz. Ben bu tip mutasyonların çok kötü karşılanmaması gerektiğini düşünüyorum. Virüs daha bulaştırıcı hale gelecek ama daha az zararlı hale gelecek ki biz bu pandemiden kurtulalım.

  • Kamu lojmanları için kira bedelleri belli oldu

    Kamu lojmanları için kira bedelleri belli oldu

    Kamu lojmanları için uygulanacak kira bedelleri, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği ile açıklandı. Yeni kira bedelleri 15 Ocak’tan itibaren geçerli olacak.

    2021 yılında her bir metrekare için ödenecek aylık kira bedelleri belirlendi. Yeni bedeller, 15 Ocak 2021’den itibaren geçerli olacak.

    Açıklanan tebliğ kapsamında, her bir metrekare için kamu lojmanları kirası kerpiç, ahşap, bağdadi ve benzeri konutlarda 3,07 lira, kalorifersiz konutlarda 4,80 lira ve kaloriferli konutlarda ise 6,30 lira olarak belirlendi.

    Bu bedellere ek olarak, aylık her bir metrekare için kaloriferci, apartman görevlisi ya da her ikisinin de kurum ve kuruluşlarca karşılandığı konutlardan 0,74 lira kira bedeli alınacak.

    Kamu Konutları Kanunu ile Kamu Konutları Yönetmeliği kapsamındaki kurum ve kuruluşların yurt içindeki kaloriferli konutlarından yakıtı kurum ve kuruluş tarafından tedarik edilenlerde oturanlardan ısı pay ölçer veya kalorimetre cihazı montajı yapılmamış konutlarda, her bir metrekare için 2,52 lira yakıt bedeli kiraya ek olarak tahsil edilecek.

  • Araç sahipleri dikkat! Zam geliyor

    Bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere benzinin litre fiyatına 11 kuruş zam gelmesi, bunun 7 kuruşunun pompa fiyatlarına yansıması bekleniyor. Benzine dün 7 kuruş indirim gelmişti. Zam 7 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak.

    Sektör kaynaklarından alınan bilgiye göre benzinin litre fiyatına bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere 11 kuruş zam gelmesi bekleniyor. Zam 7 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak.

    Söz konusu zammın 7 kuruşluk kısmı pompa fiyatlarına yansırken, 4 kuruşluk kısım ise eşel mobil sisteminin devreye girmesi ile ÖTV’den karşılanacak.

    Benzine dün 11 kuruş indirim gelmiş, bunun 7 kuruşu pompa fiyatlarına yansımıştı.

    GÜNCEL FİYATLAR

    Benzinin litresi şu an İstanbul’da 7.18 TL’den, Ankara’da ortalama 7.22 TL’den, İzmir’de ortalama 7.25 TL’den satılıyor.