Kategori: Türkiye

  • Bakanlık harekete geçti, erişim engeli getirildi

    Bakanlık harekete geçti, erişim engeli getirildi

    Sağlık Bakanlığı, sosyal medya ve internet alışveriş siteleri üzerinden satışı yapılan Covid-19 test kitlerinin satış, reklam ve tanıtım faaliyetlerine erişim engeli getirilmesini sağladı.

    Sağlık Bakanlığı internet ortamından satışı yasak olan Covid-19 tanı kitlerinin sosyal medya ve internet alışveriş siteleri üzerinden satışının yapıldığının tespit edilmesi üzerine harekete geçti.

    Bakanlığa bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığınca Covid-19 test kitlerinin satış, reklam ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili olarak yapılan bildirimler incelendi.

    Salgın sürecinde, Covid-19 test kitlerinin satış, reklam ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili olarak Bakanlığa yapılan 90 bildirimden 39’unun sosyal medya üzerinden yapılan Covid-19 test kiti satış ve reklam faaliyetlerine ilişkin şikayetleri içerdiği görüldü. Sosyal medya üzerinden yapıldığı tespit edilen faaliyetlerin incelemesinin ardından ilgili şirketlere konu iletilerek linklere erişim engellendi.

    SİTELERE YAZILI UYARI

    İncelemede, bildirimlerden 28’inin internet sitelerinde yapılan Covid-19 test kiti satış ve reklam faaliyetlerini içerdiği tespit edildi. Bu kapsamda, Türkiye’de yerleşik bir adresi bulunan internet sitelerine, bu faaliyetlerin sona erdirilmesi yönünde yazılı uyarıda bulunuldu.

    Bildirimlerden 20’sinin yer sağlayıcıları (alışveriş siteleri) aracılığıyla gerçekleştirilen ürün satışları ile ilgili olduğu görülürken, aykırılıklar hakkında ilgili yer sağlayıcı internet sitelerine bildirimler yapıldı.

    3 bildirimin ise doğrudan telefon ve whatsapp mesajları yoluyla gerçekleştirilen satışları içerdiği tespit edildi.

    CİHAZ, TEST KİTİ REKLAMI YASAK

    Ayrıca, satış ve reklam faaliyetlerinin adresleri tespit edilen tüzel kişilik niteliğindeki firmalar hakkında, mevzuat doğrultusunda gerekli incelemelerin yapılabilmesi için ilgili İl Sağlık Müdürlüklerine bildirim yapılarak doğrudan piyasa gözetimi ve denetimi kapsamına giren konularda denetimler gerçekleştirildi.

    Mevzuata göre, sağlık meslek mensupları tarafından kullanılması ve uygulanması öngörülen ya da tıbbi cihaz satış merkezinde uygulama gerektiren cihazların, tüketiciye hitaben reklamı yapılamıyor. Covid-19 tanı kitleri de bu kapsamda ele

  • Afganistan tezkeresi TBMM’de

    Afganistan tezkeresi TBMM’de

    Afganistan’a asker gönderilmesi için verilen izin süresinin 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM’ye sunuldu.

    Afganistan’a asker gönderilmesinin süresini uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, Meclis’e geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ile Meclis’e sunulan tezkerede, “Hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanı’nca takdir ve tespit olunacak şekilde, TSK unsurlarının NATO’nun Afganistan’da icra etmekte olduğu Kararlı Destek Misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesi, aynı amaçlarla yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin anılan misyona katılmak amacıyla ülkemiz üzerinden Afganistan’a intikali ile geri intikali kapsamında Türkiye’de bulunması ve bunlar imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için TBMM’nin 6 Ocak 2015 tarihli ve 1079 sayılı kararı ile verilen ve son olarak 25 Aralık 2018 tarihli ve 1206 sayılı kararı ile uzatılan iznin süresinin 6 Ocak 2021 tarihinden itibaren 18 ay uzatılması” denildi.

    Tezkerede; Afganistan ile köklü kardeşlik ve dostluk ilişkileri bulunan Türkiye’nin, Afganistan’ın milli birliğini, bütünlüğünü ve bağımsızlığını her zaman desteklediği vurgulandı. Ayrıca, Afgan halkının terörden uzak olarak barış, istikrar ve refah içinde yaşamasını teminen her alanda Afganistan ile dayanışma içinde olduğu belirtilerek, “Cumhuriyet tarihinin en büyük dış yardım programlarından birini Afganistan’da yürütmekte olan ülkemiz, hâlihazırda 25 Aralık 2018 tarihli ve 1206 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı uyarınca söz konusu misyona katkıda bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

  • Kısıtlamada koridora halı serip halay çekmişler

    Kısıtlamada koridora halı serip halay çekmişler

    Salgını hiçe sayıp kısıtlamalara uymayanlarla ilgili örnekleri bu kez Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan verdi. Hasta olmadığı halde acile gidenlerin, markete gidip 3 saat dönmeyenlerin yanı sıra Ankara’daki bir apartmanda koridora halı sererek halay çekenler örneklerde yer aldı. İlhan, halay çekenlerin birbirine corona virüs bulaştırdığını söyledi. Ayrıca yılbaşı kısıtlamasının tatil fırsatı olarak görülmemesi gerektiği uyarısını da yaptı.

    Koronavirüs önlemlerini ve kısıtlamalarını çeşitli sebeplerle ihlal edenlere her gün bir yenisi daha ekleniyor…

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüse karşı hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasını çeşitli yöntemler ile delenlere ilişkin açıklama yaptı.

    HASTA OLMADIĞI HALDE ACİLE GİDENLER

    Prof. Dr. İlhan, vatandaşların bir kısmının sokağa çıkma kısıtlamasını delmek için her yolu denediğini belirterek, “Hiçbir işi olmadığı halde hastaneden doktor randevusu alarak, ‘hastanede randevum var’ diyerek hastaneye gitmeye çalışanlar, kendilerini acil hasta gibi gösterenler gibi maalesef böyle olumsuz uygulamalar var. Bu kişiler sağlık sistemini de meşgul ediyorlar, doktor randevusu alıyorlar gelmiyorlar, dışarıya çıkmak için sadece bunu kullanıyorlar. Çok az sayıda olsa da bunun doğru olmadığını bir kez daha hatırlatmak gerekiyor” dedi.

    MARKETE GİDİP, 3 SAAT ÇIKMAYANLAR

    Prof. Dr. İlhan, bazı insanların ise yasağı delmek için market alışverişini bahane ettiğini belirterek, “Bunun yanında, ‘markete gidiyorum’ diye çıkıp, 3 saat marketten gelmeyen, ara sokaklarda dolaşan vatandaşlarımız var. Yasakları delmek için fırsat kollamak yerine, ‘kurallara nasıl uyarız daha’ diye fırsat kollamak daha doğru bir yaklaşım olacak” ifadelerini kullandı.

    APARTMAN KORİDORUNA HALI SERİP HALAY ÇEKTİLER

    Prof. Dr. İlhan, yasakların delinmesine ilişkin şahit olduğu bir olayı da anlatarak, “Hele ki yakın zamanda şahit olduğum bir olay vardı; Ankara’nın bir mahallesinde 2 ev kapılarını açmış birleştirmişler, apartman koridoruna halı sermişler. İki ev birbirleriyle halay çekerek dolaşıyorlar. Biz hep ‘hafta sonu olunca çekirdek aile içerisinde kalın’ diye söylüyoruz; ama vatandaşlarımız hafta sonu cuma akşamı başlayan pazartesi sabah sonlanan kısıtlamayı halay çekme fırsatı olarak değerlendirmişler. Bu doğru değil” diye konuştu.

    Prof. Dr. İlhan, söz konusu olayda halay çekenlerin birbirine koronavirüs bulaştırdığını da belirtti.

    İlhan, yılbaşında 4 günlük kısıtlama olacağını hatırlatarak, “Kısıtlama olmasıyla birlikte bazı vatandaşlarımız şimdiden ‘il dışına çıkalım, dışarıya çıkalım’ diye düşünce içindeler. Bunların da bir tatil fırsatı olmadığını tam tersine koronavirüsün yayılmaması için evde kalma, dinlenme, çekirdek aile ile bir arada olma fırsatı olduğunu bilmemiz gerekiyor açıkçası” diye konuştu.

    ‘YÜZDE 17-18’LİK DÜŞÜŞ VAR’

    Prof. Dr. İlhan, kısıtlamaların gevşetilip gevşetilmemesine ilişkin, “Hepimiz gözlemliyoruz 6 binlerden 5 binlere doğru hasta sayımız yönelmiş durumda. Kabaca yüzde 17-18’lik bir düşme var son bir haftaya baktığımızda. Bu düşme trendi iyi; ama elbette yeterli değil, kurallara daha çok uymamız gerekiyor” dedi.

  • HAK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması

    HAK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması

    2021 yılında asgari ücret ne kadar olacak? Sorunun yanıtı geniş bir kesim tarafından merakla bekleniyor.

    İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 4 Aralık’ta yapılan ilk toplantının ardından dün ikinci kez toplandı.

    Üçüncü toplantı ise Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (Türk-İş) ev sahipliğinde 22 Aralık’ta gerçekleştirecek. Süreç aralık ayı sonuna kadar tamamlanacak ve yeni yılda uygulanacak asgari ücret belirlenecek.

    İşçi ve işveren tarafları asgari ücret önerilerini açıklıyor.

    HAK-İŞ

    HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Asgari ücretin beklentilere ve ülkemiz gerçeklerine denk düşecek bir şekilde artırılması gerekmektedir. HAK-İŞ olarak, asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, asgari ücret belirlenirken yıl sonunda gerçekleşen enflasyon oranları dikkate alınmalı ve bu oranın üzerine iyileştirme ve refah payı ilave edilmelidir. Asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasını, ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmının vergiden muaf olmasını talep etmekteyiz.”

    TİSK

    Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) “Asgari ücret destekleri tüm işletmeleri kapsayacak şekilde devam etsin. Ücret üstündeki vergi ve prim yükleri uygun seviyeye çekilsin. İstihdamı korumak için dengeli bir asgari ucret belirlenmesi her zamankinden daha önemli” açıklamasını yaptı.

    DİSK

    Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2021 yılı asgari ücret talebini net 3 bin 800 lira olarak açıkladı. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, açıklamasında asgari ücretteki vergi yükünün de kaldırılması gerektiğini belirtti.

    TÜRK-İŞ

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ise öneriyi önce işveren ve hükümetin getirmesini istedi. Yapılan açıklamada, “Makul, mantıklı, çalışanların kabul ve tebessüm edeceği bir rakam olursa buna ‘evet’ deriz” denildi.

    SİYASİ PARTİLERİN ÖNERİLERİ

    Siyasi parti liderlerinden de öneriler geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Asgari ücret 3 bin 100 TL olsun ve vergiden muaf olsun” dedi.

    İYİ Parti Lideri Meral Akşener ise brüt asgari ücretin 3 bin liraya çıkarılarak ödemenin brüt kazanç üzerinden yapılmasını teklif etti.

    HDP’nin önerisi 4 bin lira şeklinde olurken, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu partisinin asgari ücret önerisini net 3 bin 300 lira olarak açıkladı.

    ASGARİ ÜCRET NET 2 BİN 324 LİRA

    Asgari ücret, halen bekar bir işçi için aylık brüt 2 bin 943 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 2 bin 324 lira 71 kuruş olarak uygulanıyor. Apartman görevlileri için ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediği için net 2 bin 501 lira 55 kuruş olarak hesaplanıyor.

    Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 3 bin 458 lira. Bunun 2 bin 943 lirasını brüt asgari ücret, 456 lira 17 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 58 lira 86 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

    Yıllar bazında net asgari ücret rakamları ise şöyle:

    2019: 2 bin 20 TL
    2018: 1603 TL
    2017: 1404 TL
    2016: 1300 TL
    2015: 1 Ocak-949TL, 1 Temmuz-1000 TL
    2014: 1 Ocak-846 TL, 1 Temmuz-891 TL
    2013: 1 Ocak-773 TL, 1 Temmuz-803 TL

    NASIL BELİRLENİYOR?

    Asgari ücreti, yasa gereği 5’er işçi, işveren ve hükümet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor.

    Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

  • Türk doktorlar yılın kişisi seçildiler

    Türk doktorlar yılın kişisi seçildiler

    Dünyanın en ünlü gazetelerinden Financial Times gazetesi, yılın kişisi olarak koronavirüsün seyrini değiştiren aşıyı bulan Biontech’in kurucuları Türk bilim insanları Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin’i seçti.

    Dünyanın en ünlü gazetelerinden İngiliz Financial Times gazetesi, yılın kişilerini seçti. ABD’li Pfizer ile birlikte dünyayı etkisi altına alan koronavirüs için aşı geliştiren Biontech’in kurucuları Türk bilim insanları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Özlem Türeci, yılın kişisi olarak seçildi.

    “GERGİNLİĞİMİZ VARDI”

    Gazetede yer alan açıklamada, “Biontech’in kurucu ortakları, geçtiğimiz hafta dünyanın dört bir yanından evrak işleriyle boğuşurken 90 yaşındaki Margaret Keenan’ın Birleşik Krallık’ta aşı yapılan ilk hasta olduğu TV görüntülerini kaçırdılar. Çift, o anlardan arkadaşları ve meslektaşlardan gelen mesajlar yoluyla haberdar oldu” ifadeleri kullanılırken Uğur Şahin aşıyla ilgili “Altı ülkedeki klinik çalışmalarda 22 binden fazla kişiye aşılarının uygulandığını görmemize rağmen gerginliğimiz vardı. insanların testler dışında gerçekten ilk kez aşılandığını görmek çok farklı” ifadelerini kullandı.

    ‘BİR YILDAN KISA BİR SÜREDE GÜVENLİ VE ETKİLİ BİR AŞI’

    Financial Times, “Dünyayı kasıp kavuran yeni bir salgının yayılmasından bir yıldan daha kısa bir süre içinde güvenli ve etkili bir aşıya sahip olmamız Financial Times’ın 2020 Yılın Kişisi olarak seçtiği Dr. Şahin ve Dr Türeci’nin başarısını ortaya koyuyor” ifadeleriyle başarılı çifti övdü.

    Financial Times’ın yazısında, “Bilim, doğası gereği yavaş ve özenli bir iştir. Hipotezlere meydan okunmalı ve yeni fikirler tükenene kadar test edilmelidir. Başarısızlık, sürecin önemli bir parçasıdır. Hastalığı önlemede yüzde 95’in üzerinde başarılı olan bir aşı üretilmesi de bu çiftin başarısını daha da dikkat çekici hale getiriyor” ifadelerine yer verildi.

    AŞIYA İLK ONAY İNGİLTERE’DE VERİLMİŞTİ

    İngiltere, 2 Aralık’ta Pfizer – Biontech tarafından geliştirilen Covid-19 aşısının kullanımına onay vermişti. Böylece İngiltere, geliştirilen bir Covid-19 aşısına onay veren ilk Batılı ülke olmuştu.

    Yapılan açıklamada, İngiltere’de ilaç ve tedavilere onay veren denetleyici kuruluş İlaç ve Sağlık Bakımı Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA) Pfizer – Biontech aşısının acil kullanımına onay verdiğini duyurmuştu.

    TESCİLLENEN İLK COVİD-19 AŞISI

    Mesajcı Ribo Nükleik Asit (mRNA) temelli aşı adayı, dünyada tescillenen ilk Covid-19 aşısı olmuştu. Aşı, 10 ay gibi kısa bir sürede klinik öncesi geliştirme çalışmaları ve üç aşama klinik denemeleri tamamlayarak onay almayı başarmıştı.

    Aşı, formülündeki RNA bileşim sayesinde Covid-19’u etkisiz kılan kan şekeri enzimleri ile alımlayıcı-bağlayıcı İmmünoglobulin G antikorlarını harekete geçirmeyi, hücre düzeyinde bağışıklık tepkisi yaratan CD4+ ve CD8+ glikoproteinlerini artırmayı amaçlıyor.

    ABD’de Pfizer, Çin’de Fosun Pharma ilaç firmalarının üretim lisansını aldığı aşı adayı için birinci ve ikinci aşama klinik denemelerinin Almanya’da yürütülmesinin ardından 27 Temmuz’da ABD, Arjantin ve Almanya’nın aralarında olduğu ülkelerde 30 bin sağlıklı gönüllünün katılması hedefiyle üçüncü aşama klinik denemeler başlatılmıştı.

    ABD DE ONAYLADI

    Geçtiğimiz hafta, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Pfizer ve Biontech şirketleri tarafından geliştirilen Covid-19 aşısının acil kullanımına izin verdiğini açıklamıştı.

    FDA, aşının 16 yaş ve üstü kişilere verilebileceğini söylemiş, aşının ilk olarak sağlık çalışanlarına yapılacağını duyurmuştu.

    YÜZDE 95 ETKİLİ

    Pfizer ve BioNTech, 18 Kasım’da üçüncü aşama klinik denemelerini tamamladığını, aşı adayının virüse karşı bağışıklık sağlamada yüzde 95 etkili olduğunu bildirmişti.

    Şirketler, aşı adayının acil kullanımına izin verilmesi için ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ile Avrupa İlaç Ajansına (EMA) başvurularda bulunmuştu.

  • Türkiye’de son 24 saatte 235 can kaybı

    Türkiye’de son 24 saatte 235 can kaybı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 15 Aralık 2020 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 206.190 test yapıldı, 32.102 kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı, 235 kişi hayatını kaybetti. 29.247 kişi daha iyileşerek sağlığına kavuştu.

    Bakan Koca; “Bugün tespit edilen 5.105 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız durağan seyrediyor. Kayıplarımızı azaltmak zorundayız. Kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durarak sevdiklerimizi koruyalım.”

  • İçişleri Bakanlığı’ndan 81 il valiliğine yılbaşı genelgesi

    İçişleri Bakanlığı’ndan 81 il valiliğine yılbaşı genelgesi

    İçişleri Bakanlığının Kovid-19 tedbirlerine yönelik ek genelgesine göre, hafta sonları uygulanan sokağa kısıtlaması süresince balıkçı ve balık tezgahı şeklindeki iş yerleri 10.00-17.00 saatlerinde hizmet sunabilecek. Ayrıca genel kurulları dahil olmak üzere sendikaların yapacağı etkinlikler de 1 Mart 2021’e kadar ertelenecek.

    Bakanlık, 81 il valiliğine “Kovid-19 Salgını” konulu ek genelge gönderdi. Genelgede, kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemlerin Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun önerileri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda belirlenerek uygulamaya geçirildiği hatırlatıldı.

    Genelgede, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde, salgınla mücadelede gelinen aşamanın değerlendirilmesi sonucunda ek kararlar alındığı ifade edilerek bu kararlar sıralandı.

    Yeni yıla yönelik sokağa çıkma kısıtlaması

    Buna göre, hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında, 1 Ocak’ın resmi tatil olması da göz önünde bulundurularak 31 Aralık 2020 Perşembe saat 21.00’den başlayacak, 1 Ocak Cuma, 2 Ocak Cumartesi, 3 Ocak Pazar günlerinin tamamını kapsayacak ve 4 Ocak 2021 Pazartesi saat 05.00’te tamamlanacak şekilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.

    Hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarına dair daha önce illere gönderilen genelge kapsamındaki usul ve esaslar 1, 2 ve 3 Ocak tarihlerinde de geçerli olacak.

    Yeni bir karar alınıncaya kadar hafta sonları uygulanan sokağa kısıtlaması süresince balıkçı ve balık tezgahları iş yerleri de 10.00-17.00 saatleri arasında vatandaşlara hizmet sunabilecek.

    Avukatlar ve noterler, kısıtlama sürecinde görev için dışarı çıkabilecek

    Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde müdafi, vekil, duruşma ve ifade gibi yargısal görevlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatlar ile yaklaşan yılsonu işlemlerindeki yoğunluğun ticari hayatı olumsuz etkilememesi amacıyla noterler, görevlerine dair zaman ve güzergahla sınırlı olacak şekilde istisna kapsamındaki kişiler ve yerler arasına eklendi.

    Yargısal görevlerin icrası gereği avukatların özel araçlarıyla şehirler arası seyahatlerine de izin verilecek.

    Yeni bir karar alınıncaya kadar faaliyetlerine ara verilen ana sınıflarıyla ilgili uygulamanın devamı sağlanacak. Tam gün hizmet veren resmi ve özel tüm anaokulları ise bugünden itibaren yüz yüze eğitime geçebilecek.

    Sendikaların etkinlikleri de 1 Mart 2021’e kadar ertelendi

    Genel kurulları dahil olmak üzere, sendikaların yapacağı etkinlikler de 1 Mart 2021’e kadar ertelendi. Daha önce illere gönderilen genelgeyle bu tarihe kadar sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, birlikler ve kooperatiflerde genel kurul ve etkinlikler ertelenmişti.

    Şartlandırılmış havalandırma sistemi olmayan konaklama tesislerinde mekanik havalandırma ve klima sistemlerine UV filtre takılacak, bakımlarının düzenli ve sık yapılması sağlanacak.

    Havalandırma ve klima sistemi bulunmayan konaklama tesislerinin kapalı genel mahallerinde, mahallin metreküpüne uygun sayıda ve güçte mobil HEPA filtreler kullanılacak. Bunların bakımları düzenli olarak yapılacak ve filtreleri sık sık değiştirilecek.

    Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27’nci ve 72’nci maddeleri uyarınca İl ve İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca bu kararlar ivedilikle alınacak.

    Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak. Alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilecek. Konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunu’nun 195’inci maddesi kapsamında adli işlemler başlatılacak.

  • Özel eğitim anaokulları da yüz yüze eğitime geçecek

    Özel eğitim anaokulları da yüz yüze eğitime geçecek

    Milli Eğitim Bakanlığından (MEB), resmi ve özel anaokullarının yanı sıra özel eğitim anaokulları ve uygulama sınıflarında da yüz yüze eğitime geçilebileceği bildirildi.

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk imzasıyla okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitimi konu alan yazı illere gönderildi.

    Yazıda, Kovid-19 salgınının etkilerinin azaltılması ve halk sağlığının korunması kapsamında alınan tedbirlerin Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda dünkü Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nda yeniden değerlendirildiği, ana sınıfları hariç kamuya ait okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitime başlanabileceği kararı alındığı hatırlatıldı.

    Bu karar doğrultusunda Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne bağlı okul öncesi eğitim kurumlarında da yüz yüze eğitim gerçekleştirilebilecek. Velilerin talebine bağlı olarak ilgili il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin kararı doğrultusunda resmi anaokulları, özel eğitim anaokulları ve uygulama sınıflarında yüz yüze eğitim yapılabilecek.

    Yazıda, yüz yüze eğitime geçecek olan resmi anaokulları, özel eğitim anaokulları ve uygulama sınıflarının ilgili il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından belirlenerek okul öncesi eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi için gerekli tüm tedbirlerin zamanında alınması istendi.

  • Türkiye’de 189 ülke arasında 54’üncü sıraya yükseldi

    Türkiye’de 189 ülke arasında 54’üncü sıraya yükseldi

    Türkiye, 2019 yılını kapsayan İnsani Gelişme Endeksi’nde (İGE) 0,820’lik değerle 189 ülke arasında 54’üncü sıraya yükseldi ve bu değerle “çok yüksek insani gelişme” kategorisindeki yerini korudu.

    Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2019 yılı verileri baz alınarak hazırlanan İGE, Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi ile Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’ni içeren “Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen” başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu yayımlandı.

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgından önceki döneme ait verilere dayalı olarak insani gelişmenin durumunu ortaya koyan raporda, insanların doğa üzerindeki baskısının sona ermemesi halinde küresel salgının dünyanın karşılaştığı son kriz olmayacağı belirtildi.

    İnsanlık “Antroposen” çağına giriyor

    Raporda, bu yıl ülkelerin karbondioksit emisyonları ve madde ayak izini hesaba katan deneysel nitelikte yeni bir insani gelişme endeksi de yer aldı.

    “Gezegensel Baskılara Uyarlanmış İGE”nin yeni bir küresel tablo ortaya koyduğuna dikkatin çekildiği raporda, 50’yi aşkın ülkenin çok yüksek insani gelişme grubundan düştüğü ve bu durumun ülkelerin fosil yakıtlarla madde ayak izine bağımlılığını yansıttığı ifade edildi. Raporda, hiçbir ülkenin gezegen üzerinde ağır baskı yaratmadan çok yüksek insani gelişmeyi henüz başaramadığı aktarıldı.

    İnsanlığın, “Antroposen” veya “İnsan Çağı” olarak adlandırılan yeni bir jeolojik çağa girdiğine işaret edilen raporda, söz konusu dönemde tüm ülkelerin ilerleme yollarını yeniden tasarlamaları ve tüm insanların gelişmesini sağlayacak biçimde, gezegensel baskıların azaltılması için dönüşümü engelleyen güç ve fırsat eşitsizliklerini ortadan kaldırmaları gerektiği vurgulandı.

     İlk sırada Norveç yer aldı

    Ülkelerin resmi istatistik kurumlarından ve güvenilir uluslararası kurumlardan elde edilen veriler ışığında hazırlanan İnsani Gelişme Endeksi, uzun ve sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ile kabul edilebilir bir yaşam standardı gibi 3 temel boyutta ortalama insani gelişme düzeyinin uzun vadeli takibi sonucunda oluşturuldu.

    Dünyada en çok bilinen kalkınma göstergelerinden biri olan endekse göre, İGE’de ilk sırayı 0,957’lik değerle Norveç aldı ve zirvedeki yerini korudu. Bu ülkeyi, 0,955’lik değerle İrlanda ve İsviçre, 0,949’luk değerle Hong Kong ve İzlanda, 0,947’lik değerle Almanya, 0,945’lik değerle İsveç, 0,944’lük değerle Avusturya ve Hollanda, 0,940’lık değerle Danimarka izledi.

    Geçen yıl kaydettikleri İGE değeriyle listenin en altında yer alan ülkeler ise 0,394’lük değerle Nijer, 0,397’lik değerle Orta Afrika Cumhuriyeti, 0,398’lik değerle Çad, 0,433’lük değerle Güney Sudan, 0,433’lük değerle Burundi, 0,434’lük değerle Mali, 0,452’lik değerle Sierra Leone ve Burkina Faso, 0,456’lık değerle Mozambik ve 0,459’luk değerle Eritre olarak sıralandı.

     Türkiye “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde

    Türkiye’nin 2019’daki İnsani Gelişme Endeksi değeri 0,820 olarak hesaplandı. Bu değerle Türkiye, 189 ülke arasında 54’üncü oldu ve “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde yer aldı.

    Türkiye, geçen yıl yayımlanan raporda da 59’uncu sırada yer almış ve ilk kez “çok yüksek insani gelişme” kategorisine girmişti.

    Bu dönemde, çok yüksek insani gelişme kategorisindeki ülkelerin ortalama endeks değeri 0,898, Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin ortalama endeks değeri ise 0,791 olarak hesaplandı.

    İnsani gelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan endekste, Türkiye son 29 yılda kayda değer bir gelişme gösterdi. Türkiye’nin 1990’da 0,583 olarak hesaplanan endeks değeri, geçen yıl 0,820’ye çıkarak toplamda yüzde 40,7’lik artış gösterdi.

    Kişi başına GSMH 29 yılda yüzde 121,4 yükseldi

    Türkiye’de 1990-2019 arasında beklenen yaşam süresi 13,4 yıl artarak 77,7’ye, ortalama öğrenim süresi 3,6 yıl artarak 8,1’e, beklenen öğrenim süresi ise 7,7 yıl artarak 16,6’ya ulaştı. Bu dönemde, ülkede kişi başına Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) yaklaşık yüzde 121,4’lük bir artış göstererek 27.701 dolara yükseldi.

    İnsani gelişme dağılımındaki eşitsizliklere uyarlanmış endekste ise Türkiye’nin değeri boyut endekslerinin dağılımındaki eşitsizliğe bağlı olarak yüzde 16,7’lik bir kayıpla 0,683’e düştü.

    Çok Yüksek İnsani Gelişme Endeksi değerine sahip ülkelerin eşitsizlik nedeniyle kaybı ortalama yüzde 10,9 olurken, Avrupa ve Orta Asya’da bu oran yüzde 11,9 olarak kaydedildi.

    Türkiye cinsiyet eşitsizliği endeksinde 68’inci sırada

    Raporda, üreme sağlığı, kadının güçlenmesi ve ekonomik faaliyetler alanlarında toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklere ilişkin bulguların yer aldığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi de açıklandı.

    Kadın ve erkek kazanımları arasındaki eşitsizliklerin insani gelişmede yarattığı kaybı ortaya koyan endekse göre, Türkiye, 2019’da 0,306’lık değerle 162 ülke arasında 68’inci sırada yer aldı.

    Türkiye’de parlamentodaki kadın milletvekili oranı yüzde 17,4 olurken, kadınların işgücü piyasasına katılım oranı yüzde 34 olarak kaydedildi.

    İGE’yi ülkenin kişi başına karbondioksit emisyonu ve madde tüketim düzeyine göre uyarlayan endekste ise Türkiye, 0,746 değerle 169 ülke arasında 44’üncü sırada yer aldı.

  • Dalyan’daki antik kent ve tepenin caretta caretta şeklinde olduğu görüldü

    Dalyan’daki antik kent ve tepenin caretta caretta şeklinde olduğu görüldü

    TÜRKİYE’nin deniz kaplumbağalarıyla ünlü sahillerinden Dalyan’da, bölgenin tanıtımı amaçlı dronla çekim yapılırken, yukarıdan bakıldığında Kaunos Kral Mezarları’nın bulunduğu antik kent ve tepenin caretta caretta şeklinde olduğu görüldü. Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Başkanı Prof. Dr. Yakup Kaska, “Daha önceden bilinmiyordu, biz de çok şaşırdık ve sevindik” dedi.

    Dünyada nesli tehlike altındaki türler arasında gösterilen caretta carettaların Akdeniz sahillerinde en çok görüldüğü yerlerden biri de Dalyan- İztuzu Plajı. Türkiye’nin ilk ve 12 ay boyunca da faaliyet gösteren Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi burada bulunuyor. Ünlü caretta caretta yuvalama sahillerinden biri olan İztuzu Plajı’nın bulunduğu Dalyan’da 2008 yılında kurulan DEKAMER, bilimsel çalışmaların yanı sıra yaralı deniz kaplumbağalarının bakım ve tedavilerini yaparak doğal yaşam ortamına geri dönmesini sağlıyor.

    DEKAMER’in tanıtım amaçlı Dalyan’da dronla çekim yaptırdığı sırada ilginç görüntüyle karşılaşıldı. Deniz kaplumbağasıyla ünlü Dalyan’ın hemen karşısında yer alan Kaunos Kral Mezarları’nın da olduğu antik kent ve tepenin caretta caretta şeklinde olduğu görüldü. Dronla çekilen, baş ve yüzgeç dahil caretta carettayı andıran bölgenin fotoğraf, DEKAMER’in sosyal medya hesaplarında paylaşıldıktan sonra 50 bini aşkın beğeni aldı.

    ‘ÇOK ŞAŞIRDIK VE SEVİNDİK’

    Yapılan çekimde, Dalyan’ın bir sırrının daha ortaya çıktığını belirten DEKAMER Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yakup Kaska, “Daha önceden hiç bilinmiyordu. 1988’de öğrencilik yıllarımdan itibaren İztuzu Plajı’ndaki deniz kaplumbağaları çalışmaları içerisindeyim ve 2008’de kurulan merkezimizle ulusal ve uluslararası birçok proje yürütüyoruz. Deniz kaplumbağaları ve DEKAMER buradaki varlıklarıyla bütün işletmelere de değer katıyor. Ancak bu görüntü daha önce hiç bilinmiyordu. Bu açıdan hiçbir zaman keşfetmemiştik. Buranın bir deniz kaplumbağası görüntüsünde olduğunu bilmiyorduk. Dronla çekim yaparken biz de yönlendirme yapıyorduk, farklı açılardan çekimler yaparken ekrandaki görüntüde tepenin bir caretta carettayı andırdığı fark ettik. Köyceğiz gölünü İztuzu Plajı’na bağlayan kanalın da olduğu Kaunos Kral Mezarları’nın da bulunduğu antik kent ve tepenin kafası, yüzgeci ve vücudu birebir deniz kaplumbağasını andırıyor. Biz de çok şaşırdık ve sevindik” diye konuştu.