Kategori: Türkiye

  • Bilim Kurulu Üyesi: Umarım kötü senaryo gerçekleşmez

    Bilim Kurulu Üyesi: Umarım kötü senaryo gerçekleşmez

    Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, koronavirüsün mutasyona uğramasıyla ilgili, “Panik yapmaya gerek yok ama dikkatli olmak ve süreci yakından takip etmekte fayda var. Umarım kötü senaryo gerçekleşmez. Virüsün mutasyonu da yeniden bir salgını tetiklemez” dedi.

    Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, İngiltere’de koronavirüsün yüzde 70 daha hızlı yayılmasına neden olan mutasyon ilgili Demirören Haber Ajansı’na (DHA) konuştu. Koronavirüsün mutasyon geçirmesinin yaratacağı etkilerin netlik kazanmadığını belirten Prof. Dr. Özlü, panik yaşanmamasını ancak önlemleri de elden bırakmamak gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Özlü, “Yeni bir virüs varyantı ortaya çıktı. Ciddi bir mutasyon geliştiği görüldü ancak bu mutasyonun etkisiyle ilgili yapılan değerlendirmelerin toplumdaki karşılığını net olarak bilmiyoruz. Bazı gözlemlerle bu uyarlanıyor denildi ama bunu zaman içinde net halde göreceğiz. Panik yapmaya gerek yok ama dikkatli olmak ve süreci yakından takip etmekte fayda var. Mutasyonların ortaya çıktığı alanlara baktığımızda virüsün daha kolay bulaştırıcı bir hale gelebileceğini öngörebiliyoruz. İngiltere’deki vaka artışları da buna paralel geliştiği için böyle bir korku ortaya çıktı” diye konuştu.

    ‘MUTASYONLARIN TOPLUMDAKİ KARŞILIĞI BİLİNMİYORDU’

    Koronavirüslerin daha önce de mutasyon geçirdiğini hatırlatan Prof. Dr. Özlü, “Aslında mutasyon her zaman olan bir şey ama bu mutasyonların toplumdaki karşılığı bilinmiyordu. Virüsün davranışını değiştirici bir mutasyon olduğu şu ana kadar görülmemişti ama bu mutasyonun virüsü daha kolay bulaştırıcı hale gelmesine yardımcı olduğu, virüse bu konuda avantaj sağladığı yönündeki değerlendirmeler, buna paralel olarak İngiltere’deki vaka artışlarından sorumlu olabileceği gözlemler biraz tedirginliğe yol açtı. Bence de tedbirli olmakta yarar var” dedi.

    UMARIM KÖTÜ SENARYO GERÇEKLEŞMEZ

    Mutasyon geçiren koronavirüsün hastalık oluşturucu ve öldürücü etkisinin, yayılma hızından daha önemli olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Özlü, “Esas olan burada virüsün bulaştırıcılığının yanında hastalık oluşturucu gücünde bir değişiklik olup olmadığı, ölümcüllük oranında bir değişiklik olup olmadığı, bağışıklık oluşturmada farklılığın olup olmadığı gibi soruların cevabını henüz tam olarak bilmiyoruz ama bununla ilgili endişe yaratacak bir bilgi de elimizde yok. Umarım kötü senaryo gerçekleşmez. Virüsün mutasyonu da yeniden bir salgını tetiklemez. 2020’yi hepimiz zor geçirdik, bu kötü deneyime dayanan korkularımız var. Yeni bir virüs, yeni bir salgın, yeni bir dalgalanmaya yol açar mı diye endişe ediliyor. Bundan dolayı İngiltere’ye uçuşlar ve sınırlar kapatıldı. Bunları ön tedbir olarak görmek lazım” ifadelerinde bulundu.

    ‘BULAŞTIRICILIĞININ ARTMASI VİRÜSE KOL KANAT TAKMAZ’

    Sosyal izolasyona dikkat edilmesinin altını çizen Prof. Dr. Özlü, ” Virüsün bulaştırıcılığının artması ona kol kanat takmaz, virüs kendi kendine bulaşmıyor. Virüsü bize bulaştıran bir insan ve biz ona fırsat vermezsek virüs bize bulaşamaz. Virüsün bulaşması için birinin bize taşıması lazım. Süreç içerisinde virüsün kolay bulaşması, hızlı yayılması söz konusu olsa bile tedbir alarak önleyebiliriz. Esas olan şey sosyal izolasyona uymak. Dün bunu yapıyorsak bugün 3 kat daha fazla yapmamız lazım. Topluma, kalabalıklara, başka insanlarla beraber olacağımız kapalı alanlara özellikle girmemeye çalışmak lazım. Kendi hane halkımızla birlikte olmakta yarar var” şeklinde konuştu.

    ‘OLUMSUZ BİR KANIT DA YOK’

    Prof. Dr. Özlü ayrıca, mutasyona uğrayan koronavirüsün aşı çalışmalarına karşı bir etkisi olup olmayacağıyla ilgili ise “Tartışılan konular, aşıyla ilgili sorular, hastalanma ve ölümle ilgili bir değişiklik oluşacak mı? gibi soruların henüz karşılığı bilinmiyor ama bu konuda olumsuz bir kanıt da yok. Olumsuz bir sonuca evrileceğine dair elimizde bilgi yok” dedi.

  • “Türkiye’nin 10 Başarılı Genci” açıklandı

    “Türkiye’nin 10 Başarılı Genci” açıklandı

    Birleşmiş Milletler’in desteklediği, 124 ülkede ve 250 bini aşkın üyesiyle dünyanın 3’üncü büyük sivil toplum organizasyonu olan ve Genç Liderler ve Girişimciler (JCI) Derneği tarafından 1983 yılından bu yana düzenlenen, ‘Dünyanın 10 Başarılı Genci Ödülleri’nin Türkiye ayağı ‘Türkiye’nin 10 Başarılı Genci’ yarışmasının 2020 yılı sonuçları açıklandı. Online düzenlenen gecede sanatçı İlhan Şeşen ile piyanist-besteci Cem Esen mini konser verdi.

    JCI Türkiye Derneği adına İstanbul Şubesi tarafından 26 yıldan bu yana düzenlenen Türkiye’nin 10 Başarılı Genci projesinin toplumsal gelişime önemli katkıları bulunan başarılı gençlerin çalışmalarını görünür kılmayı, onları daha duyarlı ve aktif birey olmaları yönünde teşvik etmeyi hedeflediği belirtildi.

    Koronavirüs nedeniyle bu yıl ilk kez on-line gerçekleştirilen ödül gecesinde açıklanan ‘Türkiye’nin On Başarılı Genci’ ve kategorileri şöyle:

    •  İş Dünyası, Ekonomi ve/veya Girişimcilik; Hazel Topçu,
    • Siyaset, Hukuk ve Kamu Yönetimi. Onursal Adıgüzel,
    • Bilimsel Önderlik; Doç. Dr. Ceren Yarar Fisher,
    • Kültürel Başarı; Cem Esen,
    • Çevre Korumacılığı ve Ahlaki Önderlik; Ece Gözen,
    • İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı; Murat Turgut,
    • İnsanlığa ve Gönüllü Kuruluşlara Hizmet;. Mehmet Atakan Foça,
    • Fen ve Teknik Gelişme; Doç Dr. Aydan Dağ,
    • Kişisel Başarı;Hande Arı,
    • Tıbbi Yenilik ve Buluşlar; Dr. Öğretim Üyesi Fatih İnci. Bu arada JCI Türkiye Senato Ödülü de Karsu Dönmez’e verildi.

    Sanatçı İlhan Şeşen’in on-line müzik dinletisinin yanı sıra ‘Kültürel Başarı’ kategorisinde ödüle layıp görülen Cem Esen de mini resital verdi.

    BEYİN GÖÇÜ TEHDİDİ

    2020 JCI Şube Başkanı Gökhan Barışkan, beyin göçünün önemli tehdit oluşturduğu vurgularken Türkiye’de önemli işleri başaran ve keşfedilmeyi veya takdir edilmeyi bekleyen yüzlerce genç bulunduğunu belirtirken hiçbir ticari kaygı taşımadan bunları ödüllendirmeyi hedeflediklerini söyledi. 2020 yılı Türkiye’nin 10 Başarılı Genci Ödülleri birincileri, önümüzdeki yıl ‘Dünya Finali’nde, Türkiye’yi temsil ederek başarılarını uluslararası platforma taşıma şansına sahip olacak. Türkiye’de geçen 26 yıl içerisinde en başarılı seçilen 18 gencin alanlarında ‘Dünya Birincisi’ olduğu vurgulandı.

    10 kategori kapsamında yüzlerce başvuru arasından jüride Türkiye Eğitim Vakfı Kurucusu İbrahim Betil, Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, Türk Kariyer Yönetim Kurulu Başkanı İlham Süheyl Aygül, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Başkanı Serdar Dinler, Prof Dr. Yusuf Baran’ın yanı sıra alanlarında tanınmış çok sayıda tanınmış isim yer aldı.

    Ödül töreni öncesi JCI Türkiye tarafından ilk kez online zirve düzenlenirken ilk oturumda JCI Global Marka Elçisi Baybars Altuntaş da yer aldı. Bir sonraki oturumda Türkiye’nin ticari diplomasideki öncü kurumu olan ve JCI Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) ile beraber ortak bir panel gerçekleştirildi.

  • TÜİK’ten asgari ücret açıklaması

    TÜİK’ten asgari ücret açıklaması

    Türkiye İstatistik Kurumu’nca (TÜİK) asgari ücret ile ilgili yapılan hesaplamanın teknik işlem olduğu belirterek, “Bu hesap bir işçinin ihtiyaç duyacağı aylık toplam harcama gereksinimini göstermektedir ve bu çalışmanın sonuçları Komisyona sunulmaktadır. Ne asgari ücret ne de asgari ücret artış oranı TÜİK tarafından belirlenmemekte ve önerilmemektedir” denildi.

    TÜİK’ten yapılan yazılı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 15 üyeden oluştuğu ve bu üyelerden 5’inin devlet temsilcilerinin olduğu bildirildi.

    TÜİK’in bu daimi temsilcilerden biri olduğu belirterek, “TÜİK’in komisyondaki görevleri, ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik gelişmelere dair bir rapor hazırlamak ve komisyonun vereceği görev doğrultusunda bir işçinin gerek duyduğu kalori miktarlarını dikkate alarak farklı iş kolları için aylık ücret maliyetini çıkarmaktır. TÜİK hesaplamaları yaparken sadece bünyesinde bulunan fiyat verilerini kullanmakta ve hesaplamaları Asgari Ücret Tespit Komisyonun direktiflerine göre yapmaktadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından Kurumumuza iletilen dengeli beslenme kalıbı kapsamındaki ürünlerin fiyatları bölgesel düzeyde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan işçi sayıları ile ağırlıklandırılarak hesaplamalar yapılmaktadır. Dengeli Beslenme kalıbında yer alan ürünler Asgari Ücret Komisyonu tarafından belirlenmiş olup, TÜİK tarafından sadece fiyat verileri kullanılarak hesaplamalar yürütülmektedir” denildi.

    “ARTIŞ ORANI TÜİK TARAFINDAN BELİRLENMEMEKTE”

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun verdiği görev çerçevesinde TÜİK’in, Hacettepe Üniversitesi’nin belirlediği ‘işçi dengeli beslenme sepeti’nde yer alan gıda maddelerinin günlük ve aylık parasal değerlerini TÜFE endeksi kapsamında yer alan ve her ay internet sitesinde yayımladığı bölge bazındaki ortalama perakende satış fiyatlarını esas alarak üç farklı iş kolu için hesapladığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Buna göre, bir işçinin ihtiyacı olan kalori miktarı üzerinden belirlenen gıda ürünlerinin bölge bazında ortalama fiyatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından verilen işçi sayıları dikkate alınarak Türkiye geneli için günlük ortalama gıda harcama gereksinimi tespit edilmektedir. Daha sonra, Türkiye geneli için gelir ayrımı gözetilmeksizin 2017-2018-2019 yılları için ortalama gıda harcamalarının payı yüzde 23,1 ve gıda dışı diğer harcamaların payı ise yüzde 76,9 olarak alınarak, gıda harcaması için bulunan değer üzerinden bir işçinin aylık toplam harcama gereksinimine ulaşılmaktadır. Sonuç olarak TÜİK, çerçevesi, içeriği ve metodolojisi Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenmiş olan teknik bir hesaplama yapmaktadır. Bu hesap bir işçinin ihtiyaç duyacağı aylık toplam harcama gereksinimini göstermektedir ve bu çalışmanın sonuçları Komisyona sunulmaktadır. Ne asgari ücret ne de asgari ücret artış oranı TÜİK tarafından belirlenmemekte ve önerilmemektedir.”

  • Can Dündar’ın cezası belli oldu

    Can Dündar’ın cezası belli oldu

    MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin davada yargılanan Can Dündar, “Casusluk” suçundan 18 yıl 9 ay, “FETÖ’ye yardım” suçundan ise 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara Cumhuriyet Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde yer verdiği gerekçesiyle çarptırıldığı 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay’ca bozulan Can Dündar’ın yargılandığı davada, karar çıktı.

    Mahkeme, Can Dündar’ı “Gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etmek” suçundan 18 yıl 9 ay, “FETÖ’ye dahil olmamakla birlikte örgüte yardım” suçlamasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdi.

  • “Virüsün canlı kalma süresi 10 kat arttı”

    “Virüsün canlı kalma süresi 10 kat arttı”

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, kış aylarında koronavirüs tedbirlerine çok daha sıkı uyulması gerektiğini belirterek, “Diyelim ki bende virüs var. Ben masamda konuşurken, öksürürken çıkarttığım virüs önceden 1 dakika bile canlı kalamazken belki şimdi 10 dakika canlı kalıyor olabilir” dedi.

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Türkiye’de koronavirüs hasta sayılarında azalma olduğunu; ancak kış aylarında mesafe, maske kurallarına özellikle çok daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Kara, “Biz sıcaklıktan ve güneş ışığından bu virüsün etkilendiğini söylemiştik. Eskiden masa üstünde belki 1-2 dakikada hatta 30 saniyede güneş varsa etkinliğini kaybediyordu. Şimdi bu süre mevsimin kışa dönmesi havanın soğuması nedeniyle belki 5 dakikaya çıkıyor. Diyelim ki bende virüs var. Ben masamda konuşurken, öksürürken çıkarttığım virüs önceden 1 dakika bile canlı kalamazken belki şimdi 10 dakika canlı kalıyor olabilir. O nedenle size ait olmayan başkasına ait olan ortamlarda, dışardayken mutlaka ve mutlaka el hijyenimize bizim bu dönemde daha fazla dikkat etmemiz lazım. Su ve sabunla el yıkamayı ya da el antiseptiği kullanmayı biraz artırmamız gerekiyor” diye konuştu.

    ‘YILBAŞINI TELEFONLA KUTLAYIN’

    Prof. Dr. Kara, yılbaşının yaklaştığını hatırlatarak, “Yılbaşında birileriyle görüşmek istiyorsanız ‘lütfen bunu seneye yapalım’ deyin. Bu virüsün yaşayabildiği tek konağı insan ve karşılaştığın her insanda da virüsün olma ihtimali var. Şikayeti olmadan herhangi bir bulgusu olmadan da olma ihtimali var. O kişinin virüssüz olma ihtimalinden eminsen, kesinlikle ‘virüsü yok’ diyorsan ‘buna garanti veriyorum’ dersen kabul görüşülebilir. Ama değilse lütfen bu dönemde biraz mesafe ile ve telefonla yılbaşı akşamını kutlayacak şekilde hareket etmeye çalışalım” dedi.

    Okullarda bu dönemin online olarak devam edeceğini vurgulayan Prof. Dr. Kara, “Ara tatilde rakamlara bakılır, şartlara bakılır ve bence o zaman basamak basamak okulların açılması tartışılabilir; ama bugün için baktığımızda bizim ivedilikle rakamların düşmesini sağlamamız lazım” ifadelerini kullandı.

  • FETÖ’cüler Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalandı

    FETÖ’cüler Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalandı

    Milli Savunma Bakanlığı, terör örgütü FETÖ mensubu 4 kişinin yasa dışı yollarla Türkiye’den Yunanistan’a geçmeye çalışırken yakalandığını açıkladı.

    Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “İpsala/Edirne sınır hattında görev yapan hudut birliklerimiz, yasa dışı yollarla Türkiye’den Yunanistan’a geçmeye çalışan 4 kişiyi yakaladı. Meriç İlçe Jandarma Komutanlığı’na teslim edilen 4 kişinin, FETÖ terör örgütü mensubu olmaktan yargılandıkları tespit edildi” denildi.

  • Prof. Dr. Orhan Kural koronavirüse yenik düştü

    Prof. Dr. Orhan Kural koronavirüse yenik düştü

    Prof. Dr. Orhan Kural, koronavirüs nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 70 yaşında hayatını kaybetti. Sigaraya karşı verdiği mücadele ile tanınan Kural’ın hayattayken bir video kaydederek vasiyetini açıkladığı ortaya çıktı.

    Prof. Dr. Orhan Kural, koronavirüs nedeniyle 28 Kasım’da kaldırıldığı 9 Aralık’tan beri de yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğü Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

    Kural’ın ölmeden önce bir video kaydı ile vasiyetini açıkladığı ortaya koydu.

    Videoda sözlerine “Merhaba. Bunu dinliyorsanız, ben bu hayatta değilim artık” diye başlayan Kural, şunları söyledi:

    “Yaşarken bu videoyu çektim. Bugüne kadar insanları üzdümse özür dilerim. Vatandaşlık görevimi yapmaya çalıştım. Sizlere daha iyi bir dünya bırakmaya çalıştım. Çocuklarınızın daha iyi yaşamasına çalıştım. Adaletli, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için elimden geleni yapmaya çalıştım. Bu arada özellikle beni çok üzen Cengiz Kuzu’yu hiçbir zaman affetmedim. Burada da açıklamak istiyorum. Lütfen gayretli insanları engellemeyin. Onların hevesini kırmayın. Cengiz Kuzu’nun yaptığı gibi. Vasiyetimi hazırladım gayet muntazam bir şekilde. Resmiyete koydum. En önemli isteklerimden biri kamu yararına bu kadar çalışarak oluşturduğum Türkiye Gezginler Derneği’nin yaşaması. Kurduğum Gezi Evi’nin devam etmesi. Bir beton yığını iken onu tarihi ev haline getirdiğim Ahırkapı’daki binamızın fonksiyonuna devam etmesi, konsolosluk olarak hizmet vermesi bakımından. Aynı zamanda tek ağaçla alıp, koru haline getirdiğim Fener Köyü’ndeki çiftliğin de devam etmesi yönünde kızımdan istekte bulundum. Ayrıca yazılı olarak bildirdim. Bu arada vasiyetimde yazdım. 9 yılı bölüm başkanı olarak 44 yıl İTÜ Maden Mühendisliği bölümünde hizmet verdim. Bu öğrencilerimi çok sevdim. Onlarla ortak çalıştım. Onlara bir burs imkanı sağlıyorum. Orhan Kural bursu yapılacaktır. Bu konuda Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı’na belli bir para bıraktım.

    “CENAZEME GELMESİNLER”

    Gelelim son olarak cenazeme. Annem, babam ve kardeşimin yattığı hazır olan Zincirlikuyu’daki mezarıma kaldırılacağım. Cenazenin Zincirlikuyu Camii’nden yapılmasını istiyorum. Çünkü diğer camilerde trafik sıkışıklığı oluyor. Orası daha rahat park bakımından. Benim cenazeme kesinlikle kürk giyenler, bilmiyorum yaz mı olacak, kış mı olacak ama.. Ve faal avcılar gelmesinler istemiyorum kesinlikle. Özellikle hayvan ticareti yapanlar gelmesinler. Bir tane bile cenazemde canlı çiçek istemiyorum. Belediye başkanları dahil yollamasınlar. Onun yerine eğitim kurumlarına bağışta bulunsunlar. ÇEKÜL Vakfı aracılığıyla ağaç diktirirlerse daha da sevinirim. Benim sembolüm hayatım boyunca kitaplarımın dışında tahta kediler oldu. Onları da beraberinizde getirirseniz renklilik katarsınız cenazeme. Eğer size hediye ettimse lütfen beraberinizde getirin.

    “ORGANLARIMI HEDİYE EDİYORUM”

    “Mümkün olacak mı bilmiyorum vasiyetimde de yazdım eğer mümkünse organlarımı hem kadavra olarak hem de kullanılması için hediye ediyorum. Bu yazılı olarak bildirildi. Çünkü yazılı olması gerekiyor. En çok merak ettiğim şey daima arkamdan ne yazılacak. Basın ne yazacak. İnsanlar ne konuşacaklar diye hep merak ettim. Herhalde şu anda o yapılıyordur diye düşünüyorum. Sizlere sağlıklı, nice mutlu coğrafyalarda uyanabileceğiniz, başarı dolu bir dünya diliyorum. Sevgiyle kalın.

    ORHAN KURAL KİMDİR?

    Orhan Kural, 1950 yılında İstanbul’da doğdu. Ortaöğrenimini Kadıköy Maarif Koleji’nde tamamlayan Kural, 1972’de İTÜ Maden Fakültesi’ni bitirdi. Mayıs 1973’te burslu okuduğu New York Columbia Üniversitesi’nden Maden Yüksek Mühendisi, Eylül 1978’de ise “Doktor” unvanı aldı. İTÜ’de son dokuz yılı bölüm başkanı olmak üzere tam 44 yıl hizmet verdi.

    Kural, farklı ülkeleri tanıttığı 17 gezi kitabı ve Bu Kitap Başka adlı bir de anı kitabı hazırladı. Kural, Matematik kitabını 2004 yılında yayınladı. Türkiye’nin değişik yerlerinde ve yurt dışında 42 kişisel fotoğraf sergisi açtı. Ayrıca ilk ve orta dereceli okullar, üniversiteler, valilikler, belediyeler, sanayi kuruluşları, silahlı kuvvetler, polis meslek yüksekokulları, yurtlar, huzurevleri, hastaneler, halk eğitim merkezleri, müftülükler, siyasi parti merkezleri, değişik derneklerde ve halka açık yerlerde 81 il ve ayrıca 60’a yakın ülkede çevre bilincine odaklanan 6000’e yakın konferans verdi.

    Kural sigaraya ve madde bağımlılığına karşı verdiği mücadele ile tanınmıştı.

  • Kısa çalışma ödeneği başvuru süresi uzatıldı

    Kısa çalışma ödeneği başvuru süresi uzatıldı

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kısa çalışma ödeneği yeni başvuruları için sürenin 31 Aralık 2020’den 31 Ocak 2021’e kadar uzatıldığını açıkladı.

    Bakan Selçuk, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 31 Aralık öncesi başvuruda bulunmayan iş yerlerinin de başvuru yapabilmelerinin sağlandığını belirtti. Selçuk, “Koronavirüs nedeniyle 31 Aralık tarihine kadar Kısa Çalışma Ödeneğine başvurmayan işyerlerimiz 31 Ocak 2021 tarihine kadar e-devlet aracılığıyla başvurmaları durumunda 1 Ocak 2021 tarihinden sonraki dönem için 3 ay süreye kadar Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanabilecekler” dedi.

    Koronavirüs nedeniyle 31 Aralık’a kadar zorlayıcı sebep kaynaklı kısa çalışma başvurusunda bulunan iş yerlerinin ilave işçileri için de kısa çalışma ödeneği talebinde bulunabileceğini belirten Selçuk, “Bu işyerlerimiz daha önce kısa çalışma uygulamasından yararlanmayan işçilerini de bildirerek başvuru yapabilecek” dedi.

    Bakan Selçuk, kısa çalışma ödeneği olarak ödenen sürelerin işçilerin işsizlik ödeneklerinden mahsup edilmeyeceğini de hatırlattı. Selçuk ayrıca kısa çalışma başvurularının e-Devlet üzerinden 31 Ocak 2021 tarihine kadar yapılabileceğini aktardı.

  • Türkiye’de son 24 saatte 19 bin 256 vaka, 251 can kaybı

    Türkiye’de son 24 saatte 19 bin 256 vaka, 251 can kaybı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 22 Aralık 2020 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 192 bin 316 test yapıldı. 19 bin 256 kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Bugün belirti gösteren hasta sayısı 3 bin 309 olarak açıklanırken, hayatını kaybedenlerin sayısı 251 kişi artarak 18 bin 602’ye yükseldi.

    Türkiye genelinde bugün hastalığı atlatarak iyileşen ve karantinası sonlananların sayısı 32 bin 110 kişi arttı toplam iyileşen sayısı 1 milyon 866 bin 815’e yükseldi.

    Ağır hasta sayısı 5 bin 8 olarak açıklanırken Türkiye’deki toplam aktif hasta sayısı 177 bin 543’e geriledi.

    “VAKALAR AZALDI AİLE İÇİ BULAŞMALAR ARTTI”

    Bakan Koca; “Bugün tespit edilen 3.309 yeni hastamız var. Ağır hasta sayısı ve aktif vaka sayısı düşmeye devam ediyor. Vakaların azaldığı bu dönemde aile içi bulaşmalar artış gösteriyor. Her yerde tedbirlere uymalıyız. Birlikte mücadele güçlü netice verecek.”

  • Prof.Dr. Orhan Kural’dan korkutan haber

    Prof.Dr. Orhan Kural’dan korkutan haber

    Koronavirüs tedavisi gören Prof. Dr. Orhan Kural, yoğun bakıma alındı. Solunum cihazına bağlanan Kural’ın durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    İTÜ Maden Mühendisliği Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kural, koronavirüs nedeniyle yoğun bakımda.

    30 Kasım’da Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nde tedavi görmeye başlayan 70 yaşındaki Orhan Kural, durumu ağırlaşınca yoğun bakıma alındı.

    ENTÜBE EDİLDİ

    Solunum cihazına bağlanan Kural’ın durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    Orhan Kural sigara bağımlılığıyla mücadelesiyle ve gezi kitaplarıyla biliniyor.

    PROF. DR. ORHAN KURAL KİMDİR?

    Prof. Dr. Orhan Kural 1950 yılında İstanbul Nişantaşı’nda doğdu. 1972 yılında İTÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi’nden “Maden Mühendisi” olarak mezun oldu. 1972-1973 yılları arasında ABD Henry Krumb Bursunu kazanıp New York Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrenimi yaptı. 1978 yılında İTÜ Maden Fakültesi’nde Kömür Kimyası dalında ”Doktor” unvanı aldı. Almanya’da üç ayrı kentte (Mannheim, Rothenburg Odt, Lüneburg), toplam altı ay Goethe Enstitüsü’ne devam etti.

    1981-82 yılları arasında DAAD bursu ile Aachen Teknik Üniversitesi’nde “Kömür Teknolojisi ve Briketleme” dalında çalışmalar yaptı. Çok sayıda Alman öğrencinin bitirme çalışmasını yönetti ve Alman öğrencilerle teknik gezilere çıktı. 1982 yılında Venezuela Hükümeti’nin davetlisi olarak Maracaibo Kentinde “Kömür Teknolojisi Semineri”ne bir ay süre ile “danışman” olarak katıldı. 1989 Mayıs ayında İTÜ’de ”Profesör” oldu. 2006-2007 yıllarında Bölüm Başkan Yardımcılığı yaptı. 2009 yılından itibaren üç dönem İTÜ Maden Fakültesi’nde Maden Mühendisliği Anabilim Dalı ve Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı olarak görev aldı.