Kategori: Türkiye

  • TSK’dan ihraç edilenlerin sayısını açıkladı

    TSK’dan ihraç edilenlerin sayısını açıkladı

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle TSK’dan toplam 20 bin 610 personelin ihraç edildiğini açıklayarak, “Kahraman ordumuzun, bu hain örgütten temizlendikçe güçlendiğinin en açık göstergesi, başarıyla icra edilen operasyonlar ve sayısı giderek artan büyük çaplı başarılı tatbikatlardır” dedi.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM’de bakanlık ve bağlı kuruluşlarının bütçesi üzerine konuştu, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Bakan Akar, dün Başakşehir Futbol Kulübü’nün çıktığı maçta yaşanan olaylarla ilgili, “Her türlü İslam karşıtlığını şiddetle kınıyorum” dedi.

    ‘SON BİR AYDA 28 OPERASYON YAPILDI’

    PKK’yla mücadeleye ilişkin bilgi veren Akar, operasyonların artan şiddetle devam ettiğini belirterek, son bir ayda 7’si büyük, 21’i orta çaplı 28 operasyon yapıldığını açıkladı. Akdeniz’de yaşanan gerilim ile ilgili Yunanistan’ı sorumlu tutan Akar, “Akdeniz’de gerilimi tırmandıran Yunanistan’dır. Biz ön koşulsuz olarak tüm sorunları görüşmeye hazırız, biz haklıyız. Kimseye de hakkımızı çiğnetmeyiz. Ege ve Akdeniz’deki haklarımızı gözetmekte kararlıyız. Maalesef iyi komşuluk çerçevesinde çözüme, barışa uzanan elimiz hep havada bırakıldı” diye konuştu.

    Akar, Karabağ’la ilgili, ortak merkezin bina inşası ve faaliyetlerin başlaması için Türkiye- Azerbaycan- Rusya arasında çalışmaların devam ettiğini söyledi.

    Hulusi Akar, 15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle TSK’dan toplam 20 bin 610 personelin ihraç edildiğini açıklayarak, “Kahraman ordumuzun, bu hain örgütten temizlendikçe güçlendiğinin en açık göstergesi, hain darbe girişiminden çok kısa bir süre sonra başarıyla icra edilen operasyonlar ve sayısı giderek artan büyük çaplı başarılı tatbikatlardır” ifadelerini kullandı.

    ‘152 ÜLKEYE MASKE, TEÇHİZAT VE MALZEME DESTEĞİ YAPILMIŞTIR’

    Akar, pandemi sürecinde bakanlığının yaptığı çalışmalara değinerek, “Bakanlık olarak salgınla mücadeleye, çeşitli sağlık malzemelerinin üretilmesi konusunda önemli katkılar sağlanmıştır. Askeri fabrikalarda maske, tulum ve dezenfektan, ilaç fabrikasında ilaç üretimi, MKEK’de ise maske, koruyucu ekipman, solunum cihazı, termal kamera ve maske üretim tezgahı üretimleri ile salgınla mücadeleye destek vermiştir. Yurt dışına, yaklaşık 152 dost ve müttefik ülkeye maske, teçhizat ve malzeme desteği yapılmıştır. 25 ülkeye yapılan yardımlar askeri uçaklarla taşınmıştır” açıklamasında bulundu.

    Akar, S- 400 füzelerinin tedarik sürecinin; siyasi, askeri, ekonomik ve teknolojik boyutlar dikkate alınarak takip edildiği, sistemin kontrol ve hazırlıklarına planlandığı şekilde devam edildiğini bildirdi.

  • Canlı yayında fenalaşan Ceyhan’dan mesaj

    Canlı yayında fenalaşan Ceyhan’dan mesaj

    Canlı yayında rahatsızlanan Prof. Mehmet Ceyhan, mide kanaması geçirdiğini ve sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.

    Canlı yayın sırasında rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’dan sağlık durumuna ilişkin bir açıklama geldi.

    Twitter hesabından bir açıklama yapan Ceyhan, “Arayan, soran, ilgilenen ve dualarını esirgemeyen bütün dostlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bir mide kanaması geçirdim şu anda çok iyiyim. Yakında görüşmek umuduyla” ifadelerini kullandı.

    Mehmet Ceyhan, geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalının Ankara stüdyosundaki canlı yayın sırasında fenalaşmıştı. Binaya gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan Ceyhan, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılmıştı.

  • Eylül ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Eylül ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu eylül dönemine ilişkin işsizlik rakamlarını açıkladı. Türkiye’de işsizlik oranı Eylül döneminde yüzde 12,7 oldu.

    Türkiye’de işsizlik oranı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre 1,1 puan azalarak yüzde 12,7 oldu. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 550 bin kişi azalarak 4 milyon 16 bin kişiye geriledi.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

    Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, eylülde geçen yılın aynı dönemine göre 550 bin kişi azalarak 4 milyon 16 bin kişi olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde işsizlik oranı 1,1 puanlık azalışla yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleşti.

    Tarım dışı işsizlik oranı ise 1,5 puanlık azalışla 14,9 olarak hesaplandı.

    Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 1,8 puan azalarak yüzde 24,3 oldu. İşsizlik oranı 15-64 yaş grubunda da 1,2 puan düşüşle yüzde 12,9 olarak belirlendi.

  • Azerbaycan ziyareti öncesi önemli açıklamalar

    Azerbaycan ziyareti öncesi önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti öncesi basın toplantısında konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

    • Canları pahasına Karabağ’ı işgalden kurtaran şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum.
    • Türkiye olarak bu haklı mücadeleye destek verdik.
    • 44 gün süren çetin mücadeleler sonucunda hamdolsun bugün yıldız ve hilal Karabağ semalarında dalgalanıyor.
    • Milletimiz ve Azerbaycanlı kardeşlerimiz 30 yıllık adaletsizliğe son verilmesinin sevincini yaşıyor.
    • Milletimizin tek parti CHP’sinin 1944 yılında Boraltan Köprüsü’nde ülkemize yaşattığı utançtan kurtarmış olduk.
    • Azerbaycan’a desteğimiz bundan sonra da devam edecektir.
    • Azerbaycan halkının haklı sevincine ortak olacağız.
    • Önümüzdeki süreçte atılacak adımlara ilişkin fikir alışverişinde bulunacağız.

    SORU-CEVAP

    (Günlerdir kamuoyunda CHP’deki taciz tecavüz skandalları konuşuluyor. CHP’den henüz bir yanıt yok. Kılıçdaroğlu’nun adaylık açıklaması gündem değiştirmeye yönelik midir? Adaylığı konusunda değerlendirmeniz nedir? İkinci sorum; AB Liderler Zirvesi’nnde Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı alınırsa Türkiye’nin tavrı ne olur?)

    “KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIĞI İSABETLİ OLUR”

    Sayın Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir adım atacağı konusunda bu bizim derdimiz değil, kendi derdidir. Yaptığı açıklama da cevabı da sulandırılmış bir cevaptır. Eğer aday olacaksa gerçekten düşünüyorsa partisi için de ülkemiz için de isabetli olur.

    “AB’NİN YAPTIRIM KARARI TÜRKİYE’Yİ IRGALAMAZ”

    AB ile ilgili şu anda 10-11, yani bu konuda Türkiye’ye yapılacak herhangi bir yaptırım kararı Türkiye’yi çok fazla da ırgalamaz. Zaten biz 1963’ten beri AB, bize zaten yaptırım uyguluyor. Hiçbir zaman AB dürüst davranmamıştır. Hiçbir zaman AB verdiği sözün arkasında durmamıştır. Ama biz o günden bu güne sabrettik, sabrediyoruz.

    “KUZEY KIBRIS’IN HAKLARINI KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    (Miçotakis’in açıklamaları…) Bu konuyla ilgili olarak zaten Sayın Miçotakis’in bu açıklamaları sürekli masadan kaçanlar bunlar. Hiçbir zaman masada durmadılar. En son Stoltenberg masaya çağırdığında kaçtılar. Ondan önceki süreçte de masadan kaçtılar. Farklı bir adım da örneği Arnavutluk-Yunanistan-Türkiye arasında adım atılsın denildi. Hep yalan üzerine siyaset… Böyle bir yaklaşım içindeler. Biz ise dünden bu güne nasıl dik durduysak bundan böyle de dimdik yolumuza devam ediyoruz.

    Doğu Akdeniz’de hakkımız neyse haklarımızı korumaya devam edeceğiz. Kuzey Kıbrıs’ın haklarını korumaya devam edeceğiz. Buralardan taviz vermemiz asla mümkün değildir. Yunanistan dürüst davranırsa bizler de masada olmaya devam ederiz.

    TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ: “BIDEN İLE YABANCI DEĞİLİM”

    Biden ile yabancı bir isim değilim. Biden ile OBama döneminde gayet iyi tanışan birisiyim. Evime kadar gelmiş olan birisidir. Rahatsızlığımda beni evimde ziyaret etmiştir. Ömer Çelik Bey de o ziyarette vardı. Dünyada siyaset çok çirkin ilerliyor maalesef. Aklına herhangi bir şey gelen hemen masaya yaptırımı getiriyor. Türkiye ile ABD arasında nasıl bir süreç var? Biz NATO’da beraber değil miyiz? NATO’da iki önemli ülke değil miyiz? ABD’den sonra ilk 5’te yer alan ülkelerden birisi Türkiye’dir. Bunu kendileri de itiraf etmişlerdir. Silah alımlarıyla alakalı maalesef attıkları adımları, ifadeleri şık bulmuyoruz.

    Özellikle de şu anda Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda yaklaşımları doğru bulmuyoruz.

    Yaptığımız yapacağımız açıklamaları da erken buluyoruz. Görevi üstlensin, sonra Sayın Biden ile oturup bazı şeyleri konuşacağız.

    Siyasette çatışma olmaz. Diplomaside özellikle bu konular görüşülerek, anlaşılarak yol bulmuştur. Ülkenizden birileri negatif şeyler sufle edebilir. O önemli değil, onlar siyasetin acemileridir. Biz ABD ile bu süreci çok farklı şekilde ilerleteceğimize inanıyorum.

    “YARGININ İŞİNE MÜDAHALE BENİM İŞİM DEĞİL”

    Yargının işine müdahale benim işim değil. Özellikle biz Selahattin Demirtaş gibi bir teröristin bu noktada varsa bir hakkını koruyacak değiliz. Ben inanıyorum ki yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir hak tanımaz. Kobani’nin faili, Diyarbakır’ın faili, Yasin Börü’nün faili odur. Bunları görmezden mi geleceğiz? Yargımız bunları görmezden mi gelecek? Böyle bir teröristin asla önünün açılmasına yol vermeyiz.

    Bunların mülkiyet hakkı diye bir şey yok ki. Bunların bu halka ödemesi gereken çok büyük hesapları var. FETÖ de aynı şekilde. Şu anda İngiltere’de bulunan zat bunun bedelini nasıl ödeyecek?

    PARİS’TE IRKÇI HAKEM SKANDALI

    Fransa’daki Başakşehir-PSG maçında meydana gelen bu hadise hakikaten Fransa’nın son dönemlerdeki özellikle ırkçı yaklaşımlarının yeni bir ifadesidir. Buradaki bu yaklaşım asla affedilemez. Nitekim ben de dün akşam bununla ilgili Twitter hesabımdan açıklamalarımı yaptım. Gerek parti sözcümüz gerek aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı Sözcümüz açıklamalarımızı yaptık. Bu duruşu aynı kararlılıkla devam ettireceğiz.

    Dün akşam Başakşehir çok kararlı bir duruş sergiledi ve sahadan çekilmeleri, Romen hakemi almalarına rağmen arkadaşlar direndiler, ‘bizim için yeterli olmaz’ dediler. Hakemlerin dördünün de değiştirilmesi kararı verildi. Tabi burada Demba Ba falan çok kararlı durdular. Bu kararlı duruş sonrasında da bu akşama alındı maç.

    Fransa ırkçı yaklaşımların yoğunlaştığı bir yer haline geldi. Temenni ederiz ki bu akşamki maç suhuletle devam eder.

    ASGARİ ÜCRET

    Görüşmeler devam ediyor. Görüşmelerde bakanlığımız bu görüşmeleri işveren-işçi kesimiyle yürütecekler. Bizim de önümüze gelecek, adımları birlikte atacağız. Temennimiz isabetli, hayırlı bir karar çıkar ve yola devam ederiz.”

  • 30 milyon lira ceza kesilecek

    30 milyon lira ceza kesilecek

    Ülkede günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına, temsilcilerini BTK’ye bildirmedikleri gerekçesiyle daha önce 10 milyon lira ceza verilmiş ve süre tanınmıştı.

    Türkiye’de yasa gereği temsilci bulundurması gereken yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları bu hafta da gerekli adımı atmazlarsa, daha önce verilen 10 milyon liralık cezalarına 30 milyon lira daha eklenecek.

    “Sosyal Medya Yasası” olarak da ifade edilen 7253 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 1 Ekim itibarıyla yürürlüğe girmişti.

    Kanun kapsamında, Türkiye’de günlük erişimi 1 milyonu geçen yurt dışı kaynaklı sosyal medya şirketlerine, temsilci belirleme ve bildirme yükümlülükleri getirildi ve bunun için 2 Kasım’a kadar süre tanındı.

    Bu sürede, dünyanın önde gelen sosyal ağ sağlayıcılarından VK, Türkiye temsilcisinin bilgilerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) bildirdi ve internet sitesinde yayımladı.

    Yasal sürenin sona ermesinin ardından BTK tarafından temsilci bildiriminde bulunmayan Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, YouTube, TikTok, Pinterest, LinkedIn ve Dailymotion şirketlerine ise 10’ar milyon lira ceza kesildi.

    Gereğini yapmayanların cezaları artıyor

    Dünyanın çeşitli ülkelerinde temsilcisi bulunan ve ofisler açan sosyal ağ sağlayıcıların Türkiye’de gerekli adımı atmamaları tepki çekti.

    Yasa gereği, cezanın tebliğinden itibaren 30 gün içinde yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal medya şirketlerine bu defa 30 milyon lira idari para cezası kesilecek.

    İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde bu yükümlülük de uygulanmazsa Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal medya şirketine reklam vermesi yasaklanacak ve bu kapsamda para transferi de yapılamayacak. Verilen reklam yasağı kararı, Resmi Gazete’de yayımlanacak.

    Bant genişlikleri daraltılabilecek

    Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren 3 ay içinde gerekli yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde BTK Başkanı, ilgili sosyal ağın internet trafiği bant genişliğinin yüzde 50 daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilecek.

    Başvurunun kabulüne ilişkin hakim kararının uygulanmasından itibaren 30 gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda BTK Başkanı, ilgili sosyal ağın internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90’a kadar daraltılması için sulh ceza hakimliğine müracaat edebilecek.

    Sosyal medya şirketleri, bu süreçlerin sonunda da olsa Türkiye’de temsilcilik açmayı kabul ederlerse kendilerine o güne kadar kesilen idari para cezalarının dörtte biri tahsil edilecek, reklam yasağı kaldırılacak ve internet trafiği bant genişliğine yapılan müdahale de sonlandırılacak.

    Türkiye’deki kullanıcıların verileri ülkede kalacak

    Yasa kapsamında, sosyal medya şirketleri Türkçe yapılan başvuruları Türkçe cevaplayacak. Kişilik haklarının ve özel hayatın gizliliğinin ihlalinde başvurulara sosyal ağ sağlayıcı tarafından 48 saat içinde cevap verilecek. Sosyal medya şirketleri kişi başvurularına ilişkin 6 ayda bir rapor yayınlayacak.

    Mahkeme kararına rağmen 24 saat içinde hukuka aykırı içerikleri çıkarmayan sosyal ağlar, doğacak zarardan sorumlu olacak.

    Ayrıca sosyal medya şirketleri, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini ülkede barındırma yönünde gerekli tedbirleri alacak.

    Sadece TikTok’un 126 şehirde ofisi var

    Türkiye’de de milyonlarca kullanıcısı bulunan sosyal ağ sağlayıcılardan TikTok’un internet sitesindeki verilere göre, uygulamanın ait olduğu ByteDance şirketinin Pekin, Londra, New York, Paris, Dubai, Cakarta, Tokyo başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerindeki 126 şehirde ofisleri bulunuyor.

  • Türkiye-Azerbaycan arasında medya alanında stratejik iş birliği

    Türkiye-Azerbaycan arasında medya alanında stratejik iş birliği

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’a gerçekleştireceği ziyarette yarın ‘Türkiye ile Azerbaycan Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’ imzalanacak. Türkiye adına zapta imza atacak İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Hiç kuşkusuz platformumuz pozitif iletişim kampanyalarının hayata geçirilmesi ve kara propaganda ile mücadele edilmesi noktasında ülkelerimize güç katacaktır” dedi.

    İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre; ‘Türkiye ile Azerbaycan Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’na Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in nezaretinde, Türkiye adına İletişim Başkanı Altun, Azerbaycan adına da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev imza atacak. Mutabakat zaptıyla, iki ülkenin mevcut dostluk ilişkilerini güçlendirmek ve medya alanında iş birliğini geliştirmek amacıyla ‘Ortak Medya Platformu’ oluşturulacak. İki ülke medyasının eşgüdüm halinde hareket etmesi noktasında etkin faaliyet gösterecek olan platformla, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin ve iş birliğinin medya ve iletişim alanında güçlendirilerek stratejik bir medya ortaklığının kurulması amaçlanıyor.

    MEDYA VE İLETİŞİM KÖPRÜSÜ

    Ortak Medya Platformu kapsamında, sağlıklı bir medya ilişkileri ağı altyapısının oluşturulması için medya alanında bilgi, birikim, tecrübe ve kaynaklar paylaşılacak; iki ülkenin medya alanında faaliyet gösteren resmî kurumları ortak çalışmalar yürütecek. Uluslararası arenada karşılaşılan dezenformasyonla ortak mücadele edilmesi ve dünya kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi doğrultusunda çalışacak platform aracılığıyla, televizyon ve sinema alanlarında ortak çalışmalar gerçekleştirilecek; farklı medya ve sektör temsilcileri ile ortaklıklar kurulacak; mesleki eğitim ve değişim programları düzenlenecek; iki ülkenin kanaat önderleri arasında iletişim köprüsü oluşturulacak.

    ‘İKİ DEVLET, TEK MİLLET, ORTAK MEDYA’

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu’nun kurulmasına ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti:

    “Türkiye ve Azerbaycan’ın ‘iki devlet, tek millet’ düsturuna ‘ortak medya’ şiarını da ekleyerek tarihi kardeşliğimizi stratejik bir alanda daha yeni iş birlikleriyle güçlendiriyoruz. Ortak Medya Platformumuzun ülkelerimiz ve halklarımız için hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Aliyev’in liderliğinde bütün dünyaya çok güçlü bir dayanışma mesajı veriyoruz. Türkiye ve Azerbaycan’ın maruz kaldığı saldırılara karşı birlikte hareket etmenin ne kadar kritik önemde olduğunu son dönemde çok daha iyi anladık. Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın işgali altındaki Dağlık Karabağ’ı kurtarma mücadelesinde hem Türkiye’ye hem de Azerbaycan’a yönelik itibar suikastlarının ve algı operasyonlarının hız kazandığına şahit olduk. Dolayısıyla Türkiye ve Azerbaycan arasında medya, iletişim ve kamu diplomasisi alanlarında iş birliğinin artırılmasının hayati bir konu olduğunu gördük. Bu amaç doğrultusunda Ortak Medya Platformunun kurulacak olması elbette çok kıymetli. Hem halklarımıza hem de uluslararası kamuoyuna doğru bilginin en hızlı şekilde ulaştırılmasından bilgi kirliliği, yalan haber ve dezenformasyonla mücadeleye kadar geniş bir yelpazede ortak çalışmalar yürüteceğiz. Hiç kuşkusuz platformumuz pozitif iletişim kampanyalarının hayata geçirilmesi ve kara propaganda ile mücadele edilmesi noktasında ülkelerimize güç katacaktır. Farklı medya mecralarında ortaya konulacak birlik ve beraberliğin Türkiye ve Azerbaycan devleti ve halkları arasındaki kardeşlik ilişkilerini de perçinleyeceğine inanıyorum.”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev ise her zaman ve her koşulda birbirinin yanında olan Türkiye ve Azerbaycan’ın, medya ve iletişim alanında da ortaya koyduğu yakın iş birliğinden çok önemli faydalar sağlanacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in iki ülke ilişkilerinin derinleştirilmesi ve güçlendirilmesi yönündeki kararlığına işaret eden Hikmet Hacıyev, “Azerbaycan-Türkiye Ortak Medya Platformu da bu doğrultudaki çabalarımızı pekiştirmek için önemli bir girişim olacak” dedi.

    ORTAK ÇALIŞMA KOMİSYONU

    Türkiye ile Azerbaycan Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’nın yürürlüğe girmesinin ardından üç ay içerisinde Ortak Medya Platformunun hayata geçirilmesine ilişkin hedef odaklı ayrıntılı planın hazırlanması için ortak bir çalışma komisyonu tayin edilecek. Ortak Çalışma Komisyonu, iki ülkede dönüşümlü olarak düzenli toplantılar yapacak. Komisyon, platformun finansmanı ve takvimi dâhil olmak üzere hazırlayacağı ayrıntılı planı, kurulduktan sonra üç ay içerisinde iki ülke yetkililerine sunacak. Uygulamada iki ülkeye eşit sorumluluklar yükleyen mutabakat zaptına göre, Türkiye ve Azerbaycan, Ortak Medya Platformunun yararına olacak gerekli adımların atılmasından sorumlu olacak.

  • Bakan Varank: Tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyoruz

    Bakan Varank: Tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyoruz

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Ülkemizi biyoteknoloji, kuantum hesaplama, hızlandırıcılar ve yeni nesil nükleer reaktörler gibi çığır açıcı kritik teknolojilerde öncü ülkelerden biri yapmak istiyoruz. Bu noktada; tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyor, gençlerdeki teknoloji geliştirme farkındalığını erken yaşlarda ortaya çıkarmayı teşvik ediyor ve sanayide doktoralı istihdamı destekliyoruz” dedi.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Memur-Sen ve Ostim Teknik Üniversitesi işbirliğinde video konferans yöntemiyle düzenlenen Kamu Yönetimi ve Kalkınma Kongresi’ne katıldı. Bakan Varank, kalkınma farklılıklarının gelir ve servet dağılımında ciddi adaletsizliklere neden olduğu bir dönemin yaşandığını söyledi. Bakan Varank, insanlığın önemli bir bölümünün açlık ve yoksulluk içerisinde hayatına devam etmeye çalıştığını belirterek, “En temel insani ihtiyaçlara bile erişimde büyük imkânsızlıklar yaşayan toplumlar var. En zengin ile en fakir arasındaki gelir makası günden güne daha fazla açılıyor. Şöyle somut bir örnek vereyim; Dünyadaki en zengin 26 kişinin serveti, dünya nüfusunun neredeyse yarısının servetine eşit. Tabii bu durumun temel nedenlerine baktığımızda karşımıza pek çok faktör çıkıyor. Bilimin, teknolojinin ve yenilik yapma kabiliyetinin sadece birkaç ülke ya da şirketin elinde toplanması yetişmiş insan kaynağı, güçlü sermaye birikimi, kurumsal kapasitenin gelişmişliği gibi faktörler benim ilk aşamada aklıma gelenler” diye konuştu.

    ‘YAŞAM KOŞULLARINDA BÜYÜK İYİLEŞMELER SAĞLADIK’

    İstikrarlı, şeffaf ve sonuç-odaklı bir kamu yönetimi anlayışının kalkınma süreçlerini de hızlandırdığını belirten Bakan Varank, “İşte biz son 18 yılda uyguladığımız tüm politikalarda; üzerimize düşen hızlandırıcılık ve istikamet tayin etme görevlerini en iyi şekilde uygulamanın gayretinde olduk. İstişare ve uzlaşı kültürünü öne çıkararak, toplumun farklı kesimlerinin birlikte iş yapabilmesinin önünü açtık. Gerçekleştirdiğimiz reformlarla, kamu yönetiminde şeffaflığı ve hesap verebilirliği önemli ölçüde iyileştirdik. Bu atılımlar sayesinde, Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırım ve hizmetlerini gerçekleştirdik. Sanayiden teknolojiye, sağlıktan ulaştırmaya her alanda Türkiye’ye çağ atlattık. Milletimizin refahını yükselttik, yaşam koşullarında büyük iyileşmeler sağladık. Kat ettiğimiz mesafenin bilincindeyiz, ancak elbette bununla yetinmek niyetinde değiliz. Türkiye emsalleriyle karşılaştırıldığında, hakikaten önemli avantajlara sahip. Bu avantajları maksimum ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürmek için, iddialı bir kalkınma vizyonuyla hareket ediyoruz” diye konuştu.

    ‘ÖNCÜ ÜLKELERDEN BİRİ YAPMAK İSTİYORUZ’

    Yurt içi sanayinin gelecek dönem rotasını belirlemek üzere, Sanayileşme İcra Komitesi’ni kurduklarını kaydeden Bakan Varank, “Bu Komite, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde toplanacak ve sanayimize ölçek kazandıracak politikalarda yönlendirici olacak. Savunma sanayinde gösterdiğimiz başarının bir benzerini, pekâlâ imalat sanayinin pek çok alt sektöründe gerçekleştirebiliriz. Salgınla birlikte dijital dönüşümün önemini, hatta daha da mühimi bu teknolojilere hızla adapte olabildiğimizi gördük. Üretimin bel kemiği olan KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırmak üzere Model Fabrikalar kuruyor; teknoloji tedarikçilerine de çok çeşitli destekler sağlıyoruz” dedi.

    ‘TERSİNE BEYİN GÖÇÜNÜ TEŞVİK EDEN PROJELER’

    Varank, üretim öncesi ve sonrası süreçlerde, teknolojinin nimetlerinden ne kadar faydalanılırsa, rekabet gücü ve verimliliğin de o denli arttığına vurgu yaparak, “Buradan hareketle uluslararası işbirliklerinden de en iyi şekilde faydalanmaya çalışıyoruz. Dünya Ekonomik Forumu ile iş birliği halinde 4’üncü Sanayi Devrimi Merkezini ülkemize kazandırdık. Ülkemizi biyoteknoloji, kuantum hesaplama, hızlandırıcılar ve yeni nesil nükleer reaktörler gibi çığır açıcı kritik teknolojilerde öncü ülkelerden biri yapmak istiyoruz. Kalkınmada insan kaynağının ve girişimciliğin üstlendiği dönüştürücü rolün fazlasıyla farkındayız. Bu noktada; tersine beyin göçünü teşvik eden politikalar uyguluyor, gençlerdeki teknoloji geliştirme farkındalığını erken yaşlarda ortaya çıkarmayı teşvik ediyor, ve sanayide doktoralı istihdamını destekliyoruz. Erken aşama girişimlerin güçlenmelerini teminen, finansmana erişimlerini çeşitlendiren ve kolaylaştıran yeni mekanizmaları hayata geçiriyoruz” ifadesini kullandı.

    ‘İLK DEFA ÇOK YÜKSEK İNSANİ GELİŞME SEVİYESİNE ULAŞTIK’

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da kalkınmanın, geçmişte uzun zaman boyunca ekonomik kalkınma ile özdeşleştirildiğini belirterek, “Ekonomik kalkınmanın tek başına hedef olmadığını biz bugün biliyoruz. Ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma ona eşlik ederse, insani gelişme onunla beraber entegre olursa bir anlam ifade ediyor. Türkiye, son 18 yılda insani gelişme endeksinde dikkat çekici bir ilerleme kaydetti. Son 18 yılda ciddi iyileşmeler sağladık. Geçen yıl açıklanan endekse göre tarihimizde ilk defa çok yüksek insani gelişme seviyesine ulaştık. İnsani gelişme seviyesini ayrıca en hızlı yükselten 9’uncu ülke durumundayız. Son 18 yıldır, ekonomik büyümeyi, kalkınmayı temel oluşturacak pek çok yasal düzenlemeyi hayata geçirdik. Bakanlık olarak da esasında temel olarak çalışma hayatını düzenleyen reformları gerçekleştirmiş olduk” dedi.

    ‘DOKTOR SAYIMIZ YÜZDE 175 ARTTI’

    Bakan Selçuk, “Koronavirüs salgını bize gösterdi ki ekonomik kalkınma ile sosyal kalkınma bağının kuvvetli kurulması gerekiyor. Gerek çalışma hayatında gerek sosyal güvenlik başlığı altında gerek sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar olarak, bu 4 başlık altında toparladığımız sosyal koruma kalkanı altında vatandaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Bir kez daha gördük ki insan kaynağımızın, kamu personelimizin hizmet ulaştırma noktasında nasıl fedakar çalıştıklarını gördüğümüz bir süreci hepimiz yaşamış olduk. 2002’de 2,5 milyon kamu personelimiz mevcutken, bugün 4 milyonu aşkın kamu personelimiz var. Öğretmen sayımız son 18 yıldır yüzde 70, doktor sayımız yüzde 175, hemşire sayımız yüzde 365 arttı. Koronavirüs salgınının etkilerini azaltmak anlamında da istihdam kalkanı paketi altında birçok teşvik ve destek programını açıkladık. Teşvik ve desteklerimizden 1,7 milyon iş yerimiz ve 11 milyon sigortalı çalışanımız yararlanıyor” diye konuştu.

    Bakan Selçuk, veri tabanları ve bilgi sistemleri geliştirmenin faydasını en çok salgın sürecinde sosyal yardımları vatandaşlara ulaştırırken gördüklerini belirterek, “e-Devlet uygulamaları arasında da en çok kullanılan 10 uygulamadan 5’i bakanlığımız ve kuruluşlarına ait hizmetler. Bu noktada bakanlığımızın bu teknolojik dönüşüme ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi. İnanıyoruz ki gelecek, bilgi temelli ekonomi üzerine kurulacak. Bilgi teknoloji hamlesi de ülkemizin yükselen gücü olma yolunda en büyük kaynaklarından da birisi olacak” ifadesini kullandı.

  • Bakan Selçuk’tan Covid-19 tedavisi açıklaması

    Bakan Selçuk’tan Covid-19 tedavisi açıklaması

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gören hastaların test sonuçlarına bakılmaksızın Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamındaki sağlık giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılandığını bildirdi.

    Selçuk, yaptığı yazılı açıklamada, pandemi bakım hizmetinin 1 Nisan 2020’den itibaren SGK tarafından geri ödeme listesine alındığını anımsattı.

    Serviste yatırılarak tedavi edilen hastalarda sadece pandemi olgularında (PCR testi pozitif), yoğun bakımda yatırılarak tedavi alan hastaların ise koronavirüs hastası olup olmadığına bakılmaksızın tamamının SGK tarafından ödendiğini hatırlatan Selçuk, şunları kaydetti:

    “PCR test sonucuna bakılmaksızın, Kovid-19 tedavisi gören hastalarımızın SUT kapsamındaki sağlık giderlerini karşılıyor, pandemi bakım ücreti ödüyoruz. 1 Aralık 2020 itibarıyla yatırılarak Kovid-19 tedavisi uygulanan hastaların e-Nabız üzerinden doğrulama kodlarının Medula Sistemi’ne iletilmesi durumunda PCR testinin pozitif olmasına bakılmaksızın pandemi bakım hizmeti karşılanıyor.”

    Bakan Selçuk, “Sürdürülebilir ve kaliteli sağlık hizmetini erişilebilir kılmak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak çalışmaya devam ediyoruz.” ifadesini kullandı.

  • Bilim kurulu toplanıyor… Yılbaşında yasak olacak mı?

    Bilim kurulu toplanıyor… Yılbaşında yasak olacak mı?

    Hafta içi ve hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının ne kadar süreceği ve yılbaşında dört günlük sokağa çıkma kısıtlamasının olup olmayacağı merak konusu. Koronavirüs Bilim Kurulu bugün toplanıyor. Toplantı sonrasında Fahrettin Koca’nın merak edilen konulara ilişkin açıklama yapacağı tahmin ediliyor.

    Koronavirüs Bilim Kurulu bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplanacak. Bakan Koca, toplantı sonrası açıklama yapacak.

    Hafta içi ve hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının ne kadar süreceği ve yılbaşında dört günlük sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanıp uygulanmayacağı merak konusu.

    Saat 17.00’de başlayacak koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 19.00 sıralarında basın toplantısı düzenleyecek.

    Alınan önlem ve kısıtlamaların salgının seyrindeki etkisi, kısıtlamaların ne kadar süreceği ve yılbaşında dört günlük sokağa çıkma kısıtlaması olup olmayacağına ilişkin açıklama yapılması bekleniyor.

  • Dışişleri’nden Libya’da el koyulan Türk gemisiyle ilgili açıklama

    Dışişleri’nden Libya’da el koyulan Türk gemisiyle ilgili açıklama

    Dışişleri Bakanlığı, Halife Hafter’e bağlı sözde Libya Ulusal Ordusu tarafından, Libya açıklarında durdurulan ve keyfi para cezası uygulanan Türk ticaret gemisi hakkında açıklama yayımladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bir Türk şirketinin işletmeciliğini yaptığı, Türk mürettebatı da bulunan Jamaika bayraklı Mabrooka adlı geminin Libya’nın Marsa Susa kenti açıklarında darbeci Hafter’e bağlı sözde Libya Ulusal Ordusu tarafından durdurulduğu, gemiye para cezası uygulandığı ve geminin mürettebatıyla birlikte alıkonduğunun öğrenildiği bildirildi.

    Açıklamada, “Bu uygulamayı kuvvetle kınıyoruz. Geminin planlı seferine yeniden başlamasını sağlayacak adımlar derhal atılmalıdır.” ifadesi kullanıldı.

    Libya’da Birleşmiş Milletler’in (BM) öncülüğünde Libya halkı arasında siyasi sürecin ilerletildiği bir dönemde, Hafter ve milislerinin mütecaviz tutumlarını devam ettirdiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Libya’da Türk çıkarlarının hedef alınması halinde bunun ağır sonuçları olacağını ve bu unsurları meşru hedef telakki edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.”