Kategori: Türkiye

  • PTT’den ücretsiz yeni yıl kartları

    PTT’den ücretsiz yeni yıl kartları

    PTT, tebrik kartı gönderme alışkanlığının yaygınlaştırılması maksadıyla yıl başına özel tebrik kartları hazırladı.

    PTT, her yıl olduğu gibi bu sene de ücretsiz yeni yıl kartpostallarını bastırarak 80’li ve 90’lı yılları tekrar yaşatmaya çalışırken, geçmişi geleceğe taşıyan tebrik kartları yine postanelerde yerini aldı.

    2000’li yıllarda kısa mesaj, elektronik postalara, son 10 yılda ise sosyal medya ve akıllı telefon uygulamalarına karşı direnen nostaljik kartlar PTT şubelerinden ücretsiz alınırken, kartların posta gönderim ücreti ise müşterilerden tahsil ediliyor.

  • Kara Kuvvetleri’ndeki darbe girişimi davasında karar

    Kara Kuvvetleri’ndeki darbe girişimi davasında karar

    FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığında yaşanan eylemlere ilişkin 132 sanık hakkında açılan davada karar açıklandı. Mahkeme, 12 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 80 sanığa ise müebbet hapis cezası verdi.

    Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

    Mahkeme başkanı, sanıklar hakkındaki yargılamanın tamamlandığını bildirerek mahkemenin hükmünü açıkladı.

    Buna göre, aralarında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı eski Tuğgeneral Adem Boduroğlu ve dönemin KKK Personel Başkanlığı Plan Şube Müdürü eski Albay Mutlu Serkan Vurdem’in de arasında bulunduğu 12 sanığa “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 80 sanığa da aynı suçtan müebbet hapis cezası verilmesine hükmedildi. Ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezası alan bazı sanıklara ayrıca “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “kasten öldürmeye teşebbüs etme” suçlarından da ceza verildi.

    22 sanığa “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan 12 yıl 6 ay ile 19 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezası verildi. 2 sanık “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilirken, 1 sanık da aynı suçtan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 3 sanığın dosyasını ayıran mahkeme, 9 sanık için ise beraat kararı verdi.

    Sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi olan ve Genelkurmay çatı davasında 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen eski Tuğgeneral Erhan Caha, bu dosya kapsamında sadece “kasten öldürmeye teşebbüs etme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından sorumlu tutuldu. Caha, 2 kişiye yönelik “kasten öldürmeye teşebbüs etme” suçundan 34 yıl, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan ise toplam 69 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yine başka dosyada ceza alan 2 sanığa bu davada yalnızca “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan ceza verildi.

  • İngiltere ile Türkiye arasında tarihi anlaşma! İmzalar atıldı

    İngiltere ile Türkiye arasında tarihi anlaşma! İmzalar atıldı

    Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı. Ticaret anlaşması tüm sanayi ve tarım ürünlerini içeriyor. Bakan Pekcan imza töreninde yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaretimizin gelişiminin en büyük teminatı olacak” derken, İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanı Truss, “Büyük ivmeler kazanacağımızı inanıyorum” ifadesinde bulundu.

    Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması dolayısıyla düzenlenen tören, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Bakanı Liz Truss’ın video konferans yöntemiyle katılımıyla gerçekleştirildi.

    Pekcan, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasıyla iki ülke arasındaki ticaret rejiminin yeniden belirlenmesi ihtiyacı doğduğuna dikkati çekerek, bugün imzalanan anlaşmayla ülkeler arasında ikili bazda bir tercihli ticaret rejiminin tesis edileceğini belirtti.

    Türkiye ve Birleşik Krallık arasında imzalanan STA sayesinde, ikili ticaretin etkin ve sorunsuz bir şekilde devam edeceğini söyleyen Pekcan, “Bu anlaşma, önümüzdeki dönemde Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaretimizin gelişiminin en büyük teminatı olacak. Firmalarımızın rekabetçi olduğumuz sektörlerde İngiltere’ye kolay ve sorunsuz bir biçimde ihracat yapabilmelerini garanti altına alacaktır” diye konuştu.

    Pekcan, Birleşik Krallık’ın, 31 Ocak 2020 tarihi itibarıyla Avrupa Birliği’nden resmen ayrıldığını ve bu yıl sonuna kadar bir geçiş süreci öngörüldüğünü hatırlatarak, Türkiye olarak bu süreci yakından takip ettiklerini, oldukça yoğun bir mesai harcadıklarını ifade etti.

    Yıl boyunca hem AB hem de Birleşik Krallık makamlarıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüklerini dile getiren Pekcan, şöyle konuştu:

    “Türkiye olarak temel amacımız, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nden kaynaklı ticari ilişkilerimize de halel getirmeden, Birleşik Krallık ile arzu ettiğimiz bir ticaret anlaşmasını imzalamak idi. Bugün itibarıyla amacımıza ulaşmış bulunuyoruz.

    Anlaşmanın az sonra imzalanmasıyla birlikte, Birleşik Krallık ile aramızdaki ticaret yapısıyla ilgili bir belirsizlik kalmayacaktır. Ticaretimiz her zamanki etkinliğiyle sürecek ve inanıyorum daha da gelişecektir. Gümrük Birliği’nin 25 yıl boyunca getirdiği kazanımları korurken, Birleşik Krallık ile ilişkilerimizi imzalayacağımız Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında daha da derinleştirme yönünde ilk adımı atıyoruz.”

    “TÜM BELİRSİZLİKLER, HUKUKİ VE TEKNİK HANDİKAPLAR ORTADAN KALKTI”

    Bakan Pekcan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını vurgulayarak, AB ve Birleşik Krallık arasında yürütülen müzakerelerdeki belirsizliklere rağmen Türkiye olarak uzun süredir Birleşik Krallık ile teknik düzeydeki müzakereleri sürdürdüklerini ve üst düzeyde pek çok temas gerçekleştirdiklerini bildirdi.

    Bir taraftan da AB makamlarıyla süreçle ilgili istişarelere davam ettiklerini anlatan Pekcan, Türkiye açısından çok yönlü bir ticaret diplomasisi süreci yaşandığını söyledi.

    Pekcan, nihayetinde Türkiye olarak Birleşik Krallık ile taslak anlaşmayı imzaya hazır hale getirdiklerini belirterek, “Artık yıl tamamlanmak üzereyken ve geçiş süreci dolmak üzereyken, Birleşik Krallık ve AB arasında anlaşma sağlanmasıyla ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında bir serbest ticaret anlaşması imzalanması noktasında tüm belirsizlikler ve tüm hukuki ve teknik engeller de ortadan kalkmış oldu. Biz de bu çerçevede bugün itibarıyla Birleşik Krallık ile anlaşmamızı imzalayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi.

    “SERBEST TİCARET ANLAŞMASI TÜM SANAYİ VE TARIM ÜRÜNLERİNİ İÇERİYOR”

    Pekcan, “Bugün iş insanlarımızın beklentilerini karşılamanın ve onlara verdiğimiz sözü yerine getirmenin memnuniyetini yaşıyoruz. İş insanlarımız gönül rahatlığıyla bizim için her açıdan kritik bir pazar olan İngiltere ile ticaretlerini sürdürebilirler” dedi.

    Ticaret Bakanı Pekcan, “Taraflar olarak ‘tarifesiz’ STA hedeflemiştik, bu gerçekleşti. Anlaşma, tüm sanayi ve tarım ürünlerini içeriyor” diye konuştu.

    “ANLAŞMA 1 OCAK 2021 TARİHİNDE DEVREYE GİRECEK”

    Bakan Pekcan, Serbest Ticaret Anlaşması’nın 1 Ocak 2021 tarihinde devreye gireceğini ve hiçbir süre kaybının olmayacağını belirterek, şunları kaydetti:

    Anlaşma olmasaydı, Birleşik Krallık’a yaptığımız ihracatın yaklaşık yüzde 75’i vergi yüküyle karşı karşıya kalacak, yaklaşık 2,4 milyar dolara varan bir zararımız olacaktı. Bu risk an itibarıyla ortadan kalkmıştır.

    STA, Türkiye ve Birleşik Krallık ilişkileri bakımından yeni ve çok özel bir kilometre taşı. Anlaşma, mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerimizin çerçevesinin korunması ve geliştirilmesi konusunda hükümetlerimiz arasındaki ortak anlayış ve iradenin bir sonucudur.”

    TİM BAŞKANI GÜLLE: BİRLEŞİK KRALLIK İLE TİCARETİMİZDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLANGICININ ARİFESİNDEYİZ

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye ile Birleşik Krallık arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasına ilişkin, “Kazan-kazan modeli çerçevesinde, Birleşik Krallık ile ticaretimizde yeni bir dönem başlangıcının arifesindeyiz” ifadesini kullandı.

    Gülle yazılı açıklamasında, ihracatçılar olarak, Türkiye’nin önemli ihraç pazarlarından olan Birleşik Krallık’ın Brexit sürecini başından beri büyük bir dikkatle takip ettiklerini söyledi.

    Birleşik Krallık’ın, 2019 yılında 10,8 milyar dolarla en çok ihracat gerçekleştirilen 2’inci ülke olduğuna dikkati çeken Gülle, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Aynı zamanda yaklaşık 5,4 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiğimiz bir ticaret partnerimiz. Yani Birleşik Krallık’a ithalatımızın yaklaşık 2 katı kadar ihracat yapıyoruz.

    Bu yıl Birleşik Krallık’a otomotiv sektöründe 2 milyar doların üzerinde, hazır giyim, elektrik-elektronik ve mücevher sektörlerinde ise 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik.

    Bunun yanında, Birleşik Krallık, elektrik-elektronik ve mücevher sektörlerimizin en çok ihracat gerçekleştirdiği ülke olarak büyük önem taşıyan bir pazar. Bu sebeple Brexit süreci ve sonrası, sürekli gündemimizde yer aldı.”

    “GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMAMIZDAN SONRA EN ÖNEMLİ ANLAŞMAMIZ OLACAK”

    Gülle, Ticaret Bakanlığı’nın süreçle ilgili olarak anbean bilgilendirme yaptığını belirterek, şunları kaydetti:

    “Yoğun gayret ve mekik diplomasisi faaliyetleriyle müzakereler kararlılıkla sürdürüldü ve sonuç olarak Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın dün müjdesini verdiği serbest ticaret anlaşması haberini aldık. Kazan-kazan modeli çerçevesinde, Birleşik Krallık ile ticaretimizde yeni bir dönem başlangıcının arifesindeyiz. Dünyada ticaret bloklarının yeniden şekillendiği ve yakından tedarik eğiliminin hız kazandığı bu süreçte, oldukça anlamlı bir işbirliğine imza atıyoruz.”

    Serbest ticaret anlaşmasının, Gümrük Birliği anlaşmasından sonra en önemli anlaşma olacağına vurgu yapan Gülle, “Türkiye-Birleşik Krallık serbest ticaret anlaşmasında, Türk ihracatçısının hakları sonuna kadar savunulmuş ve serbest ticaretin devamı esas kılınmıştır. Anlaşma ile Birleşik Krallık’a olan ihracatımızdaki olası engellerin de böylelikle önüne geçilmiştir” ifadelerini kullandı.

    Gülle, anlaşmanın iki yıl içerisinde dijital hizmetler de dahil olmak üzere hizmetleri ve tarımla ilgili daha kapsamlı düzenlemeleri içerecek şekilde tekrar görüşüleceğini belirterek bunun da önemli bir adım olduğunu bildirdi.

    İhracatta yeni rekorlarla söz konusu anlaşmayı taçlandırmak istediklerini ifade eden Gülle, şu değerlendirmede bulundu:

    “Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlerken imzalamış olduğumuz Türkiye-Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşması’nın ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Ticaret Bakanımız olmak üzere, tüm hükümetimize teşekkür ediyorum. Umarız yeni dönemde ihracat ailesi olarak bizler de, Birleşik Krallık’a ihracatta yeni rekorlarla bu anlaşmayı taçlandırmış oluruz.”

  • “Yerli aşı mutasyona karşı etkili”

    “Yerli aşı mutasyona karşı etkili”

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız; Erciyes Üniversitesi’nde üretilecek olan yerli aşının İngiltere’de mutasyona uğrayan korona virüse karşı da etkili olacağını söyledi.

    Erciyes Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Yıldız; Erciyes Üniversitesi’nde Faz-2 çalışmalarına başlanan yerli aşının, inaktif aşı olduğu için mutasyona uğrayan virüse karşı da etkili olacağını bildirdi.

    Çalışmalarda hiçbir yan etkisinin görülmediği, kullanımı engelleyecek bir sorun olmadığını gördüklerini ifade eden Prof. Dr. Yıldız, “Bizim aşımız inaktif bir aşı, Çin aşısı ile aynı. Yani biz Çin aşısının sadece zaman olarak gerisindeyiz. Onlar Faz-3’ü bitirmek üzereler. Bizim aşımız Faz-1’i bitirdi ve Faz-2’ye başladık. Faz-1’de aşının güvenilirliğine bakılır. Bu açıdan baktığımızda bizim aşımızda bazı kan testlerinde ufak tefek değişiklikler olsa da hiçbir yan etkisinin olmadığı, aşıyı kullanmamızı engelleyecek bir sorun olmadığını gördük. Bu açıdan bakıldığı zaman, güvenlik bakımından Çin aşısı ile aynı noktadayız. Etkinlikte ise Faz-2 aşamasında bakılacak. Çalışmalar devam ediyor. Özellikle mutasyona uğrayan virüslere bakıldığı zaman bu inaktif aşıların onlara da etkili olacağını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Gönüllü olarak kendi aşımıza katkı vermeliyiz”

    Aşı çalışmalarına katılmak üzere yeterince gönüllü bulamadıklarının da altını çizen Prof. Dr. Yıldız, vatandaşlardan bu konuda katkıda bulunmalarını istedi. Yıldız, “Aşı çalışmaları hiçbir kesinti olmadan devam ediyor ama tabi ki bu işler biraz zaman alıyor. Maalesef bu çalışmalara katılmak üzere yeterince gönüllü bulamıyoruz. Gönüllü olmak isteyenlerin mutlaka kendi aşımıza katkı vermeliyiz. Bu aşıyı vurulmalarında her hangi bir sorun çıkmayacağını Faz-1 aşısında gördük. Çin aşısı ve bizim aşımız benzer aşılar, farklı değiller aşılar” diye konuştu.

  • Anayasa Mahkemesi’nden Osman Kavala kararı

    Anayasa Mahkemesi’nden Osman Kavala kararı

    Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Osman Kavala’nın bireysel başvurusunda, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Kavala, “tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı’nın ihlal edildiği” iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

    Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.

    Gezi Parkı davasından beraat eden ve tahliyesine karşın, casusluk suçlaması nedeniyle tutukluluğunun devamına karar verilen Osman Kavala, “kişi hak ve özgürlüğü güvenliğinin ihlal edildiği” gerekçesiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurmuştu.

    15 Aralık’ta o başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi 1. Bölümü, dosyayı Genel Kurul’a sevk etme kararı almıştı. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Osman Kavala’nın bireysel başvurusunu bugün karara bağladı.

    DAHA ÖNCE YAPTIĞI BAŞVURU REDDEDİLMİŞTİ

    Osman Kavala’nın avukatlarının, “tutuklama tedbirinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve tutukluluk incelemelerinin hakim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapılması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” iddialarıyla ilgili daha önce yaptığı bir bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca 22 Mayıs 2019’da reddedilmişti.

    Genel Kurul kararı 5’e karşı 10 üyenin oy çokluğuyla almıştı.

  • Türk-İş’ten açlık ve yoksulluk sınırı araştırması

    Türk-İş’ten açlık ve yoksulluk sınırı araştırması

    Türk-İş’in araştırmasına göre, aralık ayında dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 590, yoksulluk sınırı 8 bin 436 lira oldu.

    Türk-İş’in çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın aralık ayı sonuçları açıklandı.

    Araştırmaya göre, bu ay dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden “açlık sınırı” 2 bin 590 lira olarak belirlendi.

    Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen “yoksulluk sınırı” ise 8 bin 436 lira oldu. Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 3 bin 146 lira 98 kuruş olarak hesaplandı.

    Ankara’da yaşayan dört kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 2,91 artış gösterdi.

    Yılın tamamı itibarıyla fiyatlardaki artış yüzde 19,75’i bulurken, gıda enflasyonunda 12 aylık artış oranı da yine yüzde 19,75 hesaplandı. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 16,16 oldu.

    Yumurtanın tanesi 1,16 lira oldu

    Süt, yoğurt, peynir grubunda önemli bir fiyat değişikliği görülmedi. Kıyma ve kuşbaşı ile tavuk ve sakatat (ciğer, yürek, böbrek) ürünleri fiyatı bu ay aynı kaldı. Balık fiyatları, geçen aya göre değişmedi. Yumurtanın tanesi yüksek fiyat artışıyla bu ay 1,16 lira oldu. Bakliyat ürünleri fiyatlarında geçen ay fiyat artışı görülen yeşil mercimek, nohut ve barbunyada fiyatlar aynı kalırken, bu ay yine kuru fasulye fiyatı ile kırmızı mercimek fiyatı artış gösterdi.

    Sebze-meyve fiyatları bu ay yine en fazla değişiklik gösteren harcama grubu oldu ve geçen aya göre hepsinde artış gerçekleşti. Yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 7,19 lira (geçen ay 6,71 lira) olarak hesaplandı. Geçen aya göre yaşanan artış büyük ölçüde meyve fiyatlarından kaynaklandı. Kasımda 6,77 lira olarak hesaplanan ortalama meyve fiyatı bu ay 7,60 lirayı buldu. Geçen ay 6,68 lira hesaplanan sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 6,97 lira oldu.

     Zeytinyağı fiyatı aynı kaldı, ayçiçeği yağı fiyatı arttı

    Tam buğday, ekşi mayalı vb. çeşitlemelerle bazı ekmek çeşitlerinde artış gerçekleşti. Bu ay pirinç ve bulgur fiyatı değişmezken, makarna, un ve irmik fiyatı arttı. Tereyağ, margarin ile zeytinyağı fiyatı aynı kalırken, fakat ayçiçeği yağı fiyatı ise yeniden arttı.

    Hesaplamada dikkate alınan siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatı bu ay da değişmedi. Çay ve ıhlamurun yanı sıra bal, reçel, pekmez, şeker ve tuz fiyatı ile salça fiyatı da bu ay yine fiyatı aynı kalan ürünler arasında yer aldı.

  • Çin aşısının Türkiye’ye geleceği tarih belli oldu

    Çin aşısının Türkiye’ye geleceği tarih belli oldu

    THY, Çin’den gelecek aşılarla ilgili tarihi açıkladı. THY, Çin’den gelecek ilk parti aşının Pekin-İstanbul Havalimanı-Ankara şeklinde taşınacağını duyurdu.

    THY Basın Müşavirliği’nden yapılan açıklamada, Çin’den getirilecek corona virüs aşısının ilk partisinin, THY’nin “TK 6175” sefer sayılı “Boeing 777” tipi uçağıyla yarın başkent Pekin’den İstanbul Havalimanı’na taşınacağı belirtildi.

    Açıklamada uçağın yarın saat 06.10’da İstanbul’a ulaşacağı, ardından getirilen aşıların THY’ye ait başka bir seferle Ankara’ya gönderilmesinin planlandığı kaydedildi.

    İLK PARTİDE 3 MİLYON DOZ

    Çin’den gelecek ilk uçakta 17 konteynerde toplam 3 milyon doz aşı olacağı öğrenildi.

  • Emekli sandığı kapsamındakilerin maaşları erken ödenecek

    Emekli sandığı kapsamındakilerin maaşları erken ödenecek

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk: Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle Emekli Sandığı kapsamındaki vatandaşların aylıkları erken ödenecek.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Emekli Sandığı kapsamında ayın 1, 2 ve 3’ünde aylık alanların ödemelerini sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle öne çektiklerini bildirdi.

    Bakan Selçuk, yazılı açıklamasında, Covid-19 tedbirleri kapsamında 31 Aralık 2020 Perşembe günü saat 21.00’de başlayıp 4 Ocak 2021 Pazartesi gününe kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağını anımsattı.

    Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından Emekli Sandığı kapsamında aylık alan emekli, dul ve yetimlerin aylıklarının her ayın 1’i ila 5’inde ödendiğini belirten Selçuk, Emekli Sandığı kapsamındaki bazı vatandaşların aylık alma günlerinin kısıtlama günlerine denk geldiğine dikkati çekti.

    Banka şubelerinde kısıtlama sonrası yaşanabilecek yoğunluğun da önüne geçmek için aylık günlerini öne çektiklerini belirten Selçuk, şu bilgileri verdi:

    “Ocak ayının 1’i ve 3’ü arasında ödenecek olan emekli sandığı aylıklarını sokağa çıkma kısıtlamasından önce ödüyoruz. Bu kapsamda aylıklarını her ayın 1’inde alanlara bugün, 2 ve 3’ünde alanlara yarın ödeme yapılacak. Ayın 4 ve 5’inde alanlar ise kendi ödeme günlerinde aylıklarını alabilecek.”

  • Kritik toplantı sonrası önemli açıklamalar

    Kritik toplantı sonrası önemli açıklamalar

    2020 yılının son Kabine toplantısı Beştepe’de yapıldı. Yaklaşık 2 saat 50 dakika süren toplantıda salgınla mücadele ve yılbaşı önlemleri konuşuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından açıklamalarda bulunuyor…

    İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

    KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ UZATILDI

    Türkiye sağlık başta olmak üzere salgın sürecini başarıyla yürüten ülkelerin başında geliyor.

    Son kabine toplantımızda 5 milyar liralık bir destek paketini paylaşmıştık. Sosyal Koruma Kalkanı çerçevesinde 45,5 milyar liraya yaklaştı yardımlar. Asgari ücret yüzde 21,5 artışla uygulanacaktır. İşverenlerimize ve çalışanlarımıza toplamda 6,5 milyarlık ilave kaynak artırmış olacağız.

    Kısa çalışma ödeneğinin süresini Şubat ayına kadar uzattık. Tüm sıkıntılara rağmen reel sektör ülkemizin yüz akı olmaya devam ediyor. Üretim ve yatırımlar güçlü bir şekilde devam ediyor. Yılın ilk 11 ayındaki yatırım talebi yüzde 30 artış gösterdi.

    ‘BİZ GÜÇLÜ TÜRKİYE DEDİKÇE KULAKLARINI KAPATANLAR İSTİKLAL MARŞI’NA SAHİP ÇIKMAZ’

    Önce İstiklal Harbimizin başlangıcı olarak kabul ettiğimiz Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkışlarının 100. yılını idrak ettik. 22 Haziran Amasya, 23 Temmuz Erzurum, 11 Eylül Sivas kongresiyle devam etmiştir. Gazi Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelmesinin ardından istiklal mücadelesi yeni bir safhaya gelmiştir. Biz tek millet tek bayrak tek devlet dedikçe yüzlerini buruşturanların, biz büyük ve güçlü Türkiye dedikçe kulaklarını kapatanların İstiklal Marşı’na sahip çıkması mümkün değildir.

    ‘İLK HABERLEŞME UYDUMUZU 2022’DE UZAYA GÖNDERİYORUZ’

    Bugünkü Kabine toplantımızda ulusal siber güvenlik stratejisi ve eylem planını da görüştük. Dijitalleşmeyle birlikte siber tehditlerde de artışlar yaşanıyor. Esasen savunma sanayi projelerimizin temel bileşenleri arasında dijital sistemler ilk sıralarda yer alıyor. Devletler vatandaşlarının can ve mal güvenliği yanında dijital bilgilerini ve aldıkları hizmetleri de korumak mecburiyetindedir. Dijitalleşmeyle birlikte siber tehditlerde de artışlar yaşanıyor. Esasen savunma sanayi projelerimizin temel bileşenleri arasında dijital sistemler ilk sıralarda yer alıyor. Devletler vatandaşlarının can ve mal güvenliği yanında dijital bilgilerini ve aldıkları hizmetleri de korumak mecburiyetindedir. İlk haberleşme uydumuzu 2022’de uzay gönderiyoruz. Mavi Vatan’dan siber uzaya kadar her sahada egemenlik haklarımıza, sahip çıkacağız.

    ‘TÜRKİYE OLARAK BİZ DE TOPRAK KİRALADIK’

    Aziz milletim salgın döneminde en çok konuşulan konulardan biri gıda üretimi ve sürdürülebilir olmasıdır. Bugünkü anlayışla 1 asır sonrasıyla çok farklılık çıkacağı ortadır. Şimdiden kiralanan toprak miktarı ülkemizin yüz ölçümünün 3 katına ulaşmıştır. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Toprak kiralamaktaki amaç bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil, yarım asır sonrasının planını yapmaktır. Türkiye olarak biz de toprak kiraladık. Dünyanın başka hiçbir yerinde hükümetlerin böyle ithamlara maruz kaldıklarını göremezsiniz. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi insanımızı bize karşı kışkırtmak için tamamı yanlış söylemlerle gündem oluşturmaya çalışan bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini anlatmadan önce soframızda eksikliğini hissetmediğimiz, yüreği tertemiz çiftçilerimize şükranlarımı sunuyorum. Üreticilerimize hakkını teslim etmek için 18 yıldır çalışıyoruz.

    ‘TARIMSAL MİLLİ GELİRDE AVRUPA’DA İLK SIRAYA YÜKSELDİK’

    Türkiye’nin Avrupa’dan Asya’ya uzanan toprakları kendi imkanlarını karşılayacak bir imkan sağlıyor. Son dönemde yaptığımız altyapı sayesinde ülkemiz önemli bir ihracatçı konumuna gelmiştir. Türkiye, geçtiğimiz 18 yılda, tarımsal milli gelirini 37 milyar liradan 278 milyar liraya yükselterek, Avrupa’da ilk sıraya yükselmiştir. Geçtiğimiz yıl 197 farklı ülkeye tarımsal ürün ihraç ederek, 18 milyar gelir elde ettik. Un ihracatında dünyada 1. makarna ihracatında 2. sıradayız. Çiftçimize verdiğimiz destekleri bu dönemde 12 kat arttırarak, bitkisel üretimimizi 124 milyon tonla Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıkardık. Tarımsal üretimdeki artış kendi kendine gelişmedi. Bunun için destekler yanında çok büyük suluma projelerini hayata geçirdik. Biz son 18 yılda sulama amaçlı 600 baraj, 423 gölet 1457 sulama tesisi yaparak milletimizin hizmetine sunduk. Toprak nedir, çiftçi ne iş yapar, üretim nasıl yapılır, bilmeyenler ağızlarını her açtıklarında saman ihracatından bahsedenler aslında cahilliklerinden bahsediyorlar. Saman ihracatımız, 84,5 bin ton geliri de 14 milyon dolardır. İthalat dedikleri saman bin 953 tondur. Söyledikleri sadece yalan, iftira ile belki günü kurtarmak mümkündür ama bu tarzın ne çiftçiye ne de ülkemize bir faydası vardır.

    ‘HİÇBİR HESABI KİTABI YAPILMIŞ PROJELERİ YOK’

    Karşımızda, ülkemize kaynak girişi sağlamak için hayata geçirdiğimiz uygulamaları dahil fuhuş, organ kaçakçılığı gibi durumlarla itibarlandıracak kadar izandan noksan bir anlayış var. Devlete bu şekilde gelir elde edileceğine düşünen bu zihniyetin ülke yönetimine talip olması kara mizahtır. Sanayide 43 bin yeni organize sanayi parseli kazandırdık diyoruz, toplu konutta 900 bin yeni konut kazandırdık diyoruz, orman varlığımızı 1,9 milyon arttırdık diyoruz, velhasıl her konuda Cumhuriyet döneminde yapılanların kat be kat üstünde ihraçlarımızı sürdürüyoruz. Hiçbir somut ayakları yere basan uygulanabilir, hesabı kitabı yapılmış projeleri yok. Aslında böyle bir dertleri de yok. Haklarını yemeyelim, Türkiye aleyhine alınan her kararın, yapılan her saldırının yılmaz savunuculuğunu üstlenme görevini de bir hakkın ifa ediyorlar.

    CHP’YE DEMİRTAŞ TEPKİSİ

    Mesela AİHM’in aykırı bir karar sergiledi. Biz de çıktık bu kararın hukuki değil siyasi bir karar olduğunu izin vermeyiz dedik. Vay efendim sen nasıl böyle bir şey söylersin. Kendileri böyle işlerde yetki sahibi olsalar, ellerinde insanların kanı olan bu terörist destekçisini hemen serbest bırakacaklar. Lafa gelince her fırsatta Atatürk’ün partisiyiz diye övünen bu kişiler “kendilerine Mustafa Kemal’in askerleri değil it sürülerisiniz” diyen yöneticisine bile ses çıkaramamışlardır.

    ‘SALGIN SÜRECİNİ BAŞARIYLA YÖNETEN ÜLKELER ARASINDAYIZ’

    Koronavirüs salgını mutasyonların yol açtığı belirsizliklerle ağırlaşarak devam ediyor. Türkiye, her alanda salgın sürecini başarıyla yürüten ülkelerin arasında yer alıyor. Son kabine toplantımızda, 1 milyon 240 bin esnafımıza yönelik 5 milyar TL’lik destek ödemesini kamuoyuyla paylaşmıştık. Milletimize aktardığımız nakdi destek 45,5 milyar liraya ulaştı. Asgari ücret 2021 Ocak ayı itibari ile %21,5 artışla 2.826, Evli ve çocuklu çalışan için 3 bin 14 lira olarak uygulanacaktır. Kısa çalışma ödeneğini şubat ayının sonuna, nakdi ücret desteğinin süresini ise 17 Mart tarihine kadar uzattık. Yılın ilk 11 ayındaki yatırım talebi geçen seneye göre %30 artış gösterdi. Ülkemizin köklü otomotiv firmalarından biri, 20 milyarın üzerinde yatırım ile 3 bin istihdamı sağlayacak bir projeye başladı. Batarya üretimi için de uluslararası bir anlaşma imzalandı. Açtığımız Lityum fabrikası da batarya üretimi için önemli bir yatırımdır. Akıllı telefon üretimi için küresel markalar ülkemize geliyor. İşte bu tür yüksek katma değerli yatırımlarla cari açığımızı kapatıyor, dış finansman açığımızı kapatıyoruz.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MÜJDEYİ AÇIKLADI

    İhracatımız 25 Aralık itibariyle 2020 yılı hedeflerinin üzerine çıkarak 166 milyar doları buldu. Bu vesile ile dış ticaretimizİn açısından önemli bir müjdeyi sizle paylaşmak istiyorum. İngiltere’nin AB’den ayrılma takvimi perşembe günü başlıyor. Yapılan uzun müzakereler sonrasında İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalama aşamasına geldik. Yarın bu anlamanın imzaları atılıyor.

    KORONAVİRÜS AŞISI

    Hiç şüphesiz salgın döneminde dünyanın geri kalanı gibi herkesin umudu aşı çalışmalarıdır. Aşı tedarik ve geliştirme çalışmalarının gerisinde kalmamız kesinlikle mümkün değildir. Tüm aşı çalışmalarını yakından takip ediyor, neticesine göre anlaşmaları yapıyoruz. Çin’den sipariş verdiğimiz aşıların yılbaşından önce ülkemize gelmesini ümit ediyoruz.

  • 2021 asgari ücret belli oldu

    2021 asgari ücret belli oldu

    Milyonlarca işçinin merakla beklediği asgari ücret miktarı belli oldu. Bakan Selçuk 2021 yılı için geçerli olacak asgari ücretin AGİ dahil 2 bin 825 TL olacağını açıkladı. Brüt asgari ücret ise Asgari ücret 2021 yılı için brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş. Türk-İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat, “Karara muhalif kalıyoruz, katılmıyoruz” dedi. İşveren temsilcisi Özgür Burak Akkol ise zam oranının enflasyonun 7 puan üzerinde olduğunu belirtti.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk yeni asgari ücreti açıkladı.

    Milyonlarca çalışanı ilgilendiren Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün dördüncü ve son kez toplandı.

    Bakan Selçuk yaptığı açıklamada;

    “Salgın ülkemizde de çalışma hayatını derinden etkiledi. 23 milyar lirayı aşkın kısa çalışma ödeneğini yapmış olduk.

    Asgari ücret çalışması 15 kişilik bir komisyonla yapılmakta. İşçi ve işveren tarafının teklifleri değerlendiriliyor. İşçilerimizi ve işverenlerimizi koruyarak çalışma barışını güçlendirmeyi temel önceliğimiz olarak görmekteyiz. Asgari ücret tespit komisyonu 2021 yılı ücretini karara bağladı. 2021 için net 2825 lira 90 kuruş oldu. Asgari ücret geçen yıla göre 500 lira artmıştır, yüzde 21,56 oranında yükselmiştir.” dedi.

    İşçi kesiminden karara itiraz

    Komisyonda işçi kesiminin temsil eden Türk-İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat, “Karara muhalif kalıyoruz, katılmıyoruz. Belirlenen net asgari ücret yetersizdir, işçilerin beklentilerini karşılamaktan uzaktır.” dedi.

    İşveren kesiminden açıklama

    TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, “Zorlu bir süreci tecrübe ettik. Bu durum en başla çalışan kesim, işçiler için zor aynı zamanda işveren için de zor. Enflasyonun 7 puan üzerinde bir refah payıyla asgari ücrete karar verilmiş oldu” dedi.